pragmatizm nedir / Pragmatizm nedir? Felsefede faydacılık ne demek? Pragmatizm Öncüsü (Kurucusu) Hakkında Bilgi

Pragmatizm Nedir

pragmatizm nedir

Pragmatizm nedir? Felsefede faydacılık ne demek? Pragmatizm &#;nc&#;s&#; (Kurucusu) Hakkında Bilgi

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Ekim 02,

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

Pragmatizm, tüm eylem ve bilgilerin sağladığı fayda açısından değerlendirilmesi gerektiğini öne süren felsefi akımdır. Uygulamacılık ve faydacılık adıyla da bilinir. Metafiziği ve idealizmi reddettiği için materyalizm ile doğrudan ilintilidir. Felsefede faydacılık ne demek, pragmatizmin öncüleri kimlerdir? Sizin için detaylı bir şekilde araştırdık.

Haberin Devamı

Faydacılıkta bilginin sağlaması doğruluk üzerinden değil yarar üzerinden yapılır. Enformasyon akışı içindeki bir bilgi pratik bir fayda sağlamıyorsa yanlıştır. Bilgi, temelinde hakikat barındırmıyor fakat fayda sağlıyorsa o bilgi doğru kabul edilir. Felsefe tarihi boyunca birçok tartışmaya yol açan pragmatizm, Ampirizm (deneycilik) akımından etkilenmiştir. Bu görüşe göre doğru bilgiye ancak deneme yanılma yöntemiyle ulaşılabilir. Bireycilikten çok toplumsallığa önem veren Pragmatizm'de toplumun çıkarı her şeyin üstünde tutulur.

Pragmatizm Nedir?

 Pragmatizm, ''Pragma'' kelimesinden türetilmiştir ve ''yarar, çıkar'' anlamına gelir. Pragmatistler tüm olay ve olgulara ''ne işe yarar, ne fayda sağlar'' gibi sorularla yaklaşır. Bu noktada pozitivizm ile de benzerlikler gösterir. Pozitivizm gibi ilerlemeci bir anlayışa sahip olan faydacılıkta, önemli olan kavramlar ve teoriler değil, pratik uygulamalardır. Toplumların ve devletlerin ilerlemesi için, geleceğe yatırım yapmalı ve faydasız olan tüm nosyonlardan (kavramlardan) uzak durmalıdır.

Haberin Devamı

Felsefede Faydacılık Ne Demek?

 Felsefede faydacılık ''iyi'' ve ''doğru'' olanın ön kabulüdür. Fakat ''iyi'' ve ''doğru'' gibi kavramlar rölatif (göreceli) olduğu için, neyin iyi ve doğru olduğunu tespit etmek için çoğunluğa bakılmalıdır. Buna göre çoğunluk tarafından faydalı olan her şey iyi ve doğru kabul edilmelidir. Bu akımın en önemli özelliklerinden biri pratik hayatta bir karşılığı bulunmayan ve uygulanamayan bilgilerin de ''yanlış'' kabul edilmesidir.

 Faydacı filozoflar dolaylı olarak ''A Priori'' kavramını reddederler. A Priori, deneye gerek kalmadan doğru kabul edilen bilgilere verilen genel isimdir. Aynı zamanda üzerinde deney yapılmasının mümkün olmadığı gerçeklikleri tanımlamak için de kullanılır. Ancak faydacı filozoflar, sadece deney yoluyla elde edilmiş, pratik bilgileri gerçek kabul eder. Örneğin Alman İdealizmine göre Tanrının varlığı mutlaktır ve ''A Priori'' örneğidir. Kişi düşünce ve sezgi yoluyla dahi Tanrının var olduğu bilgisine ulaşabilir.

Haberin Devamı

 Ancak William James ve diğer filozoflar bu görüşü sert bir dille eleştirmiştir. Onlara göre Tanrının var olup olmadığı kesinlikle bilinemez. Ancak birçok faydacı filozof ateizme daha yakındır. Çünkü onlara göre ispat edilmesi mümkün olmayan olgular, iyi ve doğru değildir. Bu bağlamda felsefede faydacılık materyalizm ve ateizm gibi akımlarla iç içe geçmiş bir felsefe akımdır.

Pragmatizm Öncüsü (Kurucusu) Hakkında Bilgi

 Felsefe tarihinde pragmatizmin öncüsü olarak iki isim lanse edilir. Bunlardan biri William James ve diğeri John Dewey'dir.

 William James, yılında Amerika'nın New York eyaletinde dünyaya geldi. Hem felsefe hem de psikoloji alanında çalışmalar yürüttü. Pragmatizmin temel ilkelerini psikoloji bilimine uygulayan ilk isimlerden biri oldu. William James'in geliştirdiği psikolojiye kısaca ''fonksiyonel psikoloji'' denmektedir. Çok sayıda eser kaleme alan filozofun birçok kitabı Türkçeye çevrildi.

Haberin Devamı

Wiliam James'in Türkçeye çevrilmiş eserleri: Psikolojinin İlkeleri, Pragmatizm: Bazı Eski Düşünme Tarzları İçin Yeni Bir Ad, Dinsel Deneyimin İlkeleri, İnanma İstenci.

 John Dewey de pragmatizmin akımının kurucuları arasında yer alıyor. yılında Amerika'nın Vermont eyaletinde doğan filozof, pragmatizmi geliştirerek ''Aletçilik'' akımını kurdu. Enstrümantalizm adı verilen bu görüş, faydacılığın bir alt dalı olarak kabul görür. Bu öğretiye göre, düşünceler, canlıların çevresiyle uyum sağlaması için bir alet / araç olarak değerlendirilmelidir.

John Dewey'in Türkçeye çevrilmiş eserleri: Deneyim ve Eğitim, Nasıl Düşünürüz, Okul ve Toplum, Deneyim Olarak Sanat.

Pragmatizm

Pragmatizm, felsefede; uygulayıcılık, uygulamacılık, pragmacılık, fiîliyye, faydacılık, yararcılık gerçeğe ve eyleme yönelik olan, pratik sonuçlara yönelik düşünme temelleri üzerine kurulmuş olan felsefi akımdır. William James () tarafından popüler hale getirilmiştir. Onun felsefe ekolünden olanı yapmak, başarmak anlamına da gelir. Hem iyinin teorisi hem de doğrunun teorisidir. İyinin teorisi olarak faydacılık refahcıdır (welfarist). İyi en fazla faydayı sağlayandır ve burada fayda zevk, tatmin veya bir nesnel değerler listesine göre tanımlanır. Bir doğru teorisi olarak ise faydacılık neticecidir (consequentialist). Doğru hareket bir şeyin uygulanabildiği ölçüde gerçek olduğu savına dayandırılmıştır. Bir fikrin doğruluğu faydalılığı, kullanışlılığı veya işlerliği gibi gözlemlenebilir etkilerine göre belirlenir.[1]

Ampirizm ile yakın alakası olan bu felsefi akımı teorik düşüncenin tam tersi olarak nitelemek yanlış olmayacaktır.[kaynak belirtilmeli]

Kelimenin dayandığı felsefi terim prágma, Eski Yunanca olup iş, eylem demektir. Pragmatik ise kelime anlamı olarak işe yönelik anlamına gelir. "Faydacılık" bu terime karşılık kullanılan sözcüktür.[2] "Faydacılık ilk olarak yüzyıl İngiltere'sinde Jeremy Bentham ve diğerleri tarafından öne sürülmüştür. Fakat Epikür (Aipikuros) gibi Antik Yunan filozoflarına kadar geri gidilebilir. İlk kez ortaya atıldığında iyi en fazla insana en fazla mutluluğu getiren şey olarak tanımlanmıştı. Ancak daha sonra Bentham iki farklı ve birbiri ile çelişme potansiyeli olan kavram içerdiğinden birinci kısmı atıp sadece “en büyük mutluluk prensibi” demiştir.

Hem Bentham'ın hem de Epikür'ün formülasyonu hedonistik nedenselliğin farklı tipleri olarak düşünülebilir çünkü hareketlerin doğruluğunu sebep oldukları mutluluğa göre ölçüyorlardı ve mutluluğu zevk ile tanımlıyorlardı; ancak Bentham'ın formulasyonu ferdi olmayan bir hedonizmdi. Epikür'ün kişiyi en mutlu eden şeyi yapmasını tavsiye etmesine karşılık Bentham herkesi en mutlu yapacak şeyi yapmayı uygun görüyordu.

John Stuart Mill "Utilitarianism" isminde ünlü (ve kısa) bir kitap yazmıştır. Mill bir faydacı olmasına rağmen bütün zevklerin aynı değerde olmadığını ileri sürmüştür. “Mutsuz bir Sokrat (Sokrates) olmak, mutlu bir domuz olmaktan yeğdir.” sözü bu görüşünü anlatır.

Faydacılığı eleştirenler bu görüşün birkaç problemi olduğunu söylemişlerdir. Bunlardan biri değişik insanların faydalarının karşılaştırılmasının zorluğudur. İlk faydacıların çoğu mutluluğun felisifik hesap (felisific calculus) ile sayısal olarak ölçülüp karşılaştırılabileceğine inanıyorlardı ama pratikte bu hiçbir zaman yapılamadı. Değişik insanların mutluluğunun kıyaslanmasının sadece pratikte değil prensipte de mümkün olmayacağı ileri sürülmüştür. Faydacılığın savunucuları bu problemin iki kötü seçenek arasında karar vermek zorunda kalan herkesin karşılaşabileceği bir problem olduğunu söyleyerek karşılık vermişlerdir. Bir milyar insanın ölmesiyle bir kişinin ölmesinin aynı derecede kötü olduğunu söyleyemiyorsanız bu problemi utilitaryanizmi reddetmek için kullanamazsınız demişlerdir.

Faydacılık sağduyu ile çeliştiği için de eleştirilmiştir. Örneğin kişi kendi çocuğunun hayatı ile iki yabancının hayatını kurtarmak arasında seçim yapmak zorunda kaldığında kendi çocuğunu kurtarmayı seçecektir. Ama faydacılar iki yabancıyı kurtarmanın gelecekte daha fazla potansiyel mutluluğa sebebiyet vereceğinden tersini tercih etmeyi destekleyeceklerdir.

Bu akımın -bir şey uygulanabildiği ölçüde doğrudur- şeklindeki savı ise hiçbir teorik mekanizmanın tartışılmasına izin verilmeden bir şey özden yoksun olduğu halde başarılı bile olsa kabul gördüğünden eleştirilmiştir. Söz gelimi birbirinden farklı seçeneklere sahip bir soru hiçbir bilgi sahibi olmayan kimse tarafından rastgele ama doğru yanıtlandığında faydacılığa göre o şey artık mutlaklık kazanmıştır. Bu kişinin bilgili, eğitimli ya da zeki olması pek de önemli unsurlar değildir. Tersi durumda da çok iyi eğitimli ve yetenek sahibi kişiler toplumda iyi statülere erişemediği durumda onların geri zekalı ya da cahil olarak damgalanmaları bu akım yüzündendir. Kısacası faydacılıkta önemli olan öz değil biçimdir, olayların teorik akışı önemsizdir, mutlak olan daima pratik başarı olarak kabul edilir. Her teori doğru değil ama her pratik doğrudur bu görüşe göre.

Daniel Dennett kararlarımızı yönlendirmek için faydacılığın kullanmasının sınırlarını belirlemek için Three Mile adası kazasını örnek olarak kullanır. Bu nükleer santraldeki kaza iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey miydi? Bu kaza birçok kişi tarafından nükleer enerji politikasına yaptığı etkiler yüzünden yararlı olarak görülmekteydi (neticede Çernobil kadar kötü bir kaza değildi). Dennett faydacılık açısından tüm kanıtları tartıp bir karara varmak için hâlâ daha erken (aradan geçen 20 yıla rağmen) olduğunu söylemektedir.

Burada söz edilen sıkıntılardan kurtulmak için faydacılığın değişik çeşitleri ortaya atılmıştır. Faydacılığın geleneksel şekli en fazla fayda getiren hareket en iyi harekettir diyen hareket faydacılığıdır. Buna alternatif ise en iyi hareket en fazla faydayı sağlayacak kuralın emrettiği harekettir diyen kural faydacılığıdır.

Örneğin bir kişi yalan söylerse en fazla faydayı elde edeceği bir durumda olsun; hareket faydacılığına göre en doğru hareket yalan söylemektir ama genel kural olarak doğruyu söylemek o kişiye daha fazla fayda sağlayacağını kabul edersek kural faydacılığı açısından doğruyu söylemek gerekmektedir.

Kaynakça[değiştir

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir