Avrupa Nöroloji Dergisinde yayınlanan bir çalışmaya göre, alkollü içeceklerin tüketimi migren ataklarını tetikliyor. hastanın katıldığı araştırmada, alkollü içeceklerin yüzde 35,6 olarak tetikleyici unsur olduğu rapor edildi.
Özellikle kırmızı şarap (katılımcıların yüzde i), alkollü içecekler arasında migren ataklarını en fazla tetikleyen içki olarak kabul edildi.
Hollandada Leiden Üniversitesi Tıp Merkezinden Dr. Gisela Terwindt, Alkolle tetiklenen migrennin, alkollü içeceklerin alınmasından sonra hızlı bir şekilde meydana geldiğini ve normal alkol sonrası etkilerden farklı olduğunu belirtti.
Şarapta bulunan tiramin maddesinin migrenle bağlantısı olduğu bilinmektedir. Aynı madde bazı peynir türlerinde de bulunmaktadır.
Ancak migren, sadece beslenmeye dikkat ederek kontrol altına alınabilecek kadar basit bir süreç değildir. Migrenin beyin kimyasallarındaki değişimlerden kaynaklandığı düşünülür. Migren atağı sırasında özellikle serotonin adlı kimyasalın seviyelerinde düşme gözlemlenir. Serotonin düzeyinin azalması beynin bir bölümündeki damarlarda kasılmaya ve daralmaya neden olabilir. Hemen sonrasında damarlar genişler ve bu durumun baş ağrısına neden olduğu düşünülür. Serotonin seviyesindeki düşüşün nedeni ise tam olarak açıklanabilmiş değildir.
Bazı bilim adamlarına göre, hormon seviyelerindeki değişimlerle migren arasında sıkı bir bağ vardır. Bazı migren hastası kadınlar, regl döneminde ortaya çıkan migren ataklarından şikayetçidir. Kadınlar adet olmadan hemen önce, östrojen hormonu seviyelerinde düşüş gözlemlenir. İlk adet gününden 2 ya da 3 gün sonra atak ortaya çıkabilir.
Migren ağrısı semptomları çeşitli kombinasyonlarda oluşabilir. Bunlar: Tüm başı etkileyebilen veya başın bir yanından öbürüne geçen ortadan şiddetliye ağrı (çoğunlukla vuran veya zonklayan ağrı diye tanımlanır) Işığa, sese veya kokulara karşı hassasiyetBulanık görüş Mide bulantısı veya kusma, mide ekşimesi, abdominal ağrı İştah kaybı Aşırı sıcak veya soğuk hissi Solgunluk Yorgunluk Baş dönmesi Ateş (nadiren) Çakan parlak noktalar veya ışık, kör noktalar, dalgalanan veya sivri çizgilerKüme Baş Ağrısı Zonklayan veya sürekli türde yanma veya oyma hissiyle tanımlanan yoğun tek taraflı ağrı Ağrı bir gözün arkasında veya göz çevresindedir, yer değiştirmez Ağrı genellikle saniye sürelidir, fakat 15 dakikadan 3 saate kadar sürebilir. Ağrı kaybolduktan bir süre sonra aynı gün ortaya çıkar (küme periyodu esnasında çoğu kişi günde 1 ila 3 kez ağrı yaşar) Ağrılar çok düzenlidir, çoğunlukla günün aynı saatlerinde olur ve çoğunlukla kişiyi gecenin aynı saatinde uyandırıseafoodplus.infoüs Ağrısı Elmacık kemikleri, alın ve burun kemiğinde derin ve sürekli ağrı Ağrı genelde ani baş hareketi veya zorlanmayla yoğunlaşır ve burun akıntısı, kulak tıkanıklığı, ateş ve yüzde şişkinlik gibi diğer sinüs semptomlarıyla beraber gerçekleşir. Migren ağrıları için ilaç tedavisi ağrıyı ve migren semptomlarını hafifletir ve yeni migren krizlerini önler.
Migreni tetikleyen diğer faktörler;
Günlük rutinde değişiklikler: Uyku düzeninin bozulması ya da uzun yolculuklar gibi günlük yaşantıdaki değişiklikler bazı kişilerde migreni tetikleyebilir. Hatta tatile çıkmak gibi, gönüllü olarak yapılan ve stresten uzak bir değişiklik bile migren atağına neden olabilir.
Hafta sonu: Pek çok kişi migren ataklarına hafta sonunda yakalandığını belirtir. Bunun açıklaması da, hafta içi ile hafta sonu arasında gündelik rutin arasında büyük farklılıklar olması olabilir. Sabah kalkma saatinden, yemek saatlerine, tüketilen kahve miktarına kadar pek çok şey, özellikle çalışanlar için hafta sonu değişiklik gösterir.
Stres: Migren ve stres yakından ilişkilidir. Kaygı, heyecan ve şok gibi etkenler migren atağına zemin hazırlayabilir. Yine de bazı migren hastaları, stresli dönemi atlattıktan sonra migren atağının ortaya çıktığını belirtir. Stresli bir haftadan sonra, hafta sonu vücut rahatlama fırsatı bulduğunda atak görülebilir.
Uyku: Çok az ya da çok fazla uyumak; kişiden kişiye değişmekle birlikte ikisi de migren tetikleyici olabilir.
Kafein: Aynı gün içerisinde çok fazla kahve, kola ya da çay tüketilmesi migreni tetikleyebilir. Kahve alışkanlığı olan kişilerde ise, kafeinin aniden kesilmesi atağa neden olabilir.
Kadınlarda hormonal değişimler: kadınlarda ergenlikle birlikte başlayan ve regl döneminde tetiklenen migren ataklarına sık rastlanır. Menopoz, migren hastaları için zor dönemlerden biridir.
Çevre: Hava değişimi, yüksek nem oranı, yüksek irtifa, gürültülü ortam, keskin kokular, sigara dumanı ya da titrek ışıklar migren tetikleyici olabilir.
Bilgisayar ekranı: Uzun saatler boyunca bilgisayar başında oturmak migrene zemin hazırlayabilir. Migren hastaları sık sık mola vermeli, parlamayı önleyen ekranlar kullanmalı ve iyi ışıklandırılmış bir ortamda çalışmalıdır. Ayrıca bilgisayar başında doğru oturmak da kasların gerilmemesi için önemlidir. Kas gerginliği ile migren de yakından ilişkilidir.
Beslenme– yetersiz beslenme: Aç kalma, şekerli atıştırmalıklarla açlığı geçiştirme gibi durumlar migrenin bilinen tetikleyicileridir. Açken düşen kan şekerinin, şekerli bir yiyecekle aniden yükseltilmesi migrene zemin hazırlar. Bazı yiyeceklerde bulunan kimyasallar da migren atağına neden olabilir. Aspartam, nitrat ve monosodyum glutamat en çok dile getirilen kimyasallardır. Yeterince su içmemenin ataklara neden olduğu kişiler de vardır.
peynir: Şarapta bulunan tiramin maddesi bazı peynir türlerinde de bulunur.
Fiziksel koşullar – kas gerginliği: Sürekli öksürmek ya da baş yaralanmaları migreni tetikleyen fiziksel etkenler olarak bilinmektedir.
Sayfa içeriği bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için lütfen hekiminize danışınız.
Kaynak:
seafoodplus.info
seafoodplus.info
Sayfa içeriği bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için hekiminize danışınız.
Migren ataklarını tetikleyen birçok unsur olduğuna dikkat çeken Dr. Elif Pahsa, “Migren ağrısının daralıp genişleyen beyin damarlarının kaynaklandığını ve saat arası sürebilen ataklara neden olduğunu söyleyerek atakları nelerin tetiklediğini anlattı.
Öncelikle migren hastaları ışığa ve sese daha hassas oluyorlar.
Parlak ışık veya titreyen ışık, yüksek ve devamlı gürültü atağın başlamasına neden olabilir. Bunun yanında koku duyuları da daha hassas olduğundan; sigara dumanı, ağır parfüm kokusu, diğer kuvvetli kokular ve kimyasal maddeler de migreni tetikleyebilir.
Uzun süre aç kalma, susuz kalma, öğün atlama, çok ya da az uyuma, uyku düzenindeki bozukluklar, doğum kontrol hapları ile hormonal değişiklikler (regl dönemi) migreni tetikleyebilir.
Özellikle regl migreni, çok daha şiddetli seyredebilir.
Çikolata, peynir, fıstık, kahve, kırmızı şarap gibi bazı yiyecek ve içecekler de migreni tetikleyebilir. Kişinin beslenme günlüğü tutması, kendisine dokunan gıdaları saptaması için faydalı olabilir.
Son olarak uçak ve araba yolculukları, yükseklik değişiklikleri, hava kirliliği, hava durumundaki değişiklikler (basınç, sıcaklık ve nem değişikliği, lodos), mevsimsel değişiklikler (sonbahar ve ilkbahar en kötü zamanlar) de diğer tetikleyiciler arasında sayılabilir.
Migren ağrısı, kişilerin günlük hayatını en çok etkileyen hastalıkların başında gelmektedir. Migren rahatsızlığı basit bir baş ağrısı olarak tanımlanamaz. Bireylerin yaşamını uzun bir süre etkisi altına alabilir. Migren genellikle baş bölgesindeki tek bir noktadan başlayarak ilerler. Fakat ağrının yanı sıra denge sorunlarına ve kusma gibi şikayetlere de neden olabilir ve doğrudan psikiyatrik kökenli bir ağrı olmasa da zamanla psikiyatrik problemlere zemin hazırlar.
Migren, beyinde bulunan sinirler ve kan damarlarındaki değişimler nedeniyle meydana gelen bir baş ağrısıdır. Migreni olan kişilerin atakları, bazı etkenler ile tetiklenebilir. Genellikle şiddetli ağrı ile kendisini belli eder. Hormonal ve çevresel nedenler migreni tetikleyebilir.
Migren, kişinin yaşam standartlarını düşüren ve günlük aktivitelerini sınırlandıran hastalıklardan biridir. Çoğunlukla görülen bu hastalığın en sık belirtilerinin başında ağrı gelmektedir. Ense, şakak ya da göz etrafında meydana gelen bu ağrı, hareket ettikçe şiddetlenebilir, zonklayıcı belirtilerle devam edebilir. Bu ağrıyla birlikte bulantı, kusma, ışık ve sese karşı rahatsızlık hissi meydana gelir. Migren çeşitleri içerisinde en sık görülen 2 tip auralı ve aurasız migrendir.
Auralı migren: Ağrı öncesinde çeşitli görme bozuklukluları, göz önünde ışık görülmesi yaşanır.
Menstürel migren: Genelde adet dönemlerinde gelir.
Vestibüler migren atakları sırasında belirgin olarak baş dönmesi, dengesizlik ,bulantı ve kusma görülür.
Migren belirtileri; Migrenin en temel belirtisi baş ağrısı olmaktadır. Migren belirtilerinde genelde başın bir yarısında veya tamamında zonklama tarzı ağrı yapar. Ağrı orta şiddette veya aşırı şiddetli olabilir ve ağrı şakak, ense, alında olabileceği gibi tek taraflı bir ağrıda olabilir. Bu şiddetli ağrı bir kaç gün önceden hissedilir ve göz önünde uçuşan parlak cisimler görme, bulanık ve çift görme sorunları da oluşabilmektedir.
Migren genelde ataklar halinde gelir. Bir atak genelde gün içinde geçerken bazı hastaların bir günden fazla süren ağrıları olabilir. Atak sıklığı kişiden kişiye değişir.
Ayda bir atak geçiren hastaların yanında haftada kez ağrısı olan hastalar da olabilir. Kişi kokulara karşıda hassaslaşmaktadır.
Migren belirtileri kişide sinirlilik, depresif ruh hali, mutsuzluk gibi ruhsal duygu durum değişikliğine neden olmaktadır. Nadiren kronik günlük baş ağrısı dediğimiz her gün ağrı yapan bir hastalığa dönebilir. Bu durum da yaşam kalitesini çok olumsuz etkilediğinden hemen tedavi edilmelidir. Migren ağrısının belirtilerinden bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz;
Yukarıda saydığımız bu nedenler kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Bu nedenler migren çeşitlerinin tetiklediği nedenler olmakla beraber farklı hastalıklarında belirtileri olabilmektedir. Bu yüzden migren tanısı veya migren çeşitlerinden herhangi birinin tanısı konulmadıysa bir uzmana başvurmak gerekmektedir.
Migren ağrısı tek bir nedenden dolayı meydana gelmez. İçinde bulunduğunuz koşullar ve tetikleyici faktörler migren atağını başlatabilmektedir. Hastalığı etkileyen faktörlerden bazıları şu şekildedir;
30 dk. ve üzeri düzensiz ve uzun süreli devam eden zorlayıcı egzersizler migren hastalarını olumsuz etkilemektedirler. Migren hastaları, 20 dakikalık kısa egzersizlerle belli bir süre dinlenip sonra egzersize devam ederek kendi programlarını oluşturmalıdırlar.
İlk tedavi yöntemi, hastanın şikayetlerini uzmana anlatmasından sonra doktorun migren tanısını koymasıdır. Tekrarlayan şikayetleri olan hastalara mutlaka ilk olarak bir beyin görüntüleme yapılmaktadır. Haftada den fazla atak oluyorsa koruyucu tedaviler uygulanmalıdır ve tetikleyen şeyler varsa onların çözüme kavuşması gerekir. Tedavi için ilk önce kişi yaşam tarzını değiştirmelidir.
Bu hastalıkta iki tür tedavi yönteminden söz etmek mümkündür. Bunlar; ağrı kesici ve tedavi koruyucu tedavi yöntemleri olarak ikiye ayrılır;
Ağrı kesici ile tedavi yöntemi: Triptan adı verilen ilaçların kullanıldığı genellikle ayda kez ağrısı olan kişiler için yeterli bir yöntemdir. Ağrısı olan kişi ağrı kesiciyi belirtilen dozda tüketir.
Koruyucu tedavi yöntemi: Baş ağrısı sayısını, ağrının şiddetini ve sıklığını azaltmak için kullanılmaktadır. Tedavide kullanılan bu yöntemde; depresyon giderici ilaçlar, bazı kalp ilaçları ve sara epilepsi hastalığında kullanılan ilaçların bazılarından yararlanılmaktadır. Tedavi yönteminin süresi hastadan hastaya değişmek ile birlikte ay kadar sürmektedir. Bunların yanı sıra kişinin de günlük hayatta dikkat etmesi gereken bazı noktalar vardır. Bu önemli noktalar şu şekildedir;
Yukarıda belirtilen maddeler kişiye özel uygulanan tedavinin yanı sıra tedavi sürecine olumlu katkı sağlayacaktır. Bu şekilde kişi migrenle yaşamaya alışmakta ve zamanla kontrol altına almaktadır. Tedavide hasta ve doktoru uyum içinde olmalıdır.
Migren hastalığında aşırı ağrı kesici kullanımı ayda 10 ve üzeri ve düzenli olarak ay kullanımda mümkündür. Migren hastalığı için kullanılan bu ağrı kesicilerin bir süre sonra kişilerde ağrı kesici eksikliğine dönüştüğü gözlemlenmektedir. Ağrı kesici kullanımı ayda üzerine çıktığında bir Nöroloji uzmanına danışmakta fayda vardır.
Öncelikle ağrının migren olup olmadığını anlamak için doktora gitmek gerekir. Migren teşhisi konulduktan sonra tedavi hastanın yaşadığı sıkıntıya ve ağrı sıklığına göre değişir. Ağrılar haftada birden az geliyorsa sadece ağrı olduğunda ağrı kesici ilaçlar alınabilir. Migrende çok bilinen ağrı kesicilerin yanında migrene özel atak kesici ilaçlar da kullanılmaktadır. Bu ilaçlar ağrı başladıktan sonra alınır ve atağı genelde sonuçlandırırlar. Eğer ağrı haftada bir ve daha sık oluyorsa, iş ve sosyal yaşamda sorunlara neden oluyorsa düzenli günlük kullanılan ilaçlar tercih edilir.
Migren ağrılarını diğer ağrılarından ayırt eden en önemli etken ise şiddetli ağrı ile beraber ortaya çıkan bulantı, ses ve ışığa hassasiyettir. Migren ağrısı olanlar baş ağrısına eşlik eden bu hastalıklar sebebiyle günlük aktivitelerine devam etmekte zorlanırlar.
Ataklar ender görülebileceği gibi ayda veya haftada birkaç kez de olabilir. Hasta migren atağı esnasında; kalp atışı hızında bozukluk, mide bulantısı, kusma, ışık ve ses karşı aşırı duyarlılık, görmede bozukluk, baş dönmesi meydana gelebilir.
Günlük düzenli olarak su tüketimi yapılması gerekir. Su tüketimi arttığı zaman migren atakları da seyrekleşir. Bunun yanı sıra baş bölgesine soğuk uygulamalar yapılması da ağrıların geçmesinde etkili olabilir.
Güncelleme Tarihi: 01 Aralık
Yayınlama Tarihi: 23 Kasım
Sayfa içeriğinde yer alan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. İlgili sayfada tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğeler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.