polat memati mezarlıkta / Kurtlar Vadisi ağlatacak! Memati oğlunu toprağa veriyor! - Medyafaresi

Polat Memati Mezarlıkta

polat memati mezarlıkta

kaynağı değiştir]

Ali Candan iken hayatını kurtardığı Zeynep Oğuz ile Polat Alemdar olarak yeniden bir araya gelir. O da ismini Asya Tuna olarak değiştirmiştir. Zaman zaman yakınlaşsalar da ciddi bir ilişkileri olmamıştır.

Diğer[değiştir kaynağı değiştir]

En son Kosova'da iken Aslan Akbey, onu yurda çağırmıştır ve en zor görev olan Kurtlar Vadisi Operasyonu görevini vermiştir. Ali Candan bunun için ailesi ve sevgilisi Elif Eylül ile vedalaştıktan sonra estetik bir ameliyat olmuştur ve yüzü değiştirilmiştir. Kendisine yeni kimlik olarak Polat Alemdar kimliği verilmiştir ve Ali Candan, trafik kazasında öldü olarak gösterilmiştir. Böylece Ali Candan, Polat Alemdar olmuştur.

Kurtlar Vadisi Operasyonu'nda amaç, mafyanın en tepesindeki güç olan Kurtlar Konseyi'nin çökertilmesiydi. Bu görev çok zordu ve Kurtlar Konseyi çok güçlüydü. Öyle ki konsey Türkiye Cumhuriyeti'nin yıllık millî gelirinin yarısı kadar bir parayı kontrol ediyordu. Polat Alemdar, Duran Şatıroğlu'nun yeğeni olarak gösterilmişti. Aslan Akbey, durumu Duran Emmi'ye anlatmıştır. Bunun üzerine Duran Emmi, kendilerine yardımcı olmayı kabul etmiştir. Böylece Polat Alemdar, Duran Emmi'nin kıraathanesinde durmaya başlamıştır. Buradayken ileride en çok sevdiği insanlardan olan Seyfo Dayı ve Süleyman Çakır ile tanışacaktır. Seyfo Dayı, Duran Emmi'nin sağ koluydu ve Emmi'nin ölümünden sonra her zaman Polat'a yardımcı olmuştur. Süleyman Çakır geçmişte hapisteyken, kendisine Duran Emmi'yi öldürmesi karşılığında çok büyük para verileceği söylenmesi üzerine Duran Emmi'yi abdest alırken öldürecekti ki kendi babasının da kendisine abdest alırken öldürüldüğünü hatırlayınca onu öldürememiştir. Bu olaydan sonra Süleyman Çakır ile Duran Emmi'nin yolu hiç ayrılmamıştır. Duran Emmi, Çakır'a birçok yardımda bulunmuş hatta Çakır'ın kardeşi Derya Çakırı okutarak onun bir mimar olmasını sağlamıştır.

Süleyman Çakır, aynı zamanda Kurtlar Konseyi'ne bağlıydı ve Testere Necmi'nin hiyerarşisindeydi. Çakır, bir gün Duran Emmi'yi ziyarete geldiğinde Polat ile tanışmıştır. Bu tanışmadan sonra, Çakırla arası açık olan Kurtlar Konseyi'nin İstanbul Sefiri Şevko, bir suikast ile Emmi ile Çakır'ı öldürmek istemiştir. Emmi ile Çakır kıraathaneden çıkarken, Şevko'nun adamları arabadan çıkarak onları öldürmeye çalışmış fakat Polat, Emmi ile Çakır'ı yere yatırarak canlarını kurtarmıştır.

Bundan sonra Polat ile Çakır can dostu oldular. Çakır ile Şevko arasındaki husumetin sebebi, kumarhane açma hakkının Şevko yerine Çakır'a verilmesiydi. Çakır'ın Şevko ile arası açılınca Konsey araya girerek bir barış sağlamış fakat bu barış çok kısa sürmüştür. Şevko'nun Duran Emmi ile de arası açıktı çünkü Şevko, Kanlıca sırtlarındaki evleri zorla zapt ederek oraya yeni binalar dikmek istiyordu ama Kanlıca sakinleri bunu reddediyordu.

Evi Kanlıca'da bulunan Polat'ın çok sevdiği ve sonra dan üvey babası olduğunu öğrendiği Ömer Candan, bu yüzden Duran Emmi'den yardım istemiştir. Bunun üzerine Emmi, Şevko'nun yazanesine gitmiş ve ona Kanlıca işinden vazgeçmesine söylemiştir. Şevko bundan dolayı Duran Emmi'ye düşman olmuştu. Şevko, Konsey'in üyesi olan Tombalacı Mehmet'in liderliğinde kurulan sehemde yer almış ve Tombalacı'dan başka sınır kapılarını kontrolü altında tutan Tuncay Kantarcı ve çok büyük miktarda parası olan İplikçi Nedim ile işbirliği yapmıştır.

Bu sehemde amaç, İsrail'den gelecek olan uçaksavar mermilerini Irak'a ulaştırmaktır. Ancak bunu öğrenen Aslan Akbey, uçaksavar mermilerini taşıyan tırları Cizre'de durdurdu ve bu mermilerin ileride kullanılmak üzere gömülmesini emretti. Bu işte de başarısız olan Şevko, bir gazeteciye mektup yazarak her şeyi anlatacağını, amacının sadece kendisini aklamak olduğunu söylemiştir.

Bundan haberdar olan Tombalacı, Şevko'yu öldürtmek için Şevko'nun saklandığı hastaneye adamlarını göndermiş ayrıca Çakır ile Polat'da, Şevko'yu sehem konusunda konuşturmak için hastaneye gitmişlerdir. Ancak Aslan Akbey, herkesten erken davranarak Şevko'yu konuşturdu ve sehemi Tombalacı'nın kurduğunu öğrendi ve Şevko'yu pencereden atarak öldürdü.

Daha sonra Tombalacı Mehmet, Çakır'ın açtığı kumarhaneyi kendisine vermesini istedi ancak Çakır bunu kabul etmeyince kumarhaneyi tarattı ve birçok kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebep oldu. Ölenlerden biri de Çakır'ın kızkardeşi Derya idi. Gene Polat ile Elif'te yaralanmıştı hatta Elif, omuriliğine mermi isabet etmesinden dolayı felç olmuştu ancak ileride fizik tedavi ile iyileşmiştir.

Tombalacı, Çakır'ı öldüremeyince, birçok kez daha Çakır'ı öldürmek istemiş fakat hepsinde başarısız olmuştur. Çakır, iyileşince mahkemede yargılandı ve kumarhane işletmekten dolayı mahkûm edilerek hapse gönderildi. Daha sonra, Elif, Polat, Memati ve Seyfo Dayı'nın çabalarıyla kurtuldu. Karahanlı, Tombalacı ile Çakır arasındaki meseleyi sona erdirmek için Tombalacı'yı yurtdışına göndermeye karar verdi.

Karahanlı'nın sağ kolu ve Konsey üyesi Kılıç, Çakır ile görüşürken bunu Çakır'a bildirmiş ve Tombalacı'nın nereden hangi yatla gideceğini de Çakır'a söylemiştir. Çakır ve Polat, Tombalacı gelmeden önce yata baskın yaptılar ve kaptanla mürettebatın elini kolunu bağladılar. Böylece Tombalacı gelince onu pusuya düşürdüler ve yakaladılar. Tombalacı'yı, tarattığı kumarhaneyi getirdiler ve onu bir masaya bağladılar. Çakır, beyzbol sopasıyla Tombalacı'nın bütün kemiklerini kırdı ve Polat, Tombalacı'nın kafasına sıktı. Böylece Tombalacı'dan hesap sorulmuş oldu.

Süleyman Çakır, Şevko'nun ölümünden sonra bir süre boş kalan İstanbul Sefirliği'ne getirildi. Çakır, sefir olunca İstanbul'daki tüm küçük mafyaları mekanına davet etti. Ancak Cerrahpaşalılar sorun çıkarsalar da Cerrahpaşalı Metin, Çakır'ın mekanına geldi. Çakır, bu mafyalardan kendisine biat etmelerini istedi. Cerrahpaşalı Metin, sorun çıkarınca Polat, ona biat etmesini söyledi. Polat, Metin'den "Sen kimsin lan racon kesiyorsun?" şeklinde bir cevap aldı. Bunun üzerine Polat, "Racon kesmiyorum, kafa kesiyorum" diyerek Cerrahpaşalı Metin'in kafasını kesti. Diğer mafyalar da biat ettiler.

Ancak Cerrahpaşalı meselesi burada bitmedi. Konsey'in bir üyesi olan ve Konsey'in suikast işlerini yürüten Testere Necmi, Cerrahpaşalılar'dan yana oldu. Cerrahpaşalı Metin'in abisi Cerrahpaşalı Halit, intikam için yanıp tutuşuyordu. Çakır'a biat eden mafyalarda biatlarından döndüler ve Halit'den yana oldular. Laz Ziya'nın kızını hapsetmiş olduğu evi öğrenen Testere Necmi, Halit'i oraya yollayarak Çakır'ı bizzat pusuya düşürdü. Halit de o eve saklandı. Çakır, evi bulunca eve girdi ve Meral'in yanına giderken Halit tarafından pusuya düşürüldü. Bunun sonucunda ağır yaralandı. Polat, Çakır'dan sonra eve gelince Meral'in ellerini ve ayaklarını bağlayan iplerini çözdü.

Daha sonra Çakır'ı alarak hastaneye götürdüler. Fakat Çakır tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı ve öldü. Polat Alemdar, biatlarından dönen mafya babalarının hepsini Çakır'ın ölümüyle aynı gece öldürdü. Gene aynı gece, Cerrahpaşalı Halit'in evini bastı ve Memati, Halit'i boğarak öldürdü. Böylece Polat, Çakır'ın hesabını sordu ve başta Memati Baş olmak üzere Çakır'ın tüm adamları Polat'ın adamı oldular.

Aslan Akbey, başına buyruk istihbaratçılardan olan Pala ve ekibi tarafından öldürüldü. Daha sonra da Seyfo Dayı'yı da aynı şekilde öldürdüler. Bunun üzerine Polat, Pala'yı yakaladı ve Aslan Akbey'i kimin emriyle öldürdüğünü sordu ve Kirve cevabını aldı. Daha sonra Pala, Polat tarafından öldürüldü ve bir çukura atılarak üstüne beton döküldü. Seyfullah Yördem'in namı diğer Seyfo Dayı'nın cenazesi sırasında Kirve, Polat ve Laz Ziya ile Kılıç'a, mezarı göstererek hepinizin geleceği yer burasıdır dedi.

Bundan sonra Polat, Konsey üyelerinden Laz Ziya ile bir olarak Kirve'yi yakaladılar. Daha sonra Kirve'yi, Halo Dayı'ya teslim ettiler. Halo, Kirve'nin vaktiyle zulüm edip delirttiği Deli Mesut'u akıl hastanesinden aldı ve bir odaya aldı. Daha sonra Kirve'yi de o odaya attı. Mesut, bir gözlük camıyla Kirve'yi paramparça etti. Polat'ın öz babası Mehmet Karahanlı'nın amacı, dizide pek çok insanın bildiğinin aksine bizzat Dünya'nın düzenini değiştirmeyi planlayan bir amacı olan Tapınak Şövalyeleri'ni bertaraf edip dünyada hâkim bir güç haline gelmekti ancak zaafı onu ele verdi.

Tek zaafı yıllar önce Aslan Akbey tarafından kaçırılan oğlu Efe Yakup Karahanlı, (Polat Alemdar veya Ali Candan)'dır. Oğluna karşı olan zaafı onu bitirmiştir. Mehmet Karahanlı, Tapınakçılar tarafından öldürüldü. Karahanlı'nın ölümünden sonra KGT'nin (Kamu Güvenliği Teşkilatı) kurucusu olan Doğu Eşrefoğlu, Polat'a gerçekleri anlatarak kendisinin Mehmet Karahanlı'nın oğlu olduğunu söylemiştir. Böylece Polat geçmişini öğrenmiştir. Polat, kendisinin aslında Ali Candan olduğunu, görev amacıyla Polat olduğunu ailesine anlatmıştır ve ailesine büyük bir sevinç vermiştir.

Mehmet Karahanlı'nın ölümüyle iyice güç kaybeden Kurtlar Konseyi'ne rakip olarak, İbrahim Ahıskalı'nın lideri olduğu Rus Konseyi Türkiye'ye gelmiştir. Ancak bu Konsey'in üyelerinin tamamı, gene bu Konsey'in üyesi olan Akrep Bekir'in ihanetiyle Memati tarafından helikopterden taranarak öldürüldü. Kongrenski adlı örgütün lideri ve eski bir KGB ajanı olan Tilki Andrei, Rus Konseyi'ni denetlemeye, inisiyatifine bağlı olarak da öldürmek için Türkiye'ye gelmişti.

Fakat Polat'ın bu konseyi ortadan kaldırması üzerine Tilki, ilk önce Konsey'e ihanet eden Akrep Bekir'in yatağına bir akrep koyarak Akrep Bekir'i öldürdü. Tilki Andrei, daha sonra Polat'ın beş adamını kaçırdı ve Polat'tan Samuel Vanunu'nun kellesini istedi. Fakat verdiği süre dolmadan Polat'ın 3 adamını öldürdü ve Rusya'ya geri döndü.

Polat Alemdar, bizzat Mehmet Karahanlı tarafından yazılan Kripteks adındaki belgeleri ele geçirmiştir. Fakat Kripteks'i açamamıştır. Çünkü Kripteks'in anahtarı Karahanlı'nın sağkolu Kılıç'ın çakısıydı. Kurtlar Konseyi'nin üyesi ve Karahanlı'nın avukatı olan Nizamettin Güvenç, tek başına Türkiye'ye hakim olmak istedi. Bunun sonucunda Konsey'in son kalan üyelerinden Laz Ziyayı hapishanede şişletti ve Kılıç'ı, çakısını kalbine saplayarak öldürdü. Böylece Kripteks'in anahtarı Nizamettin'in eline geçti.

Ancak Nizamettin çok geçmeden Polat Alemdar tarafından yakalandı ve asılarak öldürüldü. Kılıç'ın çakısıyla Kripteks'i açan Polat, bundaki bilgileri aldı. Kripteks, daha sonra Polat'ın adamı Nevzat tarafından, Elif Eylül'ün defni sırasında Elif'in mezarına atıldı ve böylece burada gizlendi. Elif Eylül, Nazife Candan'ın ona Polat'ın Ali olduğunu söyleyince şoka girmiş ve bitkisel hayata girmişti. Polat Alemdar Suriye'den döndükten sonra ona veda edememiş. Son defa onu gördükten sonra da Elif Eylül'ün bağlı olduğu bilgisayardan fişi çekilmiş ve ölmüştür.

Polat Alemdar, tüm bu olaylardan sonra, Los Angeles'a giderek Tapınakçılar'ın Dünya Baronu Amon ile görüştü. Amon, Polat'tan, Kripteks'i istedi. Polat Kripteks'i vermedi ve Amon ile bir anlaşma yaparak Türkiye'ye geri döndü. Türkiye'de, faaliyetlerinden dolayı mahkemede yargılanan Polat, serbest bırakıldı.

Polat Alemdar, Dünya Baronu tarafından Baronluğa kadar yükseltilmiş, hatta masonik bir örgüt tarafından Lübnan başbakanı Fuad Sinyora'ya zorla suikast düzenlemesi için Suriye'ye dahi gönderilmiştir.

Kurtlar Vadisi Irak[değiştir

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir