öğretmenler günü kutlaması yasak mı / MEB'den öğretmenlere hediye uyarısı! Öğretmenler Gününde hediye almak yasak mı? - Gıda Hattı

Öğretmenler Günü Kutlaması Yasak Mı

öğretmenler günü kutlaması yasak mı

MEB&#;den öğretmenlere hediye uyarısı! Öğretmenler Gününde hediye almak yasak mı?

MEB'den öğretmenlere hediye uyarısı! Öğretmenler Gününde hediye almak yasak mı? 24 Kasım yaklaşırken MEB'den eğitimcilere hediye almalarıyla ilgili son dakika uyarısı geldi. Peki öğretmenler günün de hediye almak yasaklandı mı? İşte detaylar

Ülkemizde pek çok Avrupa ülkesinin nüfusundan kat kat fazla öğrenci ve öğretmen bulunuyor. Ülkemizde her yıl 24 Kasım'da öğretmenler günü kutlanıyor. Öğretmenler Günü'nde çeşitli organizasyonlar ve etkinlikler düzenleniyor. MEB'den 24 Kasım'da öğretmenlere hediye almak isteyen veliler ve öğrencileri şaşırtan bir uyarı yapıldı. Peki Öğretmenler günü hediyesi yasak mı? Öğretmenler Gününde hediye almak yasak mı?

Öğretmenler günü hediyesi yasak mı?

Milli Eğitim Bakanı yardımcılarından Petek Aşkar imzasıyla Millî Eğitim Müdürlüklerine gönderilen uyarı yazısında şöyle denildi; “ saylı Devlet Memurlar Kanunu'nun 29 uncu maddesinde; Devlet Memurlarının doğrudan doğruya veya aracı eliyle hediye istemeleri ve görevleri sırasında olmasa dahi menfaat sağlama amacı ile hediye kabul etmeleri ve borç para istemeleri yasaklanmıştır.”

Öğretmenler Gününde hediye almak yasak mı?

sayılı Kanun, Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkerine Dair Yönetmelik hükümlerine göre öğretmenlerin sembolik nitelikteki hediyeler dışında maddi değeri olan hediyeleri lmaması istendi. Eğitimci, Öğretmenler Günü gibi özel gün ve haftalarda verilen, maddi değeri olmayan sembolik nitelikteki hediyeler hariç, mesleki kararını ve tarafsızlığını etkilemesi muhtemel herhangi bir hediyeyi kabul etmez.

24 Kasım Öğretmenler Günü nedir?

Öğretmenler Günü, öğretmenlik mesleğini icra eden kimseleri onurlandırmak için çeşitli etkinliklerin düzenlendiği bir kutlama günüdür.

Pek çok ülkede 'ten beri her yıl 5 Ekim günü UNESCO tavsiyesiyle Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. 5 Ekim günü, yılında Paris'te gerçekleşen "Öğretmenlerin Statüsü Hükümetlerarası Özel Konferansı"nın sona erip UNESCO temsilcileri ile ILO tarafından "Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi"nin oy birliği ile kabul edilişinin yıl dönümüdür. Kendi kültürel ve tarihî özelliklerine, okul tatil günlerine göre çeşitli ülkelerde farklı tarihler Öğretmenler Günü olarak belirlenmiştir. Örneğin 12 Arap ülkesinde (Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Fas, Katar, Libya, Mısır, Suudi Arabistan, Tunus, Umman, Ürdün, Yemen) her yıl 28 Şubat günü Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. Türkiye'de her yıl 24 Kasım günü Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.

Öğretmenler Günü'nün tatil olup olmadığı da ülkesine göre değişir.

#MEB

Bakanlık, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde hediye yasağı koydu

Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Eğitim Müdürlüklerine gönderdiği resmî yazıda, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde eğitimcilerin, hediye almalarının yasaklandığını bildirdi.

Halil ATAŞ

Yayınlanma:

Bakanlık, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde hediye yasağı koydu

Milli Eğitim Bakanı yardımcılarından Petek Aşkar imzasıyla Millî Eğitim Müdürlüklerine gönderilen uyarı yazısında, eğitimcilerin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde hediye almaları yasaklandı.

BAKANLIK RESMİ YAZI GÖNDERDİ

Bakanlığın ’24 Kasım Öğretmenler Günü Hediye Uygulaması’ başlıklı ilgili yazısında şöyle denildi;

“ saylı Devlet Memurlar Kanunu’nun 29 uncu maddesinde; Devlet Memurlarının doğrudan doğruya veya aracı eliyle hediye istemeleri ve görevleri sırasında olmasa dahi menfaat sağlama amacı ile hediye kabul etmeleri ve borç para istemeleri yasaklanmıştır.”

“‘HEDİYE’ UÇAK ALAN İKTİDARIN BAKANLIĞI ÖĞRETMENLERE AHLÂK SATAMAZ”

Karara tepki gösteren Eğitim İş Bursa Şubesi Başkanı Yeliz Toy, “Katar’dan ‘Hediye’ uçak alan iktidarın bakanlığı öğretmenlere hediye konusunda ahlâk satamaz.

24 Kasım Öğretmenler Günü’nde eğitimcilere methiyeler dizip yılın geri kalanında onları köle olarak gören yöneticiler, öğretmene çarpık bakışlarını bu yıl da resmi yazışmalar üzerinden göstermiştir. Söz konusu yazıda her zamanki nakarat tekrarlanarak sayılı Devlet Memurları Kanunu’na ve ilgili yönetmeliklere atıfta bulunarak öğretmenlerin hediye alarak tarafsızlıklarını bozmamaları, devlete olan güven ve itibarı sarsmamaları tembihlenmiştir” şeklinde konuştu.

“ MAAŞLI BÜROKRATLARA BAKILABİLİR”

Eğitimcilerin bu yönde hedef alınmasının yanlış olduğunu belirten Toy, şöyle devam etti;

“Devlete olan güven ve itibarın kaybolmasından endişe ediliyorsa Öğretmenler Günü’nde öğretmenlere verilen çiçek buketlerine değil;

– maaşlı bürokratlara,
– Ballı ihalelerle halkın cebinden semirtilen yandaş müteahhitlere,
– Kamunun hakkı olmasına rağmen peşkeş çekilen kupon arazilere,
– AKP’li belediyeler eliyle yandaş vakıfların önüne serilen devasa imkanlara,
– AKP iktidarı süresince liyakatle belirlenmesi gereken devlet kadrolarının nasıl bir arka bahçe haline getirildiğini ortaya koyan TÜGVA torpil listelerine,
– Ne münasebetle “hediye” edildiği hala bilinmeyen Katar’dan gelen uçağa,
– Kendi bakanlığına kendi şirketinden mal satan ve bu satışları da piyasa değerinin çok üzerinde rakamlarla gerçekleştiren şahıslara,
– Merkez Bankası’nın faiz değişiklik kararını bir gece önce öğrenip, bu bilgi sayesinde servetlerine servet katan şanslı azınlığa bakılabilir.”

“AYNI AHLAKLI DURUŞU TÜM YÖNETİCİLER İÇİN DİLİYORUZ”

Toy, “Devleti yönetenler bilmelidir ki, öğretmenler üzerinden devletin itibarına ilişkin bir endişe/hassasiyet duyulacaksa, bu ancak dünyada Başöğretmen sıfatlı bir liderin kurduğu tek ülke olan Türkiye Cumhuriyetinde öğretmenlerin maddi ve manevi olarak bu kadar değersizleştirilmesinin devletin itibarından, ona duyulan güvenden çaldığı için olabilir.

Onca emeğe rağmen sefalete, yandaş yöneticilerin mobbingine, sistematik bir değersizleştirme politikasına maruz kalan öğretmenlerimiz, ne mutlu ki tarafsızlıklarını bozacak, kayırma dedikodusu yaratacak hediyeleri kabul etmeyecek bir ahlaka sahiptir. Eğitim-İş olarak aynı ahlaklı, etik duruşu tüm yöneticiler için diliyor, MEB’i bu yersiz uyarılarından ötürü kınıyoruz” ifadelerini kullandı.

Atatürkçü öğretmenin hapse atılmasını istedi!İlginizi ÇekebilirAtatürkçü öğretmenin hapse atılmasını istedi!

AKPBursadavafaizKatarmebMerkez BankasıMilli Eğitim BakanıMilli Eğitim BakanlığıÖğretmenler Günüparasosyal medyatorpilTürkiyeuçak

Öğretmenlerin Öğretmenler Günü'nde hediye alması yasak mı?

Öğretmenlerin hediye alması yasak mı sorusu, 24 Kasım Öğretmenler Günü'ne girilirken pek çok kişinin gündeminde yer almaya başladı. MEB'den öğretmenlerin hediye alması ile ilgili önemli bir uyarı geldi. Peki, Öğretmenler günü hediyesi yasak mı?

ÖĞRETMENLER GÜNÜ'NDE HEDİYE ALMAK YASAKLANDI MI?

Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü, Bakan Yardımcısı Petek Aşkar imzasıyla, yaklaşan 24 Kasım Öğretmenler Günü dolaysıyla bazı uyarılarda bulundu. Milli Eğitim Bakanlığı, 81 il milli eğitim müdürlüğüne resmi yazı göndererek 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde maddi değeri olmayan sembolik nitelikteki hediyeler dışında herhangi bir hediyenin kabul edilmemesini istedi.

81 il milli eğitim müdürlüğüne 16 Kasım tarihinde gönderilen resmi yazıda sayılı Kanun, Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkelerine Dair Yönetmelik hükümlerine yer verildi.

24 Kasım Öğretmenler Günü hediye Uygulaması konulu yazıda, maddi değeri olmayan sembolik nitelikteki hediyeler dışında herhangi bir hediyenin kabul edilmemesi istendi.

BAKAN ÖZER'DEN ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, uzaktan ve yüz yüze eğitim sürecinde öğrenciler için canla başla çaba sarf eden öğretmenlere şahit olmanın kendisi için gurur vesilesi olduğunu belirtti.

Özer, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e Başöğretmenlik unvanının verildiği günün yıl dönümünde, ülkenin dört bir yanında ve yurt dışında vazifelerini layıkıyla icra eden tüm öğretmenlerin gününü kutladığını ifade etti.

Bakanlığın gücünü milletin genç dimağlarına ışık tutan öğretmenlerden aldığını vurgulayan Özer, şöyle devam etti:

"Uzaktan eğitim sürecinde ve yüz yüze eğitime geçtiğimiz bu dönemde canla başla öğrencileriniz için çaba sarf ettiğinize yakından şahit olmak, sizinle bu yolculukta yan yana yürümek benim için bir gurur vesilesi oldu. Sizlerin azmi, gayreti ve takdire şayan kararlığıyla ülkemiz, eğitimde zor zamanları geride bıraktı. Hiçbir model ya da sistem öğretmenlerimizin evlatlarımıza kattıklarından daha üstün olamaz. Bu nedenle öğretmenlerimizin gelişimi ülke geleceğinin teminatıdır."

Başöğretmen Atatürk ve görevleri başında şehit düşen öğretmenleri saygıyla yad ettiğini aktaran Bakan Özer, emekli öğretmenlere sağlık, görevi başındaki öğretmenlere ise başarılar diledi.


Anneler - Babalar günü
Sual:
Anneler babalar gününün dinimizde yeri var mıdır? Bugün hediye verilir mi?
CEVAP
Avrupa’dan gelen “Anneler - Babalar günü” âdettir. Yani, âdette bid’attir. Âdette bid’at olduğu ve zararlı olmadığı, çirkin ve dine aykırı yönü bulunmadığı için, anneler babalar günü tertip etmekte ve hediye vermekte mahzur yoktur.

Anneleri babaları senede bir gün yerine her gün hatırlamak, onlara hizmet etmek, ölmüşlerse, dua etmek, hayır hasenatta bulunmak gerekir.

Sual:
Anneler günü münasebetiyle, (Cennet annelerin ayakları altında) hadis-i şerifi söylendi. Bir de buna benzer (Din kılıçların altında) hadis-i şerifi vardır. Bunların açıklaması nasıldır?
CEVAP
(Cennet, anaların ayakları altında)
demek (Cennete girmek için ana-babanın rızasını almak gerekir) demektir. (Din, kılıçların altında) hadis-i şerifinin açıklaması da şöyle:

Kılıç, cihad etmeyi, harp tekniğini gösterir. İslamiyet’i yaymak, Cennete girmek için kâfirlerdeki silahların hepsini yapmak ve bunları iyi kullanmak gerekir. Düşmana karşı en yeni silahları hazırlayanlar ve onlarla dinin emrine uygun şekilde savaşanlar Cenneti kazanırlar. Cihad şekilleri devirlere göre değişir. Soğuk harp denilen savaş şekli veya kalemle cihad, bazen silahla cihaddan daha önemli olabilir.

Dünya ve öküzün boynuzu
Peygamber efendimiz, (Rabbim, benim rızkımı kılıcımın ucunda yarattı) buyurdu. Yani (Düşmanlarla cihad eder, alınan ganimet malından payıma düşenle geçinirim) buyurdu. Orada bulunan bir köylü, (Benim dünyalığım nerededir?) dediğinde, (Dünya, öküzün boynuzu üzerindedir) buyurdu. Yani (Öküzünle tarlanı sürer, rızkını kazanırsın) buyurdu. O zaman, sapanın ipini, öküzün boynuzlarına bağlarlar idi. Boynuz bu işe de yaradığı için böyle buyurdu. Köylünün çalışıp tarlasını sürmesini işaret eyledi. Bazı kimseler bunu bilmediği için (Dünya öküzün boynuzunun üzerindeymiş) diyerek din kitapları ile alay ediyorlar.

Sevr, öküz demektir. Gökte öküz şeklinde dizilmiş yıldız kümeleri vardır. Bu hadis-i şerif söylendiği zaman, o burcun, güneşten, yerküresine uzatıldığı düşünülen bir doğrunun uzantısı üzerinde bulunuyordu. Dünya öküz burcundaydı. Boğa burcu da diyorlar. Âlimler, bu hadis-i şerifi başka türlü de açıklıyorlar. Böyle hadis-i şerifler çoktur. Bu bakımdan Kur'an-ı kerim ve hadis-i şerif tercümelerini okumak, yanlış hüküm çıkarılacağı için çok zararlı olur. Dinini öğrenmek isteyen, doğru yazılmış ilmihal kitaplarını okumalıdır!

Doğum günü, Evlilik yıldönümü
Sual:
Doğum günü tertip etmekte, evlilik yıldönümü kutlayıp hediye vermekte mahzur var mıdır?
CEVAP
Doğum gününe önem vermeyi Hristiyanlar, Müslümanlardan öğrenip, almışlardır. Yaş günü kutlamak ibadet değil âdettir. Bu âdet Hristiyanlardan gelmiş olsa bile, ibadet olmadığı için Müslümanların, doğum günü, evlilik yıldönümü gibi günler tertip etmesinde mahzur yoktur. Fakat gayrı müslimlerin ibadet olarak yaptıkları şeyleri, mesela bayramlarını kutlamak caiz olmaz.

Evlilik yıldönümü gibi günah olmayan âdetleri taklit etmek caiz olur. Ancak faydası olmayan âdetleri almak, Batıyı körü körüne taklit etmek, onlara özenmek uygun sayılmaz.

Fenni buluşları gayrı müslimlerden almak ise, dinimizin emridir. Çünkü (İlim Çin’de de olsa alın), (Hikmet, fen ve sanat, müminin kaybettiği malıdır. Nerede bulursa alsın) hadis-i şerifleri, gayrı müslimlere uymayı değil, ilmi, fenni onlarda bile olsa, arayıp bulmayı ve onlardan üstün olmaya çalışmayı bildirmektedir.

Sual: Bir kimsenin, her hangi bir mahluk değil de, insan olarak doğduğu için, şükretmesi ve doğum gününü kutlaması caiz midir?
CEVAP
İslamiyet’te doğum gününü kutlamak vardır, Allahü teâlâya şükretmek olur. Mevlid kandili, Peygamber efendimizin doğum günüdür. Peygamber efendimiz, Pazartesi günü oruç tutardı. Sebebini sorduklarında, (Bugün dünyaya geldim. Şükür için oruç tutuyorum) buyurdu. (Müslim, Ebu Davud, İ. Ahmed, H. S. Vesikaları)

Sual: (Yaş günü, anneler, babalar günü Batıdan gelen sapıklıktır) diyorlar. Batıdan gelen her şeye günah denir mi?
CEVAP
Dinimiz sadece kâfirlerin ibadet ve haram olan âdetlerini yapmayı yasaklar. Mubah olan âdetlere izin verir. Peygamber efendimizin papaz ayakkabısı ve Rum cübbesi giydiği muteber eserlerde bildirilmektedir. Doğum gününe önem vermeyi Hristiyanlar, Müslümanlardan öğrenip, almışlardır.

Mevlid, doğum zamanı demektir. Peygamber efendimizin doğum günü, bütün Müslümanların bayramıdır. Mevlid gecesinde, Peygamber efendimiz doğduğu için sevinenlerin günahları affedilir.

Bu gece, Peygamber efendimiz aleyhisselamın doğum zamanlarında görülen halleri, mucizeleri okumak, dinlemek çok sevaptır. Kendisi de anlatırdı. Eshab-ı kiram da bir yere toplanıp, okurlar ve birbirlerine anlatırlardı.

Yaş günü kutlamak ibadet değil âdettir. Bu âdet Hristiyanlardan gelmiş olsa bile, ibadet olmadığı için bir Müslümanın, doğum günü, evlilik yıldönümü, anneler babalar günü gibi günler tertip etmesinde, yılbaşlarında tebrik kartı yazmasında mahzur yoktur. Günah olmayan böyle âdetleri taklit etmek caiz olur. Ancak yaş gününde mum dikmek gibi faydası olmayan âdetleri yapmak uygun olmaz.

Peygamber efendimiz, uzun entari giymiş, şalvar ve pantolon giymemiştir. Şalvar giymek âdette bid’attir. Âdette bid’at olan şeyi yapmak günah değildir. Uçağa binmek de âdette bid’attir, günah değildir. Bunun için âdet olan yerlerde, kâfirlerden gelmiş olsa bile, kadınların çarşaf ve erkeklerin pantolon giymeleri günah olmaz. Peygamber efendimiz, bazen Rum, bazen Arap elbisesi giyerdi. Tirmizi’nin bildirdiği hadis-i şerifte, kolları dar, Rum cübbesi giyerdi. (Mevâhib-i ledünniyye)

Hakim
’in rivayet ettiği (Bir kavme benzeyen onlardandır) hadis-i şerifindeki benzemek, ibadetlerde benzemektir. Kılık kıyafetle ilgili şeyler âdettir. Çirkin olmayan âdetlerde kâfirlere benzemek günah olmaz. İbadette kâfirlere benzemek bazı yerlerde mekruh, bazı yerlerde haram, bazı yerlerde küfür olur. Mesela haç takan kâfir olur. Fakat kâfir gömleği giymek, saç uzatmak günah olmaz. Çünkü bunlar âdettir.

Sual: Doğum gününde, evlilik yıldönümünde pasta yapmak, mum dikmek de caiz mi?
CEVAP
Pasta yapılır, meşrubat, çay içilir, yemek yenebilir. Mum dikmek uygun değildir, yapmamak lazımdır.

Yaş günü tertip etmek
Sual: Yaş gününü veya evlilik yıl dönümünü tebrik etmek ve hediyeleşmek caiz midir?
CEVAP
Böyle şeyler âdettir, zararlı değildir. Sevgiyi artırır. Bunlar yapılırken, günah olan bir şey yapmamaya dikkat edilirse mahzuru olmaz.

Sual: Bazen çocuklara doğum günü için hediye falan alıyorlar. Böyle kutlamalarda hicri seneye göre hareket etmek daha uygun değil mi?
CEVAP
Bu âdettir, miladiye göre de olur. Peygamber efendimizin doğumu hicriye göre yapılıyor. Hicriye göre yapılması da iyidir. Yani ikisi de olur. Ama hicriye göre yapmak daha iyi olur.

[İslamiyet’te, güneş yılının ayları içinde sayılı bir mübarek gün yoktur. Doğum günü ve mübarek geceler, hicri yıl ile kutlanır. Bütün ibadetlerde ve dini faaliyetlerde kameri aylar esas alınır. Hac, oruç, kurban ve bayram günleri kameri aylara göre tespit edilir. Haccı Allahü teâlânın bildirdiği Zilhicce ayında yapmayıp da, miladi bir ayda, mesela Ocakta yapmak, orucu, Ramazanda değil de, Şubatta tutmak, dini kökten değiştirmek olur.

Kadir gecesi, Arefe gecesi, Ramazan bayramı gecesi, Kurban bayramı geceleri, Berat gecesi, Mevlid gecesi, Mirac gecesi, Regaib gecesi, Muharrem gecesi, Aşûre gecesi de kameri aylara göre tespit edilir. Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, bu gecelere kıymet vermiş, bu gecelerdeki, dua ve tevbeleri kabul edeceğini bildirmiştir. Bu geceleri de başka günlere almak dini değiştirmek olur. Allahü teâlâ, (Bu gecelerde yapılan dua ve tevbeleri kabul ederim) buyuruyor. Şimdi biri çıkıp, (Ya Rabbi, sen Mevlid gecesini Rebiulevvel ayının onikinci gecesi yapmış idin, biz onu Nisan ayına aldık. Biz sana uymuyoruz, sen bize uy) dese, ne kadar çirkin olur.]

Valentine’s day (Sevgililer günü)
Sual:
Valentine’s Day denilen sevgililer gününü kutlamakta ve hediyeleşmekte sakınca var mıdır?
CEVAP
Anneler, babalar günü gibi bir âdettir. Ancak günümüzde, sevgili denince gayrimeşru olan sevgi kastediliyor. Bu ise asla caiz olmaz, haram olan şey kutlanmaz. Âdette olan şey caizdir, ama o âdet dine aykırı ise kutlanmaz. Yani dinimizde nikâhsız sevgili olmaz. Aşağıdaki Hristiyan hikâyesi doğruysa, sevgililer gününü kutlamak, bir papazın gençleri buluşturmasını kutlamak ve bir papazın ölümünü anmak gibi bir şey oluyor. Hatta bayram ilan edildiğine göre, onların bayramlarını kutlamak daha tehlikelidir. Ayrıca, bu âdeti Türkler bile çıkarsa, gayrimeşru sevgiyi meşru gibi gösterme gayreti tasvip edilemez.

Saint Valentine (Sevgililer) gününün tarihçesi: Zulmüyle ünlü Roma İmparatoru Claudius II, büyük bir ordu kurmak ister. (M.S. ) İmparator, erkeklerin orduya katıldıkları zaman, ailelerini ve sevgililerini düşünmekten savaşamayacaklarına inanır. Bu sebeple de gençlerin evlenmesine izin vermez. Aynı dönemlerde İmparator Claudius’a karşı çıkan ve gençleri birbirleriyle buluşturan rahip Valentine, genç âşıkların en yakın dostu olur. Bunu öğrenen İmparator, Valentine’i hapse attırır. Gardiyanın kör kızının iyileşmesine yardımcı olan papaz Valentine’in bu davranışı, İmparator Claudius’un kulağına gider. 14 Şubat günü saint yani papaz öldürülür. (M.S. )

Öldüğü gün, Saint Valentine’in iyileşmesine yardımcı olduğuna dair, gardiyanın kızına yazdığı bir not bulunur. Notta Valentine, sevgililer arasındaki sevgiden, tutkudan söz etmiştir. Bundan böyle her 14 Şubat günü, Saint Valentine’i anmak için gayrimeşru sevgililer tarafından kutlanır.

Hristiyan Saint Valentine, gençlerin yanı sıra, çocuklar tarafından da çok sevilir. Bir bahaneyle mahkûm edilir. Mahkûmiyeti süresince, çocuklar çiçek demetleriyle beraber yazdıkları notları her gün cezaevi demirlerine asarlar. 14 Şubat’ta Valentine, ölüme mahkûm edilir. Ölümünden sonra her yıl 14 Şubat’ta insanlar sevgililerine çiçek ve çikolata ile sevgi mesajları iletirler.

Çeşitli ülkelerdeki tarihçiler ise, 14 Şubat’ın sadece sevgililere mal edilmesine karşıdır. 5. asırda yaşamış bir rahip olan Saint Valentine’in bu günü bir bayram günü ilan ettiğini açıklarlar.

“Valentine, Hristiyanlığa göre bir Roma azizidir. M.S. yıllarında öldürüldüğü sanılmaktadır. Aşıkların Azizi olarak da bilinir. Valentine, her yıl 14 Şubat günü anılır, zamanla bu gün sevgililer gününe dönüşmüştür.” (Oxford Dictionary of English)

Bid’at, âdette bid’at ne demek?
Sual:
Bid’at, âdette bid’at diyorsunuz, bunlar ne demek?
CEVAP
Bid’at, sonradan çıkarılan şey demektir. Sonradan çıkan şeyler ya âdette veya ibadette olur. Âdette bid’at, sevap beklenilmeden, dünya menfaati için yapılan şeylerdir. Âdette bid’at, bir ibadeti bozmazsa veya dinin yasak ettiği bir şey değilse günah olmaz.

Âdette olan bid’at, uçağa binmek, ceket giymek, çay ve kahve içmek, analar babalar günü tertip etmek gibi dinin yasak etmediği bir şey ise, günah değildir. İbni Âbidin hazretleri, (Yemek, içmek ve giyinmek gibi âdetlerde, değişik şekillerden çirkin, zararlı olanlarını kâfirlere benzemek niyetiyle yapmak tahrimen mekruhtur. Zararlı olmayanları, onlara benzemeye özenmeden yapmak, kullanmak mekruh olmaz. Resulullah efendimiz papaz ayakkabısı giymiştir) buyurdu. (Redd-ül Muhtar)

Peygamber efendimiz kolları dar Rum cübbesi de giymiştir. (Tirmizi, Mevahib)

Resulullah efendimizin ibadet olarak yaptığı, ezan okumak, cemaatle namaz kılmak gibi dinimizin şiârı olan sünnetlere Sünnet-i hüda denir. İbadet olarak değil, âdet olarak yaptığı şeylere ise, Sünnet-i zâide denir. Bina yapmakta, yiyip içmekte, elbisede, yaptığı ve kullandığı şeyler böyledir. Bunları yapmamak ve âdette bid’at olan, yani sonradan ortaya çıkan yenilikleri yapmak günah olmaz. (Hadika)

İbadette bid’at, Peygamber efendimiz ve dört halife zamanında bulunmayıp da, dinde, sonradan meydana çıkarılan, uydurulan inanışlara, sözlere, işlere, şekillere ve âdetlere denir. İbadetlere bid’at karıştırmak büyük günahtır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Her bid’at sapıklıktır ve her sapık da Cehennemdedir.) [İbni Asakir]

İbadete bid’at karıştırmak, Allahü teâlânın bildirdiği dinde noksanlık bulmak, koyduğu hükümleri beğenmemek, dini değiştirmek olur. İslam âlimleri, bid’ati, Bid’at-i hasene ve Bid’at-i seyyie diye ikiye ayırmışlar, mektep, kitap gibi sonradan yapılan şeylere Bid’at-i hasene demişlerdir. Hadika’da, (Böyle bir bid’at, bir ibadetin yapılmasına yardımcı olduğu için, dinimiz izin verir) buyuruldu. İmam-ı Rabbani hazretleri ise, dinin izin verdiği böyle faydalı şeylere, bid’at kelimesini bulaştırmamak ve bunlara Sünnet-i hasene [iyi iş] demek gerektiğini bildirir. Sünnet, burada yol, iş demektir. Yolun, işin iyisi de, kötüsü de olur. Hadis-i şerifte, Sünnet-i hasene [iyi çığır] açanlar övülmekte, Sünnet-i seyyie [kötü çığır] açanlar ise kötülenmektedir. (Müslim)

Kâfirlerin ibadet olarak yaptıkları şeyleri Müslümanların yapması caiz olmaz. Mesela papazlar, ibadet için zünnar kuşanır, haç takar. Müslümanların, böyle yapması küfür olur.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir