Probiyotikleri doğru miktarda tükettiğimizde sağlığımıza olumlu katkılar sağlayan canlı mikroorganizmalar olarak özetleyebiliriz. Bu faydaların başında probiyotiklerin bağırsak florasını düzenleyerek sağlıklı bir yaşam geçirmemizi sağlaması gelir. Vücudumuzun enerji kullanımını ve kalori yakmasını düzene sokan probiyotikler kilo vermemize de yardımcı olur.
En İyi Probiyotik
Boza, yoğurt, tarhana, turşu, kefir, ekşi mayalı ekmek ve peynir gibi besinler probiyotikler açısından zengin içeriklerdir. İşte bu probiyotiklerin faydaları…
Probiyotik kullanımı mide ve sindirim sistemiyle ilgili sorunların giderilmesine yardımcı olur. Bağırsakta yaşayan iyi ve kötü bakteriler arasında bir denge kurulması ve iyi bakterilerin sayısının artması, sindirimi sağlayan enzimleri aktive ederek; ishal, kabızlık, gaz ve şişkinlik gibi problemlerin önlenmesini sağlar. Bağırsaktaki dengenin oluşması için yapılması gereken şey ise probiyotiklerden zengin bir beslenme düzeni oluşturmak.
Yüksek yağlı besin, şeker, şekerli besinler ve rafine karbonhidratları tüketmek bağırsak florasını bozar. Bozulmuş bağırsak florası da diyetten kkal/günde ekstra enerji alımına neden olur. Düzenli çalışan bağırsaklar ise iyi bir metabolizmaya sahip olduğumuzun en önemli göstergelerinden biri. Yapılan bilimsel çalışmalar; enerji dengesinin sağlanmasında ve yağlanmada bağırsakta bulunan iyi ve kötü bakterilerin rolleri olduğunu göstermiş. İyi bakterilerin diyetle alınan yağ emilimini durdurabileceği ve dışkıyla atılımı hızlandırdığı düşünülür. Kadın katılımcılardan oluşan bir çalışmada; katılımcılar probiyotik alanlar ile almayanlar olarak iki gruba ayrılmış ve 3 ay boyunca izlenmiş. Çalışmanın sonunda, alan grubun yüzde 50 daha fazla kilo kaybettiği tespit edilmiş.
Tüm dünyada yaygın olarak görülen kolorektal kanserler gelişmiş ülkelerde de en yüksek ölüm oranına ve görülme sıklığına sahip. Yapılan çalışmalar; fazla rafine karbonhidrat tüketimi, çok sık kırmızı et tüketimi ve az posa alımının kolorektal kanserlerin besinsel nedenleri olabileceğini gösteriyor. Öten yandan bağırsak florasının düzenlenmesine yardım ederken, bir yandan da kanser yapıcı süreçleri durdurarak kansere karşı koruyucu etki gösterir.
Hastalıklarda bozulan bağırsak geçirgenliğini düzenle ve güçlendir. Floradaki dengesizliği düzeltir ve alerjide rolü olan bazı maddelerin açığa çıkıp, kana geçme riskini azaltırlar. Ayrıca, IgA antikor yapımını arttırarak mukoza bağışıklığını da artırırlar. Bu sayede alerjik tepkilere karşı etkili olurlar. Anne adaylarının hamilelik sürecinde probiyotikten zengin beslenmelerinin veya takviye almalarının çocuklarda alerjik reaksiyonları azaltabileceği belirtilir.
Probiyotikler bağırsak florasını düzenlemeye ve hastalıklara karşı direnç göstermeye yardımcı olur. Bağışıklık sistemini güçlendirmek ve hastalıklardan korunmak için her gün 1 su bardağı kefir veya 1 kase yoğurt tüketerek iyi düzeyde probiyotik alabilir ve hastalıklara yakalanma riskinizi azaltabilirsiniz.
Probiyotiklerin yanı sıra aynı zamanda sindirilmeyen karbonhidratlar olan prebiyotikleri de beslenme listenize ekleyin. Çünkü prebiyotikler bakterilerin besinleridir ve iyi bakterilerin çoğalmasını sağlarlar. Prebiyotikler; kök sebzelerde (karahindiba, soğan, sarımsak, pırasa, patates, yer elması ve enginar gibi), tahıllarda da (yulaf, çavdar, buğday gibi) bulunur. Probiyotik içeren besinleri bu besinlerle birlikte aldığımızda sağlığımız üzerindeki etkisi artar.
*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.
Probiyotikler, bağırsaklarımızda bulunan yararlı bakterilerdir; halk arasında dost bakteriler olarak da bilinirler. Probiyotiklere ek olarak nötr ve zararlı bakteriler de bağırsaklarımızda bulunurlar. Probiyotiklerin vücudumuza olan faydalarını düşündüğümüz zaman nötr, zararlı bakteriler ve dost bakteriler arasındaki denge mutlaka sağlanmalıdır. Aksi takdirde; yararlı denebilecek bileşenlerin üretiminin düşmesi ve vitamin emiliminin azalması ile bulantı, kusma, ağırlık hissi, karında şişlik, karın ağrısı, kırgınlık, halsizlik, ishal ve kabızlık belirtiler artabilir. Kaliteli karbonhidrat seçimi, sebze, sağlıklı et, az şeker, taze gıda, su ve probiyotikli gıda tüketimi ile bağırsak florasındaki probiyotikler dengede tutulabilir. Peki bu dengeyi sağlamak için önemli etkenlerden bir tanesi olan probiyotik içerikli gıdalar ne zaman ve ne kadar tüketilmelidir?
Araştırmalar, probiyotik içerikli gıdalar ile beslenmenin bağırsak sağlığı için sağlıklı sonuçlar doğuracağını gösteriyor. Bu sağlıklı sonuçlar hem düşünsel olarak bir alışkanlık haline dönüşüyor hem de probiyotik bakterileri, daha fazla iyi bakteri istiyor. Yani düzenli kullanımda görülen faydalardan yola çıkarak kişi, probiyotik tüketmek istiyor. Yine aynı durum, şeker içerikli gıdalar ile kötü bakterilerde de alışkanlık haline geliyor. Yani beslenme tarzı, bağırsak florasının kaderini belirliyor. Bu yüzden, probiyotik tüketiminin faydalarını düşündüğümüz zaman hem bağırsak florası dengesizliği yaşamamak hem de faydalarından maksimum oranda yararlanmak için probiyotik tüketiminin sürekliliği, büyük önem arz ediyor.
Peki probiyotikli yiyecekleri hangi sıklıkta tüketmek gerekiyor? Az önce bahsettiğimiz gibi; probiyotikler, düzenli olarak tüketildiğinde fayda sağlayan bir bakteri olarak ön plana çıkıyor. Günde bir kâse doğal ev yapımı yoğurt veya 1- 1,5 bardak kefir içmek kabul edilen miktarlar olarak görülüyor. Bunun yanı sıra diğer probiyotik içerikli gıdaların günlük bir porsiyon ile sınırlandırılması gerekiyor. Tüketilen probiyotik içerikli gıdanın, 1 milyon üzerinde probiyotik bakteri sayısına sahip olması da başka bir gereklilik. Tercihen gün içerisinde probiyotik içerikli gıdalar tüketilebileceği gibi, gece ara öğüne veya akşam yemeğine de dahil edilebilir. Son olarak; bağırsak sağlığını korumak adına probiyotik içerikli gıdaların tüketimine başlamak için ihtiyaç duymayı beklememek gerekiyor.