ne kadar yalnızım haberin var mı / Acaba Şen Misin Sözleri - Seda Sayan

Ne Kadar Yalnızım Haberin Var Mı

ne kadar yalnızım haberin var mı

Bimen Efendi, Gedikpaşa'daki kiliseden çıktı. Yokuşu tırmandı. Divanyolu'na ulaştı. Birkaç çocuk akşam gazetelerini dağıtıyordu. Bir Tasvir-i Efkâr da o aldı.

Saraçhane derken kendini Direklerarası'nda buldu. Acemin kahvesinin önündeydi. Halbuki eve gitmek niyetiyle kiliseden çıkmıştı. Kahvenin sahibi Lendeher, Bimen Efendi'de bir fevklâdelik sezmişti. Hiç konuşmadan kallâvi orta şekerlisini önündeki masaya bıraktı. Kahve kokusunu Bimen Efendi algıladı. Kahvesinden iki yudum aldı. Cebindeki gazeteyi açtı. Şiirlerin yayınlandığı sayfayı buldu.

İlk şiir Orhan Seyfi'nindi. Birinci mısra’ı okur okumaz titredi. Kirpikleri nemlendi. Hayatı boyunca çektiği mihnetler, üst üste yığıldı.

Halbuki hali vakti yerinde bir evin çocuğu olarak büyümüştü. Rüştiye'den sonra İdadi'yi de bitirmiş, çok düşkün olduğu mûsikîyi de Lem’i Bey'den meşketmişti.

Bazı hassas bünyelerde bu vardır. Dertleri yoksa kendilerine dert ararlar. Mutlaka bir sıkıntı icat ederler.

Bimen Efendi'nin hassasiyetlerini ayağa kaldıran okuduğu şiirdi.

Acaba şen misin, kederin var mı?”

Mısrâ gönlünde Hicaz’a büründü. Aksak semai ölçüsünü giyindi. Gözlerini acıttı, gönlünün en derin tellerini sızlattı. İkinci tekrarda Hicaz makamının yukarı perdelerinde haykırdı, feryad etti, yüzü seyirdi. Devamını okuyamadı.

Yerinde duramadı. Evin yolunu tuttu. Kahvesini içememişti Lendeher Ağa bunlara alışıktı. Ahmet Rasim'i kaç defa evine bırakmış, Tatyos'tan az çekmemişti.

Giderken yavaşca konuşuyordu. Kederin varmıymış. Elbette var tümen tümen. Mirayı mı unutayım, Hayganuşu mu? Keşişdağında, gezmelerimizi mi?

Hemen Kadırgadaki konaklarına ulaştı. Hiç kimse ile konuşmadan odasına çıktı. Sevgili yâreni Manol Ustanın yaptığı ud, masanın üstünde duruyor, kartal teleği mızrap da yanında “al beni tellere dolaşalım!” diyordu.

Yolda gelirken sürekli içinden tekrarladığı mısrâyı çaldı. Tekrarladı, birkaç defa daha çaldı. Şimdi bu mısrâya cevap vermesi lâzımdı. Gazeteyi açtı. Şiiri buldu. İkinci mısrâ birinci mısradan daha kuvvetle derdini soruyordu:

“Ne kadar yalnızım haberin var mı?”

Birinci mısrânın çağrıştırdığı duygular o kadar kuvvetli idi ki, ikinci mısrâ hemen su gibi akıvermişti. Bu arada kendiliğinden saz bağlantıları da -daha önce bestelenmiş gibi- mızrabına ulaşıyor, tellerde kanatlanıyor, gönlünün derinliklerinde Hicaz Hicaz dolaşıyor, mumun etrafında son pırpırlanan pervaneler misali, Bimen Efendi'nin sesi ile bütünleşiyordu.

Bir ara anasına seslendi:

- Ana bir kahve yapar mısın?
- Daha yemek yemeden mi?

- Şimdi canım istemiyor. İşim var. Çalışıyorum.

- Tamam, getiriyorum.

Kadıncağız, otuzuna yaklaşan oğlunun her sabah rengine bakar, bir önceki günden daha solgun olduğunu zanneder, geç gelen oğlunu fazlaca endişe ile takibederdi. Bedesten'deki, sarraf dükkânına gitmeyip, Gedikpaşa Kilisesi'nde, Direklerarası'nda kahvede, akşamları arkadaşları ile, gece yarılarına kadar, rakı içip eğlendiğini biliyordu.

Annesi kahvesini getirdi. Acemin kahvesinde yarım bıraktığı kahve içme tutkusu ile –anlaşılmayan bir aceleyle– kahveyi bitirdi. Udunu sevgili yârenini eline aldı. Tellerde dolaşırken, Hocasının son günlerde yaptığı Hicaz şarkının, hem de ikinci kıtasından söylemeğe başladı.

Bir olmaz emelin düştüm peşine,

Vuruldum hüsnünün şen güneşine,

Güzel gözlerinin aşk ateşine,

Yanıp da bahtiyar ölmek isterim.

Şarkının üçüncü kıt’asına geçiş aranağmesi başlıbaşına bir şaheserdi. Çaldı çaldı, birkaç kere çaldı ve Muhayyersümbüle perdesinden çağlayan Uduyla söylemeğe başladı:

Talihin kahrı var her hevesimde,

Boğulmuş figanlar titrer sesimde,

O güzel ismini son nefesimde,

Anıp da bahtiyar ölmek isterim.

Parmakları udun perdelerinden ayrılmıyor, mızrâbı da sol elini nağmelere garkediyordu. Döndü dolaştı yine aksak semaide karar verdi. Çaldığı mevcut olmayan yeni bir aranağmeydi. Üstelik çok güzeldi. Hicaz Makamının daüssıla duygusunu, gurbet hasretini, yalnızlık hassasiyetini terennüm ediyordu. Birkaç defa bu aranağmeyi çaldı ve… mûcize gerçekleşti… Yeni başladığı şarkısı dökülmeğe başladı.

Acaba şen misin kederin var mı,

Ne kadar dertliyim haberin var mı?

Yanında bana da bir yerin var mı,

Ne kadar yalnızım haberin var mı?

Bimen Efendi, bir an durdu. Kalan soğumuş kahvesinin sonunu yudumladı. Şarkısının aranağmeleri, giriş sazı tamamlanmıştı.

Hemen gazatenin o sayfasını açtı. İkinci kıt’asını buldu. Ara vermeden çalıp söylemeğe başladı.

Silen yok gözümden akan yaşımı,

Yollarda kaybettim can yoldaşımı,

Uyusam göğsüne koyup başımı başımı;

Ne kadar yalnızım haberin var mı?

***

Bimen Efendi hemen bir esericedit kâğıdı çekti. Hamparsum Limonciya'nın bulduğu işaretlerle şarkısının notasını yazdı. Katlayıp itinayla iç cebine yerleştirdi. Merdivenlere hamle etti. Annesi peşinden “yemek?” diye boşuna sesleniyordu.

Acemin kahvesine rüzgâr gibi girdi. Camın önündeki her zaman oturduğu yere baktı. Ahmet Rasim bey, nargilesini tokurdatıyor, dalgın gözlerle pencerelerin üst tarafından akşamı yudumluyordu. Ahmet Refik Bey kahve içiyor, elindeki Tercümân-ı Hakikat gazetesini mütalea ediyordu. Bimen Efendi gelince, hepsi hareketlendi. Lendehere işaret etti. Bir nargile istedi. Lendeheher onun elma ile aromalandırılmış, İsfahan tömbekisini sevdiğini biliyordu. Ahmet Rasim Bey sordu,

- Hoş geldin Bimen Efendi.

- Hoş bulduk Ahmet Rasim Bey.

- Nasılsın, ne var ne yok, çantada yeni bir şey var mı?

- Bu gün bir şarkı yaptım.

- Yaaa? Makamı?

- Hicaz.

- Güfte ?

- Orhan Seyfi.

-Bu günkü Tasvir-i Efkâr'da çıkan mı? Maşallah, sabah yayınladık. Ban de çok sevmiştim. Doğrusu besteyi çok merak ettim. Bak Tatyos Efendi buraya geliyor. Notasını okur.

- Hayır ola Ahmet Rasim Bey neyi okuyorum?

- Bimen Efendi bir şarkı yapmış. Zahmet olmazsa bir nazar atfeder misin?

- Ver bakalım notayı.

İç cebinden dörde katladığı şarkısını çıkarıp Tatyos Efendiye verdi. Tatyos duygulanmıştı. Şarkı çok içli ve yakıcıydı. Bimen Efendi'ye işaret etti. Beraberce hafif sesle söylemeğe başladılar. Masadakiler şarkının bir daha bir daha tekraını istediler. Tatyos, Arşak Efendi'ye:

- Hele udunu getir Arşak. Ben de kemanınmı alayım.

İki sazende, aranağmeyi çaldılar. Tatyos Efendi, Bimen Efendi'ye işaret etti:

Acaba şenmisin kederin varmı,

Ne kadar yalnızım haberin var mı.

Yanında bana da bir yerin var mı,

Nekadar dertliyim haberin varmı?

Silen yok gözümden akan yaşımı,

Yollarda kaybettim can yoldaşımı,

Uyusam göğsüne koyup başımı,

Ne kadar yalnızım haberin var mı?

Tatyos Efendi, ara vermeden Bimen Efendi'nin bir başka Hicaz Makamındaki eserinin aranağmesine girdi. Yine Bimen Efendi'ye işaret etti ama, Ahmet Refik Bey ve Ahmet Rasim Bey eseri biliyorlardı. Hatta Arşak Efendi hem udunu çalıyor, hem de söylüyordu.

Yıllar ne çabuk geçti o bünler arasından

Bir tel saç onun kaldı bütün hatırasından

Halâ duyarım bin sızı ben yarasından

Bir tel saç omun kaldı bütün hatırasından

Tatyos kaşla gözle büyük dostu Ahmet Rasim Bey'le anlaştı. O da bestekârdı. Hicaz Makamında, güftesini de kendisinin kaleme aldığı şarkısı vardı. Bimen Efendi bitirince, Davudî buğulu sesiyle şarkısına girdi.

Can hasta gözüm yaşlı gönül zâr ü perişan

Öldürdü beni mihnet-i devran gaam-ı cânan

Ben anladım artık derdime olamaz derman

Öldürdü beni mihnet-i devran gaam-ı cânan

Ahmet Refik Bey bestekâr değildi ama pek çok şarkının güftesini o kaleme almıştı. Zaten o günlerde herkesin dilinde olan Mısırlı İbrahim Efendi'nin bestesinin aranağmesini Tatyos, Arşak'la çalmaya başlamıştı. Hep bir ağızdan söylemeğe başladılar.

Sırma saçlı yârimin can bahşederken işvesi,

Bâdeye revnak verir canlar yakan gül bûsesi

Ruhumu teshir eder  âşüftenin her handesi.

Bâdeye revnak verir canlar yakan gül bûsesi


***

Bimen Efendi önceden hazırladığı beş kırmızı liradan oluşan keseyi gizlice Tatyos'un ceketinin yan cebine koydu. İki dost sessiz bakışlarla gözgöze geldiler. Teşekkürler alındı-verildi.


***

Akşam yemeğinden sonra Acemin kahvesi dolmaya başladı. Fasıl saati gelince Tatyos Efendi takımını topladı. Lâvtacı Onrik, Kaanunî Artaki, Hasan Tahsin, Udi Arşak yerlerini aldılar.

Hanende Ağyazar ve Karakaş sazendelerin ortasına oturdular. Hicaz Faslına başladılar. Bu akşam bir başka akşamdı. Bütün nağmeler, yer gök, “Acaba şen misin” diye nefes alıyor, “kederin var mı?” diye iç âlemindeki dertleri boşaltıyordu. Herkes çok gamlı ama o nisbette de derdine çare bulmuş gibi rahatlıyordu.

Altıntepe/29 Nisan 2020




10 Şarkı Sözleri

  • Ay karanlık gecelerim gündüz olmuyor Dalında solmuş güllerim filiz vermiyor Elim kolum işe güce varıp gitmiyor Gözlerimde ferim sönmüş haberin var mı? Gözlerimde ferim sönmüş haberin var mı? *** Haberin var mı? haberin var mı? Seni seven öldü zalım haberin var mı? Seni seven öldü zalım haberin var mı? *** Gelir günler gelir gülüm yaz bahara erer Ay karanlık gecelerim umuda döner Seni seven deli yürek bir gün yine sever? Bu şarkıyı sana yollar haberin var mı? Bu şarkıyı sana yollar haberin var mı? *** Haberin var mı? haberin var mı? Seni seven öldü zalım haberin var mı? Seni seven öldü zalım haberin var mı? *** Haberin var mı? haberin var mı? Seni seven öldü zalım haberin var mı? Seni seven öldü zalım haberin var mı? Haberin var mı? haberin var mı? Seni seven öldü zalım haberin var mı? Seni seven öldü zalım haberin var mı?

  • Ben Senin

    Seni seviyorum olduğun gibi gerisinin hiç bir önemi yok Sıfırladım kendimi de seni de lakin sende maraza çok Kurcalama yeter gizli kapaklı bütün çekmecelerimi Bitiremedin döne döne sora sora eskilerimi yenilerimi *** Ben senin Cemazül evvelini karıştırıyor muyum? Soruyor muyum ahretlik sorular Soruşturuyor muyum? *** Bu benim hayatım her saniyesine kefilim tamam mı? Bayıla bayıla gelmedin mi bana sen ne yani yalan mı? İyi ki yaşadım, iyi ki sevdim, iyi ki ağladım güldüm Pişman değilim düşe kalka yürüdüm de öyle büyüdüm.. *** Ben senin Cemazül evvelini karıştırıyor muyum? Soruyor muyum ahretlik sorular Soruşturuyor muyum? *** Acı söz yemedim, haram ellemedim Kul hakkı yemedim, daha ne olsun? Gönül titremeden, kalben istemeden Hiç sevemedim, isterse ölsün.. *** Ben senin Cemazül evvelini karıştırıyor muyum? Soruyor muyum ahretlik sorular Soruşturuyor muyum? *** Ben senin cemazül evvelini karıştırıyor muyum? Soruyor muyum ahretlik sorular Soruşturuyor muyum?

  • Beni Çok Sev

    Bir kavga nasıl da hoyrat Savaşırken, savrulurken büyüttü hayat Ben sensiz yapayalnızdım Suyum oldu, aşım oldu ama aşksızdım *** Bir vurgundu geçtiğim yollar Düşe kalka yaşanırmış, öğretir yıllar Ben sensiz her şeye sustum Koca dünya dönüyordu İçinde yoktum *** Sevdanı bulmak yıllar sürdü Hoş geldin gönlüme kaderim güldü *** Tut elimden beni çok sev Kimseye verme Seveceksen ömürlük sev Bir günlük sevme İyi günde kötü günde Sakla göğsünde Sen bu kalbe iyi geldin Benden hiç gitme *** Bir sabahsız geceydi ruhum Gün misali gözlerinde güneşi buldum Bir dertli rüzgardım, estim Umudum sen, huzurum sen Yeniden doğdum

  • Biz Çocukken

    Biz çocukken Ne güzel çiçekli kırlardık Biz çocukken Rengarenk düş kanatlı kuşlardık *** Bir masalda saklanan Günahsız melekler Çok uzakta, kuytuda Suları berrak pınardık *** Biz her mevsim yazdık Hep aşk, hep sevdaydık Her gün döndü dünya Kimdik, kim olduk? *** Biz her mevsim yazdık Hep aşk, hep sevdaydık Her gün döndü de dünya Kim, kim, kim olduk? *** Asla bitmez hayatta Güneşli yarınlar Her yürekte yaşayan Bir çocuk varsa umut var *** Biz her mevsim yazdık Hep aşk hep sevdaydık Her gün döndü dünya Kimdik, kim olduk? *** Biz her mevsim yazdık Hep aşk, hep sevdaydık Her gün döndü de dünya Kim, kim, kim olduk? *** Bir kirik ayna tuttu Güldü halime zaman Bak, dedi İşte bu senden geriye kalan Bir gölge gördüm Solgun yılların yorgun izi Ah, dedim Hayatın elinde bi çare insan

  • Her Şey Fani

    Ne olur böyle yapma, yapma Boynumu bükme, kesip atma Yol bu belirsiz, benden sapma Aşk öyle bitmez ki Bizi yakma *** Nedir bu kavgan kendinle Be belalı? Rahat bırak kalbini O, sevdalı *** Bi soluklan, bi dinle Bi bak ne söylüyor, Bi duy içindeki çığlığı, feryadı *** Giderim ben de gitmek ne ki Daha anlamadın, sen git peki Yalnızız zaten Dünya hali Ben ona yanarım her şey fani *** Nedir bu kavgan kendinle Be belalı? Rahat bırak kalbini O, sevdalı *** Bi soluklan, bi dinle Bi bak ne söylüyor, Bi duy içindeki çığlığı, feryadı *** Gelmişler, geçmişler Kimler kimler Ya seçmişler firarı Ya kalıp ısrarı *** Ya semah misali Dönmüşler ışığa Ya şaşıp Elden ele düşen pula

  • Hodri Meydan

    Senin bana bu yaptığın Söyle hangi kitaba sığar? Bir güldürdünse On ağlattın Şahidim yıllar Hiç bitmedi gitti ızdırabın Bu ceza nereye kadar Ben çeke çeke sineye Nihayetinde oldum isyankar *** Ama ne yaptıysan Olmadı, olmadı Bozamadın ki beni dünya Ben ille de inadına inadına Toz pembe bakıyorum hayata Bana sökmedi numaraların Saptıramadın doğrumdan Dünya Ben ille de inadına inadına Ümitle tutunuyorum hayata *** Bak dimdik ayaktayım Yıkamadın hala Yoluma ne tuzaklar kurdun da Yaktım çıranı Başına belayı aldın bu defa *** Hadi hodri meydan! Kahpe dünya Elinden geleni ardına koyma Görelim, bakalım Kim kimi adam edecek sonunda *** Hadi hodri meydan! Hadi hodri meydan!

  • Kedi Gibi

    Gel, vur tam on ikiden Öyle bir gel ki Bir anda oynasın yer yerinden *** Gel, sensiz anlamı yok Ne çok özledim ne çok O tatlı telaşı bir bilsen *** Al, uçur kanatlarında Seyre çıkalım o kızıl ufuklarda *** Hadi aşk beni çağır da yanına Kedi gibi sokulayım sıcağına Beni sar, sarmala da sonra At, at kuytularına at emi *** Hazırım, razıyım dünden Varım her şeyine senin ben Beni korlara ver istersen Yak, yakacaksan sen yak beni *** Gel, gel de kavuşalım Renk renk gökkuşaklarından Hayallere yelken açalım *** Gel, tut ki elimden Aşk kokulu çiçekli kırlardan Masallara koşalım

  • Sevdam Tek Nefes

    Beni gör Tanrım bir bak nerdeyim Çölleri aştım yar izindeyim Sanma ki şaştım ilk sözümdeyim Beni ara sor, gör ne haldeyim *** Karlara vardım, dağları yardım Hasrette sabır günümü aştım Her dönemeçte yol biter sandım Ya sen gel bana, ya gel de geleyim *** Yıldıza sarındım, Aya tutundum Sevdam tek nefes kaldı yutkundum Ben doğduğum günden beri bozgunum Zamanı dersen öl de öleyim *** Su akar gider bilmem nereye Gül neden mahkum onca dikene Uzar kısalır bir günde gölge Bir oyunsa bu söyle bileyim *** Karlara vardım, dağları yardım Hasrette sabır günümü aştım Her dönemeçte yol biter sandım Ya sen gel bana, ya gel de geleyim *** Yıldıza sarındım, Aya tutundum Sevdam tek nefes kaldı yutkundum Ben doğduğum günden beri bozgunum Zamanı dersen öl öleyim

  • Yolla

    Bi de baktım ki o da ne? Sürü sürü bi sürü çile Toplanmış, geliyorlar Güle oynaya yönüme *** Hani sözdü, bundan böyle Gülecektin yüzüme Yazıklar olsun sana Çelmeni taktın ya yine *** Oooooooooooof! İçime içime ata ata Pat diye patlıycam valla Oooooooooooof! Bu gidişle sonunda Salıcam aklı çayıra *** Yolla, yolla kaderim yolla Acıları bana yolla Ne de olsa Dert babasıyım ya ben Vur ya, lafı mı olur, vur ya Düşene bi de sen vur ya Ne de olsa Sabır taşıyım ya ben *** Bendeki de can İnsanım en nihayetinde Tut, çek elimden Ümidim uçurumun eşiğinde *** Oooooooooooof! İçime içime ata ata Pat diye patlıycam valla Oooooooooooof! Bu gidişle sonunda Salıcam aklı çayıra *** Yolla, yolla kaderim yolla Acıları bana yolla Ne de olsa Dert babasıyım ya ben Vur ya, lafı mı olur, vur ya Düşene bi de sen vur ya Ne de olsa Sabır taşıyım ya ben *** Ah benim şu bağrı yanık kalbim Bi türlü gün yüzü göremedi Feleğin elinde oyuncak garibim Bi türlü saadet ne bilemedi

  • Çay Simit

    Biz bi küsüp bi barışırız Bi gülüp bi ağlaşırız Eseriz ama yağmayız Ben alırım gönlünü hemen Kıyamazsın bana da sen Öyle kesip atmayız *** İçinden geliyorsam Kalbinden geçiyorsam Erit buzlarını hadi Sokak kedisi gibi Üşümüş halde beni Bırakmazsın sen değil mi? *** Çayla simit gibiyiz Gülle dikeniz ikimiz Etle tırnak gibiyiz Biz ayrılamayız ki *** Ayla yıldız gibiyiz Balla kaymağız ikimiz Çifte kumru gibiyiz Biz ayrılamayız ki *** Köprüleri yıkamayız ki Gemileri yakamayız ki Olamayız başkasıyla Sözümüzden cayamayız ki Biz ayrılamayız ki *** Biz dudakta tenimizi Tende nefesimizi Hissetmesek olmaz Güzel yüzünde gezmeli elim Benim her yanım ezberin Yanmasak olmaz

  • Çok Ağladım

    Haykrısam Duyup gelsen uzaklardan Dokunsam bi Son bi kez sana dokunsam *** Sarılsam Hayallerime sarılsam Uzansam bi Yani başına uzansam *** Bildiğin gibi değil hiç Çok ağladım Ne çok ağladım Silinmiyor hatıralar Anladım Bıraktığın gibi değilim hiç Çok ağladım Ne çok ağladım Unutulmuyor yaşananlar Anladım *** Durdursam Zamanı geriye alsam Buluşsak bi Kollarımdan ayrılmasan *** Kavuşsam Rüyalarına çağırsan Uyansam bi Yani başında uyansam *** Bildiğin gibi değil hiç Çok ağladım Ne çok ağladım Silinmiyor hatıralar Anladım Bıraktığın gibi değilim hiç Çok ağladım Ne çok ağladım Unutulmuyor yaşananlar Anladım *** Keşkelerim olmasaydı Özler miydim bu kadar seni ? Hiçbir zaman affetmedim kendimi Nereye gitsem Yanımda götürdüm hasretini Eski ben değilim inan Sadece bir yarim insan

  • Acımasız

  • Affedin Bizi Çocuklar

  • Bal Küpü

  • O Sevişmeler

  • Haberin Var Mı - Fikret Kızılok
    PLAY FULL SONG

    Get up to 1 month free

    PLAY FULL SONG

    Connect with Apple Music. Sign-in or Try it free for 3 months.

    Music Video

    Fikret Kızılok - Haberin Var mı I Gün Ola Devran Döne © 1999 Kalan Müzik

    Featured In

    Album

    Gün Ola Devran Döne

    Fikret Kızılok

    Similar Songs

    nest...

    batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir