Mekke döneminde inen Necm suresi adını ilk ayette geçen ve yıldız anlamına gelen Necm kelimesinden alıyor. Mirac mucizesinin anlatıldığı Necm suresinde putların uydurma ilahlar olduğu da yer alıyor. Peki Necm suresinin fazilet ve sırları nelerdir? İşte içinde secde ayeti geçen Necm suresinin sırları
Necm süresinin fazileti ve sırları nelerdir?
Kur’an-ı Kerîm, Yüce Allah’ın yeryüzüne şeref veren en kutsal kitabıdır. Kuran-ı Kerim’in kendisi bütünüyle fazilet ve saâdetle doludur. Bu nedenle kişi okuduğu zaman bunun Allahü Teâlâ’nın kelâmı olduğunu düşünmeli ilmihâl kitâbların’da bildirildiği gibi amel ettiği, i-bâdet yaptığı takdirde büyük sevâblara kavuşur. Peygamberimiz’in Kur’an okumanın fazilet ve değerine işaret eden pek çok hadisleri vardır. Tabi kişi ne niyetle okuyup o sureyi vesile ederek duada bulunması ve niyetide önemlidir.
Kur’ân, insanları yolların en doğrusuna götürür. Gerek insanların kendileriyle olan münasebetlerinde, gerek insanların birbirleriyle olan münasebetlerinde ve gerekse devletlerarası münasebetlerde Kur’ân, en ideal ve mükemmel yolu gösterir.
Ayrıca Kur’an tilâveti İslam’da faziletli amellerden biridir. Kur’an okumaktan maksat, öncelikle onun emir ve nehiylerine uymaktır. Fakat sadece okumanın da sevabı ve mükâfatı vardır. Kur’an kendisiyle amel edenlere ve inanarak ibadet kastıyla okuyanlara kıyamet gününde şefaatçi olacaktır.
Kur’ân-ı kerîmin elli üçüncü sûresi
Necm sûresi Mekke’de nâzil oldu (indi). Altmış iki âyet-i kerîmedir. İlk âyetinde geçen ve yıldız mânâsına gelen Necm kelimesi sûreye isim olmuştur. Sûrede; mîrâc mûcizesi, putların uydurma ilâhlar olduğu, Allahü teâlâdan yüz çevirip, dünyâya kul ola nlara îtibâr etmemek gerektiği, büyük günâhlardan ve ahlâksızlıklardan kaçanları Allahü teâlânın mağfiret edeceği, günahlarını bağışlayacağı bildirilmektedir.
NECM SURESİ NEDEN İNDİRİLMİŞTİR?
Vahidî, Taberanî, İbnülmünzir ve İbni Ebî Hatem’in Sabit bin el-Hâris el-Ensârî’den rivayet ettiklerine göre Yahudiler sabîlik çağında bir çocukları öldüğü zaman “O sıddîktır.” derlerdi. Bunu Rasulullah duyduğunda şöyle buyurdular: “Yahudiler yalan söylüyor, Allah ana karnında hiçbir canlı yaratmamıştır ki onun şakî veya saîd olduğunu bilmesin.” Bunun üzerine Allah: “O, sizi daha topraktan yarattığı zaman ve siz henüz analarınızın karınlarında ceninler halinde olduğunuz sırada sizi çok iyi bilendir” ayetini indirdi.
Vahidî ve İbni Cerir’in rivayetlerine göre Mücahid ve İbni Zeyd, arası ayetlerin Velid bin Muğire hakkında indiğini söylemişlerdir. Velid müslüman olmuştu. Müşriklerden birisi onu ayıpladı ve: “Niçin büyüklerin dinini terkettin ve onları sapık saydın ve onların cehennemde olduklarını iddia ettin?” dedi. O da “Allah’ın azabından korktum.” cevabını verdi. Bunun üzerine o şahıs, Velid’in kendisine bir miktar mal vermesi halinde günahlarını yükleneceğine kefil oldu. Bunun üzerine Velid tekrar müşrik oldu. Sonra vaadettiği malın bir kısmını verdikten sonra cimrilik yapıp gerisini vermedi. Bunun üzerine bu ayetler indi.
Muhammed bin Ka’b el-Kurazî’ye göre ise Ebu Cehil hakkında inmiştir. Ebu Cehil, “Vallahi aslında Muhammed üstün ahlaktan başka bir şey emretmiyor” demişti. “Biraz verip de gerisini sert kaya gibi tuttu” ayeti işte bunu ifade etmektedir.
İbni Ebi Hatem’in rivayetine göre İkrime şöyle dedi: Rasulullah bir gazaya çıkacaktı. Birisi gelip binek istedi. Rasulullah (s.a.) ona verecek binek bulamadı. O adam bir ahbabını gördü, ona: “Bana bir şey ver.” dedi. O da “Günahlarımı sen çekmen şartı ile şu genç devemi sana vereyim.” dedi. Adam “Olur.” dedi. Bunun üzerine bu ayetler indi.
Vahidî’nin rivayetine göre Hz. Ayşe şöyle dedi: Rasulullah (s.a.) gülüp eğlenen bir grup insana rastladı. Onlara: “Benim bildiğimi siz bilseniz kesinlikle az güler çok ağlarsınız.” buyurdu. Bunun üzerine Cebrail “Güldüren de, ağlatan da O’dur” ayetini ( ayet) indirdi. Rasulullah hemen o g-ruba geri dönüp şöyle dedi: Daha kırk adım gitmemiştim ki Cebrail bana geldi ve “Git onlara de ki: Allah şöyle diyor: “Hakikat şu: Güldüren de ağlatan da O.”
NECM SÛRESİ’NİN FAZİLETİ VE SIRLARI
Kim Necm sûresini okursa, Mekke’de Muhammed’i (aleyhisselâm) tasdîk ve inkâr edenlerin adedidin on katı sevâb verilir. (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)
Ruhsal yönden sıkıntıdan kurtulmak isteyen veya hafızasının daha kuvvetli olmasını isteyen kişi, okunduğun Allahın izniyle bu sıkıntılardan kurtulur.
Bir kimse peşinde koştuğu, bir türlü erişemediği şeyin elde edilmesini, korkulan şeyin gitmesini,gam,sıkıntı,bunalım ve kederlerin giderilmesini,zulümden,iftiradan kurtulmasını,düşmana karşı yardım bulmasını,borcunu ödemesini,hastanın şifa bulması ve benzeri hususların gerçekleşmesini şeriatın emrettiği ve uygun gördüğü ölçüde arzu ediyorsa, Necm suresiayeti defa Halis ve istediği şey doğrultusunda, gönlünü de allah c.c vererek,peygamber efendimizden şefaat dileyerek,meşayıh kiramdan ervahından medet umarak gündüzleri ve geceleri (en müsait saat teheccüd saatidir)okuyarak,hiç şeksiz ve şüphesiz muradına kavuşur.
isteğin, arzun,idealin,aşkın,muhabbetin,iş ev araba, rızık genişliği,makam ve mevki sahibi olma isteğin,bir yere nakil veya naklini engellemen,Düşmana galip gelme,
Hak eden zalimin helâkı veya ıslahı,zinadan,içkiden,ve haramdan vazgeçseafoodplus.info çok isteğin ne ise yerine gelene kadar,(en azından üç gece devam edilmelidir.)kısa zamanda bi iznillahi te’ala dileğin matlubun inşallah kabul olur. Her isteğine kavuşursun bi iznillahi te’ala.
Necm sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 62 âyettir. İsmini 1. âyette geçen ve “yıldız” mânasına gelen اَلنَّجْمُ (necm) kelimesinden alır. Mushaf tertîbine göre 53, iniş sırasına göre ise sırada yer alır. İçinde secde ayeti bulunan sûrelerden biridir.
Mushaftaki sıralamada elli üçüncü, iniş sırasına göre yirmi üçüncü sûredir. İhlâs sûresinden sonra, Abese sûresinden önce Mekke’de nâzil olmuştur. Sadece âyetinin Medine’de indiği rivayet edilmiştir, fakat bu âyetin öncesi ve sonrasıyla olan sıkı anlam bağı ve üslûp birliği bu rivayeti tereddüde açık bırakmaktadır (Derveze, I, , ).
Kur’ân-ı Kerîm, Allah Teâlâ tarafından Cebrâil (a.s.) vasıtasıyla Resûlullah (s.a.s.)’e inzal buyrulmuştur. Dolayısıyla Peygamberimiz (s.a.s.)’in tebliğ ettiği İslâm, onun kendi arzu ve istekleriyle ortaya attığı bir iddia değil, bütünüyle vahye ve kesin bilgiye dayanan en doğru dindir. O, hakîkatin ta kendisidir. Çünkü Peygamber (s.a.s.), bizzat kendi müşâhedelerine dayanan hakikatleri tebliğ etmiştir. O, kendisine vahiy getiren meleği kendi gözleriyle görmüş ve Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın büyük işaretlerini bizzat müşahede etmiştir. Müşriklerin tutundukları yol ise zanna dayanmaktadır. Taptıkları Lât, Menât, Uzza putlarının hiçbir gerçekliği yoktur. Meleklere Allah’ın kızları demeleri de, onların şefaatleriyle kurtulacaklarına inanmaları da bütünüyle zanna dayanan bir iddiadır. Sahip oldukları inançlarının ne naklî ne de aklî hiçbir delili yoktur. Onların kesin bilgiye dayanan İslâm’ı bırakıp sadece zanlarına tabi olmalarının altında yatan gerçek ise âhirete inanmayıp sırf dünyanın peşinden koşmalarıdır. Netice itibariyle Peygamber (s.a.s.)’in davetini kabul edenlerle etmeyenlerin karşılaşacakları sonuçlar farklı olacak; iman edip sâlih amel işleyenler mükafatlandırılırken, kötülük yapanlar da cezalandırılacaklardır. Bu sadece Hz. Muhammed (s.a.s.)’in verdiği bir haber değil, Hz. İbrâhim ve Hz. Mûsâ gibi önceki tüm peygamberlerin tebliğ ettiği kadim ve değişmez bir hakîkattir. Bu gerçeklere inanmayan Nûh, Âd, Semûd ve Lût kavimleri nasıl helak edildilerse, Hz. Muhammed (s.a.s.)’e inanmayanlar da öyle helak edileceklerdir. O halde ölüm ve kıyâmet gelmeden önce intibâha gelip Allah’a kulluğa dönmek gerekir.
هٰذَا نَذ۪يرٌ مِنَ النُّذُرِ الْاُو۫لٰى ﴿٥٦﴾
اَزِفَتِ الْاٰزِفَةُۚ ﴿٥٧﴾
لَيْسَ لَهَا مِنْ دُونِ اللّٰهِ كَاشِفَةٌ ﴿٥٨﴾
اَفَمِنْ هٰذَا الْحَد۪يثِ تَعْجَبُونَۙ ﴿٥٩﴾
وَتَضْحَكُونَ وَلَا تَبْكُونَۙ ﴿٦٠﴾
وَاَنْتُمْ سَامِدُونَ ﴿٦١﴾
فَاسْجُدُوا لِلّٰهِ وَاعْبُدُوا ۩ ﴿٦٢﴾
Kur’an ve Peygamber, Allah’ın azabını haber veren önceki uyarıcılar gibi bir uyarıcıdır.
Yaklaşan kıyâmet iyice yaklaştı.
O an gelip çattığında Allah’tan başka hiçbir güç ona engel olamayacaktır!
Yoksa şimdi siz ebedî mutluluğa çağıran bu söze, Kur’an’a mı şaşıyorsunuz?
Hep gülüyorsunuz da, hiç ağlamıyorsunuz!
Büyük bir gaflet içinde kafa tutuyor, oyalanıp duruyorsunuz! Bundan vazgeçin!
Haydin artık Allah için secdeye kapanın ve yalnızca O’na kulluk edin!
Hz. Mûsâ, Hz. İbrâhim, onlara indirilen sayfalar, önceki helak edilen kavimler Allah’ın azabını haber veren birer uyarıcı oldukları gibi Kur’ân-ı Kerîm ve Resûlullah (s.a.s.) de aynı cinsten birer uyarıcıdır. Bunların bildirdiğine göre kıyamet artık iyice yaklaşmıştır. Onun vaktini tayin edip koparacak olan sadece Allah Teâlâ olduğu gibi, onu öne veya arkaya alacak olan da sadece O’dur. O’nun dışında hiçbir gücün kıyâmete müdâhalesi söz konusu değildir. Kıyâmet koptuğu zaman da Allah’tan başka hiçbir güç onu engelleme imkânına sahip değildir. İşte Allah Teâlâ bu kadar kuvvetli bir Rab, kıyâmet de kendinden sakınılması ve hazırlanılması gereken bu kadar büyük bir felâkettir. Buna rağmen Kur’an’ın uyarılarını ciddiye almayan, hala gülüp eğlenen, ağlayıp tazarru ve niyazla Allah’a yönelmesi gerekirken sersem sersem duran, kafa tutan, somurtan gâfiller kınanmakta, tüm insanlık tek olan Allah’a secde ve kulluğa davet edilmektedir.
Rivayete göre “Yoksa şimdi siz ebedî mutluluğa çağıran bu söze, Kur’an’a mı şaşıyorsunuz? Hep gülüyorsunuz da, hiç ağlamıyorsunuz! Büyük bir gaflet içinde kafa tutuyor, oyalanıp duruyorsunuz! Bundan vazgeçin!” (Necm 53/) âyetlerinin inişinden sonra Resûlullah (s.a.s.)’in ölünceye kadar, tebessüm dışında, güldüğü görülmemiştir. (Kurtubî, el-Câmi‘, XVII, )
Ebu Hureyre der ki: “Yoksa şimdi siz ebedî mutluluğa çağıran bu söze, Kur’an’a mı şaşıyorsunuz?” (Necm 53/59) buyruğu nâzil olunca, Suffe ehli: اِنَّا لِلّٰهِ وَ اِنَّا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ (innâ lillâhi ve innâ ileyhi raciûn) diyerek gözyaşları yanakları üzerinden akıncaya kadar ağladılar. Peygamberimiz (s.a.s.) onların ağladığını duyunca, o da onlarla birlikte ağladı. O ağladığı için biz de ağladık. Bu sefer Efendimiz (s.a.s.) şöyle buyurdu:
“Allah korkusundan dolayı ağlayan kimse cehenneme girmez.” (Beyhaki, Şuabü’l-İman, I, )
› âyet okunduğunda secde edilmesi, âlimlerin çoğunluğuna göre vaciptir.
Şimdi Necm sûresinde yer alan bu ilâhî uyarı ve korkutmaları, daha detaylı ve örnekleriyle açıklamak üzere Kamer sûresi geliyor:# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَيْسَ لَهَا مِنْ دُونِ اللّٰهِ كَاشِفَةٌ | |
Türkçe Okunuşu * | Leyse lehâ min dûni(A)llâhi kâşife(tun) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O an gelip çattığında Allah’tan başka hiçbir güç ona engel olamayacaktır! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onu (vaktini) Allah'tan başka açığa çıkaracak yoktur. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onu Allah'tan başka ortaya koyacak yoktur. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onu Allah’tan başka açacak kimse yoktur. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onu Allah'tan başka açığa çıkaracak yoktur. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yoktur ona Allahdan başka açıcı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onu Allahdan başka açığa çıkaracak yokdur. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 57, O yaklaşan (kıyâmet), yaklaştı! Onu Allah'dan başka ortaya çıkarıcı yoktur. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onun vaktini Allah'dan başka açıklayacak yoktur. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onun için Allah Teâlâ'dan başka yoktur bir açıcı. | |
Ümit Şimşek Meali | Onu Allah'tan başka açığa çıkaracak yoktur. | |
Yusuf Ali (English) Meali | No (soul) but Allah can lay it bare. | |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Necm Sûresi ayetinin tefsiri için tıklayınız | ||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nâs sûresi Mekke’de inmiştir. 6 âyettir. Kur’ân-ı Kerîm bu sûre ile sona ermektedir. İsmini, 4. âyet hâriç, âyetlerinin sonlarında tekrarlanan ve “ins
Dilek kelimesi sözlükte, “olması istenen şey, istek, arzu, talep, ricâ, temenni” anlamlarına gelir. Kur’an-ı Kerim’de istek, dilemek, temenni vs. hak
Felâk suresi, Medine döneminde nüzul olmuştur. Felâk suresi, 5 âyettir. Felâk, “sabah aydınlığı” demektir. FELAK SURESİ ARAPÇA Felak Suresi Arapça
Felak sûresi Mekke’de inmiştir. 5 âyettir. İsmini birinci âyetin sonundaki “yarmak, aydınlık, sabah” mânalarına gelen اَلْفَلَقُ (felak) kelimesinden
Devlet kelimesi sözlükte, “belli bir toprakta veya toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun olu
Copyright © Kuran ve Meali. Hiçbir ticari kaygısı yoktur.
seafoodplus.info altında yayınlanan içeriklerin tüm hakları mahfuzdur. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi içeriklerin tamamı izinsiz kullanılamaz.
Mekke döneminde indirilmi olan Necm suresinin sadece Ayetinin Medine’de indirildiine inanlr. Kuran- Kerim’de srada yer alan bu sureden önce Tur suresi ve sonra Kamer suresi vardr. Cüz 27’de yer alan Necm suresi, toplam 62 ayetten oluur. Surenin ad, ilk ayette geçen ve yldz anlam olan en-Necm kelimesinden gelmitir. Secde ayeti bulunan bu surede dinin temel konularna deinilir. ayet ise çok önemlidir. Ksa bir ayet olan Necm suresi ayeti ezberlemek de oldukça kolaydr.
Necm suresi ayet okunuu pek çok kiinin merak ettii konulardan biridir. Ksa bir ayet olan bu ayetin Türkçe ve Arapça okunular skça aratrlmaktadr. Necm suresi ayet Arapça okunuu u ekildedir:
Arapça okunuu örendikten sonra Türkçe okunuu da merak edilmektedir. Necm suresi ayet Türkçe okunuu ise u ekildedir:
Kuran- Kerim okuyanlarn ve bu alanda aratrma yapanlarn büyük önem verdii Necm suresi ayet, anlam olarak çok önemlidir. Necm suresi 58 ayet Türkçesi örenilerek bu ayetin ne anlama geldii hakknda bilgi edinilebilir. Necm suresi ayet anlam aadaki gibidir:
Necm suresi ayet meal olarak örenildikten sonra bu ayetin tefsiri merak edilir. Çünkü bu ayetin Türkçesine bakldnda, Kuran- Kerim’de yer alan önemli ayetlerden biri olduu görülebilir. Necm suresi Ayet tefsiri aadaki gibidir:
Bunca nimet, hatrlatma ve uyarya ramen Allah’n birliini ve âhiret hayatnn varln tartma konusu yapma küstahln gösteren, Kur’an’n verdii bilgi ve çarlar karsnda akl ve iz‘an harekete geçirmek yerine gaflet içinde oyalanmaktan haz alanlar eletirilmektedir. Buna ramen âyette ksa ve etkileyici bir ifadeyle herkes Allah’a kulluk etmeye ve O’na olan saygsn belli etmeye çarlmakta, böylece sûre asl mesajn tekrar edilmesiyle bitirilmektedir.
âyeti “Bu, önceki uyarlar gibi bir uyardr” eklinde de çevirmek mümkündür. Burada Hz. Muhammed’in, Kur’an- Kerîm’in, önceki toplumlar hakknda verilen haberlerin veya müteakip âyette yer alan kyamet uyarsnn kastedildii yönünde yorumlar yaplmtr. âyette kyametin her an biraz daha yaklat uyars yapldktan sonra âyette onu Allah’tan baka aça çkaracak veya onun zamann ve nasl olacan bilecek yahut onu engelleyebilecek kimse bulunmad bildirilmektedir (evkânî, V, ; Elmall, VII, ). Âlimlerin çounluuna göre son âyette secde etmek gerekir. (Kaynak: Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: )
Necm suresi 58 ayet fazileti ve srlar arasnda en önemlilerden biri kiinin ruhsal skntdan kurtulmasn salamasdr. Bu ayetin faziletleri u ekilde sralanabilir:
Necm suresinin ayetinin faziletlerinin gerçeklemesi için kaç defa okunmas gerektii merak edilir. Bu ayet-i kerimeyi 70 bin ya da bin defa okuyan kimseler, Allah’n birçok lütfuna nail olur. Birkaç gün içinde bu hatmi tamamlayan kii, sonraki günler de en az defa ayeti okumaya devam etmelidir. Ayet-i kerimeyi okumadan önce elbiselerin ve mekann temiz olmas gerekir. Necm suresi ayet fazileti kaç defa okunmal sorusunun yant bu ekildedir.
Necm suresi ayet çok faziletli bir ayeti- kerimedir. Bu yüzden çeitli durumlarda okunmas gerektii söylenir. Ruh skntsndan, hastalktan ve felçten kurtulmak için bu surenin bu ayetinin okunmas tavsiye edilir. Borçlardan en ksa zamanda kurtulmak ve hakkn alnmas için de Necm suresi ayet okunabilir. Ayrca hapisten, isizlikten ve bekarlktan kurtulmak için de etkili olduu söylenir.
ANASAYFAYA DÖNMEK ÇN TIKLAYINIZ
Leyse Leha Min Dunillahi Kaşifeh anlamı, sırları, fazileti ve nasıl okunacağı hakkında sizlere bilgiler veriyoruz.
leyse leha min dunillahi kaşifeh ayeti necm suresinde geçmektedir. Kuran-ı kerimin suresinden elli üçüncü suredir. Necm suresinin Ayeti kerimesidir. Bu ayet zun bir ayet değildir.
Leyse leha min dunillahi kaşifeh sırları ayetde anlatıldığı gibi keşfedecek olan yalnız Allah’tır diyerek keşfimizin açılmasını gönülden dua edebiliriz. Bu ayeti okumanın Ruhsal sıkıntılara iyi geldiği bilinir. Necm suresinin bu ayetinde kıyametin vaktini yalnız ve yalnız Allah’ın bildiği anlatılmaktadır. O’nun dışında hiçbir güç kıyameti bilemez. Kıyamet koptuğu zaman da Allah’tan başka hiçbir kuvvet onu engelleyemez. İşte kıyamet de kendisinden çok korkulan büyük bir felakettir.
Kıyametin şiddetinden, dehşetinden yalnız ve yalnız Allah’a sığınırız. Kıyametin vaktini yalnızca Allah belirler işte bu ayeti kerimeyi okuduğumuzda bunları tasdiklemiş oluruz. Kıyamet kendisinden korktuğumuz kadar kendisine hazırlık yapmamız gereken bir gündür. Kuran’ın uyarılarını ciddiye alarak tek olan kudreti büyük Allah’a sığınmak kulluk görevlerini yerine getirmek gereklidir.
Leyse leha min dunillahi kaşifeh anlamı(meali): O an gelip çattığında Allah’tan başka hiçbir güç ona engel olamayacaktır! ( Necm58) ayetin anlamından anlıyoruz ki kıyameti, Allah’tan başka keşfedecek yoktur. Kıyametin kopması Allah tarafından gerçekleştirilecektir. Onu gerçekleştirecek olan da, geciktirmek isterse, geciktirecek olan da, öne almak isterse öne alacak olan da sadece Allah’tır.
Leyse leha min dunillahi kaşifeh okuyanlar ayeti düşünerek içinde bulundukları sıkıntıdan, erişemediği istekten ,ayette anlattığı gibi yalnızca Allah’ın bileceğini yapacak kudrete sahip olduğunu açacağını, düşünerek dua ederler. Okuyanın gönülden okuması her şeyi bilenin yalnız Allah olduğunu bilerek okuması güzel olur.
Leyse leha min dunillahi kaşifeh nasıl okunur sorusuna ayet olduğu için abdestli şekilde okunur diye cevap verebiliriz. Zikir halinde de okunabilir belli bir sayıda da okunur yazan yazan kaynaklar da vardır. Bu sayılarda okuyan Salih kimselerin tecrübesi vardır.
Leyse leha min dunillahi kaşifeh hangi Ayet sorusuna Necm suresindeki Ayet diyebiliriz.
SONUÇ:Kuran’da necm suresinde geçen bu ayeti kerime Kıyamet’in kopmasını yalnızca Allah’ın bildiğini, O’nu yalnızca Allah’ın gerçekleştireceğini Allah’ın gücünün büyüklüğünü anlatan bir seafoodplus.info’da necm suresinde geçen bu ayeti kerime Kıyamet’in kopmasını yalnızca Allah’ın bildiğini, O’nu yalnızca Allah’ın gerçekleştireceğini Allah’ın gücünün büyüklüğünü anlatan bir ayettir.
Sübhanallahi ve Bihamdihi – Fazilet ve Nasıl Zikir Olarak Çekilir?
La İlahe İllallah Ente Subhaneke İnni Küntü Minezzalimin Anlamı
La İlahe İlla Ente Sübhaneke İnni Küntü Minezzalimin Anlamı