PRP yöntemi detaylı olarak trombosit ve büyüme faktörleri yönünden zengin plazmanın (Platelet-Rich Plasma) tedavi amacıyla organ ve/veya dokulara uygulanması olarak tanımlanabilir. Uzun bir süredir başta ortopedi, plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahi, medikal estetik gibi branşlarda çeşitli hasarların tedavisinde doku ve organ tamirine yardımcı olması amacıyla kullanılmaktadır.
PRP yönteminde hastadan alınan kan, özel bir işlem ile ayrıştırılarak plazma elde edilir. Elde edilen plazma vücuttaki ana görevi kanın pıhtılaşması olan plateletler yönünden zengindir. Bu plazma hastanın kendisine enjeksiyon yolu ile geri verilir. Plateletler içerdikleri büyüme faktörleri ile hücre yenilenmesine yardımcı olurlar. PRP işlemi sayesinde haftalık aralıklarla yapılan uygulama ile vücuda yabancı madde ve ilaç vermeden doğal bir gençleşme sağlanır.
Tüp bebek tedavisi, doğal yolla ve/veya çeşitli üremeye yardımcı tedavilerle çiftlere bebek sahibi olma şansı tanımaktadır. Özellikle kadınlarda ileri yaşta yumurtlama bozuklukları, kısırlık gibi problemler görülebilir. Gebelik için denemelere rağmen istenen başarı oranının yakalanamaması durumunda bazı destek uygulamalarına ihtiyaç duyulabiliyor. Farklı branşlarda doku ve organ yenilenmesi amacıyla kullanılan PRP yöntemi son yıllarda tüp bebek (IVF) süreci içerisinde kısırlık, yumurtalık gençleştirme, rahim içi zarı problemlerinin giderilmesi gibi farklı problemler için de kullanılmaktadır. PRP uygulaması ile normalde gebelik şansı düşük olan çiftlerin de gebelik elde edebilme şansı yükselebilmektedir. Tüp Bebek (IVF) alanında PRP ile ilgili yapılan araştırmalar; tüp bebek tedavisi uygulamaları sırasında rahim zarı kalınlığı gereğinden ince olan hastalarda, süren tedaviye ek olarak hastanın kendi kanından elde edilen PRP in rahim zarına uygulanması ile verilen desteğin gebelik başarısını artırdığını göstermektedir.
Tüp Bebek (IVF) tedavisi sürecinde PRP uygulaması temel olarak, hastanın kendi kanından elde edilen trombosit açısından zengin kanın hastanın rahmine geri verilmesi işlemi olarak tanımlanabilir. Rahim zarını uygun kalınlığa getirmenin yanı sıra kötü yumurtalık rezervini iyileştirmek ve yumurta kalitesini arttırmak için de kullanılabilmektedir.
Tüp bebek tedavisinde gebe kalma şansını arttıran en önemli parametrelerden biri kadının yumurta sayısı ve yumurta kalitesidir. Yumurta rezervini etkileyen en önemli faktörden biri de yaştır. Kadının yaşı 37 üzerine çıkınca yumurta sayısı hızla azalır. 40 yaş altındaki bazı kadınlarda da erken menopaza bağlı olarak yumurta sayısında hızlı azalma olabilir. Yumurta sayısı azalmış kadınlarda erken dönem de yapılacak tüp bebek tedavisi ile gebelikler elde edilebilmektedir. Yumurta sayısı azalan kadınlarda erken menopoz öyküsü olanlar da, yumurta ve embriyo kalitesi kötü kadınlarda yumurtalıklara yapılan PRP uygulaması ile yumurta sayısı ve kalitesi üzerine olumlu etkiler sağlanarak gebelik şansı arttırılabilmektedir.
Tüp bebekte PRP yönteminin kullanıldığı diğer alan ise rahim izi zarıdır. Endometriumun zarar görmesinde (geçirilen enjeksiyonlar, tekrarlayan küretaj işlemleri veya geçirilen rahim içi ameliyatlara bağlı olarak zarar görebilir) bu tabaka kalınlaşmamakta ve ince endometrium dediğimiz durum oluşmaktadır. İnce endometrium tüp bebek tedavisinde embriyonun tutunmasını engellediği için hastalar gebe kalamamaktadır. Tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olan bu hastalarda histeroskopi ile yapışıklığın (sineşinin) açılması ve tekrarlayan endometrium PRP uygulamaları ile endometrium kalınlaşması sağlanabilmektedir. Gebelikler elde edilebilmektedir.
PRP yöntemi kimlerde uygulanabilir dersek,
OVARİAN PRP: Yumurtalıklara yumurta toplama işlemi gibi opu iğnesi ile girilerek PRP enjeksiyonu yapılır. Yumurta sayısı ve kalitesi üzerine olumlu etkiler sağlanabilir.
ENDOMETRİAL PRP: Rahim içerisine yapılan prp işlemidir. Endemetrium‘un (rahim iç tabakası) kalınlaşmadığı ince endometriumlu hastalarda endometrial kalınlaşmayı arttırabilir ve embriyonun tutunmasını kolaylaştırır, tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olan kadınlarda gebelik şansını arttırabilir.
PRP uygulaması öncesinde kadının yumurtalık rezervi ve rahim içi bulguları ve rahim kalınlığının gözlenmesi amacı ile ultrason muayenesi ve testler yapılır. Yapılan bu muayene ve tetkiklerin ardından uygun aday olması durumunda PRP yöntemi planlanabilir.
Tüp bebek yöntemiyle bebek sahibi olmak isteyen çiftlerin karşılaştığı en önemli sorunlardan biri de; kadının yumurtalık rezervinin azalmasıdır. Bu konu hakkında birçok yöntem gelişmektedir. Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, tüp bebek tedavisinde PRP yöntemi hakkında bilinmesi gerekenleri sizler anlattı.
Kök hücre tedavisi (PRP) nedir?
Tıbbın pek çok alanında sıkça duyulmaya başlanılan ve umut veren bir tedavi şekli var: Kök hücre tedavisi (PRP). Kök hücreler; uygun biyolojik uyarıyla vücudumuzdaki herhangi bir hücreye dolayısıyla yumurta hücresine de dönüşme yeteneğine sahip olağanüstü hücrelerdir. Yumurtalıktaki kök hücreler, olgun yumurta hücrelerine dönüşebiliyor. Bu dönüşümü sağlayan da kişinin kendi kanından elde edilen ve PRP (Platelet Rich Plasma) adı verilen özel sıvının yumurtalıklara verilmesidir.
PRP tedavisi ile yumurtalık gençleştirme
Bu işlem iki adımdan meydana gelir. İlk önce belli miktarda kan alınır. Bu kan tüplere bölünüp santrifüje edilerek, beyaz hücre ve trombositler kırmızı kan hücrelerinden temizlenir. Hazırlık işlemi 1 saatten daha kısa sürmektedir. İkinci adım ise elde edilen bu sıvının kişinin yumurtalıklarına verilmesidir. Bu esnada vajinal ultrasonografi kullanılır ve kısa süreli bir sedasyon uygulanır.
PRP’nin etki mekanizması
Büyüme faktörleri, vücudun doğal onarımını sağlayan trombositler ve beyaz kan hücrelerinde bulunan maddelerdir. Bu maddeler, hasar gören yerde çalışarak enfeksiyonu önler, kanamayı durdurur ayrıca damarlanmayı ve yeni hücre artışını sağlar.
Kimler için uygundur?
Fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıklı her kadına şu 4 kategoriden birine giriyorsa PRP uygulanabilir:
- 35 yaşın üstünde, infertil olup, sayı ve kalitesi azalmış yumurta rezervi ve düşük AMH seviyesi olanlar
- 35 yaş altında düşük over rezervi ve düşük AMH değeri olanlar
- Erken over yetersizliği olan kadınlar
- 50 yaş altı perimenopoz ve menopozda olanlar
Ne zaman uygulanır?
Adet olmayan kadınlarda herhangi bir zamanda uygulanabilir. Adet görenlerde ise (düzenli ya da düzensiz) en uygun periyot adet sonrasında yumurta gelişme evresidir. Tedavinin pozitif etkilerini görmek için AMH, LH, E2 ve FSH değerleri takip edilebilir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
“Son derece kişiyi bilgilendiren,rahatlatan,güleryüzlüveiçten bir hanım.” Devamı
“İnsana sicacik gülümsemesi ve tüm ictenligi ile kucak açan doktordan ziyade bir abla,bir kardes” Devamı
“15 senelik doktorum.. Kendisiyle tüm süreçlerimi kolaylıkla tamamladım. Güçlü tecrübesi, samimi” Devamı
“İsmail Bey sayesinde mucizemizi yaşıyoruz. Diğer doktorların olmaz dediği üzüntü ile geçen teda” Devamı
“Erdal bey dürüst,samimi , güler yüzlü,önce para değil hastanın sağlığı diye düşünen alanında uz” Devamı
“Bizler için zor ama bir o kadarda doğanın mucizesi olan hamilelik döneminde yanımızda olan dokt” Devamı
“Hamileliğin ilk aylarında tesadüfen gittim çok çok memnun kaldım hamileliğim boyunca ilgisi ala” Devamı
“Doktor hanıma bir tavsiye sonucu ulaştım. Benimle güleryüzüyle çok yakından ilgilendi ve her tü” Devamı