Oof. All right, well, I will see you back in I.
Oof. Tamam. seni tekrar Los Angelasta göreceğim.
All right, well, I will see you back in I… Oof.
Oof. Tamam. seni tekrar Los Angelasta göreceğim.
Ugh. Oof. Ah, did I get you?
Oof. Aa yakaldım mı seni?
Oof, I have come early. Hello.
Merhaba. Of! Erken geldim.
Pöf, sakın gireyim demeyin oraya.
One… Oof. All right. Spanks. Um.
Şaplaklar. Tamam. Biri… Pöf.- Evet,
Hello.- Oof, I have come early.
Merhaba. Of! Erken geldim.
I'm just gonna eat you all up tomorrow. Oof.
Oof. Sadece yarın hepinizi yiyeceğim.
One… Oof. Spanks. All right. Um.
Şaplaklar. Tamam. Biri… Pöf.- Evet,
Oof! I swear you were dressed as a woman.
Of karı kılığındaydın yemin ederim.
Oof. I'm just gonna eat you all up tomorrow.
Oof. Sadece yarın hepinizi yiyeceğim.
Oof. They grow up so fast now, they can just play on their own.
Oof. O kadar hızlı büyüyorlar ki, kendi kendilerine oynayabiliyorlar artık.
It's hard to say because Lu… Oof.
Söylemesi zor çünkü Lu… Of.
Your"White Man's Burden" is an insult, sir. Oof.
Beyaz Adamın Yükü'' bir aşağılamadır, efendim. Oof.
Oof. But I'm not gonna be one of those people who complains.
Ama orda şikayet eden insanlardan birisi olmayacağım.- Oof.
But I'm not gonna be one of those people who complains.- Oof.
Ama orda şikayet eden insanlardan birisi olmayacağım.- Oof.
He did it on a ski trip. Oof, I'm sorry.
Kayak merkezindeyken yapmış. Oof, üzgünüm.
Elinor. Oof. Has it really been so long?
Elinor. Gerçekten bu kadar uzun mu oldu? Oof.
Oof. Can I run away now, like you usually do?
Her zamanki gibi şimdi kaçabilir miyim? Oof.
Oof. Can I run away now, like you usually do?
Şimdi kaçabilir miyim her zaman yaptığın gibi Oof.
Oof, I'm sorry. He did it on a ski trip.
Kayak merkezindeyken yapmış. Oof, üzgünüm.
Yeah, I should make sure that he's in an okay position. Oof.
Evet, onun iyi durumda olduğundan emin olmalıyım. Oof.
I mean, are you sure working with him is even worth it? Oof.
Demek istediğim, onunla çalışmanın buna değer olduğundan emin misin? Oof.
Oof. Yeah, I should make sure that he's in an okay position.
Evet, onun iyi durumda olduğundan emin olmalıyım. Oof.
Oof. I mean, are you sure working with him is even worth it?
Demek istediğim, onunla çalışmanın buna değer olduğundan emin misin? Oof.
Oof, Madonn' he looks terrible.
Off, tanrım! Berbat görünüyor.
Oof, and no one says a word to you!
Aman size de bir şey denmiyor!