Türk Medeni Kanunu’nda velayeti alacak olan ebeveyn yannda itirak nafakasn talep edebilecek olan dier kiileri de sralamtr. Türk Medeni Kanunu’nun maddesine göre itirak nafakas talep edecek olanlar;
Evlilik d doan çocuun nafaka almas mümkündür. Ancak belli artlar dahilindedir.
Çocuk boanma veya ayrlk karar verildikten üç yüz gün içerisinde domusa velayetin düzenlenmesi gerekmektedir. Boanma, ayrlk ve evliliin butlan davasnda velayet düzenlenmediyse hakim öncelikle velayeti düzenleme karar alacaktr. tirak nafakas talebiyle açlan dava, velayetin düzenlenmesini de kapsamaktadr.
Evlilik d doan çocuun velayeti anaya aittir. Baba ile soyba kurulabilmesi için ‘tanma’ ya da ‘babalk davas’ açlmaldr. Tanma, babann nüfus memuruna ya da mahkemeye yazl bir bavuruda bulunmas ya da resmi senette veya vasiyetnamesinde yapaca beyanla olabilmektedir. Babalk davas ise çocuk ya da anann mahkeme kanalyla baba ile soybann kurulmasn isteyebilmektedir. Soyba ilikisi kurulduktan sonra nafaka talebinde bulunabilir.
Öncelikle itirak nafakas süreli olup çocuun reit olduu yaa kadar devam etmektedir. Çocuk reit olduu vakit, itirak nafakas da sona erecektir. Ancak reit olan müterek çocuun eitimi devam ediyor ise dava açarak yardm nafakas talebi ile dava açma hakk bulunmaktadr. Üniversite okuduunu ve eitim sürecinin devam ettiini, eitim masraflarnn ve aylk barnma, beslenme gibi masraflarnn listesi ile birlikte yardm nafakas talepli dava açma hakk bulunmaktadr.
tirak nafakasnda görevli mahkeme aile mahkemesidir. Aile mahkemesi dnda baka bir mahkemede itirak nafakas talebi ile açlan dava, görevsizlik nedeniyle reddedilecektir. Aile mahkemesi olmayan yerlerde ise görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye hukuk mahkemesi aile mahkemesi sfatyla davaya bakabilecektir.
tirak nafakas, boanma davas esnasnda itirak nafakas balanmas talebinde bulunulmu ise yetkili mahkeme boanmann görüldüü mahkeme olacaktr. Ancak boanma davas dnda ya da boanma davasnn sona ermesi sonras açlacak olan davada yetkili mahkeme itirak nafakasnn alacakls, davalnn yerleim yeri ya da küçüün bulunduu ikametgah yerlerinden birinde açlabilecektir.
tirak nafakasnn miktar hakimin takdirindedir. Ancak hakim belli hususlara dikkat ederek itirak nafakasnda miktar belirleyecektir. Öncelikle itirak nafakas ödeyecek kiinin mali gücü orannn dna çkan bir miktar belirlenmez. Çocuk, boanma nedeniyle sosyal çevresinden uzak kalmak zorunda kalm, anne ve babasnn boanmadan önceki durumda okul, eitim, kurs gibi durumlardan mahrum edilip edilmediine göre belirlenecektir. Bunun yannda çocuun ya, eitim durumu ve ihtiyaçlar gözetilecektir. Her çocuun ihtiyac bir olmadndan her çocuk için ayr bir miktar belirlenecektir.
Taraflarn birden fazla müterek çocuklar bulunabilmektedir. Birden fazla müterek çocuk olduu vakit ya ve eitim durumlarna göre nafaka miktar da deiecektir. Her çocuun ihtiyac bir olmayacak, miktar ihtiyaca göre hesaplanacaktr. Hakim miktar takdir ederken çocuklarn ayr ayr giderlerine göre hakkaniyete uygun bir nafaka hesaplanacaktr.
tirak nafakas, yoksulluk nafakasnda olduu gibi süresiz deildir. Çocuklara ödenen itirak nafakas, ergin olana kadar ödenecektir.
Sonuç olarak nafaka ödeyecek kiinin mali durumu ile parann alm gücüne göre nafaka miktar belirlenecektir.
tirak nafakas, çocuun ihtiyaçlar için hükmedilen bir nafakadr. Bu nedenle itirak nafakasna hükmedilirken çocuun ya, eitim durumu ve genel ihtiyaçlar göze alnarak miktar belirlenecektir. tirak nafakasna konu olacak giderler;
tirak nafakasnda genellikle müvekkillerden gelen sorulardan biri itirak nafakasnn miktar cinsiyete göre deiim gösterip göstermediidir. Mahkeme, itirak nafakas miktarn belirlerken çocuun ihtiyac, ya, okuluna göre dikkate etmektedir. Çocuun cinsiyetine göre itirak nafakasnda bir ayrm yaplmamaktadr.
tirak nafakas, çocuun ergin olduu yaa kadar talep edilebilmektedir. Çocuun on sekiz yan doldurmas halinde sona erecektir. tirak nafakas talep eden çocuk adna nafaka, çocuun ergin olduu yaa kadar devam edecektir. Çocuk ergin olduktan sonra itirak nafakas ödemesi kesilebilir.
tirak nafakas yükümlüsü nafakay ödemekle mükelleftir. Nafakay ödemedii vakit borcunu ödemesi talebiyle icra takibi balatlmaldr.
cra takibi balatldktan sonra icrada uygulanacak belli prosedürler uygulanarak borçlunun borcunu ödemesi için ilemler yaplmaldr. Nafaka alaca, 1. sra alacaklardandr. Nafaka borçlusunun üzerine kaytl gayrimenkul ya da araç satnda sat parasndan nafaka alaca öncelikle ödenecektir.
Bunun yannda nafaka ödemekle mükellef olan kiinin ödemedii takdirde hapis cezas alp almadna dair çok fazla soru gelmektedir. Nafaka yükümlüsü kii nafakay ödemedii takdirde 3 aylk tazyik hapsiyle cezalandrlmas talebinde bulunulabilir. ikayet yoluna bavurmadan önce borçlu aleyhine mutlaka icra takibi balatlmaldr. cra takibi sonras borçlu nafakay ödemedii takdirde son üç aylk nafaka adna icra ceza yolu ile ikayet edilebilir. cra ceza mahkemesine yaplan ikayet, genellikle bir ya da iki celsede sonuçlanan ksa süren dosyalardr. cra cezada ikayet yoluna bavurulmadan önce mutlaka bir avukattan destek alnmaldr. Süre ve hukuki kayp olmamas adna mutlaka hukuki deneyim ve tecrübe sahibi avukatlardan yararlanlmaldr.
Mahkeme tarafndan müterek çocuk ya da çocuklar lehine hükmedilen itirak nafakas dava tarihinden itibaren ödenmek üzere hükmolunur. Dava açlma tarihinden sonra itirak nafakasna hükmedilse dahi dava açlma tarihi balangç tarihidir. Nafaka yükümlüsü nafakasn ödemedii takdirde aleyhine icra takibi balatlabilir. cra takibi balatlmas dava açlma tarihinden itibaren hükmedilen itirak nafakasn geriye dönük olarak talep edilebilir.
Birikmi nafaka alaca için balatlan icra takibi sonrasnda gerekli ilemler icra üzerinden yaplacaktr.
Nafaka ödemeyen ee kar hukuki yollara bavuru yaplmaldr. Nafaka ödemeyen e adna icra takibi balatlabilir. cra takibi balatlp ödeme emri gönderilmesine ramen nafaka borcunu ödemeyen ee kar ceza davas açarak hapis cezasna hükmedilmesi talebinde bulunulabilir.
Nafaka ödemeyen eski ee çocuun gösterilmemesi yanltr; böyle bir hak yoktur. Borcunu ödemesi adna hukuki yollara bavurma hakk vardr.
tirak nafakas, çocuklar adna ödenen ve çocuun eitim, beslenme, kyafet gibi tüm giderlerini karlad bir nafaka türüdür. Ancak itirak nafakas yükümlüsünün yapm olduu birkaç hata ödemi olduu nafakann kar taraftan tekrardan talep etme hakk doabilmektedir. Bu nedenle itirak nafakas ödenirken dikkat edilmesi gereken bir konu bulunmaktadr. tirak nafakasnda, hakim ne kadar miktar ödenmesi adna hüküm kurmu ise o kadar ödeme yaplmaldr. Örnein; itirak nafakas adna bir miktar hükmedilmi ise o miktara tekabül eden ve parça parça ödenen masraflar nafakadan mahsup edilmeyecektir. Nafakadan mahsup edilmesi adna ödenen okul ücreti, kyafet alm, kitap, yemek alm nafaka yerine geçmeyecektir.
Uygulamada genellikle karlalan ve nafaka borçlusunun kolaylkla yeniden talep edebildii, nafaka yükümlüsünün de bir o kadar madur olduu bir konudur. Nafaka yükümlüsü nafaka haricinde nafaka miktarn aan ödeme yaptn belirterek nafakay ödemediini belirterek yükümlülüünden kurtulacan belirtmektedir. Ancak Yargtay kararlarnda nafaka harici ödenen miktarndan nafakadan mahsup edilmeyecei belirtilmitir. Bu nedenle düzenli olarak nafaka ödenmeli, nafaka alacakls da ödenen nafaka ile birinci elden okul, beslenme, krtasiye ya da herhangi giderini karlamaldr. Nafaka yükümlüsünün sorumluluu yalnzca hükmedilen nafaka miktarn ay ve tarih olarak belirterek ödemektir.
tirak nafakas bilindii üzere çocuun reit olduu tarihe kadar ödenen bir nafaka türüdür. Yargtayn vermi olduu kararlarnda ise çocuk ergin olduktan sonra eitim hayatna devam ediyor ise ayr bir dava açarak nafaka ödenmesi için talepte bulunabilir.
Eitim hayat devam boyunca ödenecek olan nafakada, çocuun eitim hayatn sona erdii vakit nafakann kaldrlmas davas açlacaktr. Reit olmu ve eitim hayatn sona eren çocuk için nafakann kaldrlmas davas açma hakknz bulunmaktadr.
Müterek çocuk lehine hükmedilen nafaka miktar zamanla çocuun ihtiyaçlarnn deiimi nedeniyle nafaka miktar yeterli olmayabilir. Nitekim çocuun ya, eitimi ve ihtiyac zamanla artabilir. Diyelim ki 4 yandaki çocuk lehine hükmedilen nafaka miktar 14 yana geldiinde elbette yetmeyebilir. Çocuun ya ilerledikçe ihtiyaçlar artacaktr; okul ücreti, kurs ve sosyal aktivite masraflar, beslenme ve gda alkanl, kyafet ve krtasiye masraflar her koulda deiecektir.
Dier bir husus da alm gücünün yllar geçmesi ile birlikte deimesidir. Enflasyonun deimesi parann alm gücünde deiim gösterecektir. Diyelim ki 50 TL ile yaplan alveri 10 sene sonraki 50 TL ile yaplan alveri ayn deerde olmayacaktr. Enflasyon ile parann alm gücünde olumsuz yönde deiim olmas nedenine de dayanarak itirak nafakasn artrm davas açlabilecektir.
STANBUL ( ). ALE MAHKEMESNE
DAVACI: Ad Soyad (TC Kimlik Numaras)
Adres
VEKL: Av. Ad Soyad
Adres
DAVALI: Ad Soyad (TC Kimlik Numaras)
Adres
**KONU: **Velayeti davacda olan müterek çocuk adna … TL itirak nafakas talepli dava dilekçesidir.
AÇIKLAMALAR:
1-) Taraflar stanbul ( ). Aile Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar Sayl dosya üzerinden boanmlardr. Taraflarn boanma karar, …/…/… tarihinde kesinlemitir.
2-) Taraflarn …/…/… doumlu müterek çocuu bulunmaktadr. Taraflar anlamal boanma davas ile boanm, daval taraf anlamal boanma protokolünde müterek çocua yönelik itirak nafakasna dair bir madde konulmamasn, çocuun eitim ve salk masraflarn yerine getireceinden bahisle beyanda bulunmutur. Bu nedenle taraflarn anlamal boanma protokolünde müterek çocuk lehine itirak nafakas konulu bir madde konulmamtr.
3-) Müterek çocuk, … Koleji’nde %25 burslu olarak okumakta, ayn zamanda satranç ve bilgisayar kursuna da gitmektedir. Davac anne, müterek çocuun giderlerini tek bana karlayamamaktadr. Müterek çocuun okul ve kurs giderleri yannda, kyafet, bakm, beslenme, krtasiye gibi birçok masraf bulunmaktadr.
Müterek çocuk, burslu olarak … Koleji’nde okusa da okul, ngilizce kitaplarn karlamamaktadr. Müterek çocuun bir ngilizce kitabnn fiyat TL arasndadr. Bütün bunlar adna davalnn da müterek çocuun giderlerini karlamas adna i bu dava açma zarureti hasl olmutur.
4-) Daval … irketi’nin sahibi olup aylk yaklak TL geliri bulunmaktadr. Davalnn aylk gelirinin yüksek olmas ve müterek çocuun giderlerine nazaran … TL itirak nafakas balanmasn talep ediyoruz.
HUKUK NEDENLER: TMK, HMK ve ilgili her türlü mevzuat.
HUKUK SEBEPLER: Ekonomik ve sosyal durum aratrmas, okul kayd, sözleme, fatura, banka kaytlar, kredi kart kaytlar, tapu kaytlar, trafik sicil kaytlar, okul kaydnn mahkemeye celbi, müvekkilin maa bordrosu ve her türlü yasal delil.
SONUÇ ve STEM: Yukarda açklanan ve gerekçelendirilen nedenler nda;
1-) Hakl davamzn kabulüne,
2-) Müterek çocuk lehine dava tarihinden itibaren balamak üzere aylk … TL itirak nafakas tayinine,
3-) Müterek çocuk lehine hükmedilen nafakann her yl 15 Ocak tarihinden itibaren TÜK tarafndan belirlenen ÜFE orannda arttrlmasna,
4-) Yarglama giderleri ve vekalet ücretinin kar tarafça ödenmesi yönünde karar verilmesini sayglarmzla vekaleten talep ederiz.
Davac Vekili
Ad Soyad
mza
STANBUL ( ). ALE MAHKEMESNE
DAVACI: Ad Soyad (TC Kimlik Numaras)
Adres
VEKL: Av. Ad Soyad
Adres
DAVALI: Ad Soyad (TC Kimlik Numaras)
Adres
KONU: Velayeti davacda olan müterek çocuk adna … TL olan itirak nafakasnn … TL’ye artrlmas talepli dava dilekçesidir.
AÇIKLAMALAR:
1-) Taraflar stanbul ( ). Aile Mahkemesinin …/… Esas Sayl dosyas üzerinden boanmlardr. Taraflarn boanma karar, …/…/… tarihinde kesinlemitir.
2-) Taraflar arasnda görülen boanma davasnda, müterek çocuun velayeti davac müvekkile verilmi, müterek çocuk lehine TL itirak nafakasna hükmedilmi, söz konusu nafakaya ilikin herhangi bir art da öngörülmemitir. Söz konusu nafaka, be yl önce belirenmi ve mahkeme tarafndan takdir edilen nafaka miktarnda hiç art olmamtr.
3-) Boanma kararnn kesinlemesinden bu yana parann alm gücü, enflasyon orannda olumsuz yönde deiiklikler olmutur. Her eye zam gelmi, be yl önceki be lira ile imdiki be lira ile alnacaklarda azalma olmutur.
4-) Ancak be yl içerisinde davalnn ekonomik durumunda art gerçeklemi, yüksek enflasyon karsnda düü olmutur. Müterek çocuun ihtiyaçlar da bu aamada artm, müterek çocuk okula gitmeye balam ve ihtiyaçlar da daha da artmtr.
HUKUK SEBEPLER: TMK, HMK ve ilgili her türlü mevzuat.
HUKUK DELLLER: stanbul ( ). Aile Mahkemesi, nüfus kayt örnei, ekonomik ve sosyal durum aratrmas, bilirkii, tank, keif, faturalar, maa bordrosu, SGK kayd, ödeme belgeleri ve her türlü yasal delil.
SONUÇ ve STEM: Yukarda açklanan ve gerekçelendirilen nedenler nda;
1-) Hakl davamzn kabulüne,
2-) Müterek çocuk adna ödenen … TL itirak nafakasnn arttrlarak … TL ödenmesine,
3-) Müterek çocuk lehine hükmedilen nafakann her yl 15 Ocak tarihinden itibaren TÜK tarafndan belirlenen ÜFE orannda arttrlmasna,
4-) Yarglama giderleri ve vekalet ücretinin daval tarafça ödenmesi yönünde karar verilmesini sayglarmzla vekaleten talep ederiz.
Davac Vekili
Av. Ad Soyad
mza
tirak nafakas, boanmann fer’i unsuru olduundan harç gerekmeden boanma ve ayrlk davalarnda yazl ya da sözlü olarak talep edilebilecei belirtilmitir. tirak nafakas, talep edilmedii vakit ise hakimin itirak nafakasnn dikkate almas gerektii belirtilmitir.
tirak nafakas, dava dilekçesinde talep edilmemi ancak daha sonraki aamada talep edilmi ise dava ya da talep geniletme niteliinde deildir. tirak nafakasnn sonradan istenilmesi için slaha da gerek yoktur olarak belirtilmitir. (Yargtay 2. Hukuk Dairesi / Esas / Karar)
Taraflar arasnda görülen boanma davasnda, ilk derece mahkemesinin vermi olduu karara karlk temyiz yoluna bavurulmutur. Yargtay, daval erkein temyiz itirazn incelemi ve daval erkein itirak nafakasna ilikin temyiz itirazn kabul etmitir.
Dosya incelemesinde, velayetin anneye verildii, velayet hakkna sahip olmayan babann ise çalacak gücü olmadna dair raporu olduu, herhangi bir yerden de geliri olmad sosyal ve ekonomik durum aratrmasnda tespit edildii belirtilmitir. lk derece mahkemesinin ödeme gücü bulunmayan babann itirak nafakasndan sorumlu tutulmas doru bulunmamtr. Bu nedenlerle Yargtay, ilk derece mahkemesinin vermi olduu karara karlk bozma karar vermitir. (Yargtay 2. Hukuk Dairesi / Esas, / Karar)
Boanma davas esnasnda velayeti altnda olan annenin menfaatine aykr olarak henüz domam alacak adna nafakadan vazgeçmenin mümkün olmad belirtilmitir. Feragate ilikin beyan, müterek çocuun ergin olaca tarihe kadar devam edeceinden ergin olduu yaa kadar kapsamamaktadr. tirak nafakas, her an doup ileyen hak olarak belirtilmitir. (Yargtay 3. Hukuk Dairesi / Esas, / Karar)
Davac ve davalnn doumlu müterek çocuu olduu, velayetin boanma ile davacya verildii ve çocuk lehine TL nafaka balanmtr. Ancak ylnda hükmedilen nafaka, günün ekonomik koullarna ve müterek çocuun ihtiyaçlarnn büyümesi ile birlikte artmas nedeniyle TL ye arttrlmas talep edilmitir. Mahkeme, dava sonucunda nafaka miktarn TL’ye balamtr. Ancak Yargtay, taraflarn sosyal ekonomik durumuna ve boanma dava tarihinin olduu, açlan tarih itibariyle 4 yl geçmesi ile yalnzca TL ye arttrlmas az bulunmutur.
Yargtay, en azndan TÜK’in yaynlad ÜFE art orannda itirak nafakasnn arttrlmasna karar verilmesi gerektiini belirtmitir. Bu nedenle mahkemenin vermi olduu düük artrma ilikin karar adna Yargtay bozma karar vermitir. (Yargtay 3. Hukuk Dairesi / Esas / Karar)
Taraflar anlamal boanma ile tarihinde boand ve protokol gerei müterek çocuklara ’er TL itirak nafakasna hükmedilmitir. Ancak boanma tarihinin üzerinden bir yl geçmeden itirak nafakasnn indirilmesi adna nafaka yükümlüsü dava açmtr.
Yargtay, davacnn açm olduu nafakann indirilmesi davasnda, hakkn kötüye kullanma niteliinde olduu, srf boanma salanmas için mali gücünün üstünde yükümlülük üstlendii ve bu yükümlülüünün kaldrlmas ya da azaltlmas talebinde bulunmas dürüstlük kuralna aykr bulunmutur. Bunun yannda boanma tarihinden bu yana davacnn ekonomik durumunda önemli ölçüde deiikliin de kantlamadndan mahkemenin kararna kar bozma karar vermitir. (Yargtay 3. Hukuk Dairesi / Esas / Karar)
Taraflar arasnda görülen boanma davas sonucunda boanma ve velayet karar verilerek velayet, anneye verilmi ve itirak nafakasna hükmedilmitir. Ancak kararn boanma ksm kesinlemeden maddi manevi tazminat, itirak nafakas, yarglama gideri ve vekalet ücretinin tahsili adna ilaml icra takibi balatlmtr. Borçlu, ilamn kesinlemeden icra edilemeyeceini iddia ederek icra mahkemesinde dava açm, takibin iptalini talep etmitir.
Mahkeme, boanma ilam kesinlemeden maddi- manevi tazminat, ilemi faizi ve yarglama gideri, vekalet ücretine dair balatlan takibin iptaline, nafakaya dair ilamn ise kesinlemeden takibe konulabilecei gerekçesi ile talebin reddine karar vermitir.
Yargtay, dosya incelemesinde, aile ve ahsn hukuki ile ilgili hükümler kesinlemeden takibe konu edilemeyecei, boanma kararnn eklentisi olarak nafakann da ayn kurallar için de geçerli olduu ve boanma kararnn kesinlemesi gerektiini belirtmitir. Bunun yannda, boanmaya ilikin hükmün kesinlemesi tarihinden itibaren istenecei belirtmitir. Yargtay, mahkeme kararnda tümden iptaline karar vermesi gerekirken itirak nafakas yönünden talebin reddine karar verilmesi doru bulunmamtr. Bozma karar verilmitir. (Yargtay 8. Hukuk Dairesi / Esas, / Karar)
Taraflar arasnda görülen davada verilen ilk derece mahkemesi kararna karlk temyiz bavurusunda bulunulmutur. Davac, dava dilekçesinde daval ile boandn daval ile ortak çocuklar adna nafaka ödenmesine hükmedildii ve ortak çocuklarn özel okulunu ödedii, bunlarn nafakadan mahsup edilmesi gerektiini belirterek davacnn balatm olduu icra takibinde borçlu olmadnn tespitine karar verilmesini talep etmitir.
Daval ise davacnn açm olduu davasnn reddini talep ederek özel okula ilikin aralarnda bir anlama olmad ve özel okul ödemelerinin nafakadan mahsup edilemeyeceini belirtmitir. lk derece mahkemesi ise davalnn çocuklar adna yaplan özel okul ödemesinin nafakadan mahsup edilebileceine dair karar vererek davac aleyhine kötü niyet tazminat ödenmesine hükmedilmitir.
Yargtay, dosya incelemesinde, babann özel okula ilikin ödemesini ahlaki ödev olarak kabul etmitir. Yargtay, çocuun eitim giderlerine ilikin babann ödeme yapmasnn nafakadan mahsup edilemeyeceine dair karar vererek mahkemenin vermi olduu karara karlk bozma karar vermitir. (Yargtay 2. Hukuk Dairesi / Esas / Karar)
Boanma davas bitiminde velayeti almayan tarafn çocuun bakm, sal, eitimini kapsayan ve ödemesi gereken aylktr. Ayrlk davas ve evliliin iptali davasnda da itirak nafakasna hükmedilebilir. tirak nafakas, velayeti alan ebeveyne ödenecektir.
tirak nafakasna ilikin hükmün kesinlemesi ile itirak nafakasnn ödenmesi gerekmektedir. Kararn kesinlemesiyle ödenmesi gerekir ancak kararn verildii tarihten itibaren biriken itirak nafakasyla ödenmelidir. Mahkeme tarafndan verilen hükümde, itirak nafakasnn hangi tarihten itibaren balayaca açkça zaten belirtilir.
tirak nafakasnn miktar, hakimin takdirindedir. Ancak hakim nafakaya ilikin bir karar vermeden önce her iki ebeveynin sosyal ve ekonomik durum aratrlmasn emniyetten talep edecektir. Bunun yannda çocuun ihtiyacn, eitimini ve giyinme masrafn da hesaplayarak ödeme gerçekletirecektir.
tirak nafakasn ödeyen kiinin gelirinde azalma olmas, ekonomik sknt yaamas nedeniyle itirak nafakasnn azaltm talebiyle dava açabilir. Ancak velayeti alan ebeveynin gelirinin olmas ya da var olan gelirinde art meydana gelmesi nedeniyle nafaka azaltm davas açlamaz.
Mahkeme tarafndan nafaka karar verilirken itirak nafakasna her yl art oran da belirleyebilecektir. Ancak Yargtay içtihatlarna göre nafaka art oran TÜFE-ÜFE art oran olduundan mahkeme tarafndan da ayn art orannda karar verilecektir.
tirak nafakas alan ebeveyn nafaka art talebiyle dava açm ise nafaka yükümlüsünün itiraz etme hakk bulunmaktadr. Mahkemeden talep edilen art oran, nafaka yükümlüsünün ekonomik durumunu zorlayacak ise nafaka art oranna ilikin talebin reddini cevap dilekçesinde belirtebilir.
Çocuun masraflarna, beslenmesine, eitimine ilikin ödenen nafakann yeterli olmadna ve artrm yaplmas gerektiine dair tam, eksiksiz bir anlatmla dilekçe hazrlanmaldr. Dilekçenin ekinde çocuk adna yaplan masraflara ait belgeler ve dökümanlar da eklenmelidir.
tirak nafakas, süreli bir nafakadr. Müterek çocuun on sekiz yan doldurmas ile itirak nafakas sona erecektir. Nafaka ödeyen kiinin nafakann kaldrlmas talebiyle dava açmasna gerek bulunmamaktadr. Çocuk on sekiz yan doldurduunda nafaka kendiliinden kalkacaktr.
Davalnn yazaca cevap dilekçesi, davacnn iddialarna ve beyanlarna göre deimektedir. Cevap dilekçesinde, davacnn iddialarna yönelik cevaplarda bulunulmal, iddialarna karlk savunma yaplmaldr. Ayrca daval, ekonomik durumuna dair detayl bilgilerini de dilekçede vermelidir.
Çocuun velayetinin deimesi durumunda itirak nafakas kesilecektir. Dier bir husus da nafaka yükümlüsünün ölmesi halinde itirak nafakas ödeme sorumluluu da ortadan kalkacaktr. Çocuun on sekiz yan doldurmas ile nafaka kendiliinden sona erecektir.
tirak nafaka müterek çocuk adna ödenen nafaka olduundan yalnzca velayeti alan ebeveyn tarafndan alnan bir nafakadr. Velayet hakkn alan ebeveyn dnda itirak nafakasn almaya kimsenin hakk bulunmamaktadr.
tirak nafakas, çocuun on sekiz yan doldurmasna kadar devam eden bir nafakadr. Çocuk on sekiz yan doldurduu zaman nafaka kendiliinden sona erecektir. Çocuun eitimi on sekiz yandan sonra da devam ediyor ise yardm nafakas talebiyle dava açabilecektir.
tirak nafakas çocuk adna ödenen bir nafaka olsa da velayeti alan kiiye ödenmektedir. Velayeti hakkn alan ebeveyn alm olduu itirak nafakas ile çocuun eitimi, beslenmesi ve salna dair harcamay itirak nafakas ile yapacaktr.
tirak nafakasn ödeyen kii, çocuun velayet hakkn dier ebeveynden mahkeme karar ile alr ise itirak nafakas ödeme sorumluluu kalkacaktr. Bunun yannda müterek çocuun on sekiz yan doldurmas halinde itirak nafakas ödeme yükümlülüü kendiliinden kalkacaktr.
Taraflarn müterek çocuu var ise boanma sonucunda velayet hakkn alan ebeveyne itirak nafakas ödenecektir. tirak nafakas, velayeti almayan dier ebeveyn tarafndan ödenecektir. Ksacas itirak nafakas çocuun velayetini almayan dier ebeveynin sorumluluu altndadr.
Ortak velayet, velayetin müşterek kullanımını ifade eden bir aile hukuku kurumudur. Ortak Velayet kurumu detaylı olarak açıklanmadan önce bu hususun daha iyi anlaşılması açısından Türk Medeni Kanunu çerçevesinde velayet kavramı üzerinde durmak yerinde olacaktır. Velayet; on sekiz yaşından küçük ve ergin olmayan ya da ergin olup haklarında hâkim kararı ile kısıtlama kararı bulunan çocukların her türlü bakımlarının ve eğitim-öğretim ihtiyaçlarının sağlanması amacı ile anne ve babaya tanınmış olan hak ve ödevlerdir.
Velayet, Türk Medeni Kanunu’nun Maddesi gereğince anne ve babaya aittir. Boşanma veya ölüm durumları gibi olağanüstü haller haricinde bu durum değişmez bir kuraldır. Evlilik birliği devam ettiği sürece taraflar, çocuk üzerindeki velayet haklarını birlikte yani ortak olarak kullanırlar. TMK m;
“Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz. Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velâyeti altında kalırlar.”
Ortak velayet; on sekiz yaşından küçük olan çocuğun eğitim ve öğretim ihtiyaçları başta olmak üzere diğer ihtiyaçlarının anne ve babanın birlikte karşılamasını ve çocuğu birlikte temsil etmelerini tazammun eden velayet türüdür. Anne ve baba ortak velayeti kullanırken öncelikle çocuğun menfaatini gözetmek zorundadırlar.
Ortak velayet, genellikle boşanma davaları sırasında gündeme gelir. Boşanma öncesinde çocuğun velayeti Türk Medeni Kanunu’nun maddesi gereğince anne ve babaya ortak bir şekilde aittir. Ülkemizde ortak velayetin boşanma durumunda devam edip etmeyeceği yıllarca tartışma konusu olmuştur; ancak gerek yerel mahkemeler gerekse Yargıtay ilgili hukuk daireleri son yıllarda vermiş olduğu emsal kararlarda ortak velayetin boşanmadan sonra da devam edebileceğini belirtmişlerdir.
Ortak velayetin iç hukukumuza yerleşmesinin temeli, Türkiye’nin de taraf olarak bulunduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile atılmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 7 maddesi;
“Eşler evlilik bakımından evlilik süresince ve evliliğin bitmesi halinde kendi aralarındaki ve çocuklarıyla olan ilişkilerinde özel hukuk niteliği taşıyan hak ve sorumluluklar bakımından eşittir. “
Yukarıda belirtilen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ek maddesi ile ortak velayet ülkemizde de uygulanmaya başlanmıştır. Ayrıca Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin tarih, / esas ve / sayılı kararında;
“Ortak velayet düzenlemesinin Türk Kamu düzenine açıkça aykırı olduğu veya Türk toplumunun temel çıkarlarını ihlal ettiğini söylemek mümkün değildir.”
Şeklindeki kararı ile ülkemizde meydana gelen boşanma davalarında da ortak velayet uygulamasının mümkün olduğunu vurgulamıştır. Yüksek mahkeme bu kararıyla bir bakıma değişen yaşam koşulları ve kültürel özellikleri de dikkate almıştır.
Ortak velayetin şartları konusunda yasalarımızda açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu konuda ile aile mahkemeleri ve Yargıtay ilgili hukuk dairelerinin vermiş olduğu kararlar dikkate alınmalıdır. Sözkonusu velayet türünün şartları;
olarak sıralanabilir.
Ortak velayet şartları, uygulamada çocuğun menfaati göz önüne alınarak şekillenmiştir. Tarafların boşanma davası sırasında ortak velayeti kabul etmeleri bu hususta tek başına yeterli bir olgu değildir. Türk Medeni Kanunu boşanma sonrasında velayet konusunda öncelikle çocuğun menfaati ön planda tutulmaktadır. Bu menfaatin belirlenmesinde aile mahkemelerinde özellikle pedagog görüşüne başvurulabilir.
Ortak velayetin diğer bir önemli şartı ise; bu konuda karar vermeye yetkili hâkimin ortak velayet müessesini uygun görüp, bu konuda bir karar vermesidir. Hâkim bu kararında yukarıda da belirtildiği gibi çocuğun menfaatini gözetmek zorundadır. Boşanan tarafların ortak velayeti birlikte yürütmelerinin çocuğun menfaatine herhangi bir zarar vermeyeceği konusunda kanaate varılması ile mümkün hale gelmektedir. Bu sebeple tarafların müşterek velayet isteyip istemedikleri hâkimi bağlayıcı bir unsur değildir.
Ortak velayetin şartları belirlenirken kısmen de olsa bazı durumlarda çocuğun bu konudaki düşüncesi usulünce belirlenebilmektedir. Çocuğun bu konudaki istek ve düşüncesi genel olarak mahkemeyi bağlayıcı değildir. Ancak gerek velayet gerekse nafaka konusunda mahkemeye geniş bir takdir yetkisi tanınmıştır. Bu sebeple hâkim takdir yetkisini kullanırken bu tür durumları dikkate almaktadır.
Mahkeme çocuğun velayeti konusunda takdirini kullanırken birtakım kriterleri göz önünde bulundurmaktadır. Genel olarak bu kriterler; tarafların yaşam koşulları, şiddete meyilli olup olmadıkları, çocuğa karşı ilgisi, iş hayatı veya psikolojik durumlarıdır. Mahkeme bu belirtilen durumlardan herhangi birisinin çocuğun menfaatine zarar vereceği veya gelişimine etki edeceği kanaatine varması halinde velayet takdirini diğer taraftan yana kullanması olasıdır.
Çekişmeli boşanma davalarında genellikle ortak velayet şartlarının karşılanmadığı gözlenmektedir. Taraflar arasında çocuğun velayeti veya ortak velayet konusunda bir ihtilaf bulunması halinde Türk Medeni Kanun’un maddesi uyarınca çocuğun velayeti anne ya da babaya verilmektedir. Velayet davaları boşanma davası ile birlikte açılabileceği gibi boşanma kararından sonra da açılması mümkündür.
Velayet konusunda verilmiş olan kararlar kesin nitelik taşımamaktadır. Velayet şartları veya kişinin sosyal veya ekonomik durumunda meydana gelen değişiklikler ileri sürülerek velayet için her zaman mahkemeye başvurulabilmektedir. Aynı şekilde ortak velayetin değiştirilmesi veya velayete son verilmesi gibi talepler açılacak olan davalar ile her zaman ileri sürülebilir.
Ortak velayet ve nafaka hakkında doğrudan hüküm altına alınmış bir düzenleme mevcut değildir. Bu konuda Türk Medeni Kanunu’nun nafaka hükümlerinin düzenlendiği kanun maddeleri dikkate alınarak bir açıklama yapmak mümkündür. Hukuki açıdan nafaka; kişinin bakıp gözetmekle yükümlü olduğu kişilerin ihtiyaçlarının karşılanması için hâkim kararı ile uygun görülen miktarda karar altına alınan “geçimlik” olarak tanımlanmaktadır.
Boşanma sonrasında ortak velayet kararı alınması taraflardan herhangi birisi için velayet yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır. Nafaka daha çok çocuğun ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla uygulanmaktadır; ancak ortak velayet kararı verilmesi çocuğun anne veya babada kalma konusunda karar vermesine engel değildir. Boşanma kararı ile mahkeme çocuğun hangi tarafta kalması gerektiği yönünde bir karar vermektedir. Bu durumda mahkeme diğer tarafa ayrıca belirli miktarda nafaka ödeme yükümlülüğü getirmektedir.
Ortak velayet durumunda çocuk için öngörülen nafaka “iştirak nafakası” olarak adlandırılır. İştirak nafakası belirlenmesinde tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınmaktadır. Mahkeme tarafından ortak velayet kararı alınması halinde de nafaka belirlenmesinde sabit bir miktar söz konusu değildir. Nafaka miktarları kişinin ekonomik durumu nazara alınarak hâkim tarafından takdir edilmektedir.
Ortak velayet kurumuna ilişkin açık ve tam bir düzenleme bulunmamasına rağmen yerleşik kararlar kapsamında çerçevesi çizilmekte ve uygulanagelmektedir. Yargı organları, müşterek velayet hakkındaki kararlarında genellikle takdir yetkilerini kullanmaktadırlar. Ülkemizde ortak velayet uygulanmasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin katkısı oldukça büyüktür. Şöyle ki bu sözleşmenin yürürlüğe girmesinden önce ortak velayet hakkında şu anki mevcut durumun aksi yönünde kararlar verilmekte idi.
Mevzuatta ortak velayeti açık ve net bir biçimde tanzim eden ya da müşterek velayeti izale eden bir hüküm mevcut değildir. Ancak, özellikle anlaşmalı boşanma davalarında tarafların velayet konusunda bu yönde bir anlaşmaları olması ortak velayet alınmasında etkilidir. Ayrıca ortak velayet kararı alınması çocuğun taraflardan herhangi birisi ile yaşaması yönünde karar verilmesine engel teşkil etmemektedir. Nihayet, müşterek velayete dair karar, velayete konu çocuğun menfaati gözetilerek hakim kararı ile tayin edilir.
Avukat Yasin GİRGİN
Avukat Yasin GİRGİN, Ankara doğumludur. yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirmiş ve sonrasında 2 yıl boyunca Özel Hukuk Master programına devam etmiştir yılları arasında yaptığı hakimlik dönemi dışında 13 Kasım 'den bu yana serbest avukatlık faaliyetini icra etmektedir.2 kitabı ve çok sayıda makalesi bulunan GİRGİN'in köşe yazısı Hürriyet Gazetesi'nde yayınlanmıştır. GİRGİN, halen seafoodplus.info'da okur sorularını cevapladığı köşe yazılarını kaleme almaktadır.
Avukat Yasin GİRGİN son yazıları (TÜMÜNÜ GÖRÜN)
Hayatın sorularını ele aldığımız köşemizde sizlerden gelen soruları cevaplamaya çalışacağız. Bu hafta ağırlıklı olarak boşanma ve velayete ilişkin sorulara yer verdik:
S: Ortak velayet kanunun sorunda ülkemizde de çıktığını öğrendik. Oğlum yaklaşık 2 yıl kadar önce boşanmıştı. Çocukların velayeti anneye verilmişti. Anneye her ay TL nafaka ödüyoruz, ama anne bu parayı çocuklar için kullanmıyor. Ortak velayet çıktığı için nafakanın yarısını onun karşılaması gerekmiyor mu? Ortak velayet için dava açsak çocuklar için ödediğimiz nafaka yarıya düşmez mi? Serap G. / İstanbul
C: Serap hanım, ortak velayet esasında Türkiye’nin taraf olduğu tarihli bir uluslararası anlaşmanın TBMM’ce yılında uygun bulunarak onaylanması ile iç hukukumuzda da yorum yoluyla uygulanmaya başlandı.
Bugün için henüz Yargıtay’ın ortak velayetin uygulanmasına ışık tutacak bir kararı bulunmuyor; bu konuda yasal bir düzenleme de yapılmadı. Sadece, bir davada ebeveynlerden birinin çocuğun velayeti konusunda verilen kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, mahkemelerin artık ortak velayete de karar verme yetkisi olduğuna dair bir karar verdi.
Çekişmeli boşanma davalarında, ortak velayete ilişkin verilen bir karara henüz rastlamadım, ancak anlaşmalı boşanma davalarında tarafların bu konudaki anlaşmalı boşanma protokollerinin onaylandığına dair bir kaç karar elimde bulunuyor.
Bunun yanında, çekişmeli boşanma davasında ortak velayete karar verilmiş olsa bile, bu karar çocukların nafakasının azaltılmasına yol açmayacaktır. Çünkü çocukların bakımı için mahkemece belirlenen iştirak nafakası, her iki ebeveynin gelir durumları ile çocukların tüm masrafları gözönünde bulundurularak verilmektedir. Yani ortak velayet olmasa da çocukların tüm masraflarını velayet verilmeyen ebeveyn üstlenmez. Mahkeme, çocukların masraflarını ebeveynlerin gelirlerini gözönünde tutarak bölüştürmektedir.
Bu nedenle nafakanın azaltılması için dava açsanız da bir sonuç elde etmeniz mümkün görünmüyor. Ancak, oğlunun gelirinin azalması, çocukların masraflarının azalması gibi durumlarda bu davadan sonuç alabilirsiniz.
Kural olarak ergin olmayan çocuklar anne ve babasının velayeti altındadır. Evlilik birliği içerisinde ve yasal sebep olmadıkça anne ve baba velayeti birlikte kullanırlar. Yasal bir sebep olmadıkça velayetin anne ve babadan alınması mümkün değildir. Kısıtlanan ergin çocuklar da hakimin vasi atanmasını gerekli görmediği durumlarda anne ve babanın velayeti altındadır.
Velayet konusunda daha önce de birçok yazımızda belirttiğimiz üzere boşanma davası açılmış, ortak hayata son verilmiş veya ayrılık gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir. Anne ve baba evli değilse, yani müşterek çocuk evlilik dışı ilişkiden doğmuşsa velayet anneye aittir.
Anne ve baba, velayet ile çocuğun bakım ve eğitimi konusunda onun menfaatini göz önünde tutarak gerekli kararları alır ve uygularlar.
Yukarıda da belirttiğimiz üzere kanunda evlilikte velayetin anne ve babada olması, ayrı olunması durumunda anne veya babadan birine verileceği belirtilmiştir. Ancak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 7 numaralı ek protokolün Türkiye'de de onaylanması ve Yargıtay kararlarında ortak velayete ilişkin emsal karar verilmesiyle Türkiye'de de ortak velayet gündeme gelmiştir.
25/03/ tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak iç hukukumuz haline gelen "11 nolu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 nolu Protokol"ün 5. maddesine göre "Eşler, evlilik bakımından, evlilik süresince ve evliliğin bitmesi halinde, kendi aralarındaki ve çocuklarıyla olan ilişkilerinde, özel hukuk niteliği taşıyan hak ve sorumluluklar bakımından eşittir. Bu madde, devletlerin çocuklar yararına gereken tedbirleri almalarına engel değildir." denilmektedir.
Bu madde ve diğer tüm kanunlar birlikte değerlendirildiğinde çocuğun üstün yararının bulunması, hakimin ortak velayeti uygun görmesi gibi hususların bulunması halinde ortak velayete hükmedilmesi mümkün hale gelmiştir. Ortak velayete hükmedilebilmesi için hem bu koşulların olması hem de tarafların ortak velayeti kabul etmesi gerekmektedir. Ayrıca tüm bu hususların yanında idrak çağındaki müşterek çocuğun da beyanı alınmalı ve bu beyana itibar edilmelidir.
Ortak velayete hükmedilmesi durumunda çocuğun bakımı, eğitimi, yurt dışı seyahatleri, sağlığı gibi konularda ebeveynlerin ortak karar alması gerekecektir. Ancak ortak velayette çocuğun annenin mi babanın mı yanında kalacağı kararlaştırılmalıdır. Ortak velayete karar verilmiş olması çocuğun hem annede hem babada kalacağı anlamına gelmemelidir. Ortak velayet dahi olsa müşterek çocuğun kimin yanında kalacağı, diğer tarafla çocuğun kişisel ilişkisinin yani görüşme günlerinin hangi günler olacağı açıkça belirtilmelidir.
Yukarıda da beyan ettiğimiz üzere ortak velayet kararı olsa dahi müşterek çocuğum kiminle birlikte yaşayacağı kararlaştırılmalıdır. Aynı şekilde müşterek çocukiçin kimin, ne kadar nafaka ödeyeceği de belirlenmelidir. Ortak velayete hükmedilmiş olması çocuk için nafaka yükümlülüğünün ortadan kaldırmamaktadır.
Ülkemizde kanun hükümlerinde açıkça ortak velayet ve ortak velayet durumunda nafaka konusunda bir hüküm bulunmasa da usulüne uygun yürürlüğe konulan milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Her ne kadar milletlerarası andlaşmalarda yazılı olsa da iç hukukumuzda da yapılacak kanun düzenlemesi ile ortak velayet hususuna açıklık getirilmesi uygun olacaktır.
Boşandıktan sonra çocuğun velayeti için her zaman velayet davası açılması mümkündür. Boşanma davasında ortak velayete ilişkin hiçbir hüküm bulunmayabilir. Aynı şekilde boşandıktan sonra ortak velayet için de dava açılabilecektir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından verilen kararda da görüleceği üzere ortak velayetin ülkemizde de verilebileceğine değinmiştir.
"Mahkeme boşanma veya ayrılığa karar verirken, olanak bulundukça ana ve babayı dinledikten ve çocuk vesayet altında ise vasinin ve vesayet makamının düşüncesini aldıktan sonra, ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini düzenler.
Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır(TMK m. /).
Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz.
Hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar(TMK m. ).
Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar.
Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir.
Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir"(TMK m).
Ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir.
Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmışsa hakim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velayeti babaya verir(TMK m).
Türkiye Cumhuriyeti adına 14 Mart tarihinde imzalanan "11 Nolu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 Nolu Protokol", sayılı Kanun ile onaylanması uygun bulunarak, tarihli Resmi Gazete'de yayımlanıp yürürlüğe girmiş ve iç hukukumuz halini almıştır. Ek 7 Nolu Protokol'ün 5. maddesine göre, "Eşler, evlilik bakımından, evlilik süresince ve evliliğin bitmesi halinde, kendi aralarındaki ve çocuklarıyla olan ilişkilerinde, özel hukuk niteliği taşıyan hak ve sorumluluklar açısından eşittir. Bu madde, devletlerin çocuklar yararına gereken tedbirleri almalarına engel değildir".
Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin Milletlerarası Andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda Milletlerarası Andlaşma hükümleri esas alınır. (Türkiye Cumhuriyeti Anayasası m/son).
İç hukukla ilgili yasal düzenlemeye baktıktan sonra "kamu düzeni" (ordre puplic) kavramı üzerinde durmak uyuşmazlığın çözümü için yararlı olacaktır.
Kamu düzeninin bütün özelliklerini ifade edecek tam bir tarifini yapmak kolay değildir. Genel bir tanımla; "Kamu düzeni kuralları, bir memlekette kamu hizmetlerinin iyi yapılmasını, devletin emniyet ve asayişini ve fertler arasındaki münasebetlerde huzur ve ahlak kaidelerine uygunluğu temine yarayan müessese ve kaidelerin tümüdür". Bu genel çerçeve içerisinde kamu düzeni kuralları bir toplumun temel yapısı ve temel çıkarlarını koruyan kurallar olarak açıklanabilir. (Prof. Dr. Aysel Çelikel-Prof. Dr. B. Bahadır Erdem, Milletlerarası Özel Hukuk seafoodplus.infoı-sayfa ).
Genel olarak; hukuk sisteminin toplumsal kalkınmayı hedefleyen ve kişisel hak ve özgürlükleri koruyan temel prensipleri, anayasanın temel ilkeleri ve toplumda cari olan örf-adet ve ahlak telakkileri, kamu düzenini temsil eden değerler olarak ifade edilebilir ve bu değerlerle açık bir şekilde uyuşmayan yabancı hukukun veya yabancı hukuk hükmünün kamu düzenine aykırı sayılarak uygulanmayacağı söylenebilir. Yabancı hukukun veya yabancı hukuk hükmünün somut olayda tatbiki ile ortaya çıkaracağı sonuç, yukarıda belirtilen temel ilke ve değerler karşısında da tahammül edilmez bir durum yaratmakta ise, yabancı hukukun kamu düzenini açıkça ihlal ettiğinden bahisle yabancı hukuk uygulanmaz. Burada, yabancı hukukun tatbikini engelleyen kamu düzeninin "menfi etkisi"nden bahsedilir. Kamu düzeni kavramı geniş, muğlak, izafi ve değişkendir(Prof. Dr. Cemal Şanlı-Doç. seafoodplus.info Esen- seafoodplus.infoç.İnci Ataman-Figanmeşe, Milletlerarası Özel HukukBası-sayfa: ).
Türk hukukunda kamu düzeni (ordre puplic, amme intizamı) yabancı hukukun tatbikini önleyen istisnai bir göreve sahiptir. Kanunlar ihtilafı kaidelerimizce yetkilendirilen yabancı hukuk ülkenin kamu düzenine "açıkça" aykırılık teşkil etmemesi şartıyla tatbik olunma imkanına sahiptir(MÖHUK m.5). Şu halde, kamu düzeni bizim için kanunlar ihtilafı hukukuna ait tek taraflı bir "bağlanma kaidesi" değildir. Aksine kanunlar ihtilafı kaidemizin gösterdiği yabancı hukuk nizamının tatbiki prensibinin bir istisnasıdır(seafoodplus.info seafoodplus.info Şanlı, Devletler Hususi Hukuk, bası-sayfa)
"Esasa uygulanan hukukun Türk Hukukunda farklı olması ya da Türk Hukukunun emredici kurallarına aykırı olması gibi nedenlerle yabancı kararın tenfizi reddedilemez. Burada esas alınması gereken kıstas, yabancı ilamın Türk Hukukunda bir veya birden çok kanun hükümlerine aykırı bulunmasından çok, Türk Hukukunun temel değerlerine, Türk genel adap ve ahlak anlayışına Türk kanunlarının dayandığı temel adalet anlayışına ve hukuk siyasetine, Anayasa'da yer alan temel hak ve özgürlüklere milletlerarası alanda geçerli ortak ve kabul görmüş hukuk prensiplerine, ikili anlaşmalara, gelişmiş toplumların ortak benimsedikleri ahlak ve adalet anlayışına, medeniyet seviyesine siyasi ve ekonomik rejimine bakmak olmalıdır" ( tarih ve /1 E, /1 K. saylı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı).
Yukarıda değinilen iç hukukumuz ve kamu düzeni kavramı ile ilgili açıklamalara göre somut olay değerlendirildiğinde "ortak velayet" düzenlenmesinin, Türk kamu düzenine "açıkça" aykırı olduğunu ya da Türk toplumunun temel yapısı ve temel çıkarlarını ihlal ettiğini söylemek mümkün değildir." demektedir.
Ülkemizde ve Eskişehir'de son dönemlerde ortak velayet konusunda verilen kararlar olduğunu görmekteyiz. Bu sebeple eğer şartlar uygunsa ve mahkemece gerekli görülürse ortak velayet kararı verilmesi mümkündür.
"Boşanma Davasında Ortak Velayet Nedir?" adlı makalenin tüm hakları yazarı Av. Arb. Eda Yıldırım İlhan'a aittir ve makale, yazarı tarafından (seafoodplus.info) internet sitesinde yayınlanmıştır. Söz konusu bu makalenin bütünü yazarının izni olmaksızın çoğaltılamaz, Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun olarak makaleye atıf yapılmak suretiyle alıntı yapılabilir.