Edebiyat akımları arasında en bilinen akımlardan bir tanesi olan parnasizm, sanat için sanat anlayışını ele almaktadır. Bu akım senesinde Fransa'da ortaya çıktı. Parnasizm akımını ele alarak sanat yapan şairler daha çok sone türündeki eserlerin oluşumunu sağladılar. Parnasizmin en önemli iki noktası hayal ve düşe bağlı olmaktır.
PARNASİZM NEDİR?
Parnasizm akımı, Fransa'da senesinde yayınlanan Parnas dergisi ile ortaya çıktı. Parnesyenler şiiri salt olarak benimsediler. Bundan kaynaklı olarak da biçim üstünlüğünü ve güzelliğini ön planda tuttular. Aynı zamanda uyağa ve ölçüye de oldukça önem verilmektedir. Parnasizm akımında üslup gerçekçidir. Pozitivizm biliminin güçlenmesinden dolayı parnasizm akımı da meydana geldi. Genellikle sone türü ele alınarak eserler yazılmaktadır. Parnasizm akımında önemli noktalardan biri de yazılan eserin nasıl anlatıldığıdır. Bu akımda yazılan şiirler ise realist metotlarla yazılmaktadır. Parnasizm akımında "sanat, sanat içindir" anlayışının ele alınması ile burada yazılan şiirler öğretici, eğitici, yararlı olmak değil güzelliktir.
PARNASİZM TEMSİLCİLERİ
Türk edebiyatındaki parnasizm temsilcileri arasında ise Cenap Şahabettin, Tevfik Fikret ve Yahya Kemal isimleri yer almaktadır. Parnasizm akımı Türk edebiyatına ilk olarak Servet-i Fünun döneminde girdi.
PARNASİZM ÖZELLİKLERİ
PARNASİZM ŞİİR ÖRNEKLERİ
Heredia
Buğdaylar alacalı ovadan taşmış
Yuvarlanıp dalgalanıp açılıyor serin esen yelde
Ve uzakta bir sapan, göğün üzerinde
Sallanan bir gemiye benziyor
Ayaklarımın altında deniz, erguvan renkli, ufka kadar,
Mavi ya pembe ya menekşe ya renk renk
Ya da gelgitin dağıttığı koyunlar örneği ak
Uçsuz bucaksız bir kır gibi yeşermekte
Ve deniz kuşları gelgitin peşinde
Altın bir dalganın şişirdiği olgun buğdaylara doğru
Sevinç çığlıklarıyla döne döne uçuyor
Karadan kalkan balımsı bir yel
Kanatlı esrikliğin ardında kelebekleri
Kelebekten çiçeğe durmuş okyanusa serpiyor.
Mai Deniz
Sâf ü râkid… Hani akşamki tagayyür, heyecân?
Bir çocuk rûhu kadar pür-nisyân,
Bir çocuk rûhu kadar şimdi münevver, lekesiz,
Uyuyor mâi deniz.
Ben bütün bir gecelik cûşiş-i ahzânımla,
O hayâlât-ı pêrişânımla
Müteşekki, lâim,
Karşıdan safvet-i mahmûrunu seyretmedeyim…
Yok, bulandırmasın âlûde-i zulmet bu nazar
Rûh-i mâ'sûmunu, ey mâi deniz;
Âh, lâkin ne zarar;
Ben bu gözlerle mükedder, âciz
Sana baktıkça teselli bulurum,
Mâi bir göz elem-i kalbime ağlar sanırım…
Çin İşi
Hayır, madame siz değilsiniz sevdiğim
Sevdiğim ne Ofelya, ne de Beatris
Ne de sizsiniz, ne de siz, Jülyet'çiğim
İri gözlü sarışın Lora, ne de siz
Benim sevdiğim güzel şu anda Çin'de
İhtiyar akrabalarıyla oturur
Narin çinilerden kuleler içinde
Sarı Nehir karabatakla doludur
Gözleri vardır şakaklara çekilen
Bir avuçluktur küçücük ayakları
Bakır lambalardan daha aydın bir ten
Kırmızı boyalı, uzun tırnakları
Başını uzatır kamış kafesinden
Kırlangıçlar geçer sürüne sürüne
Şarkı söyler, her akşam, kendiliğinden
Söğüt dalına, şeftali çiçeğine
PARNASİZM ESERLERİ
François Coppee: Romance of Youth
Theodore de Banville: Les Princesses
Theophile Gautier: Le Morte Amoureuse
Sully Prudhomme: Epaves
Jose Maria de Heredia: Les Trophees: The Sonnets
Rene Leconte De Lisle - La Passion
Tevfik Fikret: Rübab-ı Şikeste / Şermin / Haluk'un Defteri
Yahya Kemal: Kendi Gök Kubbemiz / Eski Şiirin Rüzgarıyla
Cenap Şehabettin: Evrak-ı Eyyam / Tiryaki Sözleri / Evrak-ı Leyal
Ali Ekrem Bolayır: Bari'a / Şiir Demeti
Ahmet Hikmet Müftüoğlu: Çağlayanlar: Haristan / Çağlayanlar
Ali Fuat Ozansoy: Fani Teselliler / Elhan-ı Vatan
Hüseyin Suat Yalçın: Lane'i Melal
Celal Sahir Erozan: Siyah Kitap / Beyaz Gölgeler
PARNASİZM TARİHÇESİ
Parnasizm akımı Fransa'da ortaya çıktı. senesinde yayınlanan Parnas dergisi ile ortaya çıkarak yayıldı. Parnas ise mitolojide yer alan ilham perilerinin yaşadığı dağ olarak bilinmektedir. yüzyılda ise pozitif bilim akımının daha çok güçlenmesi ile de parnasizm akımında gelişmeler meydana geldi.
PARNASİZM KURUCUSU
Parnasizm akımında "Sanat, sanat içindir" anlayışı ele alınarak eserler yazılmaktadır. Parnasizm akımının kurucusu ise Gautier'dir. Gautier Fransiz şair olarak bilinmektedir. Aynı zamanda yazar, romancı, gazeteci ve edebiyat eleştirmenidir. 30 Ağustos tarihinde Fransa'da dünyaya gelmiştir. Parnasizm ve romantizm akımını savunur. Eserleri arasında Jeune Femme Nue yer almaktadır.
PARNASİZM VE SEMBOLİZM ORTAK ÖZELLİKLERİ
Mesajlar:
Sembolizm-
Şiirdeki gerçekçiliğe (parnasizm) tepki olarak ?li yıllarda Fransa?da doğmuştur. ve yılları arasında da en verimli dönemini yaşamıştır.
Deneysel bilimlerin gelişmesi, doğayı ve insanı maddesel, somut gerçekçiliğiyle kavrama düşüncesi sanatta ?gerçekçiliği? doğurmuştu. Gelinen bu aşa*manın toplumsal ve sanatsal boyutu, insanı mutlu etmeye yetmedi. Tersine, bunalıma sürekledi. Sanatta da ?idealist felsefe?ye dayalı bir arayış başladı. Bu arayışın sembolizme yönelik İlk durağı Dekadizm ( çöküşçülük ) oldu. önderliğini Fransız ozan, Jules Laforque yaptı. Hareket, toplumsal ve sanatsal alanda başkaldırıyı, yerleşik beğenileri değiştirmeyi, karamsarlığa, hayal ve duyarlığa yer vermeyi amaçlar. Bu anlayışa sahip sanatçılar, sonradan sembolizm (simgecilik) akımı için de yer aldılar.
Alman filozofu Schopenhaur?ın dünyayı ?hayali ve gizemli olgular?* oiarak gören idealist felsefesi sembolizmin düşünsel kaynağını oluşturmuştur.
Sembolizmin Özellikleri:
1. Sembolizm, şiire duygu ve hayali getirmesi yönüyle romantizmle benzerlik taşır. Diğer benzer yan her iki akımın da öznel oluşudur. Bu benzerlik*lere karşın sembolistler, kendilerinden önceki tüm şiir anlayışlarına karşı çıkmışlardır.
2. Sembolistler, dış dünyanın görüntülerini so*mut nesnel gerçeklikleriyle değil de; bu görüntülerin sezgilerinden, izlenimlerinden yansıyan niteliklerini şiire aktardılar. Duyguların, dış dünyayı ancak oldu*ğu gibi değil, onu değiştirerek ulaştırabileceğini düşündüler.
3. Sembolist ozanların doğa görüntülerini yarı aydınlık ortamlar oluşturur: sararmış yapraklar, akşamın alacakaranlığı, durgun göller, kızıl gün batımı, ayışıklı geceler.,,Bu görüntülerde net değil, neredeyse, tül bir perdenin ardından yansıyan biçimiyledir.
4. Sembolistler, sembol ve mecazlarla dolu ka*palı bir anlatımı seçtiler. Herkesçe farklı algılanabi*lecek yorumlanabilecek şiiri hedeflediler.
5. Sembolizmin şiir anlayışı: sözcüklerle yapılmış bir beste olarak gördüklerinden, şiirde müzikselliğe önem verdiler. Ölçü, uyak biçimsel özellikleri ikinci planda düşün*düler. Şiirdeki müziği özle biçim arasında bir uyum öğesi oiarak gördüler.
6. Sembolistler ?sanat için sanat? görüşüne bağlı kalarak toplumsal, siyasal sorunlara uzak durdular.
7. Sembolizmin ilkelerini, kuramını. Stephen Mallarme oluşturmuş, bildirgeyi ise Jean Moreas yayımlamıştır. Sembolizmin öncüsü ise. bu akımın ortaya çıkışından önce ürünler veren Charles Boudelaire?dir.
8. Sembolizm şiir akımlarından biridir.
Sembolizmin Önemli Temsilcileri:
Charles Baudelaire ? şiir
Stephane Mallerme ? şiir
Paul Verlaine ? şiir
Arthur Rimbaud ? şiir
Paul Valery ? şiir
Maunce Maeterlinck ? tiyatro
Sembolizmin Türk Edebiyatındaki Temsilcileri:
Cenap Şehabettin ? şiir
Ahmet Haşim ? şiir
Önemli Not:
Ahmet Hamdı Tanpınar, Ahmet Muhip Dranas, Cahit Sıtkı Tarancı.. gibi şairlerde de yer yer sembolist akımdan etkilenmeler görülür. Bu akımın ortaya çıkışından önce, Divan şiirinde Şeyh Galip () in yazdığı kimi şiirlerin simgeciliğe uygun düştüğü söylenebilir.
Sembolist Şiir Örnekleri
İÇE KAPANIŞ
Derdim, yeter, sakin ol, dinlen biraz artık; Akşam olsa diyordun, işte oldu akşam; Siyah örtülere sardı şehri karanlık; Kimine huzur iner gökten, kimine gam.
Bırak, şehrin iğrenç kalabalığı gitsin, Yesin kamçısını hazzın sefil cümbüşte. Toplasın acı meyvesini nedametin, Sen gel, derdim, ver elini bana, gel şöyle.
Bak göğün balkonlarından, geçmişler seneler Eski zaman esvaplarıyle eğilmişler Hüzün yükseliyor, güler yüzle, sulardan
Seyret bir kemerde yorgun ölen güneşi Ve uzun bir kefen gibi doğuyu saran Geceyi dinle, yürüyen tatlı geceyi.
C. Baudelaire, (Çev. Sabahattin Eyüboğlu)
GÖK ÖYLE MAVİ
Gök öyle mavi, öyle durgun,
Damlar üzerinde! Yeşil bir dal sallanadursun,
Damlar özerinde.
Ürpertip gökyüzünü birden,
Bir çan tın tın eder Bir kuştur şu ağaçta öten
Türküsünü söyler
İşte hayat! Aç gözünü gör,
Bak ne kadar sade. Her günkü sakin gürültüdür
Şehirden gelmekte.
Ey sen ki durmadan ağlarsın,
Döversin dizini, Gel söyle bakalım ne yaptın, N?ettin gençliğini?
Paul Verlaine, (Çev. Cahit Sıtkı Tarancı)
ŞİİR SANATI
Musiki, her şeyden önce musiki; Onun için tekli mısradan şaşma. Kıvrak olur, erir havada sanki; Ağır aksak söyleyişe yanaşma.
Güzel sözler tül ardında görünsün Gün ışığı titremeli şiirinde, Ak yıldızlar maviliğe burunsun Ilgıt ılgıt sonbahar göklerinde
Tut belâgati boğazından sustur, El değmişken bir zahmete daha gir Kafiyenin ağzına da bir gem vur Bırakırsan neler yapmaz kim bilir?
Hep musiki biraz daha musiki Havalanan bir şey olmalı mısra Deli bir gönülden kalkıp gitmeli Başka göklere, başka sevdalara
Paul Verlaine, (Çev. S. Eyüboğlu ? Melih Cevdet Anday)