Çadrlarn arasnda parmak ucunda yürüyorlard. O güne özel olarak parldamaya karar veren güne, sanki Mara’taki o sabah tüm nlarn cömertçe çadr kampa yanstmaya karar vermiti.
Her adm merakla ve büyülenmi gözlerle izleyen çocuklara doru, yüzlerinde hüzün, yorgunluk, huzur ve mutluluun bileiminden olumu özgün bir gülümsemeyle, k saçarak ilerliyorlard.
Sabahn ilk klarnn serpitirildii çadr kampta, sanki farkl bir çadan ve takvim yaprandan frlamçasna, üzerlerinde Pamuk Prenses kostümüyle ve masal prenseslerine özgü hassas kalpleriyle, çocuklara salna salna umut datyorlard.
Kimisi onlarn gerçek birer prenses olduunu sanyordu, kimisiyse bu akut yalnzlk ve çaresizlik ortamnda bir umut kayna olarak Türkiye’nin ta bir ucundan onlarla dostluk kurmak için gelmi, el ele tutuan iki arkada olduklarn anlamt.
Çanakkale’den gelirlerken bavullarna özenle yerletirdikleri kostümleri sayesinde prenses klna giren Elanur öretmen ve Berivan öretmen birazdan rol icab zehirli elmalarla dolu sepeti olan kötü kalpli kraliçeyi çadra alacak ve onlara ikram edilen elmalardan ikisini yedikten sonra yere düecek, onlar ayltmas için ise prensin çadra girmesi gerekecekti.
Ardndan çocuklarla el ele tutuup türlü oyunlar oynayacaklard. “u dünyadaki en mutlu kii, mutluluk verendir” diyeceklerdi çalan müzie elik ederken
Bu sahneyi Adyaman’daki çadr kampta Elanur öretmen tek bana üstlenecek; çadrlarn arasna bir masal perisinin kanadnda iniveren pamuk kalpli Pamuk Prenses, oradaki deprem yorgunu çocuklara da nee olacakt.
Keke her ey masallardaki gibi olsayd Pamuk Prenses gibi alnndan öpülmeyi beklemeden uyansayd enkazn altndaki on binlerce can “Yer yarld içine girdi” cümlesi keke sadece masallarla snrl kalsayd
Belki masallara yeniden dönmek ve o saflkta bir çocukluu yeniden kurgulamak zor. Ancak deprem bölgesinde, ülkenin tüm youn gündemine ramen, sivil toplum kurulular, üniversiteler ve gönüllüler canhra bir ekilde çocuklara yardm eli uzatp o sihirli denei türlü aktiviteler ve travma sonras psiko-sosyal destek projeleri dahilinde çocuklarn yaamlarna dokunduruyorlar.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) bünyesindeki ÇABA Çok Amaçl Erken Çocukluk Eitimi Merkezi (ÇABAÇAM) de, ÇABA Dernei öncülüünde, depremden zarar gören Kahramanmara ve Adyaman özelinde iki aydr çadr kamptaki ya aralndaki okul öncesi dönem çocuklarna yönelik, m2’lik tam teekküllü bir mekan ve alannda gerçek anlamda “uzman” üç ayr destek birimi oluturdu.
Projenin mutfanda ÇOMÜ akademisyenleri, ÇABA Dernei üyeleri, okul öncesi öretmenleri, psikolojik danmanlar, psikologlar, öretmen adaylar, gönüllüler ve baçlar yer alyor.
Ekipler, 10 günde bir rotasyonla deitiriliyor. Çocuklarn arasnda Down sendromlu bir kz ve akranlar da var, Suriyeli çocuklar da, otizmliler de, Adyaman ve Maral okul-öncesi eitime hasret çocuklar da Milletin, dinin, rkn, cinsiyetin, geliim düzeyinin hiçbir anlam ifade etmedii, aslolann insan olmak olduu bir düzen bu
Her gün, sabah 9 akam 5 arasnda ya aralndaki çocuklarla 90’ar dakikalk oyun, sanat, müzik, etkileimli kitap okuma ve atölye etkinliklerinin gerçekletirildii, çocuk dostu mekanlara sahip sürdürülebilir eitim birimlerinde alt aylk bir süreç için 10’ar gün arayla okul öncesi eitimi öretmenleri, psikolojik danmanlar, psikologlar gibi alan uzmanlarndan oluan ekipler gönüllü olarak destek salyorlar.
Örnein Elanur öretmen, okul öncesi snfna girer girmez çocuklardan duygu ve düüncelerini çizmelerini istemi. Zira çocuklarn özellikle travmalar sonrasnda çizdikleri resimler, onlar yanstan birer an defteri niteliinde. Bu etkinlii yaparlarken içlerinden biri seslenmi:
- Öretmenim! Buraya Elif yazar msn?
- Tabii yazarm. Kimin ad Elif?
- Öretmenimin adyd. Depremden sonra onu görmedim hiç. Umarm hayattadr. Onu çok severdim ben.
Ardndan öretmeninin yanna arkadalarn çizmi ve devam etmi konumaya: “Onlar da benim arkadalarm. Hepsini çok özlüyorum. Hiçbirini göremedim.” Ve hepsinin arka fonunu maviye, özgürlük mavisine, sonsuzluk mavisine boyam.
Toplulukta bir de Suriyeli çocuk varm. lk gün çizdii resim ise o kadar anlaml ki: krk bir kalp! Parçalara ayrlm bu kalbin orta yerinden üç kalp daha çkyor. Sevgi, her oyuktan yeniden frlyor. Sevgi, umutsuzluun, ykmlarn panzehri. Bir iç savatan kurtularak Türkiye’ye snm bir ailenin çocuu krk kalbi onararak yeniden hayata balanmann yolunu aryor. Bu araynda da ona uzmanlar yön çiziyor, duygularn bastrmadan duygularna elik ederek büyümesinin olanaklarn sunuyorlar. Okul öncesi eitim ite bu yüzden çocuun geliiminde çok önemli.
Bir baka çocuun annesi enkazda ölmü, babasnn kemikleri krlm. Daha dört yanda bile deil. Okul öncesi snfnn bir köesinde aycna sarlp konumadan divanda oturuyor. “Anne yok” diyor sadece Bu çocuu dinlemek ve kendini saaltmasnda yardmc olmak için gönüllü psikolojik danmanlar devreye giriyor.
Eitimler Cumartesi ve Pazar günleri de devam ediyor. Zaman zaman film gösterimleri yaplyor. Çadr kamp koruyan askerlerle çocuklar futbol oynuyorlar. Hatta baz çocuklar ilk kez kadn öretmenlerin de futbol maçna katlmas karsnda aknlklarn gizleyemiyorlar. Cinsiyetlerle ilikilendirilmi yaklamlar da birer birer yklyor.
Titizlikle seçilmi ve 70 kitaptan oluan özel bir listeden kitaplar düzenli olarak okunuyor. Zira kitaplar ve filmlerin özenle seçilmesi, çocuklarn ikincil travmalar yaamalarn da önlemek açsndan önemli.
Okul öncesi snfnn bir köesinde “meslek köesi” var. Çocuklara ileride ne olmak istedikleri sorulduunda “asker”, “kurtarc”, “öretmen”, “polis” gibi yantlar geliyor. Bu kaotik ortamda karlatklar meslek gruplarn rol model alyorlar.
Ancak, sürekli bir eyler datan insanlar görmeleri, o insanlarn dattklarnn aileler tarafndan nasl kapldna tanklk etmeleri, çocuklarn bu yalarda karakterleri ve geliimleri üzerinde olumsuz etkiler douruyor.
“Annelerinin veya yaknlarnn bir yardmdan yararlanmak için birbirleriyle yartn, yardmlar yetersiz kaldnda önce gelen veya daha atik davranan kiilerin yardm alabildiini gören çocuk, ileride kendisi de yrtc bir kiilik olmazsa, kavga etmezse istediini alamayacan düünmeye balyor. Bu düzenin acilen düzeltilmesi gerek,” diyor Elanur öretmen.
“Normale dönme” çarlar, çadr kamplarda ancak deprem öncesi dönemin rutinlerine doru bebek admlarla ilerleyerek ksmen gerçekleebiliyor.
Adyaman’daki çadr kampn megafonunun çalnmasndan dolay anons sisteminin olmamas sonucu çocuklarn isimlerinin listelenmesi için çadrn teker teker gezilmesi bile gönüllü eitmenleri yldrmyor.
Ayrca ailelere de eitim verilerek çocuklarn bu zorlu süreci atlatmalarna destek olmalar için rehberlik hizmeti sunuluyor.
Adyaman’da ve Mara’ta her gün kadar çocuk bu eitimlerden yararlanyor.
Eitim modülü, yaza kadar çadrlarda devam edecek. Ardndan eitim süreçlerinin konteynerlerde veya prefabrik yaplarda kesintisiz ekilde tasarlanmas hedefleniyor.
Ancak, projenin mimarlarndan ve temel yürütücüsü ÇOMÜ Eitim Fakültesi Temel Eitim Bölümü Okul Öncesi Eitimi Anabilim Dal öretim üyesi Prof. Dr. Ebru Aktan Acar, artk konteyner ve prefabrik yaplara geçmelerinin gerektiini, eitimlerin mevsimsel koullar gerei çadrlarda yaplmasnn artk uygun ve elverili olmadn söylüyor.
Elanur öretmen ksa süreliine çadr kamptan ayrlp Çanakkale’de asli görevinin bana dönerken koa koa bir çocuk geliyor yanna. Elinde de bir paket Mara tarhanas. “Öretmenim, sen burada bizim için çok yoruldun. Bunu yemezsen hastalanrsn. Piiremezsen ktr ktr da yiyebilirsin. Bunu ye ve güçlen,” diyor.
“Yel estikçe tarhana kokusu gelen ehir Mara”, Elanur öretmenin zihnine bir de bu ekilde kaznyor.
Bir veli ise, cebinden be adet ceviz çkarp hediye ediyor. O an için elindeki en deerli ey, be adet ceviz
Ve henüz yar yola gelmemiken cep telefonu çalyor Elanur öretmenin: “Ne zaman geri geleceksiniz?” diyor hattn dier yanndaki kii. Dayanma, her iki tarafa da kendini kymetli hissettiriyor.
ÇOMÜ Psikolojik Danmanlk Birimi Öretim Görevlisi Cumhur Çrnaz ise, okul-öncesi dönemde çocuklara afet sonras verilen psiko-sosyal destein, çocuk geliimindeki kritik rolünü u ekilde açklyor:
“Yetikinlerin bilisel-duygusal geliimleri çocuklarnkinden farkl. Yetikinler bile travma sonrasnda güçlü ba etme becerisi gelitiremeyebiliyorlar. Çocuklarda ise böyle bir beceri o ya aralnda hiç yok. Dil olarak da kendilerini ifade edemiyorlar. Anne babalar da çocuklar bu durumdan etkilenmedi sanyor. Ama sessiz çlklar var; youn duygular yayorlar ve bunu davransal olarak ifade ediyorlar: sürekli huzursuzluk, ayrlk kaygs, itah bozukluu, altn slatma, kilo kayb”
ÇABAÇAM’n psiko-sosyal ekibi, öncelikle çocuklarn durumu nasl karladna dair akam saatlerinde anne-baba eitimleri yapyorlar; çocuklarn afet sonras travmalar nasl yaadklar, onlara nasl yaklalmas gerektii konusunda bilgilendirmede bulunuyorlar. Psiko-sosyal çalma bir sosyal destek olup, bireyin süreci anlamlandrmasnda etkin bir yöntem
Ayrca bu süreç zarfnda çadr kamplardaki yetikinlere yönelik psiko-eitim de düzenlediler; zira yetikinler de travmatik durumlarda süreci anlamlandrmada güçlükler yayorlar ve bunu ruhsal ve bedensel ekilde da vuruyorlar. Ancak yas salkl yaamak, anormal bir süreçte verdiimiz tepkilerin normal olduunu anlamak önemli ve doru psiko-sosyal destek yaralarn sarlmasn hzlandryor.
“Katrina kasrgas sonras aratrmada psiko-sosyal destekle, çocuklarn süreci çok hzl anlamlandrdklar görüldü,” diyor Çrnaz.
ya aralnda bu proje baznda yaplan en önemli ilerden biri de çocuklarn özellikle bu yalarda rutini çok sevdiklerinin bilincinde olarak, temel alkanlklarn geri kazanmalarn salamak, böylelikle kayg ve korkularn salkl yönetmelerinde destek olmak. Bir okulun kurulmas, okulun içinde sürekli resim, oyun, spor, sanat gibi faaliyetler olmas bu açdan çok önemli.
Ayrca proje çerçevesinde psikolog ve psikolojik danmanlar da gözlemler yapyorlar, oyunlara katlyorlar, çocuklarn yalarna uygun hikayeler anlatp bu hikayelerde kullandklar metaforlarla youn duygularn yönetiminde destek oluyorlar.
“Çocuklarn bu süreçte suçluluk duygular hissetmeleri, yine bu ya aralnda karlalan bir durum. Ancak yaanan depremin kendileriyle ilikili olmadn hikayeler ve metaforlarla anlatyoruz. Gerektiinde de psikiyatri servislerine de yönlendirebiliyoruz,” diyor Çrnaz. Kendisi benzer bir modeli Van depremi sonrasnda da bölgede uygulamt.
Ekipteki gönüllüler –ki hepsi afet sonras psikolojik ilk yardm eitimi alm kiiler- sk sk çadr ziyaretleri yapp buradakilere “merhaba” diyorlar. Bu merhaba bile o ba kurma, “biz de buradayz, yalnz deilsiniz” demek için o kadar deerli ve esiz ki!
“Psikolojik ilk yardm öncelikle bir dayanmadr; müdahale deildir, bir ba kurmadr. Oradaki varlmz bile bireyler üzerinde iyiletirici bir etki salad,” diyor Çrnaz.
Gönüllü öretmenlerin de, sivil toplum aktivistlerinin de, deprem bölgesindeki yöre halknn da karlkl hislerine sanki yllar öncesinden Cemal Süreya’nn o dizesi tercüman oluyor: “Aklma bile gelmiyorsun artk, o kadar kalbimdesin ki”
Kahramanmara ve Adyaman kalplerde braktklar izlerle var olacaklar elbette. Buradan da minik bir çar ile kalplerinin sesini dinleyip ÇABAÇAM Kahramanmara ve Adyaman Eitim Destek Birimleri’nde gönüllü destek vermek isteyenlerin [email protected] adresine mail atarak kendilerine iletilen gönüllü formunu da doldurup, bu ÇABA’ya elik edebileceklerini söylemek isterim.