nas nedir faiz / Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘faiz ve nas’ açıklamasına ilahiyatçılardan tepki

Nas Nedir Faiz

nas nedir faiz

Nas'la ülke idare edilir mi?

Türkei, Symbolfoto: Währung Türkische Lira

Türkiye'de iktidarın izlediği, daha doğrusu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Merkez Bankası'na zorla uygulattığı para politikasının mantığını açıklayacak ne bir akıl ne de teori var. Enflasyon resmi rakamlara göre, yani en iyi ihtimalle yüzde 20'lerdeyken faiz düşürmek nasıl açıklanabilir? Dolar yılbaşından bu yana TL karşısında yüzde 30'dan fazla değer kazanmışken, nasıl gidip de faiz indirilir? Üstelik doların aşırı değer kazanması karşısında piyasaya sürebileceğin bir döviz rezervin kalmamışsa! Hatta net rezervin eksilerin de dibindeyse! TL'yi bu koşullarda uçurumdan aşağıya yuvarlamanın açıklaması ne olabilir?

Gazeteci Banu Güven

Erdoğan'ın 17 Kasım'da, Para politikası Kurulu'nun repo faizi düşürme kararından bir gün önce, AKP'nin meclis grup toplantısında yaptığı konuşma hem ertesi gün çıkacak karara dair bir fikir verdi, hem de Erdoğan'ın bu anlamsız politikayı nasıl gerekçelendirdiğini gördük. Erdoğan, "Beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar, kusura bakmasınlar. Bu yolda ben, faizi savunanla beraber olamam, olmam. Bu görevde olduğum sürece faizle mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim ve enflasyonla mücadelemi de sürdüreceğim. Bu konuda Nas ortada, Nas ortada olduğuna göre sana bana ne oluyor? Olaya buradan bakacağız ve ona göre de adımımızı atacağız" dedi.

Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanlığı makamının koltuğunda oturan kişi, liberal ekonomik düzen içinde yer alma iddiasıyla beraber ekonomi teorilerinin, piyasa kurallarının, ekonomi politiğin dikte ettiği ne varsa hepsinin üzerini çizdi, "Nas", yani Kuran'da yer alan ayetlerle beraber hadislere işaret ederek mealen "Emir büyük yerden" demiş oldu. Şimdi Merkez Bankası'nın bundan sonra Nas ne uygun görüyorsa ona göre bir politika izleyeceğini varsaymamız gerekebilir.

Krediye talebi artırma hedefi

Erdoğan'ın Nas'tan daha rasyonel olma iddiasındaki yaklaşımı ise faizleri düşürerek krediye talebi artırmak, bu yolla ekonomiyi hareketlendirmek. Ne var ki üretim maliyetlerine yansıyan artış, son 19 yılın rekorunu kırmış vaziyette. Yüzde 45'in üzerinde. Dolayısıyla kredi de bu enflasyon koşullarında anlamsız kalıyor. Tüketiciye yansıdığı iddia edilen enflasyonla üreticinin karşı karşıya olduğu enflasyon arasındaki makas da yine rasyonal şekilde açıklanamayacak şekilde büyümekte. Bu rakamsal farkta, AKP iktidarı sırasında değiştirilen enflasyon hesaplama yöntemi etkili. Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu'nun yaptığı hesaba göre Ekim ayında tüketiciye yansıyan yıllık enflasyon, İstatistik Kurumu'nun duyurduğu oranın iki katından fazla, yüzde 49,87 oranında.

Cumhurbaşkanı öte yandan planlarının istediği gibi yürümemesine şaşırmış olacak ki, para politikası konusunda uyarıda bulunan Türk Sanayici ve İşadamları Derneği'ne (TÜSAİD) de mealen "Konuşacağınıza kredi alsanıza" diye çıkıştı. Alıntılamadan yapamayacağım. Erdoğan, "Biz iş adamlarımıza diyoruz ki, hani sen düşük faizle kredi istiyordun, niye almıyorsun? Ben bu iş adamlarını da anlamıyorum. Ondan sonra bir araya geliyorlar, TÜSİAD'ı vs. ondan sonra yüksek faizden bahsediyorlar. Eğer sen iş adamıysan, yatırımdan yanaysan buyurun işte size düşük faizle kredi, hadi alın krediyi ve yatırımı yapın. Ben sizden yatırım, istihdam, üretim, ihracat istiyorum. Hadi gelin bunları yapın. O zaman kaçıyorlar. Bunlar nasıl iş adamları? Türkiye'nin en büyük iş adamlarıymış, istediğiniz kadar sallayın tutmaz" dedi.

TL'nin dolar karşısında değer kaybetmesinin ihracata, bunun da büyüme oranına olumlu yansıması Erdoğan'ın umudu. Ama ihracatçılar da imdat kolunu çekmiş vaziyette. Çünkü üretim için ihtiyaçları olan hammaddelerin çoğunu yurtdışından, dolarla almaktalar. Resmi rakamlara göre, Eylül ayında yurtdışı üretici fiyatları da yüzde 28,87 oranında arttı.

Dolar'ın ateşi düşer mi?

Peki doların ateşi nasıl düşecek? Başka deyişle, para politikasına ve TL'ye güven tazelenebilir mi?

Merkez Bankası verilerine göre, 12 Kasım 2021 itibariyle Türkiye'deki bankalarda bulunan döviz mevduatının toplam mevduata oranı yüzde 55,2'yi buldu. Bu verilere göre, Türkiye'de gerçek kişilerin döviz mevduatları bir hafta önce 847 milyon dolar artışla 143,7 milyar dolara yükseldi. Tüzel kişilerin Türkiye'deki döviz mevduatları ise 1 milyar dolar artışla 91,5 milyar dolar oldu. Merkez Bankası'nın faiz indirme kararı dolara kaçışı daha ne kadar artırdı, onu da gelecek hafta öğreneceğiz.

Bu şu anlama geliyor: Türkiye'de TL'ye azalan güven nedeniyle ekonomide dolarizasyon yaşanıyor. O güven yerine gelmeden TL'ye dönüş de hayal.

Merkez Bankası'nın faiz kararı sonrasında Bloomberg'de dinlediğim yorumcu Damian Sassower, bu noktadan sonra yabancı yatırımcılarda güven oluşturmanın zorluğuna dikkat çekti. Türkiye'de 2013'te iç borçlanmanın yüzde 30'unun yabancı yatırımcılar tarafından yapıldığını, bugün bu oranın yüzde 5'in altında olduğunu söyledi.

Uzun lafın kısası, akıl almaz politikalarda ısrarcı olan iktidar, bir çıkmaz yolda. "Durmak yok, yola devam" diyerek gaza basarken beraberinde tüm memleketi de sürüklüyor. Köprüden son çıkış çoktan geçildi. Geriye dönmek için çok uzun bir yol kat etmek gerekecek. O dönüş de aynı sürücüyle olmayacağa benziyor. 

Banu Güven

© Deutsche Welle Türkçe

Türkei Banu GüvenTürkei Banu Güven

Banu Güven Gazeteci ve TV moderatörü. Türkiye, Almanya ve dünyadaki gelişmeler üzerine yazılar kaleme alıyor.

Bize yazın

Erdoğan’dan faiz açıklaması: Bizim silahımız Nas

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de dövizden TL'ye hızlı bir dönüş olduğunu ve bunun devam edeceğinin işaretlerinin görüldüğünü ifade etti. İstanbul'da yapılan Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) 12. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Erdoğan, dolar ve euronun yeniden değer kazanmaya başlaması ile ilgili olarak da, "Kurun tekrar oynamaya başlaması geçici bir durumdur" dedi.

Konuşmasında Türkiye'nin ekonomik bir beka mücadelesi verdiğini ve yaşanan ekonomik krizin kaynağının "dış mihraklar" olduğunu dile getiren Erdoğan, "Döviz kuru üzerinden bize silah göstermeye kalktılar ama başaramayacaklar bizim silahımız daha güçlü, bizim silahımız Nas" söyleminde bulundu.

Vatandaşlara bir kez daha yatırım ve tasarruflarında Türk Lirası kullanmayı tavsiye eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, faiz tartışmaları ile ilgili olarak da, "Faiz aşağı, faiz yukarı. Arkadaşlar lütfen bu işi artık kitabımızdan çıkaralım. Faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapıyor. Artık bunu bilelim buna göre hareket edelim" dedi.

Yılbaşı mesajı

Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir de yılbaşı mesajı yayımladı. Video mesajında, "Biz milletimize 2023 hedeflerini, ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokmayı, büyük ve güçlü Türkiye'yi yeni nesillere 2053 vizyonunu miras bırakmayı taahhüt ediyoruz. Bizimle bu vizyonu paylaşacak herkesle birlikte yol yürümeye, rekabet edecek herkesle de yarışmaya hazırız. İnşallah 2022, 84 milyon insanımızın tamamı için hayal ettiğimiz güvenli, huzurlu, mutlu, müreffeh günlere erişeceğimiz bir yıl olacaktır" ifadelerini kullanan Erdoğan, 2021'in bir önceki yıl gibi koronavirüs salgınının gölgesinde geçtiğini ve bu yıla ayrıca iklim değişikliğinin yol açtığı afetlerin, çeşitli ülkelerdeki istikrarsızlıktan kaynaklanan gerilimlerin ve bitmeyen göç dalgalarının damga vurduğunu belirtti.

Yerli aşı Turkovac

"Kendilerini gelişmiş ülkeler olarak nitelendiren ama aslında o kadar da güçlü olmadıkları anlaşılan ülkelerin artık dünyanın karşı karşıya bulunduğu krizleri yönetemeyeceğinin inkarı mümkün olmayan bir gerçek olduğunu" ifade eden Erdoğan şöyle konuştu:

"Türkiye işte bu küresel fotoğraf içinde hem güvenlik krizlerini, hem sağlık krizini, hem siyasi ve sosyal sınamaları başarı ile atlatan bir ülke olarak kendini olumlu yönde ayrıştırmayı başarmıştır. Hatırlarsanız salgın krizinin ilk döneminde maske ve tıbbi malzeme, daha sonra hastane yatağı ve sağlık hizmeti ardından da aşı kargaşası ortaya çıktığında biz vakitlice aldığımız tedbirler ve attığımız adımlar sayesinde hepsinin de üstesinden gelmiştir. Şehir hastaneleri salgın döneminde sağlık hizmetlerinin yerine getirilmesinde önemli roller üstlenmiştir. Hamdolsun kendi aşımız Turkovac'ı da üreterek aşının sürekliliği konusundaki tüm soru işaretlerini ortadan kaldırdık."

En büyük 10 ekonomi arasına girme hedefi

Yılbaşı mesajında, Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokma hedefi konusunda kararlı olduklarını dile getiren Erdoğan, "Ülkemizin bir süredir yaşadığı ve hayatın olağan akışına uygun olmayan siyasi, sosyal, diplomatik, askeri ekonomik nice hadisenin gerisinde ülkemizi bu hedefinden uzaklaştırma gayesi olduğunu çok iyi biliyoruz. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteği ile geride bıraktığımız her engel, bozduğumuz her tuzak, yırtıp attığımız her karanlık senaryo bizi büyük ve güçlü Türkiye'ye biraz daha yaklaştırmaktadır. Geçmişte bu ülkenin önünü siyasi istikrarsızlıkların sembolü haline gelen koalisyonlarla, darbelerle, vesayet düzeniyle sosyal fay hatlarını derinleştirmekle kesenlerin çabaları artık işe yaramıyor" söyleminde bulundu.

DW,DHA / ET,HT

© Deutsche Welle Türkçe

Bize yazın

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘faiz ve nas’ açıklamasına ilahiyatçılardan tepki

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Merkez Bankası’nın (MB) faiz indirimine ilişkin, “Bir Müslüman olarak ‘nas’lar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu” sözleri ile “nas tartışması” yeniden alevlendi. Emekli müftü Gani Aşık, “AKP önderlerinin tamamı zenginleşirken halkın yoksullaşmasının günahını İslama mı yüklemeye çalışıyorsunuz” sorusunu yöneltirken ilahiyatçı Prof. Dr. Mehmet Azimli ise Hazreti Muhammed döneminde yasaklanan riba ile günümüzdeki faizin birbirine denk olmadığını belirterek “O günkü ribaya bakıp da günümüzdeki faizi denk görmek makul gelmiyor çünkü birbiriyle örtüşmüyor” dedi. 

Erdoğan, önceki gün katıldığı İlim Yayma Vakfı’nın 2021 İlim Yayma Ödülleri töreninde, faize ilişkin karara işaret ederek “Neymiş efendim faizleri düşürüyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak ‘nas’lar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu” dedi. Böylece Erdoğan’ın kasımdaki “Nas ortada. Nas orada olduğuna göre sana bana ne oluyor? Olaya buradan bakacağız ve adımımızı ona göre atacağız” açıklaması ile başlayan tartışma yeniden alevlendi. Erdoğan’ın bu açıklamasına Cübbeli Ahmet olarak da bilinin Ahmet Mahmut Ünlü de katılarak, “Nas anladık da burası şeriat devleti mi” tepkisini göstermişti. 

"GÜNAHI İSLAMA YÜKLEMEK"

Cumhuriyet’e konuşan emekli müftü Gani Aşık, Kuran’ın o dönemde bilinmeyen banka faizlerini değil, tefeciliği yasakladığını söylerken Mısır Yüksek Din Şûrası’nın, 2002’de banka faizlerinin haram olmadığını fetvaya bağladığını vurguladı. Erdoğan’ın açıklamalarının düşündüren yanları olduğunu kaydeden Aşık, “Faizin yüzde 15’i haram da yüzde biri helal mi? Neden sıfırlamıyorsunuz? Kendileri Taliban’ın kontrolüne giren Afganistan’ın emiri mi, yoksa laik devletin cumhurbaşkanı mı? AKP önderlerinin tamamı zenginleşirken halkın yoksullaşmasının günahını İslama mı yüklemeye çalışıyorsunuz? Yalan ve türevleri Kuran’da 280 yerde anılır ve yasaklanır. Halkı 20 yıla yakındır aldatan AKP, bu ayetleri nas saymıyor mu?” tepkisini gösterdi. 

PROF. DR. AZİMLİ: RİBA AYRI, FAİZ AYRI

Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Azimli ise Hz. Muhammed dönemindeki riba, yani faiz ile günümüzdeki reel faizin birbirine tekabül etmediğini söyledi. “Hazreti Peygamber dönemindeki faiz, tefeci faizidir. Hazreti Peygamber, ilk kaldırdığı faizin amcasının faizi olduğunu söyler. Amcasının paradan para kazanan yapısı vardı” diyen Azimli, Âli İmran Suresi 130. ayette “Ey iman edenler! Kat kat faiz yemeyin” dendiğine işaret ederek “Burada anlatılanın tefeci faizleri olduğunu düşünüyorum. Bir ara Türkiye’de yüzde 7 bin temerrüt faizleri vardı. Buna benziyor. Bankaların verdiği ev, araba kredilerindeki faizler, Kuran’da ve Hazreti Peygamber döneminde yasaklanan faize, ribaya tekabül etmiyor. Tefecilik, riba ayrıdır. Günümüzdeki faiz çok farklı. O günkü ribaya bakıp da günümüzdeki faizi denk görmek makul gelmiyor çünkü birbiriyle örtüşmüyor” ifadelerini kullandı.


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bahsettiği 'Nas' nedir

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bahsettiği 'Nas' nedir

ensonhaber.com

Son günlerde döviz kurlarında çalkantılar yaşayan Türkiye, enflasyon ve faizle mücadelesinde kararlı bir duruş sergiliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu mücadelede sıklıkla "nas"tan vazgeçmeyeceğini dile getiriyor.

Faiz açıklamasında Nas'a bağlı olarak faiz indirimleri yapıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir Müslüman olarak Nas ne gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim” demişti.

Erdoğan, başka bir açıklamasında faiz ve enflasyon ile ilgili mesajlar verirken "Beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar, kusura bakmasınlar. Bu yolda ben, faizi savunanla beraber olamam, olmam. Bu görevde olduğum sürece faiz ve enflasyonla mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim. Bu konuda nas ortada. Nas ortadayken sana, bana ne oluyor?" ifadelerini kullandı.

NAS NEDİR?

Erdoğan'ın, faiz indirimi kararı alınmasının nedenini Nas'a bağladığını ifade etmesinin ardından Nas'ın ne olduğu ve Türkçe meali araştırılmaya başlandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasındaki "Nas" ifadesi ile Nas Suresi'ni kast ettiği sanıldı. Ancak "Nas" farklı bir anlam ifade ediyor.

Nas, aslında Nass; açık ve belirgin olan demektir.

Nass kavramı Allah'ın ve peygamberin kelamı anlamına gelir. İslam'da nass olarak tanımlanan sözler, yoruma açık değildir. Fıkıhta bir meseleye çözüm getirmek için öncelik nassa verilir. Eğer nas yoksa içtihada varılır. İçtihat, ayet ve hadisler ışığında düşünmek ve sonuca varmak demektir.

Bu anlamıyla nas vahyin metinsel verisi olduğundan teşrîin ve dinî bilginin temelini oluşturur; karşıtı genel olarak "ictihad"dır. İctihad, istidlâl ve kıyas gibi kavramlarla karşıt olarak zikredildiğinde nas Allah ve Peygamber'in sözünü, bu kavramlar da nasların akıl yoluyla açılımını anlatır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bahsettiği 'Nas' nedir

NAS SURESİ

Kur'an-ı Kerim'in 114'üncü ve son suresi olan Nas Suresi'nin meali ise şöyle:

Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla de ki:

"Cinlerden olsun insanlardan olsun, insanların kalplerine vesvese sokan sinsi şeytanın şerrinden insanların rabbine, insanların mâlik ve hâkimine, insanların mâbuduna sığınırım!"

TDK'YA GÖRE NAS NE DEMEK?

Türk Dil Kurumu'na göre nas kelimesi "Açıklık, açık ve kesin yargı." ve "Dogma." anlamlarına gelmektedir.

Recep Tayyip ErdoğanCumhurbaşkanıfaiz

Google News ile Takip Et

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir