psikolog olmak için ne okumak gerekir / Psikoloji Bölümünü Tercih Etmek İsteyenlerin Mutlaka Bilmesi Gerekenler – Müthiş Psikoloji

Psikolog Olmak Için Ne Okumak Gerekir

psikolog olmak için ne okumak gerekir

Son Güncellenme:

Psikolog olmak için sadece Fen-Edebiyat fakültesinde okumuş olmak yetmemekle birlikte diksiyonu düzgün olmak ve karşındaki kişiyi anlamak gerekir.

Psikolog Nasıl Olunur?

İnsanlara yardım etmekten hoşlanan ve insanları dinlemeyi sevenler, psikolog nasıl olunur sorusunun cevabını merak etmektedir. Psikolog olmak için sosyal ve temel bilimlerde başarılı olmak ve sözel yeteneğe sahip olmak gerekmektedir. Psikoloji eğitimi lisans eğitimi olmakla birlikte öğrenim süresi 4 yıldır. Oldukça ağır bir eğitim içeren psikoloji için öğrencileri zorlu bir 4 sene beklemektedir.

Psikolog mesleğinin eğitimi psikoloji bölümünde verilmekte olup psikoloji mezunları özel sektörde ve kamuda iş bulabilmektedir. Psikologların işsiz kalma riskinin çok az olması, üniversite tercihi yapacak olan gençlerin bu alana yönelmesini sağlamaktadır.

Öfke kontrolünden heyecan yönetimine kadar birçok konuda terapi hizmeti veren psikologlar, üniversite dönemlerinde klinik psikolojisinden eğitim psikolojine kadar bütün temel dersleri almaktadır.

Psikolog olmak isteyenler dikkatli ve sabırlı olmalı, güncel gelişmeleri takip etmelidir. Birçok üniversitede psikoloji bölümü bulunmakta olup her yıl mezun çıkartmaktadır. Psikolog mesleği ilgi görse de psikolog olmak sanıldığı kadar kolay değildir. Psikolog olmak isteyen biri, kendini çok iyi tanımalı ve eleştirebilmelidir.

Sosyal-Klinik ve Adli Psikolog Olma Şartları

Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölümü okumak psikolog olmak için yeterliyken, sosyal-klinik ve adli psikolog olmak için yüksek lisans şartı bulunmaktadır. Sosyal-klinik vakalarıyla ilgilenmek isteyenlerin o alanda uzmanlaşmış olması gerekmektedir.

Sosyal-klinik ve adli psikolog olmak için Klinik Psikoloji yüksek lisansı yapılmalıdır. Üniversiteden yeni mezun olan bir psikoloğun mesleki donanımı kabul edilebilir olmadığı için yüksek lisans şartı aranmaktadır.

Sosyal-klinik ve adli psikolog olmak için mesleki kurslara ve seminerlere katılmak yeterli sayılmamaktadır. Yüksek lisans eğitim süresi boyunca psikolojik sorunların değerlendirilmesine yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Yüksek lisans eğitimini tamamlayanlar, sosyal-klinik ve adli psikolog olmak için yeterli sayılmaktadır. Psikolog ile sosyal-klinik ve adli psikolog birbirinden tamamen farklıdır.

Devlet üniversitesi ile özel üniversitede psikoloji okumanın farkları nelerdir? Özelde okumanın avantajı var mıdır?

Devlet üniversiteleri, köklü üniversitelerdir. Akademik kadroları çoğunlukla profesörler ve doktorlardan oluşmaktadır. Bu da size tecrübeli bilim insanlarından eğitim almanızı sağlamaktadır. Bu demek değildir ki vakıf üniversiteleri bu koşulları sağlamıyor. Özellikle psikoloji bölümü adına markalaşmış, kaliteli vakıf üniversiteleri mevcut. Okulların psikoloji okurken ve mezun olurken sundukları imkanları göz önünde bulundurmak daha önemlidir. Örneğin, Erasmus programları (yurtdışında okuma imkanı 1 ya da 2 dönem) hangi ülke ve okullarıyla anlaşmalı, diyelim eğitim diliniz İngilizce ya da Türkçe, Erasmus ile gittiğiniz okulun eğitim dili İtalyanca ya da almanca ise biraz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Vakıf üniversitelerinde okurken staj yapma imkanı bulma olasılığınız çok yüksek. Birçok Vakıf üniversitesi kendi bünyesinde öğrencisine alanda tecrübe kazanması için staj imkanı sağlamaktadır hatta mezun olduktan sonra çalışma imkanı da sunmaktadır. Özel üniversite tercihinizde dikkat etmeniz gerekenler; akademik kadrosu, farklı alanlardan mezun profesyoneller eğitmen olabiliyor örneğin iletişim mezunu psikoloji yüksek lisans ve doktorası yapmış gibi… ikinci dikkat etmeniz gereken ise ders müfredatı, her üniversitenin web sayfasından erişebilirsiniz.

Psikoloji bölümü İngilizce okumak ile Türkçe okumak arasında bir fark var mıdır?

Alanı İngilizce okumam etkiliyor olabilir bu sorunun cevabına, ben İngilizce okunmasından yanayım. Ancak gene bu soruya siz cevap veriyor olacaksınız. Literatürün çoğu İngilizce ve Almanca, İngilizce bölüm okumasanız dahi bir literatür okuması yapabilmek için İngilizcenizin olması gerekli. Türkçe çevirisi olmayan bir çok kitaptan faydalanabilmek içinde gereklidir. Gelecekte akademik kariyer düşünüyorsanız ve bu alanda akademisyenlik düşünüyorsanız İngilizce bölüm okumak ilk tercihiniz olabilir. Türkçe bölüm okumanın avantajları da var, ana dilinizde eğitimi alıyorsunuz, ve bunun Türkçesi neydi diye zihin karmaşası yaşamıyorsunuz.

Psikoloji bölümünden mezun olduktan sonra bizi bekleyen iş imkanları nelerdir? Devlet memuru olarak atanma imkanları var mı?

Mezun olduktan sonra almış olduğunuz seçmeli dersler ve daha da uzmanlaşmak istediğiniz alanı az çok belirliyor oluyorsunuz. Çocuk-Ergen çalışmaya karar verdiyseniz, başlangıç yeriniz çoğunlukla anaokulları ilkokul, ortaokul ve liseler oluyor. İster KPSS’ye girerek atama ile bu alanda çalışabilirsiniz, isterseniz özel sektörde sözleşmeli ya da kadrolu çalışabilirsiniz. Devlet memuru olarak atama imkanları var; okulların rehberlik servisleri, aile hekimliği merkezlerine, hastaneler, üniversite hastaneleri, bakanlıklar, askeriye, polis merkezleri, rehberli araştırma merkezleri (RAM), cezaevi psikoloğu gibi çalışma sahaları var.

Psikoloji bölümündeki sayısal derslerin ağırlığı nasıl? Bölümü okuyabilmek için sayısal derslerimizin güçlü olması gerekli mi?

Ders müfredatında ilk sene bir MAT1 dersi görüyorsunuz, bu dersler çoğunlukla felsefe ve sosyoloji bölümü ile ortak oluyor. Diğer seneler ise İstatistik dersi alıyorsunuz ve SPSS dersleri yer alıyor. Bu dersler araştırma sonuçlarını analiz etmede kullanıyor. Evet zorlanma yaşayabilirsiniz. Ancak ben gibi araştırmayı ve sonuçlara analiz etmeyi seviyorsanız, biraz da rakamlarla uğraşmanın zevkini yaşıyor olursunuz. Psikoloji alan olarak araştırma tabanlı, uygulamalı ve deneysel yöntemleri içinde barındırıyor. Yeteri kadar matematik bilginiz olması ve veri okuyabilme bilginizin olması gereklidir. Endişe etmeyin! Kolaylıkla üstesinden geleceksinizdir.

PDR ile Psikoloji tercih etmek arasında kaldım. İkisi arasındaki farklar nelerdir? Karar verirken dikkat etmem gereken en önemli noktalar nelerdir?

PDR bölümünden mezun olan kişilere psikolojik danışman denir. Psikoloji bölümünden mezun olan kişiler psikolog unvanı kullanabilirler. Psikoloji, insan psikolojisini daha derinlemesine inceleyen bir bilim alanıdır. Psikoloji lisansı müfredatı spesifik dersler yer almaktadır. PDR, eğitim fakültesi dahilinde bir bölümdür. Eğitim ve danışmanlık hizmeti verebilirler. Çoğunlukla, eğitim kurumları, danışmanlık merkezlerinde psikolojik danışman olarak çalışırlar. Psikologlar, hastaneler, danışmanlık merkezleri, klinikler merkezlerinde psikoterapist olarak çalışırlar. PDR ve Psikoloji birbirine iç içe geçmiş görünse de çok farklı bölümlerdir. İkisinde de akademik kariyer yapabilirsiniz. Çoğunlukla psikoloji akademisyenlik alandan spesifik uzmanlaşmak için tercih sebebi olabilir.

Psikoloji bölümü okurken ve mezun olduktan sonra duyacağın hikayeler ruh sağlığımı kötü yönde etkiler mi?

Bu tamamen senin elinde! Karşılaştığın hikayeleri ya da danışanları kişiselleştirmemelisin. İş ve özel hayatın arasında sınırları koruyarak etkilenmeyi engelleyebilirsin. Bir anımı paylaşmak isterim; mezun olduğum sene bir hastanede çalışmaya başlamıştım ve işi eve getiriyordum. İşi eve getirmemin bana iyi gelmediğini çok geçmeden anladım ve aslında o zamandan beri ‘İş işte kalıyor, evime getirmiyorum’. Mesleğiniz kaynaklı yaşamınız boyunca iş ve özel hayatınız arasına sınır koymanız gerektiğinizi unutmayın. Danışanlarınızı anlayabilmek süreçlerine dahil olup kişiselleştirmekten geçmiyor, uzman gözü ile yardım etmekten geçiyor. Gelecekte sadece kendiniz olmayacaksınız, eş, anne, baba çocuk sahibi olacaksınız. Her karşılaştığınız hikayenin danışanınıza ait olduğunu ve kendinin de uzman olduğunu unutma! Eğer, danışan hikayeleri kişiselleştirirseniz akıl hocanızdan süpervizyon desteği alarak problemi giderebilirsiniz. Bu mesleği seçmeye karar veren, okuyan gelecekti meslektaşlarıma akademik kariyerlerinde başarılar dilerim. Severek icra ettiğiniz meslek sizinle olsun.

Yeni açılan bir üniversitede mi psikoloji okumak mı yoksa köklü bir üniversitede mi okumak daha iyi?

Köklü bir üniversiteden yana kullanırdım seçimimi ancak yeni açılan üniversitenin akademik kadrosuna da bakılarak düşünebilirsiniz. Çünkü bazen alandan farklı uzmanlar kadroda olabiliyor. Bu durumla özellikle vakıf üniversitelerinde karşılaşabilirsiniz. İkisinin de size sunacağı farklı imkanları olacaktır.

Okuduğumuz üniversite bu meslek için ne kadar önemli

Önemli, tercih ettiğiniz üniversitelerin ders programlarına bakmanızı tavsiye ederim. Elbette alana hakim değilsiniz ve bunun için sizinle paylaşıyorum bu yazıyı. Araştırma tabanlı bir okul mu?, Saha da deneyim imkanı kazandırabilecek staj imkanı sağlayabilen bir okul mu? Yoksa teorik anlamda analiz ile ilerleyen bir okul mu? Müfredatında aile psikolojisi, çocuk psikolojisi, psikopatoloji gibi spesifik dersler yer alıyor mu? Uygulamalı dersleri var mı? gibi sorulara cevap bulmanızı ve güzelce araştırma yapmanızı öneririm. Alanı tanımak adına birçok üniversitenin psikoloji tanıtım günleri oluyor, ya da herkesin katılabileceği seminerler oluyor. Buralardan da gitmek istediğiniz okul hakkında bilgi alabilirsiniz. Hangi üniversiteyi seçeceğiniz, nasıl bir eğitim alacağınız sizin potansiyelinizi geleceğe taşımak için faydası olacaktır.

Psikoloji okuyanların kazancı iyi mi?

Elbette bir mesleği devam ettirebilmek için kazanç sağlamalı, ancak psikoloji mezun olduktan sonra iyi kazanç sağlayabileceğiniz bir bölüm değil diyebilirim. Mezun olduktan sonra kendinizi geliştirmek adına katıldığınız programlar kazancınızın gideceği yer oluyor. Endişelenmeyin! senenin sonunda kendinizi çok iyi yerlerde görebilirsiniz. Tamamen sizin elinizde. Kendinize ne kadar yatırım yaparsanız, dönüşü o kadar olacaktır.

Psikoloji bölümü düşünüyorum ama çoğu zaman insanlara tahammülsüzüm bu durumu aşabilir miyim?

İnsanlara olan tahammülsüzlük kişisel bir süreç olsa gerek bunun için destek alınmasını öneririm. Psikolojinin insan ve hayvan davranışlarını inceleyen bir bilim dalı olduğunu düşünürsek, bu meslek neredeyse insanı tema olarak alıyor. Psikolog, danışanına terapi sürecinde profesyonel yakınlığı ve uzman bilgisi ile şifasını verebilir. Eğer insanlara karşı bir tahammülsüzlüğünüz varsa ya bunu terapi desteği alarak çözümleyin ya da insan ilişkilerinin az olduğu bir mesleğe yönelmenizi öneririm.

Bölüm derslerini geçmek için insan üstü bir çaba mı gerekiyor?

İnsan üstü bir çaba gerektiğini düşünmüyorum. Psikoloji, teorik bilgisi yoğun olan bir bölümdür. Bilginin sizde güncel kalmasını istiyorsanız bilgileri tekrar etmek, konular hakkında makale ya da kitaplar okumak size faydalı olacaktır. Ekstra çaba göstermeye gerek kalmayacaktır. Ve aslında en önemlisi hoca ile iletişimde olup aklınıza oturmayanları sormanın ya da konu hakkındaki fikrinizi paylaşmanın hem size yararı olacak hem de derse olan katılımınızı gösterecektir.

Çocuk psikolojisi için hangi üniversiteleri önerirsiniz?

Çocuk psikolojisi için gelişim psikolojisi ağırlıklı ders müfredatı olan üniversitelere bakabilirsiniz. Bu alanda kendinizi geliştirmek istiyorsanız lisansüstü eğitimde gelişim psikolojisi yüksek lisansı tercihleriniz arasında olmalıdır. Gelişim psikolojisi alanında hem devlet üniversitesi hem de vakıf üniversiteleri mevcut.

Psikoloji kliniği açabilmek için neler gerekli?

Bir psikolog psikoterapi merkezi açamaz. Ancak, Psikiyatri veya nöropsikiyatri hekimlerinin öncülüğünde açılabilir. Psikolojik danışmanlık merkezleri ya da aile danışmanlığı merkezi açabilir. Bu merkezleri açabilmek için gerekli belgeler ve yeterliliğinizin olması gereklidir. Türkiye’de danışmanlık merkezleri ile ilgili yasal mevzuat oldukça geniş.

Psikoloji alanında gelişmek için çok kitap mı okumalıyız yoksa çok danışanla mı muhattap olmalıyız?

Meslekte gelişmek için öncelik yeniliğe, değişime, ve şekillenebilmeye açık olmalıyız. Kitaplar olmazsa olmazımız olmalıdır. Köklü ve çok değerli kitaplar var, baş ucunuzda her zaman bulunması gerekenler, okuyarak öğrenebileceğimiz bir çok bilgi kitaplarda. Çok danışan görmek de kitaplar kadar çok değerli. Danışan görebilmek için belli başlı yeterlilikleriniz olması gereklidir. İkisi de sizin mesleki gelişiminiz için çok önemlidir diyebiliriz. Alanda kendinizi güncel tutabilmek için literatürde ki makaleleri ve araştırmaları takip etmeniz çok önemli.

Mesleğin olumlu ve olumsuz yönleri?

Olumlu yönleri anlatmakla bitiremem herhalde, mesleğimi severek icra ediyorum. Hayatın içinde bir meslek, yenileyen ve kişisel anlamda da geliştiren bir meslek. Özel hayatınızda da size yardım eden, destek veren bir meslek. İnsan psikolojisine farklı pencerelerden keşif yapabileceğiniz bir meslek. Çalışma koşullarının çeşitlilik gösterdiği bir meslek tam zamanlı yarı zaman ya da online gibi. Olumsuz yönlerini düşünecek olursam; meslek yasası olmayan ve suistimal edilen bir meslek. Mesleki etik kuralları çerçevelenmiş olsa da pratikte uygulanmayan bir meslek. Toplumun negatif algısına maruz kalmış bir meslek. Tanıdıklarınız, tanımadıklarınız tarafından ‘ya sana bir şey soracaktım’ ayaküstü problemlere maruz kalabileceğiniz bir meslek. Bu mesleği seviyorsanız ve gerekli çaba ve motivasyonla başarılı olacaksınızdır. Her meslekte olduğu gibi psikoloji bölümü hakkında zorluklar var. İnanıyorum ki, severek yapacağınız meslek sizi mutlu edecektir. Mesleğimi seviyorum ve icra etmekten mutluluk duyuyorum. Eğer kişisel sorularınız olursa bana yazabilirsiniz, sorularınızı cevaplıyor olacağım.

Psikolojisi bozuk birisi psikolog olabilir mi?

Psikolojisi bozuk bir psikoloğun danışanına sağlıklı bir terapi sunamayacağını hatta danışana zarar verebileceğini de düşünürsek kendisinin öncelikle şifalanması gereklidir. Elbette psikologların mükemmel ve beyaz hayatları yok, destek alabilirler. Zorlandıkları danışanlarında akıl hocalarından süpervizyon alır ve kendilerini geliştirirler. Psikolojisi bozuk bir insana psikolog olamazsın demek, bana bir şeker hastasına ya da kanser hastasına doktor olamazsın demek gibi geliyor.

Psikoloji okuyan deliriyor diyorlar doğru mu?

Delirene hiç rastlamadım, sanırım toplumsal negatif algının yansıması bu soru. Psikoloğa gidenlere deli muamelesi yapılması gibi. Psikoloji okuyan kişiler çoğunlukla farkındalığı yüksek algıları açık oluyor. Psikopatoloji dersini aldığınızda ‘a bu bende var’ yoksa ‘ben şu muyum bu muyum’ kısa süreli etiketleme hatasına düşebilirsiniz.

Hassas ve duygusal kişiler psikolog olabilir mi?

Bu sorunun psikolojisi bozuk birinin psikolog olabilir mi sorusu ile aynı olduğunu düşünüyorum. Kişinin tercihi psikolog olabilir ancak danışanına duygusal ve hassas oluşunu aktaracaksa bu doğru olmaz. Danışana hatta kendine zarar vermiş olur. Hassaslık ve duygusallık mesleği icra edemeyecek bir durumda ise ilk psikolojik destek alınmalıdır.

Danışanlarınıza söylediklerinizi kendi hayatınızda uygulayabiliyor musunuz?

Meslekte şimdiye kadar deneyimlediklerimden yola çıkacak olursak, yapamadığım bir şeyi danışanlarıma uygulamıyorum. Uygulamaya çalışsanız da danışanın bunu kazanacağını düşünmüyorum, çünkü bir profesyonel olarak siz uygulamamaktasınız. Bir danışana iyi gelebilmek istiyorsak öncelikli kendimizi şifalandıracağız.

Hala anlayamadığınız insanlar var mı?

Şunu aklımdan hiç çıkarmam; ‘Herkesi şifalandırmak zorundasın diye bir kural yok’. Eğer bir profesyonelseniz, yardım edemeyeceğiniz danışanınızı yönlendirmenin profesyonelliğini de biliyor olmalısınız. Anlayamadığınız ya da yardım edemediğiniz bir danışanınızın olması başarısızlık değildir. Yukarıdaki cümleyi cebinize koyun derim.

Cevaplayan: Psikolog Tuğba Özyürek

Bu mesleği seçmeye karar veren, okuyan gelecekti meslektaşlarıma akademik kariyerlerinde başarılar dilerim. Severek icra ettiğiniz meslek sizinle olsun.

Müthiş Psikoloji

Psikolog Nedir?

Psikolog kelimesinin sözlük anlamı “ruhbilimci” sözcüğüne karşılık gelir. Bu tanımı daha açık şekilde ifade edelim. İnsan ve hayvan davranışlarını inceleyen, normal kabul edilen davranışların dışındakileri düzeltmeye çalışan, bilgilerini bilimsel araştırmalardan alan ve insanların yaşadıkları problemleri çözmek için kullanan kişilere psikolog denir. Psikologlar, üniversitelerin fen edebiyat fakültesi psikoloji bölümlerinden mezun olan kişilerdir. Bunun haricinde herhangi bir üniversitenin dört yıllık bölümünden mezun olan, bunun yanında psikolojinin bazı alanlarında yüksek lisans yapmış veya ücret karşılığı bazı eğitimler alan ve kendisini terapist diye adlandıran kişiler psikolog sayılmaz.

Neden İyi Bir Psikolog?

İnsan yaşamını en az biyolojik hastalıklar kadar etkileyen ruhsal problemler vardır. Bu ruhsal problemleri sebebiyle terapi desteği almak isteyen ve uzman arayışına giren çok sayıda insan mevcuttur. İnsanların özellikle psikoterapi konusunda en iyisini araştırıp bulma isteklerinin temelinde pek çok neden yer alır. Kendilerinin veya tanıdıklarının önceden yaşadıkları verimsiz terapi deneyimleri bunların başında gelir. İyi bir psikolog olmak kolay bir iş değildir. Çünkü bu meslek, yapan kişi açısından stresli ve ezici olabilir.

Diğer insanların problemlerini dinlemek, o problemlerle uğraşmak çok zordur. Hastaların duygularını ciddi ve doğru bir şekilde yönetmelerine yardımcı olmak yorucudur. Ancak bunlardan daha önemli bir husus vardır ki o da iyi bir psikoloğun öncelikle kendi kişisel sorunlarını çözmüş ve bir psikoterapi sürecinden geçmiş olması gerekir. Psikoloji uzmanların arasında, özellikle kendini psikolojik terapiye adayanların, terapi seanslarına katılması gereken ilk kişiler kendileridir. Psikanalitik kurama göre insanların meslek seçimlerinde bilinçdışı süreçlerin etkisi çok fazladır.  Yani psikolog olmak isteyen pek çok insanın “kendi içsel sorunlarını çözebilmek adına” bilinçdışı olarak bu mesleğe yöneldikleri varsayılır. Bu açıdan baktığımızda herkes gibi psikoloji alanında çalışan insanlar da kendi iç dünyalarında ruhsal sorunlar yaşayabilir. Psikoterapistin başarısı, bu sorunların ne kadarını çözdüğüne ve sorunları çözme noktasında verdiği mücadele ile bağlantılıdır. Dünyada birçok ülkede psikanalitik terapi dalında eğitim veren kurum ve kuruluşlar eğitim verdikleri uzman kişilerin de psikoterapi sürecinden geçmesi şartını koşmaktadır. Psikoterapistin psikoterapi alması kendi patolojilerinin farkına varıp onları çözmesine de yardımcı olur. Hem de hastalarına uygulayacağı teknikleri birebir kendisinin deneyimlemesini sağlar. Bu onların psikolog hizmeti verirken daha nesnel olmalarına katkı sağlar.

İyi Bir Psikoloğun Özellikleri Nelerdir?

Psikolog Nasıl Olunur?

Birçok üniversite diplomasında ”psikoloji mezunu” ibaresi yazsa da, Türkiye’de bu bölümden mezun olan herkes psikolog diye adlandırılır. Bazı üniversitelerin psikoloji ve psikolojik danışmanlık gibi lisans bölümlerinde psikoterapi eğitimin verilmez. Lisans eğitimi süresince öğrencilere temel psikoloji bilgileri, psikolojik testlerin nasıl uygulanacağı, yüzeysel olarak psikoloji kuramları hakkında bilgiler ve basit terapi teknikleri öğretilir. Bunun sonucunda üniversiteden yeni mezun bir psikolog yetişkin bir kişiye yardım edebilecek psikoterapi bilgisi ve deneyimine sahip değildir. Türkiye’de psikolojik terapi eğitimleri genellikle özel kuruluşlar tarafından verilir. Sınırlı olarak da yüksek lisans programları bu eğitimi verir. Yüksek lisans programlarındaki psikoterapi eğitimleri ağırlıklı olarak bilişsel-davranışçı alanla sınırlıdır. Ülkemizde psikanalitik alanında kapsamlı bir eğitim verecek yüksek lisans programı sayısı çok azdır.

Öyleyse iyi bir psikoloğun özellikleri nelerdir? Psikologların sahip olması gereken nitelikleri üç grupta değerlendirebiliriz. Bunlar; mesleki bilgi, psikolojik danışma becerisi ve psikolojik danışmanın kişilik özelliklerinden oluşmaktadır.

Eğer alanında uzman psikologlardan yardım almak istiyorsanız Erdem Psikiyatri'den hemen randevu alabilirsiniz.

Psikloji okuyan kişilere mesleki bilgi ve danışma becerileri üniversitede verilirken, üçüncü boyut olarak nitelendirdiğimiz psikolojik danışmanın kişilik özelliği ise daha fazla yaşadığı çevrenin etkisiyle şekillenir. Dolayısıyla birçok kişi mesleki bilgi ve psikolojik danışma becerilerine sahip olurken, sahip olunması gereken kişilik özelliklerini taşımayabilir. Lisans eğitiminden sonra psikoterapi eğitimlerini alan kişiye psikoterapist denir. Bu açıdan iyi bir psikoloğun üniversiteden mezun olduktan sonra aldığı psikoterapi eğitimleri, süpervizyon alıp almadığı önemlidir. Ancak bir psikolojik danışmanın niteliği mesleki bilgi kadar önemlidir. Üniversiteden mesleki bilgi ve psikolojik danışma becerileri hususunda çok iyi donanımla mezun olan, buna rağmen meslek yaşamında sırf sahip olduğu olumsuz kişisel nitelikleri nedeniyle başarısız olan psikolojik danışmanlar olduğunu biliyoruz.

Bir psikoloğun meslek hayatında meydana gelen bazı sorunlar, olması gereken kişilik özelliklerine sahip olunmaması nedeniyle ortaya çıkabilir. Örneğin bir psikolojik danışman amaçlarına ulaşmada sabırlı ve kararlı değil ise, tükenmişliğini yenemiyorsa problem yaşaması kaçınılmaz olur. Psikoloğun ruhsal dinginliğinin önemi ile ilgili “Seans esnasında iki tane kaygılı insan varsa orda tedavi olmaz” sözü bu konuyu çok iyi özetler. Terapide iyileştiren faktörlerle ilgili yapılan bir araştırmada, terapide psikoterapist tarafından kullanılan tekniğin iyileşmeye etkisinin % 10 civarlarında olduğu görülmüştür. Öte yandan terapist ile hasta arasındaki sağlıklı ilişkinin iyileştirici etkisinin % 30’larda olduğu tespit edilmiştir. Bu sonuçlarda psikoloğun uyguladığı teknikten daha çok, ruhsal dinginliğinin ve duygusunun önemli olduğu görülür.

Buraya kadar anlattıklarımızdan hareketle özet olarak iyi bir psikoloğun 7 özelliğini sıralayalım.

1.     İyi İletişim

İyi bir psikolog olmak istiyorsanız, iletişim türlerinde ve sosyal yetenekler açısından tamamen uzmanlaşmanız gereklidir. Bu meslekte başarılı olmak için en temel nitelik insanlarla etkileşime geçmeyi bilmektir. Örneğin, bir seans esnasında nasıl soru sorulacağını bilmek veya bir rahatsızlığı tetikleyen etkeni bulup çıkarmak iyidir.

2.     İyi Bir Dinleyici Olma

Ofisinizde rahat bir ortam sağlamanız, yolu yarıladığınız anlamına gelmektedir. Samimi bir ortam oluşturursanız, insanlar sizinle dürüstçe konuşmasını sağlarsınız. İyi bir dinleyici olmak daima karşısındakine bağlı ve açık bir tavır içinde olmak demektir. Aynı zamanda onun söylediğine ilgi göstermek anlamına gelir. Karşıdakinin sözünü kesmemeli ve onun serbestçe konuşmasına izin vermelisiniz. Hastalara konuşma aralarında sessizlik içinde yeterli boşluk bırakmak da bilgilendirici etki gösterir. Bu sessiz anlarda hastanın nasıl davrandığını gözlemleyin. El hareketleri, mimikleri, yüz ifadesinin nasıl göründüğü gibi davranışların her biri bir şeyler anlatır.

3.     Empati Kurma

Kendini hastalarının yerine koymak bir psikolog için çok önemlidir. Danışanın endişe ve ihtiyaçlarını anlayabilmek için zihinsel stratejilere sahip olmak ve onun durumunun ayrıntılarına vakıf olmak gerekir. Karşınızdakini anlayabilme seviyesine ulaşmak, onun durumunu ele almaya yardım eder.

4.     Güvenlik

Bu maddenin açık fikirlilikle çok benzerlikleri vardır. Güvenlik, psikoloğun kendinden ve yeteneklerinden emin olmasıdır. Eğer kendinize güvenen biri gibi görünmezseniz, karşınızdaki kişiye bu güven duygusunu vermeniz zorlaşır. Bu sizin hastaya açık, kısa ve güvenli bir şekilde izlenecek basamakları açıklamanız anlamına gelir. Açık olmamak ve karışık mesajlar vermek ise hastalara zarar veren şeylerdir.

5.     İç Gözlem

İyi bir psikoloğun iç gözlem yapması çok açık fikirli olmak için çok önemlidir. Bu da kendinize bakmanız, analiz etmeniz ve kendinizi anlamanız anlamına gelir. Kendiniz hakkında bilgi sahibi olduğunuz zaman ruh halinizi yönetebilirsiniz.

Doğru psikolog seçimi tedavi sürecinin daha kısa sürede tamamlanmasına yardımcı olur. Siz de Ankara Psikiyatri merkezi Erdem Psikiyatri'nin deneyimli kadrosundan hemen destek alabilirsiniz. 

6.     Ulaşılır Olma

Bu özellik konfor ve anlama arasında bir yere sahiptir. Psikoloğun yanında hastanın kendini rahat hissetmesi önemlidir. Böylece hastalar kendi durumlarını, sorunlarını ve en gizli sırlarını anlatabilir. Hastalarınızın anlaşıldıklarını hissetmeleri ulaşılır olmanızı sağlar. Sorunları hakkında konuşabilmeleri için durumu kolay ve doğal kılar.

7.     İyi Bir Analitik Yetenek

İyi bir psikolog hastanın anlattığı şeyi nasıl yorumlayacağını bilmelidir. Konuşmayı kesemeyeceğiniz için, konuşmadaki önemli parçaları çekip alabilmelisiniz. Önemli olanları seçip önemsizleri bırakmayı bilmelisiniz. Bu özellik size daha iyi meditasyon teknikleri uygulamanızı sağlar. Ayrıca bu bir tedavi planı yapmak ve tedavi sürecini değerlendirmek için gerekli bir görevdir.

Psikolog olmak için hangi okulları okumak gerekir?

Nasıl psikolog olunur?
Psikolog; İnsan ve hayvan davranışlarının yapı ve süreçlerini, gözlem ve deney gibi bilimsel yöntemleri kullanarak inceleyen, davranış bozukluklarının ve gelişim sorunlarının teşhis ve tedavisi yönünde faaliyetlerde bulunan kişidir.

MESLEK EĞİTİMİNİN VERİLDİĞİ YERLER
Mesleğin eğitimi; çeşitli üniversitelere bağlı edebiyat, fen-edebiyat fakülteleri ve benzeri fakültelerin “Psikoloji” bölümlerinde verilmektedir.

MESLEK EĞİTİMİNE GİRİŞ KOŞULLARI
İlgili bölüme lise ve dengi okul mezunlarının katılabildiği, Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) “Eşit Ağırlık (EA)” puanı ile öğrenci alınmaktadır.

EĞİTİMİN SÜRESİ VE İÇERİĞİ
- Eğitim süresi 4 yıldır.
- Eğitim süresince; İstatistiğe Giriş, Çağdaş Psikoloji Akımları, Ruh Sağlığına Giriş, Eğitim Psikolojisi, Motivasyon ve Heyecan, Gelişim Psikolojisi, Sosyal Psikolojiye Giriş, Ruh Sağlığı, Hafıza ve Dikkat, Öğrenme Psikolojisi, Araştırma Yöntem ve Teknikleri ve Psikosomatik Hastalıklar gibi dersler verilmektedir.

Son düzenleyen perlina; 24 Ocak

Yok bir şey iyiyim. Sadece ölü olmayı tercih ederdim.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir