Ramazana ayında oruç tutanlar için en büyük sıkıntı sürekli uykunun gelmesidir. Oruçlu olan kişilerin uykularının gelmesinde en önemli sebep ise kan şekerinin düşmesidir. Düşen kan şekeri nedeniyle kişide uyuma isteği ortaya çıkar. Özellikle yemeklerden sonra kan şekerinin dengelenmesine de bağlı olarak uyku isteği çok artar. Fakat oruçluyken uzun süren açlıklardan dolayı hem konsantrasyon kaybı hem de uyku isteği artış göstermektedir.
ORUÇLUYKEN İNSANIN NEDEN UYKUSU GELİR?
Uzun süren açlık kişilerde kan şekerinin düşmesine neden olur. Özellikle bu durum açlığın devam etmesi halinde kişinin metabolizmasını da olumsuz şekilde etkileyebilir. Tüm bu olumsuzluklardan bir tanesi de oruç tutarken kişide oluşan sürekli uyuma isteğidir.
Sıcak ayların gelmesi ile beraber özellikle oruç tutan kişilerde ciddi sağlık problemleri yaşanmaktadır. Bu süreçte sağlıklı bir kişinin metabolizmasında bozulmalar olurken aynı zamanda da kan şekeri düşmektedir. Kan şekerinin düşmesine bağlı olarak uyku, halsizlik ve dikkat dağınıklığı gibi durumlar ortaya çıkmaktadır. Oruç tutarken insanların uykusunun gelmesinde en önemli sebep ise kan şekerinin düşmesidir. Bu nedenle beslenme açısından kan şekerini dengeleyen besinlere yönelmek gerekir.
ORUÇLUYKEN UYKU HALİNİ GEÇİŞTİRMEK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
Oruçluyken uyku halini geçiştirmek için bazı aktivitelerde bulunmak önemlidir. Özellikle sürekli oturma ve yatma durumunda daha fazla uyku isteği ortaya çıkar. Sürekli aynı ortamda bulunmak ve aynı düzende kalmak gözleri yorar ve uykunun daha çok hissedilmesine neden olur. Bu gibi durumlarda mutlaka hareket etmeli, açık havaya çıkmalı ve kan akışının hareketlenmesini sağlamalıdır.
Bulunduğunuz ortamı değiştirerek ve hareket uyku hali ortadan kaldırabilirsiniz. Ayrıca iftar ve sahur zamanlarında yenilen besinler sayesinde de uyku basmasını azaltabilirsiniz. Tüm bu faktörlerden dolayı oruçluyken uyku bastırmasını istemiyorsanız mutlaka yeme ve içme durumuna, aktivitelere ve günlük hayattaki rutin düzene dikkat etmek gerekir.
ORUÇLUYKEN UYKU HALİNİ AZALTMAK İÇİN TÜKETİLMESİ GEREKEN BESİNLER
Oruçlu olduğunuz zamanlarda kan şekeri seviyesi sürekli düşmeye başlar. Böyle durumlarda kişilerde hem açlık hissi ortaya çıkar hem de uyku ve halsizlik gibi durumlar ortaya çıkar. Bu durumlar ortadan kaldırmak ve daha dinç olmak için beslenmenin düzenli ve doğru olması çok önemlidir. Özellikle uyku, halsizlik ve konsantrasyon kaybını önlemek için glisemik indeksi düşük gıdaları tercih etmek gerekir. Bu gıdalar şu şekildedir;
- Kepekli un,
- Kepekli pirinç ürünleri,
- Kuru fasulye,
- Esmer şeker,
- Haşlanmış yumurta,
- Meyve çeşitleri,
- Baklagiller.
ORUÇLUYKEN UYKU HALİNİ AZALTMAK İÇİN UZAK DURULMASI GEREKEN BESİNLER
Kan şekerinin düşmesinin engellenmek ve gün boyunca ortaya çıkan uyuklama hallerini yok etmek için yeme ve içmemize dikkat etmek gerekir. Sadece iftar vakitlerinde değil aynı zamanda da sahur zamanlarında tüketilen besinlere çok dikkat etmek gerekir. Özellikle sahur vakitleri tüm gün boyunca size enerji sağlayan besinleri içerdiği için daha fazla öneme sahiptir. Oruçlu olduğunuz zamanlarda hem sahur hem de iftarda tüketilmemesi gereken besinleri bilerek, o besinlerden en azından Ramazan boyunca uzak durmak gerekir. Oruçluyken yenmemesi gereken besinler ise şu şekildedir;
- Çok baharatlı besinler,
- Çok acı besinler,
- Çok yağlı besinler,
- Çok ağır yemekler tüketilmemelidir.
Genellikle iftar ve sahurda yenilen ağır, yağlı, acılı ya da baharatlı gıdalar kişinin uykusunu kaçırmakla kalmaz aynı zamanda da gün boyunca daha halsiz kalmasına neden olur. Bu gıdalardan uzak durarak gün boyunca daha dinç bir halde kalabilirsiniz. Elbette eğer bir aralık bulursanız öğlen saatlerinde yarım saatlik uyku Ramazan boyunca daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır.Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.
Ramazan ayında oruçluyken neden uyku hali oluşur merak ediyor ya da da oruç tutarken uyku hali nasıl geçiştirilir öğrenmek istiyorsanız "Oruçluyken neden uyku hali oluşur? Oruç tutarken uyku hali nasıl geçiştirilir" haberimize bir göz atın.
Genelde vücuttaki kan şekeri seviyesinin durumuna bağlı olarak özellikle yemeklerden sonra ya da uzun süreli açlık nedeniyle konsantrasyon kaybı ve uykuya meyil artar. Bu nedenle özellikle sahurda, vücudun kan şekeri seviyesinde ani oynamalar yapmayacak tıbbi olarak glisemik indeksi düşük gıdalar tercih edilmelidir. Kepekli un, esmer şeker, kepekli pirinç, kuru fasulye ve diğer baklagiller, meyve, patates, haşlanmış yumurta gibi besinler tüketilebilir. Sahurda yenilen bu besinler uyku isteği ve konsantrasyon bozukluğunu en aza indirmektedir.
Öğle saatlerinde ya da öğle sonrası bir saatlik uyku, son derece dinlendiricidir ve vücuttaki bütün stresi alır. Uyuduktan sonra geri kalan zamanı daha verimli değerlendirmeyi sağlar. Öğle uykusu uyuyanların uyumayanlara göre kalp krizi geçirme riski yarı yarıya düşmektedir. Çünkü uykuda beden ile birlikte ruhsal dinlenme de vardır. Fizik olarak uykusuzluğa dayanılabilir ama ruhsal olarak dayanmak mümkün değildir. Ruhsal gerilim de vücutta zararlı hormonların salgılanmasına neden olur bu da kalp krizi riskini tetikler.
Hafta içi uyuma şansınız yoksa hafta sonu kaliteli uyku uyumaya özen gösterin.