“Özellikle adet düzensizliği konusunda bu soruna çok sık rastlıyoruz. Basitçe halledilebilecek bir sorun, arkadaşların ‘benim de öyle oluyor’ , ‘benim de düzensiz, yıllardır böyle’ şeklindeki sözleriyle teselliye dönüşebiliyor ve rahatlatıcı oluyor. Oysa adet düzensizliği sorununun altında ciddi nedenler yatabiliyor!” diyen Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Funda Öztürk, her 4 kadından 1’inde adet düzensizliği olabildiğini belirterek, gün arasında seyreden normal adet döngüsünün ortalama gün sürdüğünü, bu tanımın dışındaki tüm durumların adet düzensizliği olarak kabul edildiğini söylüyor.
Dr. Funda Öztürk, adet düzensizliğinin altında yatan 8 önemli nedeni anlattı. İşte o nedenler:
1. Fizyolojik nedenler: Günlük hayat içerisinde yaşadığımız stres, kilo alıp vermeler, beslenme tarzındaki değişiklikler, ağır egzersiz, iklim ve çevre değişikliği, kronik hastalıkların varlığı (karaciğer ve böbrek hastalıkları, kanama ve pıhtılaşma bozuklukları), bazı ilaçlar (özellikle antidepresanlar, hormonal ilaçlar, kan inceltici ilaçlar, antienflamatuar ilaçlar), bitkisel ürünlerin kullanımı adet düzensizliklerini etkiliyor.
2. Hormonal nedenler: Düzenli adet görmek için vücuttaki bir çok hormonun sağlıklı bir denge içerisinde olması gerekiyor. Adet düzeni öncelikle östrojen ve progesteron etkisi altında gerçekleşiyor. Anovulasyon adet düzensizliğinin en sık rastlanan sebebi. Yumurtlamanın gerçekleşmediği bu durumlarda progesteron eksikliği gelişiyor ve bu da östrojen hakimiyetinin artmasına ve kanamalara yol açıyor.
3. Polikistik over sendromu: Adet düzensizliklerinin en sık nedenini oluşturuyor. Bu rahatsızlıkta erken dönemde adet düzensizlikleri, gebe kalmakta zorluk, tüylenme, sivilcelenme sorunları yaşanırken; uzun dönemde diyabet (insülin gerektirmeyen şeker hastalığı), kiloya bağlı tansiyon, kolestrole bağlı kalp hastalıkları ve rahim çeperindeki kalınlaşma nedeniyle rahim kanseri riski artıyor.
seafoodplus.info hastalıkları: Tiroit hormonlarının yetersiz salgılandığı durumlarda da (hipotiroidi), aşırı salgılandığı durumlarda da (hipertiroidi) adet düzeni olumsuz etkileniyor. Prolaktin hormonu da hipofizden salınıyor ve adet düzenini etkiliyor. Prolaktin seviyesinin artması hipofiz bezinde oluşan adenom varlığında görülüyor ki bu durumda hem adet miktarı azalıyor hem de kanama miktarı azalıyor.
5. Diyabet hastalığı: Gerek diyabet hastalığını oluşturan sebepler, gerekse diyabet hastalığının oluşturduğu komplikasyonlar adet düzensizliğine yol açıyor. Bunların başında da kilo problemi geliyor. Özellikle kadınlarda kilo ile adet düzensizliği doğru ilişkili. Bir genç kadında kilo ne kadar fazlaysa adet düzensizliği olma ihtimali de o derece yüksek oluyor.
6. Hamilelik komplikasyonları: Özellikle adet döngüsü düzenli olmayan kadınlarda görülen kanamaların bir kısmını fark edilmeyen düşükler oluşturuyor. Hele de adet gecikmesini takiben kasık ağrısı ile birlikte lekelenme veya daha fazla kanamanın varlığı durumunda dış gebelik olabileceği de akla gelmeli ve hamilelik testi yapılmalı.
7. Yumurtalık kistleri: Yumurtalık (over) kistler üretebiliyor. Üreme çağındaki her kadında bu kistlerin yarattığı etkiler değişiklik gösterse de genellikle adet düzensizliği ile kendini gösteriyor. Yumurtalıklarda oluşan kistler, yaşanan adet döngüsü üzerinde etkili olan hormon dengesizliği nedeniyle adet gecikmelerine, iki adet arasında ara kanamalara ve hatta adetin kesilmesine dek bir çok etkiye yol açabiliyor. Bazı kadınların bedensel yapılarında herhangi bir belirti vermeden varlığı sürdüren kistler bazı durumlarda ise bir anda belirti verebiliyor.
8. Rahim ile ilgili nedenler: Rahim duvarındaki miyomlar çoğu zaman aşırı kanamaya eğilimlidirler. Adet kanamasının miktarını arttırarak demir eksikliği anemisi, çarpıntı ve halsizlik gelişmesine yol açarlar. Rahim ağzı polipleri özellikle ilişki sonrası başlayan kanamaya yol açarlar. Rahim ağzı kanseri, rahim kanseri ve yumurtalık kanserleri de kanama ve düzensiz adet ile ortaya çıkarlar. Çoğu zaman rahim içi araç kullanımı, genelde adet düzenleyici olmakla birlikte doğum kontrol haplarının düzensiz kullanımı da kanama sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Olanzapin yan etkileri konusunda bilgi vermeden yapılan akademik çalışmalarla Olanzapinin etki mekanizmasını ve klinik çalışmaların mantığını anlamaya çalışalım.
Şizofreni hastalarında yapılan çok merkezli çalışmalar olanzapinin, şizofreninin hem pozitif hem de negatif semptomlarında bir yanıt ortaya çıkaran, geniş etkinliğe sahip yeni bir antipsikotik ajan olduğunu doğrulamaktadır. Geleneksel antipsikotik ajanlarla karşılaştırıldığında, olanzapin ekstrapiramidal semptomların insidansını düşürür ve prolaktin seviyelerinde minimal bozulmaya neden olur. Genellikle olanzapin iyi tolere edilir.
Olanzapinin farmakokinetiği, onaylanmış dozaj aralığında doğrusal ve dozla orantılıdır. Sağlıklı bireylerde ortalama yarı ömrü, 21 ila 54 saat arasında değişen 33 saat idi. Ortalama görünür plazma klerensi 26 L/saat olup, 12 ila 47 L/saat aralığındadır. Sigara içenler ve erkekler, kadınlara ve sigara içmeyenlere göre olanzapin klerensi daha yüksektir. Olanzapin uygulandıktan sonra yaklaşık %60ı idrarla ve %30u feçesle atıldı.
Olanzapin ağırlıklı olarak albümine (%90) ve α1-asit glikoproteine (%77) bağlanır. Olanzapin ve 4-N-glukuronidlerine, 4-N-desmetilolanzapine [sitokrom P (CYP) 1A2] ve olanzapin N-okside (flavin mono-oksijenaz 3) metabolize olur. CYP2D6 yoluyla 2-hidroksimetilolanzapin metabolizması minör bir yoldur. N-glukuronid en bol bulunan metabolittir, ancak 4′-N-desmetilolanzapin oluşumu olanzapinin klerensi ile ilişkilidir.
Olanzapin, CYP izozimlerini inhibe etmez. Olanzapin ile diazepam, alkol (etanol), imipramin, R/S-varfarin, aminofilin, biperiden, lityum veya fluoksetin arasında klinik olarak anlamlı metabolik etkileşimler bulunmamıştır. Bir CYP1A2 inhibitörü olan fluvoksamin, olanzapinin plazma konsantrasyonlarını artırır; Tütün dumanı ve karbamazepin dahil olmak üzere CYP1A2 indükleyicileri olanzapin konsantrasyonlarını azaltır. Olanzapin ve diazepam veya alkol birlikte uygulandığında ortostatik değişiklikler gözlendi.
Olanzapin ve alkol ile olanzapin ve imipramin arasında farmakodinamik etkileşimler meydana geldi; bu, hastaların kombinasyonların kısa vadeli etkilerini yaşarken tehlikeli ekipman kullanmaktan veya otomobil kullanmaktan kaçınmaları gerektiğini ima etti. Olanzapin farmakokinetiği üzerinde en büyük etkiye sahip bireysel faktörler cinsiyet ve sigara içme durumudur. Olanzapinin plazma klerensi genellikle 4 katlık bir aralıkta değişir, ancak olanzapinin klerensi ve konsantrasyonundaki değişkenlik, yan etkilerin şiddeti veya süresi veya etkililik derecesi ile ilişkili görünmemektedir. Bu nedenle, bu bireysel faktörler için dozaj ayarlamaları gereksiz görünmektedir. Bununla birlikte, oksidatif metabolizmanın azalmasıyla ilişkili faktörlerin bir kombinasyonu ile karakterize edilen hastalarda, örneğin sigara içmeyen zayıf veya yaşlı kadınlar için dozaj modifikasyonu düşünülmelidir.
Kaynak: seafoodplus.info
Olanzapin Yan etkileri, yani ticari adıyla rexapin yan etkileri şunlardır(çok yaygın):
Olanzapin Yan etkileri, yani ticari adıyla rexapin yan etkileri şunlardır(yaygın):
Olanzapinin yaygın karşılaşılan bazı yan etkileridir.
Rexapin yani Olanzapin etken maddesi 2,5 mg, 5 mg gibi dozlarda kullanıma sunulmaktadır. Etken maddenin miktarı yan etkilerin şiddetini ve türü üzerinde etkilidir. Bir benzodiazepin türevi olan Olanzapin, yani Rexapin hakkında daha genel bilgiler ile etkileri hakkında daha fazla bilgi almak için Benzodiazepin Türevleri ve Yan Etkileri yazısını veya antipsikotik sınıfındaki bir diğer ilaç olan risperidon etken maddesi hakkında daha fazla bilgi için Risperidon Yan Etkileri ve Kullanıcı Yorumları yazısını okuyabilirsiniz. Başka bir benzodiazepin türevi olan Rivoclon hakkında daha fazla bilgi için Rivoclon Nedir ve Ne İçin Kullanılır? adlı yazıyı okuyabilirsiniz.
Olanzapin kullanıcı yorumları genel itibari ile benzodiazepin türevlerinde sık rastlanan uyku hali durumundan şikayet etmektedir. Bunun haricinde prolaktin seviyesinde artıştan şikayet edilmektedir. Bir başka kullancıı yorumu olarak ilacın gece kullanımı sonucu rahatlama hissi verdiği olumlu özelliklerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
(Visited times, 9 visits today)
1 Ara Rexapin 2,5 Mg Film Tablet Nedir, Ne İşe Yarar Ve Nasıl Kullanılır. 17 Yaş Arası Ergenlerde Kilo Artışı, Kan Şekeri Ve Kan Yağlarında
Rexapin (Olanzapin) Nedir Ve Ne İçin Kullanılır ? Rexapin (Olanzapin) Hakkında Bilmem Gereken En Önemli Bilgiler Nelerdir?. Kilo Alma, İştah Artışı.
14 Ara -Rexapin De Kullandıkm Paxera İle seafoodplus.infoılmaz Kilo Yapıseafoodplus.info Doğrusu İştahı İnanılmaz Derecede Açıyor Kilodan 20 Günde 67 Kiloya
1 Haz Arkadaşlar Merak Ettim Aranızda Rexapin Kullanan Varmı Doktor Yazdı Çok Uyku Yapmak,ben Bu İlaçtan Sonra Çok Kilo Aldım, Kendi Doktorumun
Bu İlaçları Sizce Kullanmalımıyım, Yan Etkileri Nelerdir? Kilo Felan Aldırır Mı Yoksa Risperdal Mı Tavsiye Edersiniz? Yorumlarınızı Bekliyorum