Özgür Yörük Kbb

Prof. Dr. Yörük: Her ameliyat sonrası sevinç gözyaşı döktük

ERZURUM, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özgür Yörük, her ameliyat sonrası işitme yetisine kavuşan çocukların aileleri ile yaşadıkları duygusal anlarda gözyaşı dökdüklerini söyledi.
Yakutiye Araştırma Hastanesinde 1 yıllık süreçte koklear implant takılarak işitme yetisine kavuşan çocuklar ile aileleri biraraya getirildi. Toplantıda Vali Ahmet Altıparmak, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Prof. Dr. Hikmet Koçak, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı ve Odyoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yusuf Kemaloğlu da hazır bulundu. Bu tür ameliyatların yapılmaya başlanmasının birinci yılını değerlendiren Yakutiye Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özgür Yörük, yaptıkları 35 operasyonun tamamının başarılı geçtiğini söyledi. Ülkemizde her işitme kaybı olan bir çocuğun hayatı boyunca devlete maliyetinin 3 milyon lira olduğuna işaret eden Prof. Dr. Yörük, şunları söyledi:
"Çeşitli nedenlerle işitme yetisini kaybeden veya doğuştan duymayan çocuklara koklear implant ameliyatı yaparak duymalarını sağladık. Bu ameliyatların maliyeti 30 bin lira. Tümünü devlet karşılıyor. Erzurum'da son 1 yıl içerisinde 35 ameliyat gerçekleştirdik. Bunların tamamı başarıyla sonuçlandı. Ameliyat yaptığımız çocukların çoğu 1 ile 4 yaş arasında. Biz her ameliyat ettiğimiz çocukta ağladık. Çünkü o onlar çok duygusal oluyor. Anne ve babasının sesini ilk kez duyan çocuk onlarla göz göze gelip gülmeye ve sarılmaya başlıyorlar. Dolayısıyla bizde sevinç gözyaşları döküyoruz."
'BÖYLE BİR İMKAN VAR, GEL ÇOCUĞUNU KURTAR'
Bu ameliyatların Dünyada yılında, Türkiye'de 29 yıl önce, Doğu Anadolu Bölgesi'nde ise ilk kez geçen yıl yapmaya başladığını belirten Prof. Dr. Yörük, cihazın hastaya takılabilmesi için gerekli şartın, kişinin işitme yetisini tamamen kaybetmiş olması olduğunu vurguladı. Yapılan taramalarda 3 bin işitme kaybı bulunan çocuğa koklear implant yapılması gerektiğinin ortaya çıktığını kaydeden Prof. Dr. Özgür Yörük şöyle konuştu:
"Ama Türkiyedeki koklear implant sayısı maalesef bin 'ü bulmadı. Bunların içinde erişkinler de var. Her yıl 2 bin, 2 bin çocuk bu imkandan yararlanamıyor. Onun için mutluyum ama üzüntülüyüm. Bu konuda hepimizin hatası var. 'Kardeşim böyle bir imkan var. Gel çocuğunu kurtar' diye herkesi bilgilendirmeliyiz. Ameliyatlar ortalama 1- 3 saat sürüyor. Hayatımda bir çok kanser ve estetik ameliyatlar yaptım. Ama beni hayatımda bu kadar derinden etkileyen ameliyat olmadı. Dünyada aşılamadan sonra en çok verim alınan bir yöntem. Hükumetimiz çocuk doğar doğmaz 'İşitme kaybı var mı? Varsa bunları bir an önce rehabilite edelim' diye ciddi bir işitme taraması yapıyor. Hastalık Allah'tan ama çözüm aramak ve bulmak bizim boynumuzun borcu. Ama halkın büyük bir bölümü bilinçli değil. Yoksa hiçbir anne ve baba çocuğunun işitme engelli kalmasını istemez."
Toplantı sonunda sahneye çıkan işitme engelli çocukların semazen göterisi büyük ilgi alkış topladı. Ardından sahneye çıkan protokol üyeleri ameliyat olan çocuklar ve aileleri ile birlikte hatıra ı çektirdi.

DHA

ameliyatanneAtatürkAtatürk ÜniversitesibabaBilimÇocukErzurumGazi ÜniversitesikanserTürkiye

İSTANBUL (AA) - Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özgür Yörük, 'Total işitme kaybı olup biyonik kulak ameliyatı ile işitmesini geri kazanmış, konuşma ve konuşmayı anlama performansı yüksek çocukları gördükten sonra aileler bunun bir kader olmadığını, çözülebildiğini görüyorlar.' ifadelerini kullandı.

Cochlear açıklamasında görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Özgür Yörük, yılı itibarıyla yapılan yenidoğan işitme taraması programına göre, işitme kayıplı yenidoğan oranının yüzde 3 olduğunu ve bu grubun yüzde 80'inde total işitme kaybı tespit edildiğini belirtti.

Türkiye'deki işitme kaybı istatistikleri ve hasta hikayelerindeki bölgesel farklılıklara değinen Yörük, soğuk hava koşullarına sahip bölgelerde özellikle erişkin yaşta 'kronik otitis media'ya bağlı total işitme kayıplarına daha sık rastlandığını aktardı.

Yörük, kırsal bölgelerde doğuştan işitme kayıplı çocukların ailelerinde kadercilik anlayışı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

'Kırsal bölgelerde çocuklarının hastalığını kabullenme ve bununla yaşama gibi bir davranış hakim. Bu davranışlar nedeniyle tedavi imkanlarından en az faydalanan hasta grubuna Doğu Anadolu'da rastlıyoruz. Örneğin, ülkemizde her yıl ortalama koklear implant ameliyatı ile duyabilecek 3 bin civarında total işitme kayıplı çocuk doğuyor ancak bu çocukların maalesef 2 bin 'ü bu ameliyattan faydalanabiliyor. Yaklaşık 7 yıldır koklear implant ameliyatlarını yapıyoruz ancak total işitme kaybı olup biyonik kulak ameliyatı ile işitmesini geri kazanmış, konuşma ve konuşmayı anlama performansı yüksek çocukları gördükten sonra aileler bunun bir kader olmadığını, çözülebildiğini görüyorlar.'

- 'İşitme kaybına karşı koklear implant tedavisi SGK kapsamında'

İşitme kaybına karşı koklear implant tedavisinin SGK kapsamında olduğunu aktaran Yörük, 'Total işitme kayıplı doğan çocukların cihazlandırılması veya koklear implant ile işitmenin yeniden kazandırılması SGK geri ödeme kapsamında olmasına rağmen ailelerin haberdar olmadıklarını görüyoruz. yılından beri üniversitemiz bünyesinde herhangi bir ücret alınmaksızın koklear implant ameliyatı yapıyoruz. Bölgemizdeki 3. basamak merkezlerin kapasite ve yeterlilikleri oldukça iyi hatta batı illerimizden buradaki imkanları duyup tedavi olmak için gelen hastalarımız da oluyor. Ayrıca günümüzde ilaç tedavilerinden, cihaz ve cerrahi çözümlere kadar (koklear implant) tüm imkanlar merkezlerimizde sunuluyor. Tanı aşamasında da odyolojik tanılama ve ölçüm yöntemlerinin tamamı yapılabiliyor. İşitme kaybı yaşayan bireylerin bilgilendirilmesi için yazılı ve görsel medya araçlarının yoğun bir şekilde kullanılması toplumsal bilinç düzeyini arttıracaktır.' değerlendirmesinde bulundu.

Yörük, işitme kaybı sorununu çözmekte problemin nereden kaynaklandığını ayırt etmenin önemli olduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:

'Medikal tedavi, yani ilaç tedavisi ile düzelmeyen, hafif ve orta derecedeki işitme kayıplarında kulak zarları delik değilse işitme cihazları verilmeli. Kulak zarı delikse mutlaka ameliyat ile önce kulak zarının kapatılması, zar kapatıldıktan sonra işitme kaybı devam ediyorsa işitme cihazıyla ilerlenmesi önem taşıyor. Özellikle yenidoğanlarda total işitme kayıpları, okul öncesi ve okul döneminde 'sekretuar otitis' ve 'kronik otitis media'ya bağlı hafif ve orta şiddette işitme kayıpları, erişkinlerde ise 'presbiakuzi' ve 'kronik otitis media'ya bağlı orta ve ileri derece işitme kayıpları daha fazla görülüyor. Bireyde orta ve ileri derece iletim veya mikst tip işitme kaybı varsa ve işitme cihazından fayda görmüyorsa kemiğe veya orta kulağa implante edilen işitme çözümleri ameliyat ile takılabilir. Bireyde ileri ve çok ileri derece işitme kaybı var ve işitme cihazından fayda görmüyorsa koklear implant ameliyatı ile işitme yeniden kazandırılabilir.'