Fatma Fırat
Ramazan o sene kışa denk gelecekti. Daha yeni yeni namaza alışmıştım. Oruca sayılı günler kala kendime söz vermiştim. Bu sene orucu hiç bozmadan hepsini tutacağım demiştim. Tüm hazırlığımı yapmış ve ilk ramazan davulunu duymak için bir an evvel yatağıma girmiştim. Tam uyuyacakken odama annem geldi.
-Oğlum, inat etme daha çok küçüksün. Bedeninde çok zayıf? Gelecek yıl oruç tutmaya başlarsın. Ne dersin ?
Ben:
-Anne namaza başlamışsam, oruçta tutmam gerekir. Hem bana sen demez miydin, kanatsız kuş uçamaz diye. Benim kanatlarımı alıyorsun. Bırak ben de özgür kuşlar gibi uçayım.
Annem gülümseyerek başımı okşadı. Beni öptü ?iyi geceler? diledi.
Derken ramazan davulcusunun güzel şiirleriyle, manileriyle, güm bede güm güm davul sesleriyle neşe içinde uyandım. Mutfağa koştum sevinçle. Anneme yardım ettim. Babamla sohbet derken sahur sofrasına oturduk. Vaktin nasıl geçtiğini anlayamadan ezan sesini duydum. Hep birlikte namaz kılıp dua ettik. Tekrar uyumak için odama gittiğimde ilk defa oruç tutmanın verdiği heyecan ile bir türlü uyuyamıyordum.
Kitap okursam uykum gelir düşüncesiyle kitaplığıma yöneldim. En sevdiğim kitabımı alıp okumuş olmama rağmen tekrar okumaya başladım. Ama görüyordum ki bazı yerlerinde sanki yeniden okuyormuşcasına yeni bilgiler dikkatimi çekiyordu.
Hatta o kadar merak edeceğim bir konu ile karşılaştım ki bir ara annemi babamı uyandırsam mı diye düşündüm. Sonra tekrar vazgeçtim. O ara uyuyakalmışım. Sabah uyandığımda aklımdaki ilk iş anneme soru sormak oldu.
-Anne, imsak ne demektir?
-Oğlum, imsak demek oruca başlama ve sabah namazı vaktinin girmiş olması demektir. Yani artık sahur yemeğini bitirip sabah namazının kılınabilmesidir? diyerek gülümsedi ve devam etti:
-Sabaha kadar yoksa bunun için mi meraklandın seni gidi seni dedi.
Ben de, ?Hayır başka sorularım da var? dedim.
?Sor bakalım oğlum.?
-Anne sahabe kimlere denir?
-Oğlum, sahabe Peygamber Efendimiz?i (sav) görmüş, O?nun sohbetinde bulunmuş Müslüman kardeşlerimize denir. Mesela Ebu Hureyre ra. , Halid b. Velid İslam adına çok emek vermiş sahabelerimizden bir kaçıdır.
Annem sözlerini bitirince teşekkür ettim.
Daha sonra arkadaşım Enes?le dışarıda biraz oynadım.
Vakit hızla ilerliyordu. İkindi namazını da kılmıştım. Akşama saatler kalmıştı. Orucun verdiği tatlı yorgunluk uykumu getirmişti. Biraz uzandım. Uyuyakalmışım. Uyandığımda birde ne göreyim. Hava kararmış, akşam olmuştu. Çokça susamıştım. Yanımdaki sürahiden bardak bardak su içtim. Kana kana?.
Derken annem odamın kapısını açtı. Hadi oğlum ezana az kaldı dedi ve gitti. Ağlamaya başlamıştım. Odamdan çıkamıyordum. Orucumu bozmuş sözümde duramamıştım. Sonra babam seslenmeye başladı. Çıkmak zorundaydım. Gözyaşlarımı sildim odamdan sessizce suçlu olduğumu düşünerek çıktım. Masaya oturduğumuzda babam sanki durumu fark etmiş gibi sordu.
-Ne oldu, yüzün bir tuhaf oğlum ?
-Babacığım, bugün Allah?a ve kendime söz verdim. Ama uykuda çok susamışım. Uyanınca kana kana su içtim. Orucumu bozdum.
Tekrar ağlamaya başladım.
Babam gülerek yüzümü kaldırdı, ?Şimdi sil gözyaşlarını beni iyi dinle? dedi. ?Oğlum yüce Allah oruç tutan kimsenin unutarak yiyip-içmesini günah saymaz. Üstelik oruçlu kişinin unutarak yediğini ve içtiğini ona hediye olarak gönderir.? Bu sözleri duyunca sevinçten yüzümde güller açtı.
Az evvel üzülüyorken şimdi Allah?ın bana hediye gönderdiğini düşünerek sevinmeye başlamıştım. Ramazan topunun sesi gülüşmelere neden oldu. Besmele çekerek suyumu tekrar içtim ve Allah?a şükrettim.
Çocukta İlk Oruç Denemeleri
Bütün gün yeme arzusunu erteleyebilen çocuk, bunu başarabildiği için gurur duyar. Hatta arkadaşları ile yarışır.
İnci Karaman
Çocuklar için oruç tutma denemeleri oldukça anlamlıdır.
Çünkü yetişkin olma yolunda atılan en önemli adımlardan biridir oruç tutmak.
Bütün gün yeme arzusunu erteleyebilen çocuk, bunu başarabildiği için gurur duyar. Hatta arkadaşları ile yarışır.
Onlardan daha fazla oruç tutabileceğini ispatlamaya çalışır. Başarabildiğği ölçüde mutlu olur ve huzur duyar. Oruç tutmadan önce belki başkalarının aç olabileceğinin ya da açlığın, susuzluğun ne kadar insanı zorlayabileceğinin tam olarak farkına varamayan çocuk, oruçla birlikte bu durumun zorluklarını anlar.
Dahası, merhamet ve yardımlaşma arzusu artar. Bir çocuk bazen başkalarının ihtiyaçları konusunda çok daha hassas olabilir.
Deprem, sel ve bazı felaketler yaşandığında anaokulu öğrencilerinin Ramazanda daha çok dua ettiklerine, onlara yardım etmek için oyuncaklarını bu bölgelere gönderdiklerine birçoğumuz şahit olmuşuzdur.
İşte Ramazan, kişide bu tür duygulaarı harekete geçirmek için güzel bir fırsattır.
Oruç tutan bir çocuğun çok titiz davrandığını görebiliriz. Hatta kurallara uyma konusunda oldukça katı olduklarını gözlemleyebiliriz.
Mesela, ?Su yutarım? korkusu ile oldukça titiz bir biçimde abdest alır. Çünkü çocuk ahlaki gelişim açısından bir yetişkinden daha katıdır ve esnek olm, yorumlama becerisine sahip değildir.
Mesela bir yetişkin karı-kocanın arasını düzeltmek için yalan söyleyebilir. Oysa bir çocuk için yalan hiçbir şekilde doğru değildir.
Bu sebeple sonuna kadar hataların peşine düşer.
Sonra, tüm müslümanların aynı anda sofraya oturması oldukça çarpıcı gelir çocuğa. O güne kadar ailenin dahi bazen aynı anda sofraya oturamadığıbir gerçektir. Oysa Ramazan?da tüm aile sofrada bir araya gelmek için çaba harcar. İftarda aynı anda oturulup aynı anda yemeğe başlanır. Sahurda yemek yeme aynı anda sonlandırılır.
Bunu gören çocuk, zamanın hatta saniyeleri ne kadar önemli bir ayrımn oluşturduğunun bilincine varır.
Hz.Ömer arkadaşlarıyla sohbet ederken, huzura üç genç girerler, derlerki
-Ey halife bu aramızdaki arkadaş bizim babamızı öldürdü ne gerekiyorsa lütfen yerine getirin.
Bu söz üzerine Hz.Ömer suçlanan gence dönerek:
-Söyledikleri doğrumu diye sorar.
Suçlanan genç derki evet doğru bu söz üzerine Hz Ömer:
-Anlat bakalım nasıl oldu diye sorar.
Bunun üzerine genç anlatmaya başlar,derki :
-Ben bulunduğum kasaba hali vakti yerinde olan bir insanım ailemle beraber gezmeye çıktık kader bizi arkadaşların bulunduğu yere getirdi.
Hayvanlarımın arasında bir güzel atım varki dönen bir defa daha bakıyor hayvana ne yaptıysam bu arkadaşların bahçesinden meyva koparmasına engel olamadım, arkadaşların babası içerden hışımla çıktı atıma bir taş attı atım oracıkta öldü, nefsime bu durum ağır geldi, ben de bir taş attım babası öldü, kaçmak istedim, fakat arkadaşlar beni yakaladı,durum bundan ibaret ,dedi.
Bu söz üzerine Hz Ömer söyleyecek bir şey yok bu suçun cezası idam, madem suçunu da kabul ettin…
Bu sözden sonra delikanlı söz alarak:
-Efendim bir özrüm var, ben memleketinde zengin bir insanım babam rahmetli olmadan bana epey bir altın bıraktı, gelirken kardeşim küçük olduğu için saklamak zorunda kaldım şimdi siz bu cezayı infaz ederseniz yetimin hakkını zayi ettğiniz için Allah indin’de sorumlu olursunuz, bana üç gün izin veriseniz ben emaneti kardeşime teslim eder gelirim, bu üç gün için de yerime birini bulurum der.
Hz Ömer dayanamaz derki:
-Bu topluluğa yabancı birisin, senin yerine kim kalırki? der,
Sözün burasında genç adam ortama bir göz atar derki,
-Bu zat benim yerime kalır, o zat Hz peygamber (s.a.v) efendimizin en iyi arkadaşlarından, daha yaşarken cennetle müjdelen Amr ibni Asr’ dan başkası değildir. Hz Ömer Amr ‘a dönerek
-Ey Amr delikanlıyı duydun, der.
O yüce sahabi:
-Evet, ben kefilim der ve genç adam serbest bırakılır.
Üçüncü günün sonunda vakit dolmak üzere ama gençten bir haber yoktur, Medine'nin ileri gelenleri Hz. Ömer'e çıkarak gencin gelmeyeceğini, dolayısıyla Amr İbni Asr’a verilecek idamın yerine, maktülün diyetinin verilmesini teklif ederler, fakat gençler razı olmaz ve babamızın kanı yerde kalsın istemiyoruz, derler.
Hz. Ömer kendinden beklenen cevabı verir, derki,
-Bu kefil babam olsa farketmez, cezayı infaz ederim.
Hz. Amr ibni Asr ise tam bir teslimiyet içerisinde derki,
-Biz de sözümüzün arkasındayız.
Bu arada kalabalıkta bir dalgalanma olur ve insanların arasından genç görünür.
Hz Ömer gence dönerek derki,
-Evladım gelmeme gibi önemli bir fırsatın vardı neden geldin.
Genç vakurla başını kaldırır ve:
-Ahde vefasızlık etti demeyesiniz diye geldim, der.
Hz.Ömer başını bu defa çevirir ve Amr ibni Asr’a derki,
-Ey amr sen bu delikanlıyı tanımıyorsun nasıl oldu da onun yerine kefil oldun?
Amr ibni Asr :
-Bu kadar insanın içerisinden beni seçti, insanlık öldü dedirtmemek için kabul ettim der.
Sıra gençlere gelir derlerki,
-Biz bu davadan vazgeçiyoruz, bu sözün üzerine Hz Ömer :
-Ne oldu biraz evvel babamızın kanı yerde kalmasın diyordunuz ne oldu da vazgeçiyorsunuz?
Gençlerin cevabı dehşetlidir :
- Merhametsiz insan kalmadı deneyesiniz diye.
Oruç ve Ramazan Ay ile lgili Ayet ve Hadisler
Ayet-i Kerimeler
1-) Ramazan ay, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayrmann açk delilleri olarak Kur'an'n indirildiği aydr. Öyle ise sizden ramazan ayn idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadğ günler saysnca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylk ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayy tamamlamanz ve size doğru yolu göstermesine karşlk, Allah' tazim etmeniz, şükretmeniz içindir. (Bakara Suresi )
2-) Ey iman edenler! Allah'a karş gelmekten saknmanz için Oruç, sizden öncekilere farz klndğ gibi,size de farz klnd. (Bakara Suresi )
3-) Oruç, sayl günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadğ günler saysnca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayrldr. Eğer bilirseniz oruç tutmanz sizin için daha hayrldr. (Bakara Suresi )
4-) Bunlar, tövbe edenler, ibâdet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar , rükû' ve secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alkoyanlar ve Allah'n koyduğu snrlar hakkyla koruyanlardr. Mü'minleri müjdele. (Tevbe Suresi )
5-) Oruç gecesinde kadnlarnza yaklaşmak size helâl klnd. Onlar, size örtüdürler, siz de onlara örtüsünüz. Allah, (Ramazan gecelerinde hanmlarnza yaklaşarak) kendinize zulmetmekte olduğunuzu bildi de tövbenizi kabul edip sizi affetti. Artk eşlerinize yaklaşn ve Allah'n sizin için yazp takdir etmiş olduğu şeyi arayn. Şafağn aydnlğ gecenin karanlğndan ayrt edilinceye (tan yeri ağarncaya) kadar yiyin, için. Sonra da akşama kadar orucu tam tutun. Bununla birlikte siz mescitlerde itikâfta iken eşlerinize yaklaşmayn. Bunlar, Allah'n koyduğu snrlardr. Bu snrlara yaklaşmayn. Allah, kendine karş gelmekten saknsnlar diye, âyetlerini insanlara böylece açklar. (Bakara Suresi )
Hadis-i Şerifler
1-) slam beş esas üzerine bina edilmiştir: Allah"tan başka ilah olmadğna ve Muhammed"in O"nun kulu ve elçisi olduguna şehadet etmek, namaz klmak, oruç tutmak, Kabe"ye haccetmek, Ramazan orucu tutmak. (Tirmizi, man 3, ())
2-) Oruçlu için iki sevinç vardr: Biri,orucu açtğ zamanki sevincidir; diğeri de Rabb'ine kavuştuğu zamanki sevincidir. (Buhari, Savm, 2)
3-) Ramazan ay girdiği zaman cennetin kaplar açlr, cehennemin kaplar kapanr ve şeytanlar da zincire vurulur
(Müslim, Syam 2, ())
4-) Oruçlu bir kimse yalan ve yalanla iş yapmay terk etmezse onun yemesini içmesini terk etmesine ALLAH'n hiçbir ihtiyac yoktur. [Buhari, Savm, 8.]
5-) Oruç tutunuz, shhat bulunuz! (Et-tergib ve'Terhib, )
6-) Sahura kalkmak berekettir. Bir yudum su içseniz bile onu terk etmeyiniz. Çünkü Allah sahura kalkanlara rahmet eder. (Müsned, )
7-) Oruç tutun. Şüphesiz oruç cehennem ateşine ve: dünyann kötülük ve musibetlerine karş kalkandr. (Cami'üs Sağir, )
8-) "Oruçlu iken çirkin konuşmayn! Birisi size sataşrsa, "Ben oruçluyum" deyin. [Buhari, Savm, 9]
9-) Kim Allah Teala yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla ateş arasna, genişliği sema ile arz arasn tutan bir hendek klar.
(Tirmizi, Cihad 3, ())
) Ramazan aynda, hasta veya ruhsat sahibi olmakszn kim bir günlük orucunu yerse, bütün zaman boyu oruç tutsa bu orucu kaza edemez.
(Buhari, Savm 29)
) Kadir gecesini, kim sevabna inanp onu kazanmak ümidiyle ihya ederse, geçmiş günahlar affedilir.
(Müslim, Müsafirin , (); Ebu Davud, Salat , (); Tirmizi, Savm 83)
) Resulullah (sav)'a :" Kadir gecesi (Ramazan'n neresinde?) diye sorulmuştu. O da, Ramazann tamamnda." diye cevap verdi. [Ebu Davud, Salat, , ( ). ]
) "Şuras muhakkak ki, oruçlunun iftarn açtğ zaman reddedilmeyen makbul bir duas vardr." (Beyhaki)
) Ramazan girip çktğ halde günahlar affedilmemiş olan insann burnu sürtülsün. Anne ve babasna veya bunlardan birine yetişip de onlar sayesinde cennete girmeyen kimsenin de burnu sürtülsün. Ben yannda zikredildigim zaman bana salat okumayan kimsesinin de burnu sürtülsün!
(Tirmizi, Daavat , ())
) Kim oruçlu olduğu halde unutur ve yerse veya içerse orucunu tamamlasn Çünkü ona Allah yedirip içirmiştir.
(Müslim, Syam )
) Kim Allah rzas için bir gün oruç tutarsa, Allah onu yetmiş sene cehennem ateşinden uzaklaştrr. [Camiüs Sağir]
) Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevab kadar sevap yazlr. Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabndan hiçbir eksilme olmaz.
(Tirmizi, Savm 82, ();
18)- Ramazanda Allah'i zikreden mağfiret olunur. Ve o ayda Allah'dan dilekte bulunan kimse de mahrum edilmez. [Ramuz El Hadis / Hz. Cbir (r.a)]
) Kadir gecesini, kim sevabna inanp onu kazanmak ümidiyle ihya ederse, geçmiş günahlar affedilir (Müslim, Müsafirin, )
) "Ramazan orucu farz, teravih namaz ise sünnettir. Bu ayda oruç tutup, gecelerini de ibadetle geçirenin günahlar affolur." [Nesai]
) "Oruçlunun ağzndan çkan koku, Allah indinde misk kokusundan daha hoştur." [Kütüb-i Sitte, ]
) "Oruçlunun susmas tesbih, uykusu ibadet, duas makbul, ameli de çok sevaptr." [Deylemi]
) Kadir gecesini, Ramazan'n son onunda arayn. (Buhârî, Leyletü'lkadr 3)
) "Oruç sabrn yarsdr."(bn Mâce, Syâm 44)
) Oruç, kişi onu günahlarla delmedikçe, bir kalkandr.[Camiu's-Sağir]
) Ramazan'da orucunu tutup da Şevval'den de alt gün tutan kimse bütün sene oruç tutmuş gibidir. (Müslim,Syam, )
) Oruçlarda riya yoktur. Aziz ve Celil olan Allah buyurdu ki: "O Benim içindir. Onun mükafatn bizzat Beni veririm. (Çünkü) Oruçlu yemesini, içmesini benim için brakr." [Buhari/ Ebu Hureyre (r.a.)]