pms dönemi cinsel istek / Premenstrüel Sendrom (PMS)

Pms Dönemi Cinsel Istek

pms dönemi cinsel istek

&#;det d&#;ng&#;s&#; seksi nasıl etkiler?

Haberin Devamı

Bu dönemde âdet kanaması biter ve östrojen seviyesinin yükselmesiyle kadınlar kendilerini daha iyi hissetmeye başlar. Hormon seviyeleri saçları, cildi ve bağışıklık sistemini olumlu yönede etkiler. Dolayısıyla bu dönemde cinsel arzularda bir artış görülmesi beklenir.

28 günlük dilimin on üç ve on beşinci gün arası

Bu dönem kadınların sekse en yatkın oldukları zamanlardan. Ayrıca östrojen seviyesinin yüksekliği cinsel arzular kadar çekiciliğin de artmasını sağlıyor.

28 günlük dilimde diğer âdet dönemine doğru son on üç gün

Bu dönemde östrojen hormonunun seviyesi düşerken progesteron hormonu artışa geçiyor. Progesteron kadınları rahatlatan bir hormon olsa da seviyesi iyice yükseldiğinde vücuttaki sıvının tutulmasına sebep oluyor. Regl dönemi yaklaştıkça vücudu hamileliğe hazırlamak için salgılanmış olan progesteron hormonu seviyesi tekrar düşüyor. Bu düşüş âdet öncesi sendromu olarak bilinen tatsız bir dönemi başlatıyor. Bu dönemde sekse çok da sıcak bakmamak ve cinsel arzularda azalma pek çok kadında görülen bir durum.

Etiket: adet döngüsü ve seks, regl dönemi ve seks, menstrüasyon döngüsü, regl ve cinsellik, âdet döngüsü, kadın ve seks, kadın ve cinsellik, cinsel yaşantı, seks, regl dönemi, âdet, cinsel yaşantı

Regl Döneminin Sizi Yanlızlaştırmasına İzin Vermeyin

 Tahammülsüzlük

Bu belirtilerden bir kaçı, çoğu kadının regl döneminde görülebilir. Bu bozukluklar kişinin yaşamını çok fazla etkilemediği takdirde tedavi önerilmez; ancak 1 sene boyunca bu belirtilerden en az 5 tanesi birlikte görülüyorsa, kişinin özel ve iş yaşamını, işlevselliğini etkiliyorsa bu durumda bir uzmandan yardım almakta fayda vardır.

Aslında bu dönemde progesteron hormonunun dalgalanmalarına ve buna adapte olmaya çalışan bünyenin uyum sağlama çabalarına şahit olunmaktadır. Ancak böyle bir durumla karşılaşan bir kadın öncelikle jinekolojik bir muayeneden geçmeli ve organik sebepler elenmelidir.

Regl dönemini "hastalık" olarak adlandırmayın


Ağrılı menstruasyonlar (adet) genellikle genç kızlarda sık görülür. Kadınlık imajıyla barışık olan toplumlarda menstruasyon zorlukları daha azdır. Özellikle büyümekten korku, cinsel kimliğin tam gelişmemesi, cinsellikten korku, beden bütünlüğüne kötü bir şey olması hissi genç kızlarda görülebilir. Cinsel olarak bastırılmış toplumlarda reglin kötü, pis, hastalık olarak adlandırılması da, genç kızların doğal ve olağan olan bu süreci yaşarken, çarpıtılmış algılarla kafaları karışmaktadır.

Genç kızlara regl öncesi doğru bilgi verin

Genç kızlara regl başlamadan önce anneleri veya güvendikleri başka bir yetişkin tarafından süreç anlatılmalıdır. Bu yaşanan durumun doğal ve olağan bir durum olduğu belirtilmelidir. Özellikle çekingen olan gençlerle, doğrudan sormak yerine, "Senin yaşındaki kızlarda adet görme durumu başlamış olabilir, arkadaşlarınla hiç bu konuyu konuşuyor musunuz?" diyerek sohbete başlanabilir.

Regl döneminizdeyken hassas olduğunuzu yakın çevreniz ile paylaşmalısınız

Kadınların yüzde doksanında regl öncesi ve sırasında öfke ve huzursuzluk oldukça yüksektir. Normal zamanlarda daha fazla tolere edilebilen durumlar bu dönemde daha fazla hayal kırıklığı ve öfke hissi uyandırır. Bu noktada regl dönemi belirtilerini şiddetli yaşayanlar yakın çevreye konu ile ilgili bilgi vermeli, bunun bir sendrom olduğu açıklanmalı, hasta yakınları kişiye daha anlayışlı davranmalı ve yapılan davranışları kişisel algılamamalıdır.

İkili ilişkilerde regl döneminizin arkasına sığınmayı değil, sorunlarınızı çözmeyi deneyin

Ağrılı mensturasyonda organik bir neden yoksa iç ruhsal yapının oldukça etkili olması ve genellikle nevrotik bir yapının varlığı söz konusudur. Normal zamanlarda belli edilemeyen duygular (Özellikle öfke) ve düşünceler bedene yansıtılarak işlem görürler. Özellikle ekonomik ve sosyal olarak bağımsız olan kadınların bu dönemde daha çok ruhsal sorunlar yaşadığı, kültürün ruhsal sorunların görülmesini desteklemediği ortamlarda daha çok fiziksel sorunlar yaşadığı görülmektedir. Özellikle bastırılmış veya baskılanmış kadınların bu dönemde `dokunulmazlık` kazandığı durumlar da az değildir. Örneğin; Günlük yaşamda, ilişkisinde problem olan ve eşine kızan kadın bunu belli edememekte, belirttiğinde daha olumsuz karşılık görmekte ancak periyodik dönemlerde istediği gibi ifade edebilmekte ve karşılığında tepki de almamaktadır. Özel ilgi ve anlayış bir yanda kendi duygu ve düşüncelerini açıkça belirtebilme ve bunları kabul ettirebilme; diğer yanda ikincil kazançları oluşturur. Bu durum hastalığın tedavi direncini artırır. Aslında çiftin ilişkisinde yaşanan ve bahsedilemeyen problem, başka bir şekilde ifade bulmuş olur. Burada altta yatan sıkıntılar çözüldüğünde diğer problemler de büyük oranda düzelir.

Kişi intiharın eşiğine bile gelebiliyor

Bu dönemde var olan psikolojik problemler daha şiddetli yaşanabilir. Örneğin; depresyonda olan bir kişi, bu dönemde depresif duyguların artış göstermesi ile intihara kadar gidebilir. Bu nedenle psikolojik sıkıntıları zamana bırakıp, düşünmemek ve öncelikle yardım isteme davranışını toplumda yerleştirebilmek önemlidir.

Makyaj yapıp, kuaföre gidin 

Regl döneminde pek çok kişi kendini çirkin hissetmektedir. Saçların şekle girmemesi, yüzdeki sivilceli görünüm, vücutta tuz tutulumuna bağlı ödem ve kilo artışına adet sanıcısı da eklendiğinde hayat çekilmez hale gelebilir. Ancak bu dönemde aynalara küsmek yerine; hafif bir makyaj yapmak, kuaföre gitmek ya da güzel hissetmek için kendine zaman ayırmak kişiye iyi gelecektir.

Açık havada yürüyüş yapın

Kişi stres yaratacak ortamlardan mümkünse uzak durmalı, çeşitli egzersizler ve gevşeme teknikleri kullanmalıdır. Rahat kıyafetler ve hafif bir müzik eşliğinde açık hava yürüyüşleri yapılabilir ya da çok fazla efor sarf edilmeyecek hafif egzersiz programları uygulanabilir.

Meditasyon yapın

Bu dönemde kendi kendine olumlu telkin de bulunma, nefes egzersizleri ve meditasyon da işe yarayabilir.

Yeme alışkanlıklarınızı düzenleyin

Kafein alımını azaltmak kendinizi daha az gergin hissetmenizi sağlayabilir. Gerekirse bir diyetisyenden yeme düzeninizle ilgili yardım isteyin.

Ilık duş alın

Bu dönemde terleme fazlalaşacağından duş almanız önerilir. Toplumda bu dönemde duş alınmayacağına dair yanlış bir kanı vardır; ancak ılık duş almanız sizi oldukça rahatlatır ve regl dönemine bir zararı dokunmaz.

Kendinize uygun ürünü tercih edin

Özellikle bu dönemde kadınların ve daha çok genç kızların rahat ve konforlu hissedebilmesi adına uygun boyutlarda ped ya da tampon kullanması önerilir. Böylece sosyal yaşamda sürekli tedirginlik duygusu ve tuvalete giderek sürekli kontrol etme isteği de ortadan kaldırılmış olur.

Arkadaşlarınızla keyifli vakit geçirin

Regl döneminde olumsuz psikoloji çoğu zaman kadınları yalnızlaştırır. Ancak bu dönemi aile ya da arkadaş çevreniz ile geçireceğiniz hoşça vakitler sayesinde daha hafif atlatmanız mümkündür. Kişinin sevdiği insanlarla birlikte yemeğe çıkıp, sinemaya gidip, hoşlandığı aktiviteleri gerçekleştirmesi psikolojisine de iyi gelecektir.

Doktora danışarak antidepresan alabilirsiniz

Ülkemizde yapılan bir çalışmada; kadınlarda regl öncesi döneminde ruhsal belirtilerin daha sık ortaya çıktığı ve bu belirtilerin şiddetinin, regl öncesi dönemde regl sonrası döneme göre daha yüksek olduğu saptanmıştır. Regl dönemi öncesinden başlanarak kullanılan antidepresan ilaçlar bu sürece olumlu etki yapabilmektedir.

Terapi önemli bir seçenektir

Nasıl fiziksel direncimiz düştüğünde hastalıklara daha açık hale geliyorsak, duygusal direncimizin düştüğü noktalarda da -ki mensturasyon dönemi buna bir örnektir- anksiyete artar ve kaygı artışıyla birlikte başka pek çok psikolojik sıkıntı da ortaya çıkabilir.

Regl dönemini oldukça sorunlu yaşayan kadınların terapiye başvurması, bu dönemi daha rahat geçirmelerini, çözülmemiş problemlerine bakabilmelerini, stresle mücadele tekniklerini öğrenebilmelerini sağlar. Ayrıca terapide; kadınlık algıları, cinselliğe bakışları, doğurganlığa bakışları, eş ile ilişkileri, orgazm sorunları çalışılarak sorun üzerinde rahatlama sağlanır.

Premenstrüel sendrom, PMS - Adet öncesi gerginlik

Premenstruel sendrom (PMS) kadınlarda adet kanaması öncesi dönemde başlayan ruhsal veya fiziksel bazı belirtiler topluluğunu ifade eden bir terimdir. Bu belirtiler genellikle adet kanamasının başlamasına bir hafta ortaya çıkar ve adet görülmesiyle birlikte birkaç günde kaybolurlar.

Kadın doğası oldukça karmaşıktır. Kadının doğasını daha iyi anlayabilmek için PMS'nin ne olduğu toplumun her bireyi tarafından bilinmelidir. Özellikle işverenlerin ve eşlerin iletişimde oldukları kadınla ilişkilerinin sağlıklı bir şekilde yürüyebilmesi için bu konu hakkında mutlaka bilgi sahibi olmaları gerekir.

Premenstruel Sendrom Ne Sıklıkta Görülür?

Aslında her kadında adet öncesi dönemde bazı belirtiler ortaya çıkar. Bu belirtilerin amacı kadının adet olacağından haberdar edilmesi ve böylece hazırlıksız yakalanmasının engellenmesidir. Bu belirtiler kadınların yarısından daha azında rahatsız edici, ancak dayanabilecek şiddette olurken, %5 kadın oldukça şiddetli belirtiler hisseder.

Bu aşamada premenstruel belirtiler ile premenstruel sendrom arasındaki ayrımı yapmak önemlidir:

Premenstruel belirtiler kadınların önemli bir kısmında görülürlerken PMS, kadının yaşantısını derinden etkileyen sosyal bir durum olarak kabul edilebilir: Amerika'da yapılan bir istatistiksel çalışma bu ülkede kadınların adet öncesi dönemlerinde daha fazla suç işlediklerini ortaya koymaktadır. Aynı raporda tıbbi veya psikiyatrik bir hastalık nedeniyle hastaneye yatırılan, intihara teşebbüs eden kadınların, çocuklarını normalde önemsenmeyecek ufak bazı şikayetler nedeniyle doktora götüren kadınların önemli bir kısmının adet öncesine yakın günlerde oldukları görülmektedir.

PMS Kimlerde Görülür?

PMS, ergenlik çağından önce ve menopoz çağında çok ender görülür ve bir üreme çağı sorunudur. Sıklıkla yaş arası kadınlarda gözlenir. Ailevi bir eğilim sözkonusu olmasına karşın, sosyal sınıf ve ırksal farklılıklar göstermez. Doğum kontrol hapı kullananlarda belirtiler şiddetlenebilir.

PMS Neden Olur?

PMS'nin nedeni tam olarak belli değildir. Mineral yetersizliği (magnezyum, çinko), vitamin yetersizliği (A, B vitaminleri), hormonal dengesizlik (progesteron hormonu yetersizliği), vücutta aşırı sıvı tutulumu, prostaglandin ve nörotransmitter adı verilen kimyasal maddelerin dengesizliği ve psikosomatik nedenler belirtilerin ortaya çıkmasında muhtemelen etkin roller üstlenmektedirler.

PMS'nin Belirtileri Nelerdir?

PMS en ağır şekliyle ortaya çıktığında tüm vücut sistemlerini etkileyebilir ve bu durumda her organa ait belirtiler meydana gelebilir. PMS belirtileri hafif adet öncesi belirtileri şeklinde olabilir, doktora başvuracak kadar, ancak dayanılabilir şiddette olabilir veya iş kaybına, sosyal ilişkilerde sorunlara, kişide depresyona yol açacak kadar şiddetli olabilir.

PMS'nin ruhsal belirtileri ruhsal çökkünlük, yorgunluk hissi, aşırı uyuma eğilimi, çevreye ilginin azalması, duygu durumunda dalgalanmalar, sinirlilik, gerginlik, hassaslaşma, alınganlık gösterme, ağlama eğilimi şeklinde olabilir.

Memelerin dolgunlaşması, büyümesi ve ileri derecede hassaslaşması şeklinde meme belirtileri olabilir.

Vücutta ödemlere (şişmeler), kısa zamanda kilo alımına, karında şişkinliğe ve elbiselerin dar gelmesine yol açabilecek kadar şiddetli sıvı tutulumu ortaya çıkabilir.

Başağrısı, bulantı-kusma, kabızlık, ishal, iştah artışı, aşırı susama, alkole tahammülsüzlük, cinsel istek artışı, akne (sivilce) ortaya çıkması diğer sık gözlenen belirtilerdir.

PMS Tanısı Nasıl Konur?

Adet öncesi dönemde bazı belirtilerle başvuran her kadına PMS tanısı koymak, kadının gereksiz yere bazı tedavilere ve bunların yan etkilerine maruz kalması anlamına geleceğinden ancak belli bazı kriterleri taşıyanlara PMS tanısı konur.

PMS tanısı koymak için aşağıdakilerin mutlaka var olması gerekir:

1-Belirtiler düzenli olarak ortaya çıkmalı ve kaybolmalıdır: adet döngüsünün ikinci yarısında ortaya çıkan belirtilerin şiddeti giderek artmalıdır.

2-Adet görüldükten sonra belirtiler üç gün içinde kaybolmalıdır.

3-Her adet döngüsünde en az 10 gün süren belirtisiz bir dönem varolmalıdır.

4-Belirtiler arka arkaya en az üç adet döngüsünde görülmüş olmalıdır.

5-Belirtiler iş yaşamı, sosyal yaşamı ve kişisel ruhsal dengeyi etkileyecek kadar şiddetli olmalıdır.

Kadınlar PMS tanısını genellikle kendi kendilerine koyarak doktora başvururlar. Ancak yapılan tıbbi değerlendirmede sıklıkla altta yatan sorunun gerçekte adet öncesi dönemde yaşanan belirtilere kişinin aşırı hassasiyet göstermesinin söz konusu olduğu saptanabilir.

Tanının doğru konabilmesi ve tedavinin doğru bir şekilde verilebilmesi için komple bir jinekolojik sorgulama ve muayene yapılır ve bazı destekleyici laboratuvar tetkikleriyle tanı desteklenir.

PMS Nasıl Tedavi Edilir?

PMS nedeniyle günlük işlerini yapamayacak duruma gelinmesi, sosyal ilişkilerde problemler ortaya çıkması, intihar girişimi, saldırganlık eğilimi gibi psikiyatrik belirtilerin ortaya çıkması PMS'nin en ağır şekli olarak kabul edilir ve tedavi genellikle Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı tarafından uygulanır.

İlaçla Tedavi Yöntemleri:

Çoğu durumda PMS belirtileri yukarıdaki kadar şiddetli değildir ve özellikle bedensel belirtilerin hakim olduğu durumlarda Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı takibinde uygulanan tedavi yöntemleriyle PMS belirtileri dayanılabilecek hale getirilebilir.

Doğum kontrol hapları:

Bu ilaçlar özellikle beraberinde adet düzensizliği ve adet sancısı olan kadınlarda faydalıdır. Ancak bazı kadınlarda doğum kontrol hapı kullanımı PMS'nin ruhsal belirtilerini şiddetlendirebilmektedir.

Ağrı kesici-iltihap giderici ilaçlar:

Belirtiler başlar başlamaz düzenli olarak alındığında ve adet kanamasının üçüncü gününe kadar kullanıldığında bu ilaçlar özellikle PMS belirtileri ile beraber adet sancısı gibi ek belirtileri olan kadınlarda faydalı olabilmektedir.

GnRH analogları:

Bu özel hormon ilaçları yumurtalıkların işlevlerini geçici olarak devre dışı bırakarak östrojen ve progestron hormonu salgısını menopozda olan bir kadındaki seviyelere düşüren ilaçlardır. Dikkatli bir değerlendirme sonrası mutlaka doktor kontrolünde kullanılmaları gerekir. Uzun süre kullanıldıklarında kemik erimesi gibi ciddi sonuçlar doğurabileceklerinden tedavi süresi uzayacaksa beraberinde östrojen hormonu takviyesi yapılır.

Rahimin alınması:

PMS'de tüm yöntemler başarısız kaldığında yumurtalıklarla beraber rahimin ameliyatla çıkarılması şeklinde uygulanan ve en son tercih edilen yöntemdir. Günümüzde etkili ilaçların varlığı sayesinde giderek az uygulanan bir tedavi biçimi haline gelmiştir.

Ödem (şişme) Belirtisinin Ön Planda Olması Durumunda Uygulanacak Tedavi:

Ödem tedavisinde bazı idrar söktürücü ilaçlar fayda verebilmekle beraber, bu ilaçların uzun süre kullanılması ciddi bazı yan etkilerin oluşmasına neden olabilmektedir.

Meme Hassasiyeti Ön Planda Olması Durumunda Uygulanacak Tedavi:

Meme hassasiyeti ön planda olduğunda bu hassasiyetin fibrokistik hastalık gibi diğer meme hassasiyetine neden olabilecek durumlardan ayrımının yapılması çok önemlidir. PMS'ye bağlı meme hassasiyetinin giderilmesinde memeleri alttan iyi destekleyen bir sütyenin gece gündüz kullanılması, kafein alımının kısıtlanması, sigara içilmemesi çoğu kadın için yeterli olmaktadır. Yağ tüketiminin azaltılması, doktor önerisine göre idrar söktürücü ilaçların ve A, B, E grubu vitaminlerin kullanılması bazı kadınlarda oldukça iyi sonuç verebilmektedir.

Ruhsal Belirtilerin Ön Planda Olması Durumunda Uygulanan Tedavi:

Ruhsal belirtiler basit duygusal dalgalanmalar şeklinde olabileceği gibi, ağır depresyon şeklinde de ortaya çıkabilir. Tedavide antidepresan ilaçlar ve gerekli durumlarda psikiyatrik değerlendirme sonucuna göre daha farklı ilaçlar kullanılabilir.

Belirtileri hafif veya orta şiddette olan kadınlar ilaç kullanmadan, aldıkları çeşitli önlemlerle belirtileri hafifletebilirler:

Durum hakkında bilgi sahibi olunması:

PMS belirtileri olan bir kadın "aklını kaçırmadığını" bilmelidir. Belirtilerin giderek kötüleşmeyeceğini, aksine yaş ilerledikçe azalacağını, olayın hormonlara karşı dokuların bir tür hassas bir cevabı olduğunu, birçok kadında bu belirtilerin olduğunu ve belirtilerin tedavi edilebileceğini bilmek çoğu kadında belirtilerin daha hafif hissedilmesi için yeterlidir.

Gıdalar:

Kafein (kahve, çay, çikolata, kola ve bazı ağrı kesicilerde bulunur) başağrısı ve meme hassasiyeti gibi PMS belirtileri şiddetlendirmektedir. Kafein alımının özellikle belirtilerin olduğu dönemlerde kısıtlanması belirtilerin şiddetini azaltmada oldukça etkili olabilir.

PMS belirtileri olan kadınlar özellikle adet döngüsünün ikinci yarısında (yumurtlama sonrasında) alkole karşı aşırı duyarlılık geliştirirler ve bu dönemde alkol alınması PMS belirtilerinin daha şiddetli hissedilmesine neden olabilir.

Sigarada bulunan madde olan nikotin vücutta su tutan hormonların salgısını uyardığı için sigara azaltılmalı, en iyisi tümüyle bırakılmalıdır.

Egzersiz:

Düzenli egzersiz yapılması premenstrual sendrom belirtilerini hafifletmede etkili bulunmuştur. Bu durum muhtemelen egzersizin beyin endorfin seviyesini artırıcı özelliğine bağlıdır. Endorfin vücudun salgıladığı bir morfin türevidir ve "mutluluk hormonu" olarak da bilinir. Bu maddenin rahatlatıcı, gevşetici özellikleri vardır. Haftada en az üç kez yirmişer dakikalık egzersiz uygulanması ve bu uygulamanın düzenli olarak sürdürülmesi PMS belirtilerinin hafifletilmesinde mutlaka fayda verecektir.

Yaşamsal stresin azaltılması:

Gevşeme teknikleri (meditasyon gibi) ve yoga uygulamalarının faydalı olduğu PMS belirtileri yaşayan kadınlar tarafından sıklıkla belirtilmektedir.

Yaşamdan stresi uzaklaştırmak için bilinçli ve istekli olunması ve bu yönde adımlar atılması son derece önemlidir. Bu konuda yardım almak için bir uzmana başvurmak bu konuda atılacak ilk adımdır.

Jinekolojik Sorununuz İçin Muayene Randevusu Alın:

 

 

 

 

 

 

 

 

Jinekolog Dr. Kağan Kocatepe'den mesai günlerinde arası randevu almak için:

13 13
45 02​

Telefonla tıbbi sorularınıza yanıt verilememektedir.

​​

Adres: Nispetiye Cd. 36/3

Levent II Apt. - Kat 2 Daire

Etiler - 1. Levent / İstanbul

Muayene Saatlerimiz:

  • Pazartesi:

  • Salı:

  • Perşembe:

  • Cuma:

  • seafoodplus.info:

Daha fazla bilgi >>

Kadınlarda cinsel istek ve adet d&#;ng&#;s&#; ilişkisi

Cinsel feromonlar çiftleşmeye hazır oluşun bir işaretidir. Koku sistemi tarafından bu feromonlar karşı cins tarafından algılanır. Mesela hayvanlarda idrarla koku bırakma durumu buna örnektir.Çiftleşme döneminde olan bir dişi kedi etrafa idrarla koku bırakarak, erkeklere çiftleşmeye hazır oluşunu idrarındaki bu feromonlar yoluyla anlatır.

Kadında da bu feromonlar terinde, idrarında ve vaginal salgılarında bulunur. Özellikle vaginal salgılar yumurtlama döneminde artar.

Yapılan bir çalışmada, kadınların yumurtlama öncesi koltukaltı ve vulvalarından alınan kokuların erkekler üzerinde cinsel ilgi düzeylerini arttırdığı gösterilmiştir (Cerda-Molida ve ark Front Endocrinol (Lausanne). ;28(4)).

Peki, bu bilgiyi nasıl kullanabilirsiniz?

Mesela çocuk isteyen ancak cinsel istek azlığı çeken biriyseniz, adet döngünüzdeki bu değişikliği bilmek işinize yarayabilir. Yumurtlama döneminde kendiliğinden artan cinsel isteğiniz, cinsel deneyim için doğru bir zaman olabilir.

Bu bilgiyi diğer uçtan kullanmak istersek…

Neden bazı dönemlerde cinsel isteksizlik yaşadığınızın sebebini çözmüş olmak sizi ve eşinizi rahatlatabilir. Cinsel istek ile adet döngünüz arasındaki bağıntıyı kavrayabilmek, size bazı anahtarları sunabilir.

Beden ritminiz olan adet döngülerinizi bilir, tanır ve onunla bağ kurabilirseniz, pek çok cinsel ve doğurganlık sorunları kendiliğinden çözüme kavuşabilir.

Bu konuda desteklediğim bir kadın, "Eşim tam da yumurtlama zamanı birleşme istiyor sanki biliyor gibi" demişti. Aslında bu işin doğasında yukarıda açıkladığım mekanizma yatıyor. Yaşamın devamlılığı, üreme tam da bu mekanizmaya dayanır. Yani her şey uyumla akar. Sen de beden ritimlerinle birlikte akmalısın.

Bedenini izleyerek, doğurganlığını düzenlemek

Diyeceğim o ki sevgili kadınlar, bedeni dinlemek, onun rehberliğine güvenip işaretleri takip etmek yaşamın devamlılığı için bizlere sunulmuş birer nimettir aslında Adet döngüsü ile çalışmayı öğrenmek gerek. Her ay Kadıköy'de bir grup kadınla bir araya gelip deneyimlediğimiz buluşmalar, tam da aradığın çözüm alanları olabilir. Bedendeki işaretleri okuyabilmek, adet döngüleri ile uyum halinde olabilmek bedeni tanımaktan geçiyor. Mutlu bir cinsel yaşam, çocuklukta aktarılan olumsuz cinsel mesajların, bir uzman eşliğinde ortaya çıkarılması ve uygun olanlarla değiştirilmesinden geçiyor

False

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir