regl döneminde kan değerleri değişir mi / Adet Döneminde Sağlıklı Kalmanın Anahtarı: Doğru Beslemek | Hizmet Hastanesi

Regl Döneminde Kan Değerleri Değişir Mi

regl döneminde kan değerleri değişir mi

Adet Döneminde Sağlıklı Kalmanın Anahtarı: Doğru Beslemek

Adet olmadan günler önce telaşı da başlar Vücudun şişmesi, her zaman giyilen kıyafetlerin dar gelmesi ve bitmek bilmeyen tatlı krizleri Bir büyük çikolatayı bitirdikten sonra duyulan suçluluk hissi pek çok kadının her ay yaşadığı sıradan bir duygudur adeta Bu dönemde sağlıklı beslenmenin önemi büyüktür. Dikkat edilmediği takdirde kilo almak kaçınılmaz olurken, beslenme programında bazı noktalara dikkat etmek regl döneminin istenmeyen etkilerini azaltabilir.


Memorial Hizmet Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü Uzmanları, regl döneminde sağlıklı beslenmek için ipuçları veriyor.

Geçici kilo alımı görülebilir

Adet öncesi yaklaşık bir hafta boyunca bazal metabolizma hızınızda ortalama kalori kadar artış olmaktadır. Bu da günlük alınan enerjinin ortalama kalori artırılabileceği anlamına gelmektedir. Bu dönemde tartıda ,5 kg fazla çıkmanız olasıdır. Bu durum, vücutta su tutumuna bağlı geçici bir durum olduğundan endişelenmenize gerek yoktur.

Regl olacağınız tarihten 1 hafta önce tuzu kesin

Tuz miktarını azaltmanız, regl öncesi vücutta oluşacak sıvı toplanmasını azaltacaktır. Günlük 1 silme çay kaşığı tuz tüketmeniz vücudunuzun tuz ihtiyacını karşılayacaktır. Az tuzlu beslenmekte zorluk yaşıyorsanız; bu dönemde yemeklerinizi tuzsuz pişirebilir, tuz yerine karabiber, kekik gibi baharatlar kullanabilir, salatalarınızı nar ekşisi, limon ve sirkeyle tatlandırabilirsiniz. Ayrıca konserve ürünlerin tuz içerikleri yüksek olduğundan taze ürünleri tercih etmenizde fayda vardır.

Demir kaybına karşı kırmızı et

Adet döneminde vücutta demir, magnezyum ve B6 vitamini seviyelerinde da azalma söz konusudur. Bu dönemde vücutta kanamayla birlikte özellikle demir kaybı çok fazla olmaktadır. Yeterli demir minerali alınmadığı takdirde demir eksikliği oluşacağından halsizlik, yorgunluk, isteksizlik, enfeksiyonlara dirençsizlik, konsantrasyon güçlüğü oluşabilir, dikkat edilmediği takdirde demir eksikliği anemisi görülebilir. Bu nedenle adet dönemi boyunca kırmızı et, yumurta, tavuk, balık gün içerisinde ortalama 1avuç içi büyüklüğünde (90gram kırmızı et, gram tavuk-balık) mutlaka tüketilmelidir. Yağsız kırmızı et demir içeriği daha yüksek olduğu için öncelikli tercih edilmelidir. C vitamini demir emilimini artırdığı için kırmızı et, tavuk, yumurta tüketirken yanında c vitamininden zengin olarak 1 bardak taze sıkılmış portakal suyu, bol domates ve maydanoz tüketmenizde fayda vardır.

Ispanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzelerinin de demir içeriği yüksektir ancak bu demirin vücut için biyoyararlığı yoktur. Eğer yanında belli bir miktar et/ tavuk/ balık tüketilirse vücut için faydalı olacaktır.

Pekmez ve siyah üzümünde demir içeriği yüksektir. Günlük 1 yemek kaşığı pekmez veya 1 avuç siyah üzüm tüketilmesi beslenmenize demir açısından destek sağlayacaktır.

Yemekten hemen sonra çay içmeyin

Öğünlerle birlikte çay tüketilmesi demir emilimini azaltacağından önerilmemektedir. Yemek yedikten 45dk sonra açık limonlu çay içebilirsiniz

Süt ve çikolata magnezyum eksikliğinize iyi gelir

Regl döneminde magnezyum düzeyi azalacağından tatlı isteği artmaktadır. Koyu yeşil sebzeler, rafine edilmemiş tahıllar, tam tahıllı ekmek, fındık, badem, soya fasulyesi, kuru yemişler, kuru baklagiller, kakao tozu, muz, avokado, ayçiçeği çekirdeği, kabak çekirdeği, kepek, fındık, yer fıstığı ezmesi, buğday gevreği, patlamış mısır, tahıl ekmeği, balık ve tavuk eti, peynir, yumurta, patates ve portakalda da bol miktarda magnezyum bulunmaktadır. Magnezyumun kalsiyumla birlikte tüketildiğinde sakinleştirici etkisi bulunduğunda kakao oranı yüksek 20 gram çikolatayla birlikte bir fincan sıcak süt tüketmek sizi hem sakinleştirecek, hem tatlı ihtiyacınızı karşılayacak hem de fazla kalori almanızı engelleyecektir

B6 Vitamini adet öncesi gerginliği azaltıyor

B6 vitamininden zengin bir beslenme, sinir sistemine olumlu etkisi sayesinde adet öncesi yaşanan gerginlik ve sinirlilik durumunu azaltır. Balık, tavuk, soya ürünleri, brokoli, muz, havuç, yumurta, avakado, ıspanak ve tahıllar B6 vitamininden zengin besinlerdir. Bu dönemi beslenmemizde ufak değişiklikler yaparak daha rahat geçirmemiz mümkündür.

Regl döneminde oluşan ödemlerden nasıl kurtulabiliriz?

  •  Su içerek ödem atın

    Günde 2, litre su içmek ödemi azaltmaktadır. Yetersiz su tüketildiğinde vücut kendini koruyabilmek için içilen her suyu tutmakta, bu da daha çok ödem oluşumuna sebep olmaktadır.

  •  Bol bol taze ananas tüketin

    Taze ananas, içeriğindeki protein sindiren enzimlerin karışımı olan bromelain"in olumlu etkisi sayesinde ödemlerin çözülmesine yardımcı olur. Maydanoz, karahindiba, tarçın, kiraz sapı, beyaz- kırmızı lahana, kabuklu armutta ödem çözülmesinde çok faydalıdır.

  •  Tuzlu yiyecekler ve şarküteri ürünlerinden uzak durun

    Salam, sosis, sucuk, pastırma vb. şarküteri ürünleri, tuzlu krakerler, konserve ürünler, içeriği bilinmeyen hazır gıdalar tuz içeriği yüksek olduğu için bu dönemde vücutta ödeme neden olacağından bu gıdalardan uzak durulmalıdır.

    Meme hassasiyetini azaltmak için kahve ve koladan kaçının

    Regl döneminde vücutta oluşan değişimlerden en rahatsız edici olanlarından biri de memede hassasiyettir. Günlük yaşamda kişisel konforu büyük ölçüde etkileyen bu şikayetten korunmak mümkündür. Kafein içeren içecekler (kahve, kola) ve alkol tüketimini azaltmak yoğun meme hassasiyetinin azalmasını sağlayacaktır. Bu dönemde içilen adaçayı, melisa çayı (düşük tansiyonlara önerilmez) size iyi gelecektir.

    Regl döneminde beyaz ekmek ve makarna tüketmeyin

    Beyaz ekmek, makarna, beyaz pirinç pilavı beyaz undan yapılmış her türlü yiyecek tokluk hissi vermediğinden bu dönemde de zaten kendinizi sürekli aç hissettiğinizden fazla kaçırmanız çok olasıdır. Ancak bu dönemde posa içeriği yüksek, bol suyla birlikte tüketildiğinde tokluk hissi veren kepek /çavdar /tam buğday ekmeği, kepekli makarna/pilav, bulgur pilavı ve kurubaklagilleri tüketirseniz hem ufak porsiyonlarla doymuş olursunuz hem de daha az kalori almış olursunuz.

    Yeterli miktarda kuruyemiş yiyin

    Kuruyemişler E vitamini, magnezyum, selenyumdan zengin besinler olduğu için bu dönemde tüketildiğinde yakınmaları azaltıcı etkileri vardır. Aynı zamanda kuruyemişler yağlı tohum olduklarından bol suyla birlikte tüketildiklerinden tokluk hissi vereceklerdir. Ancak kuruyemişlerin kalori seviyesi oldukça yüksektir. Gün boyunca 10 fındık, 6 badem, 2 ceviz yemeniz ihtiyacınızı karşılayacaktır.

    Regl döneminde tatlı krizlerinin ile başa çıkın

    Regl dönemi öncesi bayanların çoğunda iştahını kontrol edememe, aşırı tatlı ve karbonhidratlı yiyecek tüketme isteği artmaktadır. Bu durum östrojen hormonunun vücutta dolaşımının azalması nedeni ile oluşmaktadır. Östrojen hormonu azaldığından kan şekerinde düşme eğilimi artmakta, dolayısıyla iştahta artma söz konusu olmaktadır. Bu yüzden sürekli tatlı yeme ihtiyacı hissedilir. Bu dönemde kan şekerini dengelemek gerekmektedir. Bunun için;

  •  3 ana 3 ara öğün olacak şekilde 2, saatte bir beslenmeli,
  •  Kompleks karbonhidratları tercih etmeli (Kurufasulye, nohut vb. kurubaklagiller, kepekli ürünler, bulgur gibi),
  •  Ara öğünlerde meyve süt, peynir ekmek, yoğurt grissini gibi kan şekerini dengeleyici yiyecekler tercih edilmeli,
  •  Posalı yiyeceklere ağırlık verilmelidir. (Her öğünde bol salata yenmelidir)

Tatlı krizlerini rahat aşabilmek için sağlıklı öneriler

Günde 1 defa olacak şekilde ara öğünlerde (Özellikle öğle- akşam yemeği arasında)  ufak porsiyonlarda bu gıdaları tüketebilirsiniz.

Sütlaç / keşkül
      veya
Taze ananas fındık
     veya
Kuru kayısı ceviz
     veya
Kuru incir  ceviz
     veya
Diyet bisküvi
     veya
Tarçınlı çay grissini
     veya
Tarçınlı süt meyve

Bu dönemde artan kabızlık şikayetleri için;

Meyve ve sebze tüketiminizi artırın. Özellikle kayısı, incir, kabuklu armut, beyaz- kırmızı lahana, karnabahar, bamya bağırsak hareketlerinizi artırarak kabızlığınızı önleyecektir. Ayrıca ara öğünlerde probiyotik yoğurt, yulaf ezmesi karışımları da kabızlığınızı önler.

Regl dönemi sıkı diyet programınıza denk gelenler için;

Regl döneminde eğer sıkı bir diyetteyseniz günlük aldığınız enerjiyi ortalama kalori civarı artırabilirsiniz. Bu dönemde 1 hafta boyunca diyet listenize harfiyen uysanız dahi vücuttaki ödemden dolayı kilo vermemiş çıkabilirsiniz. Asla moralinizi bozmayın, listenizi aynen uygulamaya devam edin, adet döneminiz bittikten sonra fazlasıyla kilo kaybettiğinizi göreceksiniz.

Bahçeci Sağlık Grubu

Adet (Regl) Kanamasının Az Olmasının Nedenleri

Adet (Regl) Kanamasının Az Olmasının Nedenleri; Normal vajinal kanama yumurtlamanın başladığı yaşlarında başlar ve menopozun başladığı yaşları arasında son bulur.

Normal adet (regl) döngüsü 28 günde bir olur. Bu sürenin gün arasında olması normal kabul edilir.

Bir adet döneminde normalde ml kadar kan kaybedilir. Kanama miktarının ml den az olması hipomenore olarak değerlendirilir.

Bu durumda kadınlar ya hiç ped kullanmazlar veya ped ile adet dönemi sonlanır. 90 ml fazla olmasına ise hipermenore adı verilir. ‘’2 gün süren adet kanaması normal mi?’’ sıklıkla merak edilir. Bir adet dönemi gün sürebilir. Bu süre kadından kadına değişir.

Aşağıdaki durumlar söz konusu ise adet döneminizin hafif geçtiğini düşünebilirsiniz:

  • Kanamanız 2 günden daha az sürdüyse
  • Kanama miktarınız çok az ve lekelenme tarzındaysa
  • Bir veya iki düzenli adet periyodunu kaçırdıysanız
  • günden daha kısa sürede adet gördüyseniz

Adet kanamasının sadece tuvalette gelmesi ve adet kanının az gelmesi yetersiz adet döngüsü (hipomenore) durumunda sıklıkla görülür.

Adet Kanaması Neden Azalır?

Adet kanının az gelmesi değişik nedenlerden dolayı olabilir. Bunlar:

  • Yaş: Ergenlik dönemi ve menopoz döneminde oluşan hormonal düzensizlikler nedeniyle kanamanın miktarı ve süresi azalabilir.
  • Kilo ve diyet: Yapılan araştırmalar kilo ve vücut yağ kitlesindeki değişikliklerin adet miktarı ve süresini etkilediğini göstermiştir.Aşırı kilolu olanlarda hormon düzensizliğine bağlı adet düzensizliği oluşabilir. Aynı zamanda yapılan şok diyetler ve hızlı kilo vermek nedeniyle adet düzensizliği oluşabilir.
  • Hamilelik: Adet kanamasının az olması hamilelik belirtisi mi? Bu sorunun cevabı sıklıkla merak ediliyor. Hamileliğin erken döneminde bir miktar lekelenme şeklinde kanama olabilir. Buna yerleştirme kanaması (implantasyon kanaması) denir. Bu durum yumurta rahim duvarına yerleştiği zaman meydana gelir. Yerleştirme kanaması genellikle gün sürer.
  • Emzirme: Sıklıkla emzirme döneminde kadınlar adet görmezler. Süt salgılanmasını sağlayan prolaktin hormonunun miktarı artar ve bu durum yumurtlamaya engel olur. Buna bağlı olarak adet döngüsü oluşmaz. Adet döngüsü yeniden başladığında ise kanamalar hafif olur. Korunmasız cinsel ilişkiye girenler bu dönemde hamile kalabilirler ve yerleştirme kanaması görebilirler.
  • Doğum kontrol yöntemleri: Hap ve spiral gibi doğum kontrol yöntemleri düzensiz ve yetersiz kanamaya neden olabilirler. Çünkü bazı doğum kontrol yöntemleri yumurtlamaya engel olur. Yumurtlama olmayınca ya adet döngüsü oluşmaz yada lekelenme tarzında hafif kanama oluşur.
  • Stres: Ani ve yoğun yaşanan stres hormonal düzensizliğe neden olarak adet döngünüzü bozabilir. Genellikle stresli dönem geçtikten sonra döngüler normal hale gelir.
  • Aşırı egzersiz: Aşırı spor yapan ve vücut ağırlıkları çok düşük olan kadınlarda adet miktarı azalabilir.
  • Yeme bozuklukları: Anoreksiya Nervoza ve Bulimia Nervosa gibi yeme bozukluklarında hormonal düzensizliğe bağlı olarak adet düzensizliği yaşanabilir ve adet miktarı azalabilir.
  • Polikistik over sendromu: Polikistik over sendromu anormal kilo alma, vücutta sivilcelerin ve tüylenmenin arttığı, adet düzensizliği görülen bir hastalıktır. Aynı zamanda kısırlık nedenleri arasındadır. Polikistik over sendromunda yumurtalıklarda düzensiz kistler oluşmuştur. Tanı genellikle ultrason yardımı ile konulur. Tedavide kullanılan doğum kontrol hapları adet düzensizliğine iyi gelebilir.

Tüp bebek yaptıran hastalarımızın hikayelerini izlemek içintıklayın.

Şeker hastalığı ve tiroid fonksiyon bozukluğu da düzensiz ve hafif kanamalara neden olabilir. Düzensiz ve lekelenme şeklindeki kanamanın sebebi endometriyozis, rahim kanseri ve rahim ağzı kanseri gibi rahatsızlıklar da olabileceği için bilinçli olunmalıdır.

Adet Kanamasının Az Olması Hamilelik Belirtisi midir?

‘’Adet kanamasının az olması hamilelik belirtisi mi?’’ çok sıklıkla sorulan bir sorudur. Bazen adet kanaması sayılan kanamalar hamilelik belirtisi olabilir. Bu kanamalar genellikle çok hafiftir. 1- 2 gün sürer.

Genellikle çoğu kadın hamile olduğundan habersizdir. Bu kanama türüne yerleştirme kanaması veya implantasyon kanaması adı verilir. Genellikle beklenen adet döneminden hemen önce gerçekleşir. Hamileliğin çok erken belirtisi olarak kabul edilir.

İmplantasyon süreci döllenme ile başlar. Döllenen yumurtadan oluşan embriyonun rahim duvarına yerleşmesine implantasyon denir.

İmplantasyon, yumurta döllendikten hafta sonra gerçekleşir. İmplantasyon kanaması genellikle beklenen adet döneminde gün önce oluşur. Yerleşme kanaması pembe renkli veya kahverengi olabilir. İmplantasyon kanaması genellikle 48 saatten kısa sürer.

Oluşan kanama miktarı çok azdır, sıklıkla lekelenme tarzında kanama olur. İmplantasyon kanaması sırasında kadınlar sıklıkla hafif ve geçici kramplar hissederler.

Bu kanama sırasında bazı kadınlarda ruh hali değişiklikleri, baş dönmesi, memelerde hassasiyet, mide bulantısı, iştah kaybı ve hafif ateş olabilir.

Yerleşme kanaması normal bir hamilelik belirtisidir bu nedenle tedaviye gerek yoktur. Kanama başlangıçta hafif daha sonra şiddetli olursa mutlaka doktora gitmek gerekir.

Adet Kanamasının Artması için Ne Yapılmalı?

Adet kanaması miktarı çok azsa bir doktora görünmenizde fayda var. Yetersiz adet kanamasının nedeni yukarıda saydıklarımızdan biri olabilir. Hekiminiz yetersiz adet kanamasının nedenini öğrenmek için sizi muayene edecek ve bazı testler isteyecektir.

Neden bulunduktan sonra tedaviye yönelinir. Kilo vermeniz istenebilir. Aşırı zayıfsanız bir diyetisyene yönlendirilerek kilo almanız sağlanabilir. Aşırı spor yapan ve stres altında bir sporcu iseniz bu konuda size bilgi verilir.

Polikistik over sendromu gibi bir hastalığınız varsa doğum kontrol ilaçları ve metformin başlanabilir. Kısaca hormonal düzensizliğin nedeni bulunarak tedavi edilir.

Adet döneminde kanamanın çok olması için ne yapılmalı? Adet miktarınız çok azsa evde yapabileceğiniz bazı şeyler vardır. Sıcak duş almak, meditasyon yaparak gevşemek, yürüyüş yapmak, bisiklete binmek, koşmak stresi azaltır ve gevşeme sağlar.

Hekiminize danışarak vitamin takviyesi alabilirsiniz. Hipomenore (adet kanının az gelmesi) genellikle kendiliğinden geçer.

Adet Döneminde Kahverengi Kan Gelmesi

Gelelim &#;Adet döneminde kahverengi kan gelmesi nedir?&#; sorusunun cevabına. Çoğu kadın kahverengi veya pembe akıntı gördüğünde çok endişelenir. Kadınlarda kahverengi akıntının pek çok nedeni olabilir. Bunlar:

  • Adet kanamasının başlangıcında ve sonunda kahverengi akıntı normalde görülebilir.
  • Cinsel ilişki ve vajinada yabancı cisim tahrişe neden olarak kanamaya neden olabilir. Bu kan biraz beklerse rengi kahverengiye döner.
  • İki adet döngüsünün tam ortasında yumurtlama kanaması olabilir. Bu kanamanın rengi kahverengi olabilir.
  • Hipomenore denilen az miktarda adet görme durumunda kanama kahverengi olabilir.
  • Bazen doğum kontrol hapı ve spirale bağlı kahverengi kanama olabilir.
  • Yerleşme kanaması kahverengi olabilir, hamileliğin habercisidir.
  • Dış gebeliğin erken belirtilerinden biri kahverengi kanama olabilir.
  • Yumurtalık kistleri nedeniyle adet dönemleri arasında kahverengi kanama olabilir.

Aklınıza takılan tüm sorularınız için Umut Ol Umut Bul Facebook grubumuza üye olabilirsiniz.


Hematokrit, kan sayımı veya diğer adıyla HCT, kan tahlilinde görüldüğünde merak edilebiliyor. Peki HCT düşüklüğü ve yüksekliği ne anlama gelir? Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Mehmet Akif Öztürk, HCT (hematokrit) ile ilgili bilinmeyenleri anlattı.

Hematokrit değerleri, hemogram da denilen tam kan sayım testinde ortaya çıkar. Sağlık açısından büyük bir önem taşıyan bu değerler herhangi bir sebepten dolayı düşebilir ya da yükselebilir. Peki HCT (hematokrit) nedir? HCT değer aralıkları ne olmalı? HCT (hematokrit) düşüklüğü belirtileri  nelerdir? HCT düşüklüğü ve yüksekliği neden olur? Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Akif Öztürk HCT (hematokrit) ile ilgili merak edilenleri anlattı



HCT (hematokrit) nedir?

Hematokrit, damarlarımızda bulunan, temel görevi oksijen ve karbondioksit taşıma olan eritrosit, yani alyuvarların toplam kan miktarına oranını ifade eder.

HCT (hematokrit) değer aralıkları ne olmalı?

Hematokrit değer aralıkları, kadın ve erkek cinsiyete göre farklılık gösterir. Erkekler için özellikle yetişkin yaş popülasyonunda bu değer kabaca arası normalken, kadınlarda normal değerler aralığı olarak ifade edilebilir.

HCT (Hematokrit) nasıl ölçülür?

Günümüzde hematokrit tam otomatize kan sayımı ölçüm cihazları ile ölçülebilmektedir. Tam kan sayımı değerlendirilmesinde sadece hematokrit değil aynı zamanda lökosit (beyaz kan hücreleri) sayısı ve alt türleri, trombosit (pıhtılaşma hücreleri) sayısı ve ortalama hacimleri gibi pek çok parametre de bakılır.

Hematokrit değerinin değiştiği durumlar neler?

Hematokriti artıran nedenler ve azaltan nedenlerden bahsetmek gerekirse; Artıran sebepler; yüksek rakımlı bölgelerde yaşamak, sigara kullanımı, az su tüketimi, uyku apnesi, kalp hastalıkları, karbon monoksit zehirlenmesi, KOAH hastalığı ve nadir de olsa kemik iliği hastalıkları gibi nedenler sayılabilir.

Azaltan sebepler; kansızlık, gebelik, fazla su tüketimi, kronik böbrek hastalığı, tiroid hastalıkları ve nadir de olsa kemik iliği hastalıkları sayılabilir.

HCT (hematokrit) düşüklüğü neden olur?

Anemi yani kansızlık en sık görülen nedendir. Bu durum özellikle menstrüel siklusu (adet döngüsü) devam eden kadınlarda sık rastladığımız, demir eksikliğine bağlı oluşan kan hücrelerinin yetersiz yapımı ile ilişkilidir. Burada yapım ve yıkım arasında bir dengesizlik söz konusudur. Alyuvarların temel bileşeni demir elementidir. Demir içeren gıda alımı yetersiz olur ise veya hastada bağırsaktan demirin emilimi ile ilgili problem mevcut ise yeteri miktarda alyuvar yapılamayacak ve hematokrit düşük saptanacaktır.

HCT (hematokrit) düşüklüğü belirtileri  nelerdir?

  • Halsizlik,
  • Çarpıntı,
  • Göğüs ağrısı,
  • Düşük tansiyon,
  • Egzersize karşı intolerans yani egzersizin daha başlarında iken çabuk yorulma,
  • Nefes darlığı,
  • Solgun cilt rengi,
  • Vücudun uç bölgelerinde yani el ve ayaklarda soğukluk,
  • Baş ağrısı ve baş dönmesi sayılabilir.

 

HCT (hematokrit) yüksekliği neden olur?

Hematokrit yüksekliği, alyuvarların aşırı miktarda yapımı nedeniyle olabilmektedir. Bu durum fizyolojik olarak yani bir adaptasyon mekanizması olarak oluşabilir. Örneğin yüksek irtifaya çıkan ve orada bir müddet yaşayan bir bireyde ortamda bulunan azalmış oksijen miktarına bağlı olarak zamanla vücut daha fazla alyuvar üreterek gerekli oksijenin taşınmasını normal seviyede tutar. Bu durum sigara içen bireylerde veya KOAH tanılı hastalarda da olabilir. Fakat hematokrit yüksekliği patolojik de olabilir. Yani ciddi bir hastalığın habercisi de olabilir. Özellikle kemik iliği hastalıklarında nadir de olsa bu durum görülebilir. Hematokrit yüksekliği olan bireyler hemen paniğe kapılmamalıdır. Fizyolojik nedenlerin daha fazla görüldüğü bilinmelidir. O yüzden hastanın yaşam tarzı ve hastaya eşlik eden kronik hastalıklarının bilinmesi tanı sürecini kolaylaştırır.

HCT (hematokrit) yüksekliği belirtileri nelerdir?

Hematokrit yüksekliğinin belirtileri; birçok hastada özellikle sınırda hematokrit yüksekliği olan hastalarda belirtiler çok silik olsa da daha yüksek hematokrit değerlerinin saptandığı hastalarda artmış alyuvar miktarının bir sonucu olarak yüzde ve ellerde kızarıklık, baş ağrıları, özellikle duş aldıktan sonra oluşan kaşıntı hissi ve kulak çınlaması gibi şikâyetler görülebilmektedir.

HCT (Hematokrit) değerini düşürmek veya yükseltmek için ne yapılmalı?

Hematokrit eğer fizyolojik bir nedene bağlı olarak bir adaptasyon mekanizması olarak normal sınırlarda değilse bu durumda bir aksiyon almaya gerek yoktur. Ancak hematokrit düşüklüğü ya da yüksekliği altta yatan bir hastalığa bağlı ortaya çıktı ise o takdirde o hastalığın tedavisi gereklidir. Örneğin düşük hematokrit değerlerinin altında sık rastladığımız demir eksikliğine bağlı oluşmuş olan bir kansızlık yatıyorsa bunun demir replasmanı ile tedavisi gereklidir. Ya da yüksek hematokrit değerlerinin saptandığı fizyolojik olmayan bir durum söz konusu ise örneğin altta yatan bir kemik iliği üretim problemi varsa bununla ilgili uzman hekimlerce bir tedavi planının yapılması gereklidir.

Basın Yansımaları: seafoodplus.info


Kullanıcılar bunları da aradı: 

Yayın Tarihi : 25/03/

Adetliyken Kan Verilir Mi? Regl Döneminde Kan Değerleri Değişir Mi ve Kan Tahlili Yapılır Mı?

Adetliyken kan verilir mi sorusuna cevap aranırken Adet döneminde kan değerleri değişir mi sorusu da araştırılır. Kan tahlili yaptıracak olanlar regl döneminde kan tahlili yapılır mı sorusunu da merak edebilirler. Regl iken hangi tahliller yapılabilir araştırması da merak ettiklerinize ışık tutacaktır. Yapılan tahlil sonucunda hastalıkla ilgili sağlıklı bir tedavi takvimi izlenebilir. Regl iken kan tahlili doğru çıkar mı sorusunun cevabı yazımızın devamında.

Adetliyken Kan Verilir Mi?

Regl döneminde ciddi oranda kan kaybı söz konusudur. Kişiden kişiye değişse de regl dönemi genellikle 1 hafta sürer. Bu süre içerisinde kişi kan bağışı yapmak isteyebilir. Fakat kan bağışında da vücuttan kan çıkması söz konusu olacağı için bu dönemde kan verilmesi sağlık açısından uygun değildir. Kan bağışı yapmak isteyen kadınlar, bu dönemi atlattıktan sonra kan bağışı yapma yoluna gitmelidirler.

Regl Döneminde Kan Tahlili Yapılır Mı?

Regl döneminde kan tahlili yaptırmak için kadınların kanındaki hemoglobin değerlerinin tahlil için uygun olup olmadığına bakılmalıdır. Kadının regl dönemindeki hemoglobin seviyesi yeterli seviyede ise kan vermesinde de herhangi bir sakınca yoktur. Eğer hemoglobin yeterli seviyede değilse kan tahlili sonucunda sağlıklı değerlendirme yapılamaz. Bu nedenle kan tahlili yaptırmak uygun olmayabilir.

Adet Döneminde Kan Değerleri Değişir Mi?

Regl, kadındaki döllenmemiş yumurtanın kanama ile dışarı atılma halidir. Doğal olarak bu dönemde kan dışarı atılır ve kan değerleri de değişir. Bu dönemde yapılacak kan tahlillerinde hormonal değerlerle ilgili bakılması gereken değerler doğru çıkmayabilir. Ancak bazı değerler için kadının regl olması sorun teşkil etmez. Örneğin kandaki şeker seviyesine bakılacaksa, regl dönemindeki tahlil sonuçlarında herhangi bir değişiklik söz konusu olmaz.

Bazı tahlillerin yapılması için de özellikle kadının regl döneminde olması beklenir. Örneğin kadında adet düzensizliği söz konusu ise jinekoloj, özellikle regl döneminde kan tahlili isteyebilir. Bu tür hastalıklarda en doğru teşhis, regl döneminin 3 ya da 4. günü yapılacak tetkiklerle ortaya çıkar. Söz konusu dönemdeki hormon testleri için kadından 2 tüp kan alınması yeterli olacaktır.

Regl İken Kan Tahlili Doğru Çıkar Mı?

Regl döneminde kan tahlili yapılırken tahlil sonuçlarının doğru çıkıp çıkmaması, kanda bakılacak değerle doğru orantılı bir durumdur. Alyuvar, akyuvar, beyaz küre gibi kan testlerinin regl döneminde yapılması halinde doğru sonuç elde edilmesi mümkün değildir. Fakat yukarıda da belirttiğimiz gibi adet düzensizliği ile ilgili hormon testlerinde doğru sonuç alınabilir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir