nikahlar kıyılıyor / KÜTAHYA’DA NİKAHLAR KORONAVİRÜS HASSASİYETİ İLE KIYILIYOR - T.C. Kütahya Belediyesi

Nikahlar Kıyılıyor

nikahlar kıyılıyor

Nikah nasıl kıyılır


Sual: Dinimize göre, nikâhın sahih olması için, gerekli şartlar nelerdir?
CEVAP
Bu şartların birincisi, Müslüman kızın Müslüman erkekle evlenmesidir. Müslüman olmayan erkekle evlenemez. Evlenmeye karar verdiği anda, kâfir olur. Çünkü Allahü teâlâ, (Evlenilmez) buyuruyor. Evlenen bu emri inkâr etmiş olur. Müslüman erkek de, aynı şekilde müşrik, dinsiz bir kadınla evlenemez. O da, evlenmeye karar verdiği anda kâfir olur. Ehl-i kitap olan, yani Yahudi veya Hristiyan kızla evlenmek caizse de tahrimen mekruhtur, yani günahtır. Müslüman kız ise ehl-i kitap da olsa hiçbir kâfir erkekle evlenemez.

Dinimizde küfv [denk] olmak önemlidir. Küfv, Hanefî'de, soyda, malda, dinde ve şerefte birbirine denk olmak demektir. Kızla erkeğin din bilgileri, takva, nesep, mevki ve servet bakımından denk olmaları lazımdır. Denk olmak, erkeğin salih Müslüman olması, Ehl-i sünnet itikadında olması, namaz kılması, içki içmemesi, yani İslamiyet’e uyması ve nafaka kazanacak kadar iş sahibi olması demektir. Damadın, yalnız mal mülk ve makam sahibi olmasını isteyen, kızlarını felakete sürüklemiş, Cehenneme atmış olur. Kız da, namaz kılmalı ve günahlardan sakınmalıdır.

Nikâhın ikinci şartı da, şahitlerin bulunmasıdır. Hanefî’de, şahit olarak, âkıl ve baliğ Müslüman iki erkek veya bir erkekle iki kadının bulunması lazımdır. Çocukla delinin şahitliği geçerli olmaz.

Nikâhın üçüncü şartı, icap ve kabuldür. Yani sözleşmedir.

Bu üç şart yerine gelirse nikâh sahih olur. Verilmesi vacib olan mehir konuşulmasa da nikâh sahihtir, ama nikâhta vacib olan mehir tespit edilmelidir.

Mehir vermek vacibdir. Peygamber efendimiz, (Mehir vermemek niyetiyle nikâhlanan, Kıyamette hırsızlarla haşrolur) buyurmuştur. [R. Nasıhin]

Mehir iki kısımdır: Mehr-i muaccel, acele verilmesi gereken mehir demektir. Mehr-i müeccel, hemen verilmeyip daha sonra, vefat veya boşanma durumunda verilmesi gereken mehir demektir.

Sual: Gelin ve damadın kendileri de orada bulunuyorsa, dini nikâhları nasıl kıyılır?
CEVAP
Belediyedeki resmi muameleler bittikten sonra, Müslüman bir erkek, Hanefî mezhebine göre, Müslüman iki erkek şahit yanında, evleneceği kıza, (Seni hanım olarak aldım) der, kız da, (Ben de, seni koca olarak kabul ettim) derse, nikâh sahih olursa da, sünnete uygun nikâh şöyle kıyılır:
Bu devirde dini bilenler azaldığı için, nikâh kıyacak kimse, damada ve geline, Allahü teâlânın sıfatlarını sayıp, İmanın ve İslam’ın şartlarını da söyledikten sonra, (Kabul ettin mi?) diye sorar. Evet cevabını alıp, damatla gelinin Müslüman olduğu böylece anlaşıldıktan sonra nikâhları kıyılır.

Önce gelinin adını, mesela Ahmet kızı Fatma diye yazar. Sonra damadın adını, mesela Hasan oğlu Ali diye yazar. Sonra iki erkek şahidin adını, babalarının isimleriyle birlikte yazar. Sonra, uyuşulan mehr-i müecceli ve mehr-i muacceli yazar. [Mesela 11 Reşat altını olabilir. Erkek boşadığı zaman bu mehri vermesi şarttır.]

İstigfar okuyarak, oradakilere tecdid-i iman ve tecdid-i nikâh yaptırır:
Estagfirullah, estagfirullah, estagfirullah el’azîm ellezî lâ ilâhe illâ hüv elhayyelkayyûme ve etûbü ileyh, tevbete abdin zâlimin li-nefsihî lâ yemlikü li-nefsihî mevten ve lâ hayâten ve lâ nüşûrâ. Yâ Rabbî! Hîn-i büluğumdan bu âna gelinceye kadar, İslam düşmanlarına ve bid’at ehline aldanarak, edindiğim yanlış, bozuk itikadlarıma ve bid’at, fısk olan söylediklerime, dinlediklerime, gördüklerime ve işlediklerime nâdim oldum, pişman oldum, bir daha böyle yanlış inanmamaya ve yapmamaya azm, cezm ve kasd eyledim. Peygamberlerin evveli Âdem aleyhisselâm ve âhiri bizim sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselamdır. Bu iki Peygambere ve ikisi arasında gelmiş geçmiş Peygamberlerin cümlesine iman ettim. Hepsi haktır, sadıkdır. Bildirdikleri doğrudur. Âmentü billah ve bi-mâ câe min indillah, alâ murâdillah ve âmentü bi-Resûlillah ve bi-mâ câe min indi Resûlillah alâ murâd-i Resûlillah. Âmentü billâhi ve Melâiketihi ve kütübihi ve Rüsülihi velyevmil-âhiri ve bilkaderi hayrihi ve şerrihi minallâhi teâlâ vel-ba’sü ba’delmevti hakkun. Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühu ve resûlüh. Allahümme innî ürîdü en üceddidel îmâne vennikâha tecdîden bi-kavli lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah.

Euzü Besmele’den sonra, bu duayı okur:
(Elhamdü lillahillezî zevvecel ervâha bil eşbâh ve ehallennikâha ve harremessifâh. Vessalâtü vesselâmü alâ resûlinâ Muhammedinillezî beyyenel-harâme vel-mubâh ve alâ Âlihi ve Eshâbi-hillezîne hüm ehlüssalâhi velfelâh.)

Euzü Besmele çekip, Nur suresinin 32. âyet-i kerimesini okuyup, (Sadakallahül’azîm) der, sonra, (Kâle Resulullah, “En-nikâhü sünnetî femen ragibe an sünnetî feleyse minnî.” Sadaka Resulullah. Bismillâhi ve alâ sünnet-i resûlillah) der.

Sonra geline dönüp, (Allahü teâlânın emri, Peygamber efendimizin sünneti, amelde mezhebimizin imamı olan İmam-ı a’zam Ebu Hanife hazretlerinin ictihadı ve hazır olan Müslümanların şahitlikleriyle, [mesela] 11 Reşat altın mehr-i müeccel ve 1 Reşat altın mehr-i muaccelle, Hasan oğlu Ali’yi kocalığa kabul ettin mi?) der. Gelin de, (Evet, bildirilen mehr-i müeccel ve mehr-i muaccel ile Hasan oğlu Ali’yi kocalığa kabul ettim) der.

Sonra damada dönüp, yine Bismillâhi ve alâ’dan başlayıp okur. (Ahmet kızı Fatma’yı, bildirilen mehr-i müeccel ve mehr-i muaccel ile hanımlığa kabul ettin mi?) der.

Her ikisine üçer kere ayrı ayrı sorar ve (Evet, kabul ettim) diye cevap alınca, (Ben de nikâhınızı kıydım) der. Sonra, şu duayı okur.

Nikâh duası:
(Allahümmec’al hâzel akde meymûnen mubâreken vec’al beyne-hümâ ülfeten ve mehabbeten ve karârâ ve lâ tec’al beyne-hümâ nefreten ve fitneten ve firârâ. Allahümme ellif beynehümâ kemâ ellefte beyne Âdeme ve Havvâ. Ve kemâ ellefte beyne Muhammedin sallallahü aleyhi ve sellem ve Hadîce-tel-kübrâ ve Âişe-te ümm-il mü’minîne radıyallahü anhümâ. Ve beyne Alîyyin radıyallahü anh ve Fâtıma-tez-zehrâ radıyallahü anhâ. Allahümmea’ti le-hümâ evlâden sâlihan ve ömren tavîlen ve rızkan vâsi’an. Rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ ve zürriyyâtinâ kurrete a’yünin vec’alnâ lilmüttekîne imâmâ. Rabbenâ âtinâ fiddünyâ haseneten ve fil âhıreti haseneten ve kına azabennâr. Sübhâne rabbike rabbil’ızzeti ammâ yesıfûn ve selâmün alel mürselîn velhamdülillahi rabbil’âlemin. El-fatiha.)


Bu duayı Peygamber efendimiz ve bütün âlimler, veliler okudular. Bunu okuyunca, karı koca arasında, ölünceye kadar muhabbet mevcut olur, rahat ve huzur içinde yaşarlar. Evlerinden bereket eksik olmaz. Duanın meali de şöyledir:
(Allah’ım! Bu evliliği mübarek eyle! Aralarında ülfet, geçim, sevgi ve evliliklerinde sebat nasip eyle, bunları nefret, geçimsizlik ve ayrılıktan koru! Allah’ım! Âdem aleyhisselam ile Havva validemiz, Muhammed aleyhisselam ile Hatice-i kübra ve müminlerin annesi Âişe validemiz; Hazret-i Ali ile Hazret-i Fatıma-tüz-Zehra validemiz arasındaki var olan ülfeti bunlara da nasip eyle! Kendilerine, salih çocuklar, uzun ömürler ve bol rızık ihsan eyle! Âmin. Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara rehber eyle! Ey Rabbimiz, bize dünyada ve ahirette iyilik, güzellik ver. Bizi Cehennem azabından koru! Kudret ve şeref sahibi olan senin Rabbin, onların söylediği uygunsuz şeylerden münezzehtir. Bütün Peygamberlere selam olsun. Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.)

Damat var, gelin yoksa
Sual:
Gelin orada hazır olmayıp, gelinin vekili ile damat varsa, dini nikâhları nasıl kıyılır?
CEVAP
Nikâh kıyacak kimse, damada, Allahü teâlânın sıfatlarını sayıp, imanın ve İslam’ın şartlarını anlatır ve (Bunları kabul ettin mi?) diye sorar. Gelinin vekiline de, gelinin, bilip bilmediğini, yani Müslüman olup olmadığını sorar. Müslüman olduğu anlaşıldıktan sonra gelinin adını, mesela Ahmet kızı Fatma diye ve gelinin vekilinin adını babasının adıyla birlikte yazar. Sonra damadın adını, mesela Hasan oğlu Ali diye yazar. Sonra iki erkek şahidin adını, babalarının isimleriyle birlikte yazar. Sonra, uyuşulan mehr-i müecceli ve mehr-i muacceli yazar.

Yukarıda bildirildiği gibi tecdid-i iman ve tecdid-i nikah yaptırdıktan sonra, istigfar ile Euzü Besmele’den sonra, bu duayı okur:
(Elhamdülillahillezî zevvecel ervâha bil eşbâh ve ehallennikâha ve harremessifâh. Vessalâtü vesselâmü alâ resûlinâ Muhammedinillezî beyyenel-harâme vel-mubâh ve alâ Âlihi ve Eshâbi-hillezîne hüm ehlüssalâhi velfelâh.)

Euzü Besmele çekip, Nur suresinin otuz ikinci âyetini okur, (Sadakallahül’azîm) der, sonra, (Kâle Resulullah, “En-nikâhü sünnetî femen ragibe an sünnetî feleyse minnî.” Sadaka Resulullah. Bismillâhi ve alâ sünnet-i resûlillah) der.

Sonra gelinin vekiline dönüp, (Allahü teâlânın emri, Peygamber efendimizin sünneti, amelde mezhebimizin imamı olan İmam-ı a’zam Ebu Hanife hazretlerinin ictihadı ve hazır olan Müslümanların şahitlikleriyle, vekili olduğun Ahmet kızı Fatma’yı, [mesela] 11 Reşat altın mehr-i müeccel ve 1 Reşat altın mehr-i muaccelle, talibi olan Hasan oğlu Ali’ye tezvice, vekâletin hasebiyle, verdin mi?) der.

Sonra damada dönüp, yine Bismillâhi ve alâ’dan başlayıp okur. (Sen de, Ahmet kızı Fatma’yı, [mesela] 11 Reşat altın mehr-i müeccel ve 1 Reşat altın mehr-i muaccelle, hanımlığa kabul ettin mi?) der. Her ikisine üçer kere ayrı ayrı sorar ve (Evet, kabul ettim) diye cevap alınca, (Ben de nikâhınızı kıydım) der. Sonra, yukarıdaki uzun nikâh duasını okur.

Gelin var, damat yoksa
Sual:
Damat orada hazır olmayıp, damadın vekili ile gelin varsa, dini nikâhları nasıl kıyılır?
CEVAP
Nikâh kıyacak kimse, geline, Allahü teâlânın sıfatlarını sayıp, imanın ve İslam’ın şartlarını anlatır ve (Bunları kabul ettin mi?) diye sorar. Damadın vekiline de, damadın, bunları bilip bilmediğini, yani Müslüman olup olmadığını sorar. Müslüman olduğu anlaşıldıktan sonra gelinin adını, mesela Ahmet kızı Fatma diye yazar. Sonra damadın adını, mesela Hasan oğlu Ali diye ve damadın vekilinin adını babasının adıyla birlikte yazar. Sonra Müslüman iki erkek şahidin adını, babalarının isimleriyle birlikte yazar. Sonra, uyuşulan mehr-i müecceli ve mehr-i muacceli yazar.

Yukarıda bildirildiği gibi tecdid-i iman ve tecdid-i nikah yaptırdıktan sonra, istigfar ile Euzü Besmele’den sonra, bu duayı okur:
(Elhamdülillahillezî zevvecel ervâha bil eşbâh ve ehallennikâha ve harremessifâh. Vessalâtü vesselâmü alâ resûlinâ Muhammedinillezî beyyenel-harâme vel-mubâh ve alâ Âlihi ve Eshâbi-hillezîne hüm ehlüssalâhi velfelâh.)

Euzü Besmele çekip, Nur suresinin otuz ikinci âyetini okur, (Sadakallahül’azîm) der, sonra, (Kâle Resulullah, “En-nikâhü sünnetî femen ragibe an sünnetî feleyse minnî.” Sadaka Resulullah. Bismillâhi ve alâ sünnet-i resûlillah) der.

Sonra geline dönüp, (Allahü teâlânın emri, Peygamber efendimizin sünneti, amelde mezhebimizin imamı olan İmam-ı a’zam Ebu Hanife hazretlerinin ictihadı ve hazır olan Müslümanların şahitlikleriyle, [mesela] 11 Reşat altın mehr-i müeccel ve 1 Reşat altın mehr-i muaccelle, Hasan oğlu Ali’yi kocalığa kabul ettin mi?) der. Gelin de, (Evet, bildirilen mehr-i müeccel ve mehr-i muaccel ile Hasan oğlu Ali’yi kocalığa kabul ettim) der.

Sonra damadın vekiline dönüp, yine Bismillâhi ve alâ’dan başlayıp okur. (Sen de, Ahmet kızı Fatma’yı, [mesela] 11 Reşat altın mehr-i müeccel ve 1 Reşat altın mehr-i muaccelle, vekili olduğun Hasan oğlu Ali’ye, vekâletin hasebiyle, aldın mı?) der. Her ikisine üçer kere ayrı ayrı sorar ve (Evet, kabul ettim) diye cevap alınca, (Ben de nikâhınızı kıydım) der. Sonra, yukarıdaki uzun nikâh duasını okur.

Damat ve gelin yoksa
Sual:
Damat ve gelin orada hazır olmayıp, sadece vekilleri varsa, dini nikâhları nasıl kıyılır?
CEVAP
Nikâhı herkes kıyabilir, imamların kıyması gerekir diye bir şart yoktur. Nikâhı kıyacak kimse, gelinin ve damadın vekillerine, damadın ve gelinin, Allahü teâlânın sıfatlarını, imanın ve İslam’ın şartlarını bilip bilmediklerini, yani Müslüman olup olmadıklarını sorar. Müslüman oldukları anlaşıldıktan sonra gelinin adını, mesela Ahmet kızı Fatma diye ve gelinin vekilinin adını babasının adıyla birlikte yazar. Sonra damadın adını, mesela Hasan oğlu Ali diye ve damadın vekilinin adını babasının adıyla birlikte yazar. Sonra Müslüman iki erkek şahidin adını, babalarının isimleriyle birlikte yazar. Sonra, uyuşulan mehr-i müecceli ve mehr-i muacceli yazar.

Yukarıda bildirildiği gibi tecdid-i iman ve tecdid-i nikah yaptırdıktan sonra, istigfar ile Euzü Besmele’den sonra, bu duayı okur:
(Elhamdülillahillezî zevvecel ervâha bil eşbâh ve ehallennikâha ve harremessifâh. Vessalâtü vesselâmü alâ resûlinâ Muhammedinillezî beyyenel-harâme vel-mubâh ve alâ Âlihi ve Eshâbi-hillezîne hüm ehlüssalâhi velfelâh.)

Euzü Besmele çekip, Nur suresinin otuz ikinci âyetini okur, (Sadakallahül’azîm) der, sonra, (Kâle Resulullah, “En-nikâhü sünnetî femen ragibe an sünnetî feleyse minnî.” Sadaka Resulullah. Bismillâhi ve alâ sünnet-i resûlillah) der.

Sonra gelinin vekiline dönüp, (Allahü teâlânın emri, Peygamber efendimizin sünneti, amelde mezhebimizin imamı olan İmam-ı a’zam Ebu Hanife hazretlerinin ictihadı ve hazır olan Müslümanların şahitlikleriyle, vekili olduğun Ahmet kızı Fatma’yı, [mesela] 11 Reşat altın mehr-i müeccel ve 1 Reşat altın mehr-i muaccelle, talibi olan Hasan oğlu Ali’ye tezvice, vekâletin hasebiyle, verdin mi?) der.

Sonra damadın vekiline dönüp, yine Bismillâhi ve alâ’dan başlayıp okur. (Sen de, Ahmet kızı Fatma’yı, [mesela] 11 Reşat altın mehr-i müeccel ve 1 Reşat altın mehr-i muaccelle, vekili olduğun Hasan oğlu Ali’ye, vekâletin hasebiyle, aldın mı?) der. Her ikisine üçer kere ayrı ayrı sorar ve (Evet, kabul ettim) diye cevap alınca, (Ben de bu nikâhı kıydım) der. Sonra, yukarıdaki uzun nikâh duasını okur.

 
 
 

Kahramanmaraş'ta depremlerden dolayı ertelenen nikahlar kıyılıyor

6 Şubat'taki depremler, yeni evlenecek çiftlerin düğün törenlerini de etkiledi, birçok çift nikahlarını ertelemek zorunda kaldı.

Ertelenen evliliklerin nikahlarının yeniden kıyıldığı kentte, Atatürk Parkı içerisindeki Oniki Şubat Nikah Salonu'nda işlemler hız kazanırken nikah salonunda da yoğunluk oluşmaya başladı.

Evlendirme memuru Cafer Aras, AA muhabirine, depremden dolayı ertelenen nikahların, normalleşme süreciyle birlikte yeniden kıyılmaya başladığını söyledi.

Büyük bir deprem felaketi yaşandığını ve depremde mesai arkadaşlarını da kaybettiklerini belirten Aras, deprem öncesi verdikleri randevuları yeniden güncelleyerek nikahlara kaldıkları yerden devam ettiklerini anlattı.

Nikah işlemlerinin deprem öncesi eski seviyelerine yaklaştığını ifade eden Aras, "Deprem öncesi normal zamanda günde 30-40 nikah kıyıyorduk. Şimdi 25-30 nikah kıyıyoruz. Normal sezona yaklaştık. Depremden önce 150 nikah evrağımız vardı. Bu ertelenen evraklarımızın depremden sonra 130'unu gerçekleştirdik, 20 civarında bir evrakımız kaldı." diye konuştu.

Düğünlerin yerini sade nikah törenleri aldı

Depremden önce düğün salonlarında olan nikahların şimdi nikah salonunda sade törenle gerçekleştirildiğine dikkati çeken Aras, şöyle konuştu:

"Yeni evlenecek çiftlerimizin çoğunluğu düğün yapmak istemiyor. Bu işi burada sade bir törenle yapıyorlar. Düğün gibi bir eğlence yapmak istemiyorlar. Ne kadar mutlu bir gün olsa da buruk bir sevinç var, alkış yapamıyorlar, o acıyı herkesin yüzünde görebiliyoruz. Aileler, yakınları da buraya geliyor. Nikahtan sonra takılar burada veriliyor. Tabii önceden nikah törenlerine daha az sayıda insan katılıyordu. Şimdi düğünler olmadığı için nikah törenlerimizi daha kalabalık ortamda yapıyoruz. Eskiden 10 kişiyle gelinirdi, şimdi 40-50 kişiyle nikah törenleri yapıyoruz."

Nikahları kıyılan damat Onur Akkurt da depremde büyük bir felaket yaşadıklarını, yakınlarını kaybettiklerini belirterek, 2 Mart'taki nikah törenlerini 3 Mayıs'a ertelemek zorunda kaldıklarını söyledi.

Yaşadıkları acılara rağmen hayatın devam ettiğini belirten Akkurt, "Bugün nikahımız kıyıldı ama buruk bir sevinç yaşıyoruz. Bir gecede hayatımız değişti, bütün planlarımız alt üst oldu. Hayallerle süslediğimiz evimiz gitti. Mobilyalarımız, çeyizlerimiz hep gitti. Balayı planlarımız vardı. Tüm hayallerimiz gitti. Şu an evlendik evimiz yok, mecburen ailemizin yanında, baba evinde kalacağız." dedi.

Anne Münire Akkurt ise buruk bir sevinçle oğlunun nikahını yaptıklarını, düğün planlarının, hazırlıkların birçoğunu iptal etmek zorunda kaldıklarını söyledi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

fazla oku

"Sevgilimle imam nikahı kıydık"
"Zina yapmamak için imam nikahı kıydırmak"
"Hoca olmadan imam nikahı nasıl kıyılır?"
"Kişi kendi imam nikahını kıyabilir mi?"

Bunlar, dini nikah kıymayı düşünenlerin arama motorlarında en çok arattığı cümleler. Anlaşıldığı kadarıyla bu talep kendi arzını da yaratmış durumda. 

İnternette kurulan bir site, Google'a "sponsorlu" ilan da vererek "İstanbul'un her ilçesinde, her zaman dini nikah kıyma hizmeti" veriyor. 

H.K.G ile yeniden gündemde

Dini nikah, yıllarca istismara uğradığı gerekçesiyle şikayetçi olan H.K.G'nin hikayesiyle tekrar gündeme geldi.

H.K.G'nin nikahını kıydığı iddia edilen baba Y.Z.G'nin İsmailağa Cemaati'ne mensup olduğu iddiaları üzerine tartışmaların odağı haline gelen cemaat bir açıklama yaparak dini nikah meselesine nasıl baktıklarını kamuoyuyla paylaştı.

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Cemaatin en üst organı olarak kabul edilen İsmailağa Camii İlim ve Hizmet Vakfı, resmi nikah kıyılmadan dini nikah kıymamanın temel ilke olarak kabul edildiğini belirtti. Açıklamada bu usulün cemaat mensupları tarafından kabul gördüğü aktarıldı. 

İsmailağa'ya mensup isimlerin dışında başkaca din adamları da dini nikah kıyıyor. Herhangi bir resmi tarafı olmayan bu nikahlar, "içini rahatlatmak" isteyenler tarafından resmi nikahtan hemen önce ya da hemen sonra kıyılıyor. Birçok din adamı, dini nikah için resmi evlilik cüzdanını görmek istiyor. Çünkü bu durum istismarlara kapı aralıyor.

İnternetten ilan verdiler, "benzin dahil 750 lira" hediye istediler

Ancak resmi nikah şartı aramadan dini nikah kıyanlar var. Söz konusu internet sitesini yönetenler de onlardan biri. 

Bu sitede yazan telefon numarasıyla iletişime geçerek "yardım" istedik. 

"Dini nikah için iki erkek veya bir erkek iki bayan şahit olması ve mehir miktarının belirlenmesi gerekiyor" cevabı üzerine "Şahitleri biz mi belirleyeceğiz" diye sorduk. Karşımızdaki muhatabımız, "Evet şahitleri sizin bulmanız gerekir" diyerek, bir erkek şahit olması durumunda ikinci şahidin kendisi de olabileceğini belirtti. 

Bu hizmet karşılığında ne kadar ücret ödeyeceğimizi sorduğumuzda ise önce hangi ilçede oturduğumuzu öğrenmek istedi. "Beylikdüzü" cevabı alması üzerine aramızda şöyle bir diyalog geçti:

Dini Nikah Servisi: "Ben kendi aracımla karşıdan geliyorum bu durumu göz önüne alarak sizin dini nikah için gönlünüzden kopan, düşündüğünüz hediye miktarı ne kadar?"
Independent Türkçe Muhabiri: Hocam, biz bu işin yabancısıyız. Sizin belirlediğiniz bir miktar olsun. Ben ona uyarım
Dini Nikah Servisi: 750
Independent Türkçe Muhabiri: Tamamdır hocam, ben günü belirleyince sizi bir daha rahatsız ederim.

"Sözlü kültürün geçerli olduğu dönemlerde imam, nikahı kamusallaştırırdı"

İlahiyatçı Prof. Dr. İlhami Güler, esas olanın nikah akdini kamusallaştırmak olduğunu belirterek, sözlü kültürün hakim olduğu dönemlerde en kamusal kişinin de imam olduğunu dolayısıyla nikahın da imam tarafından kamusallaştırılabildiğini ifade ediyor. 

"O dönemlerdeki dini nikahın özünde de dua etmek gibi birtakım ritüellerin dışında akdi ilan etmek vardır" diyen Güler, "Yazılı topluma geçildiği anda artık geçerli olan hukuki nikahtır. O dönemin dini nikahı ile şimdinin hukuki nikahı arasında temelde bir fark yoktur" dedi 

"Merdiven altı nikahın", nikah kavramına ters olduğunu belirten Güler, bu durumun istismara da kapı araladığını belirtti.

Resmi nikah varsa dini nikaha gerek olmadığını vurgulayan Güler, müftülere zaten nikah kıyma yetkisi verildiğini de hatırlatarak isteyenlerin nikahlarını müftülükler kanalıyla kıydırabileceğine değindi.

Aynı yetki müftülerde de var

Prof. Dr. Güler'in de hatırlattığı gibi müftülere 2017 yılında nikah kıyma yetkisi getirildi. Bu nikah resmi olduğu için muhatabını aldatma ya da istismar gibi tehlikelerin kapısı kapatılmış oldu. Ancak merdiven altı dini nikah hala devam ediyor.

Geçtiğimiz hafta Diyanet İşleri Başkanlığı'na bu sorunla nasıl mücadele edilebileceğine ilişkin bazı sorular yönelttik ancak konuyla ilgili hala resmi bir yanıt gelmiş değil.

Nikah İşlemleri


Hacıhalil, Şht. Numan Dede Cd. No:8, 41400 Gebze/Kocaeli



0262 6465313



Verilen Hizmetler


NİKAH İÇİN GEREKLİ OLAN EVRAK LİSTESİ

1.Çiftler T.C. Nüfus Cüzdanlarıyla (daha önce boşanma, ölüm varsa nüfus cüzdanlarına işlenmiş son medeni halleri yazılı olacak.) 1 adet Nüfus Cüzdan fotokopileri.

2.Son altı ay içerisinde çekilmiş 3(Yabancı evlilikte 4)’er adet vesikalık fotoğraf, (fotokopi veya biometrik kabul edilmez.)

3.Aile Hekimlerinden (Yabancı gelin veya damat Merkez Sağlık Ocağından) (4721, 1593, 123-124 maddelerin yazılı olduğu Evlendirme Yönetmeliği’nin 14-15 maddesine uygun)  Evlenme Sağlık Raporu, (özellikle fotoğrafın üzerine kaşe – imza yaptırılacak)

4.Kızlık soyadını kullanmak isteyen bayanlar müracaat sırasında soyadı dilekçesi vermelidir.(Memurluğumuzda matbu halde bulunmaktadır.)

5.Mal Rejimi Sözleşmesi varsa evraklarını müracaat sırasında teslim etmeleri gerekmektedir.

REŞİT OLMAYANLAR

1-18 yaşını bitirmiş olanlar kendi başına evlenebilir.

2-17 yaşını bitirmiş olanlar da anne, baba muvafakat imzaları nikâh memurluğumuzda,  anne baba gelememe durumlarında, muvafakat name noterden alınacak. (anne - baba ölmüş, boşanmış veya vasi durumunda iseler Nüfus Müdürlüğünden vukuatlı nüfus kayıt örneği getirilecek.)

3-16 yaşını bitirmiş olanlar aile mahkemesinden kesinleşmiş evlenmeye izin kararı ile evlenebilirler.

BOŞANMIŞ VE DUL OLAN BAYANLAR

1-Boşanmış ve dul olan bayanlar, boşanma ve eşinin ölüm tarihi nüfusa işlendikten sonra 10 ay (300 gün ) evlenemezler.

2-Bu süre bitmeden nikâh yaptırmak isteyen Bayanlar 10 ay evlenme yasağını (bekleme süresini) kaldırmak için, kesinleşmiş mahkeme kararı almaları gerekmektedir.

YABANCI EVLİLİKLERDE GEREKLİ OLAN EVRAKLAR

1-Avrupa Ülke Vatandaşları kendi ülkelerinden çok dilli evlenme ehliyet belgesi ve doğum sicil raporu alacak, 3 adet fotokopisi olacak.

2-Diğer Ülke vatandaşları, Lahey sözleşmesine taraf olan Ülkeler ülkelerinden bekârlık belgesi (Medeni hali açıkça yazılacak) ve Doğum sicil belgesi  (anne-baba isimleri olacak) getirecek olup evraklar Apositilli olacak. Lahey Sözleşmesine taraf olmayan ülkeler Ülkelerindeki Türk Yetkili Makamlarınca(Büyükelçilik)onay yaptırılacak. Evraklar Türkiye’de çeviri yapılarak noter tasdikli olacak ya da Türkiye’deki Başkonsolosluklarından Bekârlık Belgesi alacak(anne-baba adı-medeni hali yazılı olacak) Türkçe tercüme onaylı, konsolosluğun bağlı bulunduğu il Kaymakamlıklarınca Tasdikli olup, 3 adet fotokopisi olacak. Ankara’da konsolosluğu olan Dışişleri Bakanlığınca onaylanacak 3 adet fotokopisi olacak. İkamet tezkeresi olan yabancı vatandaşların süresi bitmemiş olacak alınan bekârlık belgesi, doğum sicil belgesi var ise ikametgâh tezkerelerindeki karakterleri ile pasaporttaki yazı karakterlerinin aynı olması zorunludur. Alınan evraklar ve çevirilerde kesinlikle buna dikkat edilmelidir.

3-Vize tarihi geçmemiş, pasaportun 3 adet fotokopisi olacak,

4-Evlenen kişi Türkçe bilmiyorsa nikâhta yeminli tercüman getirilecek,

5-Yabancı ve T.C. vatandaşı olan çifte vatandaşlık halinde, kesinlikle T.C. vatandaşı olarak nikâhı yapılır.

6-Suriye vatandaşı olanlar Suriye kimlikleriyle,   Kayıtlı oldukları Göç İdaresinden Evlenme Ehliyet Belgesi alacaklardır.

7-Nikâhını Belediyemizde yaptırmak isteyen Suriye vatandaşları, Kocaeli Göç İdaresi dışında farklı göç idaresine kayıtlı ise Kocaeli ili için yol izin Belgesi getirmeleri gerekmektedir.

8-Nikâhını Belediyemizde yaptırmak isteyen Suriye Vatandaşlarının kayıtlı oldukları Göç İdaresinden Nikâh için aldıkları Evlenme Ehliyet belgelerine verilecek makam bölümüne “Gebze”  veya “İlgili Makama” şeklinde yazdırmaları gerekmektedir.

9-Nikâh kıydırmak isteyen Suriye Vatandaşı Boşanmış ve dul olan bayanlar, boşanma ve eşinin ölüm tarihini Göç İdaresinden alınan Evlenme Ehliyet Belgesine yazdırmaları gerekmektedir.(Yol izin belgesi, Evlenme ehliyet Belgesi işlemleri şahısların e- devleti üzerinden yapılmaktadır.)

NOT :

1-Başvurular; Hafta içi 09.00-12.30, 13.30-17.00, saatleri arasında, çiftin birlikte müracaatı ile yapılacaktır.

2-Evraklarını tamamlamış çiftler birlikte müracaat ederek nikâh için gün alacaklar. Gelemeyen adayın vekâlet vermesi zorunludur. (Bunun için noterden Özel Vekâletname düzenlenmesi ve bu vekâletnamede vekâlet veren ile vekili ve evleneceği kişinin tam kimliği ile evlenme işlemlerinin yürütülmesi için verilmiş olduğu açıkça belirtilmesi şarttır.) Evlendirme Yönetmeliği 17. Madde gereğince; “Vekâletnamede kişilerin nüfus cüzdanı fotokopileri arka sayfada onaylı olmalıdır. Alınan vekâletle birlikte Evlenme Sağlık Raporuda gönderilmelidir.

Nüfus cüzdanı fotokopileri, nüfus cüzdanı bilgilerine göre olmalıdır.” (Sürücü Belgesi / Pasaport dökümü bilgileri kesinlikle kabul edilmez.) 

3-Nikâh günü 18 yaşını doldurmuş iki şahitle gelinecek. (Şahitlerin T.C. Kimlik No yazılı Nüfus Cüzdanları olacak, anne-baba şahit olamaz).

4-Hafta sonu düğün salonlarında,  diğer mahallerde nikâh isteyen çiftler önceden nikâh tarihlerini bildirmeleri ve evraklarını teslim etmeleri gerekmektedir.

5-Tüm Evrakların geçerlilik süresi 6 aydır.

6-Saat 16:30 ‘dan sonra nikah kıyılmaz.


Dökümanlar



nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir