UYARI: İşbu yazının konusu şiir ağır ve yoğun küfür içermektedir. 18 yaşından küçüklerin, küfürden rahatsız olanların yazının devamını okumaması şiddetle tavsiye edilir.
Tevfik Kolaylı, ya da yaygın bilinen adıyla Neyzen Tevfike (24 Mart 28 Ocak ) ait olduğu sanılarak paylaşılan küfürbaz bir densizin yazdığı saçma sapan dizeler şu şekilde:
Yürü bre ehli deve endamını göreyimSensiz geçen gecelerin ecdadını sikeyimMecnun gibi top muyum bir am için öleyim?Leylayı da sikeyim mecnunu da sikeyim.Bana yar olmayan karının izzetini itibarini sikeyimSu veren itfaiyenin hortumunu sikeyim.Düşmüşüz bir orospunun belasına,Koymadık diye taaa amının ortasına,Kader böyle yazmış hatırasınaBen böyle hatıranın hikayesini sikeyim!Kerem dağları deler bir amcık uğruna,Aslı gitsin de ona buna vurduraBir karı için değer mi hiç bütün bunlara,Her taraf amcık dolu mala iyi vurana.Fuzuli am peşine düştün gurbete,Am serindir am derindir şifa verir millete,Ye kebabı iç şarabı vur karpuz göte,Bu gidişle yarrağımı gidersin cennete.
Küfüre gark edilmiş söz konusu şiirimsi metnin Neyzen Tevfike ait olduğu yönünde yaygın bir kanı olduğu görülebiliyor.
Hatta bu şiiri Neyzen Tevfike ait sanarak seslendirenler de mevcut.
Googleda Neyzen Tevfik araması yapmaya çalışıldığında otomatik tamamlama önerileri arasında küfürlü, küfürlü şiirleri, mecnun şiiri önerilerinin yer aldığı görülmekle; bu durumun da bahse konu küfürlü mısraların yaygın şekilde Neyzen Tevfike ait sanıldığını işaret ettiği anlaşılabilmektedir.
Hiciv üstadı Neyzen Tevfikin taşlama sanatını satirik şiirlerinde bazen müstehcen sözlerle de icra ettiği herkesin malûmu.
Sert diliyle tanınan Neyzen Tevfikin mısralarında küfür kullanımı Sahne-i Ömrümden Nefs-i Emmareye Hitabım adlı şiirinden dizelerle şöyle örneklenebilir:
Alemin bağ-zârını sikeyim!
Sümbül ü verd ü nârını sikeyim!
Andelib-i nizârını sikeyim!
Hâsılı nev-baharını sikeyim!
Bana yoktur lüzumu gülşeninin,
Şeb-i tarîk ü rûz-ı rûşeninin
Ne gulâmının ne de zenninin
Hepsinin tâ mezarını sikeyim!
Ağlamam ben, ben erkeğim erkek,
Hayli güçtür bana cefâ etmek,
Minnet etmem bu ömre de felek,
Atını al, tımarını sikeyim!
Güççedir bu fakiri aldatmak,
Yüzdürüp sonra kündeden atmak,
Gözünü aç da sen bana bir bak,
Ben senin itibarını sikeyim!
Saki-i mâh-rûyına sıçayım,
Gülünün reng ü bûyuna sıçayım,
Mutrîbin hâyâ-hûyuna sıçayım,
Sâgar-ı neşvedârını sikeyim!
Yok sâfâsı hezâr-ı dem-gerinin,
Gül-sitanda şükûfe-i terinin,
Bezm-i sahbâ-yı rûh-perverinin
Neşvesiyle hümârını sikeyim!
Feleğin uğradımsa vartasına,
Sıçayım ağzının ta ortasına,
Bunu yazsın cihan da hartasına,
Kıtaat ü bihârını sikeyim
Söylentiye göre Neyzen Tevfik İstanbul Valisi Dr. Lütfi Kırdarla görüşme talebi yerine getirilmeyince aşağıdaki dizeleri bir sigara paketinin arkasına yazıp valiye iletilmesini isteyerek vilayetten ayrılmıştır (Alpay Kabacalı (). Çeşitli Yönleriyle Neyzen Tevfik Hayatı, Kişiliği, Şiirleri. Özgür Yayınları. İstanbul. Beşinci Basım. Sf: &):
Ben sana bok demem,
Boklar duyar ar eder.
Bir zerren düşse boka,
Onu da mundar eder.
Tanrı senin hamurunu
Necasetle yoğurmuş,
Anan seni s.ç.r iken
Yanlışlıkla doğurmuş.
Ancak, paylaşılan küfürlü şiir Neyzen Tevfikin değil. Neyzen Tevfik’in yayımlanmış Hiç ve Azâb-ı Mukaddes adlı şiir kitaplarında bu küfürlü şiir geçmemektedir. Bahsi geçen küfür dolu mısraların Neyzen Tevfike ait olduğuna dair bir delil bulunmamaktadır. Bu küfür boca edilmiş dizelerin kim tarafından kaleme alındığı tespit edilebilmiş değil.
Neyzen Tevfik
Dönemin gezgin saz şairlerinden dinlediği Leyla ile Mecnun gibi halk hikâyelerinin Neyzen Tevfikin şiire ilgi duymasını sağladığı biliniyor (Neyzen Tevfik. Kapı Yayınları Sf: viii). Hatta şair, Leyla ve Mecnunu dinleyip beyitleri ezberlediğini belirtmişti (Seyit Kemal Karaalioğlu (). Neyzen Tevfik: Hayatı ve Şiirleri. İnkılâp Yayınevi. Sf: 15):
“Yedi yaşında ya var, ya yoktum. Köyümüze saz şairleri gelmişti. Bir gece bunları dinledim. Esasen Kan Kalesi’ni, Kahraman Katil’i, Arzu ile Kanber’i, Tahir ile Zühre’yi, Leylâ ile Mecnun’u dinlemiş, bunlardaki beyitleri ezberlemiştim. İşte şiir söylemek o zaman böyle derlerdi hevesi, saz şairlerini dinlemek ve bu kitaplardaki beyitleri ezberlemekle başladı.”
Paylaşılan küfürlü Mecnun şiiri, Neyzen Tevfik şiirlerinin genel yapısıyla da uyuşmamaktadır.
Leylâ ve Mecnuna atıf yaptığı şiirlerle kıyaslanarak üslup, kafiye ve hece açılarından farklılığı idrak edilebilir
ANLADIN MI?
Hicran destanını kendinden oku,
Mecnundan duyup da rivayet etme.
Aşkın Leylasını gördünse söyle.
Söz temsili bulup hikayet etme.
Yüz bin Leyla doğar alemde her gün,
Senin aradığın zevk, sefa düğün.
Tutacağın işi önceden düşün;
Daha ilk adımda nedamet etme.
Sevdanın oduna pek güvenilmez,
Tutuşursan eğer kolay sönülmez.
Bu yolun hükmüdür geri dönülmez,
Canına kıymazsan seyahat etme.
İyi bak kabına, olmasın delik,
Boşuna taşırsın, gider gündelik.
Anında olmalı, ettiğin iyilik,
Alem duysun diye, inayet etme.
Kabeden maksadın varmaktır yara,
Kör gibi tapınma, kara duvara,
Hızırı ararsan kendinde ara,
Bulamadım gibi rezalet etme.
Muhabbet herkesin aklını çelmez,
Gönül viranesi kolay düzelmez.
Alemden çekinme bir zarar gelmez,
Sen kendi kendine hıyanet etme.
Şen şatır gönlüne hicran dolmasın,
Gençliğin gülşeni gamla solmasın.
Neyzen gibi aklın yarda olmasın,
Özründen çok büyük kabahat etme.
Kaleme aldığı Yamansın Her Zaman (Felek) adlı türkünün sözlerinde Leylâ ve Mecnun atfı şu şekildeydi:
Yamansın her zaman aldattın beni
Gâh düşürdün gâhi kaldırdın Felek
Mecnunsun diyerek Leylâ peşinde
Issız vadilere saldırdın Felek
Rehbersin dedin sen ben ise kördüm
Elimle başıma çok çorap ördüm
Kendimi bıraktım âlemi gördüm
Hesapsız günahlar aldırdın Felek
Şifadır dedin de zehir tattırdın
Gençliğin okunu boşa attırdın
Körlerin yurdunda ayna sattırdın
Çıkmaz sokaklara daldırdın Felek
Barışmadı gönlüm mert ile zenle
Ne bir iş bilenle ne boş gezenle
Hicran köşesinde bozuk düzenle
Neyzene her telden çaldırdın Felek
Mecnun sıfatına yer verdiği sinir ve akıl hastalıkları mütehassısı Dr. Raşit Tahsin hakkında kaleme aldığı dizeler de şöyleydi:
Türklerin nevrologu ey iri Raşit Tahsin
Biliriz sence cihan bir sürü mecnun gibidir
Takılıp kalma fakat reyine bir de bize sor
Deliler zâtına nisbetle Felâtun gibidir.
Çeşitli Yönleriyle Neyzen Tevfik adlı kitabın yazarı araştırmacı Alpay Kabacalı, sivri üslubu nedeniyle benzer dörtlüklerin daha önce de Neyzen Tevfike mal edildiğini aktarmıştı.
Daha önce Be Hey Dürzü başlıklı şiirin Neyzen Tefvike ait olmadığını aktarmıştık.
Be Hey Dürzü Şiirinin Neyzen Tevfike Ait Olduğu İddiası
Ekşi Sözlükten nostalgiaman mahlaslı yazarın yanıtıyla yazıyı tamamlayalım:
neyzen gibi usta bir şaire ait olduğu iddia edilen sarhoş saçması bir metin.
neyzen sarhoştur, küfürbazdır. fakat şairdir de; böyle boktan metinler ortaya koymaz. hem eğlenceli, hem derin, hem şairlik yeteneğini konuşturduğu nice eseri varken onun adına en çok ünlenen içeriğin ona ait olmaması çok acı ve kitleler söz konusu olduğunda seviyenin ne kadar düşebileceğinin bir göstergesi.
Bu madde, içeriğinin doğrulanması için daha fazla kaynağa ihtiyaç duymaktadır. Lütfen, daha fazla güvenilir kaynak ekleyerek bu maddenin geliştirilmesine yardımcı olunuz. Kaynak göstermeden yapılan girişler için kaynak belirtilmesi istenebilecek ya da silinebilecektir. |
Neyzen Tevfik | |
---|---|
Türk neyzen ve şair | |
Doğum tarihi | 24 Mart |
Doğum yeri | Muğla, Osmanlı Devleti |
Ölüm tarihi | 28 Ocak |
Ölüm yeri | İstanbul, Türkiye |
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
Kendi mülkünde garibâne dilendin din için,
Pek fedakârâne yandın bir Kureyşî kin için,
[1]
Gezip durdum perişanlar gibi,
Kah sahillerde kah cadde boylarında.
Hayal kurup sen diye,
Ağaçlara dağlara taşlara sarıldım,
Elleri güldürecektim halime.
İhanetin aklıma geldi,
Vazgeçtim!
Açıp ellerimi yalvardım Allah'a!
Bir defacık tutmak için ellerini.
Koklamak için saçlarını,
Adaklar adayacaktım Evliyalara!
Umursuzluğun aklıma geldi,
Vazgeçtim!
Kahırdan başka ne vardı sanki verdiğin?
Acıları zevk alır hale getirmiştin.
Yine de görmek için seni Şeytan'a uyup;
Bir daha bozacaktım yeminimi.
Vedalaşmadan gidişin aklıma geldi,
Vazgeçtim!
Paylaştığımızı sandığım
Güzel günler hatırına.
Şuçlu benmişim gibi,
Af dileyecektim gözlerine bakıp,
Her türlü cezana razı olacaktım.
Boynumu büküp,
Bir daha gelecektim kapına.
Başkasını sevdiğin aklıma geldi,
Vazgeçtim!
Muhabir: Ne kadar içki içersiniz?
Neyzen: Birinci Dünya Harbi boyunca 18 bin okka rakı içtim.
Muhabir: Hehe yok canım!
Neyzen: Gülmesene kardeşim, hesap yaptık, hesap!
Neyzen Tevfik bir gün camide hocanın vaazını dinler. Hoca cemaate herkesin dinin gereklerini yerine getirmesi gerektiğini, cennette herkese çok güzel huriler verileceğinden ve bu hurilerle ne yapmak isterlerse yapabileceklerini anlatır. Ertesi günkü vaazda Neyzen hocaya sorar:
— Hocam cennette şarap olacak mı?
Hoca bu soruya çok sinirlenir, başlar Neyzen’i zındık, kafir, iblis gibi dini motiflerle haşlamaya ve sorar:
— Bre zındık, cenneti meyhane mi sandın?
Neyzen istifini bozmadan önceki günü hatırlatır:
— E hoca, dün cenneti kerhane yaptın.