rahim ağzı kanseri ne kadar sürede ilerler / seafoodplus.info Zeki Salar / Rahim Ağzı Kanseri

Rahim Ağzı Kanseri Ne Kadar Sürede Ilerler

rahim ağzı kanseri ne kadar sürede ilerler

Rahim Ağzı Kanseri Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Günümüzde kadınların en çok korktuğu hastalıklardan biri olan Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri, son yıllarda hasta sayısında yaşanan artış nedeniyle en sık karşılaşılan kanser türlerinden biri haline geldi.

Rahmin vajinaya bağlı olan boyun bölgesinde ortaya çıkan kanser, Serviks Kanseri olarak da bilinmektedir. Rahim hücresinde yaşanan hücresel değişikler ile oluşan Serviks Kanseri, %98 oranında Human Papilloma Virüsü’ne bağlı olarak gelişmektedir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında en çok karşılaşılan virüs türlerinden biri olan HPV Virüsü, toplumda özellikle de kadınlarda oldukça ciddi rahatsızlıklara neden olabilmektedir.

Rahim ağzı kanseri genellikle yaş üzeri kadınlarda ortaya çıksa da günümüzde daha genç kadınlarda da kanserleşme görülmüştür. Rahim ağzı kanseri ölümcül sonuçlar doğurabilen kanser türlerinden biri olduğu için hastalığın erken teşhisi ve kontrollü tedavisi oldukça önemlidir. Bu nedenle rahim ağzı kanserinin neden olabileceği sonuçlardan korunmak için kadınların toplumda HPV Virüsü ve Rahim ağzı (Serviks) kanseri konusunda bilinçlendirilmeleri, test ve takiplerini düzenli yaptırmaları hastalığın seyri açısından oldukça önemlidir.

Rahim Ağzı Kanseri Nedir?

Rahim Ağzı Kanseri Nedir?

Son yıllarda en çok duyulan kanser türlerinden biri haline gelen rahim ağzı kanseri, rahmin iç bölgesinde yer alan hücrelerin zaman içerisinde değişime uğraması ve normal düzeydeki hücrelerin yapısının bozulması durumudur. Rahim ağzı kanseri, Serviks bölümünde ortaya çıktığı gibi ilerleyen dönemlerde vücudun farklı noktalarına da sıçrayabilmektedir. Kanserli hücrelerin vücut bağışıklığına verdiği zarar ile birlikte hasta, zaman içerisinde direncini kaybetmeye ve rahim ağzı kanserinin belirtilerini göstermeye başlar.

Rahim ağzı kanserinin en büyük etkenlerinden biri olan kabul edilen Human Papilloma Virüsü (HPV)’nün, hücrelerin kansere dönüşümünde rolü oldukça büyüktür. Virüs ile enfekte olan hastaların tamamında olmasa da rahim ağzı kanseri teşhisi konulan kişilerin %98 oranında HPV Virüsü bulgusuna rastlanmıştır. Bu nedenle rahim ağzı kanserinden korunmak için öncelikli olarak HPV Virüsü’nden korunmak gerekir.

Rahim Ağzı Kanserinin Belirtileri Nelerdir?

Rahim Ağzı Kanserinin Belirtileri Nelerdir?

Rahim Ağzı Kanseri uzun yıllar belirti göstermeyebilen hastalıklardan biridir. Kanserin belirtileri hastalığın evresine göre değişkenlik gösterse de genellikle ilk evrede yaşanan belirtiler birçok hastada aynı şekilde ortaya çıkar. Rahim ağzı içerisinde aktifleşen ve çoğalan kanser hücreleri, zaman içerisinde vücudun bağışıklık sistemini etkileyerek, genital bölge rahatsızlıklarının yanı sıra başka bölgelerde de fiziksel belirtilere yol açmaktadır.

Rahim Ağzı Kanseri Belirtileri

  • Cinsel ilişki sırasında ağrı
  • Kronik ve kötü kokulu vajinal akıntı
  • Pelvik bölge ağrısı
  • Cinsel ilişki sırasında ya da sonrasında yaşanan ara kanama (Post Koital Kanama da denmektedir.)
  • Eklem ağrıları
  • Vajinadan idrar ve dışkı kaçırma
  • Bacaklarda ve ayaklarda şişlik
  • Adet düzensizliği
  • Adet sırasında yoğun kanama gibi ciddi problemler ile belirti gösterebilmektedir.
Rahim Ağzı Kanseri İçin Risk Faktörleri Nelerdir?

Rahim Ağzı Kanseri İçin Risk Faktörleri Nelerdir?

Serviks Kanseri olarak da bilinen rahim ağzı kanseri risk etkenleri arasında birden fazla faktör vardır. Rahim ağzı kanserine neden olan en büyük etkenin HPV Virüsü olduğu görülmüştür. Ancak bu her Human Papilloma Virüsü taşıyan hastanın ileride rahim ağzı kanseri olacağı anlamına gelmez. HPV Virüsü’nün ’den fazla türü vardır ve bu türler arasında özellikle de HPV ve HPV gibi türlerinin rahim ağzı kanserinde etkin rol oynayan yüksek riskli virüslerden olduğu belirlenmiştir.

Human Papilloma Virüsü’nün yanında rahim ağzı kanserine neden olan diğer risk faktörlerinde bağışıklık sistemi zayıflığı, sigara kullanımı, erken yaşta ve çok sayıda doğum yapmak, başka cinsel enfeksiyonların varlığı, A ve C vitamini eksikliği gibi faktörler rol oynamaktadır.

Rahim Ağzı Kanseri Hangi Sebeplerle Ortaya Çıkar?

Rahim Ağzı Kanseri Hangi Sebeplerle Ortaya Çıkar?

Rahim ağzı kanserinin neden olduğu tam olarak bilinmese de kansere yol açan etkenlerin tespiti konusunda başarı sağlanabilmiştir. Rahim ağzı kanseri ya da bir diğer adı ile Serviks kanseri, yüksek oranda Human Papilloma Virüsü’nün sebep olduğu bir kanser türü olarak kabul edilmiştir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında yer alan HPV Virüsü, toplumun yüksek bir bölümünde karşılaşıldığı için rahim ağzı kanseri oranı da aynı şekilde artmaktadır.

Fakat rahim ağzı kanseri olmak için sadece HPV Virüsü taşıyıcısı olmak gerekmez. Human Papilloma Virüsü’nün yüksek risk grubunda yer alan virüs türlerinin kansere dönüşme oranı daha yüksektir. Bu hücrelerin anormalleşerek kanser hücrelerine dönüşebilmesi için rahim ağzı kanserine etken olan diğer risk faktörlerinin de varlığının bulunması gerekebilir.

Rahim Ağzı Kanseri Ne Kadar Sürede İlerler?

Rahim Ağzı Kanseri Ne Kadar Sürede İlerler?

Rahim ağzı kanserinin ilerleme seviyesi hastanın vücut direncine ve bağışıklık sistemine göre değişiklik gösterebilmektedir. Genellikle orta yaş ve üzeri kadınlarda belirti göstererek ortaya çıkan rahim ağzı kanseri, HPV Virüsü’nün neden olduğu bir kanser türü olduğu için aynı HPV Virüsü’nde olduğu gibi uzun yıllar gizli bir şekilde vücutta ilerleyebilmektedir. Human Papilloma Virüsü’nün kansere yol açan riskli tiplerini taşıyan hastalar, bağışıklık sistemi ve sigara kullanımı gibi diğer yan etkenler nedeni ile rahim ağzı kanserine yakalanabilmektedir.

Serviks bölgesinde oluşan hücre bozuklukları zaman ile vücut sisteminde bozukluklara ve ciddi fiziksel belirtilere yol açar. Herhangi bir şekilde tedavi edilmeyen kanser hücreleri zamanla rahim içi boşluk olarak da bilinen kaviteye, vajinanın aşağısına ve yanlarda bulunan pelvik duvarına yayılır. Zaman içerisinde mesane ve rektum bölgesinde bozukluklara yol açan kanser hücresi, ileri evrelerde vajinadan idrar ve dışkı sızması, kanlı idrar, kabızlık ve idrar borusu genişlemesi gibi ciddi etkilere neden olabilmektedir. Kanserin seyrinin ve hangi aşamada olduğunun takibi, tanı konulduktan sonra en kısa sürede uzman bir doktor tarafından kontrol edilmeli ve tedaviye başlanmalıdır.

Rahim Ağzı Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?

Rahim Ağzı Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?

Rahim ağzı kanseri tanısı, doktor kontrolü ve onayı ile birlikte kadınlarda rutin tarama testlerinden biri olarak kabul edilen Smear Testi ile yapılmaktadır. Pap Smear Testi olarak da bilinen test, kadınlarda cinsel yolla bulaşan hastalıklarda ve enfeksiyonel durumlarda en önemli tanı yöntemlerinden biridir. Rahim ağzı kanseri şüphesi olan ya da rutin kontroller sırasında Smear Testi yapılan kişilerde, hücresel anormallikler fark edilir. Rahim içerisinde yer alan hücrelerde görülen anormallikler doktorun tercihi ile birlikte HPV Virüsü’nün türünün tespiti için HPV Tarama Testi ya da hücre biyopsisi ile detaylandırılabilir.

Tedavi planı için yapılan testler, ortaya çıkarılan kanserin hangi evrede olduğunu anlamak için yapılmaktadır. Kanser evrelemeleri ise biyopsi ile rahim ağzı bölgesinden alınan kanser hücreleri üzerinde yapılır. Kanserin evresi, vücutta yayılma durumu ve hücrenin büyüklüğüne göre doktor kontrolünde hangi tedavi yönteminin uygulanacağı kararlaştırılır.

Rahim Ağzı Kanserinin Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Rahim Ağzı Kanserinin Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Yapılan test ve taramalar sonucunda rahim ağzı dokusunda fark edilen hücresel anormallikler, rahim ağzı kanserinin tanısı için oldukça önemlidir. Rahim ağzı kanseri tanısı konulan hastada uygulanacak tedavi yöntemi, kanserin evresine ve vücutta yarattığı tahribata göre değişiklik gösterebilmektedir. Rahim ağzı kanserinde kullanılan tedavi yöntemleri Radyoterapi ve cerrahi müdahale olarak ikiye ayrılır. Radyoterapi hastalığın her evresinde kullanabilen bir tedavi yöntemidir. Ancak kanser, henüz ilk evrelerinde ise genellikle cerrahi yöntemlere başvurulur. Bu cerrahi yöntemler arasında en sık uygulananları ise Kriyoterapi, LEEP, Lazer tedavisi ve Konizasyon tedavileridir.

  • Kriyoterapi : Rahim ağzı dokusunda oluşan, hücresel bozuklukların ve oluşumların dondurularak yok edilmesidir. Anestezi gerektirmeden, klinikte yapılabilir. Hasta aynı gün içerisinde günlük yaşantısına devam edebilmektedir. Ancak ileri seviye lezyonlarda uygun görülmez.
  • LEEP: Rahim Ağzı Kanseri öncü lezyonlarının temizlenmesi için kullanılan bir yöntemdir. ‘’Leep Koter’’ adı verilen lazer aleti ile anormal dokuya sahip hücrenin kesilerek çıkarılması işlemidir. Genellikle alınan parça üzerinde test çalışmaları yapılır. Hasta tedavi sonrasında gün istirahat ettikten sonra günlük yaşantısına dönebilir.
  • Lazer Tedavisi: Rahim ağzı kanseri tedavisinde ve genital siğil tedavisinde kullanılan etkili bir yöntemdir. Vajina içerisinde anormal hücresel yapıya sahip olmayan hastaların, tamamı görülebilen lezyonlarında uygulanabilir. Lokal anestezi ya da lezyonun büyüklüğüne göre genel anestezi ile uygulanabilmektedir.
  • Konizasyon: Rahim ağzının ‘’Certiks uteri’’ olarak bilinen boyun bölgesinden koni şeklinde parçanın çıkarıldığı cerrahi bir tedavi yöntemidir. Isıtılan halka şeklindeki tel yardımı ile çıkarılan parça, daha sonradan laboratuvar ortamında incelenir.
Rahim Ağzı Kanseri Aşısı Kanser Olmayı Engeller mi? Rahim Ağzı Kanserinden Korunma Yolları Nelerdir?

Rahim Ağzı Kanseri Aşısı Kanser Olmayı Engeller mi? Rahim Ağzı Kanserinden Korunma Yolları Nelerdir?

Rahim Ağzı Kanseri, cinsel yolla bulaşan virüslerden Human Papilloma Virüsü’nün neden olduğu bir kanser olduğu için hastalığın korunmasında en önemli yol HPV Virüsü’nden korunmaktır. HPV Virüsü genital sıvı yolu ile bulaşmayıp, genital bölge teması ile bulaştığı için sadece kondom kullanmak virüsten korunmak için yeterli olmayacaktır. Bu nedenle rahim ağzı kanseri aşısı, virüsten korunmak için en etkili ve kesin korunma yöntemidir. HPV Aşısı, Türkiye’de rutin aşılar listesinde olmasa da dünyanın pek çok ülkesinde ortalama yaşındaki çocuklarda uygulanmaktadır.

HPV Aşısı 4 ve 9’lu aşı dozu şeklinde uygulandığında, aşılanan kişi HPV Virüsü’ne karşı bağışıklık kazanır ve virüsün vücuda vereceği zararlardan kurtulmuş olur. Bu nedenle HPV aşısının rahim ağzı kanserine engel olduğu kabul edilmiştir. Ancak aşının uygulanabilmesi için HPV Virüsü ile temas etmemiş olmak en önemli şarttır. Bu nedenle aşının henüz cinsel hayata başlamamış yaş aralığındaki çocuklarda yapılması uygun görülür. Ancak istenir ise doktor onayı ile birlikte yetişkin kadınlara ve erkeklere de bu aşı uygulanabilmektedir.

Rahim Ağzı Kanserinden Korunma Yolları

  • Aktif cinsel yaşam öncesi aşılanma
  • Genital siğil belirtisi olan partner ile cinsel ilişkiden kaçınma
  • Tek eşlilik
  • Cinsel ilişki sırasında kondom kullanmak
  • Sigara kullanımından kaçınmak
  • Vücut bağışıklığını korumak gibi yollar, rahim ağzı kanserinden korunmanın en önemli adımlarıdır.

Makalenin Yazarı: Jin. Op. Dr. Korkut Arslan

S.S.S

HPV Genital Siğil Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Hpv kansere neden olur mu?

Hpv'nin yüzlerce tipi bulunmaktadır , bu tipler düşük/orta / yüksek riskli olarak ayrılmaktadır. Yüksek ve orta risk grubundaki HPV virüsleri rahim ağzı , baş boyun ve penis kanserine sebep olabilmektedir.

Hpv tedavisi nasıl yapılır?

Hpv'nin tedavisinde lezyon çıktığında semptomatik tedavi olarak lezyonların yok edilmesi gereki ki bunu lazer kullanarak yapmaktayız. Sonrasında çıkalrılan lezyonların mutlaka tipleme için patolojik incelemesinin yapılması şarttır. Tipleme hastaların takip şemasının belirlenmesi için çok önemlidir. Uygulanacak anti viral tedavilerin yanında immün sistemi yükseltecek destek tedavileri ve bazı testlerin periyodik olarak yapılması gerekir. Ayrıca hastalar günlük ve cinsel hayatta yapılması gerekenler için bilgilendirilir.

Hpv virüsü vücuttan tamamen temizlenebiliyor mu?

Hpv bağışıklık sisteminin desteklenmesi takibin düzgün yapılması ve günlük yaşantı ve cinsel hayattaki önlemler ile virüsün vücuttan uzaklaşması veya latent fazda yani uyku halinde kalması sağlanabilmektedir. Tüm bunların hekim ve hastanın Co operasyonu ile uyumlu çalışması ile mümkün olacağını unutmayın.

Hpv aşısı yapılmalı mı?

Hpv aşısı aslında cinsel yaşam başlamadan önce yapılmalıdır ki toplumda yaygın 4 tipe karşı koruyabilsin. Aslında aşı şu anda dünyada bir kısım ülkede rutin olarak uygulanan bir aşıdır ancak ülkemizde daha rutin aşı takvimine girmemiştir. Aşı bayan ve erkek herkese yapılabilmektedir. Amaç cinsel hayat başlamadan önce aşılamanın yapılması ile bağışıklığın kazanılması ve sonrasında cinsel hayat başladığında kişilerin bu virüse karşı dirençli hale getirilmesidir.

Hpv aşısının yan etkisi var mı?

Hpv aşısının şu anda bilinen bir yan etkisi yoktur. Aşı Amerika ve bazı Avrupa ülkelerinde rutin aşı takvimine girmiş olup kız -erkek herkese yapılmaktadır.

Hpv aşısı kanserden korur mu?

Hpv aşısı kanser riski yüksek olan tip e karşı koruyucudur . Bu iki tip toplumda yaygın olarak görülen dikkatli takip ve tedavilerin uygulanmaması sonucunda kansere sebep olabilen tiplerdir . Aşılanmış bireyler bu iki tipe karşı korunmuş olurlar.

Rahim ağzı kanseri, rahim ağzı dokusunda gelişen ve ileri evreye kadar belirti vermeyen, kadın kanserleri arasında en sık görülen ikinci kanser türüdür. Hastalığa neden, % 98 oranında HPV (İnsan Papilloma Virüsü)’dir. Her kadından en az ikisinin, hayatının bir döneminde rahim ağzı kanseri yakalandığı bilinmektedir. Medstar Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü Uzmanları, rahim ağzı kanseri ve hastalığın erken dönemde belirlenmesinin tedavi başarısı üzerindeki etkisi hakkında bilgi verdi. 

Kadın kanserleri arasında en riskli kanser türü


Rahim ağzı kanseri, daha çok gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde en sık görülen bir hastalıktır. Dünyada her yıl bin kişiye rahim ağzı kanseri tanısı konulmaktadır. Genellikle 50 yaş civarında ortaya çıkan rahim ağzı kanseri son yıllarda genç kadınlarda da görülmeye başlamıştır. Rahim ağzında yerleşik hücreler anormalleşip kontrolsüz bir şekilde büyümeye başlayarak öncelikle kanser öncülü anormal hücresel değişikliklere ve bunlar da rahim ağzı kanserine neden olmaktadır. Kadınlarda en sık görülen kanserler sıralamasında, meme kanseri ilk sırada yer almasına rağmen, yaşamı tehdit edici özelliği nedeniyle rahim ağzı kanseri önem kazanmaktadır.

Erken evrede doğru tedavi ile başarı oranı yüksek


Gelişmekte olan ülkeler arasında sıklıkla görülen ve yaşamı tehdit edici özelliği ile kadın kanserleri arasında ilk sıralarda yer alan rahim ağzı kanseri, erken dönemde doğru tarama yöntemleri ile tespit edildiğinde tedavi başarısı bakımından da önemlidir. Hastalık erken dönemde yakalanarak doğru tedavi yöntemleri uygulandığında başarı oranı %’e yakındır. Bu nedenle kansere dönüşmesi muhtemel olan hücre değişikliklerinin daha kanserleşme oluşmadan önce belirlenerek gerekli müdahalenin yapılması, riski ortadan kaldıracaktır.

Risk faktörlerine dikkat!


Rahim ağzı kanseri risk faktörleri göz önüne alındığında, bazı kişilerde görülme oranı daha yüksek bir kanser türüdür.
Bunlar;
• HPV enfeksiyonu varlığı,
• Erken yaşta çok sayıda doğum yapmak,
• Erken yaşta cinsel ilişkiye girmek,
• Sigara içmek,
• 5 yıldan uzun süre doğum kontrol hapı kullanmak
Bu belirtileri önemseyin!
• İki adet dönemi arasında görülen kanamalar,
• Cinsel ilişki ya da menopoz sonrası kanama gibi anormal vajinal kanamalar,
• Sulu, pembe, soluk ve devamlı vajinal akıntı
• Normalden daha fazla kanamalı ve daha uzun süreli adet dönemleri

Erkene evrede tespit etmek mümkün!
Rahim ağzı kanserinin en önemli tarama yöntemlerinden biri olan smear testi, rahim ağzını (serviks) değerlendirmek, hem enfeksiyonlar hem de kanser ve kanser öncüsü durumlar açısından kontrol etmek için kadınlara yapılan özel bir rahim ağzı tarama testidir. Eğer herhangi bir sorun yoksa yılda bir kez muayene ile birlikte düzenli smear testi yaptırmak, hastalığın erken evre tanısı için önemlidir. Son yıllarda uygulanmaya başlayan Işıkla Tarama Yöntemi sayesinde ise smear testine göre 2 yıla kadar varan erken evrelerde rahim ağzı kanserini tespit etmek mümkündür. İşlem, standart jinekolojik muayene sırasında yapılabilir ve rahim ağzı kanserine dönüşme riski taşıyan kanser öncülü hücre değişimleri %90’ın üzerinde, %’e yakın bir oranda belirlenebilir.

Işıkla tarama yöntemiyle 2 dakikada sonuç almak mümkün


Işıkla Tarama Yöntemi, rahim ağzı dokusunun tüm katmanlarını saf beyaz ışıkla tarar. Dokularda oluşan fiziksel ve kimyasal değişimleri ölçer. Orta ve yüksek dereceli anormal hücresel değişiklikleri smear’e göre 2 yıla kadar varan erken dönemde tespit eder. Standart jinekolojik muayene sırasında uygulanan bu yöntemle hasta başında dk içerisinde sonuç almak mümkündür.

Işıkla tarama teknolojisi şu avantajları sağlıyor;


• Luviva tüm rahim ağzı dokusunu Işıkla Tarama Yöntemi ile tarar, smear testinin gözden kaçırdığı doku tabakalarındaki anormal hücresel değişiklikleri 2 yıla kadar varan erken evrelerde ve %90’ın üzerinde belirler.
• Işıkla Tarama Yöntemi kullanılarak smear testi ile erişimin mümkün olmadığı endoservikal kanalda gelişen adenokanserlerin, erken evrede doğru tespit edilme oranı %‘dür.
• Smear testinde ortaya çıkan yanlış negatif sonuçları ortadan kaldırır. Hastalığın teşhis ve minimal cerrahi yöntemlerle tedavi edilmesinde meydana gelebilecek gecikmelerin önüne geçer.
• Smear testinde ortaya çıkan yanlış pozitif sonuçları ortadan kaldırır.
• Sağlıklı rahim ağzı dokusuna sahip kadınların gereksiz kolposkopi / biyopsi ve cerrahi müdahalelere yönlendirilmesini önlemeye yardımcı olur.
• Yanlış pozitif sonuçlar yüzünden hastada oluşan gereksiz stres ve kaygı oluşumunu engeller. Smear testi tarafından gözden kaçırılan anormal hücresel değişimlere sahip hastaları belirler.
• Standart jinekolojik muayene sırasında uygulanmaktadır
• Non-invasive, acısız ve hızlı bir testtir. Sonuçlar ortalama dk içerisinde hasta başında elde edilir, doku örneği gerektirmemektedir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir