okuma yazma bilmeyenlerin noter işlemleri / HMK Madde İmza Atamayanların Durumu

Okuma Yazma Bilmeyenlerin Noter Işlemleri

okuma yazma bilmeyenlerin noter işlemleri

 

Varsayılan

T.C. YARGITAY

seafoodplus.info Dairesi
Esas: /
Karar: /
Karar Tarihi:


TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI - ÇEKİŞME KONUSU SAHTE OLDUĞU İLERİ SÜRÜLEN VEKALETNAME ALTINDAKİ PARMAK İZİNİN MİRASBIRAKANA AİT OLUP OLMADIĞI YÖNÜNDE KONUSUNDA UZMAN BİLİRKİŞİLERDEN RAPOR ALINMASI GEREĞİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Davacının bildireceği diğer kurum ve kuruluşlardan mirasbırakanın parmak izlerinin yer aldığı evrak asıllarının getirtilmesi, ondan sonra bu belgelerle mukayese yapılmak suretiyle çekişme konusu sahte olduğu ileri sürülen vekaletname altındaki parmak izinin mirasbırakana ait olup olmadığı yönünde konusunda uzman bilirkişilerden (parmak izi incelemesi konusunda) rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, sahtecilik iddiası yönünden herhangi bir araştırma yapılmaksızın hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Öte yandan, vekâletnamede İ .Y.'ın tanık sıfatıyla kimlik tespiti yapılarak hazır olduğunun açıklandığı, İ. Y.'ın vekâletnamede imzasının unutulduğu yönündeki davalı savunması üzerinde durulmadığı gibi, talep edildiği halde, bu tanığın dinlenmemiş olması da isabetsizdir.

( S. K. m. 84, 87)

Dava: Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilenler vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava, vekâletnamenin geçersizliği ve sahteliği hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, mirasbırakanı E. Y.'a vekaleten dava dışı H. G. tarafından, dava konusu 44, 48 ve parsel sayılı taşınmazlardaki 3/24'er payının davalı Türkan'a satış yoluyla temlik edildiğini, vekaletnamenin, mirasbırakanın okur yazar olmaması nedeniyle iki tanık huzurunda beyanının alınması gerekirken tek tanığın beyanı alınarak düzenlendiğini, ayrıca, vekaletnamedeki parmak izinin de mirasbırakana ait olmadığını ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, iddiaların doğru olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, okur - yazar olmayan mirasbırakan E.'in beyanı alındıktan sonra sadece tek tanık tarafından imzalanmış olan vekaletnamenin geçersiz olduğu, geçersiz vekaletnameye dayalı olarak yapılan işlem sonucu davalı adına oluşan tescilin yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mirasbırakan E. Y.'ın tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı oğlu ile davaya muvafakat eden çocuklarının kaldığı; mirasbırakan E. Y.'ın, Kumluca Noterliğinin tarihli vekaletnamesi ile taşınmaz satış yetkisi de içerir şekilde dava dışı H. G.'i vekil tayin ettiği, vekil eliyle dava konusu 44, 48 ve parsel sayılı taşınmazlarda ki 3/24'er payının tarihinde satış suretiyle davalıya temlik edildiği, davacının dayanak vekâletnamedeki parmak izinin mirasbırakana ait olmadığını, ayrıca, okuryazar olmayan mirasbırakanın iki tanık huzurda beyanı alınarak düzenlenmediğini, bu şekilde sahte ve geçersiz vekaletname ile gerçekleştirilen temliki işlemin yolsuz olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, vekâletnamenin geçersizliği yanında sahteliğine de dayanılarak eldeki davanın açıldığı tartışmasızdır. Bilindiği üzere, Noterlik Kanunu'nun maddesinde hukuki işlemlerin noter tarafından düzenlenmesinin bir tutanak şeklinde yapılacağı öngörülmüş olup, aynı Kanunu'nun maddesinde ise "İlgili okuma ve yazma imkanına sahip değilse, hazır bulundurulacak iki tanık huzurunda maksadını notere beyan eder. Noter, bu beyanı yazdıktan sonra tutanak okunur. Ancak, işlemin tanık huzurunda yapılmasını emreden diğer kanunların hükümleri saklıdır. İlgili ve tanıklar, beyanın aynen yazıldığını ifade ettikten ve bu husus tutanağa geçirildikten sonra altını imza ederler." şeklindeki düzenlemenin okuma yazma bilmeyenler için hukuki işlemlere ilişkin noter tarafından düzenlenen tutanağın ne şekilde yapılması gerektiğine ilişkin olduğu, bir başka ifade ile düzenlenen tutanağın şekil şartına ilişkin bulunduğu açıktır. Noterlik Kanununun imza yerine işaret ve parmak izi kullanılmasını düzenleyen maddesinde; "İlgililerle, tanık, tercüman ve bilirkişi imza atamadıkları ve imza yerine geçer bir el işareti kullanmadıkları takdirde, varsa mühür, yoksa sol elinin baş parmağı, bu da yoksa diğer parmaklarından biri bastırılır ve hangi parmağın bastırıldığı yazılır. Bir noterlik işleminde imza atılmış veya imza yerine geçen el işareti yapılmış olmasına rağmen, ilgilisi ister veya noter işlemin niteliği, imzayı atan veya el işaretini yapan şahsın durumu ve kimliği bakımından gerekli görürse, yukarıdaki fıkradaki usul dairesinde ilgili, tanık, tercüman veya bilirkişinin parmağı da bastırılır. Mühür kullanılması halinde parmağın da bastırılması zorunludur." hükmüne yer verilmiştir. Dava konusu taşınmazın devrinde kullanılan, Kumluca Noterliğinin tarih ve yevmiye nolu vekâletnamesinde vekâlet veren E. Y.'ın sol el başparmak izinin olduğu, 2 tanık isim ve kimlik bilgileri yazıldığı ancak Ş. Y.'ın imzası olmasına rağmen tanık İ. Y.'ın imzasının olmadığı görülmektedir. Ne var ki, mahkemece, okur - yazar olmayan mirasbırakan E.'in beyanı alındıktan sonra sadece tek tanık tarafından imzalanan vekâletnamenin geçersiz olduğu kabul edilerek sonuca gidilmiş, vekâletnamenin sahteliği iddiası üzerinde durulmaksızın ve bu yönde hükme yeterli bir araştırma yapılmaksızın karar verilmiştir. Şöyle ki; mirasbırakanın sağlığında çeşitli vesilelerle parmak izlerinin basılı olduğu incelemeye esas belgeler temin edilmeden ve bu belgeler ile birlikte değerlendirme yapılmadan, vekâletnamede adı geçen tanıklar dinlenmeden iki tanık huzurunda düzenlenmediği gerekçesiyle vekaletnamenin geçersizliği sebebiyle sonuca gidildiği görülmektedir. Hâl böyle olunca; vekâletnamenin düzenlendiği tarihte ve yakın tarihlerde mirasbırakanın başka resmi işlemler yapmış ise o işlemlerde mühür mü, parmak izi mi kullandığı hususunun araştırılması, vekaletname tanığı Ş. Y.'ın bu konuda dinlenmesi, bu yönden sahtecilik ile ilgili tarafların bildirecekleri deliller var ise toplanması, mirasbırakanın parmak izi kullandığının tespit edilmesi halinde, İlçe Seçim Kurulu, Tapu Sicil Müdürlüğü, Evlendirme Dairesi, banka şubeleri, İlçe Tarım Müdürlüğü, Türk Telekom vs. gibi kuruluşlar ile, davacının bildireceği diğer kurum ve kuruluşlardan mirasbırakanın parmak izlerinin yer aldığı evrak asıllarının getirtilmesi, ondan sonra bu belgelerle mukayese yapılmak suretiyle çekişme konusu sahte olduğu ileri sürülen vekaletname altındaki parmak izinin mirasbırakana ait olup olmadığı yönünde konusunda uzman bilirkişilerden (parmak izi incelemesi konusunda) rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, sahtecilik iddiası yönünden herhangi bir araştırma yapılmaksızın hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Öte yandan, vekâletnamede İ .Y.'ın tanık sıfatıyla kimlik tespiti yapılarak hazır olduğunun açıklandığı, İ. Y.'ın vekâletnamede imzasının unutulduğu yönündeki davalı savunması üzerinde durulmadığı gibi, talep edildiği halde, bu tanığın dinlenmemiş olması da isabetsizdir.

Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü ( sayılı Yasanın geçici seafoodplus.infoi yollaması ile) sayılı HUMK'un maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı

İmza Atamayanların Durumu

HMK Madde

(1) Okuma ve yazma bilmediği için imza atamayanların mühür veya bir alet ya da parmak izi kullanmak suretiyle yapacakları hukuki işlemleri içeren belgelerin senet niteliğini taşıyabilmesi, noterler tarafından düzenleme biçiminde oluşturulmasına bağlıdır.

(2) (Ek/7//21 md.) Okuma ve yazma bildiği hâlde imza atamayanların mühür veya bir alet ya da parmak izi kullanmak suretiyle yapacakları hukuki işlemleri içeren belgelerin senet niteliğini taşıyabilmesi, noterler tarafından onaylanmasına veya düzenlenmesine bağlıdır.

(3) İmza atamayan kimselerin, cüzdanla iş yapmayı usul edinmiş kuruluşlarla olan işlemlerde kullanacakları mühür, kazınmış imza, işaret veya parmak izinin, işlemin başlangıcında hesap defterine veya cüzdanına basılmış olması veya önceden noterde bir örneği saklanmak üzere onanmış bulunması yeterli olup, her işlemde ayrıca onamaya bağlı değildir.

4) Yukarıda belirtilen hükümler dairesinde noterlerce onaylanacak veya düzenlenecek olan senetler için ilgilisinden harç, vergi ve değerli kâğıt bedeli alınmaz.



HMK Madde İmza Atamayanların Durumu

HMK Madde Gerekçesi

Madde sayılı Kanundaki muadil hükümden hem sistematik hem de içerik olarak farklı düzenlenmiştir.

Öncelikle, imza atamayanların senet düzenlerken durumunu belirleyen genel bir hüküm hâline getirilmiştir.

Birinci fıkrada, imza atamayan veya imza atmaya muktedir olmayan kimselerin, mühür veya bir alet ya da parmak izi kullanmak suretiyle işlem yapabilecekleri kabul edilmiştir. Ancak, bu şekilde mühür, alet ya da parmak izi kullanarak yapacakları hukukî işlemleri içeren belgelerin senet niteliğini taşıyabilmesi, noterler tarafından düzenleme biçiminde oluşturulmasına bağlı kılınmıştır. sayılı Kanundaki ihtiyar heyeti ve iki tanık huzurunda işlemin yapılması usulü kaldırılmıştır. İmza atamayanların, hukukî işlemlerinin sonuçları konusunda aydınlatılmalarını ve bu şekilde işlemlerini daha güvenli bir şekilde yapmalarını sağlamak amacıyla, belgenin, noterde düzenleme biçiminde oluşturulması kabul edilmiştir. Özellikle, noterlerin hukukçu olmaları sebebiyle, hukukî işlem yapma konusundaki bilgi ve tecrübeleri ile imza atamayan kimseleri de gereği gibi bilgilendirmeleri sonucu hukukî işlemler daha güvenli bir şekilde yapılmış olacaktır. Noterlerin, hemen hemen ülkenin her yerinde bulunduğu ve onlara ulaşmanın bugün çok kolaylaştığı düşünüldüğünde, işlem yapacak kimseler bakımından, bu yeni düzenleme, ayrıca bir zorluk yaratmayacaktır.

İkinci fıkrada, imza atamayan kimselerin cüzdanla iş yapmayı usul edinmiş kuruluşlarla (Örneğin: Bankalar) olan işlemleri düzenlenmiştir. Bu işlemlerde kolaylık sağlamak amacıyla birinci fıkradaki işlemin her seferinde tekrarlanmaması için bu fıkra kabul edilmiştir. Bu tür kuruluşlarla olan işlemlerde, kullanacakları mühür, imza, işaret veya parmak izinin, işlemin başlangıcında hesap defterine veya cüzdanına basılmış olması veya önceden noterde bir örneği saklanmak üzere onanmış bulunması yeterli kabul edilmiştir.

Maddenin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemeyle, noter tarafından düzenlenecek belgeler dolayısıyla, ilgilinin sıkıntıya düşmemesini temin ve onu zora koşmamak için, noterin, harç, vergi ve değerli kağıt bedeli adı altında herhangi bir ödeme yapılmasını talep edemeyeceği hususu hüküm altına alınmıştır.


HMK İmza Atamayanların Durumu Yargıtay Kararları


YARGITAY HUKUK DAİRESİ Esas : / Karar : / Tarih :

  • HMK Madde

  • İmza Atamayanların Durumu

Davacı vekili, okuma yazma bilmeyen müvekkilinin tedavi gördüğü hastahane odasında davalı bankanın çalışanı olan diğer davalı tarafından parmak izi ile virman talimat alınarak davalı banka nezdindeki hesabından tarihinde dava dışı takip borçlusunun hesabına ,83 TL aktarıldığını, bankada ya da noter huzurunda yapılması mümkün iken mutad olmayan bir işlem yapılmasının davalı bankayı sorumlu kıldığını,dava dışı kişinin hesabına aktarılan bedelin tahsili için yapılan takibin davalı banka ve çalışanı olan diğer davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek,davalıların itirazının iptali ile davalılar aleyhine alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili ,davacının davaya konu virman işlemi için talimatı alındığında şuurunun tam olduğunu,nitekim davacının , vekili avukatı vekil tayin ettiği vekaletnamesini de parmak basmak sureti ile verdiğini,bu vekalete ilişkin alınan hastahaneden alınan rapora göre akli melekelerinin yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporları doğrultusunda,okuma yazma bilmeyen davacının parmak izi alınması sureti ile yapılan işlemin imza atamayanların yapacağı hukuki işlemlerin noterler tarafından düzenlenmesi halinde senet niteliğine taşımasına dair sayılı HMK’nun /seafoodplus.infoine aykırı olduğundan usulsüz işlem olarak nitelendirilmesi gerektiği ve davalı banka bakımından ağır kusur oluşturduğu,usulsüz işlemi yapan davalı banka çalışanı davalı … ve adam çalıştıran sıfatı ile davalı bankanın dava konusu işlemden sorumlu olduğu,davalı bankanın kurutuluş kanıtı ileri sürmüş olmadığı, davacının hesabından aktarılan ,83 TL’nin ve tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz miktarı taleple bağlı kalınarak ,48 TL işlemiş faizi davalılardan tahsili gerektiği,alacağın likit olmadığından icra inkar talebinin reddi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulü ile davalıların itirazının iptaline ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş , hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

HMK /seafoodplus.info “imza atamayan kimselerin cüzdanla iş yapmayı usul edinmiş kuruluşlarla olan işlemlerde kullanacakları mühür kazınmış imza,işaret veya parmak izinin işlemin başlangıcında hesap defterine veya cüzdanına basılmış olması veya önceden noterde bir örneği saklanmak üzere onanmış bulunması yeterli olup,her işlemde ayrıca onamaya bağlı değildir” hükmünü içermektedir. Davalı tarafta açıklanan işlemlerin vekalete dayalı olarak yapıldığını beyan etmiş olup, açıklanan yasa hükümleri gereğince konusunda uzman bir bilirkişi aracılığı ile banka kayıtları aracılığı ile davacı adına yapılan işlemleri incelenip alınacak rapor doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar lehine BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, gününde oybirliğiyle karar verildi.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere [email protected] adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir