Ramazan şerbeti nedir? Evde Ramazan şerbeti nasıl yapılır tarifi nedir? Orjinal ramazan şerbeti nasıl yapılır? Bilhassa uzun ve sıcak günlere denk gelen Ramazan akşamlarında iftar ve sahur sofralarını şenlendirecek, susuzluğu giderirken harareti alarak serinletecek bir içecek arayışı gündeme gelir. Komposto, hoşaf, ayran, cacik, limonata yanında Osmanlı mutfağında yer alan çeşit çeşit şerbetler de bu maksada hizmet edebilir. Marketlerde satılan kimyasal koruyuculu, asit düzenleyicili, tatlandırıcılı, renklendiricili ve daha nice katkı maddeli hazır bir içecek yerine mutfağımızda nefis bir Ramazan şerbeti yapamaz mıyız? Oruç süresince susatmayacağı iddiası tartışmalı olsa da lezzeti için bile yapmaya değecek; meyan ve demirhindi şerbetleri kadar güzel, vücuda rahatlık veren, ferahlatıcı, iftar sonrası hazmettirici ve misafire de ikram edilebilecek bir içecek hazırlamak hiç de zor değil… İşte "Ramazan şerbeti nasıl yapılıyor? Osmanlı şerbeti tarifi nasıl yapılır?" diyenlere evde ramazan şerbeti yapımı tarifi
Yarım kg vişne (taze veya mevsiminde dondurucuya konulmuş)
İki litre su
Yarım su bardağı toz şeker (isteğe göre arttırılabilir)
Beş - altı adet karanfil
İki - üç dilim taze zencefil
Ramazan şerbeti, Osmanlı mutfağından günümüze kadar uzanan en lezzetli kültür öğelerinden biri olarak kabul ediliyor. Sözcük anlamı "şurup" olan şerbet, günümüzde en çok Ramazan ayında ya da bayram gibi günlerde ve kutlamalarda tüketilse de aslında büyüklerimizin sofralarından eksik olmayan önemli bir besin kaynağı olması ile biliniyor.
Sıcak Ramazan günlerinde lezzetiyle sofralarımızı şenlendiren ve içimizi ferahlatan Ramazan şerbeti ise yalnızca bununla kalmıyor ve sağlığımıza pek çok yönden olumlu katkılarda bulunuyor. Yapımının zor olduğu düşünülse de Ramazan şerbeti hazırlamak aslında bazı püf noktalara dikkat edildiği sürece son derece kolay!
Eğer Ramazan ayında hazırlamış olduğunuz mükellef sofralara lezzetiyle eşlik etmesini istediğiniz bir Ramazan şerbeti tarifi arayışındaysanız misafirlerinin sağlığı ve huzuru için her detayı düşünen Çam Otel olarak hazırlamış olduğumuz listeye göz atabilirsiniz!
Ramazan şerbeti, birçok faydasının yanında özellikle vücuda su takviyesi yapmayı mümkün kıldığı için iftarda ve sahurda tüketilmesinde yarar olan sıvı gıdalardan. Sıvı alımına ek olarak bedenimizin daha iyi çalışmasına yardımcı olan şerbetlerin serinletme işlevi de bulunuyor. Ayrıca Ramazan şerbetleri, iftardan veya sahurdan sonra tüketildiğinde ise mideyi dinlendiriyor.
Eğer siz de Ramazan şerbetleri ile deyim yerindeyse “içinize su serpmek” isterseniz, aile boyu keyifle tüketebileceğiniz birçok ramazan şerbeti tarifini içeriğimizde bulabilirsiniz. Üstelik bu sayede dışarıdan alınan, yapay tatlandırıcılar ve koruyucularla şişelenen şerbetlerin yerine ev yapımı Ramazan şerbeti ile sağlığınız için faydalı bir adım atmış olursunuz. İşte evde pratik bir şekilde hazırlayabileceğiniz ve ailenizin gözdesi olacak birbirinden leziz 7 farklı ramazan şerbeti tarifi!
Sağlıklı ramazan şerbetlerinin yanı sıra sağlıklı bir detoks diyetinin nasıl yapılacağını öğrenmek için de Hepimizin Derdi Sağlıkla Kalmak! Peki Detoks Diyeti Nasıl Yapılır? başlıklı içeriğimizi inceleyebilirsiniz.
Sindirim sistemi rahatsızlıklarına karşı koruyucu bir görev üstlenen ayva şerbeti, Ramazan şerbeti denildiğinde akla ilk gelen şerbet çeşitlerinden bir tanesi olarak biliniyor. Hem iyi bir enerji kaynağı olan hem de lezzetiyle herkesin beğenisini toplayan enfes ayva şerbeti, Türk kahvesi ile birlikte servis edildiğinde tam bir lezzet deposu oluyor!
Ayva şerbeti tarifini hazırlamak için ise yapmanız gereken, dört adet ayvayı saplarından ve çekirdeklerinden ayırarak dilimlemek ve ardından kabuklarıyla birlikte bir buçuk litre suya ekleyerek kaynatmak. Bu noktada şerbetinizi tatlandırmak için dilerseniz kaynayan suya birkaç dilim elma da ekleyebilirsiniz. Şerbetiniz soğuduktan sonra ise süzerek servis edebilirsiniz.
Adını sert kabuklu bir meyve olan ve Hint hurması olarak da anılan demirhindi adlı meyveden alan demirhindi şerbeti, Osmanlı mutfağının belki de en ünlü şerbet tariflerinden. Susuzluğa iyi gelmesinden dolayı Tamazan aylarında sıklıkla tüketilen demirhindi şerbetini yapmak için ise öncelikle meyveyi kabuklarından ayırmak gerekiyor.
Ardından 1 litre su içine yaklaşık gram kadar demirhindi ekleniyor ve şerbet olmaya hazırlanan su, bu haliyle bir gece bekletiliyor. Gece boyunca suda bekleyen demirhindiler ertesi gün kaynatılıyor. Bu aşamada şerbeti tatlandırmak için içerisine tarçın, karanfil, taze zencefil gibi ek malzemeler de karıştırabilirsiniz. Kısık ateşte yaklaşık bir saat kadar kaynadıktan sonra ise hazırlamış olduğunuz demirhindi şerbetini süzerek soğuk bir şekilde tüketebilir, lezzete doyabilirsiniz!
Reçeli, tatlısı, her hali ile sevilen gülü bir de Ramazan şerbeti olarak denemeye ne dersiniz? Eğer cevabınız "evet" ise emin olun, asla pişman olmayacaksınız. Türk kahvesi ile mükemmel bir uyum oluşturan bir başka şerbet seçeneği olan gül şerbetinin bilinen başlıca faydaları ise mideyi rahatlatmak, safra söktürmek ve göğsü yumuşatarak daha rahat nefes alınmasını yardımcı olmak.
Gül şerbetini yapmak için ilk olarak bir avuç kırmızı veya pembe gül yaprağını şeker ya da bal ile on dakika kadar iyice ovun. Ardından bir kabın içerisine yerleştirin ve üzerine de bir adet limonun suyunu ve kaseyi dolduracak kadar içme suyu ekleyin. Sonrasında kasenin üzerini kapatarak soğuması için bir gece boyunca buzdolabında bekletin. Ertesi gün, buz gibi olmuş gül şerbetini süzgeçten geçirerek iftarda sevdiklerinizle birlikte afiyetle tüketebilirsiniz!
Her ne kadar kırmızı meyvesiyle vişneyi andırsa da lezzeti vişneden daha farklı olan kızılcıklar, günümüze kadar ulaşan bir diğer Ramazan şerbeti tarifinin ana malzemesini oluşturuyor. Şerbet hazırlamak için özenli bir şekilde çekirdekleri ayıklanan kızılcıkların olgunlaşmış olması gerektiğine dikkat etmek gerektiğini ise en başta vurgulamakta fayda var.
Damakları şenlendirecek kızılcık şerbetinin tarifine devam edecek olursak, çekirdeklerinden ayrılan kızılcıkları derin bir kap içerisinde üzerine sıcak su döktükten sonra üstü kapalı bir şekilde buzdolabında gece boyunca bekletin. Ertesi gün ise suyunu süzüp isteğe göre şeker veya bal ile tatlandırarak servise hazır hale getirin. Hepsi bu kadar!
Olgunlaşmamış üzümlerden yapılan koruk şerbeti de yine Anadolu’nun en sevilen ramazan şerbeti tariflerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Olgunlaşmamış olduğu için ekşi haldeki üzümlerin nasıl bu kadar şahane bir şerbete dönüştüğüne tadına baktıktan sonra siz de şaşıracaksınız! Ramazan sofralarınız için enfes koruk şerbeti hazırlamak için ihtiyacınız olan malzemeler ise yalnızca 1 kilogram koruk ve 1 litre içme suyu.
Hazırlık aşamasında ise salkımından ayırıp bol suyla temizlediğiniz korukları katı meyve sıkacağından geçirerek ya da havanda iyice ezerek suyunu çıkarmanız gerekiyor. Sonrasında çıkan suyu süzmelisiniz. Ardından, daha önce yirmi beş dakika boyunca kaynattığınız bir litre suyu soğuduktan sonra koruk suyu ile karıştırın. Hazırladığınız koruk şerbetini dilerseniz taze nane veya rendelenmiş limon kabuğu ile birlikte servis edebilir; sunumunuzla hem damaklara hem de göze hitap edebilirsiniz!
Kayısının hem taze hem de kurutulmuş halinin sindirim sistemini rahatlatma konusundaki etkisini zannediyoruz ki herkes biliyor. Buradan yola çıkarak hazırlanan kuru kayısı şerbeti ise tam da iftar sonrasında ferah ve rahatlatıcı bir içecek tüketmek isteyenlerin imdadına koşuyor. Ramazanda gün boyu olmanın da etkisi ile ortaya çıkan tatlı ihtiyacını da fazlasıyla karşılayan kuru kayısı şerbeti hazırlığında ilk olarak bir kase dolusu kuru kayısıyı beş dakika kadar sıcak suda bekletmek gerekiyor.
Daha sonra iki buçuk litre suyun içine ekleyip kaynatacağınız kuru kayısılar, ardından blender’dan geçiriliyor. Böylece şerbeti içerken kayısı kabuklarının ağza gelmesini önlemek adına iyice ezilmesi sağlanıyor. Son olarak da kayısıları süzerek posasından ayırmak gerekiyor. İşte bu kadar! İsteğinize bağlı olarak dilerseniz şerbeti bal ile tatlandırarak soğuduğu zaman servis edebilir afiyetle içebilirsiniz!
Ramazan şerbeti tariflerini sıraladığımız listemizin belki de en ferahlatıcı olanına geldik: nane limon şerbeti. Hoş kokusu ve lezzetiyle ailenizin her bireyinin beğenisini kazanacak nane limon şerbetinin özünü oluşturan nane bitkisi, ferahlık sunmasının yanı sıra sindirimi düzenlemeye de yardımcı oluyor. Nane limon şerbeti hazırlamak için yapmanız gerekenler ise nane yapraklarını limon suyu, içme suyu, karanfil ve bal ile karıştırıp soğutmak. İşte bu kadar basit!
Listemizde yer alan Ramazan şerbeti seçeneklerini tariflerine uygun olarak hazırladığınızda hem sizin hem de ailenizin diğer üyelerinin yalnızca bir bardakla yetinemeyeceğinden eminiz. Bu sebeple dilerseniz malzeme miktarını şerbetleri hazırlayacağınız kişi sayısına göre değiştirebilirsiniz.
Öte yandan hazırladığınız enfes Ramazan şerbetleri ile serinledikten sonra Ramazan ayını kontrollü bir şekilde geçirmek için dengeli bir beslenme düzeni hazırlamak da şart. Bu konuda bilgi edinmek isterseniz Bereketi ile Geldi! Peki Ramazan Diyeti Nasıl Yapılır? başlıklı içeriğimize de mutlaka göz atmanızı tavsiye ederiz.
Son olarak eğer Ramazan Bayramında ailenizle birlikte gidebileceğiniz sakin ve keyifli bir tatil rotası arayışındaysanız Ramazan Bayramında Gidebileceğiniz Sakin Tatil Yerleri başlıklı içeriğimiz karar vermeniz konusunda size ilham olabilir!
seafoodplus.info ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak seafoodplus.info yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca seafoodplus.info yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler seafoodplus.info yorum sayfalarında paylaşılamaz.
seafoodplus.info yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve seafoodplus.info bunlardan sorumlu tutulamaz.
seafoodplus.info yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.
“Sharbat” kelimesi Farsça su ve şekerle yapılan içecek anlamına gelir. Şerbet ise; Arapça, bir defa da içmek anlamına gelen “şarbat” kelimesinden Türkçeleştirilmiştir. Osmanlı döneminin seçkin ikramlarından sayılan şerbetler, saraya gelen önemli konuklara mutlaka ikram edilirmiş. İlk başta şerbetler şeker kamışıyla yapılıyormuş, daha sonra balla tatlandırılmış ve günümüzde ise şekerle tatlandırılıyor. Osmanlı mutfağının en çok tüketilen geleneksel içecekleri arasında yer alan şerbetler bugün Ramazan’da, çocuk doğumlarından ve daha birçok farklı özel günde servis edilir. Şimdi mutfağa geçelim ve ramazan şerbetlerinden en çok yapılan tariflerden biri olan Osmanlı şerbeti yapmaya başlayalım!
Ramazan sofralarınızı ev yapımı bir içecek ile taçlandırmak için ihtiyacınız olan tek şey Ramazan şerbeti tarifi! Taze meyvelerin baharatlarla buluştuğu bu enfes tarif, uzun süre aç ve susuz kalan bünyelere çok iyi gelecek! Zencefil, nane ve karanfil ile ferahlık kazanan bu şerbeti hazırlamak için tarife göz atın!
En eski yemek kitaplarından Mahmut Nedim Bir Tosun’un “Aşçıbaşı”nda geçen şerbet çeşitleri, limonata, portakal şerbeti, turunç, şeftali, kayısı, erik, badem şerbeti, “sübye” denilen kavun çekirdeği şerbeti, gül, menekşe, yasemin, nar, kızılcık, çilek, koruk, keçiboynuzu, demirhindiydi. Her çeşidin meraklıları vardı; kimileri şerbetin rengine, kimisi ekşiliğine-tatlılığına vurgundu. Kızılcık şerbetler arasında rengi en güzel olanlardan biriydi; lezzeti başka hiçbirine benzemezdi. Halen kızılcık marmeladı, suyu, reçeli, pekmezi, şurubu, bu meyveyi sevenlerin özel olarak aradıkları ve aradıklarını buldukları tatlar.
Nefis lezzeti bir yana, ramazan şerbetlerinden hararetinizi giderecek bu tarifi evinizden eksik etmeyeceksiniz. İftar sofralarınıza vişne ve kurutulmuş meyvelerle ferahlık verecek vişneli doğal şerbet tarifini hazırlamak için sizi fazla bekletmeyelim. Buyurun tarifimize…
Yaz meyvesi böğürtlenin faydaları saymakla bitmiyor. Vücudun bağışıklık sistemini güçlendiren ve antioksidan kaynağı olan böğürtlen, ekşimsi tadıyla şerbetlere de nefir bir tat veriyor. Ramazan’da hem ağzınızı tatlandıracak hem de susuzluğunuzu giderecek böğürtlen şerbetini sofralarınızdan eksik edemeyeceksiniz.
Havalar iyice sıcaklamaya başlamışken, buz gibi bir şerbetin ne kadar iyi gideceğinizi hayal edebiliyoruz. Reyhan şerbeti çok faydalı bir içecektir; hazımsızlığı giderir, ağız yaralarının iyileşmesine yardımcı olur, yağ yakıcıdır dolayısıyla kilo vermeyi hızlandırır ve kan şekerini düzenler. O zaman mutfağa geçelim ve reyhan şerbeti yapmaya başlayalım!
Demirhindi, yenilebilir meyveleri olan tropik Afrika’ya ait bir ağaçtır. Dünyada farklı tropik ve subtropik birçok ülkede de yetiştirilir. Kabuğunun içinde tatlı ve mayhoş bir meyvesi olan demirhindi ağacı, dünyada birçok mutfağa girmiş bir üründür. Yiyecek olarak kullanılmasının dışında, geleneksel tıpta ve metal cilası olarak da kullanılıyor. Demirhindi, Türkiye’deki gibi şerbeti yapılarak tüketilebilir. Hindistan ve Uzakdoğu mutfağında demirhindi ezmesi olarak hazırlanırken yemeklere ve chutneylere de konulabilir. Şimdi yazın ferahlatıcı, kışın da insana enerji veren Demirhindi şerbetini yapmak için mutfağa geçelim!
Kaynaklara göre şerbet, Türkler tarafından daha 11’inci yüzyılda bile meyve sularından hazırlanıp, günün her saatinde içilen geleneksel bir içecekmiş. Yani şimdilerde sadece Ramazan sofralarını süslemesine aldanmayın. Kiraz, kayısı, incir, erik gibi meyveleri kaynatıp şeker veya bal katarak hazırlanan şerbetler bozulmasın diye günlük olarak kaynatılırmış. Başta Anadolu olmak üzere, hemen tüm Ortadoğu’da yaygın biçimde tüketilen şerbet, her mevsim özel yöntemlerle erimeden korunan buz ya da kar ile serinletilerek içilirmiş. Hibiskusla şeker yerine bal ve pekmezle hazırlanan bir şerbetle 11’inci yüzyıla selam duralım buradan. Bitince iyi olacağı baştan belli olan bir ramazan şerbetleri tarifine uzansın elimiz, Hibiskus Şerbetine…
16’ncı yüzyılda İstanbul'a gelen İspanyol gezgin Sanz Manuel Serrano, görevli olarak bulunduğu Sinan Paşa’nın konağında yaşadıklarını anlatırken, “Sinan Paşa’nın konağında birkaç çeşit şerbet vardır. Kiraz, kayısı ve erik gibi meyveleri kaynatıp şeker veya bal katarlar. Bozulmasın diye her gün yenisini yaparlar. Misafirleri şerbet içirmeden bırakmazlar”, diyordu. Misafire ikram geleneğimiz neyse ki halen sürüyor; ama şerbet çeşitlerinde değişiklikler olmuştur tabii. Meyan Şerbeti lezzetli ve sıra dışı şerbet tariflerinden biri örneğin. Bir çalı türü olan meyan kökü ile hazırlanıyor. Anavatanı Rusya ve Çin olan meyan kökü bizde daha çok Doğu Anadolu’da yetişiyor. Meyan kökü ile değişik bir şerbet deneyimi için tarifimize buyurun.
Başta Anadolu olmak üzere, Ortadoğu’da yaygın biçimde tüketilen şerbet iki ana gruptan malzemeyle hazırlanıyordu: Bir meyvenin suyu ve tatlandırıcı. Tatlandırıcı olarak şekerin kullanılması epey zaman almıştı, çünkü çok zor bulunuyordu ve pahalıydı. Şerbete baharat ekleyerek aromatik hale getiren de vardı ama en çok kullanılan tatlandırıcı baldı. Hemen her mevsimde şerbetler dağlardan taşınan karlarla ve buzlarla soğutulurdu. Karları karcılar getirirlerdi. Zamanla, her yiyecek gibi dünyaya yayılan şerbet, Avrupa’dan geçerken kıvam değiştirdi. Daha çok karla iyice karıştırılan şerbetler bir tür meyveli dondurmaya dönüştü. Böylece Anadolu’da ve Ortadoğu’da içilen şerbet, Avrupa’da kaşıkla yenen “sorbe / sorbet” oldu. Sorbe, iki ana yemek arasında, bir önceki yemeğin tadını damaktan silmek için ağızda yavaş yavaş eritilerek yeniyordu. Meyve suları kolayca sorbe oldu ama Anadolu şerbetlerinde sıklıkla kullanılan çiçekler özgün kaldı. İşte şimdi karşınızda, o özgün çiçek şerbetlerinden biri olan Gelincik Şerbeti…
Şifalı içecekler dünyasının leziz örneklerinden biri de yeşil elma şerbetidir. Kabuklarını soyduğunuz ve dörde böldüğünüz 2 kilogram yeşil elmayı çekirdekleriyle bir tencereye alın. 2 litre su, 2 çubuk tarçın, elma kabukları ve 1 kilogram toz şeker ilave ederek yarım saat kaynatın. Soğuyuncaya kadar tencerenin kapağı kapalı şekilde dinlendirin ve süzdükten sonra servis edin.
1 kilogram toz şekeri bir tencereye alın. Üstünü örtecek kadar su ilave edin ve kısık ateşte şeker eriyene kadar kaynatın. Üzerine 1 limonun suyunu, 1 kilogram narın sıktığınız suyunu ilave edin. Karıştırıp soğuk servis edin.
Koruk, ekşi ve mayhoş tada sahip, henüz olgunlaşmamış üzümlere verilen isimdir. Çeşitli kullanımları olsa da daha çok suyu çıkartılarak tüketiliyor. 1 kilogram koruğun taneleri havanda dövülür ve kevgire alınır. Kevgirden geçirilip, elle iyice sıkılarak suyu çıkarılır. Çıkan su ince delikli bir süzgeçten veya tülbentten geçirilerek süzülür. Posasının dibe çökmesi için biraz beklenir ve posalı kısım altta kalıp ayrılacak şekilde tekrar tülbentten süzülür. 2 su bardağı toz şeker ve 2 litre su kaynatılır. Üzerine koruk suyu eklenir. Soğuk servis edilir. Şeker oranını damak zevkinize göre ayarlayabilirsiniz.