peygamber efendimizin sesi / TRT TSR-TÜRKİYE’NİN SESİ RADYOSU

Peygamber Efendimizin Sesi

peygamber efendimizin sesi

Rüyada peygamber sesi duymak

Rüyada peygamber sesi duymak

Mhmt22
Hocam hayırlı geceler ben ruyaMDA bir duvar gördüm duvarın bir tarafı Mekke imiş diğer tarafı ya amerika ya ingiltere arada duvar var ben Mekke olmayan tarafdayım nasıl gecicem diye düşünürken Mekke tarafından biri kuranı kerim okuyo Ya Rabbi bu ne güzel bir ses diyorum o taraftan biri Bu Seslerin padişahı Davut nebinin sesi diyo o sırada benim oldugum taraftan bir deli geciyor boynunda bagrac bişe satıyor ben ona bakarken bir bakıyorum ki kaybolmusum ama batı tarafında neresi tam hatırlamıyorum ama rüyamdaki ses uyandığınmda hala kulakiklarımdaydı Hayır olsun inşAllah


Yorum: Peygamber sesi duymak

Tohat
Hayırlı geceler. Her yönüyle hayırla tabir edilen bir rüyadır. gönül huzuruna kavuşmaya, sıkıntıları geride bırakmaya tabir edilir. Aynı zamanda Davut (a.s) güzel ahlakına işaret eder. Hakkıyla bilen bir tek Allahtır tabiki.


Yorum: Rüyada peygamber sesi duymak

Kayıtsız Üye
Ben rüyamda sokakta dolaşıyordum ve birden her yer sanki zaman durmuş gibi dönüp kalıyordu sadece ben hareket edebiliyordum sonra birden bir ses ilahi şeklinde salavat getirmeye başladı ve sonra bir ses duydum peygamber efendimiz bana ismimi söyleyerek kuran oku,oku dedi rüyadan uyandığımda hem korkmuş hemde sevinçliydim lütfen rüyamı yorumlayabilir misiniz ?


Yorum: Rüyada peygamber sesi duymak

Tohat
Salih olan bir rüyadır. Yani herhangi bir etkiye maruz kalmadan görülen halis rüyalardan biri olup gerçekle bağdaşan ve aslı gibi kabul edilip uygulanması gerektiğini uyarı olarak alınması gereken bir rüyadır. Doğruyu bilen Allah&#;tır.


havva12
Selamun Aleyküm. Ben bugün rüyamda peygamber efendimiz (s.a.v) sesini duydum havvanur uyan uyan diye seslendi bana ben bir anda irkıldım ve rüyamda La ilahe illAllah Muhammedun rasulAllah dedim ve içimin titrediğini hissettim aynı zamanda yer de titredi sanki sonra yine rüyamda kalkıp kardeşime kübra peygamber efendimiz(s.a.v)&#;in sesini duydum bana havvanur uyan uyan diyordu dedim ve sonra uyandım kardeşim uyuyordu rüya içinde rüya görmüş gibi oldum. enteresandı duyduğum ses o mu emin değilim gerçekmiydi bilemiyorum. yakınımdakiler bana peygamber efendimizle (s.a.v) alakalı rüyalara şeytan cin karışamaz dediler emin olamıyorum yanılmış olabilirmiyim ?


Omer Faruk
Aleykümselam Kardeşim,

Bu tür rüyalarda hiçbir keramet aramayınız, gerçek hayatta İslam ve Allah karşısındaki halinize bakınız. Kimse Hz. Peygamber&#;in yüzünü de bilemez, sesini de bilemez. Zaten islam&#;a göre rüyaların hiçbir bağlayıcılığı yoktur. Sakın ola ki, rüyalara göre hayatınıza yön vermeyin. Selametle kalın.


Kayıtsız Üye
Hayırlı geceler ben rüyada görüyordum gökten kalın bir yağmur yağıyordu bir bakarken büyük bir şemsiye vardı bir bakıyordum yağmur o büyük şemsiyenin ortasında geliyordu biliyordum haz Muhammet o yağmuru yağdırıyordu ben o yağmura koşuyorum koşuyordum ıslanın diye bakıyorum hazreti Muhammet gülerek bana diyordu al bu şemsiyeyi gökten atıyordu bana ama Muhammet sav görmüyorum sesini duyuyorum şemsiyeyi çekerek eve gidiyordum

Lütfen ne alama geldiğini bilen mesaj atın


Tohat
Hayırlı günler. Hayatın göstereceği imtihanlara karşı sabırlı olunması ve görülebilecek durumlara karşı tedbir alınarak hareket edilmesi gerektiğine işaret eder. Olumsuz manası yoktur. Sadece düşünmeden adım atılmamasına işarettir. Hakkıyla bilen Allah hayırlısını etsin.


rüyada peygamber efendimizin sesini duymak, rüyada hz Muhammedin sesini duymak, rüyada hz peygamberin sesini duymak

Bu kategoride yer alan Rüyada kurabiye görmek başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.

Benzer Yazılar:

  • 19 Kasım ,

    Hayırlı sabahlar annem çok zaman önce beni aldıracağı gün peygamber efendimizi rüyasında görüp vazgeçmiş benimde uyumadan önce aklıma geldi keşke bende peygamber efendimizi görsem dedim sabah namazı vakitlerine yakın rüyamda namaz kılıyordum ve efendimiz bana öğüt veriyordu en başım secdedeyken en son Allah’ın yolunda ol dedi ve başımı kaldırdığım an hadi git bunları annene anlat yüzüne Nuhs et mi ne öyle bir kelime kullandı rüyamda namaz bittiği gibi yere düşüyordum anneme anlatamıyordum kilitlenmiştim ağlıyordum.

Hilye-i Saadet (Resulullahın görünüşü)


Sual: Resulullahın görünüşü nasıldı?
CEVAP
Resulullah efendimizin, görünen bütün uzuvlarının şekli, sıfatları, güzel huyları, tamam hayatı, bütün incelikleriyle, çok geniş ve açık olarak, âlimler tarafından, senetleri, vesikaları ile yazılmıştır. Bunlara (Siyer) kitapları denir.

Büyük İslam âlimlerinden imam-ı Ahmed Kastalani hazretlerinin, (Mevahib-i ledünniyye) ismindeki iki cilt kitabından lüzumlu görülen kısımlar, kısaca aşağıya yazılmıştır:
Peygamber efendimizin mübarek yüzü ve bütün a’za-i şerifesi ve mübarek sesi, bütün insanların yüzlerinden ve a’zasından ve seslerinden güzel idi. Mübarek yüzü, bir miktar yuvarlak idi. Neşeli olduğu zamanda, mübarek yüzü ay gibi nurlanırdı. Sevindiği, mübarek alnından belli olurdu.

Resulullah efendimiz, gündüz nasıl görürse, gece dahi öyle görürdü. Önünde olanları gördüğü gibi, arkasında olanları dahi görürdü. Bunu ispat eden yüzlerce hadise, kitaplarda yazılıdır. Gözde görme özelliği yaratan Allahü teâlânın, diğer uzuvda [organda] da yaratmaya gücü yeter.

Yana ve geriye bakacağı zaman, bütün bedeni ile dönüp bakardı. Yeryüzüne nazarı, semaya bakmasından ziyade idi. Mübarek gözleri büyük idi. Mübarek kirpikleri uzun idi. Mübarek gözlerinde bir miktar kırmızılık vardı. Mübarek gözlerinin karası gayet siyah idi. Fahr-i âlem efendimizin alnı açık idi. Mübarek kaşları ince idi. Kaşları arası açık idi. İki kaşı arasında olan damar, hiddetlenince kabarır idi. Mübarek burnu gayet güzel olup, orta yeri bir miktar yüksek idi. Mübarek başı büyük idi. Mübarek ağzı küçük değildi. Mübarek dişleri beyaz idi. Mübarek ön dişleri seyrek idi. Söz söylediği zamanda, sanki dişleri arasından nur çıkardı. Allahü teâlânın kulları arasında ondan daha fasih ve tatlı sözlü kimse görülmedi. Mübarek sözleri gayet kolay anlaşılır, gönülleri alırdı ve ruhları cezb ederdi. Söz söylediği zaman, kelimeleri inci gibi dizilirdi. Bir kimse saymak istese, kelimeleri sayılmak mümkün idi. Bazen iyi anlaşılması için, üç kere tekrar ederdi. Cennette Muhammed aleyhisselam gibi konuşulacaktır. Mübarek sesi, kimsenin sesinin yetişemediği yere yetişirdi.

Peygamber efendimiz güler yüzlü idi. Tebessüm ederek gülerdi. Gülerken, mübarek dişleri görünürdü. Güldüğü zaman, nuru duvarlar üzerine ziya verirdi. Ağlaması da, gülmesi gibi hafif idi. Kahkaha ile gülmediği gibi, yüksek sesle de ağlamazdı, amma mübarek gözlerinden yaş akar, mübarek göğsünün sesi işitilirdi. Ümmetinin günahlarını düşünüp ağlardı ve Allahü teâlânın korkusundan ve Kur’an-ı kerimi işitince ve bazen de namaz kılarken ağlardı.

Resulullah efendimizin mübarek parmakları iri idi. Mübarek kolları etli idi. Mübarek avuçlarının içi geniş idi. Bütün vücudunun kokusu, miskten güzel idi. Mübarek bedeni, hem yumuşak, hem de kuvvetli idi. Enes bin Malik diyor ki, Resulullaha on sene hizmet ettim. Mübarek elleri ipekten yumuşak idi. Mübarek teri miskten ve çiçekten daha güzel kokuyordu. Mübarek kolları, ayakları ve parmakları uzun idi. Mübarek ayaklarının parmakları iri idi. Mübarek ayaklarının altı çok yüksek olmayıp, yumuşak idi. Mübarek karnı geniş olup, göğsü ile karnı beraber idi. Omuz başının kemikleri iri idi. Mübarek göğsü geniş idi. Resulullahın kalb-i şerifi, nazargâh-ı ilahi idi.

Resulullah efendimiz çok uzun boylu olmayıp, kısa dahi değil idi. Yanına uzun bir kimse gelse, ondan uzun görünürdü. Oturduğu zaman, mübarek omuzu, oturanların hepsinden yukarı olurdu.

Mübarek saçları ve sakallarının kılı çok kıvırcık ve çok düz değil, yaradılışta ondüle idi. Mübarek saçları uzundu. Önceleri kakül bırakırdı, sonradan ikiye ayırır oldu. Mübarek saçlarını bazen uzatır, bazen de keser, kısaltırdı. Saç ve sakalını boyamazdı. Vefat ettiği zamanda, saç ve sakalında ak kıl, yirmiden az idi. Mübarek bıyığını kırkardı. Bıyıklarının uzunluğu ve şekli, mübarek kaşları kadar idi. Emrinde hususi berberleri var idi.

Resulullah efendimiz misvakını ve tarağını yanından ayırmazdı. Mübarek saçını ve sakalını tararken aynaya nazar eylerdi. Geceleri mübarek gözlerine sürme çekerdi.

Kâinatın efendisi (sallallahü aleyhi ve sellem) önüne bakarak, süratle yürürdü. Bir yoldan geçtiği, güzel kokusundan belli olurdu.

Peygamber efendimiz kırmızı ile karışık beyaz benizli olup, gayet güzel, nurlu ve sevimli idi. Bir kimse, Peygamber “aleyhissalatü vesselam” siyah idi dese, dinden çıkar.

Güzel huyların hepsi Resulullah efendimizde toplanmıştı. Güzel huyları, Allahü teâlâ tarafından verilmiş olup, çalışarak, sonradan kazanmış değil idi. Bir Müslümanın ismini söyleyerek, hiçbir zaman lanet etmemiş ve asla mübarek eli ile kimseyi dövmemiştir. Kendi için, hiçbir şeyden intikam almamıştır. Allah için intikam alırdı. Akrabasına, Eshabına ve hizmetçilerine tevazu ederek, iyi muamele eylerdi. Ev içinde çok yumuşak ve güler yüzlü idi. Hastaları ziyarete gider, cenazelerde bulunurdu. Eshabının işlerine yardım eder, çocuklarını kucağına alırdı. Fakat, kalbi bunlarla meşgul değildi. Mübarek ruhu melekler âleminde idi.

Resulullah efendimizi ansızın gören kimseyi korku kaplardı. Kendisi yumuşak davranmasaydı, Peygamberlik hallerinden, asla kimse yanında oturamaz, sözünü işitmeye takat getiremezdi. Halbuki, kendisi, hayasından, mübarek gözleri ile kimsenin yüzüne bakmazdı.

Peygamber efendimiz, insanların en cömerdi idi. Bir şey istenip de, yok dediği görülmemiştir. İstenilen şey varsa verir, yoksa, cevap vermezdi. O kadar iyilikleri, o kadar ihsanları vardı ki, Rum imparatorları, İran şahları, o kadar ihsan yapamadılar. Fakat kendisi sıkıntı ile yaşamayı severdi. Öyle bir hayat yaşıyordu ki, yemek ve içmek hatırına bile gelmezdi. Yemek getirin yiyelim veya falanca yemeği pişiriniz buyurmazdı. Yemek getirirlerse yer, her ne meyve verseler kabul ederdi. Bazen aylarca az yer, açlığı severdi. Bazen de çok yerdi. Yemeği üç parmakla yerdi. Yemek sonunda su içmezdi. Suyu otururken içerdi. Başkaları ile yemek yerken, herkesten sonra el çekerdi. Herkesin hediyesini kabul ederdi. Hediye getirene karşılık olarak, katkat fazlasını verirdi.

Çeşitli elbise giymek âdet-i şerifesi idi. Yabancı devlet elçileri gelince süslenirdi. Yani kıymetli ve nefis elbise giyerek, güzel yüzünü gösterirdi. Yüzüğünü mühür olarak kullanırdı. Yüzüğü üzerinde (Muhammedün Resulullah) yazılı idi. Yatağı deriden olup, içi hurma ağacı iplikleri ile dolu idi. Bazen bu yatak üzerine, bazen yere serili deri üzerine, bazen de, hasır veya kuru toprak üzerine yatardı. Mübarek avucunun içini sağ yanağının altına koyup, sağ yanı üstüne yatardı.

Resulullah efendimiz, zekât malı almaz, çiğ soğan ve sarmısak gibi şeyler yemez ve şiir söylemezdi.

Server-i âlem efendimizin mübarek gözleri uyur, kalb-i şerifi uyumazdı. Aç yatıp tok kalkardı. Asla esnemezdi. Mübarek vücudu nurani olup, gölgesi yere düşmezdi. Elbisesine sinek konmaz, sivrisinek ve diğer böcekler mübarek kanını içmezdi. Allahü teâlâ tarafından Resulullah olduğu bildirildikten sonra, şeytanlar göklere çıkarak haber alamaz ve kâhinler söyleyemez oldu.

Bir kimse, Peygamber efendimizi rüyada görse, muhakkak Onu görmüştür; çünkü şeytan Onun şekline giremez.

Nübüvvet mührü
Sual:
Herkese Lazım Olan İman kitabında, (Her peygamberin sağ eli üstünde nübüvvet mührü vardı. Muhammed aleyhisselamın ise, sol kürekteki deri üzerinde, kalbi hizasında idi) diye yazıyor. Bir radyoda okunan ilahide, (Nübüvvet mührü kuluncundaydı) deniyor. Kulunç hastalık değil mi, omuz ve sırt ağrısına denmiyor mu?
CEVAP
İlahiyi yazan kişi, yöre lisanını kullanmış olabilir. Bazı yörelerde, omuz denmiyor da, kulunç deniyor. Bu sözü, (Omzunda nübüvvet mührü vardı) diye anlamak gerekir.

 
 
 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir