özel hastaneler yoğun bakım ücretli mi / SGK, pandemi bakım ve yoğun bakım hizmeti için hastanelere ücret ödemeyecek

Özel Hastaneler Yoğun Bakım Ücretli Mi

özel hastaneler yoğun bakım ücretli mi

Yenidoğan için yoğun bakım ücreti alınamaz

Yenidoğan bebeğe verilen sağlık hizmetlerinden ve aşağıda sayılan durumlarda, özel hastaneler de dahil olmak üzere hiçbir hastane tek bir kuruş bile fark ücret, ilave ücret talep edemez

Ali Bey, geçen hafta bebeğimiz dünyaya geldi ama hemen yoğun bakıma aldılar ve bizden her gün için 1200 lira yoğun bakım parası istiyorlar. Bu parayı ödeme durumum da yok asgari ücretle çalışıyorum. Ödemek zorunda mıyız? Yoksa bebeğimizi hastanede bırakıp kaçmayı bile düşünmeye başladık. ■ İsmi Saklı
Sayın okurum SGK ile sözleşmesi olan özel hastaneye bile gitmiş olsanız, bebeğinizin durumu sebebiyle tek kuruş bile para ödemek zorunda değilsiniz. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun Genel Sağlık Sigortası (GSS) uygulamaları gereğince hiçbir hastane gerek yeni doğan yoğun bakımı gerek yenidoğana yapılan cerrahi müdahaleler ve gerekse de aşağıda sayacağım hizmetler için hiç kimseden fiyat farkı İSTEYEMEZ.

HANGİ DURUMLARDA FARK İSTENMEZ?
SGK ile sözleşmesi bulunan, özel hastaneler ile vakıf üniversitesi hastaneleri normal zamanlarda her iş ve işlem için (SGK'nın bizim için bu hastaneye ödediği sağlık hizmet bedelinin) yüzde 90 oranına kadar fark isteyebilmektedir ama aşağıda sıralanan hallerde hiçbir sağlık kurumu ve kuruluşu TEK KURUŞ bile fark isteyemez. Bunlar;
■ Acil servislerde sunulan sağlık hizmetleri ile acil haller nedeniyle sunulan sağlık hizmetleri,
■ Yoğun bakım hizmetleri,
■ Yanık tedavisi hizmetleri,
■ Kanser tedavisi (radyoterapi, kemoterapi, radyo izotop tedavileri),
■ Yenidoğana verilen sağlık hizmetleri,
■ Organ, doku ve hücre nakilleri,
■ Doğumsal anomaliler için yapılan cerrahi işlemlere yönelik sağlık hizmetleri,
■ Diyaliz tedavileri, kardiyovasküler cerrahi işlemleridir. Bu iş ve işlemlerden ilave ücret alınamaz.

ACİLLER DE FARK İSTEYEMEZLER
Yukarıda Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme yapmış hastanelerin hangi hallerde fiyat farkı isteyemeyeceğini sıraladık ama bu arada SGK ile sözleşme imzalamayan özel hastaneler de vardır. Bu özel hastaneler ise acil hallerde sizlerden tek kuruş fark isteyemezler. Kanun'un 73'üncü maddesine göre; "...acil haller dışında sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından kişilerce satın alınan sağlık hizmeti bedelleri Kurumca ödenmez. Sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından acil hallerde alınan sağlık hizmeti bedeli, 72'nci madde gereği sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları için belirlenen bedeller esas alınarak genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere fatura karşılığı ödenir. Sözleşmeli ve sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucuları, acil hallerde, sözleşmeli sağlık hizmetleri sunucuları ise Kurumun belirlediği sağlık hizmetleri için genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden veya Kurumdan herhangi bir ilave ücret talep edemez..."
Mesela, SGK ile sözleşmesi olmayan bir hastanenin önünde trafik kazası geçirdiniz ve sizi yaralı halde apar topar buraya götürdüklerinde bu hastanede tedavi olduktan sonra GSS'li olduğunuzu (ki herkes GSS'lidir) beyan ettiğinizde hastane kendi fiyatlarını değil SGK'nın fiyatlarını dikkate alarak size değil SGK'ya fatura kesmek zorundadır. Bu fatura bedelini de gidip SGK'dan tahsil edebilir, sizden isteyemez.

Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanıyor! Tamamen ücretsiz

SGK özel hastanelerin ücret talebinde bulunamayacağı hizmetleri açıkladı. İlave ücret 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 73. Maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlendi. Ancak birçok kişi bu hizmetler için ödeme yapıyor. Özellikle acil servisler ve yoğun bakım üniteleri özel hastanelerin en çok ücret talebinde bulunduğu bölümler olarak dikkat çekiyor. 

ACİL SERVİS HİZMELERİ

Acil servislerde verilen acil haller nedeniyle sunulan sağlık hizmetlerinden vatandaşlar ücret ödemeden yararlanabiliyor. Sağlık Uygulama Tebliği gereğince acil hal nedeni ile sunulan acil sağlık hizmetleri ve yoğun bakım hizmetleri için hiçbir genel sağlık sigortalısından ilave ücret  talep edilemiyor. Acil hal tanımı ilk 24 saat içinde tıbbi müdahale gerektiren hayatın ve/veya sağlık bütünlüğünün kaybedilme riskinin doğacağı durumları kapsıyor. 

HANGİ VAKALAR ACİL DURUM SAYILIYOR?

Trafik kazası, boğulma vakaları, terör olayları nedeniyle yaralanma, iş kazası, uzuv kopması, elektrik çarpması, donma, iç kanamaya ve kanamaya neden olabilecek kırıklar, omurga kırıkları, yanıklar ve göz yaralanmaları, ciddi alerjik reaksiyonlar, solunum yollarında tıkanma, astım krizi gibi şikayetler ile özel hastanelerin acil servislerine başvuran vatandaşlardan hiçbir ücret talep edilemiyor.

KATKI PAYI İSTENEMEZ

Katılım payı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 68 inci maddesine göre uygulanıyor. Sağlık Uygulama Tebliği'ne göre; acil haller ile sunulan acil sağlık hizmetleri için, hiçbir genel sağlık sigortalısından katılım payı alınamıyor.

YOĞUN BAKIM HİZMETLERİ

Sağlık Uygulama Tebliği gereğince acil hal nedeni ile sunulan acil sağlık hizmetleri ve yoğun bakım hizmetleri için hiçbir genel sağlık sigortalısından ilave ücret alınmıyor. Acil hal tanımı ise ilk 24 saat içinde tıbbi müdahale gerektiren hayatın veya sağlık bütünlüğünün kaybedilme riskinin doğacağı durumları ifade ediyor. Ayrıca Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamında yer alan kişilerden de yoğun bakım hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanabiliyor. 

YANIK TEDAVİSİ HİZMETLERİ

Devlet hastanelerinde herhangi bir ücret ödenmeyen yanık tedavisi özel hastanelerde de ücretsiz olarak karşılanıyor.

KANSER TEDAVİSİ (RADYOTERAPİ, KEMOTERAPİ, RADYO İZOTOP TEDAVİLERİ),

Genel sağlık sigortası (GSS) kapsamında yer alan kişilerin SGK ile sözleşmeli hastanelere başvurmaları halinde kanser hastaları için yapılan radyoterapi, kemoterapi, radyo izotop tedavileri ile ilave ücret alınmayacak işlemler listesinde yer alıyor. Bu tedavilerden hiçbir ilave ücret talep edilemiyor.

YENİDOĞANA VERİLEN SAĞLIK HİZMETLERİ

Sağlık hizmet sunucuları yeni doğana verilen sağlık hizmetleri ile bu işlemlere ilişkin sunulan sağlık hizmetlerinden hiçbir ilave ücret alamıyorlar. Küvöze alınma işleminde de para talep edilemiyor.

 ORGAN, DOKU VE KÖK HÜCRE NAKİLLERİNE İLİŞKİN SAĞLIK HİZMETLERİ,

Organ nakli Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşmeli, Sağlık Bakanlığı'nca organ nakli merkezi ruhsatı olan sağlık merkezlerde yapıldığında ücret SGK tarafından karşılanıyor.  Organ, doku ve kök hücre nakillerine ilişkin sağlık hizmetleri, ilave ücret alınamayacak hizmetler arasında sayıldığından bu tedavilerden hiçbir ek ödeme talep edilemiyor.

Doğumsal anomaliler için yapılan cerrahi işlemlere yönelik sağlık hizmetleri, Hemodiyaliz tedavileri, Kardiyovasküler cerrahi branşında yapılan cerrahi işlemlerin ücreti de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanıyor. Özel hastaneler bu hizmetlerin karşılığında ücret talebinde bulunamıyor. Ancak bazı hastaneler özellikle acil servis ve yoğun bakım hastalarına fatura çıkarıyor. Hastalar böyle bir durumla karşı karşıya kaldığında nasıl bir yol izlemeli?

Özel hastaneler acil servis başvurularında hasta yakınlarının bazı belgeler imzalamasını isteyebiliyor. Ancak bu belgelerin hukuki olarak herhangi bir yaptırımı bulunmuyor. Acil servis başvuruları hastane tarafından poliklinik üzerinden yapılırsa hastalardan tedavi sonrasında ücret talebinde bulunabiliyor. Böyle bir durumda hasta mahkeme yolu ile hak arayışına gidebiliyor. Bu nedenle hasta yakınlarının acil servis başvurularında imzalatılan metni okuması önem taşıyor. 

YEŞİL ALAN HASTALARINDAN ÜCRET TALEP EDİLİYOR

Acil servislerden ücret alınması Yeşil Alan Uygulaması Genelgesi’ne göre yapılıyor. Yeşil alan hafif yaralanma ve hastalık durumlarını ifade ediyor. Bu hastaların sağlık durumu sarı ve kırmızı alan hastalarına göre daha az aciliyet barındırıyor. Bu nedenle özel hastanelerde yeşil alan hastalarından ücret talep ediliyor. 

Acil Müdahale Sonucu Yoğun Bakıma Alınan Hastalar Hakkında

Sağlık Bakanlığı tarafından Acil Hizmet Sunumu Hakkında başlıklı duyuru yayınlandı. Duyuruya göre acil müdahale sonucu yoğun bakım ünitesine yatışı uygun görülen hastalar ile acil hal kapsamında 112 Komuta Kontrol Merkezi Koordinasyonunda sevk ile yoğun bakıma yatışı yapılan hastalara bu başvuruya ilişkin taburcu edilinceye kadar sunulan tüm sağlık hizmetlerinden de ilave ücret alınamayacaktır.


T.C.
SAĞLIK BAKANLIĞI
Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Sayı : 23642684/010.99
Konu : Acil Sağlık Hizmet Sunumu

İlgi : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının 03.10.2016 tarihli ve 13167859 sayılı yazısı.

Bilindiği üzere; 25.08.2016 tarihli ve 29812 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren “Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” in 3 üncü maddesi “Aynı Tebliğin 1.9.1 numaralı maddesinin altıncı fıkrası (6) Hastanın acil haller nedeniyle sağlık hizmeti sunucusuna başvurması halinde bu başvurusuna ilişkin taburcu edilinceye kadar sunulan tüm sağlık hizmetleri için hiç bir ilave ücret alınamaz.” Şeklinde değiştirilmiştir. Bu hükmün, yoğun bakım ünitesinde takibi yapılan hastalar ile acil hal kapsamında 112 Komuta Kontrol Merkezi koordinasyonunda sevk ile yoğun bakım ünitesine yatışı yapılan hastalar içinde uygulanıp uygulanamayacağı konusunda tereddütlerin hasıl oluşturduğu Bakanlığımıza bildirilmiştir.

Söz konusu tereddütlerin giderilmesi amacıyla Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından görüş talep edilmiş olup alınan ilgide kayıtlı yazı ile;

” … Bu doğrultuda acil müdahale sonucu yoğun bakım ünitesine yatışı uygun görülen hastalar ile acil hal kapsamında 112 Komuta Kontrol Merkezi Koordinasyonunda sevk ile yoğun bakıma yatışı yapılan hastalara bu başvuruya ilişkin taburcu edilinceye kadar sunulan tüm sağlık hizmetlerinden de ilave ücret alınamayacağı” tarafımıza bildirilmiştir.

Duyurunun aslına ulaşmak için: Acil Hizmet Sunumu Hakkında

print

Share on FacebookShare on TwitterShare on Linkedin

Özel hastanelere "salgını fırsata çevirdikleri" suçlaması

"Hastaneler lebaleb dolu. Wuhan olsak öpüp başımıza koyalım."

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Osman Öztürk, kentteki durumu bu sözlerle özetliyor. Sadece İstanbul değil, Türkiye genelinde benzer bir tablo var. Resmi verilere göre 1 Mart-21 Nisan arasında 1 milyon 683 bin vaka ve 8 bin 44 ölüm tespit edildi. Pandeminin başından beri açıklanan toplam vakanın yüzde 38'i ve toplam ölümlerin yüzde 22'si son 51 günde gerçekleşti. Kamu hastanelerinde yer bulunamıyor, solunum güçlüğü çeken hastalar bile eve gönderiliyor. Özel hastaneler ise günlük 15 bin liraya varan ücret talep ediyor. Ödeme gücü olmayanlar tedavi edilemiyor. Artan şikâyetler üzerine bir rapor hazırlayan İstanbul Tabip Odası, özel hastanelerin salgını fırsata çevirdiğini savunarak devleti göreve çağırdı.

Peki hastadan bu kadar yüksek ücret talep edilmesinin yasal bir dayanağı var mı? Kamu kurumlarında yer bulamayıp özel hastaneye gitmek zorunda kalanlar ne yapacak, ne yapabilir? Özel hastanelerin yükümlülüğü nedir? DW Türkçe bu soruların cevabını araştırdı.

Yasal düzenleme nasıl?

Sosyal Güvenlik Kurumu'nun 9 Nisan 2020 tarihli Sağlık Uygulama Tebliği'yle pandemi süresince pandemi olgularına yönelik tanı ve tedaviler "acil hal" kapsamına alınmış ve bu işlemlere ilişkin sağlık hizmetlerinden ilave ücret alınamayacağı hükme bağlanmıştı. Yoğun bakım ünitesinde yatan Covid-19 tanılı hastanın bir günlük paket fiyatını 1902 TL olarak belirleyen SGK da bu düzenleme uyarınca sağlık kurumlarına ödeme yapmaya başladı.

Ancak SGK, 29 Haziran 2020'de ise özel hastanelere ödeme yapılmayacağını duyurdu. Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Başkanı Reşat Bahat da "Sürekli zarar ederek hasta bakamayız" diyerek Covid hastalarını almayacaklarını açıkladı. Toplam 1417 özel hastane ile sözleşmesi bulunan SGK bunun üzerine 3 Eylül 2020'de bu kararını geri aldı ve özel hastanelere yeniden ödeme yapmaya başladı.

Bu arada özel hastanelerin, Covid dışı vaka ve işlemlerde hastadan yüzde 200 ilave ücret almasına izin verildi. Kamudakilerin neredeyse tamamı pandemi hastanesi ilan edildiği için özellikle risk gruplarındaki hastalar; kalp, şeker, hipertansiyon, böbrek gibi kronik hastalığı olanlar ve yaşlılar, gebeler, onkoloji hastaları özellere yönelmek zorunda kaldı.

Aralık 2020 tarihli SGK Sağlık İstatistikleri verilerine göre özel hastanelerin hasta sayısı pandemi döneminde yüzde 17 azaldı, ancak fatura gelirleri arttı.

"Fatura isteyince fiyat düşüyor"

Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Prof. Vedat Bulut, "Covid vakalarında ilave ücret alınamaz" hükmüne rağmen sistemin aslında nasıl işlediğini ise şöyle açıklıyor:

Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Prof. Vedat Bulut

"Paket uygulamalarda fiyatı değiştiremiyorlar. Onkolojik, kardiyolojik tedavilerde de paket fiyatlar var, farklı bir ücret uygulanamıyor. Ancak özel oda adı altında, yahut yoğun bakımda yattığı dönem için özel bakım adı altında yüksek ücret talep ediliyor. 15 bin lira, 30 bin lira ek ücretler istendiğine dair şikâyetler geliyor TTB’ye. Ama fatura istenirse bu fiyatlar düşüyor, çünkü çekiniyorlar."

Prof. Bulut, yüksek ücret talep edildiğinde bunun kayda alınmasını ya da "SGK'ya vereceğim" diyerek ayrıntılı fatura istenmesini öneriyor. Böylece mağdur olan kişi bulunduğu ilin tabip odası, TTB ya da tüketici derneklerine başvurarak parasını geri alma imkanına sahip olabiliyor.

"SGK istese yaptırım uygular"

Özel hastanelerin hiçbir zaman yüzde 200'lük ilave ücretle yetinmediğini söyleyen İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Osman Öztürk de esas sorumlunun SGK olduğu kanısında:

"Hangi hastane almıyor ki? Almayan varsa çıksın desin ki, 'Ben korona hastasından, SGK'dan aldığımın dışında para almıyorum!'. Biz de tabip odası olarak ilan edelim, reklamı olur ama olsun, topluma faydamız olsun. Ama yok!.. Doymuyorlar, hakikaten doymuyorlar. Bu çok gayri insani, gayri vicdani, gayri ahlaki. Ama burada esas sorumluluk SGK'nın. Denetlemiyor, sonra vatandaşa diyor ki hakkını ara. Hakkını aramak o kadar kolay mı bu memlekette? Senin hastan içeride yatıyor, sen diyeceksin ki para vermem! Hastana kim nasıl bakacak, ne kadar bakacak, içi rahat edebilir mi bir hasta yakınının? Mecburen oradan buradan bulup buluşturup veriyor. Nasıl arayacaksın hakkını? Bunu kullanarak alıyorlar. Yasal olarak hakları yok ama alıyorlar."

Dr. Öztürk'ün, "Denetim yapılmıyor mu?" sorusuna verdiği cevap şöyle:

"Hepsini denetlemesi gerekmez. Asıl mesele yaptırım uygulamıyor. 5510 sayılı kanunun ilk halinde deniyor ki ‘Eğer ilave ücret alıyorsa, SGK sözleşmeyi iptal eder'. Bin lira alan var, 5 bin, 10 bin, 15 bin alan var, tutturabildikleri kadar. Bunlardan ikisini, üçünü iptal etsin SGK, hiçkimse yapamaz bir daha. Hiçbiri ayakta kalamaz. Zaten hastayı SGK gönderiyor, parayı ödüyor, bir de üstüne hastadan para almasını sağlıyor. Böyle olunca da istedikleri gibi hareket etme imkânı buluyor, vatandaşı da o çaresiz anında sıkıştırıyorlar."

TTB üyesi Dr. Osman Öztürk

"Bu sayede büyüdüler. Kendi başına ayakta durabilecek bir sektör değil ki burası. Besleme sektör, devletten beslenen bir sektör" eleştirisini yönelten Öztürk, SGK'nın sadece para cezası kestiğini, hastane sahiplerinin bunu zaten göze aldığını anlatıyor: "Hasta şikâyet ederse hemen arayıp parasını geri ödüyor. Ceza yese de kârlı. 'Ben buradan bin lira alacağıma 5 bin alırım, yakalanırsam da 500 veya bin neyse cezamı öderim, gerisi bana kalır', diyor. Hesap bu!"

OHSAD Başkanı Reşat Bahat ise DW Türkçe'nin, hastalardan usulsüzce alınan yüksek ücretlerle ilgili görüşme talebini cevapsız bıraktı.

"Sağlık sistemi çöktü, hekim hasta seçiyor"

Salgında bugünkü durumu anlatırken çaresizliğini saklayamayan Dr. Osman Öztürk, "Hastaneler lebaleb dolu. Sağlık Bakanı bir ara 'İstanbul Türkiye’nin Wuhan'ı' demişti. Valla şu anda Wuhan olsak öpüp başımıza koyacağız. Dolmuş taşmış vaziyette. Türkiye'de sağlık sistemi çöktü, çöktü. Bundan daha başka nasıl anlatılır, ne zaman söylenir bilmiyorum. Hastayı kabul edemiyorsunuz, ayaktan tedavi etmeye çalışıyorsunuz, öteki sedyede bekliyor" diyor.

Sözlerini "Bir hekim olarak bunları söylemek gerçekten çok ağır" diye sürdüren Dr. Öztürk, karşı karşıya kaldıkları durumu şöyle aktarıyor:

"Hekim hasta seçiyor. Niye seçiyor? Kendi keyfine göre seçmiyor ama diyor ki şunu alayım daha çok ihtiyacı var, o daha genç… Yapmak zorunda, çünkü yatak bu kadar, yatak yok… Geçen sene ilk pikte neredeyse test pozitif olan herkesi yatırdık. Kasım-Aralık'taki pikte yine çok yoğundu, bu sefer orta ağır vakaları yatırdık. Şu an için orta ağır vakalar falan yatırılmıyor, ona rağmen dolu. Bugünkü yoğun bakım hastane yatağı kapasitesini iki katına çıkarsanız ve orta ağır vakaları yatırsanız yine yetmeyecek."

Emine Algan

©️ Deutsche Welle Türkçe

Bize yazın

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir