nefret zıt anlamlısı nedir / Nefretin zıt anlamlısı nedir? Nefret kelimesi ve sözcüğünün zıt anlamlıları

Nefret Zıt Anlamlısı Nedir

nefret zıt anlamlısı nedir

Bu İçerik Saç Baş Yoldurur: Anne - Kız Olsa Birbirinden Nefret Edecek Zıt Dizi Karakterleri

Haberler

TV

Bu İçerik Saç Baş Yoldurur: Anne - Kız Olsa Birbirinden Nefret Edecek Zıt Dizi Karakterleri

Televizyonda izlediğimiz partner ya da anne-kızlar genellikle birbirleriyle uyum içerisinde yazılsa da bazı dizilerdeki anne ve kız rollerinin diziler arası transferle değiştirilmesi inanılmaz farklı senaryolara kapı aralayabilir. Biz de kafamızda kurduğumuz olası senaryoları gerçekleştirebilecek anne ve kız karakterleri birbirleriyle eşleştirdik.

1. Yalı Çapkını'ndaki Suna pasifliği ve fedakarlığıyla hangimizi ekran başında sinir krizine sokmuyor ki? Eğer Kıvılcım'ın kızı olsaydı ondan her öğün nasihat işitir, kendine gelmesi için dürtükler dururdu. Tabii bu durum ikili arasında bol didişmeli bir anne-kız ilişkisi ortaya çıkarabilirdi.

1. Yalı Çapkını'ndaki Suna pasifliği ve fedakarlığıyla hangimizi ekran başında sinir krizine sokmuyor ki? Eğer Kıvılcım'ın kızı olsaydı ondan her öğün nasihat işitir, kendine gelmesi için dürtükler dururdu. Tabii bu durum ikili arasında bol didişmeli bir anne-kız ilişkisi ortaya çıkarabilirdi.

2. Soykan ailesinin başındaki güçlü bir kadın olan Hülya Soykan, Nursema ile anlaşırdı, fakat Nursema'yı kendi doğrularına göre yönlendirerek. Zorla evlendirilmesine rağmen Nursema daha sonra sevdiği kişi Umut'la evlenebildi, fakat bu Hülya Soykan'la pek mümkün olmazdı.

2. Soykan ailesinin başındaki güçlü bir kadın olan Hülya Soykan, Nursema ile anlaşırdı, fakat Nursema'yı kendi doğrularına göre yönlendirerek. Zorla evlendirilmesine rağmen Nursema daha sonra sevdiği kişi Umut'la evlenebildi, fakat bu Hülya Soykan'la pek mümkün olmazdı.

3. O Hayat Benim'in cazgır annesi Nuran, Aile'deki Devin'le anne-kız olsaydı muhtemelen ilişkiler Devin'in psikiyatri seansları ekseninde dönerdi. Giderek Soykan olan Devin'de az biraz Nuran cadalozluğu var mı ikinci sezonda göreceğiz.

3. O Hayat Benim'in cazgır annesi Nuran, Aile'deki Devin'le anne-kız olsaydı muhtemelen ilişkiler Devin'in psikiyatri seansları ekseninde dönerdi. Giderek Soykan olan Devin'de az biraz Nuran cadalozluğu var mı ikinci sezonda göreceğiz.

4. Hürrem Sultan, Seyran'ın oradan oraya sürüklenip sürekli başka erkeklere parayla satılmasına asla izin vermeyecek bir anne olurdu. Ferit'i içgüveysi olarak yanına bile alabilirdi. Fakat en ufak bir hatasında affetmeyeceği için Seyran'la sık sık tartışırdı.

4. Hürrem Sultan, Seyran'ın oradan oraya sürüklenip sürekli başka erkeklere parayla satılmasına asla izin vermeyecek bir anne olurdu. Ferit'i içgüveysi olarak yanına bile alabilirdi. Fakat en ufak bir hatasında affetmeyeceği için Seyran'la sık sık tartışırdı.

5. Esme ile Yıldız anne-kız olsaydı Yıldız şu an bulunduğu noktanın ucundan kıyısından geçemezdi. Alfa bir kadın olduğu için annesine karşı çıkıp yine kendi çabalarıyla bir yerlere gelince de Esme'yi muhakkak yanına alırdı, fakat tartışmasız bir anne-kız ilişkisi asla olamazdı. Sonuçta Yıldız'dan bahsediyoruz.

5. Esme ile Yıldız anne-kız olsaydı Yıldız şu an bulunduğu noktanın ucundan kıyısından geçemezdi. Alfa bir kadın olduğu için annesine karşı çıkıp yine kendi çabalarıyla bir yerlere gelince de Esme'yi muhakkak yanına alırdı, fakat tartışmasız bir anne-kız ilişkisi asla olamazdı. Sonuçta Yıldız'dan bahsediyoruz.

6. Feride ile Doğa'nın anne-kız olduğu bir senaryoyu hayal bile etmek istemiyoruz. Sevgilisinden hamile kalan kızına artık ne tür işkenceler uygular bilmiyoruz, fakat Doğa'nın boşanması yerine onu o eve hanım yapıp, Fatih ve araba satıcısı Aylin'e hayatı zindan ederdi.

6. Feride ile Doğa'nın anne-kız olduğu bir senaryoyu hayal bile etmek istemiyoruz. Sevgilisinden hamile kalan kızına artık ne tür işkenceler uygular bilmiyoruz, fakat Doğa'nın boşanması yerine onu o eve hanım yapıp, Fatih ve araba satıcısı Aylin'e hayatı zindan ederdi.

7. İstanbullu Gelin'in dediğim dedik annesi Esma, Alemin Kıralı'ndaki biraz fazla seküler olan Jülide'yle asla anlaşamazdı. Muhtemelen Jülide, Boran ailesinin sponsorluğunda yurt dışında yaşardı. Esma ise ona sürekli hayırlı bir kısmet arardı.

7. İstanbullu Gelin'in dediğim dedik annesi Esma, Alemin Kıralı'ndaki biraz fazla seküler olan Jülide'yle asla anlaşamazdı. Muhtemelen Jülide, Boran ailesinin sponsorluğunda yurt dışında yaşardı. Esma ise ona sürekli hayırlı bir kısmet arardı.

8. Aslı Sütçüoğlu yarı muhafazakar bir ailenin kızıyken bile taşikardi geçirirken, Kızılcık Şerbeti'ndeki Pembe'nin kızı olması onun için diri diri mezara gömülmek olurdu. Unut sen şimdiki yaşamını Aslı Sütçüoğlu!

8. Aslı Sütçüoğlu yarı muhafazakar bir ailenin kızıyken bile taşikardi geçirirken, Kızılcık Şerbeti'ndeki Pembe'nin kızı olması onun için diri diri mezara gömülmek olurdu. Unut sen şimdiki yaşamını Aslı Sütçüoğlu!

9. Yasak Elma'nın Asuman'ı ve Medcezir'in Mira'sının anne-kız ilişkisine kesin çok gülerdik. Asuman'ın kendine has tavırları ve Yaman yerine daha zengin olan Orkun'u tercih etmesi herkesin gözünde kesin gibi.

9. Yasak Elma'nın Asuman'ı ve Medcezir'in Mira'sının anne-kız ilişkisine kesin çok gülerdik. Asuman'ın kendine has tavırları ve Yaman yerine daha zengin olan Orkun'u tercih etmesi herkesin gözünde kesin gibi.

Herkesi birbirine düşürerek sürekli ağızların tadını kaçıran Hayriye, Kızılcık Şerbeti'ndeki Alev'i tıpkı Necla'yı dövdüğü gibi şiddetle eğitmeye çalışırdı. Kavga ve kaosun hakim olduğu ilişkide Alev alır bavulunu giderdi.

 Herkesi birbirine düşürerek sürekli ağızların tadını kaçıran Hayriye, Kızılcık Şerbeti'ndeki Alev'i tıpkı Necla'yı dövdüğü gibi şiddetle eğitmeye çalışırdı. Kavga ve kaosun hakim olduğu ilişkide Alev alır bavulunu giderdi.

Asmalı Konak'ın hanım ağası Sümbül Hanım ve Yaprak Dökümü'nün fesat yengesi Ferhunde'yi bir arada düşünemiyoruz. Örf ve adetlere uyum sağlamayı bir kenara koyalım onca zenginliğin içine doğmak bile Ferhunde'yi kaostan geri tutamaz. Sümbül Hanım'ın diktası altına asla girmeyeceğinden bahsetmiş miydik?

 Asmalı Konak'ın hanım ağası Sümbül Hanım ve Yaprak Dökümü'nün fesat yengesi Ferhunde'yi bir arada düşünemiyoruz. Örf ve adetlere uyum sağlamayı bir kenara koyalım onca zenginliğin içine doğmak bile Ferhunde'yi kaostan geri tutamaz. Sümbül Hanım'ın diktası altına asla girmeyeceğinden bahsetmiş miydik?

Sizin önerileriniz kimler? Yorumlarda buluşalım

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda

Nefret Zıt Anlamlısı Nedir? Nefret Kelimesinin Zıt Anlamlısı Olan Sözcük Ve Cümle İçinde Örnek Kullanımı

Zıt anlamlı kelimeler aynı zamanda karşıt anlamlı kelimeler olarak da anılmaktadır. Bir kelimenin anlamca tersi olan kelime o kelimenin zıt anlamlısıdır. Bu yazımızda nefret kelimesinin zıt anlamlısına ve cümle içindeki kullanımlarına değineceğiz.

Nefret Kelimesinin Anlamı Nedir?

Arapça kökenli olan nefret kelimesi bir şeye ya da bir kişiye duyulan ve yoğun olan olumsuz duygudur. Nefret kelimesi hiç sevmemek, tiksinmek anlamlarını da karşılamaktadır.

Nefret Kelimesinin Zıt Anlamlısı Nedir?

Nefret kelimesinin anlamı olumsuz bir duygu barındırdığına göre anlamca zıttı yani zıt anlamlısı da olumlu duygu barındırmalıdır. Nefret kelimesinin zıt anlamlısı ''sevgi'' kelimesidir. Nefretin zıttı olan sevgi kelimesi bir şeye ya da bir kişiye duyulan olumlu bir duygudur.

Nefret Kelimesi Ve Zıt Anlamlısı İle İlgili Cümleler Nelerdir?

  • Yalandan nefret ettiğimi bilmesine rağmen dikkat etmiyordu.
  • O kadar farklıyız ki o pırasadan nefret eder bense pırasayı çok severim.
  • Yeğeni arabaları sevdiği için ona kocaman bir oyuncak araba almış.
  • Her şeyin üst üste gelmesinden nefret ediyorum.

TDK Sözlük TDK Sözlük

Sözlüklerin kendisine özgü hazırlama ilkeleri ve kullanma özellikleri vardır. Bu özellikler; madde düzeni, yazım ve söyleyişle ilgili ilkeler ve diğer özellikler olarak sıralanabilir.

Madde Düzeni

Türkçe Sözlük’te madde düzeni ile ilgili olarak benimsenen ilkeler şunlardır:

1. Herhangi bir nesnenin veya kavramın adı olan ve “sözlük birimi” olarak adlandırılan söz ve söz öbekleri, bitişik veya ayrı yazılmasına bakılmaksızın madde başı yapılmıştır: almak, balık, atom ağırlığı, badem yağı, çeşitkenar, dershane, hizmet içi eğitim, işkembesi geniş, kapalı yüzme havuzu, yön gösterme eki vb.

Bunlara ek olarak bitişik yazılan birleşik fiiller (hissetmek, zikretmek) ile dolayısıyla, itibarıyla, meydanda, tutturabildiğine, vaktiyle, yanlışlıkla gibi kalıplaşmış biçimler de madde başı yapılmıştır

Madde içinde ise etmek, eylemek, olmak, kılmak, yapmak vb. yardımcı fiillerle oluşturulup ayrı yazılan birleşik fiiller; deyimler; atasözleri; gibi, kadar, ile vb. sözlerle oluşan kalıplaşmış biçimler yer almıştır: ayırt etmek, hizmet etmek, azat eylemek, göç eylemek, dost olmak, emekli olmak, namaz kılmak, otostop yapmak; abayı yakmak, çene yormak, ev açmak; ayağının bastığı yerde ot bitmez, elin ağzı torba değil ki büzesin, söz gümüşse sükût altındır; akrep gibi, ibiş gibi, kıl gibi, su gibi; parmak kadar, tırnak kadar; bileğinin hakkıyla, bin can ile vb.

2. Madde başında her sözün türü dil bilgisindeki yeri atılacak ve fiillerden önce gelen nesnelerin hangi eklerle kullanıldığı kısaltmalarla gösterilmiştir: a., sf., e., zf.; (-i), (-e), (-den), (nsz) vb.

3. Madde başlarında uzun heceler iki nokta (:) ile, vurgular vurgu işareti (') kontrol edilecek ile ince söylenmesi gereken heceler ünlünün üzerinde (^) işareti ile gösterilmiştir: abat sf. (a:ba:t), bariz sf. (ba:riz), bazı sf. (ba:zı), delalet a. (dela:let), fakirhane a. (fakirha:ne), halazade a. (halaza:de), hudayinabit sf. (huda:yi:na:bit); acaba zf. (a'caba), edepsizce zf. (edepsi'zce), eğer bağ. (e'ğer), evet e. (e'vet); dergâh a. (dergâ:hı) vb.

Türkçede kullanılan Doğu kökenli yabancı söz varlıklarının aslen uzun olan kapalı hecelerinin kısa söylenmesi eğilimi yaygınlaşmıştır. Söz gelişi, haya:t değil hayat; kara:r değil karar, ru:h değil ruh, saba:h değil sabah, zama:n değil zaman. Ancak bu yapıdaki kelimelerin çoğu, ünlü ile başlayan bir ek aldıklarında aslen uzun olan son heceleri özgün söylenişine dönüşür: hayatı (haya:tı), kararı (kara:rı), ruhu (ru:hu), sabahı (saba:hı), zamanı (zama:nı) gibi. Sözlüğümüzün elinizdeki baskısında, hecenin açılması durumunda ortaya çıkan bu özellik şu şekilde gösterilmiştir: hayat a. (haya:tı), karar a. (kara:rı), ruh a. (ru:hu), zaman is.(zama:nı) vb.

Hem kalın hem de ince okunma özelliğine sahip olan l ünsüzünün söylenişinde sık sık yanlışlığa düşüldüğü görülmektedir. Bu yanlışlıkları ortadan kaldırmak amacıyla ince söylenmesi gereken l’nin okunuşu ayraç içinde belirtilmiştir: klasik, -ği a. (l ince okunur), laborant a. (l ince okunur), vals a. (l ince okunur) vb.

4. ve baskılarında madde başı sözlerin köken bilgisini gösterme konusuna ağırlık verilmişti. Bu baskıda da bütün yabancı söz varlıklarının hangi dilden geldikleri ve öz- XII gün biçimleri gösterilmeye çalışılmıştır: adliye a. Ar. ¤adliyye, ahu a. (a:hu:) Far. ¥h°, anarşi a. Fr. anarchie, sadrazam a. (sadra:zam) Ar. ¹adr + a¤©am, doping a. İng. doping, fok a. Fr. phoque, filiz a. Rum., forint a. Mac. forint, marina a. (mari'na) İt. marina, mart a. Lat., martini a. (marti’ni) İt. martini, kuruş a. Alm. Groschen, temel a. Rum., vasistas a. (va'sistas) Fr. vasistas

Köken bilgisinde, Doğu dillerinden alınan sözlerin özgün yazımı, uluslararası bilim çevrelerinde benimsenmiş bulunan çeviri yazısı alfabesine göre verilmiştir: alem a. Ar. ¤alem, hakikat, -ti a. (haki:kat) Ar. §a®³®at, Hüda a. (hüda:) Far. ¬ud¥, hudayinabit sf. (huda:yi:na:bit) Far. ¬ud¥y + Ar. -³ + n¥bit. Bitişik olarak yazılan ve iki kelimesi de aynı dilden olan sözlerin köken bilgisi verilirken iki kelimenin arasına (+) işareti konmuştur. şehriyar a. Far. şehr + y¥r vb.

Tek sözden veya bitişik kelimelerden oluşan madde başlarında köken bilgisi ayrıntılı olarak gösterilirken ayrı yazılan birleşik kelimelerde bu ilke uygulanmamıştır. Örnek olarak millî ekonomi maddesinde köken bilgisi verilmemiş, bu kelimelerle ilgili bilgiler, millî ve ekonomi maddelerinde yer almıştır. Ancak ayrı yazılmasına karşın birleşik sözü oluşturan sözler ayrıca madde başı olarak yer almıyorsa bu sözlerin köken bilgileri verilmiştir. nitrik asit Fr. acide nitrique, fort pense Fr. fort pince. Ayrıca Türkçe yapım ekleriyle oluşturulan yeni söz varlıklarının köken bilgilerinin verilmesine de gerek duyulmamıştır.

5. Madde başı sözler eğer herhangi bir bilim dalının veya alanın terimi ise bunlar kısaltma ile gösterilmiştir: anat. (anatomi), coğ. (coğrafya), ed. (edebiyat), fiz. (fizik), jeol. (jeoloji), kim. (kimya), sin. (sinema), sp. (spor) vb.

6. Madde başı sözlerin açıklanmasında bir başka incelik de kullanım sıklığı, eskilik ve halk dilinde yaşama özelliğidir. Yaygın kullanımdaki sözler için herhangi bir kısaltma verilmemiştir; eskilik için esk., halk arasında yaşayan sözler için hlk. kısaltmalarına yer verilmiştir. Ancak bu kısaltmalar kelimelerin türevlerinde kullanılmamıştır

7. Genellikle yaygın anlamlar önce, mecaz, argo, alay, hakaret ve öteki anlamlar sonra verilmiştir. Ardından deyimleşmiş veya kalıplaşmış biçimler anlamlarıyla, varsa örnekleriyle sıralanmış; atasözleri de bu bölüm içinde gösterilmiştir.

Ali Cengiz oyunu; Ali kıran baş kesen; Ali’nin külahını Veli’ye, Veli’nin külahını Ali’ye giydirmek gibi özel adlarla kurulmuş deyim ve atasözlerine de Türkçe Sözlük’te yer verilmiştir. Ancak bunların sözlükte yer alabilmesi için özel adın madde başı yapılması gerekmiştir. Söz gelişi, Ali Cengiz Oyunu deyimine yer verebilmek için Ali sözü madde başı olarak alınmıştır.

8. Madde başı olan söz sadece mecaz anlam taşıyorsa bu söz için mec. kısaltması kullanılmamıştır.

9. Sözlerin cümle içindeki kullanımlarını göstermek ve anlamlarına açıklık getirmek için Türk edebiyatının tanınmış yazarlarından seçme örnekler, tırnak içinde ve eğik yazıyla dizilerek verilmiştir. Herhangi bir örnek cümle, içindeki sözlerin zenginliği, kullanım güzelliği veya çarpıcılığından dolayı bazen birden fazla madde için örnek gösterilmiştir

Türkçe Sözlük’ün bu baskısında gönderme düzeninde ayrıca şu ilkeler benimsenmiştir:

a. Sözlerin kullanım sıklığı dikkate alınmış ve eş anlamlı sözlerden yaygın olanında tanım verilmiş; yaygın olmayan sözlerde ise tanım yerine karşılık verilmekle yetinilmiştir: mahcur sf. Kısıtlı; mahiye a. esk. Aylık; telaki a. esk. Buluşma, kavuşma; teşrinievvel a. esk. Ekim; teşrinisani a. esk. Kasım; uca (II) sf. hlk. Yüce; üstüvane a. esk. Silindir vb.

b. Dilde kullanımdan düşmüş olan kelimeler bk. kısaltması ile yaygın söz veya söz öbeklerine gönderilmiştir: ır a. bk. yır vb. Yaygın yanlışlar doğru biçimlerine gönderilmiştir: abi a. bk. ağabey; ayrıyeten zf. bk. ayrıca; muzur sf. Ar. mużirr bk. muzır vb.

c. Dilimize son zamanlarda girmekte olan Batı kökenli sözler özgün biçimiyle eğik olarak yazılmış, burada tanım verilmeyerek Türkçe karşılıklarına gönderme yapılmıştır: check-up a. İng. check-up tıp bk. tam bakım; factoring a. İng. factoring ekon. bk. alacaklandırma; tubeless sf. İng. tubeless bk. içsiz vb

ç. Birleşik sözler sözlükte ilk kelimesine göre abece sırasıyla yer almaktadır. ” biçiminde yer almaktadır.

Yazım ve Söyleyiş

1. Türkçede yalın biçimleri iki heceli olan vakit, sabır, meyil, şehir, hasım, resim, asıl, nehir, beyin gibi Doğu dillerinden, özellikle Arapçadan geçmiş bazı alıntı kelimelerin, ünlüyle başlayan bir çekim eki aldıklarında veya etmek, eylemek, olmak yardımcı fiilleriyle birleştiklerinde, ikinci hecelerindeki dar ünlü düşer: vakitim değil vaktim, sabırın değil sabrın, meyili değil meyli, şehire değil şehre, hasımı değil hasmı, resimi değil resmi, asılı değil aslı, nehire değil nehre, beyinim değil beynim; küfretmek, kasdetmek, kaybolmak, kahrolmak, zehrolmak , sabreylemek vb. Türkçe Sözlük’te bu tür değişikliklere uğrayan kelimeler madde başında vakit, -kti, sabır, -brı, meyil, -yli, şehir, -hri, hasım, -smı, resim, -smi, asıl, -slı, nehir, -hri, beyin, - yni biçiminde gösterilmiştir.

Yalın biçimleri iki heceli olan ve ikinci hecelerinde dar ünlü bulunan gönül, burun, ağız, karın, boyun, göğüs gibi bazı Türkçe kelimeler de ünlüyle başlayan çekim eki aldıklarında hece kaybına uğrar. Bu tür kelimeler de Türkçe Sözlük’te gönül, -nlü, burun, -rnu, ağız, -ğzı, karın, -rnı, boyun, -ynu, göğüs, -ğsü biçiminde verilmiştir.

2. Sert ünsüzlerle biten bazı kelimelerin, ünlü ile başlayan ek almaları durumunda son sesleri yumuşar. Son sesteki bu değişme, açık, -ğı, barınak, -ğı, kürek, -ği, elek, -ği, araç, -cı, süreç ,-ci, söğüt, -dü, kanat, -dı, itimat, -dı, yurt, -du, kitap, -bı, hesap, -bı örneklerinde görüldüğü biçimde gösterilmiştir.

2. Sert ünsüzlerle biten bazı kelimelerin, ünlü ile başlayan ek almaları durumunda son sesleri yumuşar. Son sesteki bu değişme, açık, -ğı, barınak, -ğı, kürek, -ği, elek, -ği, araç, -cı, süreç ,-ci, söğüt, -dü, kanat, -dı, itimat, -dı, yurt, -du, kitap, -bı, hesap, -bı örneklerinde görüldüğü biçimde gösterilmiştir.

Ünlüyle başlayan ek aldıklarında son ünsüzü değişen Batı kökenli kelimeler de vardır. Bunlar için de lirik, mikrop, lort, lastik, gardırop, otomatik, komik, prensip örneklerini verebiliriz. Bu tür kelimeler de Türkçe Sözlük’te lirik, -ği, mikrop, -bu, lort, -du, lastik, -ği, gardırop, -bu, otomatik, -ği, komik, -ği, prensip, -bi biçiminde gösterilmiştir.

3. Yazımla ilgili bir başka sorun, Arapçadan dilimize geçen ve aslında ikiz ünsüz bulunduran kelimelerle ilgilidir. Türkçede son sesleri tek ünsüze dönüşmüş olan hak (hakk), his (hiss), zan (zann), ret (redd) gibi kelimelerin, ünlüyle başlayan ek almaları veya etmek, eylemek, olunmak yardımcı fiilleriyle birleşmeleri durumunda, yapılarında var olan çift ünsüzler yeniden ortaya çıkar: hak, hakkım; his, hissi, hissetmek, hissolunmak; zan, zannı, zannetmek, zannolunmak; ret, reddi, reddetmek, reddeylemek, reddolunmak. Türkçe Sözlük’te bu tür değişikliğe uğrayan kelimeler hak, -kkı; his, -ssi; zan, -nnı; ret, -ddi biçiminde gösterilmiştir.

4. Son ünlüsü kalın olmasına rağmen ince sıradan ek alan Doğu ve Batı kökenli kelimeler menfaat, -ti; saat, -ti; lügat, -ti; feragat, -ti; harf, -fi; hayal, -li; ihtimal, -li; istikbal, -li; rol, - lü; alkol, -lü; mareşal, -li; festival, -li biçiminde gösterilmiştir

5. Sonu p, ç , t , k ile biten özel adlar ünlü ile başlayan ek aldığında çoğunlukla son seslerinde yumuşama olur ancak bu değişim yazıda gösterilmez: Suruç, -ç’u; Gaziantep, -p’i; Güzelyurt, -t’u; Zonguldak, -k’ı biçiminde gösterilmiştir. Bu özel adların okunuşlarındaki değişiklik ise (su’rucu); (ga:zi'antebi); (güze'lyurdu); (zo’nguldağı) biçimlerinde belirtilmiştir.

Diğer Özellikler

Türkçe Sözlük’ün kullanımında yukarıda verdiklerimizin dışında başka bazı teknik özellikler de yer almıştır. Yapı bakımından birbirine benzeyen ve eş sesler bulunduran birçok kelime Türkçe Sözlük’te art arda gelmektedir: boy, çay, kalın, saf, sandal bu tür örneklerden birkaçıdır. Kaynakları ve anlamları farklı olan bu yapıdaki kelimeler boy (I), boy (II), boy (III); çay (I), çay (II); kalın (I), kalın (II), kalın (III); saf (I), saf (II); sandal (I), sandal (II), sandal (III) biçiminde Romen rakamlarıyla birbirlerinden ayrılmışlardır.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir