* We go to Marmaris every summer.
Cümlede, her yaz Marmaris’e gidildiği yani aynı işin tekrarlandığı için simple present tense kullanılıyor.
* They go to Abant Lake every winter.
Bu cümlede de tekrarlanan eylem her kış Abant Gölüne gidilmesidir. Bu nedenle fiilde simple present tense kullanılmış.
2-Gerçekliği kabullenmiş ve bilimsel olaylarda kullanılır. Example (s) (örnek/ler);
* The sun rises from the east. (Güneş doğudan doğar.)
* The moon is the satellite of the earth. (Ay, dünyanın uydusudur.)
3-Önceden planlanmış, programlanmış olayları anlatırken kullanılır. Bu ifadelerde simple present tense kullanılmasına rağmen, anlam gelecek zamandır.
* The train leaves Adana at 7pm tonight. (Tren bu akşam saat yedide Adana’dan kalkacak.)
* The exam starts at 10 o’clock tomorrow. (Sınav yarın onda başlayacak.)
Cümlelerin Yapı Özellikleri
Subject (özne) verb (fiil) object (nesne) anlamı
I play tenis Tenis oynarım.
You swimpool Havuzda yüzersin.
We like musicMüziği severiz.
They do barbecue Onlar mangal yaparlar.
He does his homework O ödevini yapar.
She studies Turkish O Türkçe çalışır.
It drinks juice O meyve suyu içer
Yukarıdaki örnek cümlelerde gördüğünüz gibi “I, you, we, they” gibi öznelerle cümle kurarken fiiller ek almıyor. Fakat “he, she, ıt” gibi öznelerle cümle kurarken filler “-es, -s, -ies” eklerinden birini alıyor. Buradan şu kuralı çıkarıyoruz.
**İngilizcede simple present tense ile cümle kurulurken “I, you, we, they” özneleriyle kurulan cümlelerde fiil yalın halde kullanılır. 3. tekil özneler (he, she, it) kurulurken fiile –s, -es, -ies eklerinden biri getirilir. **
*-s takısını alan filler;
He drinks 3 liters of water every day. (O her gün 3 litre su içer.)
She sleeps eight hours a day. (O her gün 8 saat uyur.
Olumsuz Cümleler Yapı Özellikleri
Subject Auxiliary verb
(özne) (Yardımcı fiil)verb (fiil) object (nesne) anlamı
I don’t (do not) play tenis Tenis oynamam.
You don’t swim pool Havuzda yüzmezsin.
We don’t like music Müziği sevmeyiz.
They don’t do barbecue Onlar mangal yapmazlar.
He doesn’t (does not) do his homework O ödevini yapmaz.
She doesn’t (does not) study Turkish O Türkçe çalışmaz.
It doesn’t (does not) drink juice O meyve suyu içmez.
Olumsuz cümleler kurarken yardımcı fiil olarak “don’t” veya “doesn’t” kullanılıyor. 3. tekil özneli cümleleri olumsuz yaparken fiillerin sonunda “-s, -es, -ies” takıları kullanılmaz. Fiili yalın halde kullanıyorsunuz.
Akademik çalışmaların (tezler, bitirme projeleri ve denemeler) farklı bölümleri, farklı zaman kipleri (tense) kullanmaya eğilimlidir. Aşağıda, bu eğilimlerin tez ve proje bölümlerine göre analizleri gösterilmektedir. Bu eğilimleri düşünerek hareket etmek işe yarar olsa da bazı istisnalar olabileceğini lütfen unutmayın. Bu analizler yazımınız için rehber olarak kullanılması gerekse de çalışma konunuza bağlı olarak herhangi bir bölüm içerisinde tenseleri değiştirmek zorunda kalabileceğinizi unutmayın.
Present simple: bazı olguların ve herkesçe bilinen gerçekleri ifade etmek için, çalışmanın neler gerçekleştirdiğini anlatmak için kullanılır This thesis examines the ways that ecological poetry relates to political activism. Our research suggests better economic policies. |
Present perfect: yaşamakta olan zamanla hâlen ilgisi olan geçmişe ait eylemleri veya çalışmaları ifade etmek için kullanılır Thinkers have examined how ecological poetry relates to political activism. Other economists have suggested different economic policies. |
Present simple: çalışma içerisinde neler gerçekleştirildiğini ve bunların neden önemli olduğunu ifade etmek için kullanılır This research is relevant to how we understand the role of poetry. Effective economic policies help societies to prosper. |
Past simple: tarihi geçmiş hakkında bilgi vermek için kullanılır In his time, Thoreau concerned himself with living in harmony with nature. Ronald Reagan’s policies changed America’s political landscape. |
Present simple: kuramları tarif etmek ve tanım yapmak için kullanılır In lyric poetry, the speaker presents his perspective on a given situation. “Reaganomics” refers to the economic policies of Reagan administration. |
Present perfect: mevcut çalışma ile hâlen ilgisi bulunan geçmiş çalışmalardan bahsetmek için kullanılır (bk. yukarıdaki “Özet Bölümü veya Tezin Özeti” kısmı)
Past simple: geçmişte başlamış ve bitmiş olan eylemleri (örneğin bir deneyi) anlatmak için kullanılır We conducted semi-structured interviews with the participants. We found that participants had much to say about their workplaces. A multivariate linear regression was used. |
Present simple: çalışmada kullanılan bir aracın (zaman içerisinde değişmeyen) işlevini tanımlamak için kullanılır Multivariate linear regressions are revelant to use for sets of correlated random variables. |
Present simple: verileri yorumlarken kullanılır The results indicate a steady increase in net gain for x and y companies. We cannot conclude that this growth will continue on the basis of this study. |
Past simple: çalışmanın nasıl gerçekleştirildiği ile ilgili detayları anlatırken kullanılır The sample size was adequate for a qualitative analysis, but it was not big enough to provide good grounds for predictions. |
Belirli bir sonuca ulaşılmadığını ifade etmek için modal auxiliary kullanılması veya anlamı sınırlandıran bir kelime ile birlikte simple future kullanılması: gelecekte yürütülecek olan çalışmaların odaklanabileceği düşüncelerden ve dikkati bir biçimde yapılan tahminlerden bahsederken kullanılır Modal auxiliary: Responses to the survey suggest that many more people in this profession may beunsatisfied with their vacation time. Modal auxiliary: Future research should conduct more sustained investigations of this phenomenon. Sınırlandırıcı kelime ile birlikte kullanılan Simple Future: The results of the study indicate that the glaciers will likely continue to melt. |
Metnin PDF hâlini indirmek için tıklayın
İngilizceyi yeni öğrenmeye başlayan biri dâhi, ilk öğretilen konuların başında Simple Present Tense konusunun geldiğini bilir. Peki neden bu konunun ilk sıralarda yer aldığını hiç düşündünüz mü? Çünkü genel bir kullanıma sahip olması ve Türkçe ile benzerlik taşıyor oluşu, başlangıç seviyesi için oldukça uygun. İngilizceye ilk başladığınız zamanları bir düşünün.
Çoğumuz Present Simple sayesinde bir özne ve bir yüklem kullanarak basit cümleler kurup heyecanla konuşmaya başladık ancak bu daha yolun başı. O hâlde Simple Present Tense’in İngilizce Türkçe detaylı konu anlatımı neymiş, güzel bir başlangıç yapmak için gelin birlikte inceleyelim.
‘Simple Present Tense’ dediğimiz şey, Türkçede ‘Geniş Zaman’ anlamına geliyor. İngilizcedeki karşılığı da aslında tam olarak bu. ‘Basit Şimdiki Zaman’ gibi bir çevrimi olsa da hobilerden, alışkanlıklardan, genel doğrulardan bahsederken kullanılan, şu anı değil, genel olarak her zamanı kapsayan bir kullanımı var.
Mesela;
‘Ali sabahları erken kalkar.’ dediğimizde yüklemimiz yani ‘kalkmak’ fiili, geniş zaman eki ile yani ‘-ar’ alarak çekimleniyor.
Bu cümle aynı zamanda bize, Ali’nin her sabah erken kalkma alışkanlığının bulunduğunu ve bunu sürekli devam ettirdiğini de ifade eder.
Kısacası Simple Present, genel ifadeleri belirtirken yaygın olarak tercih edilen bir zaman dilimidir.
Cümle yapılarına ve örneklere geçmeden önce bu tensi hangi durumlarda kullanabileceğinizi bilmeniz gerekiyor.
Aşağıdaki durumlarda Simple Present Tense kullanımını tercih edebilirsiniz;
Herkes tarafından doğru kabul edilen durumlar, tam olarak bu kategoriye giriyor diyebiliriz. Mesela, doğa kanunları ve bilimsel gerçekler.
Örnek:
The sun sets in the West. (Güneş batıdan batar.)
Sevdiğimiz ya da hoşlanmadığımız şeyleri anlatırken, alışkanlıklarımızdan bahsederken veya gündelik yaşantımızda rutin olarak gerçekleştirdiğimiz işleri belirtirken de bu form kullanılır.
Örnek:
I play tennis. (Tenis oynarım.) Hobi
She hates broccoli. (O brokoliden nefret eder.) Sevmediklerimiz
He works in a bank. (O bir bankada çalışır.) Rutin
I drink coffee every morning. (Her sabah kahve içerim.) – Alışkanlık
Ulaşım araçlarının veya sinema, tiyatro gibi yerlerin saat çizelgelerinde de geniş zaman kullanılır.
Örnek:
The plane arrives at (Uçak ’da varacak)
Burada dikkat edilmesi gereken, geniş zamanın gelecek zaman anlamında kullanılmış olduğudur.
Anlatıcı, bir hikayeden bahsederken cümleleri Present Simple formuna göre kurar.
Örnek:
The prince gets on his horse. (Prens atına biner.)
‘Yap!’, ‘Karıştır!’ gibi talimatlarda ve emir cümlelerinde yine geniş zaman kullanılır.
Örnek:
You heat the oven to a temperature of degree. (Fırını dereceye kadar ısıtın.)
Geniş zaman formunun cümle yapısı, diğer tenslere kıyasla çok daha basit bir yapıdadır.
Genel olarak cümleler şu formüle göre oluşturuluyor;
Subject + Verb + Object / Özne + Yüklem + Nesne
Ancak olumlu, olumsuz ve soru cümlelerinin yapılarında küçük farklılıklar tabi ki var.
Olumlu bir cümle kurarken aşağıdaki kurallara dikkat edilmelidir;
I, You, We, They öznelerinde fiil hiçbir ek almaz.
He, She, Ityani seafoodplus.info öznelerinde fiile ‘-s’ takısı gelir.
ÖZNE /SUBJECT | FİİL /VERB | NESNE /OBJECT |
I You We They | feed | cats |
He She It | feeds | cats |
Örnek cümleler;
She often goes to Paris. / O, sık sık Paris’e gider.
I run in the park every morning. / Her sabah parkta koşarım.
They never eat meat. / Onlar asla et yemezler.
Not: Fiillere eklenen ‘-s’ takısı farklılık gösterebilir.
Örneğin;
Olumsuz cümlelerde özneden sonra yardımcı fiil gelir.
Subject + Do/Does + Verb + Object / Özne + Do/Does + Yüklem + Nesne
ÖZNE /SUBJECT | YARDIMCI FİİL/ AUXILIARY VERBS | FİİL /VERB | NESNE /OBJECT |
I You We They | don’t (do not) | feed | cats |
He She It | doesn’t (does not) | feed | cats |
Örnek cümleler;
He doesn’t drink icy drinks. / O, buzlu içecekler içmez.
I don’t like melon. / Ben kavun sevmem.
We don’t get on the plane. / Biz uçağa binmeyiz.
Soru cümlelerinde özneden önce yardımcı fiil gelmektedir.
Do/Does + Subject + Verb + Object? / Do/Does + Özne + Yüklem + Nesne?
YARDIMCI FİİL/ AUXILIARY VERBS | ÖZNE /SUBJECT | FİİL /VERB | NESNE /OBJECT |
Do | I You We They | feed | cats? |
Does | He She It | feed | cats? |
Örnek cümleler;
Does she go to school with bus? / O okula otobüsle mi gider?
Do you like reading book? / Kitap okumayı sever misin?
Diğer tüm tenslerde olduğu gibi geniş zamanda da zaman ve sıklık ifade eden çeşitli zarflardan faydalanabilirsiniz. Üstelik bu zarfları gördüğünüzde cümlenin Simple Present Tense olduğunu kolaylıkla anlayabilirsiniz.
Geniş zaman ifade ederken genellikle şu zarflara başvurulur;
Alışkanlıkları ve rutinleri anlatırken tercih ederiz. Fakat bunları ifade ederken gerçekleşme sıklığını belirtme ihtiyacı da duyulur. İşte bu aşamada kullanılabilecek zarflar ise şu şekilde;
Sıklık ifade eden zarfların kullanımında dikkat etmeniz gereken bazı noktalar var.
Örnek:
I often go to the gym/ Sık sık spora giderim.
Örnek:
I never don’t eat pepper. /Ben asla biber yemem. (Bu cümlenin yapısı yanlıştır)
I never eat pepper. (Doğru cümle yapısı)
Simple Present Tense konu anlatımından özetle bahsettik. Bu konuyla ilgili pratik yapmak istiyorsanız, aklınıza takılan sorularınız varsa ya da İngilizcenizi bir üst seviyeye taşımayı hedefliyorsanız, Cambly sadece bir tık uzağınızda! Cambly sayesinde anadili İngilizce olan eğitmenlerden randevu alarak online videolu görüşme ile birebir özel ders alabilirsiniz. Üstelik sizin belirlediğiniz gün ve saatte! Tek yapmanız gereken ‘blog’ kodunu kullanarak 10 dakikalık ücretsiz dersimize katılmak! Deneyince Cambly’nin ayrıcalıklarını hemen fark edeceksiniz.
Yılın en büyük indirimiyle bugün abone olun! %60 indirim kodu: 60bcc
Present Simple | Present Continous |
I work from 9 AM to 5 PM everyday. | I am working on a project now. |
I usually drink tea at breakfast. | I am drinking coffee at the moment. |
We usually go to Europe for holiday. | This summer we are going to America. |
He usually wakes up at 7 in the morning. | It is 6 AM and he is sleeping now. |
► Present Simple for routines, habits and actions happen in general.
We use the present simple to talk about routines, habits and actions that happen in general.
- I watch the news on TV everyday.
- It usually snows in Norway in winter.
- Water boils at degrees celcius.
- Excuse me? Do you speak Turkish?
► Present Continuous for actions happening now or around the time of speaking.
We use the present continuous to talk about actions happening at the moment or around the time of speaking. The action is not finished yet.
- I’m watching a film now.
- It is snowing at the moment. Let's go out and play snowball.
- The water is boiling. Please turn it off.
- That man must be from Turkey. He is speaking Turkish.
►We use Simple Present for a permanent situation.
‘I play tennis’ tells us that playing tennis is something the speaker always does. It is part of a routine or habit. We can call this a permanent situation.
- We live in London.
- Suzie works in a bank as a manager.
- My students are really hardworking. They study very hard all year long.
► We use Present Continuous for a temporary situation.
‘I am playing tennis’ tells us that the speaker is playing tennis right now. Soon the game will be over. We call this a temporary situation.
- I got a job in Turkey last year and I am living in Istanbul now.
- My sister is working in a cafe in summer holiday.
- We have exams next week. So we are studying really hard in these days.
These words can help you know if the sentence needs simple present or present continuous:
Simple Present | Present Continous |
Always | Now |
Usually | Right now |
Often | At the moment |
Sometimes | Currently |
Occasionally | This week/month/year ect. |
Seldom | Today |
Never | These days |
Every (day/year/night etc.) | Nowadays |
► Examples for Frequency Adverbs used with Simple Present Tense
Remember that the adverb comes before the main verb in the sentence.
Always: I always have a shower before I go to bed.
Often: Her brother John often comes shopping with us.
Sometimes: You sometimes visit your grandma, don’t you?
Occasionally: It occasionally rains in summer in Turkey.
Seldom: They seldom come home late.
Never: Turkish people never wear shoes inside.
► Examples for Time ex
Remember that the time ex
At the moment: I’m watching a great movie on TV at the moment.
This week: Our team is working on a big projet this week. We are tired but happy.
These days: Jane is living in New York city these days.
Now: What are you doing now?
Nowadays: I am not smoking nowadays. I think I will give up soon.
- We usually have a picnic at the weekend. But it is rainy today. So we are watching a movie at home.
- John's father lives in New York. But now he is living in Ankara for a temporary job.
- It usually snows in London in winter. But today the sun is shining like a summer day.
- I usually have coffee after the breakfast. But today I am having tea.
- My son eats fruit every day. Look, now he is eating apple.