oruçluyken ilaç içmek zorunda kalmak / Oruçluyken iğne vurdurmak orucu bozar mı?

Oruçluyken Ilaç Içmek Zorunda Kalmak

oruçluyken ilaç içmek zorunda kalmak

Ramazan ayı boyunca yaşam şeklimiz, özellikle beslenme ve uyku düzenimiz önemli ölçüde değişiyor. Oruç ibadetini aksatmayan ancak kronik hastalıklara bağlı olarak sürekli ilaç kullanması gereken kişilerin ilaç saatlerini değiştirirken mutlaka doktorlarına danışması gerekiyor. Özellikle kalp, şeker, hipertansiyon, astım, tiroid, romatizma, kanser, epilepsi gibi hastalıkları olan kişilerin ilaçlarını aksatmadan almaları hayati önem taşıyor. Bu durumda, öncelikle doktorunuz sağlığınızın oruç tutmaya müsait olmadığını söylüyorsa önerisini mutlaka dikkate almalısınız. Doktorunuz oruç tutmanıza izin veriyorsa, ilaç saatlerini onun önerisiyle planlamalı ayrıca dengeli ve ölçülü beslenip yeterli sıvı almaya da özen göstermelisiniz. Ayrıca Ramazan sonrası mutlaka doktorunuzun kontrolünden  geçmelisiniz.

Aç-tok ayarlamasını nasıl yapabilirsiniz?
Ramazan ayında ilaç alırken açlık ve tokluk tanımına çok dikkat edilmelidir. Aç olarak alınması gereken ilaçlar, yemek yemeden en az 30 dakika önce veya yemekten en az iki saat sonra alınmalıdır. Örneğin, akşam aç olarak alınması gereken ilacınız varsa orucunuzu bir yudum su, zeytin ya da hurma ile açtıktan sonra ilacınızı içmeli ve yemeğinizi yarım saat sonra yemelisiniz. İftarı yarım saat beklemekte zorlanıyorsanız yemekten iki saat sonra da ilacınızı içebilirsiniz. Eğer sabah aç karna almanız gereken ilacınız varsa sahura kalkınca hemen alıp en az yarım saat bekledikten sonra sahur yapmalısınız.

Şeker hastaları, bunlara dikkat!
- Tip 1 diyabetliler,
- Tekrarlayan şeker düşmesi yaşayanlar ve şekerinin düştüğünün farkına varamayanlar,
- Son aylarda şeker düşüklüğü veya yüksekliği komasına girenler,
- İnsülin ve sülfonilüre grubu ilaç kullanıp yalnız yaşayanlar,
- Şeker hastalığının yanında kronik başka hastalıkları bulunan yaşlı hastaların oruç tutmalarını tavsiye etmiyoruz.

Bu grupların dışında bulunan şeker hastaları mutlaka doktorlarıyla görüşmeli ve oruç için ilaç ve beslenme planı yapmalıdırlar. Hastaların kan şekeri düzeyleri 70 mg/dl altına düşünce veya mg/dl üzerine çıktığında oruçlarını bozmaları gerektiği doktor tarafından anlatılmalıdır.

Kalp hastaları oruç tutabilir mi?
- Son altı ay içinde kalp krizi geçiren ya da kalp damarlarına stent takılan, balon yapılan ve by-pass ameliyatı olanlar oruç tutmaktan kaçınmalıdır.
- İleri derecede kalp yetmezliği olanlar, kalp damar hastalığına bağlı göğüs ağrısı, nefes darlığı süren hastalar, ciddi kalp ritim bozukluğu olan hastalar oruç tutmamalıdır.
- Hipertansiyonu olan ve kan basıncını kontrol altında tutan, tek veya iki ilaç alan hastalar, ilaçlarını her gün aynı saatte almak şartıyla oruç tutabilirler.
- Aspirin dışında kan sulandırıcı kullanan hastaların (comadin ve benzeri), ilaçlarını düzenli kullanmaları gereklidir, aksi takdirde pıhtı oluşması ve inme riskiyle karşılaşabilirler.

Tiroid ilaçları iftarda mı, sahurda mı içilir?
- Tiroid bezi hastalıklarından hipotiroidi (tiroid tembelliği) için kullanılan ilaçlar aç olarak alınmalıdır. Sahura kalkınca ilaç hemen alınıp en az yarım saat bekledikten sonra yemek yenmelidir.
- Hipertiroidi (tiroidin hızlı çalışması) için kullanılan ilaçlar ise sabah-akşam dozları şeklinde, iftar ve sahurda yemekle beraber alınabilir.

Uzm. Dr. Muhsin Cem Keskin
Bayındır Söğütözü Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı

 seafoodplus.info


Kullanıcılar bunları da aradı: 

Yayın Tarihi : 21/09/

Tüm hastalıkların tedavisinde hasta hekim uyumu son derece önem taşıyor. Özellikle de düzenli ilaç kullanılması gereken kronik hastalıklarda. Bu nedenle Ramazan ayında düzenli ilaç kullanan bazı hastaların hekimlerinden gizli oruç tutmalarının bazı sakıncaları olabileceğini söyleyen İç Hastalıkları Uzmanı  hastaların bu konuda mutlaka doktorunu bilgilendirmesi gerektiği konusunda uyardı.

Ramazan ayının gelmesiyle birlikte, yeme içme, uyku düzeninde geçici de olsa bir değişim yaşanıyor. Bu değişimler özellikle ilaç kullanmak zorunda olan kronik hastalıklarda önem taşıyor. Zira, ilaç içmeyi ihmal etmek veya ilaç düzenini bozmak hayati riskler oluşturabiliyor. Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi İç Hastalıkları ve Geriatri uzmanı bu nedenle oruç tutmakta ısrar eden hastaların bu durumu doktorlarından saklamamaları gerektiğinin altını çizdi.

İlaç Kullanımında Düzenleme Yapılmalı

Düzenli ilaç kullanan bazı kronik hastalık gruplarının oruç tutabileceğini belirten uzmanımız, “Hipotirodi, kansızlık veya kortizon kullanmayan romatizma hastalarının genel sağlık durumları iyi ise doktorlarının bilgisi dahilinde oruç tutabilir. Ancak bu noktada hastanın genel durum değerlendirmesi çok önemlidir. Bu nedenle herhangi bir hastalığı olan, düzenli ilaç kullanmak zorunda kalan kişilerin mutlaka doktorlarına danışması gerekir” diye konuştu.

Oruç tutarken düzenli kullanılan ilaçların aksatılmaması gerektiğinin altını çizen iç hastaları uzmanımız sözlerine şöyle devam etti: “Doktorlarının görüşünü almadan hareket eden hastalar, bu döneme ya ilacını bırakıyor, ya da uygun olmayan dozlarda ve zamanlarda kullanmaya başlıyor. Bu durum var olan hastalığın tedavisinin aksamasına ve kötüye gitmesine neden oluyor. Ortaya çıkan sorunların önüne geçebilmek için gerekli düzenlemenin kesinlikle hekim ile birlikte yapılması gerekiyor. İlaç kullanmasına rağmen oruç tutabilecek kişilerin doktorunun vereceği ilaç kullanım önerilerine birebir uyması, iftar ve sahur için yapılan yönlendirmeleri de uygulaması gerekir.”

 

Yaşlılarda Dengeli Beslenme Şart!

Kronik bir hastalığı olmayan, genel sağlık durumu iyi olan yaşlı kişilerin de kendi tercihlerine göre oruç tutabileceklerinin söyleyen uzmanımız, ancak bazı noktalara dikkat edilmesi gerektiğini hatırlattı. “İftar ve sahurda proteinden zengin, yağ ve karbonhidrat açısından dengeli, liften zengin gıdalarla beslenilmeli. Bununla birlikte yeterli sıvı alınması ve çay, kahveden de mümkün olduğunca uzak durulmalı” diye konuştu. 

Metabolizma dengesini korumanın dengeli - düzenli beslenme ve kaliteli uykudan geçtiğini söyleyen uzmanımız, “Bu dengenin bozulması vücutta bazı kapıları aralayarak hastalığa neden olabilir, bağışıklığın bozulmasıyla birlikte enfeksiyonların önü açılabilir” dedi.



Gıdalar İyi Çiğnenmeli

Uzun süren açlık sonrasında özellikle iftar sofralarında gereğinden fazla yemek yenebildiğini hatırlatan Yeditepe Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları ve Geriatri Uzmanı, dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıraladı:  “Mideyi rahatsız etmemek için iftara su ve çorba gibi sıvı gıdalar ile başlanmalı, dakika aradan sonra ana yemeğe geçilmeli. Ana yemek olarak da az yağlı ve baharatlı yemeklerden kaçınılmalı. Fazla ve ağır yemek kilo almaya neden olabileceği gibi sindirim sorunlarını da ortaya çıkabilir. Ayrıca, gıdalar çok iyi çiğnenmeli, iftar ve sahur arasında ise yeterli su tüketmeye dikkat edilmeli.”

Basın Yansımaları: seafoodplus.info 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir