patent ve telif nedir / Patent ile Telif Hakları Arasındaki Fark Nedir ? | Gürkan & Gürkan

Patent Ve Telif Nedir

patent ve telif nedir

Telif Hakkı Nedir?

Kişiler, bir fikir ya da eser ürettikleri zaman bunların üzerindeki haklarını güvence altına almak isterler. Modern yaşamda her türlü içeriğin bir hayli kolaylıkla kopyalanabildiği, dağıtılabildiği ve eser sahibinin hakkının teslim edilmeyerek ticari amaçlarla kullanılabildiği göz önünde bulundurulduğunda telif haklarının önemi ortaya çıkar. Bu nedenle “Telif nedir ve ne gibi özellikleri vardır?” sorularının cevaplarına hakim olmakta yarar vardır.

Telif Hakkı Nedir?

Kişinin her türlü fikri emeği ile meydana getirdiği ürünler üzerinde hukuken sağlanan haklardır. Medya içerikleri, sanatsal üretimler, edebi metinler, şarkılar, kitaplar, filmler ve sahne sanatları gibi ve fakat bunlarla sınırlı olmayan, her türlü fikir emeğiyle ortaya çıkmış olan ve genellikle medya veya kültür sanat sektöründe topluma sunulan eserler sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca güvence altındadır.

Bu kanuna göre söz konusu eserlerin, sahiplerinden izinsiz bir şekilde kayıt altına alınması, kopyalanması, dağıtılması, ticari faaliyetlerde kullanılması ve bütün bunlar neticesinde eser sahibinin mülkiyet hakkına zarar verilmesi suç sayılır ve cezai yaptırımlara tabidir.

Telif ve Patent Arasındaki Farklar Nelerdir?



Telif ve patent kapsamları ve ilkeleri bakımından birbirlerinden farklıdır.

Patent, mucitlerin sanayiye uygulanabilir buluşlarını konu edinir. Telif hakları ise fikirsel üretimleri kapsar. Telif hakkının doğması için tescile gerek yoktur, fikir ve sanat eserleri üzerindeki haklar eserin üretilmesiyle birlikte doğar. Ancak patent hakkı için çeşitli kurumlardan onay alınmasına ihtiyaç duyulur ve çalışmaya dair derinlemesine teknik bilgi ve analizlerin sunulması gerekir.

Eser Sahibinin Hakları Nelerdir?



“Eser Sahibinin hakları nedir?” sorusuna cevap olarak sayılı kanunda yer alan maddi ve manevi haklar gösterilebilir. Manevi haklar; umuma arz hakkı, adın belirtilmesi yetkisi, eserde değişiklik yapılmasını men etme yetkisi ve eser sahibinin malik ve zilyede karşı haklarıdır.

Kanunda yer alan maddi haklar ise işleme hakkı, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, temsil hakkı ve umuma iletim hakkıdır.

Telif Hakkı Nasıl Alınır?



Telif hakkı kapsamına dahil olan bütün eserler, ortaya çıkarıldıktan sonra Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korumaya alınır. Bu nedenle meydana getirilen bir eserin korunması için tescil edilmesine gerek yoktur. İlgili mevzuatta yalnızca bilgisayar oyunları ile müzik ve sinema eserlerinin pazara sunulmadan önce tescil ve kayıtlarının yapılması zorunlu tutulmuştur. Bu eserlerin dışında tescil şartı bulunmasa dahi, olası hak iddialarının önüne geçebilmek adına eser sahibinin yapabileceği bazı işlemler bulunmaktadır. Bunlar; isteğe bağlı kayıt tescil başvurusu yapmak ve notere başvurarak hak sahipliği belgesi almaktır.

Destek Patent olarak 38 yıllık deneyimimizle telif haklarınızı güvence altına almak adına yanınızdayız. Bizimle tanışmak için hemen iletişime geçebilirsiniz.

Telif Hakkı

Telif Hakkı Nedir?

Kişinin her türlü fikri emeği ile meydana getirdiği ürünler üzerinde hukuken sağlanan haklardır.

Telif Hukukunun Gerekliliği

  • Tarihli Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 27’inci Maddesi:
    1. Herkes toplumun kültürel faaliyetine serbestçe katılmak, güzel sanatları tatmak, bilim alanındaki ilerleyişe katılmak ve bundan yararlanmak hakkına sahiptir.
    2. Herkesin sahibi bulunduğu (yarattığı) her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserinden doğan manevi ve maddi yararlarını korunmasını isteme hakkı vardır.
  • Eserler, insan hayatını yaşamaya değer kılan bir güvencedir. Buluşlar ve sanat eserlerini korunmasını sağlamak, dikkatle izlenmesi gereken bir Devlet görevidir. Devlet «buluşlar ve sanat eserlerinin korunması» görevini yasal kurallar öngörmek suretiyle yerine getirecektir.
  • Kültür yaşamını düzenleme görevinin devlet tarafından üstlenilmesi zorunluluğunun beş temel nedeni bulunmaktadır. Bunlar; Toplumsal Adalet Kültürel Gelişim Ekonomik Etken Manevi Neden Ulusal Saygınlık Teknolojideki hızlı gelişimdir.
  • Fikri hakların korunması temel insan haklarından biridir.
  • Fikri Hakların gelişiminde iç dinamiklerden çok dış dinamiklerin etkisi olmuştur.
  • Fikri hakların ekonomik boyutu yadsınamaz bir hal almıştır.
  • Yaratıcı düşünce ürünlerinin yeterince korunmadığı bir toplumda ilerleme kaydedilmesi mümkün değildir. Bu koruma ise devletin görevidir ve ancak etkin bir fikri hak mevzuatıyla mümkündür.
  • Fikri haklarda eser sahibi ile toplum, ulusal menfaatler ve dış dinamikler arasındaki dengeler esastır ve bu denge kurulduğu oranda fikri hukuk mevzuatı başarıya ulaşmış sayılır.

Telif Haklarının Özellikleri

  • Telif Hakkının doğması için tescile gerek yoktur. Fikir ve sanat eserleri üzerindeki haklar eserin üretilmesiyle birlikte doğar.
  • Telif hakları soyut niteliğe sahiptir. Telif hakları ile koruma altına alınan, insan düşüncesinin yarattığı maddi olmayan mallardır. Telif hakları somutlaştığı maddeden ayrı ve bağımsız bir varlık ve hukuki değere sahiptir.
  • Telif haklarında ülkesellik ilkesi geçerlidir. Koruma hangi ülkede talep ediliyorsa koruma şartları o ülke mevzuatına göre belirlenir.
  • Mutlak hak niteliğine sahiptir. Telif hakları herkese karşı ileri sürülebilirler. Ancak toplum menfaatinin korunması gibi nedenlerle bu mutlak hakka çeşitli sınırlamalar getirilmiştir. Mutlak hakka getirilen sınırlandırmalar: Kamu düzeni, genel ahlak, kamu yararı gibi sebeplerle getirilen sınırlamalar ve hususi menfaat (şahsi kullanım vs.) yararına getirilen istisnalardan oluşmaktadır. (Örneğin, bir eserin kâr amacı güdülmeksizin, şahsi kullanım amacıyla çoğaltılabilmesi mümkündür.)
  • Fikri mülkiyet hakları belli bir süre boyunca korunurlar. (Fikir ve sanat eserlerinde 70 yıl vs.) Fikir ürünleri somutlaştıkları eşyadan ayrı ve bağımsız bir hukuki statüye sahiptir. 
  • Fikri ürünler özel kanun, tüzük ve yönetmelikler çerçevesinde düzenlenmektedirler.

Telif Haklarının Tarihsel Gelişimi

İlk ve Ortaçağ Dönemi
O dönemlerde fikir ürünlerinin korunmasına ilişkin olarak, “Bir şeyin aslına sahip olan kimse, onun teferruatına da sahip olur.” ilkesi benimsenmiştir. Eseri üretenin, iktisaden veya manevi yönden korunmasına da gerek duyulmuyordu.

İmtiyazlar Dönemi
Fikri haklara ilişkin ilk düzenlemeler, matbaanın icadıyla başlamaktadır. Bu nedenle, matbaanın icadı, fikri hakların gelişimi açısından bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir. Matbaanın icadıyla birlikte, eserler, sayısız olarak çoğaltılmaya başlamış, bu yolla kazanç elde eden müteşebbis bir sınıf doğmuş ve bunun sonucu olarak da fikri haklar alanında hukuki koruma ihtiyacı doğmuştur. Fikri haklar alanındaki ilk düzenlemeler, idari otoritelerin emirleri ile verilen basım imtiyazları şeklinde ortaya çıkmış ancak imtiyazlar giderek yayınevi mülkiyeti denilen ve eser sahibinin hakkını bertaraf eden bir aşamaya ulaşmıştır. Eser sahiplerini koruyan ilk kanun, İngiliz Parlamentosu tarafından ’da kabul edilen “Kraliçe Anne Kanunu” (The Statute of Anne) adını taşıyan kanundur.

Türkiye’de Telif Haklarının Tarihsel Gelişimi

İlk Türk matbaasının ’de kurulmuş olması nedeniyle telif hakları alanında Batıdaki gelişmeler yaklaşık yıl gecikme ile takip edilebilmiştir. Ülkemizde, Osmanlı döneminde telif hakkıyla ilgili ilk hukuki düzenleme tarihli Telif Nizamnamesidir. Bu Nizamnameye göre, eseri basanın basılan nüshalar tükeninceye kadar, eser üzerinde zilyetliği bulunmaktaydı. Yazara da hayat boyu imtiyaz tanınmakta ve basan ile anlaşmak ve satmakla ilgili konular düzenlenmekteydi, ayrıca anlaşmadaki sayıdan fazla bastıran kişiler cezalandırılmaktaydı
 
Gerçek anlamda ilk fikir ve sanat eserleri kanunu olan “Hakkı Telif Kanunu” 8 Mayıs tarihinde çıkarılmıştır. Hakkı Telif Kanunu ise Milli Eğitim Bakanlığı’nın talebi ve İstanbul Hukuk Fakültesi’nin de talimatı üzerine, Prof.Hırsch tarafından hazırlanan Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun yürürlük tarihi olan 1 Ocak tarihine kadar yürürlükte

kalarak, Türk kültür ve sanat yaşamını belirleyecek olan bir kanun olarak yürürlüğe konulmuş ve Kanunun 14 üncü maddesi ile çeviri bütünüyle serbest bırakılmıştır. Gerek tarihli Hakkı Telif Kanunu gerekse Türkiye’nin Bern Sözleşmesi’nin belgesine katılmasını gerçekleştiren sayılı kanun, Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 1 Ocak tarihine kadar uluslararası alandaki gelişime uzak kalmıştır.
 
sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ise Profesör Ernst Hirsch tarafından hazırlanmış ve yılında yürürlüğe girmiştir. ’de yürürlüğe giren sayılı kanun ise , , , ve ve yıllarında değişikliğe uğramıştır.

Ülkemizin Uluslararası Anlaşmalara Katılımına İlişkin Tarihsel Süreç

Cumhuriyet döneminde, Lozan Anlaşmasına ekli Ticaret Sözleşmesinde, Türkiye’nin sınai, edebi ve artistik mülkiyetin korunmasıyla ilgili milletlerarası anlaşmalara 12 ay içinde katılması öngörülmüştür.

Ancak, Türkiye, çeviri eserlere olan ihtiyacına işaret ederek konuya ilişkin çekince ileri sürmüş, sözleşmeye taraf olan diğer devletlerin itirazı üzerine Türkiye’nin sözleşmeye katılması mümkün olmamıştır.

Türkiye, Bern Birliği’ne tarih yılında taraf olmuş; yılında ise Bern Sözleşmesi’ni kabul etmiştir. Bern Sözleşmesi’ne katılım hazırlığının yapıldığı süreçte Hakkı Telif Kanunu’nun ihtiyaçlara cevap veremediği daha iyi anlaşılmış, Bern Sözleşmesi’nin hükümlerine uyumlu bir kanunun çıkarılması gereği ortaya çıkmıştır.

Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun Düzenleme Alanı

Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda telif haklarının aşağıda belirtilen temel unsurları düzenlenmektedir.

  • Eser
  • Eser Sahi̇bi̇
  • Eser Sahi̇bi̇ni̇n Haklari
  • Koruma Süreleri̇
  • Eser Sahi̇bi̇ni̇n Haklarina İli̇şki̇n İsti̇sna ve Kısıtlamalar
  • Meslek bi̇rli̇kleri̇
  • Haklarin Devri̇ (Sözleşmeler)
  • Bağlanti Haklar
  • İhlal ve Yaptırımlar

Eser

Kanunumuza göre bir fikir ve sanat ürününün eser olarak kabul edilip koruma altına alınabilmesi için;

  • Fikri bir çabanın ürünü olması,
  • Sahibinin hususiyetini taşıması,
  • Şekillenmiş olması,
  • Kanunda sayılan eser türlerinden birine girmesi, gerekmektedir.

Eser Çeşitleri

  • İlim ve edebiyat eserleri
  • Musiki eserleri
  • Güzel sanat eserleri
  • Sinema eserleri
  • İşlenme ve Derlemeler

Eser Sahibi

Kanunumuza göre; bir eserin sahibi onu meydana getiren kişidir. Bir eserin birden fazla sahibi olabilir.
Bir işlemenin veya derlemenin sahibi, asıl eser sahibinin hakları saklı kalmak kaydıyla onu işleyendir.
Sinema eserlerinde; yönetmen, özgün müzik bestecisi, senaryo yazarı eserin birlikte sahibidir. Ayrıca çizgi filmlerde animatör de eser sahipleri arasında sayılmıştır.

Eser Sahibinin Hakları

Sayılı Kanun’da eser sahibine ilişkin haklar mali ve manevi haklar şeklindedir.
Manevi Haklar:

  • Umuma arz hakkı
  • Adın belirtilmesi yetkisi
  • Eserde değişiklik yapılmasını men etme yetkisi
  • Eser sahibinin malik ve zilyede karşı haklar
    Mali Haklar ise;
  • İşleme Hakkı: Diğer bir eserden yararlanmak suretiyle bu esere oranla bağımsız olmayan ve işleyenin hususiyetini taşıyan fikir ve sanat ürünleri meydana getirme hakkı,
  • Çoğaltma Hakkı: Bir eserin aslını veya kopyalarını, herhangi bir şekil veya yöntemle, tamamen veya kısmen, doğrudan veya dolaylı, geçici veya sürekli olarak nüshasının veya nüshalarının çıkarılmasıdır.
  • Yayma Hakkı: Bir eserin aslını veya çoğaltılmış fiziki nüshalarını kiralamak, ödünç vermek, satışa çıkarmak veya diğer yollarla dağıtma hakkıdır.
  • Temsil Hakkı: Bir eserden, doğrudan doğruya yahut işaret, ses veya resim nakline yarayan aletlerle umumi mahallerde okumak, çalmak, oynamak ve göstermek gibi temsil suretiyle faydalanma hakkıdır
  • Umuma İletim Hakkı: Bir eserin aslının veya çoğaltılmış nüshalarının radyo-TV , uydu ve kablo gibi telli veya telsiz yayın yapan kuruluşlar vasıtasıyla veya dijital iletim de dahil olmak üzere işaret ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla yayınlanmasıdır.

Hakların Devri

Eser sahipleri veya mirasçıları mali haklarını karşılıklı veya karşılıksız, süreli veya süresiz olarak devredebilirler. Mali haklara ilişkin sözleşmelerin yazılı olması ve devre konu hakların ayrı ayrı gösterilmesi şarttır.

Hakların İstisnaları

  • Kamu Düzeni Düşüncesiyle
  • Genel Menfaat Düşüncesiyle
  • Kişilerin Hususi Menfaati Düşüncesiyle
  • Kopya ve neşir
  • Hükümete Tanınan Yetkiler

Bağlantılı Hak Sahipleri

İCRACI SANATÇILAR: Bir eseri özgün bir biçimde yorumlayan, tanıtan, anlatan, söyleyen, çalan ve çeşitli biçimlerde icra eden sanatçılardır.
FONOGRAM YAPIMCILARI: Bir icra ürünü olan sesleri veya diğer sesleri plak, kaset, CD gibi ses taşıyıcılarına ilk defa tespit eden ve bu durumun hukuksal sorumluluğunu üstlenen gerçek ya da tüzel kişilerdir.
RADYO-TELEVİZYON KURULUŞLARI: Kablolu, kablosuz veya uydu aracılığıyla her türlü yayın yapan kuruluşlarıdır.
FİLM YAPIMCILARI: Görüntüleri anlaşılabilecek, çoğaltılabilecek veya iletilebilecek şekilde; bir araca ilk kez kaydeden gerçek veya tüzelkişidir.

Not: Bilgiler T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nün sayfasından alınmıştır.

Patent Hakkı Nedir?



Pek çok buluş sahibinin “Patent nedir? Patent hakkı nedir?” Gibi sorular sorduğu bilinmektedir. Patent, buluş ve fikirlerin belli bir süre ile tüm kullanım haklarının buluş sahibine ait olma durumudur. Çoğunlukla patent suresi yıl gibi bir süre olarak bilinirken günümüzde daha farklı sürelerde de uygulanmaktadır.

Patent her buluş için kullanılmaz. Örneğin tıp bölümüne girecek, sağlıkla ilgili teknik gelişmeler bunların dışındadır. Ayrıca coğrafi keşifler vb. akredite olmaz. Patent alınabilmesi için tasarımın farklı faydaları olması gerekir. Örneğin tekerleği benzer bir ürünü mekerlek ismini vererek patentleştiremezsiniz. Yani burada yeni, faydalı, özgün ve ticari hale gelebilecek bir ürünün patenti alınabilir.  Fizik, matematik gibi temel bilimlerdeki keşifler, tıp biliminde insan hayatına etki eden gelişmeler, edebiyat eserleri gibi faaliyetler telif hakkı kapsamına girmektedir. Ancak tıp alanında bulunacak olan bir görüntüleme cihazının veya çok uzağı gösterebilen bir teleskopun patenti alınabilir.

Patent hakkı ve telif hakkı birbirine karıştırılan iki durum olsa da aralarında belirli farklar bulunmaktadır. Telif hakkı ortaya çıkarılan eserler ve fikirler ile ilgilidir. Peki, patent hakkı nedir?

Patent hakkı; bilimsel veya teknik bir buluşu kapsamaktadır. Ortaya konulan buluşun sahibinin kim olduğu ve ürünü kullanım haklarının kimde olduğunu belirlemektedir. Herhangi bir ürünün patentini almış olan bir kimse, Sınaî Mülkiyet Kanunu’nda belirlenmiş olan süre zarfında buluşu kullanabilir, üretebilir ve satabilir ve bundan bir ticari kazanç elde edebilir. Buluşun sahibi olan kimsenin, izni olmadan oluşunu kullanılması, üretilmesi veya satılması suçtur. Patent sahibinin hakları bu doğrultuda yasalar ile koruma altına alınmıştır.

Patent Hakkı Teşvikleri Nelerdir

1. Daha önce TÜBİTAK programından yararlanmamış tüm ulusal patent başvuruları için verilir.

2. Araştırma raporu, vekil destekleri, inceleme raporu ile tescil ödüllerini kapsar.

3. Ulusal araştırma raporu desteği

4. Vekil desteği

5. Ulusal tescil ödülü

6. Ulusal tescil vekil ödülü

Teşvik işlemlerinin içerisinde verilen ücretler her yıl değişmektedir. Ödül kısmında verilen ücretler ortalama 2 bin ila 3 bin TL arasında belirlenmiştir.

Logo Tescil Nedir

Firmaya ait ürün ve hizmetlerin markasının rakam, harf ve grafik öğeler kullanılarak sembolleştirilme işlemine logo denilmektedir. Amblemden ayırt edilen özelliği ise firmanın ismini de yansıtmasıdır. 

Bir logonun firmaya ait olduğunu belirtmek ve markaya ait hakların tamamını koruma altına almak için logo tescil işlemi yapılmaktadır. 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir