Odtü Fizik Ekşi

gusel odtu nun hakikaten genclik somuren , calan , yillarini curuten , zor , bunaltici , sıkıcı bolumu
> yıllar sonunda eskiye göre daha fazla sempati beslenen bölüm! ağırdır, zordur, laf olsun die gelinmenesi gerekir!

bildiğim kadarıyla bazı süreçler (mesela 4 yıl) boyu falan mezun veremiyor ama tanıdığım bir mezun var hala da aklı başında kafayı çizmemiş yani

abartıldıgı kadar olmasada zor bi bölüm.çalışınca oluyor kardeşim çalışınca oluyor..

bildigim kadariyla iki ayri program uygulayan buraya fizikci olmak istedikleri icin gelenlerin intensive olarak adlandirilabilinecek bir programla yilda mezun olabildigi, digerlerinin ise sadece diploma almak icin okuduguna kanaat getirilerek 4 yilda mezun oldugu bolum hatta bu iki grup icin ayri sinavlar yapilmaktadir. bolum icinde bolum olmustur.

bazi odtu elektronik uzaylilarinin double yapmak icin tercih ettikleri bolumdur. bir insanin hem fizik hem elektronik diplomasini ne yapacagi hakkinda odtu sosyoloji'de tez yapmak isteyen kisiler vardir.

70'lerde mezun olan bir kısmının camcı ya da market sahibi olduğu bilinen bölüm. ama bir bölümü de fizik öğretmeni olmuşlardır^*.

dort yilda bitirenlerin parmakla ve gizli bir hayranlikla gosterildigi bolum not ortalamasi super olup double yapanlar da var ki, onlari parmakla gostermek ayip olur. zaten cogu yurtdisina kaciyor o sokla asistan olan da var tabii.

advanced class olarak adlandırılan bir programı olan bölümdür. söylendiğinin aksine daha kısa sürede falan değil asla bitirememenizi garanti etmek için yaratılmıştır bu program.
şaka bir yana esas amacı bölümün puanı çok yüksek olmamasına rağmen öys puanı aşmış adamlarında bu bölüme girmesi sebebiyle ( ör. benim girdiğim sene öys fen-matematik 1., 3., 4., 5. de bölüme girmişti) bu kişiler ile odtü olsunda hangi bölüm olursa olsun diyen sefilleri ayırmak idi. ilk sene ders programı aynı olmakla beraber genelde daha teorik ve deney ağırlıklı bir eğitim programı izlenir(di). bir zamanlar bu programa katılıp ta ortalaması yanılmıyorsam 3. senede hala 3 üzeri olanlar odtü elektronik mühendisliğinden double major yapma hakkı kazanıyordu (ben de buna kanmıştım anasını satıyım). nitekim bizim girdiğimiz sene mezuniyet törenlerinde okul birincisi aynen tarif edildiği şekilde fizik-elektronik double major yapmış ve ortalama ile mezun olmuş (hemde 4 senede) bir einsteinklonu idi.

3. senemde fikrim değişti. odtü fizik güzel yer.. gelmeyen tatmayan bilmez.o öğrenme duygusunu, açlığını hissedebilmek lazım ama zevk almak için. marketçi oluyor otçu oluyor bokçu oluyor falan yazış..
bunu der giderim :
fiziği seven insanların çok eğlenebilcekleri türkiyenin en güzel fizik bölümü.

bugun itibariyle saat siralarinda çimlerine gittiğim ve baharin gelip odtu ahalisinin kendini disari attigini gordugum bölüm

odtu fizik dendigi zaman iki alt başlığa ayırmak gerekir. (1) bir akademik bölüm olarak odtü fizik ve (2) çimler ve kantin olarak odtü fizik.

1. odtü fizik bölümü de tıpkı odtu matematik bölümü gibi elektronik - bilgisayar popüleritesi altında ezilmiş bir bölümdür. bu yüzden genel öğrenci profili ne çok çalışkanım ne de hayta diyen odtüye girebilmiş olmak için odtü fizik yazan öğrencilerdir (ki benim de tercih formumda adı vardı). bu şekilde olmayan öğrencileri advanced fizik adı altında ayırırlar ve onları daha çok kastırırlar. ama zaten zor bir dal olduğu üzere advanced okumasanız da bu bölümde okurken sürünmeniz olasıdır. ülkemizde bilimin giderek değerini yitirmesi ve bir an önce para kazanmanın öne çıkması, üstüne üstlük bunu göz ardı eden devlet politikalarına karşın hala ayakta durması bile başarıdır.

2. bir mekan olarak odtü fizik ise odtü için başka anlamlar içerir. havaların soğuk olduğu zamanlarda kantiniyle, havaların ısınmaya başladığı zamanlarda rektörlük manzaralı çimleriyle, havaların daha da ısındığı zamanlarda kantininin bahçesiyle odtü fizik bölümü odtülünün vazgeçilmez mekanıdır. dersten çıkıp kendini fizik çimlerine bırakan odtülü fiziksel ve ruhsal rahatlama yaşar. uzun eşşek ve futbol oynayanları, gitar çalanları görmeniz olasıdır. belki de artık geleneksel olmasından kaynaklanan bir çekiciliği vardır. ama çok sevgili odtü rektörlüğü bundan huysuzlanır. o yüzden bu çimler bol bol sulanır ki çamur olsun da kimse oturamasın.
gerek kalabalığın orada olması, gerekse rektörlüğü görmesi nedeniyle fizik çimleri aynı zamanda solcu öğrencilerin de gövde gösterisi mekanıdır. genelde buarada kurulur ve ellerindeki kağıtları dağıtırlar. bir gösteri olduğunda da yine burada toplanıp yürürler.

toparlamak gerekirse odtü fizik her odtülünün bir şekilde uğradığı, bazılarının hayatında daha çok yeri olan, diğer temel bilim bölümleri gibi zor bir hayat süren güzide bir bölümümüzdür.

bölüm ana girişinin hemen karşısında bulunan iç bahçeye açılan kapıdan önceki bölmede konuşlanmıştır bu kantin. işletmecileri eski odtü çalışanlarıdır. demleme çay içilebilmesi ile ayrı, çayın optimum sıcaklıkta sunulması ile ayrı fethetmiştir gönlümüzü. ayrıca öyle abuk subuk seçenekler de bulunmaz, bulunamaz burada. yani "simplicity, carried to an extreme, becomes elegance"^* gibi bir durum mevcuttur. sonrasında iç bahçesine çıkıp sanırım at kestanesi ağacının altındaki banklardan birine kurulup çayınızı höpürdetebilirsiniz. sigara içenler içinse bir cigara tellendirmek ben diyeyim farz siz deyin sünnettir. bonus olarak aroma sade gazozu tavsiye ediyorum. çay parasını verdikten sonra isteğe bağlı olarak "demli olursa" deyiniz.

ufak, şirin bir kantinimiz. epsilon hacminde olmasına rağmen, sırf güzel çayı sayesinde diyebilirim ki 1 km komşuluğundaki tüm kantinler bok yemiş (fizik, beşeri meşeri bunlar hep yanlış kantinler).

goze carpmayabilir. hacmen alaturka tuvaletten biraz buyukse de gonullerin sampiyonudur.

nefret ederdim önceleri, yiyecek bir şey bulamadığımızdan. gıptayla bakardım diğer büyük kantinlere. burda sadece oturup çay içip ekmek arası peynir domates yerken millet neler neler götürürdü diğer kantinlerde.
sonra devir değişti içinde bilardosu, pley steyşını olan, menüsünde kıroket, ayvalık tostu bulunduran kantine^* geçtik^*. ama hiç bir zaman matematik avlusunda oturup sıkış pıkış soğukta o çayı içerkenki zevki alamadım. memo'nun "çay döküşü" gözümün önünden silinmedi, çay içmek için hiç o kadar sabırsızlanmadım belkide.

"kendine has havası var" bu işte.

ekmek arası domates beyaz peynirinin hastasıy(d)ım.

kantindeki abimizin ismi satilmis idi sanirim. su bardaklarinda da cay verirdi bazen. nerededir simdi acaba? allah selamet versin kulaklari cinlasin

artık değişti bu kantin; köy bakkalı gitti mini restoran geldi. çoğu kantinde bulamayacağınız envai çeşit ürün var burada. favorilerim tavuk , kızartma tabağı ve karpuz - beyaz peynir.

kendini aşmış içi küçük ancak artık menüsü büyük kantin.
yine de "ne alırsın ordan?" derseniz yine tost derim gene tost derim.( 3ü 1 arada vanilya aromalı bir de yanına.^**)

kantin değişse de benim alışkanlıklarım değişmez.

ne zaman kütüphaneden kaçıp atıştırmalık bir şeyler alacak olsam tercih ettiğim kantindir. hem kütüphanenin direk karşısında olması hem de kedilerle dolu olan avlu kıvamındaki alanda oturmanın getirdiği tarifsiz huzur sebebiyle ilk tercihimdir.
çay-gözleme ve yakın arkadaş kombosu yapıldı mı binanın karşı tarafındaki kütüphane bir süreliğine unutulur. hatta, tavuk aldıysanız bir parçasını kedilere verip, bir yandan siz yerken bir yandan da yemeğini yiyen o sevimli şeyleri izlemek daha bir mutluluk vericidir o avluda.

öğrencilik hayatımın on yılını bahçesinde sırtımı duvara yaslayıp ayaklarımı uzatıp kahve sigara içerek geçirdiğim kantin. odtü'de ki en güzel, en kendine has kantindir. kışın da bahçesinde oturulup sigara içilebilir duvarları sayesinde rüzgar esmez götünüz donmaz.