o güzel atlara binip gittiler / O güzel insanlar

O Güzel Atlara Binip Gittiler

o güzel atlara binip gittiler

o güzel insanlar o güzel atlara binip gittiler

  • demirciler çarşısı cinayetinin giriş cümlesi
    son dönemde yeşilçam için kullanmak moda

  • bu kesin ayet olabilecek bir tümce yaşar kemal de peygamber

  • (bkz: gazi kosusu)

  • (bkz: sadi konuralp)

  • rohirrim ahalisi için çekinmeden söyleyebileceğim bir cümledir bu.

  • (bkz: kaf daginin son atlilari)

  • nazgullara kraldan fazla kralci olanlarin adadigi replik.. (bkz: sattiniz lan bizi)

  • bu cumle de kanittir ki, ne soylendigi degil, nasil soylendigi onemlidir. ve cok salak bir insan misal yasar kemalin veya salman rushdie nin bir tek cumlesine referans vererek cok dangalakca beyanatlarda bulunabilir. ancak context texti degerlendirirken pek muhim en muhimdir. kimi zaman cirkin soylenmis cumleler oyle mecazi boyutlara varir, okuyanini kitabin sonunda oyle bir en bas sayfaya, en dikkat cekmeyen cumleye oyle bir geri dondurur ki okuyucu felegini sasirir, felegin cemberinde roundround olur mazallah.

  • çok ilginç bir cümledir.
    zira giden güzel insanlar beylerdir ve feodal bir düzenin temsilcileridir, yaşar kemalin çukurova gerçekliğinde beylerin gidişi yeni bir düzenin başlangıcıdır.

    beylerin gidişinden sonra topak başka şekilde işlenmekte,yaşamlar başka şekilde kurulmaktadır.

    yaşar kemal in üzerine sıkça düştüğü göçmen aşiretlerin kaderleri de belli olmuştur onlar artık yeni yeni gelişen çukurova sanayiciliğinin kurbanlarıdır.

    gidenleri her zaman iyi ve güzel olarak almak yaşar kemal gibi bir sosyal tabanlı romancı için biraz fazla seafoodplus.info ironik olması için yazılmış gibidir.

  • yazında teşbih edilen ilk toplu intihardır.

  • O eski bizler o güzel atlara binip gittiler

    Yazı: Irmak Hacımusaoğlu

    Görsel: Anne Laval

    Pandemi süreciyle ilgili birçok şey gündemimizde yer aldı: vay efendim yeni normaller, eski normale dönebilecek miyizler, ‘ben karantinada kitap okuyup 8 dil öğrendim – peki ya siz?’ler. Ben iki senelik pandemi dönemini düşününce, kendimi 'delirmeye mi başladım' diye sorgulamaya başladım. Bu kadar büyük bir şey yaşarken haldır haldır hala işlerimizde oluşumuz (nasıl geçineceğimizden bağımsız), işin özel alanın içine gelip oturuvermesi ve artık özel alanın kalmayışıyla başladı bu buhran. Madem bazı şeyler uzaktan halloluyordu, bu güne kadar belli bir yerde bulunmak zorunda oluşlarımız boşuna mıydı mesela? 

    Şimdilerde ise pandemi öncesi hayatıma baktığımda canlanan ben ile şu anki ben aynı kişi değil demeye başladım. Boşuna gelen +2 yaşı hesap etmediğimde bile o başka biri sanki. Farkında olmasa da içinde yaşam enerjisi olan ve daha umutlu biri mesela. Evden çıkmayı özleyecek biri. Şu anki ben ise artık evden çıkmak istemiyor. Her dakikasını hızlıca tüketmeye ayırıyor; kitap okuyamayıp saatlerce tweet okuyor mesela, yok efendim film izleyemem diyip yerine 8 bölüm dizi izliyor. İnsanlarla olmak iyi gelse bile sosyallik yoruyor onu, sanki koşa koşa inine dönmek istiyor. Günün sonunda kendinden başka kimsesinin olmadığını ama kendisiyle de çok iyi anlaşamadığını anlıyor sanırım bu süreçte

    Peki, ben gerçekten delirmeye mi başlamışım yoksa önceye göre bu kadar farklı hissetmekte haklılık payım var mıydı? Bu sefer 80 kişiye sordum bu soruyu. 77’si kendini pandemi başlamadan önceki haline kıyasla farklı hissettiğini söyledi. 

    Neden mi?

    ‘’Kendi içime döndüm ve bir şeyleri sadece kendim için yapmaya başladım.’’

    ‘’Çöktüm.’’

    ‘’Yer yer büyümüş, yer yer heyecansız, yer yer kaybolmuş hissediyorum.’’

    ‘’Kendimi aniden vakitsiz olgunlaşmış avokado gibi hissediyorum.’’

    ‘’Tarkan’ın sözleriyle: değiştim ve geliştim.’’

    ‘’Daha içedönük, dikkati dağınık, enerjisi düşük ve biraz daha boşvermiş gibiyim.’’

    ‘’Hayat metropollerde çalışıp emekliliği bekleyerek yaşamak için fazla kısaymış.’’

    ‘’Kaybedecek bir şey yokmuş.’’

    ‘’Kendimle daha iyi anlaşmayı öğrendim.’’

    ‘’Dışarıdayken sürekli eve dönmek istiyorum.’’

    ‘’Pandemiden önce bütün dünyayı gezecek enerjim vardı. Şimdi evden çıkasım yok.’’

    ‘’Yaşlı. Ama pandemiden mi yoksa 2,5 sene geçtiğinden mi bilmem.’’

    ‘’Daha mutsuz ve geleceğe dair daha umutsuz.’’

    ‘’Saçım döküldü, ayranım döküldü ve daha bir sürü şey.’’

    XXX

    Yani sevgili 20likler, eski hayatlarımıza dönüp dönemeyeceğimiz çok konuşuldu ama şu unutuldu gibi geliyor bana: belki eski hayata dönülür de o eski ben artık var mı ki? 

    Not: Tabii ki değişim kaçınılmaz…

    Hikâyeyi beğendiniz mi? Paylaşın.

    nest...

    batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir