Güncelleme: ABONE OL
İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Cevap: Gücü, Ünü Ve Toplumsal Yeri Dolaysyla, Belli Zaman Ve Durumlar çinde, lişkili Bulunduğu Küme Veya Toplumun Tutum, Davranş Ve Etkinliklerini Değiştirip Yönetme Yeteneğini Gösteren Kimse, Lider, Şef, Alemdar
Cevap: Önder
Önder kelimesi ile Google aramalarda en çok sorulan sorular şunlardır: Önder ne demek? Önder kelimesi nasıl yazılır? Önder kökeni nedir? Önder kelimesinin cümle içerisinde kullanımı
önder anlamıİng. leader Osm. serdar
Belirli zaman ve durumlar içinde ilişkili bulunduğu küme ya da toplumun tutum, davranış ve etkinliklerini değiştirip yöneltme yeteneğini gösteren kişi.
önder anlamıİng. Leader Osm. Lider, şef Lat.Dux Alm. Führer Fr.leader, chéf italyanca: duce
Büyük işlerde bir topluluğa önayak olan kişi.
önder anlamıİng. leader Osm. rehber, lider Fr. leader
1- (En geniş anlamda) Ünü, gücü ya da toplumsal yeri dolayısıyla öncülük eden, toplumsal davranış başlatan, başkalarının çabalarını yöneten, örgütleyen ya da denetleyen kişi. 2- (Dar anlamda) Bir toplumsal kümede inandırıcı yetenekleri ve üyelerin gönüllü benimsemeleri dolayısıyla öncülük eden kişi.
önder anlamı
is. Gücü, ünü ve toplumsal yeri dolayısıyla, belli zaman ve durumlar içinde, ilişkili bulunduğu küme veya toplumun tutum, davranış ve etkinliklerini değiştirip yönetme yeteneğini gösteren kimse, lider, şef.
Önder anlamıKöken: T.
Cinsiyet: Kız
1. Bir topluluğa başkanlık eden kimse. 2. Önde giden, yol gösteren, kılavuz.
Cinsiyet: Erkek
1. Bir topluluğa başkanlık eden kimse. 2. Önde giden, yol gösteren, kılavuz.
önder anlamı
isim
1) leader
2) pioneer
3) bellwether
4) captain
5) cock
6) Pole Star
Uşak
Adana, Osmaniye
Önder anlamı
Şanlıurfa ili, Çaylarbaşı bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
lider
is. 1. Önder, şef: "İhtilal partisinin liderini yakından ilk defa tanıyacaktım." -F. R. Atay. 2. Bir partinin veya bir kuruluşun en üst düzeyde yönetimiyle görevli kimse: "Politika kargaşalarına gömülmüş liderler, ufukta bekleyen tehlikeyi göremiyorlardı." -S. Ayverdi. 3. sp. Bir yarışmada başta bulunan takım veya yarışmacı.
şef
is. 1. Yetki ve sorumluluğu olan, yöneten kimse: İstasyon şefi. Büro şefi. 2. Önder, lider.
I owe a great leader Mustafa Kemal Atatürk.
Kaynak:medyacomImportant steps on the participation of women in the labor force after the great leader Atatürk came today to not be stripped.
Kaynak:seafoodplus.infoThus, our people will be more than happy to reach the objectives as well as the great leader Atatürk showed us achieve it.
Kaynak:seafoodplus.info