Sağlık
Trombositlerin Boyut Olarak Ne Kadar Benzer Olduğunu Gösteren Test: PDW Nedir?
Kan testlerinde görülen değerlerden biri de PDW'dir. PDW, trombositlerin boyut olarak ne kadar benzer olduğunu gösteren bir testtir. PDW değeri, vasküler hastalıklar, veya belirli kanserler ile ilişkili olabilmektedir. Bu aşamada PDW'nin kaç olduğunu da büyük önem arz eder. Uzmanlar, test sonuçlarına göre yorumlamalar yaparak ek tetkikler isteyebilirler.
Bu içeriğimizde PDW hakkında merak edilen bilgilere ulaşabilirsiniz.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
PDW Nedir, Kaç Olmalıdır?
PDW testi, trombositlerin büyüklüklerini ölçmeye yarayan ve vücuttaki dağılımlarını belirlemek amacıyla yapılan testlerden biri olarak ifade edilmektedir. Vücutta bulunan kan sayım işini üstlenen bir test çeşidi olmaktadır. Bu test sayesinde kişinin kanında bulunan hastalıkların teşhisi yapılmaktadır. Birbirinden farklı modelleri ölçen bu test kemiğin içinde bulunan ilik miktarının artmasına katkıda bulunmaktadır. Bu test sayesinde trombositlerin boylarının düzgün olup olmadığı kontrol edilmektedir.
PDW testini alanında uzman olan kişilerin yapması gerekmektedir. Aksi taktirde yapılan ölçüm sonuçları gerçek değerlere sahip olmayabilir. PDW testleri bir kişinin sağlığının yerinde olup olmadığını anlamak için uzmanlar tarafından bakılmak istenen bir test olmaktadır. Bu testlerin normal değerleri % 44 ile 56 civarında olması gerekmektedir.
PDW Yüksekliği, Düşüklüğü Ne Anlama Gelir?
PDW testi kan değerlerinin ölçülerek hastalıkların teşhis edilmesine yardımcı olan bir test olmaktadır. Bir kişide bulunan PDW oranlarının yüksek olmasının hangi anlamlara geldiği şu şekilde sıralanmaktadır:
- Doğum haplarının kullanımı PDW oranlarının yükselmesine neden olmaktadır. Bu durumun hormonlar üzerinde olumsuz etkileri olabilir.
- Bazı bulaşıcı hastalıklar PDW değerlerini yükselterek vücutta birtakım anormalliklere sebep olmaktadır.
- Kanser türleri ve anemi hastalığı da PDW düzeylerini etkileyerek kişinin kendini kötü hissetmesine neden olabilir.
- PDW değerlerinin yüksekliği iltihaplı hastalıkları doğrudan etkilemektedir.
PDW değerinin düşüklüğünün insan sağlığına etkileri şu şekilde olmaktadır:
- Kemik iliğinde birtakım sıkıntılar meydan gelebilir
- Birtakım hastalıklar için alınan ilaçlarla birlikte kan değerlerinin düşmesine neden olabilir.
- PDW değerinin düşüklüğü Hepatit gibi enfeksiyonların vücuda girmesini kolaylaştırmaktadır.
- PDW değerinin düşük olması vücutta bulunan kan değerlerinin de düşük olduğu anlamına gelmektedir.
Tam kan sayımı testinde karşımıza çıkan PDW değeri, kandaki trombosit hücrelerinin dağılım genişliğini simgeler. İngilizce Platelet Distribution Width (Trombosit Dağılım Genişliği) ifadesinin kısaltmasıdır. Peki trombosit ne işe yarar? Kan testlerindeki PDW nedir? PDW değerleri hangi aralıkta olmalıdır? PDW yüksekliği ve düşüklüğü neye işaret eder?
Trombosit (platelet - PLT), kırmızı kan hücreleri (alyuvar - RBC) ve beyaz kan hücreleri (akyuvar - WBC) ile birlikte kanı oluşturan üç hücre grubundan biridir. Trombositler, insan vücudunda en hayati görevlerden birini yürütür: Damarlar hasar gördüğünde meydana gelen kanamaları durdururlar. Bunu, kanın pıhtılaşmasını sağlayarak yaparlar. Kanda trombosit değerlerinin normalin altında olması kanamanın durmayacağı, normalin üzerinde olması ise kanda istenmeyen pıhtılaşmalar oluşabileceği anlamına gelir.
Trombositler kemik iliğinde bulunan, megakaryosit isimli iri hücrelerde oluşur. Bu hücrelerden küçük parçacıklar halinde ayrılarak dolaşım sistemine dahil olurlar. Çekirdeksiz hücrelerdir. Dolaşım sisteminde 8 ila 10 gün hayatta kalırlar. Bu sürenin sonunda dalakta parçalanıp imha edilirler. Bu nedenle kemik iliğinin ömrü dolan veya kanama nedeniyle kaybedilen trombositlerin yerine sürekli olarak yenilerini üretmesi gerekir.
Dolayısıyla, kandaki trombosit sayısı ve trombosit dağılım genişliği, kemik iliğinin ne kadar doğru ve verimli çalıştığını ortaya koyar. Eğer kanda yeterince trombosit yoksa veya mevcut trombositler görevlerini doğru yapmıyorsa, aşırı kanama ve kan kaybı riski ortaya çıkabilir.
Kan damarlarının yaralanması ve kanama başlaması halinde, trombositlere sinyal gider. Kanama noktasına hücüm eden trombositler, damarın hasarlı bölümünün üzerinde birbirlerine yapışmaya başlayarak kümelenirler. Bu sırada, diğer trombositlerin de aynı bölgede toplanmasını sağlayan kimyasal bileşikler salgılarlar. Tüm bu sürecin sonunda, yaralı bölge boyunca bir trombosit birikimi oluşur ve kanama durur.
PDW, kandaki trombositlerin büyüklüğünün dağılımına dair bir ölçüdür. Trombositlerin çok büyük olması yeni üretildikleri, küçülmüş olmaları ise kan dolaşımındaki günlük ömürlerini tamamlamaya yaklaşmış oldukları anlamına gelir. Normal sonuçlarda, trombosit büyüklükleri arasında ciddi bir fark bulunmaması, büyüklük dağılımının ve trombositler arası mesafenin eşit olması öngörülür.
PDW sonuçlarının referans değerleri, kadınlarda 8 fL ile ; erkeklerde ise 9 fl ile fL arasındadır.
Öte yandan, sadece PDW değerine bakarak herhangi bir teşhis konulamayacağı unutulmamalıdır. PDW değerinin referans aralığının dışında ölçülmesi tek başına bir hastalık konusunda kesin bilgi vermez. Ancak olası bir hastalığın teşhisine yardımcı olabilir. Doktorunuz böyle bir durumda muhtemelen ek tetkikler isteyecektir.
Trombosit değerleri genellikle tam kan sayımı testinin bir parçası olarak ölçülür. Bu test rutin bir muayenede istenebileceği gibi, hastanın düşük trombosit sayısına veya bir kanama rahatsızlığına işaret eden belirtiler göstermesi halinde de talep edilebilir. Bu belirtiler şöyle sıralanabilir:
Tam kan sayımında PDW değerinin yüksek çıkması, trombositlerin büyüklüğünün birbirlerinden çok farklı olduğu, kanda aynı anda hem büyük (genç), hem de küçük (yaşlı) plateletler bulunduğu anlamına gelir.
Kemik iliğinde sorunlara işaret edebilecek olan bu durumun sebepleri arasında şunlar sayılabilir:
PDW değerinin düşük çıkması, kanda yeterince trombosit bulunmadığı anlamına gelir. Bu durumun genellikle iki ana sebebi vardır: Kemik iliğinde yeterli trombosit üretimini engelleyen bir sorun olabilir; trombositler bir sebepten ötürü normalden daha hızlı kullanılıyor veya imha ediliyor olabilir. Böyle bir durumda, vücudun niçin trombosit eksikliği yaşadığı mutlaka araştırılmalıdır. Olası sebepler şöyle sıralanabilir:
Yukarıda da belirtildiği gibi, PDW tek başına bir hastalık belirtisi değildir. Dolayısıyla bu değerin referans aralığından yüksek veya düşük olmasına yol açan asıl sebebin belirlenmesi gerekir.
Doktorunuz tam kan sayımındaki testin aralığın dışında çıkması halinde sizin şikâyetlerinizi de dinleyerek ek testler yaptırmanızı isteyebillir. Kemik iliğinde bir sorundan şüphelenildiğinde, kemik iliği biyopsisi yaptırmanız da istenebilir. Doktorunuz bir yandan PDW değerlerinin normalin altında veya üstünde çıkmasına yol açan sebepleri ararken, bir yandan da kısa vadede görülen vitamin ve mineral eksikliğini giderecek ilaçlar tavsiye edebilir. Trombosit değerlerinizi tehlikeli oranda değiştirdiğine inanılan ilaçları kesmeniz veya muadillerini almanız da istenebilir.
Bazı hastaların haftada bir, bazılarının ise gün aşırı trombosit alması gerekir. Trombosit bağışı yapmak, kan bağışı yapmak kadar önemlidir.
Trombosit bağışlamak isteyen kişilerin yaş arasında olması, kilosunun 50 kg olması, en az son 48 saat içinde aspirin, Piroksikam ya da benzer bir ilaç kullanmamış olması, uygun damar yapısına sahip olması ve sağlık durumunun iyi olması yeterlidir.
Trombosit bağışı yaklaşık olarak 90 dakika sürer ve yan etkisi bulunmaz.
FacebookTwitter
Trombositlerin kandaki dağılım alanını ölçmek ve trombositlerin düzgün çalışıp çalışmadığını anlayabilmek adına pdw testi yapılmaktadır. Ele alınan bu değer hemogram yani kan sayımı üzerinden gerçekleşir ve bu şekilde ortaya çıkarılır. Böylece olası pek çok farklı hastalığa karşı önceden tespit ile beraber teşhis üzerinden tedavi yöntemleri ele alınma imkanı yakalanır. Mutlaka belirli olan sağlıklı insan yaşamındaki değere sahip pdw çıkması oldukça önemlidir.
PDW yüksekliği veya düşüklüğü nedir?
Plateletlerin büyüklüğüne bakılmaksızın trombosit üretiminde genç ya da yaşlı olup olmadığı konusunda bilgiler elde edilir. Yani plateletlerin büyüklüğü ne kadar yüksekse bir o kadar genç, bunun aksine ne kadar küçükse bir o kadar yaşlı olduğu ortaya çıkar. Bu doğrultuda PDW yöntemi ele alınmak suretiyle Trombositlerin dağılımı üzerinden ne kadar sağlıklı olup olmadığı anlaşılır. Böylece genç ve yaşlı trombosit tespiti ile beraber değer elde edilir. Eğer bu değer yüksek çıkıyorsa belli başlı bazı hastalıkların ön planda olduğunu göstermektedir.
- Farklı bir iltihap,
- Anemi,
- Belli başlı kanser türleri,
- Enfeksiyonlar,
- Doğum kontrol hapı kullanım üzerinden meydana gelen bazı sorunlar,
Bu tür durumlar karşısında pdw değeri yükselmekte ve hayati risk taşıyan ciddi sorunlar ile karşı karşıya kalınabilmektedir. Tabii aynı durum pdw düşüklüğü için de geçerlidir. Normalin altında çıkması platelet ismi verilen trombositlerin aynı boyutlarda olması üzerinden ele alınır. PDW değerinin düşük çıkması ise belli başlı bazı nedenler üzerinden gerçekleşebilmektedir. Özellikle kemik iliğindeki trombosit üretimi noktasında belli başlı bazı sorunlar yaşandığını göstermektedir.
- Bazı ilaçların oluşturduğu yan etkiler,
- Virüs kaynaklı ortaya çıkmış enfeksiyon, (hepatit, Mono ve kızamık)
- Birtakım kanser türleri,
Bu gibi durumlar ile beraber kan PDW değerlerinin düşük çıkması ile ciddi Hayati riskler meydana gelebilmektedir. Böyle durumlarda gerekli testlerin yapılması ve uzman doktor kontrolü altında tedavi yönteminin uygulanması oldukça önemlidir.
Kanda PDW değer aralığı kaç olmalı?
Trombosit üretimi konusunda kemik iliği görev almaktadır. Bu noktada eğer herhangi bir problem ile beraber üretim söz konusu değilse, o zaman belli başlı bazı sorunların yaşanabileceğini dile getirmek mümkün. Bunlar farklı belirtiler ile ortaya çıkmaktadır ve böyle zamanlarda mutlaka hemen bir doktora başvurulmalıdır. Ele alınan hemogram yani kan sayısı ile beraber yapılan test üzerinden pdw değeri anlaşılır.
Bu doğrultuda sağlıklı bir insanda yapılacak olan test ile beraber PDW değeri, ila fl aralığında olması gerekmektedir. Bu aralık içerisinde olan kişinin pdw değeri normaldir. Yani herhangi bir sorun yaşanmadan trombosit üretimi kemik iliğinde düzenli olarak gerçekleşir. Ancak bu değerlerin aşağısında veya üstünde olduğu zaman mutlaka uzman bir doktora başvuru yapılması gerekmektedir. Bazı belirtiler bu değerin altında ya da üstünde olduğunu anlatır.
- Açıklama getirilemeyen çürükler,
- Burun kanama,
- Küçük yaralanma ve kesikler neticesinde aşırı kanama,
- Mor lekeler,
- Sürekli kızarıklık problem,
- Sindirim sisteminde meydana gelen iç kanama,
Düşürmek veya yükseltmek için ne yapılmalı?
PDW yüksekliği ya da düşüklüğü ortaya çıktığı zaman öncelikle buna neden olan hastalık ortaya çıkarılmalıdır. Bu konuda belli başlı bazı testler uzman doktor kontrolü altında ele alınır. Örneğin kemik iliği biyopsisi gerçekleşebilir. Ortaya çıkan netice ve sonuç doğrultusunda reçete dahilinde ilaç uzman doktor kontrolünde verilebilir. Böylece vücut içerisindeki eksik mineral ve vitamin takviyesi sağlıklı şekilde gerçekleştirilir.
Testler yapılmadan herhangi bir şekilde pdw değerinin düşük ya da yüksek olması kesinlik kazanmaz. Bu sebepten dolayı meydana gelebilecek olası belirtiler karşısında en kısa sürede doktora başvurulması gerekmektedir. Tabii her belirti pdw değeri üzerinden bu tür hastalıkların yaşanacağını göstermez. Ancak yine de tedbir amaçlı mutlaka gerekli testlerin ve tahlillerin ele alınması önemlidir.