Cevabın tamamını burada okuyun: seafoodplus.info
Reçel kavanozlarını hava almayacak şekilde kapatın ve ters çevirerek bir süre daha dinlendirin. Reçellerinizi mümkünse serin ve kuru bir ortamda ya da orta ısıdaki buzdolabında saklamaya özen gösterin. Oda sıcaklığında, kuru ve serin bir ortamda, güneş ışıklarını doğrudan almayacak bir şekilde bekletmenizi öneririz.
Kaynak kaldırma talebi
FİZİKSEL VE KİMYASAL DEĞİŞİMLER
Fiziksel Değişim
Maddenin dış görünüşü ile ilgili olan özelliklere fiziksel özellik denir. Bu özellikler, boyut, fiziksel hâl (katı, sıvı ve gaz), akışkanlık, yoğunluk, sertlik, erime noktası, kaynama noktası, çözünürlük gibi özelliklerdir ve zayıf etkileşimlerin bir sonucudur.
Bir olayda sadece fiziksel özellikler değişiyorsa bu olay bir fiziksel olay ya da fiziksel değişimdir. Fiziksel olaylarda, moleküler düzeyde zayıf etkileşimler ortadan kalkar ya da tekrar oluşur.
Kağıdın yırtılması, buzun erimesi, camın kırılması, şekerin suda çözünmesi vb. fiziksel değişim örnekleridir.
Fiziksel değişimlerde;
-Toplam kütle korunur.
Maddenin kimlik özelliği kesinlikle değişmez. Yani kimyasal türler aynı kalır.
Maddenin tanecikleri arasındaki boşluklar, taneciklerin hareketliliği, taneciklerin sahip olduğu enerjiler, taneciklerin birbirlerine göre konumları değişir.
Kimyasal Değişim
Maddenin iç yapısı ile ilgili olan özelliklere kimyasal özellik denir. Kimyasal özellikleri değişen maddelerin fiziksel özellikleri de değişir. Yanma, nötrleşme, elektroliz, fotosentez, solunum, mayalanma, ekşime, paslanma, çürüme, kokuşma gibi olayların tamamı kimyasal değişimdir.
Kimyasal değişimlerde rol oynayan parçacık elektrondur. Kimyasal bir olay, elektron alış verişi ya da elektron ortaklaşması sonucu oluşur. Maddelerin çekirdek yapısı (proton, nötron) değişmez.
Kimyasal değişimlerde;
-Toplam kütle korunur.
Atom cinsi ve sayısı korunur.
Toplam proton, nötron ve elektron sayısı korunur.
Toplam yük korunur.
Kimyasal değişimlere kimyasal tepkime (reaksiyon) adı verilir. Kimyasal tepkimeler kimyasal denklemlerle ifade edilir. Bu denklemlerde bir veya birden fazla madde tepkimeye girerek (reaktif) bir veya birden fazla yeni madde (ürün) oluşumu belirtilir. Girenler ve ürünler arasına (>) şeklinde bir ok konur.
Kimyasal denklemlerde yer alan maddelerin fiziksel hâlleri sembol ya da formülden sonra parantez içinde yazılır. Bu gösterim; Katı ise (k), sıvı ise (s), gaz ise (g) ve suda çözünmüş ise (suda) veya (aq) şeklinde yapılır. Değişim ister fiziksel, ister kimyasal olsun bu değişimlere her zaman bir enerji değişimi eşlik eder.
-Tepkime ısı alıyorsa (endotermik)
Girenler +ısı >ürünler
-Tepkime ısı veriyorsa (ekzotermik)
Girenler -> ürünler + ısı
şeklinde gösterilir.
Kimyasal değişimler, fiziksel değişimlere göre daha fazla enerji değişimi ile gerçekleşir.
[one_half]
[/one_half]
[one_half_last]
[/one_half_last]
Tepkime Denklemlerinin Denkleştirilmesi
Tepkime denklemi yazılırken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta her iki taraftaki atomların cinslerinin ve sayılarının eşit olmasıdır. Bu eşitliğin sağlanabilmesi için element ve bileşiklerin baş tarafına bazı katsayılar yazılması gerekir. Bu kat sayılar bileşik ya da elementler ile çarpım durumundadır.
Tepkime denklemi denkleştirilirken;
-Atom sayısı en fazla olan bileşiğin katsayısı genellikle 1 alınır.
-Bileşiklerin katsayısı kesirliolmaz.
-Element hâlde bulunan maddeler genellikle en sona bırakılır.
Element moleküllerinin (H2,O2,N2.vb)katsayıları kesirliolabilir.
Denklemin en küçük tam sayılarla denkleştirilmesi isteniyorsa denklem katsayıları uygun bir sayı ile sadeleştirilir ya da genişletilir.
Örneğin,
denklemini denkleştirelim.
En çok atom içeren CH4 olduğundan katsayısı 1 alınır
Ürünlerde 1 tane C ve 2 tane H olduğundan CO2nin katsayısına 1, H2Onun katsayısına 2 yazalım.
Ürünlerde toplam 4 tane O olduğundan O2nin kat sayısı 2 olmalıdır.
Kimyasal Tepkime Türleri
Mumun, kağıdın, odunun, kömürün, doğal gazın yanması, çöplüklerde metan (CH4) gazının oluşması, çimento harcının sertleşmesi, suyun elektrolizi, besinlerin hücrelerde yakılması ve sindirilmesi, asit ile bazın tepkimesi, mağaralardaki sarkıt ve dikitlerin oluşması gibi olaylar gözlemlediğimiz kimyasal tepkime örnekleridir. Milyonlarca farklı kimyasal tepkime vardır. Ancak bunların hepsi, çok az sayıdaki tepkime türlerinden veya gruplarından birine girerler.
Bozunma (Analiz) Tepkimeler
Bir maddenin ısı ya da elektrik enerjisi kullanılarak elementlerine veya daha basit bileşiklere dönüşmesini gösteren tepkimelerdir. Bu tepkimelere termal bozunma tepkimeleri de denir.
Sentez (Oluşum) Tepkimeleri
İki ya da daha çok elementin tepkimeye girerek bileşik oluşturduğu tepkime türleridir.
Yanma Tepkimeleri
Bir maddenin oksijen (O2) gazı ile tepkimeye girmesine yanma denir.
Yanma için, yanıcı madde, hava (oksijen) ve tutuşma sıcaklığı gerekir. Bu üç faktörden birinin eksikliği yanmayı durdurur. Yanmanın olduğu ortamda yanan madde ile oksijenin ilişkisi kesilirse yanma engellenmiş olur. Bunun için karbon dioksit (CO2) gibi havadan daha ağır ve oksijenle tepkime vermeyen maddeler kullanılır.
Yanma tepkimeleri genellikle hızlı gerçekleşmesine rağmen demirin oksijenle yanması (paslanma) yavaş yanmaya örnektir.
Yanma tepkimelerinin büyük çoğunluğu ısı veren (ekzotermik) tepkimelerdir. Fakat azot (N2) gazının yanması gibi ısı alanlar (endotermik) da vardır.
Yanma sonucunda yanan maddedeki elementlerin oksijenli bileşikleri (oksitleri) elde edilir. Yapısında C ve H atomları ya da C, H ve O atomları içeren bileşikler (organik bileşikler) yandıklarında CO2 ve H2O oluştururlar.
Her madde yanıcı değildir. Yanıcı olmayan ve ısıya karşı dayanıklı olan maddeler yangın söndürücü olarak kullanılmaktadır. CO2, SO3 gibi bazı oksitler ve soygazlar yanmazlar.
Asit Baz Tepkimeleri
H+ iyonunun alınıp verildiği tepkimelerdir. H+ iyonu veren maddeler asit, alan maddeler ise bazdır. Bir asit ile bir bazın sulu çözeltileri arasında gerçekleşen tepkimelere nötrleşme tepkimeleri de denir. Asit ile baz tepkimeye girdiğinde nötrleşerek tuz ve su oluşturur.
Asit baz tepkimelerindeki net iyon denklemi;
şeklindedir.
Bir çözeltinin asit çözeltisi mi, yoksa baz çözeltisi mi olduğunu anlamak için pH kağıtları ya da belirteçler (indikatör) kullanılır. Oda koşullarında nötral çözeltilerin ve saf suyun pH değeri 7dir. Asit çözeltilerinin pH değeri 7den küçük, baz çözeltilerinin pH değerleri 7den büyüktür. Turnusol belirteci asidik ortamda kırmızı, bazik ortamda mavi renk verir. Fenolftalein belirteci ise asidik ortamda renksiz, bazik ortamda pembe renk verir.
Çözünme Çökelme Tepkimeleri
Bir maddenin diğer bir madde içerisinde molekül ya da iyonlarına ayrışarak homojen dağılmasına çözünme denir. Kovalent yapılı şeker, etil alkol gibi maddeler suda moleküler çözünürken, iyonik yapılı NaCI, KI gibi bileşikler suda iyonlaşarak çözünürler. Bir çökelme tepkimesinde belirli katyon ya da anyonlar birleşerek çökelek (çökelti) denen ve suda çözünmeyen iyonik bir katı oluşur.
Potasyum iyodür ve kurşun (II) nitrat suda çözünerek renksiz çözeltiler oluşturan tuzlardır. Bu iki tuzun sulu çözeltisi karıştırıldığında sarı renkli kurşun (II) iyodür çökelerek çözeltiden ayrılır. Tepkime sonunda suda çözünmeyen bir katı oluşturan bu tür tepkimelere çökelme tepkimesi denir.
Net iyon denklemi,
şeklindedir.
Derin bir tencereye vişnelerinizi koyun. Dilerseniz 1 kilo şekeri doğrudan vişnelerin üzerine koyun, dilerseniz “1 sıra vişne 1 sıra şeker” olacak şekilde toz şekeri paylaştırın ve vişnelerinizi en az 6 saat tencerede bekletin.
Reçel Yapımının Tüm Ayrıntıları/ Püf Noktaları ( Vişne Reçeli) Tarifi İçin Malzemeler
Reçel Yapımı Reçele konan şeker, meyvenin tatlılık durumuna göre eklenir. Çok tatlı meyvelerin 1 kilosuna 1 kilo şeker. Az tatlı meyvenin 1 kilosuna 1.
Kışlık Vişne Reçeli (Mutlaka Deneyin) Tarifi Yapılışı
Bir diğer reçel koyulaştırma yöntemi ise reçeli güneşte kıvam alana kadar bekletmek. Temiz bir bezin üzerine serilen reçeller, güneşin altında koyulaşana kadar bekletilir.
Şekerlenen reçel az su ve limon suyu ilavesiyle tekrar kaynatılabilir. Reçel kavanozlara doldurulurken ya ocaktan alınınca hemen doldurulmalı, ya da tam olarak soğuması beklenmelidir. Tam soğumayan reçel buharlaşarak kapağın iç kısmında damlacıklar oluşturur. Çabuk bozulmasına yol açar.
Eğer bu sorunu yaşadıysanız 2 su bardağı su ve 1 su bardağı şekeri kıvamlanana kadar kaynatın ve reçelinize ilave edin. Koyu reçel için bir başka çözüm ise aynı reçelden bir miktar daha ama biraz daha sulu bir şekilde yapıp koyu olanla karıştırmaktır. Eğer vaktiniz varsa bu yöntem ilkine göre daha iyi sonuç verir.
Yapacağınız işlem ayrı bir tencerenin içerisinde 1 su bardağı toz şeker ve 2 su bardağı suyu kaynatarak koyu olan reçelin çerisine ilave etmektir. Koyu yapılan reçeller için başka bir yöntem ise yaptığınız reçelin yeniden daha sulusunu yaparak koyu olan reçelin içerisine ilave etmektir.
Normal duruma döner fakat rengi biraz koyulaşır. Şekerlenmiş bir reçeli kabıyla beraber sıcak suyun içine koyarsanız şekerlenmeyi gidermiş olursunuz. Şekerlenme çok ise bir kilo reçele bir çay bardağı su ve 1 tatlı kaşığı limon suyu katıp bir iki taşım kaynatın.
Bir diğer yöntem ise limon kabuklarını reçelin içine atıp kaynamaya bırakmak olacaktır. Limon kabukları şekeri absorve edecek ve reçelin aroma kazanmasını sağlayacaktır. Ayrıca tekrar kaynatmak ve kendi suyunda iyice uzun süren bir kaynamaya bırakmak da reçelin olası tada ulaşmasını sağlayacaktır.
Reçele ne kadar şeker eklemeniz gerektiği konusunda ise en doğrusu tariften, reçeteden şaşmamak. Ancak şu denklemler de sıkıştığınızda sizi kurtarabilir: Çok tatlı meyvelere kullandığınız meyve oranı ile eş değer miktarda toz şeker ekleyin. Az tatlı meyvelerde bu oranı 1,5 katına, ekşi meyvelerde ise 2 katına çıkarın.
Kayısı, şeftali gibi tatlı meyvelere az; vişne, erik gibi ekşi meyvelere daha çok şeker koymalısınız. Bazı reçellerde kullanılacak vanilya, tencere ateşten indirileceği zaman, pişen meyveye katılır. Ardından tencerenin kapağı kapatılıp soğumaya bırakılır. Aksi taktirde reçel geç kıvama gelir ve sulanır.
Reçel Yaparken Nelere Dikkat Edilmeli?
Reçeller neden küflenir ve şekerlenir? Sıcaklığı, doğru saklamamak, içerisine ıslak kaşık vs daldırmak, doğru koşullarda muhafaza etmemek Bunların hepsi şekerlenme ve küflenmeye neden olan nedenler. Reçeller oldukça hassas yapıda oldukları için mutlaka doğru ısılarda saklanmalılar.
Bal ve reçeller buzdolabına konulduğunda donmaya başlar. Bu da bir süre sonra şekerlenmeye yol açabilir. Bu nedenle serin, soğuk yerler reçel saklamak için uygun koşullar değildir. Reçel saklarken soğuk, karanlık yerlerden uzak tutulmalı, açık ve serin ortamlar tercih edilmelidir.
Reçelin zamanla şekerlenmesi fiziksel bir değişimdir. Bunun nedeni maddenin iç yapısında bir değişim olmamasıdır. Aynı zamanda şekerlenme olayından sonra ortaya yeni bir madde ortaya çıkmamaktadır.
Reçelleri buzdolabında değil, açıkta serin bir ortamda muhafaza etmeniz gerekir. Cam kavanozun içinde kapağı kapalı olarak, direkt güneş ışığı almayan serin ortam idealdir. Bu koşulların sağlandığı ortamda tutulan reçeller şekerlenmez. Şekerlenmiş bir reçeli çözmek için bir tencerenin içine su koyun ve kaynatın.
Kıvamı, meyve, şeker oranı dengeli olmamasının yanı sıra saklama koşulları da reçelin şekerlenmesi ve küflenmesine neden olabilir. Serin ve karanlık yerler reçellerin saklanması için uygun koşullarda değildir. Reçellerin şekerlenmesini engellemek için reçel kaynatılırken fazla su ilave edilmemelidir.
Petrol rafinasyonunda yer alan enerji değişimleri, hem mekanik ve ham de kimyasal türdendir.
Soruya dönecek olursak Kristalleşme,hal değişlerimden seafoodplus.info değişimi ise fiziksel değişime örnektir. Suyun sadece görünüşü değişmektedir. İçeriğinde herhangi bir değişiklik meydana gelmediği için Kristalleşme,FİZİKSEL DEĞİŞİME ÖRNEKTİR.
Özünü kaybettiği için yeni bir madde meydana seafoodplus.info bir madde haline geldikleri için eski hale dönmezler. Soruya dönecek olursak Saçın boyanması " Fiziksel değişmedir. Rengi ve dış görünüşü değişmektedir.Saç köklerini etkilemez ve yeniden normal rengi çıkmaya devam eder.
Yumuşak sularda ise sabun daha fazla köpürür. Not: Sabunların kirleri çözmesi fiziksel bir değişikliktir. Ancak deterjanların içerisinde aktif enzim içerenler kimyasal değişim gerçekleştirir.
Cevap: Sabunla elin yıkanması kimyasal bir olaydır. Açıklama: Sabunla ellerimizi yıkarken, sabunun köpürme reaksiyonlarından yararlanırız.
demirin boyanması fiziksel bir değişimdir. fiziksel değişim nedir? maddelerin iç yapısı değişmez,sadece dış görünümü değişir.
Tüm hal değişim olayları fiziksel değişime örnektir. Bedenimizde meydana gelen değişimler (boy uzaması vs.) fiziksel değişimde de bahsettiğim gibi sadece şekilde, dış görünüşte değişimler meydana getirir. Bu nedenden dolayı bedensel değişim fiziksel değişime örnek olarak verilebilir.
Tuzun suda çözünmesi kimyasal bir değişimdir. Bunun aksine kovalent yapıda bir bileşiğin çözünmesi ise kimyasal reaksiyone neden olmaz.