Portakal Kabuğu Sirkesi Içilir Mi

Kış aylarının en sevilen meyvelerinden biridir portakal, hem tadı ile hem de bizlere kattığı vitaminler ile her zaman favori meyvelerdendir. Yalnız portakal tüketiminde dikkat edilmesi gereken çok önemli bir nokta vardır. Portakalın faydalı olduğu kadar kabuğunun da faydaları saymakla bitmez. Portakal tükettiğinizde kabuklarını sakın atmayın. Çünkü portakalın kabuğu portakalın iç kısmından çok daha yoğun ve sağlık için faydalı bileşenlere sahiptir.

Portakal kabuğunu doğrudan tüketmek acı bir tadı olduğundan dolayı zordur. Aslında bu acımsı tat portakal kabuğundaki bileşenler olarak tanımlanabilir. Portakaldan daha yoğun içeriğe sahip olan portakal kabuğu bileşenleri arasında karbonhidrat, lif, protein ve portakal yağı bulunmaktadır. Portakal kabuğunu kolay tüketebilmeniz için farklı yöntemler farklı alternatifler vardır.

Portakal Kabuğunun besin değerleri nelerdir?

Portakal kabuğunun gramında 25 gr karbonhidrat, 11 gr lif, gr protein ve 1 gr portakal yağı bulunur. gr portakal kabuğu yaklaşık kaloridir, A, B ve C vitaminlerinden, demir, kalsiyum, çinko, bakır, magnezyum minerallerinden ve tangeritin, nobiletin ve d-limonen gibi fitokimyasal maddelerden çok zengindir.

Portakal Kabuğunun Faydaları nelerdir?

1.Portakal kabuğu cilde faydalıdır;

Cilt lekeleri ve koyu lekeler portakal kabukları ile azaltılabilir. Portakal kabukları cilt tonunu geliştirmeye yardımcı olur. Portakalın içerisinde bulunan C vitamini içeriği, cildinizin esnekliğini korumasına yarar, cildi gerginleştirerek parlaklık, canlılık kazanmasını sağlar, donukluğu önler ve sağlıklı bir parlaklık katar. Hatta cildi güneşin zararlı ultraviyole (UV) ışınlarından korur. Ayrıca portakal kabuğu, ciltte bulunan sivilce ve sivilce izlerini kaybetmede doğal bir çözüm olarak bilinir.

Portakal kabuğu özellikle ciltte bulunan enfeksiyon hastalıklarıyla mücadele eder.

Portakal Kabuğu ile cilt maskesi;

Hazırlanışı;

• 1 çay kaşığı bal

• 2 çay kaşığı portakal kabuğu tozu

• 1 ufak kasede yoğurt

1 çay kaşığı bal ile 2 çay kaşığı portakal kabuğu tozu ve yoğurdu karıştırarak bir maske yapın. Bu maskeyi nazikçe ve dairesel hareketlerle masaj yaparak yüzünüze ve boynunuza uygulayın. Yaklaşık 20 dakika yüzünüzde bekletin ve ardından ılık su ile yıkayıp durulayın. Bu yüz maskesini haftada 2 veya 3 kez kullanın.

Portakal kabuğu tozu hazırlamak için kabukları yaklaşık 3 gün boyunca güneşte kurutun.

2.Portakal kabuğu yaşlanma belirtilerini azaltır;

Portakal kabuklarındaki güçlü antioksidanlar, serbest radikalleri göndermeye yarar. Bu serbest radikaller cildin yaşlanmasını hızlandırır ve kırışıklık, ince çizgiler ve cilt sarkmalarını teşvik eder. Ayrıca sağlıklı cilt hücrelerine zarar verir. Ayrıca büyük bir cilt toneri olarak sıkılaştırıcı özelliklere sahiptir.

Portakal kabuğu ile yaşlanma karşıtı maske;

Hazırlanışı;

• Bal

• Portakal kabuğu tozu

• Yulaf ezmesi

Bir maske hazırlamak için yeterli bal ile 1 er yemek kaşığı portakal kabuğu tozu ve yulaf ezmesi tozunu karıştırın. Maskeyi yüzünüze ve boyun bölgesine sürün. Daha sonra, 30 dakika süre ile beklemeye bırakın ve soğuk suyla durulayın. En iyi sonuçlar için bu anti-aging yüz maskesini haftada bir defa kullanın.

3.Portakal kabuğu dişleri beyazlatır;

Taze portakal peelingi dişlerde biriken sarı katmanı azaltabilir. Portakal kabuğu, özellikle sigara lekesini giderir.

Portakal kabuğu ile diş beyazlatıcı maske;

Hazırlanışı;

2 ila 3 dakika süreyle, portakal kabuğunun iç tarafını(beyaz kısmını) dişlerinizin üzerine bastırın ve yavaşça ovalayın. Ardından ağzınızı ılık su ile çalkalayın. Sonuçtan memnun olana kadar yöntemi günde iki defa tekrar edin.

Alternatif olarak, biraz portakal kabuğu tozu ve biraz suyu karıştırarak bir macun hazırlayın hazırlayın. Diş fırçanızın üzerine bir miktar dökün ve dişlerinizi fırçalayın. Yöntemi bir kaç hafta boyunca günde iki kez tekrarlayın.

4.Kötü kolestrolü düşürür;

Portakal kabuğu kalp hastalığı ve kalp krizi de dahil olmak üzere kalp-damar hastalığı riskini azaltır. Vücutta ki düşük yoğunluklu lipoproteinleri (LDL veya “kötü” kolesterol) azaltmaya yardımcı olabilir. Kabuklarda ki zengin pektin ve doğal çözünür lif, kolesterolü ve tansiyonu azaltmaya yardımcı olur.

Portakal kabuğunu, günde iki kez çayını yaparak veya yiyecek ve içeceklerinize rendeleyerek tüketebilirsiniz.

5.Portakal kabuğu bağırsak hareketlerini düzenler;

Portakal kabukları sindirim sitemi sağlığını korur ve başta bağırsaklar olmak üzere sindirim siteminin temizlenmesinde önemli rol oynar. Yüksek diyet lifi sayesinde kabızlığı önler ve bağırsak hareketlerini düzenlemeye yardımcı olur. Portakal kabuğu hazımsızlık, gaz, bağırsak sendromu, şişkinlik ve mide ekşimesi dahil olmak üzere çeşitli sindirim bozukluklarını tedavi etmeye yardımcı olur. Ayrıca, portakal kabuğundaki pektin, kalın bağırsaktaki yararlı bakterilerin büyümesi için faydalıdır.

Sindirimi geliştirmek için yemek yedikten sonra, bir bardak portakal kabuğu çayı içebilirsiniz.

6.Portakal kabuğu kilo vermenizi hızlandırır;

Portakal kabuğu metabolizmanın hızını arttırarak daha fazla yağ yakmayı ve dolayısıyla kilo vermeyi kolaylaştırır. Portakal kabuğunun içerisinde birçok besin bileşenleri mevcuttur, özellikle C vitamini, bu antioksidan ve vitaminler yağ yakmanıza yardımcı olur. Hızlı kilo vermek için, bu süreçte kahve, çay ve gazlı içecekler yerine portakal kabuğu çayı içmeniz gerekiyor.

Portakal Kabuğu Çayı;

Hazırlanışı;

• 1 adet portakal kabuğu

• 1 fincan sıcak su

• Bal

Birkaç adet portakalın kabuğunu serin, kuru bir yerde kurutun. 1 fincan sıcak suya 1 yemek kaşığı kurutulmuş portakal kabuğu koyun. Ağzını kapatın ve 10 dakika boyunca dinlendirin. Soğumaya bırakın ve içine biraz bal katın. Bu bitki çayından günlük 2 bardak içebilirsiniz.

Portakal kabuklarını kurutmadan önce iyice yıkayın.

7.Soğuk algınlığına karşı korur;

A ve C vitamini için çok iyi bir kaynaktır portakal kabuğu. Bu iki vitamin soğuk algınlığına neden olan mikroplara karşı vücudun korunmasını sağlar.

1. Portakal kabuğu içerdiği C vitamini sayesinde bünyeyi güçlendirir ve kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatır.

2. Enfeksiyon hastalıklarına karşı bağışıklık sistemini güçlendirir.

3. Solunum yolu hastalıklarından olan bronşite karşı etkilidir.

4. Kötü nefes kokusunu giderir.

5. Portakal Kabuğunda bulunan Tangeretin; antioksidan ve anti-kanser etkileri vardır.

6. Böbrek taşı oluşumunu engeller ve var olan taşı düşürmeye yardımcıdır.

7. Kan dolaşımını hızlandırır.

8. Damar tıkanıklıklarını engeller.

9. Vücut direncini arttırır.

Portakal kabuğunun diğer faydaları;

1.Sivrisinek ve karınca gibi haşerelerin evden uzak durmasını sağlar;

Portakal kabuğu narenciye kokusu, karıncaları, sinekleri, sivrisinekleri ve hatta kedileri bile caydırıp geri püskürtür. Böcekler, portakal ve diğer narenciye meyve kabuklarında bolca bulunan limon ve turunçgil kokusunu sevmezler.

Evdeki karıncaların, sineklerin ve diğer haşerelerin yoğun olduğu yerlere biraz portakal kabuğu tozu serpin. Sivrisinek ısırıklarını önlemek için, cildinizi portakal kabukları ile ovun.

Sokak kedilerini evden uzak tutmak için pencere kenarlarına, kapı ve diğer giriş noktalarının etrafına portakal kabukları koyun.

2.Portakal kabuğu oda parfümü olarak kullanılabilir;

Portakal kabuğunun tatlı, limonsu kokusu harika bir hava spreyi olarak çalışır. Ev ya da ofis de dahil olmak üzere mutfak, banyo, yatak odası ve oturma odasında kullanılabilen bu parfüm ile kötü kokuları maskeleyebilirsiniz.

Hazırlanışı;

• 2 bardak su

• 1 avuç taze portakal kabuğu

• Limon suyu

• Bir çubuk tarçın

2 bardak suya 1 avuç taze portakal kabuğu, biraz limon suyu ve bir çubuk tarçın koyarak 10 dakika boyunca kaynatın. Ardından soğumasını bekleyin ve bir sprey şişesine aktarın. Sonrasında gerektiği zaman kullanabilirsiniz. Küçük bir poşet içine biraz portakal kabuğu pudrası koyup evin farklı alanlarına koyarak kötü kokuları maskeleyebilirsiniz. Çöp kutusunun altına biraz kurutulmuş portakal kabuğu koyarak, çöp kokusunun önüne geçebilirsiniz.

3.Bitkiler için iyi bir gübre görevi görür;

Portakal kabukları azot bakımından oldukça zengindir. Portakal kabukları toprağı daha verimli hale getirerek sebze ve meyvelerin daha sağlıklı büyümesini sağlar.

Birkaç adet portakalı, üzerindeki zararlı kimyasalları ve böcek ilaçlarını temizlemek için, iyice yıkayın. Daha hızlı bozulması için parçalar halinde doğrayın. Gübre yığınının içine karıştırın. Gübre hazır olduğunda bahçıvanlık için kullanabilirsiniz.

Tam bir vitamin bombası olan portakal bağışıklığı güçlendirerek kalp sağlığını korur; kolesterol seviyesini düşürür; solunum yolu hastalıklarına, bazı kanser türlerine, romatizmalı eklem yangısına, ülsere ve böbrek taşlarına karşı da etkilidir.

Portakal suyunda, bol miktarda besin bulunsa da tam bir portakaldaki kadar lif içermez. Lifin en yoğun olduğu kısım, portakalın kabuğu ile etli bölümü arasında kalan beyaz kısımdır. Ayrıca portakal suyunda, bütün portakala oranla daha fazla kalori bulunur.

Portakalın sağlığa yararları nelerdir?

Bağışıklık sistemi: Turunçgillerin çoğunda yüksek oranda C vitamini bulunurken, portakal aralarında en çok C vitamini içeren meyvedir. Pharmacognosy Reviews dergisinde yayınlanan tarihli bir makaleye göre C vitamini, serbest radikalleri temizleyip etkisizleştirerek hücreleri korur. Serbest radikaller, kanser ya da kalp hastalıkları gibi sorunlara yol açabilir. Portakal, günlük hayatta karşılaşılabilen virüslere karşı da bağışıklık sistemini güçlendirir.

Kolesterol: Lif, bağırsaklarda bulunan fazla kolesterolü toplayıp dışarı attığı için portakaldaki lif kolesterol seviyesinin düşmesine de yardımcı olur. Nutrition Research dergisinde yayınlanan tarihli bir araştırmada, 60 gün boyunca portakal suyu içen yüksek kolesterollü kişilerdeki düşük yoğunluklu lipoproteinin (LDL ya da kötü kolesterol) düştüğü görüldü.

Kalp: Portakalda bulunan C vitamini, lif ve kolin kalp sağlığı için çok faydalıdır. Potasyum da elektrolit bir mineral olduğundan elektriğin vücudunuzda dolaşmasını sağlayarak kalp atışlarınıza yardımcı olur. tarihli bir araştırmaya göre her gün mg potasyum tüketen kişilerde, günde yaklaşık mg potasyum tüketen kişilere göre kalp hastalıklarından ölme riski % 49 oranında daha düşüktür. Portakalda bulunan potasyum aynı zamanda kan basıncının düşmesine de yardımcı olduğundan beyin kanamasına karşı da koruma sağlar. Portakalın kalp için yararlı olmasında başka bir etken de içerisinde bulunan folik asidin kardiyovasküler bir risk faktörü olan homosistein seviyelerini düşürmesidir.

Diyabet: Portakalda yoğun miktarda lif bulunduğundan tip 1 diyabeti olan kişilerde kan şekerinin düşmesine yardımcı olduğu gibi tip 2 diyabeti olan kişilerde de kan şekerini, lipidleri ve insülin seviyelerini düzenler. Amerikan Diyabet Birliği’ne göre portakal ve diğer turuçgiller diyabet hastaları için bir numaralı yiyecektir.

Sindirim ve kilo kaybı: Portakalda bulunan lif, s: indirime yardımcı olduğu gibi düzenli olarak tuvalete çıkmanızı sağlar. Aynı zamanda kilo kaybına da yol açar. Düşük yağlı, düşük glisemik indeksli ve yüksek besin içerikli portakal, pek çok sorununun kaynağı olan obeziteye karşı ideal bir koruyucudur. Glisemik indeks, besinlerin kişinin kan şekeri seviyelerini nasıl etkilediğini gösteren bir ölçümdür; örneğin ekmek gibi yüksek glisemik indeksi olan yiyecekler yendikten hemen sonra glikoz seviyesinin hızla artmasına sebep olur.

Görme: Portakal, A vitamini deposudur; Bu besin lutein, beta karoten ve zeaksantin gibi karotenoid bileşenler içerir. Bu bileşenler yaşla bağlantılı olan maküler dejenerasyona karşı koruma sağlar. Maküler dejenerasyon, merkezi görüşü bulanıklaştıran, tedavisi olmayan bir hastalıktır. A vitamini aynı zamanda gözlerinizin ışığı daha iyi emmesini sağlar ve gece görüşünüze yardımcı olur.

Kanser: Portakalda bulunan C vitamini, DNA mutasyonlarını önlediğinden kolon kanseri riskini azaltıyor. Araştırmalara göre kolon kanseri vakalarının %’inde BRAF denilen bir gende mutasyon görülüyor. American Journal of Epidemiology dergisinde yayınlaan tarihli bir araştırmada çocukların iki yaşına kadar muz, portakal ve portakal suyu tüketmesi çocukluk lösemisine yakalanma riskini de azaltıyor.

Portakalın zararları nelerdir?

Portakal sağlıklı bir meyve olsa da elbette kararında tüketmek gerekir. Çok fazla portakal tüketmeniz durumunda fazla lif sindiriminizi etkileyebileceği gibi karın ağrısına ve hatta ishale de yol açabilir. Her ne kadar portakalın kalorisi düşük olsa da, çok fazla portakal tüketilmesi durumunda kilo almanız mümkün. Ayrıca C vitamininin fazlası da zarar; günde 2 bin mg’dan fazla C vitamini almanız durumunda ishal, mide bulantısı, kusma, mide yanması, şişme veya kramp, baş ağrısı, uykusuzluk ya da böbrek taşı gibi sorunlarla karşılaşabilirsiniz.

Asit oranı yüksek bir meyve olduğundan portakalın mide yanmasına sebep olması da mümkün, özellikle de midesinde zaten sorun olan insanlarda. Örneğin reflüsü olan kişilerde çok fazla portakal yemek mide yanmasına veya kusmaya sebep olabilir. Beta bloker kullanan kişilerin de çok fazla portakal tüketmemeye dikkat etmesi gerekir. Bu ilaçlar potasyum seviyesini yükselttiğinden, portakal veya muz gibi bol potasyumlu başka yiyeceklerle birlikte tüketildiğinde, vücutta potasyum fazlasına yol açabilir. Fazla potasyum, böbrekleri düzgün çalışmayan kişiler için ciddi sorunlara neden olabilir.

Portakal kabuğu yenilebilir mi?

Portakal kabuğu zehirli değildir, aksine çoğu aşçının bildiği üzere portakal özü yemeklere büyük lezzet katar. Yenilebilir de olsalar portakal kabukları meyvenin kendisi kadar sulu ve lezzetli değildir. Ayrıca organik olmayan, yani kimyasalla kaplı kabuğunu sindirmekte zorluk çekebilirsiniz.

Portakalın kabuğunu da yerseniz bol miktarda besin alabilirsiniz. Örneğin portakalın kabuğunda, içindekine oranla daha yoğun lif bulunur. Bunun yanı sıra kabukta besin açısından faydalı olan flavonoidler de vardır. Birçok besinde bulunan flavonoidler, kan basıncını düşürücü ve iltihaba karşı koruyucu bir etkisi vardır.

Buna ek olarak portakal kabuğunda A, C, B6 ve B5 vitaminleri, kalsiyum, riboflavin, tiyamin, niasin ve folik asit bulunur. Portakalın kabuğunun iç kısmını yiyerek de bu besinlerin bir kısmını almak mümkün. Bu beyaz bölüm acı ya da ekşi olsa da meyvenin kendisi kadar C vitamini ve daha da fazla lif içerir.

Kaynak: Herkese Bilim Teknoloji

Günümüzde daha sağlıklı ve organik nasıl beslenebiliriz, bu şekilde bir yaşam için bize ne gerekli gibi sorular daha sok sorulmaya ve cevaplar araştırılmaya başlanıldı.

İşte bu gün böylesi bir yaşam tarzına katkı yapacak bir besin ve temizlik  maddesinin yapılmasını tartışacağız.

Limon Kabuğu sirkesi nasıl yapılır?

Portakal, Greyfurt ve Mandalina kabukları için de aynı tarif geçerlidir. Ayrıca sadece tek bir çeşit kabuk biriktirmemize de gerek yok. Dilerseniz; limon, mandalina, greyfurt ve portakal kabuklarından hangileri varsa karıştırıp sirke yapabiliriz.

Sirke için gereken sadece kışın tükettiğimiz turunçgillerin kabukları. Tükettiğimiz turunçgil kabuklarını atmayıp kuru bir yerde bekletirseniz kendi kendine küflenmeden kuruyacaktır. Tabi küflü ve bozulmuş kabuklar kullanılmamalıdır.

Gelelim yapım aşamasına:

Biriken bu kabuklar iyice yıkanarak, bir kap içine konulur. Tabi kabında dezenfekte olması önemli bunun için kaynar suya batırıp evdeki sirke ile durulanırsa dezenfekte olacaktır.

Kabukların üzerini örtecek kadar su eklenir ve kabın ağzına bir tülbent konur. gün sonra oluşan sirke süzülerek bir kaba doldurulur ve içerisine bir miktar turşu tuzu veya kaya tuzu atılır. Işık almayan bir yere kaldırılan sirke yaklaşık gün sonra hazır hale gelir.

Limon kabuğu sirkesi veya portakal, mandalin ve greyfurt kabuğu sirkesi için besin olarak tüketileceği gibi, temizlik amacıyla da kullanılabilir.

Ayrıca; limon kabuğu sirkesi özellikle portakal kabuğu sirkesinin kokusu oldukça güzel ve tıpkı oda parfümü gibi kokuyor. Bu sirke ile yapılan temizlik, ev içindeki ağır kokuları ise emiyor.

Eğer uygun koşullarda kabukları saklama imkânı varsa aslında bütün meyve kabuklarından sirke elde edilebilir.
Bilindiği gibi limon ve diğer turunçgil kabukları P1 vitamini ( Rutin ) yönünden en zengin besinlerdir. Bu vitamin gençlik iksiri olarak adlandırılmaktadır. Bu nedenle bu kabuklar sadece sirke yapmak için belirli bir oranda tüketilmeleri de gerekmektedir.

En azından limonata yaparken içerisine kabuklarını rendelemek, çay içerisine bir miktar limonu kabuğuyla atmak dahi en azından demir emilimini arttırmak için fayda sağlayacaktır

Limon Kabuğu Sirkesi Nasıl Kullanılır?

Öncelikle meyve kabukları çöp değildir, meyve kabukları oldukça değerli vitamin ve mineralleri barındırırlar. Özellikle portakal kabuğu, limon kabuğu yada mandalina kabuğu hem güzel kokularıyla hem de mikrop öldürücü özellikleri ile temizlik amaçlı sirke yapımı için kullanılabilir.

Limon kabuğu sirkesi bu amaçla evde pratik bir şekilde yapılan bir üründür.  Ortalama olarak kışın tükettiğimiz turunçgil kabuklarından en az litre sirke yapmak mümkündür.

Temizlik için Sirke Nasıl Kullanımı:

Temizlik amacıyla yapılan sirke; evdeki kötü kokuları yok etme, böcekleri uzak tutma, sebzelerdeki mikrop ve ilaç artıklarını yok etme, bulaşık sonrası bulaşıkları sirkeli su ile durulayıp kanserojen deterjan artıklarından arındırma, banyo suyuna katarak durulanmak yoluyla saç bakımına ve cilt bakımına katkıda bulunmak, evleri temizlemek, mobilyaları parlatmak gibi daha sayamayacağımız pek çok alanda kullanılırlar.

Bazı kullanıcılar ise özellikle portakal sirkesinin ayak mantarlarına iyi geldiğini söylemişlerdir. Tabi vücut için kullanılacak sirkenin su ile seyreltilmesi gerekmektedir.

Mandalina, turunçgiller familyasında yer alan ve vitamin içeren bir meyvedir. Kışın özellikle gribal enfeksiyonlarla savaşma noktasında büyük öneme sahip bu meyve sıklıkla tüketilmektedir. Bağışıklığımızı koruyan ve hastalıklarla savaşmamızda yardımcı olan mandalinanın birçok faydasına şahit olduk. Mandalinanın kendisi kadar değerli kabukları, insan vücuduna pek çok faydası vardır.

Mandalina Kabuğu Faydaları Nelerdir?

Mandalina kabuğunu çöpe atmak yerine değerlendirebileceğiniz pek çok faydası bulunuyor. Bronşit hastalığında, bir bardak sıcak suya iki yemek kaşığı mandalina kabuğunu ekleyip bir saat beklettikten sonra tüketmek, bu hastalığı doğal bir şekilde gidermenizi sağlar. Öksürük ve burun tıkanıklığında da fayda sağlayan bu kabuklar, yine suya eklenip bekletildikten sonra tüketilebilir.

Sindirim sorunlarına da faydalı olan bu kabukları toz haline getirerek yemeklerde kullanabilirsiniz. Böylece mide ağrılarınız ve sindirim sorunlarınızın kısa sürede çözülmesine yardımcı olur. Ayak mantarı şikâyeti olanlar bu kabukları, mantarın bulunduğu yere koymalıdır. Bunların yanı mandalina kabuğunun hipertansiyon ve beyin tümörüne de faydası vardır.

Mandalina Kabuğu Ne İşe Yarar?

Mandalina kabuğunun faydalarının yanı sıra ne işe yaradığı da önemli bir husustur. Mandalina kabuklarının beyaz kısımları yüksek pektin içeriğine sahiptir. Pektin ise diyet lifinin bileşenidir ve kolesterolü düşürücü bir etkisi vardır. Bu mucizevi kabuklar hazımsızlığı azaltır ve bağışıklık sistemine güç katar.

Mandalina kabuğunda bulunan antioksidan, bu meyvenin suyundan daha faydalıdır. Bunların yanı sıra bu kabuklarla günlük besin zenginliğinizi arttırabilirsiniz. Kahvaltıda tüketmek için harika reçeller yapabilirsiniz. Aynı şekilde mandalina kabuklarıyla çay ve oda parfümü deneyebilirsiniz.

Mandalina Kabuğu Zayıflatır Mı?

Lif bakımında oldukça zengin bir içeriğe sahip mandalina kabuğu, karın bölgesindeki yağlanmaları giderir. Aynı zamanda idrar söktürücü özelliğiyle vücuttaki ödem ve yağ yakımını hızlandırır. Mandalina kabuğu bu sebeplerden ötürü sindirimin hızlı çalışmasına ve kişinin zayıflamasına yardımcı olur.

Mandalina Kabuğu Nasıl Kurutulur?

Vücudumuza büyük oranda fayda sağlayan mandalina kabuğunu kurutmak oldukça basit. Bir fırında ya da soba üstünde yüksek ısı ile kurutabileceğiniz gibi doğal yollarla da mandalina kabuğunu kurutabilirsiniz. Mandalina kabuklarını kuruttuktan sonra kapalı bir cam kavanozun içinde saklayabilirsiniz.

Mandalina Kabuğu Cilde Faydaları Nelerdir?

Cilt bakım ürünü olarak kullanılabilen mandalina kabuğu, cildin yumuşamasına ve temizlenmesine büyük fayda sağlar. Dokuların yenilenmesini sağlayan bu mucizevi kabuklar iltihap koruyucu özelliğine de sahiptir. Bu sebeple mandalina kabuğu cildi ölü derilerden kurtarır, gözenekleri temizler ve selülitlerin kaybolmasına yardımcı olur.

Ayrıca cildi nemlendiren mandalina kabukları ile maske yapmak gerekecektir. Çoğu kozmetik üründen daha faydalı olan bu kabuklar ile günlük bakımınızı yapabilirsiniz. Hava kirliliği, sivilce ve daha birçok nedenden ötürü ciltte oluşan sivilcelenmeleri de azaltarak, cildi yeniler. Hücre yenilenmesini ve kan akışını hızlandırarak, yaşlanma nedeniyle yüzde oluşan kırışıkların giderilmesine yardımcı olur.

Mandalina Kabuğu Çayı Nasıl Yapılır?

Mandalina kabuğundan yapılan çaylar, cilde içten fayda sağlamaktadır. Bu faydalı kabuğun kullanımı, ihtiyaç duyacağınız duruma göre değişiklik gösteriyor. Bir su bardağı mandalina çayı için iki adet mandalinanın kabuğunu soymak yeterli olacaktır. Öncelikle bir cezveye su bardağı suyu ekleyip kaynatılır. Kabuklar ufak ufak doğrandıktan sonra kaynayan suyun içerisine katılır ve beş dakika boyunca kaynaması beklenir. Ardından on dakika demlenmesi beklenir ve içilir. Dilerseniz içine zencefil ya da tarçın katarak farklı bir tat elde edebilirsiniz.

Mandalina Kabuğu Yenir Mi?

Antioksidan özelliğiyle sizi tüm hastalıklardan koruyan mandalina kabuğunu direkt yiyebileceğiniz gibi kuruttuktan sonra da tüketebilirsiniz. Çay ile tüketebileceğiniz gibi kuruttuğunuz mandalina kabuklarını sade olarak yiyebilirsiniz. Kabuğu toz haline getirip yemeklerde kullanabileceğiniz gibi, toz haline getirmeden salata içerisine doğradıktan sonra tüketebilirsiniz.

Mandalina Kabuğundan Reçel Nasıl Yapılır?

Mandalina kabuğunu tüketebileceğiniz bir diğer yöntem reçeldir.

• Reçelin yapımına başlamadan önce mandalinaları sirkeli suda yaklaşık on dakika bekletin.
• 8 mandalinayı tekrar yıkadıktan sonra kabuklarını soyun.
• Mutfak robotuyla bu kabukları küçük parçalar haline getirin.
• Ardından bir tencereyi alıp içine 2 su bardağı şeker dökün.
• Kabuğun renginin şekere geçmesi için şeker ve kabuğu bir arada hafifçe yoğurun.
• saat beklettiğiniz kabukların üzerine 2 su bardağı kadar sıcak suyu ekleyin ve kaynamaya bırakın.
• Kaynayan şerbetin üstünde biriken köpükleri bir kevgir yoluyla alın.
• Reçelin suyu şerbet kıvamına gelene kadar kaynatın ve ocaktan almadan 10 dakika önce bir limon sıkın.
• Soğumaya bırakın ve ardından dilediğiniz gibi afiyetle yiyin.