Nazım Hikmet şiiri yılında yazdı. 91 yıl önceydi ve şiirin adını “nikbinlik” koydu.
Nikbinlik!
İyimserlik.
Umut.
“Güzel günler göreceğiz çocuklar” diye başlıyor ve “İnanın çocuklar güneşli günler göreceğiz.” diye devam ediyor.
Nazım Hikmet solcuydu.
Şiirde işçileri anlatıyor:
“Kayış kapar
kolumuzu
Kırılan kemik
Kan
Hani şimdi bizim
soframıza
Haftada bir et gelir
Veçocuklarımız işten
eve
Sapsarı iskelet gelir”
Bu satırların yazıldığı yıllarda Kurtuluş Savaşı'ndan yeni çıkılmış, Laik Cumhuriyet yeni kurulmuştu. Yokluk, yoksulluk henüz yenilmemiş, devrimler henüz meyve vermeye başlamamış, Menemen'de yedek subay öğretmen Kubilay'ın başını kesen tarikat kışkırtmaları, Doğu Anadolu'da Şeyh Sait isyanları yaşanmaktadır.
Şair iyimserdir.
Geleceğe o kadar umutla bakmaktadır ki: “Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar/ Açtık mıydı hele son vitesi/ Adedi devir/ Motorun sesi/ Uuuuuuuy çocuklar/ Kim bilir ne harikuladedir/ kilometre giderken öpüşmesi” diye rahat, huzurlu, güzel ve güvenli günlerin geleceğini anlatmaktadır.
★★★
'dan 'e.
Kuşkusuz ilerledik.
Türkiye büyüdü.
kat gelişti.
Türkiye'si değiliz ama bugünlerde tıpkı 91 yıl önce olduğu gibi “sofrasına değil haftada bir on üç haftada bir” et gelebilen insan sayımız 16 milyonu geçti. Bugün ülkemizde işsiz sayısının 10 milyonu ve gerçek yoksul sayısının 16 milyonu geçtiğini TUİK bile gizleyemiyor. 'da Türkiye'nin nüfusu da zaten 13 milyondu ve “askıda ekmek” Birinci Dünya Savaşı'nın yokluk yıllarından kalma bir dayanışmaydı.
Demek istediğim şu:
İyimser olabiliriz.
Güzel günler görebiliriz.
Nasıl?
Bugünün “Tek Adamlı” iktidarı ve kadrosu da sık sık “reform paketleri” açarak halka “güzel günler göreceğiz” İyimserliği ve umudu vermeye çalışıyor ama “halk Tayyip Erdoğan'a ve kadrosuna olan inancını ve güvenini” yitirdi. Bütün anketler; “Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli'nin oyu yüzde 26'ya indi” sonucuna varıyorlar.
★★★
Tayyip efsanesi bitti.
Halka umut veremiyor.
O zaman Türkiye'yi “güzel, rahat, huzurlu, güven veren, motorları maviliklere süren günlere” kim ve hangi beceriyle taşıyacak?
Muhalefetimiz!
Onlara gün doğdu.
Onlar taşıyacak.
Zaten hem Kemal Kılıçdaroğlu ve hem de Meral Akşener, halk arasına girip, esnaf derdi dinledikleri toplantılarda “Güzel günler göreceğiz” cümlesini de sıkça dile getirmekteler. Halk da onlardan umutlanıyor.
Ama nasıl olacak?
Ne yapacaklar?
Nasıl yapacaklar?
Kaç yılda yapacaklar?
Ve “güzel günler görebilmek için halktan oyunu verdikten sonra başka ne ve neler yapmasını” bekliyorlar.
Açıklamanın zamanıdır.
★★★
Kılıçdaroğlu ya da Akşener ve tüm diğer muhalefet partisinin liderleri ve hatta yeni bir Ecevit çıkışı yakalamak istiyorsa Muharrem İnce'nin kendisi; “Eli iş tutabilir yaşa gelmiş her insanın çalışacak bir işinin olacağı, bu işinden kazanacağı alın teri gelirle borçsuz yaşayabileceği ve zor günler için az da olsa üç- beş kuruşu biriktirebileceği bir yeni düzeni kurmayı” nasıl bir model ve kadro ile başaracaklarını anlatmaları beklenir.
Kitleler duymak istiyor.
Toplanan vergi ile yapılan harcama arasında uçurum oluştu. Bu yüzden gözler yeni açıklanan reform paketinde; sayıları 13 olduğu yazılan VIP uçaklar için neler yapılacağını aradı. VIP uçaklar için pakette hiçbir cümle yer almadı. VIP uçak sayısını 1'e indireceğiz 12'sini satacağız diyebilirlerdi. Diyemediler. VIP uçakla kemer sıkma reformu mu olur? Sayıları bulan ve çoğu ithal lüks makam aracının “harcama canavarı olmaktan” nasıl çıkarılacağı da pakette yer almadı. makam aracını 10'a indireceğiz diyebilirlerdi, diyemediler. Örtülü ödenekten de söz edilmedi. Saray harcamalarının, danışman ordusunun bir yıllık maliyetinin devlete yani halka kaça mâl olduğundan da söz edilmedi. Muhalefet liderleri “güzel ve güneşli günler görmemizi” sağlayacakları modellerini açıklamaya; VIP uçaklar, saraylar, lüks makam araçları, örtülü ödenek, danışman ordusundaki şişmeyi nasıl kısacaklarını somut anlatarak başlayabilirler.
Güzel günler göreceğiz çocuklar,
güneşli günler
göre-
-ceğiz
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar,
ışıklı maviliklere
süre-
-ceğiz
Açtık mıydı hele bir
son vitesi,
adedi devir.
Motorun sesi.
Uuuuuuuy! çocuklar kim bilir
ne harikûlâdedir
kilometre giderken öpüşmesi
Hani şimdi bize
cumaları, pazarları çiçekli bahçeler vardır,
yalnız cumaları
yalnız pazarları..
Hani şimdi biz
bir peri masalı dinler gibi seyrederiz
ışıklı caddelerde mağazaları,
hani bunlar
77 katlı yekpare camdan mağazalardır.
Hani şimdi biz haykırırız
Cevap:
açılır kara kaplı kitap:
zindan..
Kayış kapar kolumuzu
kırılan kemik
kan.
Hani şimdi bizim soframıza
haftada bir et gelir.
Ve
çocuklarımız işten eve
sapsarı iskelet gelir..
Hani şimdi biz..
İnanın:
güzel günler göreceğiz çocuklar
güneşli günler
göre-
-ceğiz.
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar,
ışıklı maviliklere
süre-
-ceğiz
"Güzel günler göreceğiz çocuklar
Motorlar maviliklere süreceğiz
Çocuklar inann inann çocuklar
Güzel günler göreceğiz güneşli günler
Hani şimdi bize
Cumalar, pazarlar çiçekli bahçeler vardr,
Yalnz cumalar,yalnz pazarlar
Hani şimdi biz
Bir peri masal dinler gibi seyrederiz
Işkl caddelerde mağazalar,
Hani bunlar
77 katl yekpare camdan mağazalardr.
Hani şimdi biz haykrrz
Cevap:
Açlr kara kapl kitap:Zindan
Kayş kapar kolumuzu
Krlan kemik, kan
Hani şimdi bizim soframza
Haftada bir et gelir
Ve
Çocuklarmz işten eve
Sapsar iskelet gelir
Hani şimdi biz
nann güzel günler göreceğiz çocuklar
Güneşli günler göreceğiz
Motorlar maviliklere süreceğiz çocuklar
Işkl maviliklere süreceğiz ."