ENFEKSİYÖZ ENFLAMATUAR BOZUKLUKLAR
REAKTİF LENFADENOPATİ
Antijen veya infiltrasyona cevap olarak lenf nodlarının büyümesidir. Akut veya kronik, lokalize veya yaygın olabilir. Normal ölçülerde veya hafif büyümüş, iyi sınırlı, multipl oval biçimli nodlardır.
Etyolojide; viral, bakteriyel, parazit veya fungal enfeksiyonlar, kimyasal ilaçlar veya yabancı antjenler etken olabilir. Ateş, hızlı büyüme, ağrı, hassasiyet, eritem enflamatuar etyolojiyi düşündürür. Reaktif viral lenfadenopati, çocuklarda en yaygın adenopati sebebidir. Bu kitleler genelde Üst solunum yolu enfeksiyonu(ÜSYE) semptomlarıyla birliktedir. En yaygın viral ajan; adenovirus, rhinovirus ve entrovirustur. Bu reaktif lenfadenopatiler(LAP), haftada geriler. Tedavi genelde gözlemdir. haftada gerilemeyen 1 seafoodplus.info büyük adenopatilerin patolojik olduğu düşünülür. Eğer adenopati inatçı olursa fungal, granülomatöz veya neoplastik gibi diğer sebepler düşünülerek biopsi alınabilir.
Bilgisayarlı tomografide(BT) ; homojen, iyi sınırlı, kasa göre izodens veya hipodens dir. Ultrasonografide(USG), vasküler hiluslu, ekojenik, oval biçimli nodlardır. En uygun görüntüleme olan kontrastlı bilgisayarlı tomografi(KBT), reaktif lenfadenopatiyi süpüratiften ayırır, apseyi sellülitten ayırır. Kontrastla kistik veya süpüratif intranodal değişimler tesbit edilir. Akut enflamatuar boyun kitlesi olan pediatrik hastadan ine boyun dopler ve USG si yapılmış, 25 hastaya BT uygulanmış, hastanın ünde USG yeterli bilgi sağlamıştır(%)). BT nin USG ye üstünlüğü; her iki yüzeyel ve derin boyunu gösterir, enfeksiyonun anatomik planlara yaygınlığında daha belirleyicidir.
Ebstein-Barr(EBV) veya enfeksiyöz mononukleoz, lastik kıvamında, mobil, yaygın, 2 seafoodplus.info büyük lenfadenopatiler yapabilir, genelde tonsil ve adenoid gibi lenf dokularının büyümesiyle beraber olur. EBV li hastalarda ateş ve farenjit vardır. seafoodplus.infokleozda adenopati hafta devam edebilir. Tedavi destek amaçlıdır.
En yaygın semptomlar, sert bazan fluktuan, mobil, subkutan nodal kitlelerdir. Bakteriyel adenit ve kedi tırmığı hastalığında ağrılıdır.
Etken mikroorganizma; İnfantlarda seafoodplus.info, grup seafoodplus.infookok, Kavasaki hast., yaş grubunda seafoodplus.info, gr.A beta seafoodplus.infookok, atipik mikobakteri, yaş grubunda ise aneoroblar, toxoplasma, kedi tırmığı hast.,Tüberküloz(Tbc) ön plandadır.
Reaktif lenfadenopatinin patolojisinde; nonspesifik reaktif özellikler görülür. Mikroskopik incelemede foliküler hiperplazi, parakortikal hiperplazi, sinüs histiosis, farklı evrelerde lenfoid hücrelerin polimorf özellikleri görülür.
Tedavide; Eğer bakteriyel sebep varsa antibiyotik kullanılır. Kedi tırmığı etken ise spontan regresyon olur.
Antibiyotiğe yetersiz cevap, hızlı büyüme, sert preauricular, supraklavikular, posterior servikal nodlar, mediastinal- abdominal LAPlar, ateş ve kilo kaybıyla sistemik semptomlar varsa İİAB veya açık biopsi gerekir. ayı geçen inatçı adenopatilerde lenfoma, metastaz veya seafoodplus.info dışlamak için tekrar İİAB önerilir.
HİV LE BİRLİKTE OLAN ENFLAMATUAR BOZUKLUKLAR
seafoodplus.infoal adenopati: HİV li hastaların % inde servikal adenopati mevcuttur, idyopatik foliküler hiperplazi gelişir. Tedavi olarak altta yatan HİV enfeksiyonunu tedavi etmelidir.
seafoodplus.infotan generalize lenfadenopati: HİV enfeksiyonlu hastalarda enfeksiyon veya neoplastik sebep olmaksızın ortaya çıkan adenopatidir.
BAKTERİYEL LENFADENOPATİ
1.Süpüratif lenfadenopati
Süpüratif lenfadenitte, lenf nodu içinde püy formasyonu vardır. Lokalizasyon olarak herhangi bir lenf nodu grubunda görülür, çoğunlukla retrofarengeal, jugulodigastrik, submandibular lenf nodları tutulur. İçinde apse odağı olan cm. büyüklüğünde, morfolojik olarak ovoid veya yuvarlak, kistik görünümlü, sıklıkla kenarları net olmayan kitlelerdir
En uygun görüntüleme olan kontrastlı BT de, ortası hipodens kalın kenarlı lenf nodu görüntüsü vardır, komşu yağ ve subkutan dokuda bariz opasite(flegmon, selülit) görülür. Apse formasyonu, düzensiz, periferden düşük dansiteli sıvı imajı vardır. USG da santral ekojenite düşüktür. Ayırıcı tanıda brankial kist, nodal yağ metaplazisi, seafoodplus.infoenit, atipik mikobakteriel lenfadenit, nekrotik metastatik nodlar göz önünde tutulmalıdır.
Etyolojide farenjit, sinüzit, tükrük bezi enfeksiyonları, dental ve mandibula enfeksiyonları rol oynar. Önce komşu lenf nodları reaktif olarak büyür, sonra süpüratif hale dönüşür. Tedavi edilmezse nodlar rüptüre olur, immün sistem zayıfsa apse gelişir.
En yaygın pediatrik ve genç erişkinlerde görülür. Sosyo ekonomik seviyesi düşük toplumlarda enlamatuar hastalıklar en yaygın boyun kitlesi nedenidir. Irak’ta yapılan bir çalışmada pediatrik grupta oran % bulunmuştur. Hindistanda yapılan bir çalışmada oran % 54 tür. Amerika da pediatrik boyun kitlesinde enflamatuar oranı %27 saptanmıştır. Türkiyede bütün yaş gruplarını kapsayan bir çalışmada enflamatuar boyun kitlesi oranı % tür. Enflamatuar kitlelerin en yaygın sebebi olarak % ile seafoodplus.infoenit tesbit edilmiştir.
Fluktuan bir boyun kitlesi üzeri eritemli ve sıcaksa apse gelişmiştir, drenaj ve aspirasyon gerekir.
Klinik semptomlar; boyunda ağrılı kitle, deride renk ve ısı değişikliği, ateş, zayıf oral alımdır. Kan sayımında lökosit ve sedimantasyon yükselmiştir. Etken bakteriler, reaktif adenopati mikro organizmalarıyla aynıdır.
Patolojide mikroskopik özellikler olarak; akut enflamatuar hücre infiltrasyonu, arka planda nekroz, nötrofil mevcudiyeti görülür.
Prognoz; konglomere süpüratif nodlar apse formasyonu ve rüptürle sonuçlanır.
Tedavide primer kaynağa yönelik antibiyotik, büyük süpüratif nodlarda veya apselerde insizyon, drenaj, atipik mikobakteriyel adenitte eksizyon önerilir.
Toksoplasmozis
Toksoplasmozis, kedilerden insanlara taşınabilen bir servikal adenopati nedenidir. İyi pişmemiş et veya kedi feçesindeki oosit ekstrelerinin alımı, transplasental geçiş, organ nakli ve kan transfüzyonu yoluyla alınan toksoplazma gondii sebep olur. seafoodplus.info, tüm memelilerde dünya çapında dağılıma sahip bir protozoan parazittir. İmmün sistemi sağlam hastalarda toksoplazma organizmaları ile ortaya çıkan en sık enfeksiyon tablosu; ayrı ayrı bulunan sert, hassas olmayan, süpürasyonsuz, 3 seafoodplus.info küçük servikal lenf nodu büyümesidir.
İmmün sistemi baskılanmış hastalarda ensefalit, pnömoni, akut respiratuar yetmezlik gelişebilir. Ateş, kırıklık, kas ağrısı, boğaz ağrısı, isilik, hepatosplenomegali ve dolaşımda atipik lenfositler ortaya çıseafoodplus.infoığın prevelansı çevre, iklim, yaşayan hayvanlar, sanitasyon seviyesine göre değişir. Amerikada yaş arası yapılan seroepidemiyolojik taramalarda %11 kişide seafoodplus.info seropozitif bulunmuştur.
Tanı için lenf nodundan biopsi alınır. Florid reaktif foliküler hiperplazi, epiteloid histiosit kümeleri ve monositoid B hücreleriyle sinüzoidal şişme spesifik histolojik triadı, toksoplazmik lenfadenit için tanı koydurucudur. Tanı serolojik testlerle teyid edilebilir veya biopsi materyalinden elde edilen toksoplazma türlerinin deoksiribonukleik asidin polimeraz zincir reaksiyonu sonucu izolasyonu da gittikçe artan öneme haizdir.
Tedavi, immün sistemi sağlam kişilerde gereksizdir. Semptomlar ve lenfadenopati spontan olarak haftalar ile birkaç ay içinde geriler. Tedavi gerektiğinde sulfonamidler veya primethamin ile medikal tedavi yapılır.
Tularemi
Etken Francisella tularensis tir. Tavşanlar, keneler veya kontamine suyla bulaşır. Hastalarda ateş, titreme, baş ağrısı ve yorgunluk gibi sistemik semptomlarla birlikte tonsillit ve ağrılı LAP vardır. Tularemi, glandüler, oküloglandüler, ülseroglandüler veya orofaringeal formda uzun süreli servikal lenfadenopatiye sebep olabilir. Orofarengeal tularemide tonsiller lasere olabilir, oral mukozada ülserler gelişebilir. Büyük konglomere tek veya iki taraflı multipl yumurta büyüklüğünde adenopatiler görülür. Lenf nodlarında süpürasyon gelişebilir.
Ülkemizde son on yılda bakteriyel tularemi vaka sayısında artış görülmektedir. Tüberküloz ve tularemi lenfadenit, klinik ve histopatolojik olarak birbirleriyle karışabilmektedir. Kazeifiye granülomatöz lenfadenit tanısı hem Tbc. hemde Tularemi için geçerlidir, aynı histopatolojik bulgular her iki hastalık için geçerlidir. Kazeifiye nekroz, nötrofiller olmaması, bazan intraselüler veya ekstraselüler granülom, ARB bulguları seafoodplus.infoenit için geçerlidir. Tularemide granülom kenarları keskindir, içinde az sayıda dev hücreler görülür.
Türkiye de yapılan bir çalışmada, tularemiye bağlı servikal lenfadenit ön tanılı hastalarda seafoodplus.infoulosis varlığının ortaya konmuş olması özellikle her iki hastalığın da endemik olduğu geniş bir coğrafik bölge için önemli bir katkı sağlamıştır. Bu araştırma, ülkemizde orofarengeal tularemi ön tanısı nedeniyle alınan örneklerde, Tbc. lenfadenitine yönelik yapılmış ilk çalışma olması nedeniyle önem arzetmektedir.. Bu çalışmada belirtilen durumun aksine, akut tonsillofarenjiti takiben gelişen servikal lenfadenit nedeniyle penisilin ve türevleri ile tedavi edilen ve fayda görmeyen bazı olgularda, klinik ve eksizyonel biyopsi sonrası histopatolojik görünüm nedeniyle orofarengeal tularemiye bağlı olan lenfadenitler, servikal Tbc. lenfadeniti olarak değerlendirilmekte ve hastalar yanlış tanı alarak uzun süreli antitüberküloz tedavisiyle takip edilebilmektedirler. Ülkemizde bu konuyu irdeleyen yakın zamanda yapılan bir seroepidemiyolojik çalışmada seafoodplus.infoulosis'in etken olduğu düşünülen servikal lenfadenitli olgu araştırıldığında 79 (%)'unda tularemi antikor varlığı gösterilmiştir. Diğer bir çalışmada ise Bursa ve çevresinde, histopatolojik olarak servikal TB lenfadenit tanısı konulan 32 hastanın parafin doku blok preperatlarında PCR yöntemiyle Francisella tularensis ve seafoodplus.infoulosis varlığı araştırılmıştır. Belirtilen çalışmada önceden kazeifiye granülomatöz lenfadenit olarak değerlendirilerek Tbc. lenfadenit tanısı ile tedavi alan 6 (%19) hastada, servikal lenf nodu örneklerinde PCR yöntemi ile tularemi pozitif olarak saptanmıştır.
Türkiye ve benzer ülkelerde kontamine sular, klorlanmamış kaplıca sularıyla tularemi insana geçer. Serolojik testler ve kültürle tanı kesinleştirilir.
Tularemi tedavisinde gün süreyle streptomisin, gentamisin, siprofloxasin, doksisilin veya kloramfenikol yeterli ve etkili olabilir.
Brucelloz
Bruselloz, gram negatif bir basil olan brusellanın neden olduğu bir hastalıktır. En yaygın çocuklarda pastörize edilmemiş sütle geçer. Endemik bir hastalıktır.
Hayvanlar arasında oldukça yaygındır. Ülkemizde Konya, Diyarbakır, Şanlıurfa yöreleri nde daha sık görülür. Kırsal kesimlerde seafoodplus.infonsis, büyük şehirlerde seafoodplus.infos infeksiyonu sıktır.
Belirtiler öğleden sonraları başlar. Akşamları üşüme-titreme ile yükselen ateş, sabaha doğru bol terleme ile düşer( Ondülan Ateş). Gezici eklem-kas ağrıları ve tutulumu gözlenebilir. Orşit, menenjit gibi çoklu sistem tutulumu görülebilir. Yaygın servikal lenfadenopati, ateş, halsizlik ve yorgunluk vardır. Seroloji ve kültürle tanı konur. Tedavide klinik tabloya göre streptomisin, doksisilin, rifampisin, trimetoprim-sulfametoksazol veya tetrasiklin kullanılır.
GRANÜLOMATÖZ HASTALIKLAR
Kedi tırmığı hastalığı, aktinomikoz, atipik mikobakteri, tüberküloz, atipik tüberküloz ve sarkoidoz boyunda granülomatöz adenopati yaparlar.
Kedi tırmığı hastalığı
Kedi tırmığı hastalığının etkeni olan Bartonella henselae, granülomatöz servikal lenfadenite neden olabilen bir organizmadır. Bu enfeksiyon, konjuktivit ile preauriculer lenfadenopati olarak tanımlanabilir(Parinauds’un oküloglandüler sendromu).(6). Bu hastalık kedilere özellikle yavru kedilere maruz kalan küçük çocuklarda nisbeten yaygın görülen bir enfeksiyondur. İnokülasyon çevresinde 2 seafoodplus.info büyük, izole mobil, fluktuan, eritamatöz, sıcak,hassas adenopatiler, ateş ve halsizlik vardır. Lenfadenopatiler, preauriculer ve submandibuler bölgede lokalizedir.
Tanı, indirekt fluoresein antikorlarla yapılan serolojik testlerle konur. Biopside özel şartlar altında ve yeterli zamanda kültüre edilebilen numunelerde küçük pleomorfik gram negatif çubukların görülmesi, Warthin-Starry boyamayla basilin görülmesi tanıyı koydurur. Kedi tırmığı hastalığı benigndir, genelde kendini iyi sınırlandırır. İmmün sistemi sağlam hastalarda enfeksiyon ve adenopati genellikle spontan olarak birkaç hafta ile ay arasında geriler ve antibiyotik tedavisi endike değildir. AİDS gibi kazanılmış immün yetmezlik sendromlu hastalar, ömür boyu bir makrolid veya tetrasiklin ile supresif tedaviye ihtiyaç gösterebilir..
Aktinomikozis
Oral servikofasial aktinomikozis, yumuşak doku kitlesi veya multiloküler apse formasyonu, normal doku düzeylerinin harabiyeti ve makroskopik veya mikroskobik olarak sülfür granüllerinin varlığı ile karakterize olan seyrek bir enfeksiyondur. Çalışmalar aktinomikozun % oranında baş-boyun bölgesinde lokalize olduğunu gösrtermiştir.. Klasik olarak yavaş büyüyen, ağrısız, sert, muhtemelen submandibuler bir kitle olarak görülür. Fakat hızlı ilerleyen, ağrılı, boyun veya yüzde ateş ve lökositoz ile birlikte fluktuan bir enfeksiyon olarakta görülebilir.
Enfeksiyon, büyük, gram pozitif anaerob bir basil olan Actinomyces israelii hakimiyetinde oral mikroorganizmaların karışımı suretiyle gelişir. Aktinomikozis daha sıklıkla ağız hijyeni zayıf veya mukozal travması olan kişilerde görülür ve antibiyotik çağı ile insidansı azalmıştır. Apse formasyonu lokal invazyonla genişler. Hematojen yolla beyin ve akciğere geçebilir, lenfoid yayılım seyrektir.
Ülkemizde yapılan bir vaka sunumunda, submandibuler bölgede antibiyotik tedavisine cevap vermeyen ağrısız submandibuler glanda komşu 2cm. boyutunda bir lenfadenopati eksize edilmiş, patolojisinde kalın fibröz kapsüllü, merkezinde lenfoid foliküller arasında fibröz bantların olduğu, aktinomiçes sülfür granülleriyle karakterize mikroapseler saptanmıştır.
Tedavide, apse drenajına pek ihtiyaç duyulmaz. Uzun süreli yüksek dozda penisilin, tetrasiklin, eritromisin veya klindamisin ile antibiyotik tedavisi nüksleri önlemek için gereklidir.
Atipik mikobakteriel lenfadenit
Atipik mikobakteri, tipik olarak pediatrik popülasyonda parotis veya boyun anterior üçgende lokalize tek taraflı boyun kitleleri şeklindedir. Endürasyon, ağrılı, kırmızı-kahverengi renkte bir cilt vardır. Tanı kültür ve deri testleriyle konur. Nontüberküloz lenfadenitte boyundan izole edilen en yaygın nontüberküloz mikobakteri Mikobakterium avium komplekstir. Tüberkülin cilt testi(PPD) sıklıkla pozitiftir( mm. şişlik), fakat belirgin şekilde bir pozitif test(>20mm) tüberküloz için daha geçseafoodplus.infoılan bir çalışmada tanı kriterleri aşağıda sıralanmıştır; 1-Pozitif PCR veya kültür, 2- pozitif deri testi(PPD>6mm), 3-mikobakteri enfeksiyonuyla uyumlu histopatolojik özellikler ve/veya asit faz basil için pozitif direkt SMR. Diğer kriterler; akciğer grafi normal, PPD<15mm, erişkin tüberkülozlu ile temas olmaması, aile üyelerinde PPD negatif olması, diğer granulomatöz adenit etyolojinin dışlanması.
Komple cerrahi eksizyon küratif olabilir. Nüksler genelde, basit insizyon ve drenaj veya inkomplet eksizyon sonrası olur. Cerrahinin en büyük riski fasiyal sinirin marjinal mandibuler dal disfonksiyonudur, yakın bir çalışmada bu oran %24,6 bulunmuştur. Tedavide drenaj, küretaj, eksizyon ve antibiyotik tedavisi kombine olarak kullanılabilir.
Tüberküloz lenfadenit(Skrofula)
Ekstrapulmoner tüberkülozun en sık görülen şeklidir. Çocuklara göre erişkinlerde yaygındır. Mevcut lenfadenopatiler diffüzdür, mikobakteriyele göre bilateraldir. Tüberkülin cilt testi(PPD) güçlü bir şekilde pozitiftir(>20mm). Hasta çoğu kez semptomsuzdur ve aktif tüberkülozun diğer belirtilerini göstermez. Bununla beraber çocuklar ve immün suprese yetişkinler aynı anda ortaya çıkan pulmoner hastalıklara tutulabilirler. Ağrılı şişlikler, düzensiz ülsere lezyonlar, gece terlemesi, boyunla birlikte mediastende kitleler görülebilir.
Son yılda Türkiye’de spesifik bakteriyel enfeksiyonlarda azalma olmuştur. Bunlardan en önemliside tüberkülozdur. İlginç olanı pulmoner Tbc. azalırken ekstrapulmoner seafoodplus.info artma olmuştur. En yaygını da seafoodplus.infoal lenfadenittir.
İİAB genellikle granülomu ve bazan asite-alkaliye dirençli basilleri ortaya çıkarır. Spesmen kültürü, sıklıkla seafoodplus.infoenitten diğer mikobakteri ve mantarlar tarafından oluşturulan formları ayırdetmek için öseafoodplus.infoı klinisyenlere göre seafoodplus.infoenit için patolojide kazeifiye nekroz görmek yeterlidir. SMR, kültür gibi bakteriyolojik incelemelerde bakteri sayısının azlığından dolayı vakaların yarısında sonuç negatif çıkar. Türkiye gibi rutin BCG aşısı uygulanan ülkelerde PPD pozitifliği, ne latent nede aktif Tbc. enfeksiyonu demek değildir
Scrofula olarak bilinen Tüberküloz lenfadenit tedavisi, lokal hassasiyet ve kültür sonuçlarına bağlı olmasına rağmen antitüberküloz medikal tedavidir. 9 ay süreyle izoniazid ve rifampin, veya 6 ay süreyle izoniazid, rifampin ve prazinamid yeterlidir.
Sarkoidoz
En sık hayatın ikinci dekadında görülen halsizlik ve kilo kaybı yapan bir multisistem hastalığıdır. Çoğu hastada spontan olarak gerileyen pulmoner bulgular vardır. Akciğer grafide hiler adenopati görülür. Klinik belirtilerin çoğu pulmoner sistem ve yakın torasik lenfatiklerle ilgilidir. Klinik spektrum herhangibir organı ilgilendirebilir. Baş-boyun belirtiler % hastada saptanır, en yaygın bulgu servikal adenopatidir.
Sarkoidoz, kronik bir granülomatöz hastalıktır, ilgili organ için kazeifiye olmayan granülomlar vardır. Fizyopatoloji olarak; sitokin aktivasyonu ve T hücre stimülasyonu, bir immün cevap olarak antijenle makrofajlar ortaya çıkar. Sarkoid granülomlar içinde dev hücreli histiositler görülür. Granülom ortasında CD4+T hücreleri, epitelyal kenarda CD8+ hücreler bulunur.
Etyolojide; sarkoidozun kesin sebebi bilinmemekle birlikte genetik faktörler, infeksiyöz ajanlar ve çevre faktörleri etkili olabilir.
İlk teşhiste hastaların üçte biri asemptomatiktir, diğer üçte birinde ateş, kilo kaybı, halsizlik gibi genel semptomlar vardır. Klinik şüphe inatçı kuru öksürük,göz veya deri belirtileriyle başlar.
Tedavide hastalığın ciddiyetine göre kortikosteroidler kullanılabilir.
Kimura hastalığı
Kimura hastalığı, eozinofilik lenfogranüloma veya eozinofilik hiperplastik lenfoganüloma olarak ta isimlendirilebilir. de Japonyada Kimura ve Ishikawa bu ismi vermiştir.
Primer olarak Asya erkeklerinde baş boynun kronik enflamatuar bir hastalığıdır. Üçlü triad: 1- Ağrısız tek taraflı servikal adenopati, 2- Kan ve doku eozinofilisi, 3- Bariz serum IgE yüksekliği
Majör salivar glandlarla birlikte regional lenf nodlarını tutan tümöre benzer subkutan nodüller olarak ortaya çıseafoodplus.infojisi bilinmiyor, allerjik ve otoimmün teoriler öne sürülmektedir.
USG de, hiperekoik bantların yarattığı tüylü görüntülü hipoekoik kitlelerdir.
Tedavi: İlk teşhiste konservatif cerrahi eksizyon, %25 rekürrens. Eğer semptom ve bulgular yoksa gözlem. Kür olmayanlarda intralezyonal veya oral steroid kullanılır.
FUNGAL ENFEKSİYONLAR
İmmün sistemi baskılanmış hastalarda boyunda fungal enfeksiyonlar gelişebilir. En yaygın organizmalar Candida, Histoplazma ve Aspergillustur. Serolojik ve fungal kültürler teşhis koydurur. Amfoterisin-B gibi agresif, sistemik antifungal tedavi kullanılır.
NONENFEKSİYÖZ ENFLAMATUAR BOYUN KİTLELERİ
Rosai-Dofman hastalığı(Sinüs histiositozis)
İlk defa de tarif edilmiştir. Çocuklarda massif, gergin olmayan servikal adenopati, ateş ve deri nodülleri vardır. Benign kendini sınırlandıran lenfadenopatiyle karakterizedir. Nadir bir hastalık olup sebebi bilinmiyor, idyopatik, herpes veya Ebstein-Barr gibi viral enfeksiyon bağlı olabileceği belirtilmiştir. Vakaların % 40 ında ekstranodal tutulum vardır, daha çok deri, nazal kavite ve paranazal sinüsler tutulur. Biopsi; klasik dilate sinüsler, plazma hücreleri ve histiosit proliferasyonunu gösterir. Histiosit stoplazması içinde sağlam lenfositler bulunur. Sınırlı lokal LAP cerrahi olarak çıkarılır. Multipl ve sistemik nodal hastalıkta kortikosteroid ilk tercihtir. Diğer tercihler immünomodülatörler veya stotoksik kemoterapidir.
Kawasaki hastalığı
Çocuklarda akut bir multisistem vaskülit hastalığıdır. Hastalarda birkaç semptom vardır;akut, servikal lenfadenopati, eritem, ödem, el ve ayaklarda soyulma, polimorf ekzantem, konjuktival enfeksiyon, dudak ve oral kavitede eritem görülür. Tanı klinik belirtilerle konur. Aspirin ve immünglobulinler tedavide kullanılır. Nadir bir hastalık olup kardiak komplikasyonlar gelişebilir.
Castleman hastalığı
Bu hastalık seyrek görülür, kaposi sarkomu ve lenfoma gelişimi açısından potansiyel benign lenfoepitelyal bir hastalıktır. İkinci ve dördüncü dekatta pik yapar. En yaygın torasik lenf nodlarında(%70) görülür, takiben pelvis, abdomen, retroperiton, iskelet kasları, baş ve boyunda (%15) görülür. Boyun lezyonlarının çoğu unifokaldir. Çok nadiren ekstranodal olarak parotis, submandibular gland, parafarengeal alan, ağız tabanı ve larinkste rapor edilmiştir. Boyutu cm.çapında, soliter, ovoid boyun kitlesi şeklindedir. Kontrastlı BT de ortada bariz homojen tutulum vardır, çevrede nadiren heterojen artış görülür..
Klinik olarak unifokal asemtomatik kitledir. Plazma hücre tipinde genel semptomlar, ateş, diyare, halsizlik, kilo kaybı, hepatosplenomegali, hematolojik bulgular olabilir.
Lenfadenopatinin tanısında İİAB en iyi tanı yöntemidir. Sitolojide; hyalin vasküler tip(%90) veya plasma hücreli tip(%10) görülür.
Tedavi cerrahidir ve tam kür sağlanır. Anrezektabl, inkomplet rezeksiyon, rekürrens vakalarda destekleyici olarak radyoterapi ve kemoterapi düşünülür)
Reaktif lenf nodu kısaca beze demektir. Vücudumuzun çeşitli yerlerinde bulunan ve savunmamızı sağlayan, bağışıklık sistemimizi oluşturan yapılardır.
En büyük örneği bademciklerdir ve Reaktif Lenf Nodu olarak oldukça işlev gösteren bu bezelerimizin şişmesi demek bulaşıcı bir hastalıkla olan savaşın göstergesidir.
Yani lenf bezlerinde oluşan şişmeler çoğu zaman iyidir, bir hastalığın atlatılmasının belirtisidir. Ancak bazı durumlarda da Reaktif Lenf Nodunun görülmesi kanser gibi ciddi sorunların belirtisi olabilir. Bu durumda genelde normal olmayan şişmeler ve bunların çoğalarak artması gözlenir.
Reaktif Lenf Nodu koltuk altı, göğüs, karın içi bazı organlarda, kulak arkası ve boğazda, çenede bulunur. Ve bunun şişip şişmediği dışarıdan da anlaşılabileceği gibi gerekli testler sonucu da anlaşılır. Bu durumda test sonuçlarında şişlik görülüyor ise bu reaktif demektir. Lenf nodunun reaktif çıkması kimi zaman enfeksiyon kaynaklı olup, iyileşmeye işaretken kimi zaman da sistemik bir rahatsızlığın belirtisidir.
Bu durumun gerekli görülürse tedavi sürecine girilir ve ancak doktor kontrolünde tedaviye başlanabilir. Eğer bu Reaktif Lenf Nodu vakasında bir kanserleşme var ise en kısa sürede ilaç tedavisine başlanmalı ve sonrasında da kemoterapi ile kişinin sağlığı eskisine dönüştürülmelidir. Bunun yapılması hem hastalığın kaçıncı evrede olduğuna hem de doktorun kararına bağlıdır. Lenf nodu şişkinlikleriniz ya da şişmeleriniz var ise hemen uzman bir doktora danışarak bu durumun tanısını koydurunuz.
Lenf nodlarının (bezelerin) büyümesi lenfadenopati olarak adlandırılır.
• Eşlik eden anlamlı fizik inceleme bulgusu varsa mutlaka ciddi hastalıklara araştırılmalıdır.
• Eşlik eden bulgu yoksa 2 veya 3 hafta gözlenir. Bu arada antibiyotik kullanılabilir.
• haftalık gözlem sonunda bezeler tekrar değerlendirilir. Boyutta artışlar var ise ileri tetkikler yapılır.
• haftalık izlemede beze aynı boyutta sebat ediyorsa bir hafta daha izlenir. Beze kayboldu ise takipten çıkarılır.
• İzleme sonunda beze aynı boyutta ise yine ileri tetkikler yapılmalıdır. Gerekirse tanı için beze biyopsisi alınmalıdır.
Bir santimetreden küçük bezeler genellikle hastalık bulgusu değildir. Fasülye tanesi boyutundaki bezelerin başka bir bulgusu yoksa üzerinde durulması gerektiği, bir çok insandada bulunabileceği bilinmelidir. Boyutunda 1,5 cm üzeri, dirsek bölgesinde cm, kasıkta 1,5 cm üzeri beze büyüklükleri ise hastalık belirtisi olup araştırılması gerekmektedir.
Ancak boyutu ne olursa olsun omuz üseri bezeler aksi ispat edilene kadar ciddi hastalıklara işaret eder. Ense ve kulak bölgesi bezeleri ise çoğunlukla enfeksiyöz hastalıklar arasında görülür. Kısa süreli beze büyümeleri çoğunlukla enfeksiyöz kaynaklıdır. 2. haftayı aşan bir öyküde ise tüberküloz, viral enfeksiyonlar, kanserler akla gelmelidir.
Ateş, kilo kaybı, gece terlemeleri gibi eşlik egen bulgular lenfoma denen beze kanserleri ile beraber bulunabilir. Son günlerde geçirilmiş üst solunum yolu enfeksiyonları, döküntülü hastalıklar, diş ve dişeti rahatsızlıkları enfeksiyon hastalıklarına işaret eder.
Lenf Nodu Nedir?
Vücudumuzda kanın dolaşımını sağlayan damarlardan oluşan damar ağı olduğu gibi, beyaz renkli lenf sıvısını taşıyan lenf kanalları mevcuttur. Bu sıvıyı filtreleyen süzgeçlere de lenf nodu adı verilir. Lenf nodları vücudun her yerinde yaygınca bulunur. Bu lenf nodlarının doğal boyutları genellikle cm’ den küçüktür. Lenf nodları ayrıca enfeksiyona neden olabilecek mikroorganizmalarla savaşan lökosit adı verilen beyaz kan hücrelerini depolar.
Yaygın olarak lenf nodlarının bulunduğu yerler:
Lenf nodlarının büyümesinin en sık nedeni lenf nodunun bulunduğu bölgeye yakın oluşan enfeksiyonlardır. Bu tür durumlara bağlı büyüyen lenf nodlarına reaktif lenf nodu adı verilir. Genellikle bölgedeki enfeksiyon tedavi edildiğinde bu lenf nodları da normal boyutuna iner. Fakat lenf nodlarının zaman zaman çevredeki kanser odaklarındaki hücrelerin yayılmasına ya da lenf nodlarının kendilerine ait lenfoma adı verilen hastalıklara bağlı büyümesi de söz konusu olabilir.
Lenf Nodlarını Değerlendirme
Lenf nodlarını değerlendirmek için kimi zaman doktor muayenesi yeterli olurken, kimi zaman bazı kan tahlilleri, ultrason, manyetik rezonans (MR), bilgisayarlı tomografi (BT) gibi görünteleme tetkikleri hatta bazen lenf nodu biyopsisi gerekebilir.
Lenf nodu biyopsileri lenf nodundan basitçe yapılan iğne biyopsisi olabileceği gibi, kimi zamanda büyük olan lenf nodunun tamamen çıkarıldığı bir işlemde olabilir.
Lenf Nodu Büyümesine Nedenleri:
Lenf nodu büyümesinin burada saydığımız ve sayamadığımız birçok nedeni olabilir. Bu nedenle lenf nodu büyümesi bulgularının mutlaka doktorunuz tarafından değerlendirilmesi önerilir.
Sağlıklı günler dilerim.
Op. Dr. Çetin ALTUNAL
Genel Cerrahi Uzmanı
PaylaşTweetPinReddit