Muhafazakar tatil olanağı sunan otellere Türkiye’nin dört bir yanında rastlayabilirsiniz. Bu oteller yalnızca plaj tatil köyü olarak değil, şifalı suları ile ünlü bir bölgede termal tatil köyü olarak, tarih ve kültürle dolu bir metropolde şehir oteli olarak veya küçük bir kentte butik otel olarak karşınıza çıkabilir.
Ege bölgesi, muhteşem kumsalları, berrak denizi ve tarihi zenginlikleriyle muhafazakar tatil için tercih edilen bir bölgedir. İzmir, Aydın, Muğla gibi şehirlerdeki İslami oteller, dini hassasiyetlerini öncelikli tutan misafirlerine rahat bir ortamda plaj tatili imkanı sunar.
Akdeniz bölgesi, turizm açısından oldukça gelişmiş ve çeşitlilik sunan bir bölgedir. Antalya, Alanya, Belek gibi tatil beldelerinde bulunan muhafazakar oteller, misafirlerine geniş çaplı korunaklı tesisleri ile hem deniz tatili hem de tarihi ve kültürel seyahatler için ideal bir ortam sağlar.
Marmara bölgesi, tarihi ve doğal güzellikleriyle öne çıkan bir bölgedir. İstanbul, Bursa, Yalova gibi şehirlerdeki muhafazakar tatil otelleri, misafirlerine İslami şartlara uygun bir konaklama sunarken ülkenin İslam mirasını, tarihi yapıları ve doğal güzelliklerini keşfetme imkanı sağlar.
Karadeniz bölgesi, yeşil doğası ve doğal güzellikleriyle muhafazakar tatil için alternatif bir bölgedir. Trabzon, Rize gibi şehirlerde bulunan İslami oteller, Karadeniz'in büyüleyici atmosferinde huzurlu bir tatil geçirmek isteyen misafirlere hitap eder.
İç Anadolu bölgesi, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çeken bir bölgedir. Ankara, Konya, Nevşehir gibi şehirlerdeki muhafazakar oteller, misafirlerine hem dini ihtiyaçlarına uygun hem de bölgenin turistik cazibesini yaşama imkanı sunar.
Güneydoğu Anadolu bölgesi, tarihi ve kültürel zenginlikleri, doğal güzellikleri ve misafirperver insanlarıyla muhafazakar tatil için seçenekler sunar. Şanlıurfa, Gaziantep, Diyarbakır gibi şehirlerdeki İslami oteller, konforlu bir konaklama ile birlikte şehrin leziz noktalarını keşfetme olanağı sunar.
3. Ek olarak kendi tecrübelerimizi yazayım:
- Biz baharında ispanyaya gitmiştik annemle. Tur bizi sadece 1 saatliğine barcelona merkeze bıraktı ve geri toplayıp banliyödeki otele götürdü. Akşam "ya otelde kalırsınız ya da kişibaşı 30€ya sizi flamenko gecesine götürürüz" dedi. Benzer şekilde sonraki gün yine üstüne € ek ücret isteyerek adını bile hatırlayamadığım "yakın bir kasabaya götüreceğiz" dedi. Biz kendimiz şehri gezmek istedik, günlük 2 banliyö tren parası + şehir içi metro parası vererek şehrin turistik noktalarını gezdik. Bazen tren olmadığı günler şehre 40€ taksi parası vererek gittik, o zaman euro daha uygun fiyatlıydı o yüzden ödedik o parayı. Barcelonadan madride geçtiğimiz gün şehrin çoğunu keşfetmiştik, bizim gibi yapmayan çoğunluk ise barcelonanın hiçbir yerini görmeden "barcelonaya gittik" diyor, bizim harcadığımız paranın katbekat fazlasını vermiş oluyordu. Aynı şeyler madridde de oldu; adamlar madridi gezdirmeden, üstüne ek ücretlendirerek, insanları "vergisiz alışveriş cenneti" olarak tanımladıkları andorra prensliğine götürdü milleti.
- benim gitmediğim bir benelux turunda annem benzer bir durumla karşılaştı. Turu arkadaşları istemişti, annem oradayken her bir kenti gitmeden önce çalışıp, o ek ücretlendirmeyi pas geçerek kendi gezdirdi. Fiyatlar ve döviz kuru artmıştı ama benzer ödemeler yapmışlar. Versay Sarayını gezdirmedikleri bir paris gezisi olmuş mesela, versay da bir banliyö halbuki :D bizimkiler oraya gitmişler kendi çabalarıyla mesela
- ben erasmusta Lizbondaydım. Annem ve bir arkadaşı Portekiz gezisine geldiler. Portodan başlayan gezi Lizbonda devam edip endülüste sonlanıyordu. Portoya ben de gittim, Lizbondan otobüs ve Porto merkezde hostel ayarladım. Annem bana iki şehirde de kalacakları otellerin adresini gönderdiğinde şok oldum. Şehir sınırında oteller seçmişlerdi, tur otobüsü dışında merkeze ulaşımı olmayan hudutlardı resmen. İki şehirde de ben gezdirdim onları, ikisinde de € fiyat çıkaran uber yolculuğuyla döndüler otellerine. Bazen otobüs yolunda inip geliyorlardı, o zaman şanslı sayıyorduk kendimizi.
Ek olarak belirtmek isterim ki bu gezilere genelde yaşlı insanlar katılıyor. Her ne kadar yabancı ülke görmek isteseler de bazı alışkanlıklarından kopamıyorlar ve turlar da onları memnun etmek için ülkelerin gerçek tatlarından mahrum bırakıyor koca grubu. Kendiniz yemek bulmak isterseniz de ya toplu anlaşma kapsamında olmadığından fiyat katlanıyor ya da civarda istediğiniz özellikte restoran bulamayabiliyorsunuz.