orgametril adet geciktirirmi / Şimdi ne yapalım? Menopoz döneminde ilaç kullanalım mı, kullanmayalım mı? - kadın-lgbti

Orgametril Adet Geciktirirmi

orgametril adet geciktirirmi

Bahçeci Sağlık Grubu

Adet Söktürücü İlaçlar

Menstruasyon, kadınlarda cinsiyet hormonlarının aylık döngüsünden kaynaklı olarak rahmin ayda bir kez hamilelik için hazır hale gelmesi, hamileliğin gerçekleşmemesi halinde de yumurta ve rahim yüzeyini kaplayan dokuların dışarı atılması ile sonuçlanan döngüyü ifade eder.

Adet veya regl olarak da ifade edilen durum, hamileliğin oluşmaması halinde bu dokuların dışarı atılması ile oluşan kanamadır. Ortalama günde bir adet kanaması gerçekleşir ve bu kanama gün aralığında sürer.

Adet kanaması genç kızlarda ergenlik döneminde başlayarak menopoz dönemine kadar devam eder ve üreme yeteneğinin devam ettiğinin bir göstergesidir.

Stres, hormonal bozukluklar, kullanılan ilaçlar veya hastalıklar gibi birçok nedenden kaynaklı olarak adet döngüsünde aksamalar görülebilir.

Bu durum bazen mevsim değişiklikleri veya strese bağlı olabilir. Fakat adet düzensizliğinin sürekli hale gelmesi bir jinekolojik hastalığı işaret edebileceğinden hekime başvurmayı gerektirir.

Hekimler tarafından adet kanaması geciken kadınlara önerilebilen tedavi seçeneklerinden bir tanesi adet söktürücü ilaçlardır.

Adet söktürücü ilaçlar geciken adet kanamasının gerçekleşmesini sağlar. Bu ilaçlar yalnızca hekim tarafından önerilmesi halinde kullanılmalıdır. İşte adet söktürücü ilaçlar hakkında tüm bilgiler&#;

Adet Söktürücü Nedir?

Kadınlarda menstruasyon döngüsünden sorumlu olan iki temel hormon östrojen ve progesteron hormonlarıdır. Adet söktürücü ilaçlar, bu hormonları çeşitli oranlarda içeren hormon ilaçlarıdır.

Sağlıklı bir kadının vücudunda yumurtlama öncesinde östrojen hormonu baskınken, yumurtlama sonrası östrojen miktarı azalarak progesteron hormonu baskın hale gelmeye başlar.

Progesteron hormonunun düzeyi, gebeliğin oluşmaması halinde bir noktadan sonra hızla düşer ve adet kanaması gerçekleşir. Oluşan kanama ile yumurta ve gebeliğe hazırlanmış olan rahim iç dokusu (endometrium tabakası) vajinal yolla dışarı atılır.

Bu kanama aynı zamanda vücudun bir sonraki menstruasyon döngüsüne hazırlanmasını sağlar. Çeşitli nedenlerle adet düzeninin bozulması halinde bu düzenin yeniden yerine getirilebilmesi amacıyla adet söktürücü ilaçların kullanımı gerekebilir.

Adeti gecikmiş olan kadınlarda adet söktürücü ilaç kullanımı ile birkaç gün içerisinde adet kanaması gerçekleşir. Reçetesiz adet söktürücü ilaçlar kadın hormonal düzeninde önemli değişiklikler yarattığından bilinçsiz olarak kesinlikle kullanılmamalıdır.

Hekim tarafından önerilen dozda hastaya uygun olan adet söktürücü ilaca hekimin önerdiği tarihte başlanmalı ve yine önerdiği tarihte ilacın kullanımı bırakılmalıdır.

Tüp bebek yaptıran hastalarımızın hikayelerini izlemek içintıklayın.

Adet Söktürücü İlaçlar Gebelik Testini Etkiler mi?

Adet söktürücü ilaç kullanan kadınların sıklıkla sorduğu sorulardan bir tanesi adet söktürücü ilaç gebeliği sonlandırır mı sorusudur. Adet gecikmesi olan kadınlarda adet söktürücü ilaçlar önerilmeden hekim tarafından hamilelik ihtimalinin olup olmadığı sorgulanır.

Hamilelik ihtimali olan veya hamilelik belirtileri yaşayan kadınlarda adet söktürücü ilaçlar kesinlikle kullanılmamalıdır. Adet söktürücü ilaç gebeliği sonlandırır mı sorusu bu konuda kadınlar tarafından sıklıkla sorulan sorulardan bir tanesidir.

Hamile kadınlarda bu ilaçların kullanımı düşük gerçekleşmesine veya bebekte anomalilere neden olabilir. Bu nedenle adet gecikmesi yaşayan kadınlar bilinçsiz olarak reçetesiz adet söktürücü ilaçlar almak yerine özellikle de hamilelik ihtimalinin bulunması durumunda önce hekime başvurmalı ve gebelik testi yaptırmalıdır.

Ayrıca istenmeyen gebeliklerde de hekime başvurmak yerine düşük yapma amacıyla bu ilaçların bilinçsiz kullanımı kalıcı jinekolojik sorunlara yol açabilir.

Adet kanaması geciken kadınlarda hekime başvurulduğunda yapılacak muayenelerle birlikte adet gecikmesine neden olan faktörler de değerlendirilebilir.

Tüm bunların yanı sıra bazı durumlarda gebelikte görülen bazı tıbbi sorunların çözümü için de hormon içerikli adet söktürücü ilaçlardan faydalanılabilmektedir. Hekim tarafından verilen önerilere uymak, bu konuda verilebilecek en doğru karardır.

Adet Söktürücü İlaçların Yan Etkileri Nelerdir?

Tüm ilaçlarda olduğu gibi adet söktürücü ilaçlarda da yan etkilerin görülebilmesi mümkündür. Adet söktürücü ilaç yan etkileri arasında en sık görülenlerden bir tanesi göğüslerde ve göğüs uçlarında hassasiyet, şişkinlik, adet kanamasının normalden az veya fazla miktarda olması ve vajinal akıntılardır.

İlacın tam olarak hekim tarafından önerildiği şekilde kullanılması, bu yan etkilerin minimuma indirilmesini sağlayacaktır. Fakat aşırı yan etkilerin görülmesi halinde veya kaşıntı, nefes darlığı gibi olağan dışı belirtilerin gözlenmesi halinde ilaç alerjisi ihtimali de düşünülerek derhal sağlık kuruluşlarına başvurulmalıdır.

Adet Söktürücü İlaç Emzirirken Kullanılır mı?

Emzirme sürecinde herhangi bir ilacın kullanımı, hekime danışılmadığı sürece kesinlikle önerilmez. Emziren kadınlarda süt hormonu olarak da bilinen prolaktin hormonunun kandaki miktarının yüksek olması, menstruasyonu baskılayarak adet kanamasını engelleyebilir.

Bu normal bir durumdur ve emzirme dönemi bittikten sonra sağlıklı kadınlarda adet döngüsü yeniden rayına oturur. Fakat bazı durumlarda adet görememeye bağlı olarak hassasiyet, şişkinlik gibi birtakım sorunların baş göstermesi ve bunların günlük yaşamı önemli ölçüde etkilemesi halinde hekime danışılarak adet söktürücü ilaç kullanılıp kullanılamayacağı hakkında danışılabilir. Hekimin uygun görmesi halinde bazı durumlarda uygun dozda adet söktürücü kullanılabilmektedir.

Adet Söktürücü İlaç Adet Olunca Bırakılır mı?

Adet söktürücü ilaçların kullanım süresi ve sıklığı, ayrıca ilacın başlanması ve bırakılması gerektiği zamanlar hekim tarafından önerilen ilacın içeriğine göre değişkenlik gösterir.

Çoğu adet söktürücü ilaç kullanımın başlamasından belirli bir süre sonra adet kanamasının gerçekleşmesini sağlar. Bu ilaçlardan bazıları adet kanamasının gelmesi ile bırakılır, bazıları ise bir süre daha devam ettirilir.

Hekim tarafından ilaç reçetelendirilirken ilacın ne zaman başlanacağı ve ne zaman bırakılacağı hakkında gerekli bilgiler verilir.

En İyi Adet Söktürücü İlaç Hangisidir?

Adet gecikmesi yaşayan kadınlar; en iyi adet söktürücü ilaç hangisi, hızlı adet söktürücü ilaç türleri neler, en etkili adet söktürücü ilaç hangisi gibi soruların yanıtlarını merak etmektedir.

Adet söktürücü kullananlar özellikle de internet ortamında bu soruyu sıklıkla dile getirse de en iyi ilaç diye bir durum söz konusu değildir.

Adet gecikmesine neden olan faktöre göre, kullanacak kişinin sağlık durumuna göre ve daha birçok etkene göre kullanılması gereken ilaç değişir.

Hangi ilacın kullanılması gerektiğine, kesinlikle hekim tarafından yapılacak olan muayene ve tanı testlerinin ardından karar verilmelidir.

Piyasada bulunan ve yaygın olarak reçetelendirilen adet söktürücü ilaç isimleri arasında Tarlusal, Cyclo, Duphaston, Naprosyn, Advil Liquigel ve Luteynyl gibi ilaçlar mevcuttur.

En sık kullanılan adet söktürücü ilaç Tarlusal olsa da bu ilaçlar yalnızca uygun hastalarda kullanılmalı ve hekime danışılmadan kesinlikle alınmamalıdır.

Adet Söktürücü İlaçlar Nasıl Kullanılır?

Adet söktürücü ilaçların birçoğu günde bir kez alınan küçük haplar şeklindedir. Fakat bazı durumlarda günde birkaç doz şeklinde kullanımı önerilen adet söktürücüler de söz konusu olabilir.

İlacın aç veya tok karnına alınması, günlük doz miktarı hakkında hekim tarafından gerekli bilgiler verilir. Hormon içeren haplar olması dolayısıyla ilaçların her gün aynı saatte alınması önemlidir.

Ayrıca menstruasyon döngüsünün devam etmesi açısından hekim tarafından söylenen ilacın bırakılması gerektiği günde ilacın alımı sonlandırılmalıdır.

Adet Söktürücü İlaç Bittikten Kaç Gün Sonra Adet Olunur?

Tarlusal gibi yaygın kullanılan adet söktürücü ilaçlarda genellikle kullanıma başlandıktan sonra gün içerisinde adet kanaması gerçekleşir.

Bu ilaçlar kandaki hormon düzeylerini belirli seviyelere çekerek bu etkiyi sağlar. Dolayısıyla her hastanın kanındaki hormon düzeyi farklı olduğundan kanamanın gerçekleşeceği tarih de değişebilir.

Adet söktürücü ilacın hekim tarafından reçetelendirilmiş olan miktarı bitmiş olmasına karşın halen adet kanaması gerçekleşmediyse yeniden hekime başvurularak gerekli kontroller yaptırılmalıdır.

Adet Söktürücü İlaç Fiyatları

Adet düzensizliği yaşayan kadınlar tarafından merak edilen konulardan bir tanesi de adet söktürücü ilaç fiyatları ve en uygun fiyatlı olan ilaç isimleridir.

Adet söktürücü ilaç fiyat açısından değişkenlik gösterebilir. Aynı etken maddeye sahip ilaçlar farklı üretici firmalar tarafından üretildiğinden ilaç firmasına göre de fiyat değişebilir.

Hekim tarafından bir ilaç önerildikten sonra bu etken maddeye sahip eşdeğer ilaçlar hakkında da danışılarak hekimden birkaç farklı ilaç ismi istenebilir.

Bu durumda uygun fiyatlı ilacı temin etmeniz mümkün olacaktır. Fakat içerikleri değiştiğinden hekime danışmadan farklı bir adet söktürücü ilaç alıp kullanmanız kesinlikle önerilmez.

Eğer siz de adet gecikmesi ya da adet düzensizliği sorunu yaşıyorsanız reçetesiz adet söktürücüler aramak yerine mutlaka bir hekime danışmalısınız.

Hekim tarafından adet gecikmesine neden olan sorunların tespit edilmesi çok önemlidir. Ayrıca bilinçsiz şekilde kullanılan adet söktürücü ilaçlar ciddi yan etkilere ve kadın üreme organlarında önemli sorunlara yol açabileceğinden oldukça tehlikeli olabilir.

Yaklaşık dört yıldır hormon içeren ilaç kullanan bir kadın henüz doktorunu aramamış. Oysa, televizyonlarda, gazetelerde görüşü alınan uzmanların önerdiği şu: "Doktorunuza danışın." O doktoruna danışmamış, çünkü ilaçlarından çok memnun. Biraz daha düşünmeye ihtiyacı varmış: "Bu ilaçlar sigara kadar zararlı değildir. Sigara içip, ilaçları bırakmak bana komik geliyor," diyor.

Yaklaşık beş yıl önce menopoza giren bir başka kadın ise mutlu: "Ben yapay şeylerden hep uzak durmaya çalıştım. O yüzden de doktorum önermesine rağmen ilaç kullanmadım. Kalsiyum alıyorum, hareket ediyorum, zorluklarla baş ediyorum. Zaten ben ateş basması gibi şeyleri sadece altı ay yaşadım. Benim sıkıntılarım kısa sürdü. Ama o yıllarda başlayan sinirliliğim hala sürüyor. O dönemde yolda yürüyen tanımadığım birinin adım atış biçimine sinirleniyordum. Şimdi o yoğunlukta değil ama yine de sinirliyim. Kendimi kontrol etmeye çalışıyorum."

Menopoz dönemini yıllar önce yaşamış, bir başkası ise şunları anlatıyor: "Çok zor geçirdim o dönemi. Aynı yıllarda eşimi de kaybettim, çok büyük sıkıntılar çektim. Kızlarım doktora gidip ilaç almamı söylediler. Gitmedim. Şimdi sıkıntılarım bitti ama bu sefer de kemik hastalığı çekiyorum."

Doktorlar ne diyor?

Evet, kadınların menopoz dönemini yaşayışları birbirinden farklı. Çözüm yolları da Çözümü hormon ilaçlarında arayanlar ise bugünlerde panikte, en azından kararsız ya da düşünceli. Doktorlar, ilaç kullanan hastalarının kendilerini sık sık aradığını söylüyor. Bu tartışmaya katılmak istemeyen bir doktor, hastalarına ilaç kullanmaya devam etmelerini önerdiğini söylüyor. "Her sekiz ayda bir rutin kontrollerini yapmak koşuluyla, ilaç kullanmaya devam etmelerini söylüyorum," diyor.

Jinekolog Doktor Ahmet Türker ise "Bence kadınlar, yıllık kontrollerini düzenli yaptırsınlar, ilaç kullanmaya devam etsinler," diyor.

Şimdi sözü Doç. Dr. Cem Turan'a bırakalım:

Doç. Dr. Cem Turan

"Beklenmedik bir sonuç"

-Menopoz döneminde kullanılan hormonlarla ilgili bir araştırma yayınlandı. Bu sonuçları nasıl yorumluyorsunuz ?

Bence bu sonuçlarla ilgili telaşlanacak bir durum yok ortada. Aynı tür ilaçtan Türkiye'de çeşit ilaç var. Bu araştırma bu ilaçlardan yalnızca biriyle ilgili yapılmış bir araştırma. Konjuge östrojen ve medroksi pregosteron asetat bileşimi olan bir ilaç. Bu ilacın dozu da yüksek. Düşük dozda üretimi yok. Dolayısıyla bu araştırma sadece bu dozda ve bu bileşimi içeren bir ilaç üzerinde yapılmış.

-Ama yine de söz konusu ilacın meme kanseri riskini azaltması benzer ilaçlar için de düşünülemez mi?

Öncelikle şunu söyleyelim. İstatistikleri nasıl okuduğunuza, nereden baktığınıza bağlı. Şimdi yapılan araştırmaya göre ilaç kullanan 10 bin kadından 38'inde meme kanseri görülürken, kullanmayan 10 bin kadından 30'u meme kanseri oluyor. 30'la 38 kıyasladığınızda yüzde gibi yüksek bir oran çıkıyor ama 10 binde 38 yüksek bir rakam değil. Üstelik bu kadınlar arasında meme kanserinden ölen yok.

-Her dokuz-on kadından biri meme kanseri riski taşıyor, bu rakamlar niye az?

Bu rakam bir dönemi kapsıyor. Sadece araştırma süresi içinde kansere yakalanma oranı bu. Sizin sözünü ettiğiniz rakamlar ise kadınlar açısından bütün bir yaşamı kapsıyor.

-Peki siz hastalarınıza ne öneriyorsunuz?

Ben aynen böyle anlatıyorum. Her ilacın etkisi ve yan etkisi var. Terazinin kefesine koyar, artılarını ve eksilerini değerlendirirsiniz. Bu tür ilaçlar oestoropoza karşı etkili. Ateş basmalarını engelliyor. Cinsel isteksizliği gideriyor, vajinadaki kuruluğu engelliyor. Kullanan kadınlarda olumlu etkileri olduğu kesin. Sonuçta hastanın vereceği karar ama ben hiç değilse beş yıl kullanılmasını öneririm. Az önce de dediğim gibi zaten Türkiye'de kullanılan dozlar, araştırmaya konu olan dozdan daha düşük. Ayrıca Türkiye'de yaygın olarak da kullanılmıyor. En fazla kadınların yüzde onu menopoz döneminde ilaç kullanıyordur., bunların pek çoğu da bir süre sonra ilacı kendiliğinden bırakıyor.

-Peki kalp hastalıklarına olan etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu araştırmada asıl şaşırtıcı olan meme kanseri oranı değil, kalp hastalıklarına etkisi. Beklenmedik sonuç asıl bu. Çünkü östrojenin kalp hastalıklarına olumlu bir etkisi olduğu biliniyordu.

-Bir de kadınların mamografi çektirmeleri öneriliyor. Sık sık çekilmesi zararlı değil mi?

Kırk yaşını geçen her kadın yılda bir kez çektirmeli. Tarama mamografisi dediğimiz mamografinin ışın dozu az, dolasıyla yan etkisi yok.

-Bundan sonra tıp dünyası bu konuyu tartışmaya devam edecek mi?

Tabii. Bu araştırma çok büyük bir araştırma. Zaten tamamı da bitmedi. Örneğin, rahmi alınanların ilaç kullanmasıyla ilgili bölümü 'de bitecek. Bu araştırmanın başka araştırmalarla desteklenmesi şart. Ama en aşağı dört-beş yıldan önce kesin bir sonuca varılamaz.

Anadolu AjansıAnadolu Ajansı

İSTANBUL (AA) - Medipol Esenler Üniversite Hastanesi Kadın Doğum ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Emine Zeynep Yılmaz, yazın tatil günlerindeki regl tarihini ertelemek için gelişigüzel kullanılan adet geciktiricilerin yan etkileri bakımından riskli olduğunu belirterek, 'Bu hapları ailesinde kanser öyküsü bulunan, emziren, gebelik şüphesi, meme kanseri ve anormal kanaması olan kadınların kullanmamaları gerekir. Adet geciktirici hapları hekiminize danışmadan kullanmayın.' ifadelerini kullandı.

Medipol Esenler Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Yılmaz, adet geciktirici ilaçlar hakkında bilgi verdi.

Adet geciktirici ilaca, beklenen adet gününden en geç 3 gün önce başlanması gerektiğini bildiren Yılmaz, ilacın 2 hafta süreyle kullanılmasında bir sakınca bulunmadığını ancak daha uzun süreli adet geciktirilmesi isteniyorsa farklı yöntemler olduğunu aktardı.

Yılmaz, bu amaçla doktor kontrolünde doğum kontrol haplarının aralıksız kullanılabileceğini belirterek, şunları kaydetti:

'Geciktirici ilaç, adet olması arzulanınca bırakılır ve genelde en geç 1 hafta içinde adet olunur. İlacın bırakılmasından sonraki ilk adet yoğun gelebilir. Yazın tatil günlerindeki regl tarihini ertelemek için gelişigüzel kullanılan adet geciktiriciler yan etkileri bakımından risklidir. Bu hapları ailesinde kanser öyküsü bulunan, emziren, gebelik şüphesi, meme kanseri ve anormal kanaması olan kadınların kullanmamaları gerekir. Adet geciktirici hapları hekiminize danışmadan kullanmayın. Adet geciktirici ilaçların gebelikten koruyucu etkisi bulunmuyor.

Geciktirici ilaçlar içinde en sık kullanılan, bir progesteron derivesi olan noretisterondur. Kadınların vücudunda adet döngüsünde östrojen ve progesteron isimli iki adet hormon bulunur. Adet döneminin ilk yarısında östrojen, sonrasında progesteron yükselir. Normal döngüde zamanla progesteronun düzeyinin düşmesiyle adet kanaması başlar. Bu ilaç sayesinde dışarıdan destekle vücuttaki progesteron düzeyi düşmeyeceği için adet kanaması olmaz. Sadece adet döngüsünü geciktiren bu ilaçların gebe kalmamaya yönelik bir etkisi yoktur.'

Yılmaz, özellikle medyada sıkça söz edilen doğal adet geciktirici olarak işaret edilen tarçın, maydanoz çayı, biberiye, salatalık, karpuz, elma sirkesine dair de bilgi verdi. Tatil planlarının tam ortasına gelen adet dönemlerinde ilaç desteği yerine doğal adet geciktiricilerinin de tercih edilebildiğini aktaran Yılmaz, bu konuda yeterli bilimsel veri bulunmadığını da kaydetti.



nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir