ortaköy camii hikayesi / SULTANAHMET CAMİ - HİKAYESİ VE GİTMEDEN BİLMENİZ GEREKENLER | Biz Evde Yokuz

Ortaköy Camii Hikayesi

ortaköy camii hikayesi

Ortak&#;y Camii Nerede? Ortak&#;y Camisi Tarihi, &#;zellikleri, Hikayesi Ve Mimarı Hakkında Bilgi

Osmanlı döneminin en önemli eserlerinden birisi olarak kabul edilen Ortaköy Camisi, ilk olarak yıllarında inşa edilmiş ve ibadete açılmıştır. İnşa edildiği dönemden itibaren farklı nedenlerden dolayı zarar gören yapı, sürekli olarak restore edilmiştir.

Ortaköy Camii Hakkında Bilgi

İhtişamlı ve estetik görünüme sahip olan Ortaköy Camii, Boğaziçi’nde oldukça şık duruyor ve özellikle fotoğraf çekilen yapıların başında yer alıyor. Caminin mimarı olan Nigoğos Balyan, caminin dış kısmına özel taş oyma ve kabarma süslemeleri kullanarak eşsiz görünüm elde edilmesini mümkün hale getirmiştir.

Caminin inşası sırasında genellikle beyaz kesme taşlar kullanılmış. Caminin iç kısmında genel olarak bitkili motifler ön plana çıkarken, mihrapta mermer kaplama yüzeyleri yer almaktadır. Minberin mermer kullanılarak yapılmış olduğu görülmekte ve aynı zamanda caminin iç kısmında sıva ile uygulanan işlemeler sayesinde duvarların kırmızı ve beyaz karışımı olduğu havası verilmiştir. Dışı ayrı, içi ayrı güzel olan Ortaköy Camisi, aynı zamanda pek çok fotoğraf sanatçısının da ilgisini çeken yapıların başında geliyor.

Ortaköy Camii Nerede ve Nasıl Gidilir?

İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde bulunan Ortaköy Camii, Ortaköy semtinde yer almaktadır. Ortaköy Camisine ulaşmak için farklı ulaşım araçlarını kullanmak mümkündür. Kendi özel aracınız ile birlikte sorunsuz ulaşım sağlayabilecek olduğunuz camiye 22, 40T, DT1, 42T ve DT2 numaralı otobüs hatlarını kullanarak da gelmeniz mümkün. Öte yandan camiye BŞK/5 dolmuşları ile gelebilir veya –M2 metro hattı ile de erişim sağlayabilirsiniz.

Ortaköy Camii Tarihi

yılında inşası tamamlanmış olan Ortaköy Camisi, yaklaşık 41 yıl sonra kadar deprem felaketi ile zara görmüştür. Zarar görmesinin ardından onarım işlemine alınan Ortaköy Cami, yılında ise çökme tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. yılında bu kez de yangın sonrasında ciddi tahribata uğramış ve yeniden onarım işlemine alınmak zorunda kalmıştır. Son olarak yakın tarih olan ile yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü aracılığı ile restore edilme işlemine alınmış ve üç yılsonunda bu işlem tamamlanmıştır. 6 Haziran yılında büyük bir törenle yeniden ibadet ve ziyarete açılmıştır.

Ortaköy Camisi Özellikleri

Boğazın eşsiz görünümüne sahip olan Ortaköy Camisinin en belirgin özellerinin başında dört tarafında güneş alacak şekilde tasarlanmasıdır. İki adet minaresi bulunan camide aynı zamanda hünkâr bölümleri yer alıyor. Hünkâr bölümleri padişah ve ailesine aittir. Bahsedilen Hünkâr bölümü camiyi ziyarete gelen kişiler için açık şekilde tutulmakta ve burayı ziyarete gittiğinizde sorunsuz görebilme imkânına erişebilirsiniz. Caminin iç kısmı dönemin padişahlarının kullanmış olduğu Osmanlı sarayı görünümünü andırmakta ve özel olarak korunmaktadır.

Ortaköy Camii Hikâyesi

Ortaköy Camisinin inşa edilmiş olduğu bölgede daha önceden Vezir İbrahim Paşa’nın damadı olan Mahmut Ağa’nın yaptırmış olduğu mescit bulunuyordu. yılında ortaya çıkan Patrona Halil İsyanı sonrasında zarar gören mescit çeşitli nedenlerden dolayı yıkılmış ve yerine günümüzde eşsiz güzellik barındıran Ortaköy Camisi inşa edilmiştir. Camiye girişte caminin yaptırılmasına vesile olan Sultan Abdülmecid Han’ın tuğrası bulunmaktadır. Cami barok inşa şekli kullanılarak ibadete hazır hale getirilmiştir.

Ortaköy Camisi Mimarı Kimdir? Kim Yapmıştır?

1. Yüzyılda temelleri atılan Ortaköy Camisinin mimarı Nigoğos Balyan’dır. Osmanlı Devleti’nin Padişahlarından olan Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılmış olan Ortaköy Camisinde genel olarak dönemin Osmanlı motifleri ön plana çıkıyor.

False

Adı Balyan Ailesi ile birlikte anılan Ortaköy Camii uzun bir aradan sonra cemaati ile tekrar buluşuyor. Üstelik bugünün hoyrat iklimine iki yüzyıl öncesinden nazire edercesine sadece bir ibadethane olarak değil, Osmanlı halklarının ‘birarada’lığının da vücut bulduğu bir değer olarak..

ELİF ATALAY
[email protected]

Adı Balyan Ailesi ile birlikte anılan Ortaköy Camii uzun bir aradan sonra cemaati ile tekrar buluşuyor. Üstelik bugünün hoyrat iklimine iki yüzyıl öncesinden nazire edercesine sadece bir ibadethane olarak değil, Osmanlı halklarının ‘birarada’lığının da vücut bulduğu bir değer olarak..

Osmanlı İmparatorluğu’nun yüzyıl saray ve cami mimarisine imza atan Balyan Ailesi’nin Boğaz’da yükselen eserlerinden ‘Büyük Mecidiye’ ya da halk arasında bilinen adıyla Ortaköy Camii, tamamlanan restorasyonun ardından ibadete açılıyor. Yarın ibadete açılacak camide ilk namaz kılanlardan biri de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olacak.

Abdülmecit tarafından ’te Nigoğos Balyan’a inşa ettirilen cami, daha önce beş kez restorasyon geçirdi. Son restorasyonu ise Kuveyt Türk Katılım Bankası sponsorluğunda tamamlanan ibadethane, geç Osmanlı mimarisinin de sembollerinden.

Neo barok cami

Boğaziçi’nin de dünyaca ünlü simgelerinden olan Ortaköy Camii, Patrona Halil ayaklanması esnasında yıkıldığı tahmin edilen ’de Mahmut Ağa Mescidi’nin yerine inşa edilmiş. Yapı, diğer selatin (Sultanların yaptırdığı)camiler gibi Harim ve Hünkâr bölümlerinden oluşuyor. yüzyıl İstanbul mimarisini karakterize eden neo barok tarzının ve bezeme sanatının da belirgin bir örneği olan cami, yine Balyan Ailesi’nin aynı dönem üslubunun referanslarından olan geniş ve yüksek pencereleri ile sağlanan doğal bir aydınlanmaya sahip. 

Tek şerefeli iki minaresi bulunan yapının, İstanbul depreminde hasar alan petek ve külahı yeniden yapılmış. Cami, denize kaymasının tespiti ile bu kez 'larda kapsamlı bir onarım görmüş ve onarım sürecinde 64 fore kazık ve 80 ton beton enjekte edilerek zemin takviyesi yapılmış. ’te ise bir yangın sonucunda tekrar hasar alan yapı bir kez daha onarım ve restorasyon geçirmek zorunda kalmış.

Tarihin reddi

Üç yılı bulan bir süre sonunda yeniden ibadete açılan Ortaköy Camii, yüzyıldan yüzyıla uzanan bir süreçte, çoğulculuğun, Türkiye coğrafyasının resmi eylem ve söylemlerinde ulaştığı trajik noktayı işaret etmesi açısından da ayrı bir öneme sahip. Zira Çamlıca Camii yapımı tartışmalarında Başbakan’ın “Cami mimarisinde Müslüman olmayanların o ruhu yakalaması zor” şeklindeki ifadesi, yorumunda adil olunamadığı kadar içselleştirilemeyen bir tarihin de reddinin, iktidar cephesindeki refleksleri. 

Her türlü ideolojik kaygının dışında değerlendirildiğinde ise, İstanbul’un özellikle selatin camilerine izleri sinmiş olan gayrimüslim mimar, usta, kalfa ve zanaatkarların ‘o ruhu’ nasıl yakaladığını bugün Ortaköy Camii’ne atfedilen maddi ve manevi önemden anlayabilmek tabii ki mümkün.

Bu yüzden İslami ifadesi ‘birleştiren, bir araya getiren, istediğini, istediği yerde toplayan’ olan ‘cami’ kelimesinin karşılık bulduğu Osmanlı toplum yapısının, Başbakan’ın ifadesi ile Müslüman olmayan ruhlarını da bu vesile ile tekrar yad etmenin belki tam zamanı…


Balyan ailesi ve Nigoğos Balyan

Özellikle İstanbul Boğazı boyunca sıralanan eserleri ile tanınan ve birkaç kuşak boyunca kalfa-i hümayun olarak saraya hizmet veren Balyan ailesi üyeleri, Batılılaşma hareketleri ile birlikte klasik Osmanlı üslubunun yerel ve geleneksel referanslarını terk etmeden ‘Neo Osmanlı’ akımının öncüleri olarak tanınıyor. Bu tanımlamada ailenin Paris’te mimari eğitimi almış olan üçüncü kuşak üyelerin etkisi şüphesiz büyük.

Ailede ilk kuşak olan Krikor Amira Balyan, III. Selim döneminde başladığı kariyerini II. Mahmut dönemimdeki eserleri ile de sürdürmüş. Krikor Kalfa’nın İstanbul’a bıraktığı başlıca eserleri; (eski) Beylerbeyi Sarayı, Defterdar Sarayı, Valide Sultan Sarayı (Kasr-ı Cedid), Aynalıkavak Kasrı, Nusretiye Cami, Selimiye Kışlası, Davutpaşa Kışlası, Darphane-i Amire, Bahçeköy’deki Valide ve Topuzlu Bentleri…

Kirkor Balyan’ın oğlu Garabed Amira Balyan’ın ise  ilk çalışması II. Mahmud’un fermanı ile inşasına başlanan Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi. Abdülmecid ve Abdülaziz dönemlerinde de yapıtları yükselen Garabed Kalfa’nın en bilinen eseri ise Dolmabahçe Sarayı ve Camii. Cemile ve Münire Sultan Sarayları (bugün Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi), Kuleli Süvari Kışlası, Beykoz Deri Fabrikası, Hereke Fabrikası, Bahçeköy Kirazlı ve II. Mahmud (Bend-i Cedid) bendleri, Derkos (Terkos) Tesisleri ilk akla gelen eserlerinden.

Balyan ailesinin seafoodplus.infoşağı ise Sarkis ve Nigoğos kardeşler. Sarkis Balyan, babasının ölümü ardından Balyan bürosunun başına geçen isim. Ser Mimar-ı Devlet ünvanına sahip Sarkis Bey, birçoğu hâlâ ayakta olan eserleri ile anılıyor. Yine ilk akla gelenler; Çırağan Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Yıldız Sarayı, Sadabad Cami, Aksaray Valide Cami, Akaretler Sıra Evleri ve bugün İstanbul Üniversitesi’ne ev sahipliği yapan Harbiye Nezareti…

İsmi sıklıkla Ortaköy Camii ile hatırlanan Nigoğos Balyan ise ailenin Batı eğitimi almış üyesi olarak biliniyor. Ancak mimaride toptan bir Batılılaşmaya razı olmayan Nigoğos Balyan, üslubunda yerel unsurlardan ödün vermeyen bir kimliğe sahip. Dolmabahçe Sarayı ve Camii, Yıldız Sarayı gibi eserlerin yapımında baba Garabed Kalfa ile birlikte yer alıyor. Ihlamur Kasrı, Adile Sultan Sarayı ve Küçüksu Kasrı da Nigoğas Balyan’ın imzasını taşıyan yapılar.

Kategoriler

Kültür SanatMimariGüncelGündem

Ortaköy Camii İstanbul’da ziyaret edilmesi gereken camilerin başında yer alıyor. Mimarisi ve tarihi ile herkesi büyüleyen bu tarihi yapı yerli yabancı turistlerin mutlaka manzarasına bakmaya geldiği ve mimarisine hayran kaldığı bir adres. Şimdilerde meydanı boş ve cami de kapalı ancak Ortaköy Camii'nin güzelliği kaybolmuyor manzarası daha da muazzam hale geliyor. Koronavirüs salgını tehlikesi bittiği taktirde ve yetkililer izin verdiği ölçüde meydan yeniden ziyaretçilerle dolacak. Gelin biz bu yaşayan tarihin geçmişten günümüze getirdiği haberlere bakalım. Ortaköy Camii diğer bir adı ile Büyük Mecidiye Camii'ni yakından tanıyalım.

Dünyayı Geziyorum resmi sosyal medya hesapları 

Youtube: esirgenc

Twitter ve İnstagram: @dunyayigeziyor

Facebook: dunyayigeziyorum

ORTAKÖY CAMİİ

İstanbul’da gezilecek yerler içerisinde en güzel yerlerden biri olan Ortaköy Meydanı oluyor. 15 Temmuz Şehitler Köprüsünün hemen yanında yer alan cami İstanbul’un simgelerinden biri. Ortaköy sahil antik çağlardan günümüze kadar medeniyetlerin odak noktalarından olmuş. Bu yüzden bu sahile verilen değer de bir hayli fazla. Bu değer kendini böyle güzel bir caminin inşası ile taçlanmış. Barok mimarisi ile yapılan caminin mimarları da iki tane Ermeni kardeş olmuş. Sultan Abdülmecit tarafından inşa ettirilen cami yılında yapılmış. Konumu çok iyi olan cami hemen boğazın kenarında yer alıyor. İstanbul’da gezilecek camiler içerisinde de ilk sıralarda yer alıyor. İstanbul’da Osmanlının  ruhunu ve muhteşem mimarisini günümüze taşıyan güzide bir adres.

Geçmişte caminin yerinde yıllarında bir mescit bulunuyormuş. Patrona Halil isyanında bu mescit zarar görmüş. Sultan Abdülmecit bu bölgeyi çok sevdiği için ve ibadet edilmesi için Ortaköy Camii’ni inşa ettirmiş. Çok ince mimariye sahip olan cami her depremde büyük zararlara uğramış bu yüzden sürekli restore ediliyor. Restore edilirken Osmanlı mimari yapısı ve izleri silinmemeye de dikkat ediliyor.

Dini ve tarihi değerlerimizden biri olan Ortaköy Camii bir yanında 15 Temmuz Şehitler Köprüsünü bulundururken aynı zamanda bir yanda da İstanbul Boğazı’nın masmavi sularını gösteriyor bizlere. Caminin muazzam mimarisi diğer önemli detaylarla birleşince vazgeçilmez güzel görüntüler çıkıyor ortaya.

Her daim İstanbul’un en kalabalık noktalarından biri burası. Meydanda hediyelik eşyalar satan tezgahlar ve kumpir satan yerler var. Ayrıca waffle ve dondurma da Ortaköy’de bulunan diğer yiyecekler. Herkesin bir gelenek gibi burada kumpir ve waffle yiyerek manzaranın tadını çıkartıyor. Sadece baharın ve yazın güneşli günlerinde değil kışın dahi Ortaköy Camii ve meydanı dolu oluyor. Camiden yükselen ezan sesi ile beraber boğazın serin havasını hissetmek keyfi bir başka güzel oluyor.

ORTAKÖY CAMİİ MİMARİ ÖZELLİKLERİ 

Ortaköy Camii Harim ve Hünkar Kasrı’ndan oluşuyor. Harim Bölümü kenar uzunluğu ise 12,25 metre kare planlıdır ve bu ana mekândan geçilen bir ara mekandan da oluşmaktadır. Bu bölümde tavan pembe mozaik kaplıdır. Kubbesindeki bu detay güzel bir sanatçılık örneği ortaya koymaktadır. Tek şerefeli iki minaresi bulunuyor Ortaköy Camii’nin. Mihrap kısmında ise mozaik mermer kullanılmış olup minber de somaki mermer işçiliğindedir. Yapının kuzey giriş kısmında eliptik merdivenle çıkılan Hünkar Kasrı bulunuyor.

Sultan Ahmet Camii hakkında her şey: İstanbul'daki en büyük Osmanlı eseri

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir