Plateletten zengin plazma yani PRP, kişinin kendi kanından elde edilen, trombosit bakımından zenginleştirilen kanın kişiye yeniden uygulanması işlemi anlamına geliyor. Böylece yumurtalar yenileniyor ve anne olmak isteyen bir kadın hamile kalabiliyor. PRP’nin uygulandığı iki temel hasta grubu var. İlk grupta düşük yumurta rezervi olan, 40 yaş altındaki, erken menopoz dönemine giren kadınların yer aldığını belirten Acıbadem Maslak Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum, Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tıraş, diğer grupta ise 40’lı yaşlarında olup, yumurta depoları azalan ve bu sayede yumurta iyileştirme işlemi yapılan kadınların olduğunu söylüyor.
Bu tedavinin uygulanması için anne adayının yapısının uygunluğuna bakılıyor. Eğer istenilen kriterler sağlanırsa, PRP işlemine başlandığını belirten Acıbadem Maslak Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum, Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Yiğit Çakıroğlu, uygulamayı şöyle anlatıyor: “Hastadan alınan bir tüp kan, özel bir ayrıştırma işleminden geçiriliyor. Sonuçta elimizde pıhtılaşma hücrelerinden zengin bir serum oluşuyor. Aynı gün, hafif bir anestezi altında bu serum yumurtalıklara enjekte ediliyor. Ortalama iki-üç saat süren işlemin ardından ilk ya da ikinci adet döneminde kontrol yapılıyor. Bazı hastaların yumurta keselerinde sayısal iyileşme ortaya çıkarken, bazılarında da yumurta kalitesinde iyileşme hedefleniyor. Doğrudan yumurtalığa uygulanan bu yöntemde, kişinin kendi kanı kullanıldığından ve içine herhangi bir aktivatör madde koyulmadığı için bugüne kadar beklenmeyen bir etkiyle de karşılaşmadığımızı söylemek istiyorum.”
Daha önce geçirilmiş birtakım müdahaleler ya da ameliyatlar sonrasında rahim içerisinde yapışıklıklar oluşabiliyor. Bu hastaların temel tedavisi histeroskopi işlemiyle yapılıyor. Ama bazı kadınlar, birkaç kez histeroskopi olmasına karşılık rahim içerisindeki yapışıklıklar açılamıyor. Bazen açılsa da tüp bebek aşamasında rahim içerisi istenen düzeye gelemiyor. Rahim içerisine yapılan PRP uygulamasına ise “endometrial PRP” deniyor. Bu işlemde de hastadan alınan kan ayrıştırılarak, rahim içine enjekte ediliyor. Birinci ve ikinci aylarda ultrasonla takip edildikten sonra hazırlığa başlanıyor. Yumurta toplama sırasında, PRP serumu da yumurtalığa enjekte ediliyor. Yani tam tersi bir işlem uygulanmış oluyor.
Günübirlik bir işlem olan PRP’nin ardından genellikle birinci ayda hastanın yaşına, yumurtalık rezervine ve durumuna bağlı olarak kontrolleri gerçekleştiriliyor. Yumurtalık enjeksiyonu yapılan hastalarda ise özellikle birinci ya da ikinci ayda ultrasonografiyle yumurtalıkları kontrol edilerek, yumurta depolarında değişiklik olup olmadığına bakılıyor. İki adet dönemi süresince bekleme aşamasında gebe kalamama söz konusu olursa bu kez tüp bebek tedavisine geçiliyor. Belli bir yaş grubunun üzerinde olan çiftlere genetik taramalı tüp bebek tedavisi öneriliyor. Bu sayede genetik olarak sağlıklı embriyoyu seçip, gebelik oranlarını mümkün olduğunca arttırmak amaçlanıyor.
Erken menopoz, kadınların 40 yaşından önce yumurta rezervinin tamamen tükenmesi anlamına geliyor. Yumurtalar tümüyle bittikten belli bir süre sonra da adetten kesilme gerçekleşiyor. Erken menopozun birçok sebebi olduğunu belirten Prof. Dr. Tıraş, “Bunların başında genetik faktörler geliyor. Diğer sebep ise bağışıklık sisteminin kendi dokularını yabancı görüp, onlara saldırması. Bu durum, tiroit hastalıklarında da görülüyor. Genetiği değiştirilmiş gıdalar, tarım ilaçları, paketlenmiş gıdaların içine ilave edilen koruyucular, pet şişeler gibi çevresel faktörler de önemli rol oynuyor. Erken menopozdan bunların sorumlu olduğu düşünülüyor” diyor.
35 yaşından genç bir kadının her bir yumurtalığında yedi-sekiz yumurta olması gerekiyor. Yumurtalıktaki yumurta sayısının ise ideal olarak 12’den fazla olması uygun kabul ediliyor. Eğer bir kadında yumurta sayısı arasında olursa buna sınırda yumurta rezervi deniliyor. Altıdan az olmasının ise düşük yumurta rezervi olarak nitelendirildiğini belirten Prof. Dr. Tıraş, şöyle devam ediyor: “Bu durum kişinin hem kendiliğinden, hem de tüp bebek tedavisine rağmen gebe kalmasını olumsuz etkiliyor. Çünkü tüp bebek tedavisinde ne kadar çok yumurta varsa gebelik ihtimali o kadar artıyor.”
Acıbadem Maslak Hastanesi Tüp Bebek Merkezi’nde Aralık ’den bu yana uygulanan PRP işlemiyle 51 kadının doğal yoldan gebe kaldığı müjdesini veren Doç. Dr. Ahmet Yiğit Çakıroğlu, şöyle devam ediyor: “Bu hastaların büyük kısmı, erken menopoz sürecindeydi. Bir kısmının yumurtalık rezervlerinde de ciddi oranda azalma vardı. Düşükle sonuçlanan gebelikler de oldu. Dünyada ilk defa, erken menopoz tanısı alan bir kadın hastamız PRP sonrası doğal yoldan gebe kalarak, bebeğini dünyaya getirdi.”
*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.
PRP yöntemi detaylı olarak trombosit ve büyüme faktörleri yönünden zengin plazmanın (Platelet-Rich Plasma) tedavi amacıyla organ ve/veya dokulara uygulanması olarak tanımlanabilir. Uzun bir süredir başta ortopedi, plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahi, medikal estetik gibi branşlarda çeşitli hasarların tedavisinde doku ve organ tamirine yardımcı olması amacıyla kullanılmaktadır.
PRP yönteminde hastadan alınan kan, özel bir işlem ile ayrıştırılarak plazma elde edilir. Elde edilen plazma vücuttaki ana görevi kanın pıhtılaşması olan plateletler yönünden zengindir. Bu plazma hastanın kendisine enjeksiyon yolu ile geri verilir. Plateletler içerdikleri büyüme faktörleri ile hücre yenilenmesine yardımcı olurlar. PRP işlemi sayesinde haftalık aralıklarla yapılan uygulama ile vücuda yabancı madde ve ilaç vermeden doğal bir gençleşme sağlanır.
Tüp bebek tedavisi, doğal yolla ve/veya çeşitli üremeye yardımcı tedavilerle çiftlere bebek sahibi olma şansı tanımaktadır. Özellikle kadınlarda ileri yaşta yumurtlama bozuklukları, kısırlık gibi problemler görülebilir. Gebelik için denemelere rağmen istenen başarı oranının yakalanamaması durumunda bazı destek uygulamalarına ihtiyaç duyulabiliyor. Farklı branşlarda doku ve organ yenilenmesi amacıyla kullanılan PRP yöntemi son yıllarda tüp bebek (IVF) süreci içerisinde kısırlık, yumurtalık gençleştirme, rahim içi zarı problemlerinin giderilmesi gibi farklı problemler için de kullanılmaktadır. PRP uygulaması ile normalde gebelik şansı düşük olan çiftlerin de gebelik elde edebilme şansı yükselebilmektedir. Tüp Bebek (IVF) alanında PRP ile ilgili yapılan araştırmalar; tüp bebek tedavisi uygulamaları sırasında rahim zarı kalınlığı gereğinden ince olan hastalarda, süren tedaviye ek olarak hastanın kendi kanından elde edilen PRP in rahim zarına uygulanması ile verilen desteğin gebelik başarısını artırdığını göstermektedir.
Tüp Bebek (IVF) tedavisi sürecinde PRP uygulaması temel olarak, hastanın kendi kanından elde edilen trombosit açısından zengin kanın hastanın rahmine geri verilmesi işlemi olarak tanımlanabilir. Rahim zarını uygun kalınlığa getirmenin yanı sıra kötü yumurtalık rezervini iyileştirmek ve yumurta kalitesini arttırmak için de kullanılabilmektedir.
Tüp bebek tedavisinde gebe kalma şansını arttıran en önemli parametrelerden biri kadının yumurta sayısı ve yumurta kalitesidir. Yumurta rezervini etkileyen en önemli faktörden biri de yaştır. Kadının yaşı 37 üzerine çıkınca yumurta sayısı hızla azalır. 40 yaş altındaki bazı kadınlarda da erken menopaza bağlı olarak yumurta sayısında hızlı azalma olabilir. Yumurta sayısı azalmış kadınlarda erken dönem de yapılacak tüp bebek tedavisi ile gebelikler elde edilebilmektedir. Yumurta sayısı azalan kadınlarda erken menopoz öyküsü olanlar da, yumurta ve embriyo kalitesi kötü kadınlarda yumurtalıklara yapılan PRP uygulaması ile yumurta sayısı ve kalitesi üzerine olumlu etkiler sağlanarak gebelik şansı arttırılabilmektedir.
Tüp bebekte PRP yönteminin kullanıldığı diğer alan ise rahim izi zarıdır. Endometriumun zarar görmesinde (geçirilen enjeksiyonlar, tekrarlayan küretaj işlemleri veya geçirilen rahim içi ameliyatlara bağlı olarak zarar görebilir) bu tabaka kalınlaşmamakta ve ince endometrium dediğimiz durum oluşmaktadır. İnce endometrium tüp bebek tedavisinde embriyonun tutunmasını engellediği için hastalar gebe kalamamaktadır. Tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olan bu hastalarda histeroskopi ile yapışıklığın (sineşinin) açılması ve tekrarlayan endometrium PRP uygulamaları ile endometrium kalınlaşması sağlanabilmektedir. Gebelikler elde edilebilmektedir.
PRP yöntemi kimlerde uygulanabilir dersek,
OVARİAN PRP: Yumurtalıklara yumurta toplama işlemi gibi opu iğnesi ile girilerek PRP enjeksiyonu yapılır. Yumurta sayısı ve kalitesi üzerine olumlu etkiler sağlanabilir.
ENDOMETRİAL PRP: Rahim içerisine yapılan prp işlemidir. Endemetrium‘un (rahim iç tabakası) kalınlaşmadığı ince endometriumlu hastalarda endometrial kalınlaşmayı arttırabilir ve embriyonun tutunmasını kolaylaştırır, tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olan kadınlarda gebelik şansını arttırabilir.
PRP uygulaması öncesinde kadının yumurtalık rezervi ve rahim içi bulguları ve rahim kalınlığının gözlenmesi amacı ile ultrason muayenesi ve testler yapılır. Yapılan bu muayene ve tetkiklerin ardından uygun aday olması durumunda PRP yöntemi planlanabilir.