kaynağı değiştir]
Ana madde: Zeyd bin Harise
Muhammed, Zeyd bin Hârise'yi evlat edinmişti. Ona Muhammed'in oğlu Zeyd denilmekteydi.
Zeyneb bint-i Cahş, ilk iman edenlerdendi. Muhammed O'nu azatlığı ve evlatlığı Zeyd bin Hârise ile, Hicret'in 5. senesi Zilkade ayında evlendirdi.[5]
Zeyneb'in asil bir aileye mensup, kocası Zeyd'in ise daha önce bir köle ve sonradan hürriyetine kavuşan biri olması; eşler arasında statü farklılığı oluşturmuş, Zeyneb bint-i Cahş eş olarak Zeyd bin Hârise’ye ısınamamış, ailede şiddetli geçimsizlik baş göstermişti. Zeyneb bint-i Cahş, bu evliliği sürdürmek istemiyor, Muhammed'in isteği üzerine sabrediyordu. Zeyd bin Hârise, evliliklerinin birinci yılı dahi dolmamışken Muhammed'e, "Yâ Resûlallah! Ben, ailemden ayrılmak istiyorum" dedi.[6] Muhammed “Hanımını tut ve Allah’tan kork.”[7][8][9] diye cevap verdi.
Ancak Zeyd, Zeyneb’i boşadı.[10]
Zeyd o hanımla alâkasını kesince Biz onu sana nikâhladık tâ ki evlâtlıklarının boşadığı hanımlarla evlenmenin müminler için günah olmayacağı anlaşılsın. Allahın emri işte böylece yerine getirilmiştir.Allahın kendisi için takdir ettiği şeyi yerine getirmesinde Peygamber için bir vebâl yoktur. Daha önce geçen peygamberler hakkında da Allahın kanunu böyledir. Allahın emri, tâyin edilmiş ve değişmez bir hükümdür.3
Muhammed hiçbirinizin babası değildir; o Allahın Resûlüdür ve peygamberlerin sonuncudur. Allah ise her şeyi hakkıyla bilir.6
Peygamber rahmeti İlâhiye hesabıyla size şefkat eder, pederâne muâmele eder ve risâlet namına siz Onun evlâdı gibisiniz. Fakat şahsiyeti insaniye itibariyle pederiniz değildir ki, sizden zevce alması münasip düşmesin! Ve sizlere oğlum dese, ahkâmı şeriat itibariyle siz onun evlâdı olamazsınız!7
Nebî (a.s.m.) götürdüğümü kabul etti ve Bana, Ebû Bekir, Ömer, Osman ve Aliyi (r.a.) çağır. diye emretti. Bu arada daha birçok kimsenin ismini zikretti. Resûlullahın azıcık bir yiyecek için birçok kimseyi çağırmayı bana emretmesine şaştım. Ama emrine aykırı hareket edemezdim. Onların hepsini çağırdım.Bu sefer, Bak, Mescidde kim varsa, onları da çağır. dedi. Öyle yaptım. Mescide gidip, orada namaz kılan kimi buldumsa onlara, Resûlullahın düğün ziyafetine buyurunuz. dedim.Geldiler. Nihayet sofra doldu. Bana, Mescidde kimse kalmadı mı? diye sordu. Hayır!.. dedim.
Bu sefer, Bak, yolda kim varsa, onları da çağır. dedi.
Çağırdım. Odalar da doldu. Gelmeyen kimse kaldı mı? diye sordular.
Hayır, yâ Resûlallah! dedim.
Haydi çanağı getir. buyurduGetirip önüne koydum. Elini çanağın üzerine koyup bereket duâsında bulundu. Bundan sonra, Onar onar halkalansınlar ve herkes kendi önünden yesin. buyurdu.Dâvetliler emredilen şekil üzere oturarak doyuncaya kadar yediler. Böylece bütün dâvetliler bölük bölük gelip yiyip gittiler.Ben çanaktaki hurmaya bakıyordum. Sofada ve odalarda bulunanların hepsi ondan doyuncaya kadar yedikleri hâlde çanaktaki hurma getirdiğim gibi duruyordu.Resûlullah bana, Ey Enes! Kaldır. diye emretti.Ben de çanağı kaldırdım. Sonra da annemin yanına vardım. Hâdiseyi olduğu gibi anlattım. Annem de bana,Hiç hayret etmene gerek yok! Eğer, Allah ondan bütün Medinelilerin yemesini dilemiş olsaydı, hepsi de yer ve doyarlardı. dedi.8
Arapça okunuş
Meal
kaynağı değiştir]
Eleştiriler: Bu sure ve ayetlerle ilgili olarak vahyin Allah'ın arzularından ziyade Muhammed'in arzularını yansıttığı şeklinde eleştiriler yapılmıştır.[11][12][13][14][15]
İslami yorumlar: Dini açıdan "Biz onu sana zevce yaptık" ayetiyle bağlantılı olarak, bu nikâhın Arap geleneklerini bozan ilâhi bir emir ve şer'î hüküm olduğuna inanılır.[16] Bu hükmü toplumda yerleştirmek için Muhammed'in, Allah tarafından Zeynep ile evlendirildiğine inanılır.[6][17]
İslam öncesi dönemde evlatlık, öz evlat gibi görülür, öz evladın bütün haklarına tabi tutulurdu. Bir evlatlığın hanımıyla evlenmek, geleneğe göre babaya yasaktı. Bu döneme ait evlat edinme anlayışını İslamiyet ortadan kaldırarak, evlatlık olanı sadece bir din kardeşi olarak kabul etmiş ve evlatlığın boşadığı kadını / kadınları nikâhlama hususunu manevi babalara helal kılmıştır. (Ahzab Suresi: )
“ | “Allah, evlâtlıklarınızı öz oğullarınız olarak tanımadı. Bu, mücerret sizin ağızlarınızdan çıkan bir sözden ibarettir. Hâlbuki Allah hak söyler ve kullarını doğru yola sevkle hidayette kılar. Evlat edindiğiniz kimseleri babalarına nispet edin”(Ahzab Suresi: ) | „ |