mustafa
Peygamberimiz Hz Muhammed hangi savaşlara katılmamıştır?
Seriyyeler hakkında bilgi verir misiniz?
imam
Peygamber efendimiz (SAV) hayatı boyunca hangi savaşlara katılmıştır?
(Paygamberimizin katılmadığı savaşlara SERİYYE denir)
Seriyyelerin sayısı hakkında otuz beş ilâ altmış altı arasında çeşitli rakamlar verilmektedir.
Büyük Bedir Gazvesinden önce bu amaca yönelik olarak dört seriyye ve dört gazve tertipledi. Bunlardan Batn-ı Nahle Seriyyesi hariç diğerlerinde baskın yapılmadığı gibi çarpışma da meydana gelmedi.
Birer ay arayla meydana gelen ilk üç seriyye şunlardır:Birincisi, hicretin 1. yılı ramazan ayında (Mart ) Hz. Hamzanın kumandasında yapılan Sîfülbahr seferi. İkincisi, yine aynı yılın şevval ayında Ubeyde b. Hârisin komutasındaki bir süvarî birliği tarafından gerçekleştirilen Râbiğ seferi. Üçüncüsü, bundan bir ay sonra Zilkade ayında Sad b. Ebû Vakkâs başkanlığında düzenlenen Harrâr seferidir.
Çarpışma meydana gelen dördüncü seriyye ise, hicretten on yedi ay sonra (Receb 2/Ocak ) Abdullah b. Cahş başkanlığında gönderilen Batn-ı Nahle Seriyyesidir.
< Burada, hem seriyyelere örnek vermek maksadıyla ve hem de sonuçları itibarıyla çok önemli olduğu için Batn-ı Nahle Seriyyesi hakkında bilgi vereceğiz. Hz. Peygamber, biraz sonra adı geçecek olan Bedrul-Ûlâ (Birinci Bedir) seferinden dönünce, Receb ayında halası Ümeymenin oğlu Abdullah b. Cahşı, hepsi muhâcirlerden oluşan yedi (sekiz veya on iki olduğu da söylenir) kişilik bir birliğin başına tayin etti; Übey b. Kaba da bir mektup yazdırarak kendisine verdi. Ona, Medinenin doğu tarafındaki Necid yolunu takip etmesini, mektubu iki gün yol aldıktan sonra açmasını, içindeki emri yerine getirmesini ve arkadaşlarından kimseyi beraber gitmek için zorlamamasını söyledi. Abdullah b. Cahş iki gün yürüdükten sonra mektubu açtı ve arkadaşlarına okudu. Mektupta şunlar yazılıydı: "Bu mektubumu okuduğunda Tâif-Mekke arasındaki Batn-ı Nahleye kadar git. Orada Kureyş kervanlarını gözetle". Mektubu okuduktan sonra yola çıkan Abdullah b. Cahş ve arkadaşları, Medineye iki yüz kilometre mesafede bulunan Bahrân (Buhrân) adlı yere vardıklarında, kafilede bulunan Sad b. Ebû Vakkas ve Utbe b. Gazvân develerini kaybettiler. Onu aramak için çıktıklarında yollarını kaybettiler ve kafileden ayrıldılar. Diğerleri ise Batn-ı Nahleye kadar vardılar. Orada beklerken, Tâiften dönmekte olan İbnül-Hadramî başkanlığındaki dört kişilik Kureyş kervanına rastladılar. Savaşın yasaklandığı haram aylardan Receb ayının son günüydü. Abdullah b. Cahş ve arkadaşları o günün Receb ayının son günü mü, yoksa Şaban ayının ilk günü mü olduğu hususunda bir müddet tereddüt ettiler. Ancak daha sonra kervan başkanı Amr b. el-Hadramîyi öldürüp diğer iki kişiyi (Osman b. Abdullah ve Hakem b. Keysan) de esir ettiler. Halbuki Resûlüllah böyle bir şey emretmemişti. Dördüncü şahıs (Nevfel b. Abdullah) ise kaçtı. Abdullah b. Cahş ele geçirdiği ganimeti beşe bölerek, bir hissesini Hz. Peygamber için ayırdı. Geri kalanını da kendi aralarında bölüştüler. Bu sırada ganimetlerin taksimini bildiren âyet[] henüz nâzil olmamıştı. Seriyye mensupları Medineye geldiklerinde, Hz. Peygamber iki esiri hapsetti. Ancak, kendisine ayrılan ganimeti almadı; haram ayda savaşmayı emretmediğini hatırlatarak onları azarladı. Abdullah b. Cahş ve arkadaşları Hz. Peygamberin ve Müslümanların kendilerini kınamalarına çok üzüldüler. Bu arada Kureyş müşrikleri "Muhammed ve arkadaşları haram ayı helâl hâle getirdiler; haram ayda kan döktüler, kervanın mallarını aldılar ve adamları esir ettiler" diyerek müslümanları itham etmeye başladılar. Mekkede bulunan müslümanlar da onlara verdikleri cevapta, olayın Şaban ayında meydana geldiğini söylediler. Bir süre sonra Bakara Sûresinin âyet-i kerimesi nazil olarak durumu aydınlattı. Bu âyet-i kerimede Cenab-ı Allah, Haram Aylarda savaşmanın büyük günah olduğunu, fakat Allahı inkar etmenin, insanları Mescid-i Haramı ziyaretten alıkoymanın ve halkını oradan çıkarmanın daha büyük günah olduğunu, fitne çıkarmanın adam öldürmekten daha beter olduğunu beyan etmektedir. Böylece seriyye mensuplarının haklılığı ortaya çıkmış oldu. Bunun üzerine Hz. Peygamber de kendi hissesine ayrılan ganimeti aldı. Bu arada müşrikler iki esirin serbest bırakılması için Medineye fidye gönderdiler. Fakat Hz. Peygamber, esirleri ancak Sad b. Ebû Vakkas ve Utbe b. Gazvân geri döndükten sonra iade etti. Esirlerden Hakem b. Keysan İslâmiyeti kabul edip Medinede kalırken, Osman b. Abdullah Mekkeye döndü. Bu seriyyeden yaklaşık bir buçuk ay kadar sonra Bedir Savaşı meydana gelmiştir. >
Kayıtsız Üye
Çok güzel süper
Şema
Peygamber efendimizin bizzat kendisi katılmadığı savaşlara ne ad verilir ???
kendisinin katılmadıgı savaşlara seriyye
katıldıgı savaşlara ise gazza adı verilir
Seriyyeler yukarı ilk mesaja eklendi
Biraz daha özetleyerek kisaltacagiz
peygamberimizin katılmadığı savaşlar, peygamber efendimizin katılmadığı savaşlar, peygamberimiz hangi savaşa katılmamıştır
Bu kategoride yer alan Gazve ve Seriyye arasındaki fark nedir? başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Benzer Yazılar:
Kayıtsız Üye
Peygamber efendimiz (sav) yaptığı savaşları uzun anlatabilirmisiniz
melle
Peygamberimizin Savaşları
Peygamberimizin katıldığı savaşlara gazve katılmadığı savaşlara seriye denir.
1. Bedir Savaşı ()
Nedenleri
· · Müslümanların Mekkeyi ekonomik bakımdan zayıflatmak istemeleri. Bu amaçla, Mekkenin ticaret kervanlarını durdurup mallarına el koyarak Mekke ticaretene darbe vurmak istemişlerdir.
· · Muhacirlerin Mekkede kalan mallarını almak istemeler
· · Mekkelilerin müslümanları yok etmek istemeleri
Sonuçları
· · Bedir Savaşı; Müslümanların kazandığı ilk zaferdir.
· · Müslümanların kendine olan güveni arttı.
· · Şam ticaret yolunun denetimi müslümanların eline geçti.
· · İslam savaş hukukunun temeli atıldı.
· · Savaş sonucunda elde edilen ganemetler paylaşıldı.
· · Medine şehir devletinin prestiji arttı.
· · İslamiyet hızla yayılmaya başladı.
· · Mekkeli esirlerin on müslüman çocuğa okuma yazma öğretmeleri koşuluyla serbest bırakıldı.
· · Esir ve kölelerin durumu ortaya çıktı.
· · Uhut savaşının başlamasına neden oldu.
seafoodplus.info Savaşı ()
Nedenleri
· · Müşriklerin Bedir savaşında aldıkları yenilginin öcünü almak istemelir
· · Zengin bir Mekke kervanının müslümanların eline geçmesi
Sonuçları
· · Müslümanların elde ettikleri ilk yenilgidir
· · Peygamberimizin amcası Hz. Hamza şehit oldu.
· · Peygamberimiz yaralandı.
· · Mekkeliler, savaşta galip gelmelerine rağmen, kesin bir sonuca ulaşamadılar.
· · Bu olay, en çok Yahudileri sevindirdiğinden ve Müsriklere yardırm ettiklerineden peygamberimiz bazı Yahudileri Medineden sürdü.
3. Hendek Savaşı ()
Nedenleri
· · Medineden sürülen bazı Yahudilerin Mekkelileri kışkırtmaları
· · Mekkelilerin Müslümanlara kesin bir darbe vurmak istemeleri
UYARI: Selman-ı Farisi adlı İranlı bir müslümanın önerisi üzerine Medinenin etrafında hendekler (çukurlar) kazıldı.
Sonuçları
· · Mekkeliler, şimdiye kadar alışkın olmadıkları bu savaş taktiği nedeniyle başarsız oldular.
· · Mekkelilerin müslümanlar üzerine düzenledikleri son saldırıdır.
· · Bu savaştan sonra Mekkeliler savunmaya, Müslümanlar saldırıya geçtiler.
· · Mekkelilere yardım ettiklerinedn dolayı bütün Yahudiler, Medineden sürüldüler.
UYARI: Uhut ve Hendek savaşları nedeniyle Şam ticaret yolunun denetimi Hayber Yahudilerin eline geçti.
4. Hudeybiye Barışı ()
Nedenleri
· · Peygamberimiz ve arkadaşlarının Mekkeye, hac yapmak amacıyla gitmek istemesi
· · Mekkelilerin, Müslümanlara hac iznini vermek istememeliri
· · Mekkelilerin barış teklifinde bulunmaları
Antlaşmanın Maddeleri
· · Her iki taraf istidikleri kabileyle ittifak yapabilecekler
· · Hac ziyareti bir yıl sonra yapılacak
· · Müslüman olan Mekkeliler, Medineye kabul edilmeyecek
· · Her iki taraf birbirleriyle on yıl savaşmayacak
Sonuçları
· · Mekkeliler, bu antlaşma ile Medine İslam devletini hukuken tanımış oldular
· · Antlaşma maddeleri, önceleri müslümanların aleyhine gibi gözükmesine rağmen daha sonra müslümanların yararına dönüşmüşlerdir.
· · Antlaşma sonucunda Mekke ile Medine arasında yakınlaşma doğdu.
· · Mekkeliler arasında islamiyet hızla yayıldı.
· · İslamiyet arabistan yarımadasında hızla yayıldı.
· · Peygamberimiz civar krallara ve valilere islama devet mektupları gönderdi.
5. Hayberin Fethi ()
Nedenleri
· · Şam ticaret yolunun Yahudilerin denetimine girmesi
· · Hendek savaşında, Hayber Yahudilerinin Mekkelilileri kışkıtmalarından dolayı cezalandırılmasının gerekliliği
Sonuçları
· · Hayber kalesi feth edildi
· · Şam ticaret yolunun denetimi kesin olarak müslümanların eline geçti.
Mute Savaşı ()
Nedenleri
· · İslama davet için Bizansın Basra valisine gönderilen elçinin öldürülmesi
· · Bir müslüman keşif kolunun Gassanilerce pusuya düşürülerek öldürülmesi
Sonuçları
· · Bizans ordusu sayıca çok olmasına rağmen, iki ordu birbirini kesin olarak yenemediler.
· · Müslümanlar çok kayıp verdiğinden, müslümanlar açısından sonuç bakımından olumsuz oldu.
· · Bizansla müslümanların yaptığı ilk savaştır.
· · Bu savaşa peygamberimiz katılmadı
7. Mekkenin Fethi ()
Nedenleri
· · Mekkelilerin Hudeybiye antlaşmasını bazmaları
· · Mekkenin alınarak yarımadanın birliğinin sağlanmasının gerekliliği
Sonuçları
· · Mekke, kan dökülmeden alındı
· · Mekkenin fethi bütün arabistan yarımadasının fethini kolaylaştırdı
· · İslamiyet, hızla yarımadaya yayılmaya başladı.
· · Putperestler, son bir saldırı için hazırlanmaya başladılar.
8. Hüneyin ve Taif Seferi ()
Nedenleri
· · Mekkenin alınmasından sonra sıranın kendilerine geleceğini anlayan diğer putperestelerin hazırlanmaları
· · Mekkeyi müslümanlardan almak istemeleri
Savaşın Gelişimi
Putperestler, önce Hüneyin vadisinde toplandılar. Burada yapılan savaşı kaybedince Taif şehrine çekildiler. Şehir kuşatma sonucu teslim oldu.
Sonuçları
· · Arabistan yarımadasındaki son Putperest muhalefetide yokedildi.
· · Putperestler müslüman oldukalarını bilirerek teslim oldular
· · Hicazın siyasal birliği sağlandı.
9. Tebük Seferi ()
Nedenleri
Bizansın Arabistan üzerine büyük bir sefer düzenleyeceği haberini gelmesi
Sonuçları
· · Tebük bölgesine gelindiğinde habirin asılsız olduğu anlaşıldı
· · Tebük çevresindeki Araplarla anlaşma yapıldı.
· · Gassani arapları müslüman oldularını açıkladılar.
· · Bu sefer, Arabistan yarımadasında siyasal birliğin sağlandığını göstermektedir.
· · Peygamberimizin düzenlediği son seferdir.
peygamber efendimizin yaptığı savaşlar, peygamber efendimizin savaşları, peygamberimizin savaşları
Bu kategoride yer alan Aynı memleketli değiliz diye annem sevdiğim insanla evlenmeme razı değil nasıl ikna ederim başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Benzer Yazılar:
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.a) Medine’ye hicretinden sonra ve bu şehirde İslam toplumunun idaresini üstlendiği on yıl içerisinde küçük ve büyük çaplı olmak üzere birçok savaş meydana gelmiştir.
Allah Resulü (s.a.a) bu savaşların yaklaşık dörtte birine katılarak, savaşı bizzat kendisi komuta etmiştir. Peygamber efendimizin (s.a.a) bizzat katıldığı savaşlara “gazve” denmektedir.
Hz. Resul-ü Kibriya’nın (s.a.a) bizzat katılmayıp, ashabından bir grubu ve birinin komutası altında düşman üzerine gönderdiği savaşlara “seriyye” denir. Yalnız, gönderilen kişilerin birden fazla olması gerekir; zira peygamberin sadece bir kişiyi göndermesi durumunda ona “ba’s” denir.[1]
Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) savaşlarının tamamında ölenlerin toplam sayısını, Taberi kişi, Allame Meclisi “Biharu’l Envar” kitabında kişi, İbn-i Sa’d “Tabakat” kitabında kişi, Yakubi ve İbn-i Hişam’da “Sireyi İbn-i Hişam” kitabında kişi olarak zikretmiştir.[2]
Lua hatası 80 satırında seafoodplus.info: module 'Module:HtmlBuilder' not found.
Lua hatası 80 satırında seafoodplus.info: module 'Module:HtmlBuilder' not found.
Lua hatası 80 satırında seafoodplus.info: module 'Module:HtmlBuilder' not found.
Bu yazımızda Hz. Muhammed döneminde yapılan savaşlar hakkında neden-sonuç ilişkisi içinde genel bilgi verdik.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
İslamiyet ortaya çıktığından beri daha öncesinden oluşan Hristiyanlık ve Musevilik dinleri tarafından küçük görülmüş ve yok edilmeye çalışılmıştır. İslamiyet’in ilk dönemlerinde başka dinlerin ve insanların etkisiyle yok olmamak için Müslümanlar, dinlerini muhafaza etmek için sayısızca savaşa girmişlerdir. Müslümanlar, bir yandan savaşlarla kendilerini müdafaa etmeye çalışırken aynı zamanda seferler düzenleyip İslamiyet’i yaymaya ve Müslüman nüfusunu arttırmaya çalışmışlardır.
İslam Devletinde Hz. Muhammed döneminde savaş, baskın ve savunma niteliğinde bir çok askeri harekat düzenlenmiştir. Bu askeri harekatların bir bölümü Hz. Muhammed tarafından yönetilen, bizzat kendisinin katıldığı ve gazve olarak adlandırılan savaşlardır. Bir bölümü ise Hz. Muhammed döneminde gerçekleşen ama onun doğrudan katılmadığı ve seriyye olarak adalandırılan savaşlardır.
Hz. Muhammed döneminde 27 tane gazve gerçekleştirilmiştir. Seriyyelerin sayısı ise tam bilinememekle birlikte 35 66 arasında bir rakam kaynaklarda yer almaktadır. Hz. Muhammed döneminde yapılan savaşlar;
Mekkeliler, Medine’ye göç eden Müslümanların mal varlıklarını barındıran bir kervanı Şam istikametine göndermeye karar vermişlerdir. Ticaret aracılığıyla kazanacakları maddi gelir ile Müslümanlara karşı savaşmayı hedeflemişlerdir. Müslümanlar, Mekkelilerin bu planını öğrenince, Şam’a doğru giden kervanın Şam’a ulaşmasını engellemek ve göz korkutmak için sefere çıkmışlardır. Savaş, Bedir Kuyularında yer bulmuştur ve Müslümanlar galip gelmiştir. Bedir Savaşı’nda kazanılan ganimetler, savaşan kişilere eşit bir şeklide dağıtılmıştır. Esirlerin çoğu bırakılmıştır.
Mekkeli müşrikler, kaybettikleri Bedir Savaşı’nın karşılığını vermek ve Müslümanların kontrol ettiği Suriye-Mısır ticaret yolunu kontrol altına almak gayesiyle Mekkelilere karşı harekete geçmişlerdir. Hz. Peygamber’in verdiği emire uymayan, Aheyn Tepesi’ndeki yerlerinden ayrılan okçular; Müslümanların savaşta büyük oranda zara görmelerine sebebiyet vermiştir. Savaş sırasında Hz. Muhammed yaralanmış, Hz. Hamza da şehit düşmüştür. Mekkeli müşrikler savaşın sonucunda tam galibiyet sağlayamadıkları için geri çekilmişlerdir. Mekkeli müşrikler hedeflerine tam olarak ulaşamamışlardır.
Uhud Savaşı ile ilgili olarak Uhud Savaşı Nedir? Nedenleri ve Sonuçları başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.
Hendek Savaşı; Mekkeli müşriklerin, Müslümanları yok etmek yolunda gösterdikleri son çabadır. Mekkeli müşrikler son bir kez Müslümanları yıkmak için bu savaşı başlatmışlardır. Savaşta, Medine’nin etrafına hendek kazılarak savunma yapıldığı için adı “Hendek Savaşı” olmuştur. Mekkeli müşrikler, hendeği geçememiş ve Müslümanların savunma gücü karşısında zayıf kalmışlardır. Savaş, şiddetli bir fırtına dolayısıyla bitmiş ve müşrikler geri çekilmiştir.
Mekke’den Medine’ye hicret eden Müslümanlar; Kâbe’ ye gidip Müslümanlık görevleri olan tavaf etme eylemini yerine getirmek ve özledikleri Mekke’ye geri dönmek istemişlerdir. Mekke ile arasında 17 km’lik bir mesafede bulunan Hudeybiye’de konaklamışlardır. Müslümanlar; müşriklere, Mekke’ye gelme amaçlarını iletmeleri için Hz. Osman’ı elçi olarak göndermişlerdir. Ancak elçileri esir alınınca Hz. Muhammed biat almıştır. Müşrikler bu durum karşısında işin ciddiyetinin farkına varmış ve Müslümanlar ile Hudeybiye Antlaşmasını imzalamışlardır. Antlaşmaya göre, o yıl boyunca Müslümanların Mekke’ye gidip umre yapmaya izinleri yoktu. Mekkeli biri Hz. Muhammed’e sığınırsa velisinin sözü ile geri teslim edilecekti, ancak bir Müslüman Mekke’ye sığınırsa geri teslim edilmeyecekti. Hudeybiye Antlaşması, kısa vadede Müslümanların aleyhine olan bir antlaşma gibi gözükse de uzun vadede çok fayda sağlamıştır. Antlaşma sonucunda Kureyş İttifak’ı parçalanmış, İslamiyet hızla dağılmış ve Arap Yarımadasının çok büyük bir kısmı Müslüman olmuştur. Hudeybiye Antlaşması ile Mekkeliler resmen Müslümanları tanımıştır.
Yahudiler, Şam ticaret yolunu tehdit edip ticareti aksatmaktaydılar ve aynı zamanda Mekkeli müşriklerin Müslümanlara karşı daha çok cephe almalarını sağlamaktaydılar. Bu nedenle Hz. Peygamber’ in emiri ile Hayber üzerine sefer düzenlendi ve Yahudiler’ in kalesini kuşatıldı. Kuşatma karşısında zayıf kalan Yahudiler, Şam ticaret yolunda çıkardıkları huzursuzluklara son vermek durumunda kalmışlardı. Bunun sonucunda Şam ticaret yolundaki huzur ve güvenlik sağlanmış oldu.
Hz. Muhammed çeşitli mektuplar veya gönderdiği elçiler aracılığıyla civar ülkeleri İslamiyet’ e davet etmekteydi. Hz. Muhammed, Hristiyan olan Gassaniler’e de bir elçi göndermiştir. Fakat gönderilen elçi Gassani valilerinin birisi tarafından öldürülmüştür. Yaşanan bu olay sonrasında Hz. Muhammed bizzat bir orduyu teşkilatlandırıp, orduyu Gassani bölgesine yönlendirmiştir. Üstüne bir ordu geldiği haberini alan Gassani hükümdarı yardım almak amacıyla Bizans ile iletişime geçmiştir. Bölgeye, Bizans tarafından sevk edilen ordu ile Müslümanların ordusu arasında bir savaş yapılmıştır. Savaşın sonucunda Müslüman ordusu galip gelmiştir. Bu savaş sonrasında, Müslümanlar kendilerinden sayıca ve nitelik bakımından daha üstün olan bir orduyu yenecek seviyeye geldiklerini fark etmişlerdir. Mute Savaşı aynı zamanda Müslümanlar ve Bizans arasındaki ilk savaş olma özelliğini taşımaktadır..
Hudeybiye Antlaşmasının ardından Müslümanlar ve Mekkeli Müşrikler birbirleri ile savaşmama kararı almışlardı. Ancak Mekkeli müşriklerden olan Beni Bekir kabilesi, Müslümanlara bağlı olan Huzaa kabilesine saldırıp antlaşmanın kurallarını çiğnemiştir. Hz. Peygamber bu olay sonrasında öldürülen Müslümanların kan bedelinin ödenmesi ya da Beni Bekir kabilesi ile olan ilişkilerin kesilmesini talep etmiştir. Mekkeliler bu talebi yerine getirmemişlerdir. Bunun sonucunda Hz. Peygamber ordusunu teşkilatlandırıp Mekke’ye doğru yol almaya başlamıştı. Mekke’ye varınca Müslümanlar, kendilerine karşı çok büyük bir direniş ve savunma olmadığı için uzun ve kanlı bir savaş vermeden Mekke’yi ele geçirmişlerdi. Hz. Peygamber’in izlediği barışçıl politika; genel af çıkmasına, esir alınanların özgürlüğünün geri verilmesine ve savaş sırasında alınan malların geri verilmesini doğurmuştur. Mekkenin Fethinde çok fazla can ve mal kaybı yaşanmamıştır. Fetih sonrasında Kureyş müşrikleri, Müslümanlar ve Hz. Peygamber’e karşı daha barışçıl ve düşmanlıktan uzak bir tutum sergilemeye başlamışlardır. Tüm bu gelişmeler Hicaz Bölgesi’nde İslam’ın yayılması kolaylaşmasını ve hızlanmasını sağlamıştır.
Mekkenin Fethi ile ilgili olarak Mekke Ne Zaman Fethedildi? Mekke’nin Fethi Hakkında Bilgi başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.
Huneyn Seferi aynı zamanda Huneyn Gaznesi olarak da anılmaktadır. Kuran-ı Kerim’de adı geçen iki gazveden biri olma özelliğini taşımaktadır. Hz. Peygamber Mekke’den ayrılmadan önce Hevazin ve Sakif putperest kabilelerinin savaş açmaya hazırlandıklarının haberini almıştır. Mekke’de bulunan Müslüman ordusu bu haberin üzerine düzenlenip savaşmak üzere yola çıkmışlardır. Bu sırada Hevazin ve Sakif kabileleri gibi bir sürü putperest kabilenin Taifliler tarafından teşkilatlandırılıp Müslümanlara karşı savaş hazırlıkları yaptığı ortaya çıkmıştır. Tüm bu olaylar gerçekleşirken Hz. Peygamber’in, putperest kabilelere karşı savaşması için düzenlediği ordu çatışmalara girmiştir. Uzun süren savaşlar sonrasından Müslüman ordusu galip gelmiştir. Putperest kabileler de mağlup olmuştur. Huneyn Seferlerinin sonucunda Müslümanlara karşı olan son putperest tehdit de bertaraf edilmiş ve Müslümanların güvenliği sağlanmıştır.
Huneyn Seferleri sırasında putperest kabilelerin arkasında durup onlara destek veren Taifliler, Müslümanlar tarafından büyük bir tehdit olarak görülmüştür. Bundan ötürü Hz. Muhammed, Taifliler üzerine bir sefer düzenleme kararı alıp orduyu düzenlemeye başlamıştır. Müslüman ordusu Taif’e vardığında şehri çevreleyen yüksek surları ve Taiflilerin güçlü direnişleriyle karşılaşmışlardır. Tariflilerin kuvvetli savunmalarını Müslüman ordusu karşılayamamış ve Taif’i fethetmekte başarısız olmuşlardır. Müslümanlar ne kadar mücadele ederlerse etsinler kazanamayacaklarını fark edince geri çekilmişlerdir. Seferin üzerinden bir yıl sonra Hz. Muhammed Taif’e elçiler gönderip, Taiflilerin İslam’ı kabul etmelerini sağlamıştır.
Müslümanların Arap Yarımadası dışındaki bir bölgeye düzenledikleri ilk sefer Tebük Seferi’dir. Suriyeli Hristiyanların; Bizans İmparatoru Heraklius’a Hz. Muhammed’in öldüğünü, Müslümanların güçten düştüğünü, kıtlıkla savaştığını ve yokluktan perişan olduğunu anlatan bir mektup yazmaları sonucunda Bizans ordusu teşkilatlandırılıp Medine’ye savaşmak üzere yola çıktıklarına dair bir haber yayılmaya başlamıştır. Bunun duyumunu alan Hz. Muhammed, yaklaştığını düşündüğü tehdite karşı ordusuyla sefere çıkmıştır. Ancak Müslümanlar Tebük’e vardığında duydukları tüm duyumların yanlış olduğunu fark etmişlerdir. İslam ordusu çatışmaya girmeden, savaşmadan geri dönmüşlerdir. Sefer sırasında Arap Yarımadası dışında kalan bir sürü ülke ve ırk İslamiyet ile tanışmış ve Müslüman olmuştur.