Platonik Ingilizce

İçindekiler

Bu adam, kadını platonik nedenlerle koruma altına almıyor.

That man is not giving her his protection for platonic reasons.

Ama benim yaşımda arkadaşlığın platonik olması yüksek moral anlayışına daha uygun olur.

Moreover, I've arrived at the age where platonic friendship can be sustained on the highest moral plane.

Konuşmalardan siz de bu ilişkinin platonik olup olmadığına karar verebilirsiniz.

And from your talks with her, were you able to decide for yourself whether this relationship was platonic or not?

Platonik değildi.

It was not.

Bir insanın diğeriyle platonik aşk yaşaması bu ikisinin şey olduğu anlamına

You know, just because a person carries a torch for a person that don't mean that the two of them

Platonik de olsa, aşk güzeldir.

Love is beautiful, even if platonic.

Aşkın platonik, ondan ötesini unut.

Your love's platonic, not the other kind.

İnsan bir kızı sevmeli, başkasını platonik olarak bile sevmemeli.

One should love one girl and no other, not even platonically.

Hele de platonik olarak sevmemeli.

Especially not platonically.

Tamamen platonik.

It was purely platonic.

- Bizler platonik dostlarız.

- We're platonic friends.

Platonik arkadaşız.

We're platonic friends.

Platonik bir öpücüktü.

It was a platonic kiss.

Altı yıllık platonik bir ilişki, sonra o gece.

Six years of a platonic relationship, and then that night.

- Çok kısa ve platonik bir şeydi.

It was brief and platonic.

Platonik demiştin.

You said it was platonic.

Platonik and August'a ait, İncil ve Breton kültürleri bu ağaçta.

PIatonic and Augustan, biblical and Breton cultures are on this tree.

Bunun platonik olduğunu sana söylemiştim.

I told you it was platonic between them.

Platonik bir şekilde tabii.

Platonically, of course.

Yıllardır aralarında gizli bir platonik aşk sürüyormuş.

For years their relationship has been strictly platonic. Platonic?

Platonik?

What's that, some kind of bailment?

İki erkek arasındaki ilişki için yegane izin, ilişkinin tamamiyle platonik sürmesidir.

The sole excuse for any relationship between two men is that it remain purely platonic.

İnsanlar, özellikle de genç erkekler, platonik aşkla, fiziksel aşkı ayırmakta zorluk çekiyorlar.

Humans, young human males particularly, have difficulty separating platonic love and physical love.

- Yani platonik aşkla mı?

- Ah, you mean platonic love,

Hayatımda platonik aşktan başka aşkım olmadı.

I've had nothing but platonic love all me life,

Platonik ilişki kavramını.. .. ortaya atan Plato, belli ki bu konuda.. .. oldukça heyecanlanmış.

Apparently Plato who came up with the concept of the platonic relationship was pretty excited about it.

Angela'yla ben platonik olarak birbirimizi tanima asamasindayiz.

Angela and I are just tryin'to get to know each other on a platonic level.

- Yanağıma platonik bir öpücük kondurdu.

- It was a platonic peck on the cheek.

Çünkü iki yetişkin erkek arasında platonik aşk olabileceğini öğrendim.

Because I've learned that platonic love can exist between two grown men.

- Ama efendim neo platonik bir büyü ayini deniyor olmalıyım.

- But, sir. I am supposed to be attempting a Neo-Platonic magical rite.

- Hayır, sadece platonik bir şey bu.

No, we have a strictly platonic relationship.

Romantik aşk, platonik aşk, evlat aşkı.

Romantic love plutonic love, filial love.

Ona sulanıyor olsaydı, en azından onunla erkek erkeğe konuşurdum ama bu platonik bir aşk.

If he was porking her, at least I could deal with him man to man.. .. but this is fruitcake love.

Kötü bir niyet yok, zararsız küçücük, masum bir öpücük bir çeşit yarı platonik bir şey.

No, look, no harm, no foul just a little, small, innocent kind of kind of semi - pIatonic

Roy, yarı - platonik diye bir şey yoktur.

Roy, there's no such thing as semi-pIatonic, Roy.

Evet, o yarı-platonik tatlı masum

Yeah, kind of a semi-pIatonic little sweet innocent

Bak, işten dolayı birbirimizi her gün göreceğiz bence ilişkimizi bir süre platonik seviyede tutmalıyız.

LOOK, I'M SURE WITH WORK, WE'LL SEE EACH OTHER ALL THE TIME. YOU KNOW, I THINK WE SHOULD JUST KEEP THE REST OF OUR RELATIONSHIP PLATONIC FOR A WHILE.

Platonik takılabilirdi, değil mi?

He could've been platonic, right?

Platonik yaşıyoruz iki kardeş gibi.

We live platonically, like brother and sister.

Müvekkilimle olan ilişkiniz tamamen platonik değil mi?

Isn't it true that your relationship with my client is entirely platonic?

Ben Randy, Sidney Prescott'un platonik aşk kölesi.

Randy, the unrequited love-slave of Sidney Prescott.

Yunan.. Platonik aşk insanoğlunun yaşadığı en büyük aşktır.. tabî ki.

Greek love, Platonic love, is the highest form of affection known to man, of course.

Yunanca bi'Aşk yaşıyoruz. ( Platonik )

Bosie doesn't like doing it with me.

- Platonik, değil mi?

- It is platonic, right?

- Yani tamamen platonik olarak.

- In-In a strictly platonic way?

Platonik düşünceler üzerine Vulkan perspektifi.

Vulcan Perspectives on Platonic Thought.

Ama platonik bir biçimde, ben evliyim.

I mean in a platonic way. I'm married.

Benim platonik dostum

Shall I go on?

Onun için platonik olup olmadığını bilmiyorum fakat yaptığı bu.

He sacrificed his career for my sake without a guarantee. He didn't. I don't know whether that's platonic of him or not but it's what he did.

Platonik arkadaşlıklar için söylenen bir söz vardır.

Platonic friendships don't disappoint.