Nasser Al Qatami ve Abdurrahman Al Sudais yazısı ile Kur’an tilaveti ile gönülleri titreten dünyaca ünlü hafızlardan sırayla bahsetme arzuma ilk adımı atmıştım. Güzel bir sesten Kur’an dinlemeye değer veren biri olarak etkilendiğim bu hafızların bilhassa bilmeyenlere tanıtılmasını faydalı görüyorum. Ayrıca sadece Kur’an okuyuşları ile değil ilmi birikimleri/ gayretleri ve kimi zaman politik duruşlarıyla da bölge insanı üzerinde etki sahibi olan bu zatların aynı zamanda birer alim olarak da mercek altına alınmasının bilgi dağarcığımızı genişleteceği aşikar. O halde bu yazıda Al Sudais’in ekürisi olarak bilinen Saud Al Shuraim (Şureym)’den bahsederek ikinci adımı da atmış olalım.
Saud Al Shuraim aynı Al Sudais gibi Kâbe’nin ana mescit imamlarından biri, yani baş imam. Doğum tarihi (başka bir kaynakta ’ya da rastladım). Ortaokulda hafız olan ve genç yaşta Kâbe imamlığına başlamış olan Sudais ’den beri Mekke’deki teravihlere de imamlık yapıyormuş. Ayrıca Sudais’e dair yazıda not etmeyi unutmuştuk Sudais de Shruaim de Kâbe imamlığının yanında Mekke hakimliği sıfatını da taşıyorlar.
Oldukça iyi bir eğitim sahibi olan Shuraim, Suudi Arabistan’da yüksek saygı gören alimlerden biri. Özellikle fıkıh alanında uzman. Umm al-Qura Üniversitesi’nde ’ten beri profesör olarak hizmet verdiği gibi birçok esere de sahip. Hatta bir ara Şeriat ve İslami Çalışmalar Bölümü’nün dekanlığını yapmış bir isimlerden.
Dâvûdî bir sese sahip Shuraim
Saud Al Shruaim de her Kâbe imamı gibi internet ortamında videoları dolaşan, dünya çapında takip edilen bir hafız. Video sitelerinde özellikle Mekke’de kıldırdığı teravihlerin kayıtları oldukça popüler. Shruaim’in Kur’an okuyuşu bakımından en büyük özelliği davudi ve çok net bir sese sahip olması. Sudais gibi daha ince ve yanık sese sahip olup cemaati ağlamaklı bir duruma rahatlıkla getiren seslerin aksine sakinlik veren bir sadelikte Kur’an’ı okuyor. Yani bir bakıma Abdüssamed, Sudais ses tarzının aksi ve aynı zamanda tamamlayıcısı mahiyette bir tarza sahip Shuraim. Davudi bir sesten, daha yalın bir ruh haliyle ayetleri dinlemek isteyenlerin en beğendiği seslerin başında Shuraim geliyor (nitekim İdris Akbar gibi bu tarzın önde gelen başka zatlarından da sonraki yazılarda bahsedeceğim).
Aynı Al Sudais’de bahsettiğimiz gibi Saud Al Shruaim’in de politik duruşu ile ilgili bahsetmemiz gereken önemli noktalar mevcut. ’de Kâbe imamlığına Kral Fahd tarafından atanan Shruaim, Sudais’in aksine kraliyet ailesi ile çok da paralel giden bir imaja sahip değil. Hatta başından çok yakın zamanda geçen bazı hadiseler bu durumun en büyük kanıtı denebilir. Mevzubahis hadiseler, Shruaim’in Suudi Arabistan yönetiminin Mısır’daki cuntaya verdiği destek hakkındaki olumsuz yorumlarından sonra cereyan etti ve gündemde ilgi çekici bir konu olarak yer aldı.
Mısır cuntasının başındaki General Sisi’yi ve kurmaylarını “firavunun tilmizleri (öğrencileri)” ve “Bush gibiler” tabirleriyle ağır bir şekilde eleştiren Shuraim, net bir tavırla Suudi Arabistan’ın verdiği desteğe de karşı bir duruş sergiledi. Hatta Mısır’da ordunun yönetimi ele geçirdiği safhada Sisi’nin arkasında saf tutan, İslam dünyasının ve Mısır’ın en kritik kurumlarından El Ezher’in tepesinde alınan tavra dair ayrışmalar yaşanmaktaydı ve Shuraim, El Ezher içinde muhalif bir duruş sergileyen El Ezher Şeyhi Müsteşarı Hasan El Şafii’yi kamuoyu önünde övüyordu. Tabi bu duruşunun bedelini ödemesi gecikmeyecekti. Kâbe’nin meşhur imamı Shuraim, rejimin politikasıyla çelişen bu söylemleri sonrasında Kral Abdullah tarafından görevinden alındı.
Kâbe imamlarını politik nüfûza sahip
Politik gündemle oldukça bağlantılı olan ve Shuraim’in profili hakkında bizlere birçok ipucu veren bu hadiseyi daha da ilgi çekici kılan nokta ise Suudi Arabistan’ın yeni kralı olan ve politik vizyonunun Kral Abdullah’tan çok daha farklı olduğu bilinen Kral Selman’ın yönetimin başına geçer geçmez Shuraim’i tekrar Kâbe imamlığına atamasıydı. Böylece aslında bizleri sesiyle etkileyen ve kutsal mabedimiz Kâbe’ye imamlık yapan alimlerin bir yönüyle politik nüfuza da sahip olan kritik şahsiyetler olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Öyle ki imamların atanması bile bölgeye dair biraz politik bilgisi olanların Suudi Arabistan’ın yürüttüğü politikalara dair rahatlıkla önemli çıkarımlar yapabilmesini sağlayacaktır.
Biraz da manidar olacak şekilde Shuraim’in sesinden İnfitar ve İnşikak Sûreleriyle yazıyı sona erdirelim.
Deniz Baran yazdı
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi