papaz hikayesi / Paint Terk on Instagram: "Papaz Hikayesi 😂😂 ( Yana Kaydır )"

Papaz Hikayesi

papaz hikayesi

“İstanbul’daki amcam vefat etti. Celep adetlerine göre ölen bir celebin alacaklarını oğlu toplardı. Amcamın ortakları ve alacaklıları kasaplardan alınması gereken paraları toplamaya bu nedenle beni gönderdiler. Ne var ki kasaplar bütün İstanbul’a ve Anadolu yakasına dağılmış haldeydiler. Bir gün ortaklardan biriyle Anadolu tarafına gitmek ve sandalla geçmek üzere kıyıya yöneldik. Sandallar sultan saraylarının bulunduğu yerdeydi.Üsküdar’a yakın bir yerde oldukları için sandalla geçmek niyetiyle oraya doğru yürüdük. Yürürken büyük bir kalabalıkla karşılaştık. İki pehlivan güreşiyordu. Arkalarında yüksek saraylar vardı. Bilmem ama belki sultanın ta kendisi de oradaydı. Güreş tamamlandığında bütün insanlar sultan saraylarına doğru hareket etti. Onlarla birlikte biz de yürüdük ve kendimizi sultan kapısıyla sultan sandallarının bağlı olduğu Yalı Köşkü arasında bulduk.” Bu satırların yazarı, yılları arasında yaşamış, Osmanlı Tebaası bir Bulgar papaz. Balkanları hallaç pamuğu gibi atan Osmanlı-Rus Savaşları, veba salgınları ve Pazvantoğlu ayaklanmasının ortasında köy papazlığından piskoposluğa uzanan sürükleyici bir özyaşamöyküsü. Kendi tanımıyla “günahkar” Sofroni, yaşamöyküsünü kaleme alırken, okuduğu kalın kitaplardaki yaşam ve mücadele örneklerini bir yana bırakıp, doğal insanlık hallerine öncelik tanımış: sapık erkekleri, büyücü kocakarıları, köy basan eşkiyaları, Bulgar kızına aşık Giray Han’ın öfkesini bu vahşi can pazarındaki yaşam mücadelesini tesvir eden hikayesine yerleştirmiş. yüzyıl Osmanlı taşrasında yaşamış ve hayatını vaazlarla geçirmiş bir papazın dilinden asla beklemediğimiz bir çıplaklıkla tanık olduğu çarpıcı olarlardan bahsetmiş. Sofroni’nin hikayesi, ’deki ilk Bulgarca yayınından yıl sonra Türkçe’de. Ünlü Balkan tarihçisi Vera Mutafçiyeva’nın Sofroni Kitabı adlı eserinden seçilen bölümler de, kitabın eki olarak okura yol gösteriyor.

Devamı

Format:Kitap
Barkod
Yayın Tarihi
Yayın Dili:Türkçe
Baskı SayısıBaskı
Sayfa Sayısı
Kapak:Karton
KağıtHamur
Boyut X
Van Haber Son Dakika Güncel Haberler">

Feqîyê(Feqiye) Teyran Kimdir? Miladi takvime göre bu tarih ’e denk gelir. Bir şiirinde şiiri yetmiş yaşında olduğunu ve hicretin üzerinden tam olarak yıl geçtiğini belirtir. Hakkari’nin Muks Köyü’nde doğan Teyran, Van’ın Bahçesaray ilçesine bağlı olan topraklarda dünyaya gelmiştir. Asıl ismi dörtlüklerinde de yer aldığı üzere Muhammed’tir. Soylu bir ailenin çocuğudur olan Teyran’ ın dedeleri Osmanlı devletinden alınan “Mirlik” unvanının sahibidir.

Feqîyê(Feqiye) Teyran’ın PapazHikayesi

Feqıye Teyran Cizre’ye giderken bir papazla karşılaşır ve ahbaplık eder. Yorulduklarında dinlenmek üzere bir ağacın gölgesine otururlar. O sırada iki kuş gelerek ağacın dallarına konar. Kuşlar ötüşerek birbirleriyle konuşmaya başlar, bunun üzerine FeqiyeTeyran gülümser.

Papaz sorar neden gülüyorsun diye. Teyran bu gülümsemenin adetten olduğunu söyleyerek geçiştirir. Ama papaz ısrar eder ve ‘her gülmenin bir sebebi vardır, sebepsiz yere gülünmez’ der.

Teyran; “dediğin gibi ama neden güldüğümü sana söylersem bana ihanet edebilirsin ” der. Papaz duyacağı şeyi hiç kimseye söylemeyeceğine dair söz verir.

Teyran; “Ben kuşların dilinden anlıyorum, ağacın üzerindeki kuşlar az önce benim Cizre’de çok acı çekeceğimi söyledi, ben de bu yüzden güldüm” der. Papaz hiç sesini çıkarmaz ve yola devam ederler.

Cizre’ye geldiklerinde Teyran Feqi ‘Medresa sor’ a, papaz ise kiliseye gider. Kilisede halk toplanmıştır ve büyük bir telaş içindedir. Papaz kalabalığın konuşmasına kulak kesilir. Falcı bir kadın kilisenin toprağına gömülü bir hazinenin varlığından söz etmektedir. O sırada Cizre’nin Miri de hazine arayanların içinde bulunmaktadır. Papaz Cizre Mir’inin yanına giderek, yolda karşılaştığı Tayran Feqi’nin doğa üstü güçlerinden söz eder ve hemen Teyra’n ı yanlarına çağırarak ona gizli hazineden bahis ederler.

Feqiye Teyran Sözleri

Feqîyê(Feqiye) Teyran Kimdir? Teyrani şöyle der: “Ben hazineyi çıkarırım fakat kendi payımı da istiyorum”. Mir Teyrani’ nin bu şartını kabul eder. Teyrani bir avuç yem alarak kiliseye döker. Kuşlar gelip yemi yer ve şöyle derler “Bu yemi buraya kim döktü, hazine için bu yemi buraya Teyrani dökmüş’

Teyrani kuşlara sorar; ‘sen hazinenin nerde olduğunu biliyor musun?’ Kuş; ‘ Evet biliyorum sabah güneş doğduğunda hangi taşa vurursan hazine o taşın altındadır’ der…

Teyrani güneşin doğuşuyla beraber sabahın erken saatlerinde kalkıp kiliseye gider ve işaret edilen taşı tespit eder. Ardından da Mir’e bu yaşananları anlatır. Taş kazılır ve içinden gerçekten de büyük bir hazine çıkar. Mir, Teyrani’ye dönerek sorar: “Sen ne kadar istiyorsun?” der.

Teyrani;’: “Papazın başının ağırlığı kadar altın istiyorum” diye cevap veriri. Mir: “Papazın başının ağırlığını bilmemiz için onun başını kesmemiz gerekir” diye cevap verir. Teyrani ise : “Öyleyse kesin” der. Ardından Papazın kafasını keserler ve teraziye koyarlar, diğer kefeye kalan bütün altınları koysalar da papazın kafası ağır çeker.
Bu durum karşısında Mir, Teyrani’ye dönerek “sen bunu biliyordun” der.

Onlara bir ders vermeyi amaçlayan Teyrani ise altınları ortadan kaldırarak kefeye toprak koyar. Bunun ardından papazın kellesinin havaya kalkar. Bunun üzerine Teyrani : “Mirim ben altın istemedim, altınlar sizin olsun, benim amacım sizlere insanların gözünün ancak toprakla doyduğunu göstermektir” der.

Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi

bir papaz hikayesi de benden

diğer bir komik hikaye linki :


seafoodplus.info





Aracının direksiyonuna ge&#;ip kiliseye gitmek &#;zere yola koyulan bir rahip yolda y&#;r&#;mekte olan bir rahibeye rastlar. Aracını durdurur ve kiliseye kadar onunla gelmek isteyip istemediğini sorar.

Kadın arabaya biner ve bacak bacak &#;st&#;ne attığında bacaklarının g&#;zelliği ortaya &#;ıkar. Rahibin g&#;z&#; kayar ve bakayım derken kısa bir s&#;re i&#;in aracın kontrol&#;n&#; kaybeder. Aracı tekrar kontrol altına aldıktan sonra sağelini rahibenin bacağı &#;st&#;ne koyar. Rahibe ona bakar ve ş&#;yle der : “Rahip, ayeti hatırlıyor musunuz ?”

Utan&#;tan kıpkırmızı olan rahip derhal elini &#;ekerek rahibeye &#;z&#;rlerini sıralar. Bir m&#;ddet sonra aklı tekrar karışır ve rahibenin bacağına tekrar dokunur vites değiştirme bahanesiyle, ve rahibe aynı soru ile karşılık verir : “Rahip, ayeti hatırlıyor musunuz ?”

Utancından yine kızaran rahip elini &#;eker ve “af edersin kardeşim insanoğlu zayıf d&#;şebiliyor” der.
Kiliseye vardıklarında Rahibe arabadan iner ve tek kelime s&#;ylemeksizin, ancak &#;ok manalı bir bakış fırlatarak kaybolur.

Rahip aceleyle i&#;eriye koşturur ve bir İncil alarak ayeti a&#;ar okumak i&#;in. ayet aynen ş&#;yle demektedir :

İleriye gidiniz, daha yukarlarda arayınız.
Orada g&#;zellikler bulacaksınız.







nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir