Salondan çıktık. Alışılmışın dışında hızlı yürüyor, neredeyse koşar adım gidiyordun. İlk aklıma gelen kalbinden rahatsızlandığın oldu. Çok gururlu bir insandın, dertlenmeyi, kişisel sıkıntılarını başkasına yansıtmayı sevmezdin. Birinci katla ikinci kat arasındaki merdiven boşluğunda durdun. Kollarımdan sıkıca tutmuş suskun bir halde yüzüme bakıyordun ve hiç konuşmadan öylece duruyorduk. Gözlerin yüzümde dolaşıyordu.
Sizi seviyorum. Anlıyor musunuz? Sizi seviyorum.
Çok alçak bir sesle söyledin bunları. Ağlıyordun. Daha önce hiç ağlayan bir erkek görmemiştim. İşittiklerimden, gözyaşlarından, yer ayağımın altında kaymaya başladı Merdiven boşluğunda durmaya devam ediyorduk. Gözlerimi ayırmadan ıslak yüzüne bakıyordum. Öğle tatili olmuştu. İnsanlar önümüzden geçip koşuşturuyorlardı. Aşağı-yukarı, yukarı-aşağı. Ama biz onları farketmiyorduk bile.
[]Herhalde bu durum size gülünç geliyordur. Sizin ancak dedeniz olabileceğim aklınızdan geçiyordur. Sizin yerinizde olsam ben de öyle düşünürdüm Ama anlayın, yüreğim yanıyor, kan akışım hızlanıyor. Sizi öylesine seviyorum.
Lütfen ağlamayın, diye usulca rica ettim. Lütfen ağlamayın.
İki saat sonra yurtdışına gidiyorum. Bana hiç ümit veremeyeceğinizi anlıyorum. Bir daha bu konuyu açmayacağıma, asla anımsatmayacağıma söz veriyorum. Moskovaya ancak sizi unutmayı başardığımda döneceğim.
Tulyakova, Vera. Bahtiyar Ol Nâzım. 2. Baskı. Yapı Kredi Yayınları,
Kasım ’ta bir süredir âşık olduğu, kendisinden 30 yaş küçük tiyatro sanatçısı ve senaryo yazarı Vera Tulyakova ile evlenir.
yılında Galina ile birliktelikleri devam ederken Nâzım Hikmet, bir iş nedeniyle Vera ile tanışır. Ve büyük aşk bu dönem başlar. Vera’dan çok etkilenen Nâzım Hikmet onunla ilişkisini kesmek istemez ve sürekli bir arada olmaya çalışır. Bilmediği şey ise tıpkı diğer aşkları gibi Vera’nın da evli olduğudur. Bu durumu tanışmalarından bir yıl sonra öğrenen Nâzım Hikmet’in Vera’ya düşkünlüğü daha da artar. Kendisinden 30 yaş küçük olan bu kadın, onun için yeni bir tutku olmuştur. Vera bu durumdan rahatsız olmakla birlikte etkilenmektedir de. Nâzım Hikmet için unutamadığı Münevver’den de vazgeçmek kolay değildir.
İKİ SEVDA
Nâzım Hikmet, 17 Temmuz
Bir gönülde iki sevda olamaz
yalan
olabilir.
.
Şehrinde soğuk yağmurların
gece otel odasında sırtüstü yatıyorum
gözlerim tavana dikili
bulutlar geçiyor tavandan
ıslak asfaltı geçen kamyonlar gibi ağır
ve sağda uzakta
ak bir yapı
yüz katlı belki
tepesinde altın iğne parlıyor.
Bulutlar geçiyor tavandan
karpuz kayıkları gibi güneş yüklü bulutlar.
Oturmuşum cumbaya
yüzüme suların ışığı düşüyor
bir ırmak kıyısında mıyım
bir deniz kıyısında mı?
.
O tepsideki ne
o güllü tepsideki
yer çileği mi kara dut mu?
Fulya tarlasında mıyım
karlı kayın ormanında mı?
Gülüp ağlıyor sevdiğim kadınlar
iki dilde.
.
Dostlar nasıl bir araya geldiniz?
Birbirinizi tanımazsınız.
Nerde bekliyorsunuz beni?
Beyazıt’ta Çınarlı Kahve’de mi Gorki Parkı’nda mı?
.
Şehrinde soğuk yağmurların
gece otel odasında sırtüstü yatıyorum
gözlerim yanıyor gözlerim alabildiğine açık
bir hava çalındı
armonikle başladı utla bitti.
İçimde sarmaş dolaş karmakarışıktı
büyük uzak iki şehrin hasreti.
.
Fırlamak yataktan
koşmak altında yağmurun
istasyona koşmak
-Sür kardeşim Makinist
götür beni oraya.
-Nereye?
İKİ SEVDA
Nâzım Hikmet, 17 Temmuz
Bir gönülde iki sevda olamaz
yalan
olabilir.
.
Şehrinde soğuk yağmurların
gece otel odasında sırtüstü yatıyorum
gözlerim tavana dikili
bulutlar geçiyor tavandan
ıslak asfaltı geçen kamyonlar gibi ağır
ve sağda uzakta
ak bir yapı
yüz katlı belki
tepesinde altın iğne parlıyor.
Bulutlar geçiyor tavandan
karpuz kayıkları gibi güneş yüklü bulutlar.
Oturmuşum cumbaya
yüzüme suların ışığı düşüyor
bir ırmak kıyısında mıyım
bir deniz kıyısında mı?
.
O tepsideki ne
o güllü tepsideki
yer çileği mi kara dut mu?
Fulya tarlasında mıyım
karlı kayın ormanında mı?
Gülüp ağlıyor sevdiğim kadınlar
iki dilde.
.
Dostlar nasıl bir araya geldiniz?
Birbirinizi tanımazsınız.
Nerde bekliyorsunuz beni?
Beyazıt’ta Çınarlı Kahve’de mi Gorki Parkı’nda mı?
.
Şehrinde soğuk yağmurların
gece otel odasında sırtüstü yatıyorum
gözlerim yanıyor gözlerim alabildiğine açık
bir hava çalındı
armonikle başladı utla bitti.
İçimde sarmaş dolaş karmakarışıktı
büyük uzak iki şehrin hasreti.
.
Fırlamak yataktan
koşmak altında yağmurun
istasyona koşmak
-Sür kardeşim Makinist
götür beni oraya.
-Nereye?
Bu şiir şairin gönlündeki iki kadından da vazgeçemediğinin bir göstergesidir. Ancak daha sonrasında Nâzım Hikmet Vera için Galina’dan ayrılır, Vera ise Nâzım Hikmet için kocasından. Sade bir törenle evlenirler. Nâzım Hikmetin Vera ile olan aşkı, yıpratıcı, tutkulu ve çetrefildir. Vera bağımsızlığına düşkündür. Şairin türkolog arkadaşı Rady Fish; eğer Nâzım Hikmet, Vera gibi genç bir kadınla değil de Galina ile olan birlikteliğine devam etseydi daha uzun yaşayabilirdi, diyecektir.
Saman Sarısı şiirinden alıntı
Seslendiren: Boğaçhan Sözmen
Ses Tasarımı: Göksenin Göksel
Görsel: Nisan de Pariste çekilen bir fotoğraftan Veranın kesiti. Murat Germen ve Cafer Türkmen Arşivinden.
Nâzım'ın Hikâyesi Soundcloud hesabı
Saman Sarısı şiirinin katmanları
Zeynep Uysal, Aralık
Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde ders veren, aynı zamanda Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezinin müdür yardımcılığını yürüten Zeynep Uysal, Nâzım Hikmetin tarihli Saman Sarısı şiirini katmanlarına ayırarak inceliyor.
Nâzım'ın Hikâyesi Videoları
Bütün şiirlerinde öyle ya da böyle gördüğümüz Nâzımın Komünist düşünceleri [], hayata bakış biçimi, burada artık bağırarak [değil] son derece incelmiş bir takım imgelerle karşımıza çıkıyor. Müthiş görsel bir şiir bu [], [Nâzımın] sahneler kurarak, hareketli tablolar kurarak imgeler çizdiğini görüyoruz. Bu bakımdan da artık çok başka bir yere geldiğini anlıyoruz. Yani, şöyle bir kaygı yok Saman Sarısında: Şimdi nasıl ben bir yandan ideolojimi de göstermeliyim şiirin içinde? Sadece romantik bir şiir yazmamalıyım. [] Burada artık hakikaten birbirinin içine geçmiş bir tür olgunlaşmanın, hem şairin, hem de bir birey olarak şiirin içerisindeki şiir öznesinin o olgun halinin izlerini görmeye başlıyoruz. Bu iki katmanın, bireysel olanla toplumsal olanın, daha insanlığa dair olanın, tamamen birbirinin içine geçtiği, birbirini belirlediği, birbirinden ayrı düşünülemeyeceği bir şiir ortaya çıkıyor. Küba Devriminden bahseden bir şiir içerisinde, bir aşkın ayrılık hikâyesinin ne işi var?ı hiç bir zaman düşünmüyoruz.
SONRAKİ
Nazm’n uruna iirler yazd kendi deyimiyle kzl saçl bacs Piraye’ye olan akn edebiyat dünyasn yakndan takip edenler biliyordur. Nazm’n hayatna giren pek çok kadndan en özel isim Piraye. Gönlünün en güzel köesini ayrd Piraye için Nazm birçok mektup ve iir yazmtr. te karnzda Nazm ve Piraye’nin dillere destan ak
Piraye iki çocuuyla birlikte ülke dnda konserler vermeye giden kocas Vedat Örfi’yi bekleyen 24 yanda genç bir kadndr. Nazm ise çocukluk arkada olan ilk ei Nüzhet Hanm ile ailesinin basks nedeniyle ayrlmtr. Moskova’dan stanbul’a ailesinin yanna yeni dönmütür. Nazm kardei Samiye Hanm’n yakn arkada olan kzl saçl, beyaz tenli Piraye’yi görür görmez ak olur. Ancak Piraye Nazm’dan uzak durmak için 1 yl boyunca köe kapmaca oynar.
Nazm’n yazd iirler Piraye’nin akln kartrr. Bunca olumsuzlua ramen Piraye kendisine yazlan iirlerin etkisine girmeye balar.
“ …
Kzm, annem, karm, kardeim
sen
Banda güneler esen
Altn gözlü çocuk,
Altn gözlü çocuum benim;
deli çlklar atp avaz avaz
burnumun dibinden gelip geçti de yaz,
ben, bir demet mor meneke olsun
getiremedim
sana!
Ne haltedek,
dostlarn karn açt
kydk meneke parasna! “
Piraye ve Nazm sonunda ylnda evlenmeye karar verdi. lk olarak beraber bir köke yerleirler. Para sknts çekerler ancak mutlu ve huzurludurlar. Bu süreç içinde Piraye henüz ei Vedat Örfi’den boanmamtr bu boanma 13 Eylül’de gerçekleir.
Mutlu aklarn yaamak için en güzel ortam yakalayan Piraye ve Nazm bu sefer ayrlmak zorunda kalr. Çünkü Nazm Hikmet’in ‘Gece Gelen Telgraf’ isimli kitab için toplatma karar çkar. Ardndan ise Nazm Hikmet tutuklanr.
Açlan davalarn sonucunda Nazm’n önce idam talebiyle yarglanmas istenir. Ardndan ceza af yasas ile karar 1 yla düürülür. Yaklak 1 buçuk yl boyunca hapis yatan Nazm Hikmet, tahliye edilir. Nazm ise içerideyken Piraye'ye birçok mektup yazyor.
"Bir tanem!
Son mektubunda:
‘Bam szlyor yüreim sersem! ‘ diyorsun.
‘Seni asarlarsa seni kaybedersem;
diyorsun;
‘yaayamam! ‘
Yaarsn karcm,
kara bir duman gibi dalr hatram rüzgarda; yaarsn kalbimin
kzl saçl bacs
en fazla bir yl sürer
yirminci asrlarda
ölüm acs."
Nazm’n hapishaneden çkmasndan sonra yaklak 6 ay geçer. Gizli bir ekilde Nazm ve Piraye evlenir ve stanbul’a yerleir. Nazm bir yandan pek Film Stüdyosu'nda çalr, yazlar yazmaya devam eder, bir yandan da gazetelerde yazlar yazar. Piraye’nin olu Mehmet ikokulu bitirmi, kz Suzan ise Robert Koleji’ne yazlmtr. 17 Ocak senesinde bir gece yars, Nazm polisler tarafndan alnarak Ankara’ya götürülür. Harp Okulu Komutanl Askeri Mahkemesi tarafndan yarglanarak komünizm propangandas yapmakla suçlanr. 15 yl boyunca ceza çarptrlr. Ardndan ceza yargtay tarafndan resmen onanr.
Piraye ve Nazm’n 12 yl süren mektuplamalar bu aamada balar. Piraye tam bir sadakatle Nazm’n geri dönecei günü beklerken hikayenin ak bir anda deiir. Çünkü Nazm’n kalbi baka bir kadna kaymaya balar.
Nazm'n Piraye ile evlendii günlerde Fransa’dan dönen Münevver ile aralarnda ksa bir yaknlama yaansa da Münevver ressam Nurullah Berk’le evlenir ve bir kz olur. Ancak Nazm, Münevver'i tekrar görmesiyle birlikte kendisinden 16 ya küçük, kumral, yeil gözlü bu kadna ak olur.
“sen esirliim ve hürriyetimsin,
çplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin,
sen memleketimsin.
Sen ela gözlerinde yeil hareler,
sen büyük, güzel ve muzaffer
ve ulaldkça ulalmaz olan hasretimsin…”
Bu duruma daha fazla dayanamayan Nazm, yllardr büyük bir sadakatle kendisini bekleyen hayat arkada Piraye'yi bir mektupla terk eder.
"Piraye
Aramzdaki münasebetlerden birisi olan fakat zaten bilfiil çoktandr mevcut bulunmayan ve daha senelerce de mevcut olamayaca anlalan kar kocalk münasebetimizi, kadn erkek münasebetimizi tasviye etmemiz, kesmemiz gerekiyor. Bunun icap ettiini uzun muhakemelerden nefsimle yaptm ikenceli müsahabelerden sonra anladm. Ve sana bir gün bile fazla yalan söylememek için bu münasebetin artk kesilmesi gerektiini ite hemen yazyorum. Sen yine benim en yakn insanmsn. En yakn dostum ve arkadamsn. Çocuklarn çocuklarmdr. Bu tarafmzda hiçbir eyin deimeyeceine inanyorum. Fakat artk kar kocalmz devam edemez. Bu bamz balarmzdan ancak bir tanesi olan bu münasebetimizi kesmemiz lazm geliyor. Sana yolladm bu mektupla beraber ben kar koca münasebetimizin kesilmesi için gereken yerlere müracaatm da yapm bulunacam.
Bütün bu olan biten eye ramen yakn iki insan olarak kalacamz biliyorum. Benim bam skt zaman hapiste olaym, darda olaym yine sana koacam. Sen de öyle bana koacaksn. Ömrümün en güzel senelerini, en iyi eserlerini sana borçluyum. Onlar manen ve maddeten senindir. imdilik Allah'a smarladk. Beni affet bile demiyorum. Her eye ramen beni herkesten ziyade anlayacak olan insann yine sen olduuna eminim. Ellerinden öperim."
Bu veda mektubu Piraye’yi ykar. stanbul’da bir bana iki çocuuyla yoksulukla mücadele eden Piraye bir de hayat arkada tarafndan terk edilir.
Piraye yllardr bir umutla sevdii adama kavumak için gün sayarken onun ayrlk mektubuyla yklr. Piraye, Nazm’n hayatnda baka bir kadn olduunu annda anlar. Oldukça gururlu olan Piraye tek celsede boanmaya karar verir. Nazm ise bu srada af umuduyla Münevver'i kocasndan boanmaya ikna etmeye çalr. Nazm Cumhuriyet'in ylyla birlikte doan afla dar çkacak, Münevver de bu srada kocasndan boanacak ve evleneceklerdi.
Münevver ise Nazm'n cezaevinden çkamayacan anlaynca einden boanmaktan vazgeçer. Sonunu bilmedii bu ak macerasna atlmaya cesaret edemez. Nazm ise akn kaybetmenin acsyla sarslrken, bir yandan da onu tüm benliiyle seven ve bekleyen Piraye'yi de kaybetmitir. Nazm bu pimanlk ve acyla Piraye'ye yeninden mektuplar yazmaya balar.
"Pirayem Kzl saçl bacm benim,
Seni arkadan bçakladm. Bir damlas benim damarlarmdaki bütün kana bedel kannla boyand ellerim. Yeryüzündeki hiçbir insan hiçbir insana benim sana yaptm kötülüü yapmamtr. Bütün bunlara ramen gel. Sana “Gel” diyecek kadar yüzsüz ve alçaksam ne halt edeyim öyleyim ite. Fakat gel. Olumuz Memet’in ba için gel ve ben kalan ömrümde ona layk bir baba olmak frsatn kazanabileyim. Senin yüzüne nasl bakabileceimi bilemiyorum. Seninle karlatm anda ayaklarnn dibine yklacam belki. Belki de sadece bayran kendi eliyle dümana teslim etmi bir hainin cesaretiyle yüzüne bakmaya çalacam. Belki de tek kelime söylemeden gözlerimi iskarpinlerine dikip oturacam. Fakat gel. Hayatm yalnz kendime ait olsayd gebermeyi çoktan tercih ederdim. Kendi ferdiyetimden, fizyolojimden, kafamn deli hasta tarafndan öylesine nefret ediyorum. Fakat yaamam lazm. Beni affetmek için deil, beni olumuz, kzmz ve onlar gibi iyi namuslu insanlarmz için yaatmak için gel ve bir daha da yalnz brakma. Eteklerinden öperim."
Piraye’ye yazd mektuplardan cevap alamayan Nazm Hikmet bu sefer de Piraye’nin olu Mehmet’e onlar bartrmas için mektuplar yazmaya balad. Piraye ile artk bir araya gelemeyeceini anlayan Nazm, açlk grevine balar ve salnn kötüye gitmesiyle hastaneye yatrlr.
Özel bir afla hapishaneden çkacana olan inancn tekrar kazanan Nazm, Münevver ile görümeye balae. Piraye ise Nazm' ziyarete gelir. Bu srada kap açlr ve içeriye Münevver girer. Nazm'n ak olduu kadnn Münevver olduunu anlayan Piraye, apar topar hastaneyi terk eder. Bu Nazm'n kzl saçl Piraye'yi son görüü olur.
ANASAYFAYA DÖNMEK ÇN TIKLAYINIZ
Nazım Hikmet
Milli Kütüphane Web Sitesi, Adam Yayınları