Paulo Coelho’nun Simyacı romanı eğer Türkçe tercümesini okumadıysan harika bir ilk kitap olacaktır. Kısa ve sade bir hikayeyi içeren kitap dünyada milyonlarca satmış ve bir kült haline dönüşmüştür.
Harper Lee’nin ünlü eseri Bülbülü Öldürmek modern bir klasiktir. Harika bir dille yazılmış bu kitap seni derinden sarsacaktır. Bitirdiğinde ise “iyi ki bu kitabı okumuşum” diyeceğine eminim. Orijinal hali zor olacağından kitabın basitleştirilmiş bir versiyonunu tercih etmelisin. Çeşitli kitabevlerinde satılan bu versiyonunu internette de kolaylıkla bulabilirsin.
Her ne kadar orijinal olarak İngilizcede yazılmasa da kısalığı, sadeliği ve etkileyiciliği ile Antoine de Saint-Exupéry’nin Küçük Prens adlı eseri İngilizce olarak okuyacağın iyi bir ilk kitap olacaktır.
İngilizce kitap okumanın faydalarını buradan öğrenebilirsiniz: seafoodplus.info
Simyacı bir Paulo Coelho eseri, orijinal ismi O Alquimista. Yıllar önce okumuştum; fakat geçtiğimiz aylarda kitapçıda dolaşırken İngilizcesi versiyonuna rastlayıp aldım. Böylelikle ilk kez Simyacı ile çapraz okuma yapmış oldum. İngilizce seviyeniz orta seviyedeyse, ara sıra sözlüğe bakarak Simyacıyı rahatlıkla okuyabilirsiniz.
Simyacı kitabındaki olay akışı bana zaman zaman fazla spiritüel, dinsel ve abuk sabuk gelse de:) öyle cümleler var ki, bunları okuyup özümsedikten sonra başka bir kişisel gelişim kitabı okumanıza gerek yok.
Aşağıya bu cümlelerin bir kısmını ve kendi notlarımı yazacağım. Ama kitapta beni vuran birkaç hikaye oldu, sırf onlar için bile okumanızı öneririm. (bloga aktarmıyorum)
Yazı İçeriği
Karga Notu 1: Üzerine düşünülecek bir cümle. 🙂 Gerçekten de insanlar yönünü, hayat amacını, nereye gitmekte olduğunu vs. bilmez; ama konu başkalarının hayatı, yaptıkları, istekleri ve hayalleri olduğunda yargıları, fikirleri, tespit ve değiştirme çabaları her daim vardır. Belki de başkalarının kendi hayatınızla ilgili fikirlerini dikkate alırken 10 kere düşünmeniz gerekir.
Karga Notu 2: Arkadaşlarımla zaman zaman artık eskisi gibi hayaller kuramadığımızı, büyük hayallerin korkuttuğunu konuşuruz. Yaş ilerledikçe, insanın zihnindeki limitler çok fazla artıyor ve potansiyelinin çok daha azına razı gelebiliyorsun.
Karga Notu 3: Pek çok kişisel gelişim kitabında geçen karma konusu Simyacı kitabında defalarca kez geçiyor. Neyi gerçekten istediğine dikkat et; çünkü gerçekleşecek
Karga Notu 4: Bu da o kadar tanıdık ki. 🙂 Bir insandan kazık yediğimizde suçu bütün insanlığa mal edebiliyoruz. 🙂 Ya da bazı olaylarda gözlemlersiniz insanlar zengin kişilerden içten içe nefret eder, mutlu kişilerden nefret eder. Hastalıklı ve iyileştirilmesi gereken bir psikoloji
Karga Notu 5: İnsanların uzun uzun kitaplar yazdığı anı yaşama felsefesini tek bir paragraf ile çok güzel özetlemiş aslında. Mutlu insan saçını tararken saçını düşünen insandır.
Karga Notu 6: Ben bu cümleye aşık oldum. Pek çok ilişkide gözlemlemiş ya da birebir yaşamış olabilirsiniz insanlar aşkı bahane ederek sizin bütün hedeflerinizden, hayallerinizden vazgeçmenizi isteyebiliyor. Gerçek aşk sevdiği kişinin hayallerini, isteklerini, onu mutlu eden şeyleri destekleyen birlikte formüller, yöntemler arayan kişidir.
Karga Notu 7: En sevdiğim kısımlardan birisi bu oldu. Neye inandığımızın pek de önemi yok, ister Allah, ister Evren; hayatın çok çeşitli yöntemleri ve sınırsız kaynakları var. İnsanın kendisini büyük şeylere layık görmesi, çok isteyebilmesi, zihnindeki limitleri kaldırabilmesi önemli. İstediğimiz şey bizim için zor olsa da hayatın yasalarında o kadar zor olmayacaktır. 🙂 Önemli olan blokaj koymadan istemek, çabalamak ve inanmak.
Gerçekte kendi kişisel menkıbesini yaşayan kişiye karşı hayat cömerttir.
Hazır Simyacı kitabından bahsetmişken Paulo Coelhonun, Oprah Winfrey ile yaptığı ve çok keyifle dinlediğim bir podcast söyleşisine yer vereceğim. Daha önce hiç Paulo Coelho söyleşisi dinlememiştim, aksanlı bir İngilizcesi ve neşeli bir karakteri var.
Bu ilham veren, kan akışımı değiştiren sohbeti elimden geldiğince çevirip sizinle de paylaşmak istedim. Umarım aynı keyfi alırsınız. Akıcı yazmak adına sohbeti aşağıdaki başlıklara ayıracağım;
Kaç günde yazıldı? 2 hafta.(beni şaşırttı açıkçası)
İkinci kopyasının basımı 6 ay sürmüş ve yayınevi satılmadığı için tekrar basmak istememiş. Paulo Coelho kitaba güvenmeleri konusunda ısrar etse de ikna olmamışlar.
Eğer bir şeyi gerçekten istersen tüm evren sana yardım eder. (Simyacıda bol bol geçen bir cümle)
Yayıncı kitabı basmamaya karar verdiği için Paulo C. , Brezilyada bir yayıncı ile görüşmüş kitabın satmadığını ama güvendiğini söylemiş ve nasıl olduysa adam ikna olmuş. 3 yıl sonra Brezilyada yarım milyon kopyası basılmış.
Oprah Winfrey, kendi tv şovuna Madonnayı konuk ettiğinde Madonna en etkilendiği kitabın Simyacı olduğundan bahsetmiş.(o dönem kitap henüz Amerikada popüler değilmiş ve Oprah da bunun üzerine okumuş) Bill Clinton, Julia Roberts gibi ünlüler de bahsetmişler; fakat kitabın asıl satış patlaması The New York Times yazdıktan sonra gerçekleşmiş.
Şu an Simyacı dünyada pek çok dile çevrilmiş ve 65 milyondan fazla satılmış. Ülkemizde de en çok satanlardan.
Oprah Winfrey: Kitabı tekrar okudun mu?
Paulo Coelho: Pek çok kez.
Oprah Winfrey: Bu kitap fenomen olduktan sonra bir daha aynı şekilde ses getiren bir eser yazamayacağından korkmadın mı?
Paulo Coelho: Hayır. Simyacı hayatta bir kez olabilecek bir şey.
Oprah Winfrey: Kitabı yazarken nerede başlayacağını ve nerede biteceğini biliyor muydun? (kitabı okumuş olanlar daha iyi anlayacaktır)
Paulo Coelho: Kilise vs. kısımlarını planlamamıştım, nerede başlayıp nerede biteceğini biliyordum.
Simyacıyı Amerikalı dağıtımcıya ilk sunduğunda kitabın ismini beğenmemişler. Kitapta Simyacı olmadığını söylemişler. Kitabın son kısmında var; ama ana konu Simyacı karakteri değil. Çok kişinin simyayı bilmediğini söylemişler. “Çoban ve hayalleri” ismini koymak istemişler. :):) Fakat Paulo C. Simyacı konusunda ısrarcı olmuş.
Paulo Coelho: Yazar olmaya karar verdiğimde, ailem yazar olmamam için her şeyi yaptı. Mühendis olmamı istiyorlardı. Sonra umutlarını kaybettiler. Oğlumuz deli demeye başladılar.
Oprah Winfrey: Neden?
Paulo Coelho: Yaşıtlarım otoriteye itaat ediyor. Üniversiteye gidiyor. Avukat, mühendis oluyor vs.
Oprah Winfrey: O dönem yazar olmak istediğini biliyor muydun?
Paulo Coelho: Artist olmak istiyordum. Buna katlanamadılar. Utanç verici buldular. Deli olduğumu düşündüler. Brezilyada dönem de kötüydü, askeri baskı vardı ve hiçbir şekilde desteklemediler. Ek olarak kendilerini suçlayıp iyi eğitim veremediklerini düşündüler.
Oprah Winfrey: Bu süreçte kendinle ilgili ne öğrendin?
Paulo Coelho: Ben deliyim, istediğim her şeyi yapabilirim. İnsanlar deli olduğumu düşünüyor ve istediğim her şeyi yapabilirim. 🙂
Süreci anlatıyor: Şarkı sözleri yazmaya başladım. Ve çok fazla para kazanmaya başladım. Etkilenmeye başladılar. Kızkardeşim kuralları takip eden bilimkadınıydı. Çok çalışıyordu. Hükümet için çalışıyordu. Kimya mühendisi vs. ama onun 10 katı kadar kazanmaya başladım. Ailem şaşırdı ve biraz da rahatladılar.
Paulo Coelho daha sonra hipi oluyor. Ve seyahat süreci başlıyor. Yazarlığı kendisi olmasını sağlayan şey olarak tanımlıyor. Seyahatleri ise özgür hissetmesine sebep olmuş.
O dönem; insanlarla ilk tanıştığında “neler yapıyorsun”(mesleğin ne) sorusunu “yazarım” diye yanıtladığında, hangi kitabı yazdığını soruyorlarmış.(doğal olarak 🙂 ) “Üzerinde çalışıyorum” diyormuş. (fakat tamamen yalan atıyormuş herhangi bir kitap yazma çalışması yokmuş)
Kendi kendine şunu söylüyor; Yazar olmak istiyorsun ama yazmıyorsun. Eğer yazar olmak istiyorsan yazmalısın. Bu kadar basit.
Daha sonra Paulo Coelho bir dönüşüm sürecine giriyor. Parası var, evli, tv’de işi var. Fakat mutlu değil. Tutku duyduğu şeyi yapmıyor. Eşiyle konuşuyor “Pek çok kişinin hayal ettiği şeylere sahibiz ama kendi hayat amacımı gerçekleştiremiyorum diye düşünüyor. Sahip oldukları 75bin doları alıp seyahat etmeye başlıyorlar. (Simyacıda olduğu gibi kişisel menkıbesi için yola çıkmış aslında.)
Pek çok insanın kişisel hayat amacını bildiğini ama bunun için bir şey yapmadığını söylüyor. (Simyacı kitabında Mekkeye gitmeyi hayal edip, parası olduğu halde bu hayali gerçekleştirmeye korkan tüccar örneği veriliyor.)
En önemli konu “ne istiyorum” sorusuna karar vermek. Paulo C. yazar olmak istediğini biliyor, ama bilmenin yetmediğinden bahsediyor. İstiyorsan bir şeyler yapmalısın.
İlk kitabını yazıp yayıncıya gösterdiğinde bu satmaz” yanıtını almış. O durumda iki seçenek var; ya doğru söylüyor, tekrar yeni bir kitap yazabilirim diyebilir ya da bu kitaba inanıyorum ve bu kitap için savaşacağım gerekirse bu süreç için öleceğim diyebilir. Paulo ikincisinin seçiyor. Bence üçüncü ve daha kötü bir seçenek de var, çoğumuz bunu seçiyoruz, o da tamamen vazgeçmek.
Tanrı’nın dili dünyanın dilidir.
İnsanlar kurban olmak ister. Başarılı olmak istersen evren yardımcı olur. Nasıl düşündüğüne bağlı, nasıl projeksiyon yaptığına, hayal ettiğine bağlı.
Oprah Winfrey: Her insanın kişisel bir amacı olduğuna inanıyor musun?
Paulo Coelho: % inanıyorum. Kişisel menkıbe dünyada olma sebebin. Hayatta sana tutku verecek tek şey budur.
Hazır değilim Doğru zamanı bekliyorum. Aileme bakmam gerekiyor bunlar tamamen bahane. Seni seven insanlar seni mutlu görmek ister, nefret ettiğin bir işte vakit geçirmeni istemezler. -çok para kazandırsa bile-
Hepimizin burada olmasının bir sebebi var. Eğer burada olma sebebimiz konusunda doğru adımları nasıl atacağımızı bilmiyorsak bile, kendimize ve amacımıza yeteri kadar dürüst olduğumuz sürece Evren/Tanrı/Allah vs. size rehberlik yapacaktır.
Paulo için en önemli soru (Tanrının önemsediğine inandığı soru) Yeteri kadar sevdin mi? Sadece aşk değil. Kalbini açtın mı? Tamamıyla herkesi, her şeyi sevdin mi?
Oprah Winfrey: Pek çok insan hayalini kaybediyor.
Paulo Coelho: Hayallerini kaybetmiyorlar. Gizlemeye çalışıyorlar. Bu sebeple günümüzde çok fazla yıkıcı insan var. Hayalleri olduğunu biliyorlar. Ama yeteri kadar cesaretleri yok. Gerçek cesaret korkundan bağımsız olarak adım atmaktır. Çünkü çok fazla korku var.
Çok fazla yazar gördüm. Dünya çapında fantastik kitaplar yazıp yazmayı bırakanlar var. Simyacı benim en çok satan kitabım ama hala yazmaya devam ediyorum.
Her şeye sanki hayatında ilk kez görüyormuş gibi bak. sonra ne öğrenmen gerekiyorsa öğren
İşaretler her yerde. İşaretleri takip etmeyi öğretemezsin, sadece öğrenebilirsin. Evren doğru yolları gösterir.
Oprah Winfrey: İlerlemek için cesaretin öneminden bahsediyorsun. Cesaret ne kadar önemli?
Paulo Coelho: Cesaret spiritüel yeteneğimiz için sahip olmamız gereken ilk şey. Dünyanın dilini anlamak için gerekli en önemli şey.
Oprah Winfrey: Dünyanın dilini nasıl tam anlamaya başlarız?
Paulo Coelho: Cesur olarak.
Bir zen gurusunun sözünden basediyor eğer bir şey istiyorsan kenara çekil, onlar sana gelecek
Paulo Coelho henüz hiç ünlü değlken günlüğüne “Ünlü, saygı duyulan biri olacağım. Yüzyılın kitabını yazacağım” yazısını yazmış. Jim Carrey de ünlü olmadığı dönemde kendisine 10 milyon dolarlık çek yazıp cebinde taşımış. İkinci söyleşi bu vurgularla başlıyor.
Projeksiyon yapmak, hayal etmek gerçek simya bu.
Paulo Coelho; küçük düşünürsen dünyan küçük olur, büyük düşünürsen dünyan büyük olur diyor.
Simyacı’yı yazdığımda emin değildim; ama iyi bir enstrümana sahip olduğumu biliyordum.
Herkes bu olasılığa sahip.
Daha sonra şu olayı anlatıyor; yılında yakın bir arkadaşının babası kalp krizinden ölmüş ve kadın paronayak olmuş. Herkesin bu hastalıktan öleceğine dair korkuya kapılmış. Çevresindeki herkesi stres testi yapması konusunda zorluyormuş. Paulo her gün yürüyorum, sağlıklı bir yaşamım var, çok yemiyorum. Stres testine ihtiyacım yok dese de dinletememiş ve doktora gitmiş. Doktor ise “30 gün içinde öleceğini söylemiş.
Oprah korkup korkmadığını soruyor, Paulo’nun yanıtı; “Sürpriz yaşadım, korkmadım korkacak zamanım yoktu.” 🙂
“Yarın da ölebilirim.” diye düşünmüş. Eğer yarın ölürsem hayatımın yarısından fazlasını sevdiğim kadınla geçirdim. Evrende kaç kişi bunu yaşayabiliyor? Her şeyi yaptım, tamamıyla çılgın, delice yaşadım. Pişman olacak hiçbir şeyim yok. Hayallerimi yaşadım. Yazar olmak istedim ve yazdım. Yarın öleceksem, öleyim.
Oprah Winfrey: Aldığın dersler?
Paulo Coelho: Çok dersler aldım. Ama hala öğreniyorum.
Oprah Winfrey: Öldükten sonra ne olacağını düşünüyorsun?
Paulo Coelho: Bilmiyorum, hala yaşıyorum. Öldükten sonra söyleyebilirim.:)
Oprah Winfrey: Dünyanın neye ihtiyacı var?
Paulo Coelho: Sevgiye, aşka.
Oprah Winfrey:En büyük tutkun?
Paulo Coelho: Yaşamak. Her günü farklı bir günmüş gibi yaşamak.
Oprah Winfrey:Tamamıyla An’da kaldığın(şimdiyi yaşadığın) gün?
Paulo Coelho: Her gün. Bunun için gayret ediyorum.
Kendime soruyorum:
1)Yeterince sevdin mi?
2)Her günü farklı bir gün gibi yaşıyor musun?
3)Sana sunulmuş bu ömrü korku ve kaygıyla mı geçireceksin?
Kaynak: Oprahs Supersoul Conversations podcast
Hizmetler: Profesyonel Koçluk Almak İster Misiniz?
Yazım burada sonlandı. 🙂 Aşağıdaki yazılar da ilginizi çekebilir;
Soru ve görüşleriniz için; İletişim sayfasından ya da yorum kısmından bana ulaşabilirsiniz.
Simyacı (Özgün adıyla O Alquimista, İngilizce adıyla The Alchemist), yayımlandığı yılından beri tüm dünyada büyük bir ilgiyle okunan ve bir çok kişiye ilham olan önemli eserlerden biridir. Yazarı Paulo Coelho iseGabriel Garcia Marquez’den sonra en çok okunan Latin Amerikalı yazardır.
Bu zamana kadar üzerinde çok konuşulan bu esere ve yazarına biraz daha yakından bakalım.
Hippilikten yazarlığa uzanan yol
Paulo Coelho ’de Brezilya’nın Rio de Janerio kentinde doğdu. Gençlik yıllarında hippi olan ve şarkı sözü yazarlığı yapan yazar, sonrasında tiyatro yönetmenliği, gazetecilik yaptı ve en son edebiyat alanında eserler vermeye başladı. Yaşamındaki fiziksel ya da içsel yolculuklarını kitaplarında anlatıp okuyucuyla buluşturan yazarın yıldızını parlatan, üçüncü kitabı Simyacı oldu.
Simyacı bir çok farklı dilde baskı yaparak, yazarına ‘yaşayan yazarlar arasında kitabı en fazla dile çevrilen yazar’ ünvanını kazandırdı ve yılında Guinness Rekorlar Kitabı’na (Guinness World Records) girmeyi başardı. Rekor kırdığı yılı itibarıyla kitap 53 dile çevrilmişti, bugün o sayı daha da artarak 67 oldu. Yakın bir zamanda yazılmasına rağmen bu kadar rağbet görmesi önemli bir başarı olarak da tarihteki yerini aldı.
Endülüslü Santiago, 16 yaşına kadar papaz okuluna gitmişti çünkü ailesi papaz olmasını istemişti. Santiago ise küçüklüğünden beri dünyayı tanımayı, gezip görmeyi istiyordu ve bir gün babasına papaz olmak istemediğini, başka insanların yaşadığı yerleri görmek istediğini söyledi. Babası‘Yalnız çobanlar başka yerleri görür’ deyince Santiago çoban olmaya karar verdi. Babası eline bir kese altın sıkıştırıp ‘Git, kendine bir sürü al ve en iyisinin bizim şatomuz, en güzel kadınların da bizim kadınlarımız olduğunu öğrenene kadar dünyayı dolaş’dedi ve Santiago’nun İspanya’dan Mısır piramitlerine olan yolculuğu başlamış oldu.
Babasının verdiği para ile kendine bir sürü alıp yola çıkan Santiago, koyunlarıyla dağ, taş, kasaba gezip akşam hava karardığında kurtlara karşı emniyette olabilecekleri bir yerde konaklıyordu. Santiago üst üste aynı rüyayı görmeye başladığında onu gerçekleştirme isteğiyle yanıp tutuşmaya başladı. Rüyasında Mısır piramitlerine gitmesi, orada bir hazine bulacağı söyleniyordu. Düşe inanıp inanmama noktasında gelgitler yaşayan Santiago, konuştuğu bir falcı ve yaşlı bir adamdan aldığı işaretler sonucu sürüsünü satıp yola çıkmaya karar verdi.
Hikayenin devamında Santiago’nun karşılaştığı farklı insanları, onlardan öğrendiklerini, hayat adına edindiği tecrübeleri okurken içsel yolculuğuna da şahit olacaksınız ve belki de kendi içsel yolculuğuna çıkacak olanlara kılavuzluk edecek cümleler okuyacaksınız.
Paulo Coelho’nun bir çok kitabını ve hatta ülkemizde basılmamış olan bazı diğer kitaplarını da okumuş biri olarak şunu söylemeliyim, Coelho’nun içsel yolculuktan bahsettiği tek kitabı Simyacı değil. Genel olarak kitaplarının çoğunda mistik ögelere ve karakterlerin kendini bulma çabalarına şahit olabilirsiniz. Yazının başlarında da belirttiğim gibi bir çoğu da kendi hayatında edindiği tecrübeleri içerir.
Simyacı’yı okuyanlar da çoğu cümlenin tasavvufi havasını hissederler ki yazar kendisi de bir konferansta Simyacı’yı yazmaya Mevlana’nın Mesnevi’sinde yer alan bir öyküden etkilenerek başladığını söylemiştir. Gerek Simyacı’dan gerek diğer kitaplarından yazarın İslam felsefesi ve tasavvufu üzerine okumalar yaptığını da tahmin etmek zor değil.
Simyacılık eski çağlardan beri üzerinde çalışılmış ama hiç bir zaman istenilen sonuca ulaşamamış bir meslektir. İnsanlar istenilen sonuçlara ulaşamasalar da elementlerin kimyalarıyla oynayarak saf altını elde etme sevdalarından vazgeçmemişler.
Kabe’yi görmek için yola çıkan karıncanın ‘sen oraya varana kadar ölürsün’ diyenlere ‘olsun en azında yolunda ölürüm’ demesi gibi Santiago’nun hikayesini değerli kılan da sonu değil, o yolda yürürken edindikleridir. Bu yüzden kitabın sonu bazıları için tahmin edilesi olabilir ama orada odaklanmamız gereken o sona nasıl gelindiğidir.
Henüz okumamış olanlara Simyacı’yı tavsiye ederim.
İyi okumalar.
Sitedeki diğer film ve kitap incelemelerime buradan ulaşabilirsiniz.
Aleph (İngilizce), Paulo Coelho tarafından kaleme alınmıştır. Kitap yılında Harper Collins tarafından [Great Britain] yayınlanmıştır. sayfadır. Aleph (İngilizce) adlı eser İngilizce dilindedir.
Kitap KARTON KAPAKLI cilt bilgisi ile yıllar önce eklenmiştir.
Aleph (İngilizce) adlı eser, Kitap > Edebiyat, Kurgu > Roman > Dünya Edebiyatı kategorisinde İkinci El olarak satıştadır.
Aleph (İngilizce), açıklamalarda belirtilen özelliklerde gönderilecektir. Gerekli görürseniz Soru Sor butonu ile Kabuuk adlı mağazaya ulaşarak kitabın fotoğraflarını isteyebilirsiniz.
Kondisyon: Çok İyi
Ürün kondisyonları ürün açıklamalarında belirtildiği ve/veya ürün fotoğraflarında görüldüğü gibidir. Açıklamada yer alan veya fotoğrafta görülen üründen farklı nitelikte bir ürün gönderilmesi halinde siparişin iadesi/iptali seafoodplus.info güvencesi ile sağlanabilmektedir.
Kargo Ödeme DurumuAlıcı Öder
Ürün Kabuuk tarafından, PTT, Yurtiçi, Aras veya Sendeo Kargoyla gönderilecektir. Kargo ücreti TL dir ve sipariş anında ödenir. Aynı mağazadan veya ortak kargo anlaşmalı mağazalardan bu ürünle birlikte alacağınız diğer ürünler için ek kargo ücreti ödemezsiniz.
Kabuuk - Mağaza Hakkında
Kabuuk'tan merhaba!
SİPARİŞ VERMEDEN ÖNCE LÜTFEN STOK BİLGİSİ SORUNUZ.
Kitapların kondüsyonu ile bilgiler açıklama kısmında mevcuttur. Aklınıza takılan kondüsyon mesajları veya fotoğraflar için mesaj atınız.